Kanun No. 5941
Kabul Tarihi: 14/12/2009
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı, çek defterlerinin içeriklerine,
çek düzenlenmesine, kullanımına, çek hamillerinin korunmalarına ve kayıt dışı
ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmaya ilişkin esaslar
ile çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer yükümlülüklere aykırılık
hâllerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımları belirlemektir.
(2) Bu
Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler
uygulanır.
Bankanın araştırma yükümlülüğü, çek
hesapları ve çek defterleri
MADDE 2 – (1) Bankalar, çek hesabı açılması ile ilgili olarak bu
Kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken, çek
hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını bu Kanun hükümlerine göre
araştırırlar; ayrıca ilgili kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde
gerekli basiret ve özeni gösterirler.
(2) Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna
ilişkin adlî sicil kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus
cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini,
vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını,
esnaf ve sanatkâr olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili kayıtlarını almak ve
çek hesabının kapatılması hâlinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren
on yıl süreyle saklamakla yükümlüdür. Yerleşim yeri yurt dışında bulunan
kişiler, bankaya kendileri ile ilgili olarak Türkiye’de bir adres bildirmek
zorundadır. Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması hâlinde, çek
düzenleyenin bankaca bilinen adresleri, talebi hâlinde hamile verilir.
(3)
Çek hesabı ilgilinin, vekilin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamaz.
Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek defteri verilmesini isteyen
kişi, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkâr olup olmadığı ve kendisi
hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı hususunda bankaya
yazılı beyanda bulunur. Tüzel kişiler adına verilecek beyannamede ayrıca, tüzel
kişinin yönetim organında görev yapan, temsilcisi olan veya imza yetkilisi olan
kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı belirtilir.
(4)
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin,
yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi olduğu tüzel
kişiye çek defteri verilmez.
(5)
Çek defterleri bankalarca bastırılır.
(6)
Çek defterlerinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Maliye Bakanlığı, Türkiye
Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğinin görüşü alınarak,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de yayımlanacak tebliğle
düzenlenir. Tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline
düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılır. Hamiline
düzenlenecek çekler için sadece bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek
hesapları açılır. Hamiline düzenlenecek çeklerde, hamiline çek defteri
yapraklarının kullanılması gerekir. Çek yapraklarının üzerinde “hamiline”
ibaresi matbu olarak yer alır.
(7)
Çek defterinin her bir yaprağına;
a) Çek
hesabının numarası,
b) Çek
hesabının bulunduğu banka şubesinin adı,
c) Çek
hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, tüzel kişinin adı,
ç) Çek
hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin vergi kimlik numarası,
yazılır.
(8)
Tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadı, düzenlenen çek üzerine
açıkça yazılır.
(9)
Türk Ticaret Kanunundaki unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin bu
maddede yer alan koşullara aykırı olması çekin geçerliliğini
etkilemez.
(10)
Çek hesabı, ancak sahibinin veya yasal temsilcisinin yazılı talebi ya da mevduat
veya katılım fonu zamanaşımı süresinin dolması üzerine kapatılabilir. Çek hesabı
kapatıldıktan sonra, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî
ibraz süresi içinde ibraz edilen çekler karşılıksızdır işlemine tabi
tutulur.
(11)
Esnaf ve sanatkâr odalarına kayıtlı olanlardan, tacir kişilere özgü çek hesabı
açtıranlar hakkında bu Kanunun tacirlere ilişkin hükümleri
uygulanır.
İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun
tespiti ve gecikme cezası
MADDE 3 – (1) Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap
bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik
numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka
bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle
ödenir.
(2)
“Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu
miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak
yapılır.
(3)
Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen
her çek yaprağı için;
a)
Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,
1) Çek
bedeli altıyüz Türk Lirası veya üzerinde ise altıyüz Türk Lirası,
2) Çek
bedeli altıyüz Türk Lirasının altında ise çek
bedelini,
b)
Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,
1) Çek
bedeli altıyüz Türk Lirası veya altında ise, çek
bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı altıyüz
Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
2) Çek
bedeli altıyüz Türk Lirasının üzerinde ise, çek
bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak altıyüz Türk Lirasını,
ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka
arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri
nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik
Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde
tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında
belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır.
