| 
    
                                Kanun No: 5754                                                                       
Kabul Tarihi: 
17/4/2008 
  
MADDE 1 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal 
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (7), (10), (14), (15), (17), (20), (21) ve (29) numaralı bentleri 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (30) ve (31) numaralı 
bentler ile fıkra eklenmiştir. 
“7) Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli 
iş göremezlik geliri ile malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta 
olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme 
yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babasını,” 
“10) Bakmakla yükümlü olduğu kişi: Bu 
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) ve (2) numaralı 
alt bentlerinin dışında kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan 
veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya 
aylık bağlanmamış olan; 
a) Eşini, 
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 
5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday 
çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 
yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan 
çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen 
evli olmayan çocuklarını,  
c) Geçiminin sigortalı tarafından 
sağlandığı Kurumca belirlenen kriterlere göre tespit edilen ana ve 
babasını,” 
“14) Ay: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar 
için, ayın 15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise 
ayın 1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi, 
 
15) Yıl: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar 
için, 15 Ocak tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer 
sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün 
olarak değerlendirilen süreyi,”  
“17) Aylık: Malûllük, yaşlılık ve ölüm 
sigortaları ile vazife malûllüğü halinde yapılan sürekli ödemeyi,”  
“20) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca 
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek 
raporlardaki teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek 
suretiyle, çalışma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken 
yaşlanma halini, vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücü kaybını 
ve malûllük derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diş 
hekimlerinden oluşan kurulları, 
21) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri 
ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda 
belirtilenlerin ödenmiş sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları 
ortaklık ve işletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel 
kanunlarına göre personel çalıştıran diğer kamu kurumlarını,”  
“29) Güncelleme katsayısı: Her yılın Aralık 
ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı 
tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranının % 100’ü ile sabit 
fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının % 30’unun toplamına (1) tam 
sayısının ilâve edilmesi sonucunda bulunan değeri, 
30) Vazife malûllüğü: Bu Kanunun 47 nci 
maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp malûllüğü hallerini, 
31) Uluslararası sosyal güvenlik 
sözleşmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik    
sözleşmelerini,” 
“Bu maddenin (29) numaralı bendinde 
belirtilen güncelleme katsayısının hesabında, en son temel yıllı tüketici 
fiyatları genel indeksindeki değişim oranı veya sabit fiyatlarla gayri safi 
yurtiçi hasıla gelişme hızının eksi olduğu yıllarda eksi değerler sıfır olarak 
alınır.” 
MADDE 2 – 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 4 – Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli 
sigorta kolları uygulaması bakımından; 
a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla 
işveren tarafından çalıştırılanlar, 
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet 
akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan 
ise; 
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek 
kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi 
olanlar, 
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve 
sanatkâr siciline kayıtlı olanlar, 
3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi 
olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite 
ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, 
4) Tarımsal faaliyette bulunanlar, 
 
c) Kamu idarelerinde;  
1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) 
bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili 
kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş 
olanlar, 
2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve 
(b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında 
(a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 
sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil 
atananlar,  
sigortalı sayılırlar. 
Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı 
sayılanlara ilişkin hükümler; 
a) İşçi sendikaları ve konfederasyonları 
ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına 
seçilenler, 
b) Bir veya birden fazla işveren tarafından 
çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, 
resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat 
kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar, 
c) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak 
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç 
olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar, 
d) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi 
Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar, 
e) 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi 
Hıfzısıhha Kanununda belirtilen umumî kadınlar, 
f) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 
düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde 
ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 
4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar,  
hakkında da uygulanır. 
Birinci fıkranın (b) bendi gereği sigortalı 
sayılanlara ilişkin hükümler; 10/7/1953 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları 
Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler hakkında da uygulanır.  
Birinci fıkranın (c) bendi gereği sigortalı 
sayılanlara ilişkin hükümler; 
a) Kuruluş ve personel kanunları veya diğer 
kanunlar gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve 
gelenlerden; bu görevleri sebebiyle kendilerine ilgili kanunlarında Devlet 
memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış olanlardan hizmet akdi ile 
çalışmayanlar, 
b) Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet 
Meclisi üyeleri, belediye başkanları, il encümeninin seçimle gelen üyeleri, 
 
c) Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında 
iken, bu kapsamdaki kişilerin kurduğu sendikalar ve konfederasyonları ile 
sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden aylıksız 
izne ayrılanlar, 
d) Harp okulları ile fakülte ve yüksek 
okullarda, Türk Silâhlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta 
iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay 
naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan adaylar,  
e) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek 
okullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta 
iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler, 
 
