Bu Tebliğde, 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı
Kanunla1 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununda yapılan düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin açıklamalar yapılmış olup
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde2 ilgili bölümler itibarıyla
aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.
1 – “5.6.2.3.2. Satış kazancının
fon hesabında tutulması” başlıklı bölümün ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Bu
değerlerin satışından elde edilecek kazancın istisnadan yararlanan kısmının,
pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci
yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması gerekmektedir. Bu
çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap
döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi
beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla,
istisnadan yararlanacak olan kazanç tutarı, satışın yapıldığı dönemin genel
sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili
satırında gösterilmek suretiyle istisnadan yararlanılabilecektir. Anılan
istisnadan geçici vergi dönemleri itibarıyla da yararlanılması mümkün olup
belirtilen süre zarfında söz konusu kazancın fon hesabına alınmaması durumunda,
kurumlar vergisi beyannamesinde istisnadan yararlanılabilmesi mümkün olmadığı
gibi geçici vergi dönemleri itibarıyla yararlanılan istisna nedeniyle zamanında
tahakkuk etmeyen vergilerden kaynaklanan vergi ziyaı
cezası ve gecikme faizinin ayrıca aranacağı tabiidir.
Fon
hesabına alınan kazanç tutarının mükelleflerce sermayeye ilavesi mümkün
bulunmaktadır. Ancak, fon hesabına alınan kazanç tutarının sermayeye ilave
dışında, beş yıl içinde başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya
dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması ya da kurumun tasfiyesi halinde,
istisna uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil
edilecektir.”
2 – “8.6.4. Deprem hasar
karşılıkları” başlıklı bölüm başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, “8.6.5. Ayrılan sigorta teknik karşılıklarının ertesi bilanço
döneminde aynen kâra nakledilmesi” başlıklı bölümün ikinci ve üçüncü cümleleri
Tebliğ metninden çıkarılmıştır.
“8.6.4. Dengeleme
karşılığı
3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun3 yürürlüğe
girmesinden sonra sigorta şirketlerince deprem hasar karşılıkları adı altında
karşılık ayrılmamakta olup anılan Kanunla sigorta ve reasürans şirketlerince “Dengeleme karşılığı” adı altında
yeni bir karşılık ayrılabilmesine imkan sağlanmaktadır.
5766
sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle Kurumlar Vergisi
Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (4) numaralı alt
bendinde yapılan değişiklikle, deprem hasar karşılığı kaldırılarak sigorta ve
reasürans şirketlerince dengeleme karşılığı adı altında
ayrılan karşılıkların kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilmesine imkan
sağlanmış bulunmaktadır.
Buna
göre, 1/1/2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere takip eden hesap
dönemlerinde meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki dalgalanmaları
dengelemek ve katastrofik riskleri karşılamak üzere
sadece deprem ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı için
hesaplanan dengeleme karşılıklarının sigorta ve reasürans şirketlerince gider olarak dikkate alınabilmesi
mümkün bulunmaktadır.
Öte
yandan, 5684 sayılı Kanun uyarınca ayrılan devam eden riskler karşılığı ve
ikramiyeler ve indirimler karşılığının sigorta şirketlerince kurum kazancının
tespitinde gider olarak indirimi mümkün bulunmamaktadır.”
3 – “10.2.9.2.1. Ar-Ge projesi ile ilgili olarak istenecek belgeler” başlıklı
bölümünün birinci ve dördüncü paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Ar-Ge indiriminin uygulanmaya başlanacağı
döneme ait geçici vergi beyannamesinin verileceği tarihe kadar Ar-Ge faaliyetiyle ilgili olarak Ek-1’de yer alan formata uygun
olarak hazırlanacak rapor, bir yazı ekinde iki nüsha olarak Gelir İdaresi
Başkanlığına elden veya posta yoluyla gönderilecektir. Ancak,
bu süre içinde başvurusu yapılmayan projeler ile ilgili olarak, çalışmalara
başlanıp harcama yapılmakla birlikte projenin herhangi bir aşamasında başvuruda
bulunulması ve uygun bulunması halinde, başvuru tarihinin içinde bulunduğu
geçici vergilendirme döneminin başlangıcından itibaren yapılan Ar-Ge harcamaları Ar-Ge indiriminden
yararlanabilecek, Ar-Ge projesi bittikten sonra
yapılan başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır.”
