Bu Tebliğde, 16/6/2009 tarihli ve 5904
sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanunla1 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan
düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup 1 seri no.lu
Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde2 ilgili bölümler itibarıyla
aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.
1. “10. Diğer İndirimler” başlıklı
bölümün sonuna aşağıdaki alt bölümler eklenmiştir.
“10.3.2.5. Türkiye Kızılay
Derneğine yapılan bağış veya yardımlar
5904
sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına
eklenen ve 3/7/2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren
(f) bendi ile kurumlar vergisi mükellefleri tarafından Türkiye Kızılay Derneğine
makbuz karşılığı yapılan nakdî bağış veya yardımların tamamı, Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde gösterilmek şartıyla
kurum kazancından indirilebilecektir.
Anılan
Derneğe yapılacak aynî bağış ve yardımlar ise Tebliğin “10.3.2.1. Kurum
kazancının %5’i ile sınırlı bağış ve yardımlar” bölümünde yapılan açıklamalar
çerçevesinde değerlendirilecektir.
Diğer
taraftan, anılan Derneğin iktisadi işletmelerine yapılan bağış veya yardımların
kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün
değildir.
10.3.2.6. Yükseköğretim kurumlarına
yapılacak bağış ve yardımlar
5904
sayılı Kanunla 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yüksek
Öğretim Kanununun3 56 ncı maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “nakdî” ibaresi madde
metninden çıkarılmıştır.
5904
sayılı Kanunla yapılan bu değişiklikle birlikte, Kanunun yayım tarihinden (3/7/2009) itibaren üniversiteler ve yüksek teknoloji
enstitülerine yapılan aynî veya nakdî bağış ve yardımların tamamı, beyanname
üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde
indirim konusu yapılabilecektir.”
2. “17. Tasfiye” başlıklı bölümün
sonuna aşağıdaki alt bölüm eklenmiştir.
“17.8. Tasfiye edilerek ticaret
sicilinde tüzel kişiliği sona eren kurumlar vergisi mükellefleri hakkında
yapılacak tarhiyatlar
5904 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesine eklenen dokuzuncu fıkra uyarınca, tasfiye
edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye
öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak yapılacak her türlü vergi tarhiyatı
ve kesilecek cezalar, müteselsilen sorumlu olmak
üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için
ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacaktır. Limited şirket ortakları, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili
bu kapsamda doğacak amme alacaklarından şirkete koydukları sermaye hisseleri
oranında sorumlu olacaklardır. Tasfiye dönemi için tasfiye memurlarının
sorumluluğu, tasfiye sonucu dağıtılan tasfiye artığı tutarıyla sınırlı
olacaktır.
Anılan
hüküm, maddenin yürürlüğe girdiği 3/7/2009 tarihinden
itibaren konu ile ilgili olarak yapılan her türlü vergi tarhiyatı ve kesilen
cezalar hakkında uygulanacaktır.”
3. “19.2.
Bölünme” başlıklı bölüme aşağıdaki alt bölüm
eklenmiştir.
“19.2.3. Bölünme işlemlerinde hisse
devri
5904
sayılı Kanunla 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 404 üncü maddesine eklenen
fıkra ile Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre yapılacak
bölünmelerde anılan 404 üncü madde hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Bu
düzenleme ile birlikte, 6762 sayılı Kanunun 404 üncü maddesinde yer alan ayın
karşılığı olan hisse senetlerinin şirketin tescilinden itibaren iki yıl geçmeden
başkalarına devrine izin vermeyen sınırlama, 5904 sayılı Kanunun yürürlük tarihi
olan 3/7/2009 tarihinden itibaren Kurumlar Vergisi
Kanununun 19 uncu maddesine göre yapılacak bölünmelerde
uygulanmayacaktır.”
4. Tebliğin sonuna aşağıdaki
bölümler eklenmiştir.