hakkında da uygulanır. 
Dördüncü fıkranın (d) ve (e) bentlerinde 
belirtilen okulları tamamlamadan ayrılanlar ile bu okulları tamamlamalarına 
rağmen görevlerine başlamadan ayrılanların, bu okullarda geçen eğitim süreleri 
sigortalılıklarından sayılmaz. 
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına 
ilişkin hükümleri bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı 
sayılanlara bu kapsamda oldukları sürece uygulanmaz.  
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve 
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” 
MADDE 3 – 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin 
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye 
aşağıdaki (g) bendi eklenmiş ve (d) ve (f) bentleri yürürlükten 
kaldırılmıştır. 
“b) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî 
Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim 
gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası; 
meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja 
tabi tutulan öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası 
uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi 
kapsamında sigortalı sayılırlar.  
c) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi 
Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı 
bağlanmış malûllerden, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri 
kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez. 3713 
sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren 
olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların, 4 üncü maddenin 
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olmaları halinde de aylıkları 
kesilmez. Aylıkları kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi 
kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, 4 üncü maddenin 
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar hakkında ise iş 
kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek 
hastalığı sigortası hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi 
olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden 
ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır. Bu 
fıkra kapsamına girenlerden ayrıca genel sağlık sigortası primi 
alınmaz.” 
“g) Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi 
olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde 
çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının 
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta 
kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun 
vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci 
fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) 
bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta 
hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden 
yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.”  
MADDE 4 – 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin 
birinci fıkrasının (c), (h) ve (k) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; (j) 
bendi yürürlükten kaldırılmış, (l) bendindeki “kamu düzeninin” ibaresi “ilgili 
mevzuatının” şeklinde değiştirilmiştir. 
“c) Ev hizmetlerinde çalışanlar (ücretle ve 
sürekli olarak çalışanlar hariç),” 
“h) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
ve (c) bentleri gereği sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış 
olanlar,” 
“k) Kendi adına ve hesabına bağımsız 
çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı 
olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar 
düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz 
katından az olduğunu belgeleyenler,” 
MADDE 5 – 5510 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin 
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
 
“b) (b) bendi kapsamında sigortalı 
sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs şirketlerinden 
kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma 
iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten; sermaye 
şirketlerinden limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit 
şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluklarınca 
tescil edildikleri tarihten; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan 
ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten; gelir vergisinden muaf 
olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı oldukları tarihten; tarımda 
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin 
kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde 
bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi 
halinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten; köy ve mahalle muhtarları için 
seçildikleri tarihten; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için ise 
lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları tarihten,  
c) (c) bendi kapsamında sigortalı 
sayılanlar için, göreve başladıkları veya bu Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü 
fıkrasının (d) ve (e) bentleri kapsamındaki okullarda öğrenime başladıkları 
tarihten,” 
MADDE 6 – 5510 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin 
birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; dördüncü 
ve altıncı fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır. 
“İşverenler, 4 üncü maddenin birinci 
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin 
birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden 
önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak 
işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi; 
a) İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde 
işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı 
gün, 
b) Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma 
araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri 
bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan 
tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya 
başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu 
tarihe kadar, 
c) Kamu idarelerince istihdam edilen 4447 
sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan 
sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe 
alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde, 
 
Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık 
başlangıcından önce bildirilmiş sayılır.” 
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt 
bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişiler için 7 nci maddenin birinci 
fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından; (4) numaralı alt 
bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için ise kanunla kurulu meslek 
kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili 
yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil 
memurluğu sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek Kuruma vermekle 
yükümlüdür. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) 
numaralı alt bentlerinde sayılanların bildirimleri en geç 15 gün, (4) numaralı 
alt bendinde sayılanların bildirimleri ise en geç bir ay içinde yapılır. Ayrıca 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde 
sayılanların kendileri tarafından da sigortalılık bildirimleri yapılabilir. 4 
üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenlerin ise çalışmaya başladıkları 
tarihten itibaren en geç bir ay içinde tescil eden kuruluş tarafından Kuruma 
bildirilmesi zorunludur. Kurum bu bildirimlerden itibaren bir ay içinde tescili 
yapılan kişilere, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını 
bildirir.” 
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştıracak işverenler, bu kapsamda 
ilk defa veya tekrar çalıştırmaya başlattıkları kişileri, 7 nci maddenin birinci 
fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından itibaren, onbeş 
gün içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. 
Aynı kamu idaresinin farklı birimleri arasındaki naklen tayin ve 
görevlendirmelerde bildirim yapılmaz.”  
MADDE 7 – 5510 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 
birinci fıkrasının (b) bendinin (2), (3), (8) ve (10) numaralı alt bentleri ile 
(c) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 
birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi yürürlükten 
kaldırılmıştır. 
“2) Gelir vergisinden muaf olanlar için, 
esnaf ve sanatkâr sicili kaydının silindiği veya 6 ncı maddenin birinci 
fıkrasının (k) bendi kapsamına girdiği tarihten, 
3) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (3) 
numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs şirketlerinden kolektif, adi 
komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki 
ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara 
bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil 
memurluğundan kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından 
hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına 
ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu 
üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas 
veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep 
etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar 
kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine 
karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın 
kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının 
ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği 
tarihten,”  
“8) (3) numaralı alt bent kapsamında iflas 
veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarından 4 üncü 
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların, 
çalışmaya başladıkları tarihten,” 
“10) Gelir vergisinden muaf olan, ancak 
esnaf ve sanatkârlar sicili kaydına istinaden 4 üncü maddenin birinci fıkrasının 
(b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı 
sırasında, hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı 
tarihten,” 
“1) Ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren 
hallerde görev aylıklarının kesildiği tarihi, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı 
Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin 
doldurulması halinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden 
aybaşından, 
2) Diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları 
tarihten,” 
MADDE 8 – 5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (b) ve (d) bentleri ile ikinci fıkrasının (c) bendinden sonra 
gelen paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının (c) bendi 
yürürlükten kaldırılmıştır.  
“b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş 
nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte 
olduğu iş nedeniyle,”  
“d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı 
gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,” 
“iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi 
ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu 
fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki 
yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren 
başlar.”  
MADDE 9 – 5510 sayılı Kanunun 15 inci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 15 – 4 üncü maddenin birinci 
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalının, iş kazası ve meslek 
hastalığı dışında kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık 
halidir. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve 
(b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı 
olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da 
gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı 
tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise 
ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık 
ve özürlülük halleri analık hali kabul edilir.”  
MADDE 10 – 5510 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi başlığı 
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve 
analık sigortasından sağlanan haklar 
MADDE 16 – İş kazası veya meslek hastalığı 
sigortasından sağlanan haklar şunlardır: 
a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik 
süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi. 
b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri 
bağlanması. 
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu 
ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması. 
d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına 
evlenme ödeneği verilmesi. 
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu 
ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi. 
Hastalık ve analık sigortasından 
sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş 
göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir. 
Analık sigortasından sigortalı kadına veya 
sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki 
sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da 
gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması 
şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip 
Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilir. 
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan 
eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi 
için, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının; 
a) (a) bendi kapsamında olanlar için 
doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi 
bildirilmiş olması, 
b) (b) bendi kapsamında olanlar için 
doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi 
yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü 
borçlarının ödenmiş olması, 
şarttır. 
Emzirme ödeneğine hak kazanan 
sigortalılardan 9 uncu maddeye göre sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten 
başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya eşi 
analık sigortası haklarından yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden 
önceki onbeş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme 
ödeneğinden yararlandırılır.”  
MADDE 11 – 5510 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin 
birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkraları 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) 
bendi ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi 
olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin 
başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta 
primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden 
başlamak üzere her gün için, 
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) 
bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) 
numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan 
önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş 
olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul 
gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre 
ilâve edilerek çalışmadığı her gün için, 
d) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) 
bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) 
numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile 
doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, doğum sonrası istirahat 
süresine eklenen süreler için,” 
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendine göre sigortalı sayılanlara iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık 
halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime 
ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince 
veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu 
aldıkları sürede ödenir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre 
doğum öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı sürelerde geçici iş göremezlik 
ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz. 
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve 
sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, 
yatarak tedavilerde 17 nci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancının yarısı, 
ayaktan tedavilerde ise üçte ikisidir.” 
MADDE 12 – 5510 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin 
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, dördüncü fıkrasındaki “prim ve her türlü 
borçlarının” ibaresi “prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının” şeklinde 
değiştirilmiş, beşinci ve altıncı fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır. 
 
“İş kazası veya meslek hastalığı sonucu 
oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti 
sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum 
Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu 
tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak 
kazanır.” 
MADDE 13 – 5510 sayılı Kanunun 25 inci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 25 – Sigortalının veya işverenin 
talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık 
kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin 
incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri 
kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek 
hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki 
sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak 
şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen 
sigortalı, malûl sayılır.  
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya 
başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60'ını veya vazifesini 
yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan 
tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından 
yararlanamaz. 
Yedek subay veya er olarak ya da talim, 
manevra, seferberlik veya harp dolayısıyla görevleri ile ilgileri kesilmeksizin 
silâh altına alındıkları dönemde malûl olup, bu malûllükleri asıl görevlerini 
veya işlerini yapmaya mani olmayanlar hakkında, bu hastalık veya özürleri 
sebebiyle malûllük sigortasına ilişkin hükümler uygulanmaz. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamındaki sigortalıların yazılı talepleri halinde, haklarında bu madde 
hükümleri uygulanmaksızın malûllüklerinin mani olmadığı başka vazife veya 
sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş sayılırlar. 
Bunların, istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, bu Kanun hükümlerinin 
uygulanmasını isteme hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve 
sınıflara nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi 
olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin yeni 
vazifelerine de mani olduğuna dair usûlüne uygun yeniden rapor almadıkça bu 
haklarını kullanamazlar. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamındaki sigortalılardan, vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa 
uğrayanlar, hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi 
halinde, hastalıklarının mahiyetlerine ve doğuş sebeplerine göre birinci fıkra 
uyarınca malûl veya 47 nci madde hükümlerine göre vazife malûlü sayılırlar. 
 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamındaki sigortalılardan; personel kanunlarına tabi olmayanların 
hastalık sebebiyle malûl sayılmalarına esas alınacak hastalık süresi hakkında    
kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Devlet Memurları 
Kanununun hastalık iznine ilişkin hükümleri uygulanır. Kanunlarındaki yazılı 
sürelerden önce geçen hastalığı en çok bir yıl içinde nüksetmesi halinde eski ve 
yeni hastalık süreleri birleştirilmek suretiyle işlem yapılır. 
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve 
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” 
MADDE 14 – 5510 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin 
ikinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki       şekilde, aynı fıkradaki “prim ve her 
türlü borçlarının” ibaresi “prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının” 
şeklinde değiştirilmiştir. 
“b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, 
toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl 
olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, 
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,” 
MADDE 15 – 5510 sayılı Kanunun 27 nci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 27 – Malûllük aylığı; prim gün 
sayısı 9000 günden az olan sigortalılar için 9000 gün üzerinden, 9000 gün ve 
daha fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, 29 uncu 
madde hükümlerine göre hesaplanır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına 
muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı 10 puan artırılır. Ancak, 4 üncü 
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000 
prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır. 
Malûllük aylığı, 4 üncü maddenin birinci 
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile (c) bendi 
kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir 
sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanların; 
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor 
tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini, 
b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor 
tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini,  
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamında çalışmakta olanların ise, malûliyetleri sebebiyle görevlerinden 
ayrıldıkları tarihi,  
takip eden ay başından itibaren 
başlar. 
Malûllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre 
veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malûllük 
aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir 
ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre 
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun 
vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlardan 
işten ayrılarak yeniden malûllük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan 
ya da emekliye ayrılan veya sevkedilenlere; kontrol muayenesine tabi tutulmak ve 
ilk aylığına esas malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, 4 üncü maddenin 
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi, 
diğerlerine ise istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden 
malûllük aylığı hesaplanarak bağlanır. 
Bu durumdakilerden ilk bağlanan malûllük 
aylığına esas prim ödeme gün sayısı; 
a) 9000 günün üzerinde olanların aylıkları 
30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanarak hesaplanır. 
 
