Karar Tarihi: 30⁄12⁄2003
Karar No. 2003⁄1
22⁄5⁄2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 39 uncu maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin asgari ücretini tespit etmekle görevli Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 4⁄11⁄2003 tarihinde başladığı çalışmalarını 30⁄12⁄2003 tarihine kadar sürdürmüş ve yaptığı altı toplantı sonucunda;
1- Milli seviyede tek asgari ücret tespitine oybirliğiyle,
2- 16 yaşını doldurmuş işçilerin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretlerinin 1⁄1⁄2004 - 30⁄6⁄2004 tarihleri arasında 14.100.000.-(ondört milyon yüzbin) TL. olarak tespitine, işveren temsilcilerinin muhalefetine karşılık oyçokluğuyla,
3- 16 yaşını doldurmamış işçilerin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretlerinin 1⁄1⁄2004 - 30⁄6⁄2004 tarihleri arasında 12.000.000.- (oniki milyon) TL. olarak tespitine, işveren temsilcilerinin muhalefetine karşılık oyçokluğuyla,
4- İş bu Kararın, 4857 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan, mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 33 üncü maddesine göre hazırlanan Asgari Ücret Yönetmeliği gereğince Resmî Gazete'de yayımlanmasına oybirliğiyle,
karar verilmiştir.
GEREKÇE
Asgari ücret, bilindiği gibi ödenmesi zorunlu olan en az ücrettir.
Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.
Asgari ücretin belirlenmesi sırasında, Komisyonumuz, bu çerçevede bir karar alınması için çalışmış, geçmiş yıllar kayıpları, işçilerin geçim şartları ve 2004 yılı enflasyon hedefi gibi faktörleri değerlendirmiştir.
İşte bu çerçevede hareket eden Komisyonumuz; 16 yaşını doldurmuş işçiler için, 1⁄1⁄2004 - 30⁄6⁄2004 tarihleri arasında uygulanmak üzere aylık asgari ücreti 423.000.000.-TL. olarak belirlemiştir.
16 yaşını doldurmamış işçiler için, 1⁄1⁄2004 - 30⁄6⁄2004 tarihleri arasında uygulanmak üzere aylık asgari ücretin 360.000.000.-TL. olarak belirlenmesi Komisyonca kabul edilmiştir.
Bu hesaplamalara göre; 16 yaşını doldurmuş işçinin asgari ücreti 1⁄1⁄2004-30⁄6⁄2004 tarihleri arasında aylık 423.000.000.-TL., günlük 14.100.000.-TL ve saat ücreti 1.880.000.-TL.dır.
16 yaşını doldurmamış işçinin asgari ücreti 1⁄1⁄2004-30⁄6⁄2004 tarihleri arasında aylık 360.000.000.-TL., günlük 12.000.000.-TL. ve saat ücreti 1.600.000.-TL.dır.
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU İŞÇİ VE İŞVEREN TARAFI ORTAK TEMENNİ KARARI
KAYITDIŞI EKONOMİ VE BUNA BAĞLI OLARAK KAYITDIŞI İSTİHDAM AŞIRI BOYUTLARA ULAŞMIŞ OLUP, ÖNLENMESİ YÖNÜNDE 2004 YILINDA ETKİN POLİTİKALAR UYGULANIP, ÖNLEMLER ALINMASI,
ASGARİ ÜCRET ÜZERİNDEKİ SİGORTA PRİMİ VE GELİR VERGİSİ YÜKÜNÜN AZALTILMASI,
İŞÇİ VE İŞVEREN TARAFININ ORTAK TEMİNNİSİ OLUP, GERÇEKLEŞMESİ YÖNÜNDE SOSYAL TARAFLAR DA GEREKLİ GİRİŞİM VE ÇABAYI GÖSTERECEKTİR.
İŞÇİ TEMSİLCİLERİNİN OY GEREKÇESİ
Asgari ücret, çalışanların ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesine yönelik etkin bir sosyal politika aracıdır. Asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında, çalışanların düşük ücretlere karşı korunması ve çağdaş bir toplum içinde yaşayan işçinin, ailesi ile birlikte olağan ihtiyaçlarının karşılanması esastır.
İşçi kesimi temsilcileri olarak Komisyon çalışmalarında;
- Anayasa'da yer alan "geçim şartları" dikkate alınarak belirlenmesi;
- İşçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir düzeyde olmasını;
- İşçinin ve ailesinin harcama kalıbının esas alınması ve hesaplamalarda Devlet İstatistik Enstitüsü verilerinin kullanılması;
- Belirlenen tutarı işçinin eline net geçecek biçimde belirlenmesini;
- Sanayi⁄tarım ve yaş, cinsiyet ayırımı yapılmadan ulusal düzeyde tek olmasını;
- İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınması, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmesi;
- İşçinin satın alma gücünün ileriye dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyileştirmenin ayrıca ilave edilerek;
- En düşük devlet memuru maaşının dikkate alınması;
- Adil gelir dağılımını sağlamaya yönelik olarak refahtan pay içermesi; ilkelerinin uygulanabilmesi için çaba gösterdik.