“38. 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk
Kanunu Kapsamında Düzenlenen Ürün Senetlerinde Kazanç
İstisnası
38.1. Kurumlar vergisi istisnası
5300
sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu4 17/2/2005 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Kanunla,
depolanmaya uygun nitelikteki hububat, bakliyat, pamuk, tütün, fındık, yağlı
tohumlar, bitkisel yağlar, şeker gibi standardize edilebilen temel ve işlenmiş
tarım ürünlerinin standartları belirlenerek emniyetli ve sağlıklı koşullarda
depolanması ile ürün senetleri vasıtasıyla ticaretinin kolaylaştırılması
amaçlarıyla, lisanslı depo işletmelerinin ve yetkili sınıflandırıcıların
kuruluş, işleyiş ve denetimine ilişkin usul ve esaslar ile lisanslı depoculuk
sistemine ilişkin diğer hususlar düzenlenmiştir.
5904
sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen ve 3/7/2009 tarihinde yürürlüğe giren geçici 76 ncı maddeyle, tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak ve
geliştirmek üzere oluşturulan tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin
teşvik edilmesi amacıyla, ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan
kazançlar 31/12/2014 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna
edilmiştir.
38.2. Vergi kesintisi uygulaması
Ürün
senetleri esas itibarıyla, standardı, nitelik ve özellikleri belirli bir tarım
ürününün mülkiyetini ifade ettiğinden, ürün senedinin el değiştirmesine paralel
olarak senette tanımlanan ürünün mülkiyeti de el değiştirmektedir.
Gelir
ve kurumlar vergisinden istisna edilen bu kazançlar üzerinden, Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin (11) numaralı bendi ve 164 seri no.lu Gelir Vergisi
Genel Tebliği çerçevesinde vergi kesintisi yapılması da söz konusu olmayacaktır.
39. Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmelerde (KOBİ) Birleşme İşlemleri
5904
sayılı Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 5 inci
maddede, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) 31/12/2009 tarihine kadar yapacakları birleşme işlemlerine
ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
39.1.
Tanımlar
39.1.1. KOBİ
tanımı
Kanuna
eklenen geçici 5 inci maddenin üçüncü fıkrasında, bu madde uygulamasına göre
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ) tanımına yer verilmiştir.
Buna
göre, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ);
- 6762
sayılı Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde kurulan,
- 2008
yılının Aralık ayına ilişkin olarak verilen sigorta bildirgesine göre 10 ilâ 250
işçi çalıştıran,
- 2008
hesap döneminin sonu itibarıyla yıllık net satışlar toplamı 25 milyon TL’yi
geçmeyen veya aktif toplamı 25 milyon TL’den az olan
ticari işletmeleri ifade etmektedir.
Bu
tanım çerçevesinde, 2008 yılının Aralık ayına ilişkin olarak verilen sigorta
bildirgesine göre 10’dan az veya 250’den fazla işçi çalıştıran işletmeler anılan
madde çerçevesinde KOBİ olarak değerlendirilmeyecektir.
Bir
işletme, 250’den az işçi çalıştırmakla birlikte, 2008 hesap döneminin sonu
itibarıyla yıllık net satışlar veya net aktif toplamı 25 milyon TL’den fazla ise
yine KOBİ kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Aynı
şekilde, 1/1/2009 tarihinden sonra kurulan işletmeler
de geçici 5 inci madde kapsamında KOBİ olarak
değerlendirilmeyecektir.
39.1.2. KOBİ’lerde birleşme
tanımı
Kanuna
eklenen geçici 5 inci maddenin üçüncü fıkrasında, bu madde uygulamasına göre
“Birleşme” tanımına yer verilmiştir.
Birleşme: Tam mükellef iki veya daha fazla KOBİ’nin Kurumlar Vergisi
Kanununun 18 inci maddesi uyarınca birleşerek yeni bir sermaye
şirketi* oluşturmalarını ya da tam mükellef bir veya birkaç KOBİ’nin
tam mükellef olan ve sermaye şirketi* statüsündeki diğer bir KOBİ’ye
devrolunmasını ifade etmektedir.
Dolayısıyla,
-
Birleşen (devralınan ve devralanlar dahil) şirketlerin
KOBİ niteliğinde olması,
-
Birleşme neticesinde bir sermaye şirketinin kurulmuş olması veya devralan
şirketin bir sermaye şirketi olması
gerekmektedir. Ancak, birleşme işlemi sonucunda kurulacak
yeni sermaye şirketi ile devralan şirketin birleşme işleminden sonra KOBİ
şartlarını taşıyıp taşımadığının bir önemi bulunmamaktadır.