b) 9000 günden az olanların aylıkları ise, 
eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak 
suretiyle aylığın başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan tutarının emeklilik 
öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamının emeklilik öncesi prim ödeme 
gün sayısına orantılı bölümü ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın 
toplamından oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık, emeklilik 
öncesi ve sonrası prim ödeme gün  sayısı  toplamı ve  emeklilik sonrası  
 çalışmaya  ait  prime esas kazançları  üzerinden  bu maddenin birinci fıkrasına 
göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı 
bölümü kadardır. Yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara 
yapılan artışlar uygulanmak suretiyle bulunan tutarın altında 
olamaz. 
Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde 
belirtilen 9000 prim gün sayısı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi 
kapsamında sigortalı sayılanlar için 7200 gün olarak uygulanır.” 
MADDE 16 – 5510 
sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına "yaş hadlerine" ibaresinden sonra gelmek üzere 
"65 yaşını geçmemek üzere" ibaresi eklenmiş, yedinci fıkrasındaki "50" ibaresi 
"55" şeklinde değiştirilmiş, yedinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki 
fıkra eklenmiş, sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dokuzuncu 
fıkrasındaki "prim ve her türlü borcunun" ibaresi "prim ve prime ilişkin her 
türlü borcunun" şeklinde değiştirilmiştir.  
"İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara; 
 
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları 
ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş 
olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci 
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için prim gün sayısı şartı 
7200 gün olarak uygulanır.  
b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı; 
 
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 
59, erkek için 61,  
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 
60, erkek için 62,  
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 
61, erkek için 63,  
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 
62, erkek için 64,  
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 
63, erkek için 65,  
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 
64, erkek için 65,  
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 
65,  
olarak uygulanır. Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında (a) 
bendinde belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan 
yaş hadleri esas alınır."  
"Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde 
bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede 
malûl çocuğu bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen 
prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına 
eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir." 
 
"Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından 
yararlanabilmek için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen 
sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen sigortalının 
sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı 
istekte bulunmaları, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen 
sigortalıların ise istekleri üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayı 
alındıktan sonra ilişiklerinin kesilmesi şarttır."  
MADDE 17 – 5510 
Sayılı Kanunun 29 uncu maddesi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
“MADDE 29 – 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) 
bentleri kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu Kanunun 
yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya 
başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama 
aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır. 
 