“Para–Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararlarına istinaden uygulanan
Ar-Ge yardımına ilişkin mevzuat çerçevesinde TÜBİTAK
tarafından daha önce incelemesi yapılmış olan projelerle ilgili olarak yeniden
inceleme yapılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu kapsamda
TÜBİTAK tarafından incelenerek desteklenmesi uygun bulunmuş Ar-Ge projesi bulunan mükelleflerin bu projeler hakkında ayrıca
bir inceleme yapılması için Gelir İdaresi Başkanlığına müracaat etmelerine gerek
olmayıp, desteklenmesi uygun bulunmuş projelere ilişkin Ar-Ge değerlendirme raporları veya TÜBİTAK’dan alınan destek karar yazısının bir örneğinin YMM
tasdik raporuna eklenmesi yeterli olacaktır.”
4 – “11. Kabul Edilmeyen
İndirimler” başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki alt bölüm eklenmiştir.
“11.12. Kanunen yasaklanmış fiiller
nedeniyle katlanılan giderler
Kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler ticari kazancın
elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili giderler niteliğinde olmadığından,
bu giderlerin gelir ve kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla, rüşvet verme fiili Türk Ceza Kanununun 252 nci maddesinde suç olarak tanımlandığından, rüşvet ve rüşvet
ile ilgili her türlü gider, vergiye tabi ticari kazancın tespitinde gider olarak
dikkate alınmayacaktır.”
5 – “13. Transfer Fiyatlandırması
Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı” başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki alt bölüm
eklenmiştir.
“13.4. Transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü kazanç dağıtımında hazine zararı
5766
sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun “Transfer fiyatlandırması yoluyla
örtülü kazanç dağıtımı” konusunu düzenleyen 13 üncü maddesine aşağıdaki yedinci
fıkra eklenmiş ve mevcut yedinci fıkra sekizinci fıkra olarak teselsül
ettirilmiştir.
(7)
Tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye'deki işyeri veya daimi
temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri yurt
içindeki işlemler nedeniyle kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü Hazine
zararının doğması şartına bağlıdır. Hazine zararından kasıt, emsallere uygunluk
ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve
ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının
eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir.”
6 – “30.6. Bu madde kapsamında
yapılacak vergi kesintisine ilişkin beyannameye dahil
edilmesi zorunlu kazançlar ile beyannameye dahil edilmesi ihtiyari olan
kazançlar” başlıklı bölümün ikinci ve üçüncü paragrafları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Kanunun 30 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, ticari ve zirai
kazançlar hariç olmak üzere bu maddeye göre vergisi kesinti yoluyla alınan
kazanç ve iratlar için Kanunun 24 veya 26 ncı
maddelerine göre beyanname verilmesi veya bu madde kapsamına girmeyen kazanç ve
iratlar için verilecek beyannamelere söz konusu kazanç ve iratların dahil edilmesi ihtiyaridir.
Ancak,
Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5), (7) ve (14)
numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları ile fonların katılma
belgelerinden ve yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr
paylarının verilecek beyannamelere dahil edilmesi
zorunludur. Aynı şekilde dar mükellefiyete tabi kurumlar, hak ediş ödemeleri
üzerinden vergi kesintisi yapılan birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve
onarım işlerinden elde ettikleri kazançlarını kurumlar vergisi beyannameleri ile
beyan etmeleri gerekmektedir.”
7 – “36. Geçici Hükümler” başlıklı
bölümün sonuna aşağıdaki alt bölümler eklenmiştir.
“36.4.
Kurumlar Vergisi Kanununa 5766 sayılı Kanunla eklenen geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendiyle, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında uygulanmak üzere,
dernek veya vakıflarca elde edilen Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin
(5) numaralı bendi ve geçici 67 nci maddesi kapsamında
kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlar dolayısıyla iktisadi
işletme oluşmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu
düzenleme ile dernek veya vakıflar ile vergi uygulamalarında dernek veya vakıf
olarak değerlendirilen kurum ve kuruluşların elde ettikleri gelirlerin
münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve
geçici 67 nci maddesi kapsamında kesinti suretiyle
vergilendirilmiş;
-
Taşınmaz kira gelirlerinden,
-
Menkul kıymet alım satım gelirlerinden,
-
Menkul kıymetlerin elde tutulması ile itfasından elde edilen
gelirlerden
ibaret olması halinde, elde edilen bu gelirler dolayısıyla,
1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında dernek veya vakfa bağlı iktisadi
işletme oluşmayacağından, bu süre zarfında anılan gelirler nedeniyle dernek veya
vakıf adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmeyecektir. Söz konusu
vergi kesintileri dernek veya vakıflar açısından nihai vergileme niteliğinde
olacaktır.