Bu
kapsamda yapılan birleşmelerin Kanunun 19 uncu maddesi çerçevesinde yapılan
vergisiz birleşmelerle ilgisi bulunmamaktadır.
39.2. Geçici 5 inci maddede
düzenlenen teşvikler
39.2.1. KOBİ birleşmelerinde
kurumlar vergisi istisnası uygulaması
Kanuna
eklenen geçici 5 inci madde ile KOBİ’lerin 31/12/2009 tarihine kadar
birleşmeleri halinde bu birleşmeden doğan kazançların kurumlar vergisinden
istisna edileceği hükme bağlanmış, birleşme nedeniyle infisah eden kurumun
birleşme tarihinin içinde bulunduğu son hesap döneminde elde ettiği kazançları
ile birleşilen kurumun birleşme işleminin
gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap
döneminde elde edilen kazançları üzerinden alınacak kurumlar vergisine ilişkin
oranı %75’ine kadar indirme hususunda Bakanlar Kuruluna, maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esasları belirleme hususunda da Maliye
Bakanlığına yetki verilmiştir.
KOBİ
tanımı kapsamındaki işletmelerin geçici 5 inci maddeye göre 31/12/2009 tarihine kadar yaptıkları birleşmelerde;
-
Birleşilen kurum tarafından münfesih kurumun birleşme
tarihindeki sabit kıymetlerinin rayiç bedelle, diğer kıymetlerinin ise 213
sayılı Vergi Usul Kanununun değerleme hükümlerine göre değerlemek suretiyle bir
bütün halinde devralınması ve bilançosuna kaydedilmesi,
-
Birleşmeden doğan kazançların tamamının birleşme tarihi itibarıyla birleşilen şirketin sermayesine
eklenmesi,
-
Birleşilen kurumun, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve
edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini;
münfesih kurumun, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten
itibaren otuz gün içinde birleşme nedeniyle vereceği kurumlar vergisi
beyannamesine ekli bir taahhütnameyle taahhüt etmesi,
-
Birleşme sonrasında üç yıl süreyle aylık ortalama bazda birleşilen kurum ile münfesih kurum tarafından 1/4/2009 tarihinden önce verilen son aya ilişkin sigorta
bildirgelerine göre istihdam edilenlerin toplamından az olmamak üzere aylık
istihdam sağlanması
şartlarıyla birleşme işlemlerinden doğan kazançlar kurumlar
vergisinden istisna edilecektir.
Söz
konusu istisna kazançlar, kurum kazancına dahil
edildikten sonra yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin “Zarar Olsa Dahi
İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde ilgili satıra yazılmak suretiyle
beyan edilecektir.
Münfesih kurumun birleşme tarihine kadar olan faaliyet kazançları ise bu
istisna kapsamında bulunmamaktadır.
39.2.2. KOBİ birleşmelerinde
indirimli kurumlar vergisi uygulaması
Kanunun geçici 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında, KOBİ birleşmelerinde
indirimli kurumlar vergisi uygulamasına yer verilmiştir.
Buna
göre,
-
Birleşme nedeniyle infisah eden kurumun, birleşme tarihinde sona eren hesap
döneminde elde ettiği kazançlar,
-
Birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği
hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap döneminde elde
ettiği kazançlar
anılan geçici maddenin onbirinci
fıkrasına göre belirlenen indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanmak suretiyle
vergilendirilecektir.
Maddenin onbirinci fıkrasında Bakanlar
Kuruluna, KOBİ birleşmelerinden yararlanan işletmeler için kurumlar vergisi
oranını % 75’ine kadar indirimli uygulatma hususunda yetki verilmiştir.
Örnek 1: 1/8/2009 tarihinde KOBİ niteliğindeki (A) Ltd. Şti., KOBİ niteliğindeki mevcut (B) A.Ş.’ye geçici 5 inci madde
uyarınca devrolunmuştur.
