Örtülü Kazanç Dağıtımı, Ortaklardan Alacaklar Hesabı ve O/C Hesabına Faiz Uygulanmasında KDV
Sayı
:
2007/46
İlgili
:
Yönetim, Muhasebe
Sayın Yetkililer,
5520
sayılı Kanunun 01.01.2007 tarihinden
itibaren yürürlüğe giren 13 üncü maddesi gereğince, ortaklardan alacaklar
hesabına faiz uygulanmaması veya faizin düşük oranda hesaplanması halinde “transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç
dağıtıldığı” kabul edilmektedir.
1- ORTAKLARDAN ALACAKLAR HESABI
Ortaklardan alacaklar hesabı genellikle;
·ortağın veya işletme sahibinin ihtiyaçları için
işletme bünyesinden çektiği kaynaklar,
·belgelenemeyen işletme giderleri (çoğu işletmeler,
sigorta primlerindeki yük nedeniyle personel ödemelerini kayıtlarına bire bir
yansıtmamaktadır),
·ortaklar veya işletme sahibinin diğer firmalarındaki
ihtiyaçlar için işletme bünyesinden kullandıkları kaynaklar
nedeniyle ortaya çıkmakta ve yükselme eğilimi göstermektedir.
Muhasebe kayıtlarında, ortaklardan alacaklar hesabının
kullanılmayarak, yukarıdaki belgesiz ödemelerin kasa hesabında bırakılması, bu
hesabın aslında ortaklardan alacaklar hesabı olduğu gerçeğini
değiştirmeyecektir.
2-
ORTAKLARDAN ALACAKLAR HESABI ve VERGİSEL SONUÇLARI
Ortaklardan alacaklar hesabı, bilanço
esasına tabi gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından kullanılabilen
bir hesaptır.
2.1-
Gelir Vergisi Yönünden Sonuçları
Gelir Vergisi Kanunu’nun 41 inci
maddesindeki düzenlemeler gereğince şahsi işletmelerde;
·ortaklardan
alacaklar hesabına faiz uygulanmayacak
·dolayısı
ile örtülü kazanç dağıtımı da söz konusu olmayacaktır.
2.2-
Kurumlar Vergisi Yönünden Sonuçları
Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 13 üncü maddesindeki düzenlemelerde, emsallere uygunluk
ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel üzerinden şirket ortaklarına veya
ilişkili kişilere ödünç para verilmesi halinde, şirket kazancının transfer
fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağına hükmedilmiştir.
2.3-
İkramiye Ücret ve Benzeri Ödemeler
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13 üncü
maddesi, kurum ortaklarına veya ilişkili kişilere ödenen ikramiye, ücret ve
benzeri ödemelerde de uygun bedel ilkesini aramaktadır.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 41
inci maddesinin 1 inci fıkrasının 5 numaralı bendi gereğince, ilişkili kişilere
yapılan ikramiye, ücret ve benzeri ödemeler de uygun bedel ilkesine tabi
tutulacaktır.
3-
ORTAKLARDAN ALACAKLAR HESABI ve TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ
DAĞITIMI
Yukarıda da belirtildiği gibi, 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13 üncü maddesindeki düzenlemelerde;
·ortağın
veya ilişkili kişilerin,
·kurumdan
borç para almaları halinde,
·emsallere
uygunluk ilkesine göre,
·bir
bedel tahsil edilmesine
hükmedilmiştir.
Görüldüğü gibi, Kurumlar Vergisi
Kanunun’daki düzenlemeler gereğince;
·sadece
ortaklar cari hesabına faiz uygulanmayacak
·ilişkili kişilere verilen borçlar için de faiz uygulanacak
·uygulanacak
faiz oranı uygun faiz oranı olacaktır.
3.1-
İlişkili Kişiler
Kurumlar Vergisi Kanununa göre sadece
şirket ortaklarının borç para almalarında değil, ilişkili kişiler de aldıkları borç karşılığında uygun bedel(faiz) ödeyeceklerdir.
Kanunda ilişkili kişi;
·kurumların
kendi ortakları,
·kurumların
veya ortakların ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurumlar,
·kurumun
veya ortakların idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya
dolaylı olarak bağlı bulunduğu veya nüfusu altında bulundurduğu gerçek kişi
veya kurumlar,
olarak belirlenmiştir.
3.2-
Uygun Bedel İlkesi (Uygulanacak Faiz Oranı)
Ortağın veya ilişkili kişilerin şirketten
aldıkları borçlar karşılığında uygulanacak uygun bedelin, yani faiz oranının tespiti son derece
önemlidir.
Akla ilk gelen uygun bedel, işletmenin
kullandığı kredi faiz oranı olabilir. Ancak, işletmenin kullandığı kredinin
yatırım veya ihracat kredisi gibi düşük faizli kredi olması halinde, bu faiz
oranını kullanmak doğru olmayacaktır. Düşük oranlı tüketici kredi faiz oranının
uygulanması da hatalı olabilecektir.
Emsale uygun fiyat, en basit şekliyle
piyasa ya da pazar fiyatı olarak tanımlanabilir. Bu tanımdan hareket edilirse,
şirket hiçbir ilişkisi bulunmayan gerçek kişi veya kuruma hangi şartlarda veya
faiz oranında kaynak kullandırırsa, şirket ortağı veya ilişkili kişilere de
aynı oranı uygulamalıdır.