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime 
esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar 
geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek 
bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi 
zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan 
ortalama günlük kazancın otuz katıdır.  
Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve 
ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için 
% 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak 
dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90'ı geçemez.  
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre 
aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim 
ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 
gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60'a bölünmesi 
suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, % 50'yi geçmemek üzere üçüncü fıkra 
uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar 
için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. 
Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı 
sayılanlar için bu fıkrada geçen 9000 prim gün sayısı 7200 gün, % 50 oranı da % 
40 olarak uygulanır.  
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin 
yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci 
fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı 
kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise 
öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve 
aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık 
başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.” 
MADDE 18 – 5510 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin 
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri ile üçüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki 
şekilde değiştirilmiş, dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.  
“b) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan 
yaşlılık aylığına hak kazananlara, yetkili makamdan alınan emekliye sevk onayı 
üzerine görevleriyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden, 
c) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan 
her ne şekilde olursa olsun görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir 
sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanlar ile kontrol muayenesi sonucu 
aylığı kesilenlerden yaşlılık aylığına hak kazananlara ise istek tarihini takip 
eden,” 
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 
sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan 
sonra; 
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre veya yabancı 
bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, 
çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir. Bunlardan 
bu Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime 
esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta 
kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Yaşlılık aylığı 
kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı 
bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya sevk 
edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı tarihi takip eden 
ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Yeni 
aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılacak artışlar 
uygulanarak bu fıkrada belirtilen aylık başlangıç tarihi itibarıyla bulunan 
tutarı ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından oluşur. 
Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmı aylık, talep tarihindeki emeklilik öncesi 
ve sonrası prim ödeme gün sayısı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas 
kazançları üzerinden 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası 
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır.  
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi 
çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte 
bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan, almakta 
oldukları aylıklarının % 15’i oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir. 
Ancak kesilecek olan bu tutar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine 
tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından 
alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamaz. Bu sigortalılardan 
ayrıca kısa vadeli sigorta kolları primi alınmaz. Sosyal güvenlik destek primine 
tabi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir. Sosyal 
güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler bu Kanuna göre malûllük, 
yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilâve edilmez, 31 inci ve 
36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz.” 
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendine tabi faaliyete başladığı için üçüncü fıkranın (a) bendine göre yaşlılık 
aylığı kesilenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki 
sigortalılıkları devam ettiği süre içinde bu maddenin üçüncü fıkrasının (b) 
bendi hükümlerinin uygulanmasını; (b) bendi hükümlerine göre sosyal güvenlik 
destek primine tabi olanlar ise haklarında üçüncü fıkranın (a) bendi 
hükümlerinin uygulanmasını isteyebilirler.”  
MADDE 19 – 5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 31 – 4 üncü maddenin birinci 
fıkrasının; (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk 
defa (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı 
işten ayrılan veya işyerini kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli 
yaş şartını doldurduğu halde malûllük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak 
kazanamayan sigortalıya, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri 
kapsamında ise kendi adına bildirilen, (b) bendi kapsamında ise ödediği 
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her yıla ait tutarı, primin 
ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her 
yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek toptan ödeme şeklinde 
verilir. 
Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak 
hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tabi olarak 
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanlar, yazılı olarak 
müracaat etmeleri halinde, aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı 
istek tarihi arasında geçen yıllar için her yılın gerçekleşen güncelleme 
katsayısı ile güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden 
ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu Kanunun 
uygulanmasında dikkate alınır.”  
MADDE 20 – 5510 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin 
birinci fıkrasının (c) bendindeki “eş ve çocuklara” ibaresi “kız çocuklarına” 
şeklinde, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Ölüm aylığı; 
a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve 
ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) 
bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç 
en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm 
sigortaları primi bildirilmiş,  
b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya 
uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya 
malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup 
henüz işlemi tamamlanmamış, 
c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife 
malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle 
kesilmiş, 
durumda iken ölen sigortalının hak 
sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin 
birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık 
bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi 
sigortalılığından dolayı prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya 
ödenmesi şarttır.” 
MADDE 21 – 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
 
“a) Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış 
çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının 
(a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke 
mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya 
aylık bağlanmamış olması halinde % 75'i, 
b) Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci 
fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir 
ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir 
veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi 
halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların 
veya, 
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma 
gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya, 
 
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, 
evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, 
her birine % 25'i,” 
 “d) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan 
hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin 
asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak 
kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış 
olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın 
üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla 
toplam % 25'i,” 
MADDE 22 – 5510 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 
birinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve 
(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin 
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların 
hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak 
kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34 üncü madde 
hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir.” 
 
“Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak 
tasfiye edilmiş süreler, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek 
ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi 
suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının 
tamamlanması halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine 31 inci maddenin 
ikinci fıkrasına göre ihya edilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye 
ilişkin tutar dahil her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden ay başı 
itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate alınır.”  
MADDE 23 – 5510 sayılı Kanunun 37 nci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 37 – Evlenmeleri nedeniyle, gelir 
veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte 
bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı 
bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme 
ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl 
içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar 
gelir veya aylık bağlanmaz, bu durumda olanlar 60 ıncı maddenin birinci 
fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır. 
Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer 
hak sahiplerinin aylık veya gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini 
takip eden ödeme döneminden itibaren 34 üncü maddeye göre yeniden belirlenir. 
 