(4) Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin
arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın
yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve
soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu
husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak
suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra
karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması
hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz.
(5)
Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi
hâlinde, ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi
ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak
hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır.
Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın
üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi
hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem yapılır.
(6)
Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı
fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat
borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği
gibi, Cumhuriyet başsavcılığına şikâyette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi
ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak
kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu
mercilere gönderilir.
(7)
Banka;
a)
Çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline ödenmesinin
geciktirilmesi,
b)
Kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin
geciktirilmesi,
hâllerinde, çek hamiline, her geçen gün için binde üç gecikme
cezası öder. Bu hâllerde 4/12/1984 tarihli ve 3095
sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri
uygulanmaz.
(8)
Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin
karşılığının Türk Ticaret Kanununun 707 nci maddesi
uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu çekle ilgili olarak
hukukî takip yapılamaz. İleri düzenleme tarihli çekle ilgili olarak hukukî takip
yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi
içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulması
şarttır.
Bankaların bildirim
yükümlülüğü
MADDE 4 – (1) Hamiline çek hesabı sahiplerinin açık kimlikleri,
adresleri, vergi kimlik numaraları, bu hesaplardan ödeme yapılan kişilere ait bu
bilgiler ile bu kişilere yapılan ödemelerin tutarları ve üzerinde vergi kimlik
numarası bulunmayan çeklere ilişkin bilgiler, ilgili bankalar tarafından,
dönemler itibarıyla, Gelir İdaresi
Başkanlığına elektronik ortamda
bildirilir. Bildirim dönemleri ve süreleri Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye
Katılım Bankaları Birliğinin görüşleri alınarak Gelir İdaresi Başkanlığı
tarafından belirlenir.
(2) Tacir tüzel kişi veya onun faaliyetleri ile ilişkilendirilmek
kaydıyla, tüzel kişinin gerçek kişi ortakları, ortakların ilgili bulunduğu veya
tüzel kişinin veya ortaklarının etkisi altında bulundurduğu gerçek kişiler ile
tüzel kişinin yönetim organında görev alan veya temsilcisi sıfatını taşıyan
gerçek kişiler adına açılmış olan çek hesapları, tacir tüzel kişiye ait kabul
edilir. Söz konusu ilişkinin varlığına yönelik emarelerin bulunması
hâlinde, hesabın bulunduğu banka şubesi durumu Gelir İdaresi Başkanlığına
bildirir.
(3)
Bankalar, hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenlendiğini
tespit etmeleri hâlinde, mevcut delilleriyle birlikte durumu, tespit tarihinden
itibaren en geç bir hafta içinde Cumhuriyet başsavcılığına ve Gelir İdaresi
Başkanlığına bildirmekle yükümlüdür.
Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı
MADDE 5 – (1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre
kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi
yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir
çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para
cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin
karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağının devamına hükmeder. Bu davalar, çekin tahsil için bankaya ibraz
edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap
sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.
(2)
Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla
yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması
hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim
organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan
gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla
yükümlüdür.
(3)
Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını
temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili
olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezaî sorumluluk çek
hesabı sahibine aittir.
(4) Karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve
ileri düzenleme tarihli çek üzerinde yazılı tarihe göre kanunî ibraz süresi
içinde ibrazında, karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmayan gerçek ve
tüzel kişi hakkında, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine,
sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde resen mahkeme tarafından,
karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak, çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı kararı verilir.
(5)
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı ile ilgili olarak, herhangi bir
adres değişikliği bildiriminde bulunulmadığı sürece ilgilinin çek hesabı
açtırırken bildirdiği adrese 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun
35 inci
maddesine göre derhal
tebligat çıkarılır. Adresin bankaya yanlış bildirilmesi veya fiilen terkedilmiş olması hâlinde de, tebligat yapılmış sayılır.
(6)
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi,
elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlüdür. Bu
kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz.
(7)
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi,
kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde, düzenlemiş
bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme
tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap
bankaya liste hâlinde vermekle yükümlüdür.