Diğer
taraftan, dernek veya vakıf bünyesinde yukarıda belirtilen gelirler dışında
iktisadi işletme oluşması halinde, bu iktisadi işletmenin aktifinde kayıtlı
bulunan taşınmazların kiralanması sonucu elde edilen taşınmaz kira gelirlerinin
ya da bu iktisadi işletmenin aktifinde kayıtlı bulunan menkul kıymetlerin alım
satımından, elde tutulmasından veya itfasından elde edilen gelirlerin (kesinti
suretiyle vergilenmiş olup olmadığına bakılmaksızın), bahse konu iktisadi
işletmeye ait kazanca dahil edilerek kurumlar vergisine
tabi tutulacağı tabiidir.
36.5.
Kurumlar Vergisi Kanununa 5766 sayılı Kanunla eklenen geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendiyle, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında uygulanmak üzere,
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim yapan mesleki ve teknik
eğitim okullarındaki atölye ve uygulama birimleri ile anaokulu, kreş, çıraklık
ve halk eğitim merkezlerindeki uygulama birimlerine bağlı döner sermaye
işletmelerinin elde ettikleri gelirler dolayısıyla iktisadi işletme oluşmayacağı
hüküm altına alınmıştır.
Buna
göre, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olup örgün ve yaygın eğitim yapan mesleki
ve teknik eğitim okullarındaki atölyeler, otelcilik ve turizm meslek
liselerindeki uygulama otelleri gibi birimler, kız teknik okullarındaki
atölyeler, anaokulu ve kreş gibi uygulama birimleri, çıraklık ve halk eğitim
merkezlerindeki uygulama birimleri ve bu birimlere bağlı döner sermaye
işletmelerinin elde ettikleri gelirleri nedeniyle 1/1/2008 tarihinden itibaren 31/12/2015 tarihine kadar
iktisadi işletme oluşmayacak, bunlar adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis
edilmeyecektir.
Bu
Tebliğin (4.1.1) ve (4.1.2) bölümlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde tesis
edilmiş olan mükellefiyetlerin, 1/1/2008 tarihinden
itibaren muafiyet kapsamına alınması nedeniyle terkin edilmesi
gerekecektir.
36.6.
Kurumlar Vergisi Kanununa 5766 sayılı Kanunla eklenen geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendiyle, 5706 sayılı
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkında Kanunla4 İstanbul'u 2010 yılına Avrupa kültür
başkenti olarak hazırlamak, 2010 yılında yapılacak etkinlikleri planlamak ve
yönetmek, kamu ve sivil kurum ve kuruluşların bu amaçla yapacakları çalışmalarda
koordinasyonu sağlamak amacıyla kurulan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti
Ajansının görevleriyle ilgili yaptığı faaliyetlerinden, 5706 sayılı Kanunun 12
nci maddesi kapsamında elde ettiği gelirleri nedeniyle
iktisadi işletme oluşmayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm uyarınca,
Ajansın anılan gelirleri nedeniyle kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis
ettirilmeyecektir.
36.7.
Gelir Vergisi Kanununa 5766 sayılı Kanunla eklenen geçici 74 üncü madde ile 5706
sayılı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkında Kanun uyarınca kurulan
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansına, kurumlar vergisi mükelleflerince
makbuz karşılığında yapılan her türlü ayni ve nakdi bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamalarının tamamı, kurumlar vergisi
beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek üzere kurum kazancından
indirilebilecektir.
Tebliğ
olunur.
———————————
1
6/6/2008 tarihli ve 26898
mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
2
3/4/2007 tarihli ve 26482
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
3
14/6/2007 tarihli ve 26552
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
4
14/11/2007 tarihli ve 26700
sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır. |