- (A)
Ltd. Şti.’nin birleşme işleminden doğan kazançları
kurumlar vergisi istisnasından,
- (A)
Ltd. Şti.’nin 1/1/2009-1/8/2009 kıst döneminde
elde ettiği faaliyetlerinden doğan kazançları indirimli kurumlar
vergisinden,
- (B)
A.Ş.’nin 1/1/2009-31/12/2009
dönemi kurum kazançları indirimli kurumlar vergisinden,
- (B)
A.Ş.’nin 1/1/2010-31/12/2010
dönemi kurum kazançları indirimli kurumlar vergisinden,
- (B)
A.Ş.’nin 1/1/2011-31/12/2011
dönemi kurum kazançları indirimli kurumlar vergisinden
yararlanabilecektir.
39.3. Teşviklerden
yararlanılabilmesine ilişkin şartlar
39.3.1. Birleşme kapsamında
kıymetlerin devri
Kanunun geçici 5 inci maddesi uyarınca yapılacak KOBİ birleşmelerinde,
münfesih kurumun birleşme tarihindeki sabit kıymetlerinin rayiç bedelle, diğer
kıymetlerinin ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerleme hükümlerine göre
değerlemek suretiyle bir bütün halinde birleşilen
kurum tarafından devralınması ve bilançosuna kaydedilmesi gerekmektedir.
Sabit
kıymet ifadesinden, Vergi Usul Kanununun 313 üncü maddesi uyarınca amortisman mevzuunu oluşturan iktisadi kıymetlerin
anlaşılması gerekmektedir. Dolayısıyla, gayrimenkullerle anılan Kanunun 269 uncu
maddesi gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetler ile alet, edavat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmleri sabit kıymet
olarak dikkate alınacaktır. Buna göre, birleşen münfesih kurumun aktifinde
görünen birleşme tarihindeki sabit kıymetler, rayiç bedelle birleşilen kuruma devredilecektir.
Münfesih kurumun sabit kıymetler dışındaki diğer kıymetleri ise Vergi
Usul Kanununun değerleme hükümlerine göre değerlemek suretiyle birleşilen kuruma devredilecektir.
39.3.2. Birleşme işleminden doğan
kazançların sermayeye eklenmesi
KOBİ
birleşmelerinde münfesih kurumda doğan birleşme kazançlarının birleşme tarihi
itibarıyla birleşilen kurumun sermayesine eklenmesi
gerekmekte olup sermayeye eklenecek kazanç tutarı, birleşme nedeniyle kurumlar
vergisinden istisna edilen kazanç tutarı ile aynı olacaktır.
39.3.3. Birleşen ve birleşilen kurumlar arasındaki külli halefiyet
KOBİ
birleşmelerinde, birleşilen kurumun, münfesih kurumun
tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine
getireceğini, münfesih kurumun birleşme nedeniyle vereceği kurumlar vergisi
beyannamesine ekli bir taahhütnameyle taahhüt etmesi
gerekmektedir.
Buna
göre, birleşilen kurum birleşen kurumun külli halefi
haline gelmektedir. İster tahakkuk etmiş olsun isterse daha sonraki tarihlerde
doğacak olsun birleşen kurumun bütün vergi borçlarından birleşilen kurum sorumlu olacaktır.
39.3.4. İstihdam şartı
KOBİ
birleşmelerinde, birleşme işlemi sonrasında birleşilen
kurumda, üç yıl süreyle aylık ortalama bazda, birleşilen kurum ile münfesih kurum tarafından 1/4/2009 tarihinden önce verilen son aya ilişkin sigorta
bildirgelerine göre istihdam edilenlerin toplamından az olmamak üzere aylık
istihdam sağlanması gerekmektedir.
Örnek 2: (A) Ltd. Şti. 2008 Aralık ayında vermiş olduğu sigorta
bildirgesine göre 15 işçi çalıştırmaktadır. Söz konusu şirket 1/4/2009 tarihinden önce verilen son aya ilişkin sigorta
bildirgesinde ise 8 işçi çalıştırmaktadır. Şirketin KOBİ tanımına ilişkin diğer
koşulları sağladığı varsayılmıştır. Şirket, KOBİ niteliğindeki, 1/4/2009 tarihinden önce verilen son aya ilişkin sigorta
bildirgesine göre 30 işçi çalıştıran (B) A.Ş.’ye 1/8/2009 tarihinde geçici 5
inci madde çerçevesinde devrolunmuştur.