(8)
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli
elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı
Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına
elektronik ortamda bildirilir. Bu bildirimler ile bankalara yapılacak duyurulara
ilişkin esas ve usuller, Adalet Bakanlığının uygun görüşü alınarak Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenir.
(9)
Karşılıksız kalan bir çekle ilgili olarak yapılan soruşturma veya kovuşturma
neticesinde;
a)
Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına,
b)
Mahkeme tarafından, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya
davanın reddine,
karar verilmesi hâlinde, aynı kararda, çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağının kaldırılmasına da karar verilir. Bu karar, kesinleşmesi
hâlinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına sekizinci fıkradaki usullere göre
bildirilir ve ilân olunur.
(10)
Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına
yapılan itirazın kabulü hâlinde, bu kararla ilgili olarak da sekizinci fıkradaki
bildirim ve yayımlanma usulü izlenir.
(11)
Birinci fıkrada tanımlanan suç nedeniyle kamu davasının açılmasının
ertelenmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ön ödemeye ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun
297 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki tebliğnamenin tebliğine ilişkin hükümler
uygulanmaz.
Etkin pişmanlık ve yasak kararının
kaldırılması
MADDE 6 – (1) Karşılıksız kalan çek bedelini, üzerinde yazılı
bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095
sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak
faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında;
a)
Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına,
b)
Kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,
c)
Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün
sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,
karar verilir.
(2)
Şikâyetten vazgeçme hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Kişi, mahkûm olduğu adlî para cezası tamamen infaz edildikten
veya bu cezayı ödemediği için hakkında hapis uygulanıp serbest bırakıldıktan
itibaren üç yıl ve her hâlde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl
geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağının kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz
edebilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına
ilişkin karar kesinleştiğinde, yasağın kaldırıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasına 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve
ilân olunur.
Diğer ceza
hükümleri
MADDE 7 – (1) Tacirin ticarî işletmesiyle ilgili iş ve
işlemlerinde, tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve
düzenleten kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2)
Tacir olmayan kişiye tacir kişiye verilmesi gereken çek defteri veren banka
görevlisi hakkında elli günden yüzelli güne kadar adlî
para cezasına hükmolunur.
(3) 2
nci maddenin üçüncü fıkrasındaki yükümlülüğe aykırı
olarak bankaya gerçek dışı beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır. Beyanname almadan veya beyannameye rağmen, hakkında
çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye veya bu kişinin yönetim
organında görev yaptığı veya temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye
çek defteri veren banka görevlileri elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4)
Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen,
karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(5)
Karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta
mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya da bankanın kanunen
ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisi, şikâyet üzerine
bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(6)
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna
rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç
oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(7)
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi adına
çek hesabı açan banka görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(8)
Çek defteri basmaya veya bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında çek
defteri basanlar ve bastıranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezasıyla
cezalandırılır.
(9)
Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi, bu
aykırılığı içeren her bir çekle ilgili olarak, bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(10) 2
nci maddenin, sağlanması ve saklanması gereken bilgi
ve belgelere ilişkin hükmüne aykırı hareket edilmesi veya çekin karşılıksız
çıkması dolayısıyla hamili tarafından talep edilmesi üzerine düzenleyicinin
banka kayıtlarındaki adreslerinin kendisine verilmemesi hâlinde, ilgili bankaya
Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından
beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası
verilir.
Hesaben ödeme
MADDE 8 – (1) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, çeklerin banka
şubeleri arasında hesaben ödenmesini sağlayacak tüzel
kişiliği haiz sistemi kurmaya ve gözetimi altında yürütmeye yetkilidir. Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası, bu yetkiyi uygun göreceği başka bir kuruluş
aracılığıyla da kullanabilir.
(2)
Hesaben ödeme sisteminin kuruluş ve işleyişi, Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankasınca çıkarılacak ve Resmî Gazete’de yayımlanacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
(3)
Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde çeklerin fizikî olarak ibraz
edilmeksizin sadece çek bilgileri üzerinden bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik ortamda
muhatap bankaya gönderilerek işlem görmesi, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun
710 uncu maddesine göre takas odasına ibraz hükmündedir.