Savunduğumuz bu görüşlerin bir bölümü Komisyon çalışmalarında dikkate alınmıştır. Bunun sonucu, belirlenen asgari ücret düzeyi yetersiz ve ülkenin bugünkü koşullarında "insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi" sağlamaktan uzak kalmıştır.
Bu temel görüşümüzü koruyarak, asgari ücretin yürürlüğe girmesini sağlamak bakımından olumlu oy kullanılmıştır.
İŞVEREN TEMSİLCİLERİNİN KARŞI OY GEREKÇESİ
Yasal asgari ücret düzeyi ekonominin temel göstergelerinden biridir. Tüm ücretleri etkileme özelliği ile maliyetler, finansman, vergi, iç ve dış satışlar vs. üzerinde zincirleme etkileri dolayısıyla makroekonomik dengelerde önemli rolü vardır. Ayrıca, toplu iş sözleşmelerinden sigorta primlerine; idari para cezalarından yargı kararlarına kadar çok geniş bir uygulama yelpazesini etkilemektedir.
Anayasamızın 55 nci maddesi "asgari ücretin tespitinde, çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu gözönünde bulundurulur" hükmünü getirmiştir.
Türkiye, 30 OECD Ülkesi içinde istihdam üzerindeki vergi ve prim yükünün en fazla olduğu ülkedir.
Bu maliyet yapısına rağmen ve işletmeler ekonomik zorluklar içinde ayakta kalma mücadelesi verirken, asgari ücret tespitinde sadece net ücret artışı esas alınmış, Anayasa'nın 55. maddesinin öngördüğü ekonomik gerekler gözardı edilmiştir.
Ayrıca, asgari ücret tespitinde, uygulanan Ekonomik Program'ın "ücret artışlarında enflasyon hedefinin esas alınması" koşulu da yerine getirilmemiştir.
Öte yandan, bu yıl asgari ücret görüşmeleri, geçmiş bütün teamüllerin dışına çıkılarak, adeta bir toplu pazarlık müzakeresine dönüştürülmüştür.
Bütün bu gelişmeler dikkate alındığında işveren kesimi olarak, açıklanan asgari ücret kararına aşağıdaki nedenlerle katılmıyoruz.
1. Hükümetin 2004 yılı TÜFE hedefi (% 12), kararda dikkate alınmamıştır. Asgari ücretin hesabında da anlamlı hiçbir ekonomik gösterge baz alınmamıştır.
2. Sosyal Sigortalar Kurumu prim ve gelir vergisi oranlarında istihdam maliyetlerini köklü şekilde azaltacak ve istihdamı doğrudan teşvik edecek bir indirim yapılmamıştır.
3. Sigorta primine esas kazanç alt sınırı asgari ücret ile eşitlenmemiştir. Bu konudaki belirsizlik devam etmektedir. Özellikle, 1.4.2004 tarihinde yürürlüğe girmesi gereken, sigorta primine esas kazanç tabanı artışı uygulamasının 1.1.2004 tarihine taşınması ve ayrıca sigorta prim tavanının ise 5 katı oranında artırılacak olması, işyerlerine öngörülmeyen ilave yükler getirecektir. Bu durum Hazine'ce yapılacağı belirtilen sübvansiyonların, asgari ücret üzerindeki ücretler için işçi ve işverene ödetilmesi anlamını taşımaktadır.
4. Asgari ücretin 2004 yılı ikinci altı ayına ilişkin rakamların açıklanmamış olması da ayrı bir sorun teşkil etmektedir. Mevcut gelişmeler dikkate alındığında, ikinci altı ayda ortaya çıkabilecek maliyetlerin işverenlerce karşılanması konusunda ciddi tereddütler ve belirsizlikler bulunmaktadır.
5. Asgari ücrette makul hadlerin üzerine çıkılarak yapılan artış;
- İşsizliğin artmasına;
- Yatırımların azalmasına;
- İşletmelerin, özellikle KOBİ lerin zayıflamasına;
- Kayıtdışı ekonominin ve kayıtdışı istihdamın büyümesine;
- Ekonominin rekabet gücünün azalmasına ve ihracat kayıtlarına;
- Enflasyonist baskı doğmasına;
- Vergi ve prim ödemelerinde sorunlara;
- İş değerlendirmesi ile yapılan ücret skalalarının bozulmasına, özel kesim ve kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinin olumsuz etkilenmesine;
- Asgari ücrete bağlı para cezalarının ödenemez düzeye çıkmasına;
- KİT'lerin ve Yerel Yönetimlerin SSK'ya olan borçlarının artması ile bütçe dengesizliğine;
- Sonuçta tüm ekonomik dengelerin bozulmasına yol açacaktır.
|