Buna
göre, birleşilen kurumun, bu tarihten itibaren üç
hesap dönemi boyunca (31/12/2011 tarihine kadar) her ay
itibarıyla 38 işçi istihdam şartını yerine getirmesi gerekecektir.
Bu
süre zarfında herhangi bir ayda bahse konu istihdam şartının sağlanamaması
halinde, birleşmeden dolayı istisna ve indirimli oran uygulamasından
yararlanılabilmesi mümkün olmayacaktır. İzleyen aylarda istihdam şartı yeniden
sağlansa dahi geçici 5 inci maddede yer alan teşviklerden
yararlanılamayacaktır.
Dolayısıyla, istihdam şartı ile birlikte geçici 5 inci maddenin birinci
fıkrasında yer alan diğer şartların da yerine getirilmesi halinde istisna ve
indirimli oran uygulamasından yararlanılabilmesi mümkün olup şartların ihlali
halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, genel hükümlere göre birleşilen kurumdan tahsil edilecektir.
39.3.5. Birleşilen kurumun daha sonraki tarihlerde birleşme, devir,
bölünme ve hisse değişimi işlemlerine tabi tutulmaması
Geçici
5 inci maddenin dördüncü fıkrasına göre, birleşilen
kurumun; birleşme tarihinden itibaren indirimli kurumlar vergisi uygulamasının
sona erdiği yılı izleyen üçüncü yılın sonuna kadar;
-
Kanunun 18 inci ve 19 uncu maddelerine göre birleşme, devir, bölünme ve hisse
değişimi işlemlerine tabi tutulmaması,
-
Tasfiye edilmemesi,
-
Sermaye azaltımında bulunmaması
gerekmektedir. 31/12/2009 tarihine
kadar KOBİ’lerin kendi aralarında yapacakları birleşme, devir, bölünme ve hisse
değişimi işlemleri bu şartların ihlali anlamına gelmemektedir.
Bu
şartlara uyulmaması durumunda, birleşmeden dolayı istisna uygulaması nedeniyle
veya indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk
ettirilmeyen vergiler, ceza uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte birleşilen kurumdan tahsil edilecektir.
39.4. Birleşme tarihi
Kanunun geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde,
birleşilen kurumun, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve
edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini,
münfesih kurumun, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten
itibaren otuz gün içinde birleşme nedeniyle vereceği kurumlar vergisi
beyannamesine ekli bir taahhütnameyle taahhüt etmesi gerektiği
belirtilmektedir.
Türk
Ticaret Kanununa göre aksine bir belirleme olmadıkça hukuki durum tescille
birlikte hüküm ifade etmektedir. Kurumlar Vergisi Kanununun 20 nci maddesinde ise şirket yetkili kurulunun devre ilişkin
kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih, devir tarihi olarak kabul
edilmiştir.
Dolayısıyla, KOBİ birleşmesinin ticaret sicilinde tescil edildiği tarih,
birleşme tarihi olarak kabul edilecek ve KOBİ birleşmelerine yönelik olarak
31/12/2009 tarihine kadar yapılan tesciller geçici 5
inci madde kapsamında değerlendirilecektir.
39.5. Birleşme beyannamesinin
verilme süresi
Münfesih kurumun birleşme tarihine kadar olan faaliyet kazançları ile
birleşme kazançlarının yer aldığı beyannamenin, birleşmenin Ticaret Sicili
Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun
bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.
Birleşme nedeniyle verilecek bu beyanname, münfesih kurum adına birleşilen kurum tarafından verilecektir. Bu beyannamenin
ekinde ayrıca, birleşilen kurumun münfesih kurumun
tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine
getireceğini belirten taahhütnamenin yer alması gerekmektedir.
39.6. Diğer
hususlar
39.6.1. KOBİ birleşmelerinde zarar
mahsubu
Geçici
5 inci madde uyarınca gerçekleştirilecek KOBİ birleşmelerinde, birleşen kurumların
birleşme tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen
zararları, Kanunun 9 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen şartlarla kurumlar vergisi matrahının
tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendiyle sadece
faaliyetten doğan zararların mahsubuna izin verilmektedir. Dolayısıyla, KOBİ
birleşmelerinde münfesih kurumda, birleşme işlemi nedeniyle zarar ortaya çıkması
halinde, bu zararların birleşilen kurum tarafından
mahsup edilmesine imkan bulunmamaktadır.