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya 
sürekli iş göremezlik geliri, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı 
almakta iken veya kendisi için en az 360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm 
sigortası primi bildirilmiş olup da ölen sigortalının hak sahiplerine Kurum 
Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden cenaze 
ödeneği ödenir. Cenaze ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, 
o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir. 
Cenaze ödeneğinin üçüncü fıkrada 
sayılanlara ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler 
tarafından kaldırılması durumunda, üçüncü fıkrada belirtilen tutarı geçmemek 
üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere 
ödenir. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan ölenlerin hak sahiplerine kendi 
kurumları tarafından ilgili mevzuat gereği ölüm yardımı hariç cenaze gideri, 
cenaze nakil gideri ödeneği veya bu mahiyette bir ödemenin yapılması halinde, 
Kurum tarafından cenaze  ödeneği ödenmez.” 
MADDE 24 – 5510 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin 
birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna 
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.  
“Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının 
uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, 
mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 
4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları 
Hakkında Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız 
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı 
Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli 
ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar 
Kanununa ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı 
Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi 
kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm 
sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. 
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.” 
“Aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan 
sigortalılık süreleri, sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık 
bağlanması için yazılı istekte bulunduğu, aylık bağlanması için istekte 
bulunmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasında geçen süredir. 4 üncü 
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar bakımından 
sigortalılık süresi; sigortalılığın başlangıç tarihi ile 48 inci maddeye göre 
yetkili makamdan emekliye sevk onayının alınarak görevi ile ilişiğinin kesildiği 
ayın son günü arasında geçen süredir.”  
“Vazife malûllüğü aylığı almakta iken, 
çalışmaya başlamaları nedeniyle haklarında uzun vadeli sigorta hükümleri 
uygulananlar için malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanmasında veya toptan 
ödeme yapılmasında esas alınacak sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve 
prime esas kazancın hesaplanmasında, vazife malûllüğü aylığı bağlandığı tarihten 
önceki süreler dikkate alınmaz.” 
MADDE 25 – 5510 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 40 – Aşağıda belirtilen işyerlerinde 
ve işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında 
çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde 
geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün 
sayıları, fiilî hizmet süresi  zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere 
ait fiilî hizmet süresi zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile 
orantılı olarak belirlenir. Çalışmanın fiili hizmet süresi zammı kapsamında 
değerlendirilebilmesi için, tablonun (13) ve (14) numaralı sıralarında 
belirtilen sigortalılar hariç sigortalının kapsamdaki işyerleri ile birlikte 
belirtilen işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin risklerine maruz 
kalması şarttır. 
Aşağıdaki bentlerden birden fazlasına dahil 
olanlar için, en yüksek olan bentten fiilî hizmet süresi zammı 
uygulanır. 
  
Kapsamdaki                                          
Kapsamdaki                                                                                
Eklenecek  
İşler/İşyerleri                                         
Sigortalılar                                                                                  
Gün Sayısı 
1) Kurşun ve arsenik işleri                    1) Kurşun üretilen galenit, 
serüzit, anglezit gibi  
                                                              
cevherlerin çıkarılmasına ilişkin maden ocağı  
                                                              
işlerinde çalışanlar.  
                                                              
2) Kurşunlu madenlerden yahut içinde kurşun  
                                                              
bulunan kül, maden köpüğü, kurşun fırın kurumu,                           60 
                                                              
üstübeç artığı ve benzeri maddelerden kurşun üretimi  
                                                              
için yapılan izabe işlerinde çalışanlar. 
                                                              
3) Antimuan, kalay, bronz ve benzeri maddelerle  
                                                              
yapılan kurşun alaşımı işlerinde çalışanlar. 
                                                              
4) Kurşun izabe fırınlarının teksif odalarında biriken                       90 
                                                              
kuru tozları kaldırma işlerinde çalışanlar. 
  
2) Cam fabrika ve atölyeleri                  1) Cam yapımında kullanılan 
ilkel maddeleri toz haline  
                                                              
getirme, eleme, karıştırma ve kurutma işlerinde  
                                                              
(bu işleri yapmak üzere tam kapalı odalar içinde otomatik  
                                                              
makineli tesisat veya çalışma ortamındaki tozları  
                                                              
sağlık için tehlike oluşturmayacak düzeye indiren  
                                                              
havalandırma tesisatı bulunmadığı takdirde) çalışanlar. 
                                                              
2) Eritme işlerinde (otomatik besleme fırınlarıyla  
                                                              
çalışılmadığı takdirde) çalışanlar. 
                                                              
3) Ateşçilik işlerinde çalışanlar.  
                                                              
4) Üfleme işlerinde (tamamen otomatik makinelerle  
                                                              
yapılmadığı takdirde) çalışanlar. 
                                                              
5) Basınçla yapılan cam işlerinde (cam tazyiki işleri)  
                                                              
çalışanlar. 
                                                              
6) Ayna camı sanatında potalı cam dökümü işlerinde                      60 
                                                              
(potalar kalıp masasına mekanik araçlarla taşınmadığı  
                                                              
takdirde) çalışanlar.  
                                                              
7) Camı fırın başından alma işlerinde çalışanlar. 
                                                              
8) Yayma fırınlarında düzeltme işlerinde çalışanlar. 
                                                              
9) Traş işlerinde çalışanlar. 
                                                              
10) Asitle hak ve cilâlama işlerinde çalışanlar. 
                                                              
11) Basınçlı havayla kum püskürten cihazlarla yapılan  
                                                              
işlerde (çalışma ortamındaki tozları sağlık için tehlike  
                                                              
oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma tesisatı  
                                                              
bulunmadığı takdirde) çalışanlar.  
                                                              
12) Pota ve taş odalarında görülen işlerde çalışanlar. 
  
3) Cıva üretimi işleri sanayii                 1) Cıva izabe fırınlarında 
görülen işlerde çalışanlar. 
                                                              
2) Elementer cıva bulunan ocaklarda görülen işlerde                         90 
                                                              
çalışanlar. 
  
4) Çimento fabrikaları                           1) İlkel maddeleri 
kırma, ufalama, ezme, eleme ve  
                                                              
karıştırma işlerinde çalışanlar.  
                                                              
2) Otomatik fırınlarda pişirme işlerinde çalışanlar. 
                                                              
3) Klinkeri öğütme, eleme, torba ve fıçılara koyma                          60 
                                                              
işlerinde (otomatik olarak tozun etrafa yayılmasını  
                                                              
önleyici bir düzenleme yapılmadığı takdirde) çalışanlar. 
  