Bu değerlendirmelerden hareket eden
Müşavirliğimiz, uygun bedel olarak cari dönem ticari kredi faiz oranının kullanılmasının
doğru olacağını düşünmektedir.
3.3- Uygun Bedelin Uygulanmamasının Sonuçları/Örtülü Kazanç
Dağıtımı
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13 üncü maddesi;
·şirket ortakları veya ilişkili kişilerin
şirketten aldıkları ödünç paralar karşılığında faiz uygulanmamasını veya düşük
oranlı faiz uygulanmasını ve
·emsaline göre yüksek tutarda ücret,
ikramiye veya benzeri ödemelerde bulunulmasını
transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü
kazanç dağıtımı olarak tanımlamıştır.
Tamamen veya kısmen transfer
fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç ise; K.V.K. nunun 13
üncü maddesinin 6 ncı fıkrası gereğince, hesap
döneminin son günü itibariyle ortaklara dağıtılan kar payı olarak değerlendirilecektir.
Kar payı dağıtımının vergisel sonuçlarını
ise,
·kurum tarafından yapılacak vergi kesintisi
( % 15) ve
·şirket ortağının gelir vergisi
mükellefiyeti
olarak özetleyebiliriz.
Kar dağıtımına ilişkin açıklamalar, İDEAL 2007/26 sayılı duyurumuzda
ayrıntılı olarak yer almaktadır.
3.4-
İspat Edici Belgelerin Saklanma Zorunluluğu
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13 üncü
maddesinin 3 üncü fıkrasında, hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin
ispat edici kağıtlar olarak saklanması zorunluluğuna hükmedilmiştir.
4-
ORTAKLARDAN ALACAKLAR HESABINA FAİZ
UYGULANMASI ve KATMA DEĞER VERGİSİ
Yargı, 2007 yılı öncesinde vermiş olduğu pek çok
kararda cari hesap yoluyla ortağa borç para verilmesi işlemlerinin katma değer
vergisine tabi olmadığı yönünde kararlar vermiştir.
Ancak 2007 yılında gerek Danıştay Dördüncü Dairenin
gerekse Danıştay Dokuzuncu Dairenin ortaklardan alacaklar hesabına yürütülen
faizler için katma değer vergisi uygulanması yönünde kararları mevcuttur. Diğer
taraftan, Maliye Bakanlığı özelgelerinde de ortaklara borç para vermek
suretiyle gerçekleştirilen finansman hizmetlerinin banka ve sigorta muameleri
vergisi kapsamına girmediğinden ve katma değer vergisine tabi tutulması
gerekliliğinden bahsedilmektedir.
5- TAVSİYELERİMİZ
5.1-Şirket
ortakları bilinçlendirilerek; işletmelerin ayrı bir hükmi şahsiyetinin olduğu,
kendilerinin şirketin sadece ortağı oldukları, şahsi ihtiyaçları için
işletmeden alacakları kaynakları ancak ve ancak kar dağıtımı ile sağlayabilecekleri,
aksi takdirde şirketin fiktif (gerçek olmayan) faiz gelirlerinin vergisini
vermek durumunda oldukları anlatılmalıdır.
5.2- Firmanın
ortakları ve satın almacılar; firma adına yapılan tüm harcamalara ait belgeleri
eksiksiz olarak temin etmeleri konusunda bilgilendirilmeli, aksi takdirde eksik
belge tutarıyla ilgili olarak şirketin vergi vermek durumunda olduğu
anlatılmalıdır.
5.3-Şirket ortakları (yönetimleri) belgesini almadığı
giderler için, belge vermeyenlerin vergisel yükümlülüklerinin kendileri
tarafından karşılanacağının bilincine varmalıdırlar. Getirilen bu
düzenlemelerle kayıtdışılığın önüne de geçilmeye çalışılmakta; ucuz gibi
gözüken belgesiz mal veya hizmet teslimleri, belgeli teslimlere göre çok daha
pahalıya mal olmaktadır.
Ortaklar
şahsi ihtiyaçları için kaynak gereksinimi duymaları halinde ise, bu
ihtiyaçlarını şahsi kredi kullanımı ile karşılamalıdırlar.
5.4-Şirket ortaklarının şirket kaynaklarını, başka
işletmelerinin ihtiyacı için kullanması halinde ise; muhasebe kayıtlarının
gerçeği yansıtmasısağlanmalıdır.
Bir başka deyişle kayıtlar; şirket ortağının bir şirketinden para kullandığı,
diğer şirketine para kullandırdığı şeklinde değil de; bir şirketin bir başka
şirkete iştirak ettiği şeklinde gerçekleştirilmelidir.
5.5-Kar elde eden
şirketler, kar dağıtımı yapmak suretiyle belgeleyemedikleri giderlerin
(personel harcamaları gibi) kaynaklarını oluşturabilirler.
Bu çalışma, İdeal Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti./Gaziantep tarafından hazırlanmış olup; tümü ya da bir kısmı şirketin yazılı izni olmaksızın çoğaltılamaz, dağıtılamaz, özetlenemez ve yayınlanamaz.