(4)
Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 3 üncü maddenin üçüncü
fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dâhil, kısmî ödeme yapılmaz. Bu durum,
muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çekin, hesapta yeterli
karşılığının olmadığının belirlenmesi hâlinde muhatap banka tarafından, hesapta
bulunan kısmî karşılık tutarı, çeki ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke edilir.
Yürürlükten kaldırılan
mevzuat
MADDE 9 – (1) 19/3/1985 tarihli ve 3167
sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında
Kanun ile 26/2/2003 tarihli ve 4814 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek
Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun
geçici 1 ilâ geçici 5 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde, 2 nci maddeye göre yayımlanacak tebliğde belirlenen esaslara
uygun olarak yeni çek defterleri bastırırlar.
(2)
Bankalar, 1/7/2010 tarihine kadar müşterilerine yeni
çek defterlerini verir ve ellerindeki eski çek defterlerini imha
ederler.
(3)
Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, 3167
sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 nci maddesi hükmü saklıdır.
(4) Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde tanımlanan suçtan dolayı açılmış olan davalar
bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam eder.
(5)
31/12/2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme
tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı
geçersizdir.
(6) Bu
Kanunun 5 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca yapılacak bildirimler,
1/7/2010 tarihine kadar yazılı ortamda
yapılabilir.
(7) Bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 3167 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca kurulmuş olan Bankalararası Takas Odaları Merkezi, bu Kanunun 8 inci
maddesinde öngörülen tüzel kişiliği haiz sistem kuruluncaya kadar faaliyetlerine
devam eder ve yeni kurulacak tüzel kişiliğe herhangi bir işleme gerek
kalmaksızın devrolunur. Yeni kurulacak tüzel kişilik bu devir nedeniyle doğacak
her türlü vergi, resim, harç ve fondan muaftır.
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) 3167 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesinde tanımlanan suçtan dolayı, 1/11/2009 tarihi
itibarıyla, haklarında soruşturma veya kovuşturma başlatılmış ya da kesinleşmiş
bir hükümle mahkûm olan kişilerin;
a)
Şikâyetçi ile belirledikleri miktarın belirli vadelerde ödenmesi hususunda
anlaşmaya varmaları ve anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal temsilcisi
tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, anlaşmada
öngörülen süre kadar soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının
ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Anlaşmaya varılmış olması,
şikâyetçi bakımından şikâyetin geri alınması sonucunu
doğurmaz.
b) Bu
Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne göre ödenmesi gereken
miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi ve taahhütnamenin, kendisi
veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye
verilmesi hâlinde, anlaşma aranmaksızın, taahhütnamede belirtilen süre kadar,
soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya
durdurulmasına karar verilir. Bu durumda, ödeme süresi, taahhütnamenin yapıldığı
tarihten itibaren iki yılı geçemez. Taahhütnamede yer alacak birinci yıl taksidi, borcun üçte birinden az olamaz. Taahhütnamenin bir
örneği alacaklıya gönderilir.
(2)
Birinci fıkrada yazılı anlaşma veya taahhütnamenin en geç 1/4/2010 tarihine kadar düzenlenmiş ve mercîlerine verilmiş olması şarttır. Birinci fıkranın (b)
bendinden yararlanan kişi, taahhütnamede belirttiği süre içinde şikâyetçi ile
anlaşmaya varması ve bu anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal
temsilcisi tarafından mercilerine verilmiş olması hâlinde, aynı fıkranın (a)
bendi hükmünden yararlanır.
(3)
Soruşturma veya kovuşturmanın durması hâlinde dava zamanaşımı; hükmün infazının
ertelenmesi veya durdurulması hâlinde ise ceza zamanaşımı
işlemez.
(4)
Anlaşmanın gereği gibi ifa edilmiş veya bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne göre ödenmesi gereken miktarın ödenmiş
olması hâlinde; kovuşturmaya yer olmadığına, davanın düşmesine veya hükmün bütün
sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir.
(5)
Şikâyetçinin başvurusu üzerine, anlaşma veya taahhüde uyulmadığının tespiti
hâlinde, soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına devam
edilir.
(6)
Soruşturma veya kovuşturması durdurulan ya da hükmün infazı ertelenen veya
durdurulan kişi hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar
verilebilir.
Yürürlük
MADDE 10 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 11 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
19/12/2009
|