5) Kok fabrikalarıyla                             1) Ateşçilik, ocak 
temizliği, jeneratör, doldurma,  
    
termik santraller                                boşaltma ve 
temizleme işlerinde çalışanlar.  
                                                              
2) Kimyasal arıtma işlerinde çalışanlar.  
                                                              
3) Gazın geçtiği cihaz ve boruların onarılması ve  
                                                              
temizlenmesi işlerinde çalışanlar.  
                                                              
4) Kok fabrikalarında kömür ve ocak işlerinde  
                                                              
çalışanlar. 
                                                              
5) Elektrik enerji üretim santrallerinin kazan                                    
60 
                                                              
dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin taşınması  
                                                              
işlerinde çalışanlar. 
                                                              
6) Termik santrallerle her çeşit buhar kazanlarının  
                                                              
kazan dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin  
                                                              
taşınması işlerinde çalışanlar.  
  
6) Alüminyum fabrikaları                      1) Alüminyum oksit üretimi 
işlerinde çalışanlar. 
                                                              
2) Alüminyum bronzu hazırlama işlerinde çalışanlar.                       60 
                                                              
3) Alüminyum madeni üretimi işlerinde çalışanlar.  
  
7) Demir ve çelik fabrikaları                  1) Demir izabe fabrikalarında 
cevherin demire  
                                                              
çevrilmesi işleriyle boru fabrikalarının fırın ve  
                                                              
döküm dairelerinde yapılan işlerinde çalışanlar.  
                                                              
2) Çelikhanelerin çelik yapılan fırınlarıyla bunların  
                                                              
teferruat ve eklentilerinden olan ikinci derecedeki 
                                                              
fırınlarda ve konvertörlerde yapılan işlerinde  
                                                              
çalışanlar. 
                                                              
3) Sıvı haldeki demir ve çeliğin tesisat ve teçhizatla                         90 
                                                              
veya mekanik olarak taşınmasına ilişkin işlerde  
                                                              
çalışanlar. 
                                                              
4) Sıcak veya sıvı haldeki cürufun taşınması ve  
                                                              
işlenmesi işlerinde çalışanlar.  
                                                              
5) Haddehanelerde (soğuk demirle çalışılan  
                                                              
haddehaneler hariç), fırınlarda, hadde serilerinde,  
                                                              
haddehaneyi kızgın veya sıvı çelik yahut demirle  
                                                              
besleyen tesisat ve araçlarla görülen işlerle kızgın  
                                                              
halde olan yarı mamul parçaların kesilmesi ve  
                                                              
hazırlanması işlerinde çalışanlar.  
  
8) Döküm fabrikaları                             1) Döküm kalıp ve 
maçalarının yapılması ve döküme  
                                                              
hazır duruma getirilmesi işlerinde çalışanlar. 
                                                              
2) Döküm şarjının hazırlanması ve her çeşit maden                          60 
                                                              
eritme (izabe) fırınlarının döküme hazır duruma  
                                                              
getirilmesi işlerinde çalışanlar.  
                                                              
3) Maden eritme ve dökme işlerinde çalışanlar. 
  
9) Asit üretimi yapan                            1) Asit için 
hammaddelerin hazırlanması işlerinde 
    
fabrika ve atölyeler                            çalışanlar. 
 
                                                              
2) Asidin yapılma safhalarındaki işlerinde çalışanlar.                       90 
                                                              
3) Baca gazlarından asit elde edilmesi işlerinde  
                                                              
çalışanlar. 
  
10) Yeraltı işleri                                     Maden 
ocakları (elementer cıva bulunduğu saptanan  
                                                              
cıva maden ocakları hariç), kanalizasyon ve tünel                           180 
                                                              
yapımı gibi yer altında yapılan işlerde çalışanlar. 
  
11) Radyoaktif ve                                 Doğal ve yapay 
radyoaktif, radyoiyonizan maddeler  
      
radyoiyonizan maddelerle               
veya bütün diğer korpüsküler emanasyon kaynakları                      90 
      
yapılan işler                                     ile yapılan 
işlerde çalışanlar. 
  
12) Su altında veya su altında               1) Su altında basınçlı hava 
içinde çalışmayı gerektiren  
      
basınçlı hava içinde çalışmayı          
işlerden 20- 35 metreye kadar derinlik veya 
      
gerektiren işler                                 2-3,5 kg/cm2 
basınçta yapılan işlerde çalışanlar.                              60 
  
                                                              
2) Su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren  
                                                              
işlerden 35-40 (40 hariç) m. derinlik veya 3,5-4                               90 
                                                              
(3,5 hariç) kg/cm2 basınçta yapılan işlerde çalışanlar.  
                                                              
3) Dalgıçlık işinde çalışanlar.  
  