Buna
göre, KOBİ birleşmelerinde,
-
Birleşen ve birleşilen kurumların son beş yıla ilişkin
kurumlar vergisi beyannamelerini kanunî süresinde vermiş olmaları,
-
Birleşen kurumun faaliyetine birleşmenin meydana geldiği hesap döneminden
itibaren en az beş yıl süreyle devam edilmesi
şartlarıyla, birleşme nedeniyle infisah eden kurumların
birleşme tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen faaliyet zararları,
birleşilen kurum tarafından kurumlar vergisi
matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
Örnek 3: KOBİ
niteliğindeki (K) Ltd. Şti.’nin, KOBİ
niteliğindeki mevcut (L) A.Ş.’ye Kanunun geçici 5 inci maddesi
çerçevesinde devrolunması halinde, münfesih limited
şirketin devreden faaliyet zararları, bu şirketin birleşme tarihi itibarıyla
tespit edilmiş öz sermayesini geçmemek şartıyla (L) A.Ş. tarafından Kanunun 9
uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen şartlarla mahsup
edilebilecektir.
Örnek 4: (A) Ltd. Şti. ve (B) Ltd. Şti. unvanlı KOBİ niteliğindeki
iki kurum, yeni kurulacak (C) A.Ş. bünyesinde geçici 5 inci madde çerçevesinde
birleşeceklerdir. (A) Ltd. Şti. ve (B) Ltd. Şti.’nin
birleşme tarihindeki öz sermaye tutarları ile faaliyet kâr/zarar durumları
aşağıdaki gibidir:
(A)
Ltd. Şti.
(B) Ltd. Şti.
Öz
sermaye: 10.000.- TL Öz sermaye: 50.000.- TL
Faaliyet zararı: 15.000.- TL Faaliyet zararı: 30.000.-
TL
Birleşme zararı: 10.000.- TL Birleşme kârı: 20.000.- TL
- (A)
Ltd. Şti.’nin faaliyet sonuçlarının konsolide edilmesi sonucu birleşme nedeniyle vereceği
kurumlar vergisi beyannamesi aşağıdaki şekildedir:
Ticari
Bilanço Zararı (25.000)
Birleşme Kazancı İstisnası (0)
Cari
Dönem Zararı
(25.000)
Söz
konusu şirketin 25.000.- TL’lik bu zararının 10.000.- TL’si birleşme nedeniyle
ortaya çıktığından, bu tutarın (C) A.Ş. tarafından mahsup edilebilmesi mümkün
olmayacaktır. Ayrıca, 15.000.- TL’lik faaliyet zararının ise sadece öz sermaye
tutarını aşmayan 10.000.- TL’si (C) A.Ş. tarafından mahsup edilebilecektir.
- (B)
Ltd. Şti.’nin faaliyet sonuçlarının konsolide edilmesi sonucu birleşme nedeniyle vereceği
kurumlar vergisi beyannamesi aşağıdaki şekildedir:
Ticari
Bilanço Zararı
(10.000)
Birleşme Kazancı İstisnası
(20.000)
Cari
Dönem Zararı
(30.000)
Bu
durumda, 30.000.- TL’lik zararın tamamı söz konusu şirketin öz sermaye tutarını
aşmadığından (C) A.Ş. tarafından mahsup edilebilecektir.
39.6.2. Amortisman
uygulamaları
KOBİ
birleşmelerinde, birleşme nedeniyle infisah eden kurumdan devralınan amortismana
tabi iktisadi kıymetler için faydalı ömürleri dikkate alınmak suretiyle münfesih
kurumdaki kayıtlı değerleri üzerinden kalan süre için amortisman ayrılabilecektir.
Dolayısıyla, amortismana tabi iktisadi kıymetler için birleşilen kurumda yapılacak amortisman uygulamalarında, bu kıymetlerin devir değerleri
değil, münfesih kurumdaki birikmiş amortismanlar dahil kayıtlı değerleri esas
alınacaktır. Aynı şekilde bu kıymetlerin faydalı ömürlerinden, infisah eden
kurumda amortismana tabi tutulan süreler düşülecek ve birleşilen kurumda kalan süre itibarıyla amortisman uygulaması yapılabilecektir.
Örnek 5: Amortismana tabi bir iktisadi
kıymetin birleşen kurumdaki kayıtlı değerinin 10.000.- TL, faydalı ömrünün 5
yıl, birikmiş amortisman tutarının 4.000.- TL (Normal
amortisman usulüne göre) ve birleşme işlemindeki rayiç bedelinin 12.000.- TL
olduğunun varsayılması halinde, bu kıymet birleşilen
şirkete 12.000.- TL üzerinden bir değerle devredilmiş olsa dahi birleşilen kurumda kalan 3 yıllık faydalı ömrü dikkate
alınmak suretiyle toplam 6.000.- TL üzerinden amortisman uygulamasına konu
olabilecektir.
39.6.3. Birleşilen kurumda devralınan varlıkların satışı nedeniyle
doğan zararlar
Kanunun geçici 5 inci maddesinin yedinci fıkrasına göre, KOBİ
birleşmelerinde birleşilen kurum tarafından birleşme
işlemi nedeniyle devralınan varlıkların, devir bedelinden düşük bir bedelle
satılması durumunda oluşan zararlar, bu kurumun kurumlar vergisi matrahının
tespitinde indirim konusu yapılmayacaktır.
39.6.4. Taşınmaz ve iştirak hissesi satış
kazancı istisnası karşısındaki durumu
Kanunun geçici 5 inci maddesinin sekizinci fıkrasına göre, KOBİ
birleşmelerinde, birleşme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri,
kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının indirimli kurumlar
vergisi uygulanan hesap dönemleri içinde satışı halinde, ayrıca Kurumlar Vergisi
Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmünün uygulanması
mümkün değildir.
39.6.5. Sadece teşviklerden yararlanmak
amacıyla yapılan işlemlerin durumu
5904
sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi hükmünde, 31/12/2009 tarihine
kadar uygulanacak KOBİ birleşmelerinde, birleşen veya birleşilen şirketlere anılan Kanunun 13 üncü maddesine göre
ilişkili kişi sayılanlar tarafından istihdamın veya faaliyetin kaydırılması gibi
sadece teşviklerden yararlanmak amacıyla yapılan işlemlerin bulunması halinde,
geçici 5 inci maddedeki teşviklerden yararlanılamayacağı belirtilmiştir.
KOBİ
birleşmelerine tanınan teşvikin amacı, KOBİ'lerin mali yapılarının
güçlendirilmesi, ölçek verimliliğinin sağlanması, rekabet ortamına uyum
kapasitelerinin geliştirilmesi, istihdam düzeylerinin artırılmasıdır. Bu amaçlar dışında, kurumlarda Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü
maddesine göre; gelir vergisi mükelleflerinde Gelir Vergisi Kanununun 41 inci
maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendine göre ilişkili kişi kabul
edilenler tarafından birleşen ve birleşilen
şirketlere, yüksek katma değeri ve kârlılığı bulunan faaliyetlerin ya da
istihdamın kaydırılarak sadece teşviklerden yararlanmak amacıyla yapılan benzeri
işlemlerin bulunması halinde, anılan madde kapsamındaki teşviklerden
yararlanılamayacaktır. Sayılan işlemler veya benzerleri gibi sadece
teşvikten yararlanmak amacıyla yapılan işlemlerin, birleşen kurumlarda birleşme
tarihinden önce veya sonra yapılması arasında fark bulunmamaktadır. Ayrıca, bu
tür kötüye
kullanım hallerinde, hem
birleşen hem de birleşilen kurumların Kanunun
geçici 5 inci maddesinde yer alan teşviklerden yararlanmaları mümkün
değildir.”
Tebliğ
olunur.
——————————
1 3/7/2009 tarihli ve 27277 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır.
2 3/4/2007 tarihli ve
26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
3 6/11/1981 tarihli ve 17506 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır.
4 17/2/2005 tarihli ve 25730 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır.
* 5904 sayılı
Kanunla, Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 7 nci madde hükmü gereği, “anonim şirket” ifadeleri, “sermaye
şirketi” olarak dikkate alınacaktır.
|