13) Türk Silâhlı Kuvvetlerinde              Subay, yedek subay, astsubay, 
uzman jandarma  
                                                              
ve uzman erbaşlar.                                                                            
90 
14) Emniyet ve polis mesleğinde,         Asaleti onaylanmış olmak şartıyla 
adaylıkta geçirilen  
      
Milli İstihbarat Teşkilâtında           
süreler dahil polis, komiser yardımcısı, komiser,  
                                                              
baş komiser, emniyet amiri, emniyet müdürleri ile                           90 
                                                              
bu ve daha yukarı maaş ve derecelerdeki emniyet  
                                                              
mensupları, Milli İstihbarat Teşkilâtı mensupları.  
  
15) İtfaiye veya yangın                         Yangın söndürme 
işlerinde çalışanlar.                                               
60 
      
söndürme işleri  
  
Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre 
hesaplanan fiilî hizmet süresi zammı, yukarıdaki tablonun (13) ve (14) numaralı 
sırasında yer alan sigortalılar için sekiz, diğer sigortalılar için beş yılı 
geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına 
eklenir. Bu sürelerin, üç yılı geçmemek üzere yarısı emeklilik yaş hadlerinden 
indirilir. Tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalılar için bu 
fıkradaki süre sınırı uygulanmaz.  
Yukarıdaki fıkrada belirtilen yaş haddi 
indiriminden yararlanabilmek için ölüm ve malûliyet halleri hariç tablonun (10) 
numaralı sırasında yer alan sigortalıların en az 1800 gün, diğer sıralarda yer 
alan sigortalıların ise en az 3600 gün belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış 
olmaları şarttır. 
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve 
esaslar Kurumun önerisi üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile 
düzenlenir.”  
MADDE 26 – 5510 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 46 – Harp okulları ile fakülte ve 
yüksek okullarda silâhlı kuvvetler hesabına okuyanların ve astsubay meslek 
yüksek okulu öğrencileri ile astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine 
tabi tutulan adayların öğrenci harçlıkları ile ilgisine göre en az aylık alan 
teğmen veya astsubay çavuşun prime esas kazançları arasındaki farkın primi; 
polis akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına 
okuyan öğrencilerin öğrenci harçlıkları ile komiser yardımcısı veya polis memuru 
prime esas kazançları arasındaki farkın primi, öğrenciler adına kurumlarınca 
ödenir. 
Fakülte veya yüksek okullarda kendi 
hesabına okuduktan sonra subay veya astsubaylığa nasbedilen veya yedek subaylık 
hizmetini takiben subaylığa geçirilenler ile fakülte ve yüksekokullarda kendi 
hesabına okuduktan sonra, komiser yardımcısı veya polis memuru olarak 
atananların başarılı öğrenim süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine 
göre en az aylık alan teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da komiser 
yardımcısının prime esas kazancı üzerinden, bu sürelere ait primler kendilerince 
ödenerek borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bu şekilde hesap edilecek 
borç, tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde eşit taksitler halinde 
ödenir. 
Fakülte veya yüksek okullarda kendi 
hesabına okumakta iken Türk Silahlı Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü 
hesabına okumaya devam eden öğrencilerin, daha önce kendi hesabına okudukları 
normal okul süreleri hakkında, ikinci fıkra hükümleri uygulanır. 
Talim ve manevra için rütbe ile silâh 
altına alınan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan 
sigortalılardan rütbelerinin prime esas kazançları, vazifelerinin prime esas 
kazancından fazla olanların prime esas kazanç farklarına ait primleri vazife 
gördükleri kurumlarınca ve seferberlik ve harp için silâh altına alınanlardan 
vazifelerinin prime esas kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından fazla 
olanların prime esas kazançları arasındaki farkın primleri de, rütbelerinin 
prime esas kazancını ödeyen kamu idaresince kesilerek Kuruma ödenir. 
 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamına giren sigortalıların prime esas kazançlarının tespitinde 82 nci 
maddede belirtilen üst sınır aranmaz. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamına giren sigortalılardan, aylıksız izinli sayılmaksızın ve tabi 
olduğu personel kanunu ile ilgisi devam edecek şekilde yurt dışına geçici ya da 
sürekli görevle gönderilenlerin prime esas kazancının hesabında; geçici görevle 
gönderilenlerin bulundukları kadroya ilişkin prime esas kazancı, yurt dışı 
kadrolarına atananların ise yurt dışına atanma tarihi itibarıyla, atandıkları 
kadro ile atanmadan önceki yurt içi kadrosuna ilişkin prime esas kazançtan 
yüksek olanı esas alınır. Sürekli görevle atananların yurt dışı kadrolarına 
ilişkin prime esas kazancın hesabında dikkate alınacak ödeme unsurlarından, 
ilgili mevzuatı uyarınca söz konusu kadroya bağlı olarak belirleme yapılmamış 
ödeme unsur ve tutarlarını, kadrosunun bulunduğu kurum personelinin 
yararlanmakta olduğu ödeme unsurlarıyla sınırlı olmak ve aynı veya benzer 
nitelikteki kadroya ilişkin prime esas kazanca tabi ödemeleri gözönünde 
bulundurmak suretiyle belirlemeye ilgili kamu idaresinin görüşü üzerine Kurum ve 
Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.” 
MADDE 27 – 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesi başlığı 
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Vazife malûllüğü  
MADDE 47 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği 
tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında 
sigortalı olanlar için aşağıdaki hallerde vazife malûllüğü hükümleri uygulanır. 
25 inci maddede belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları 
sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir 
kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının 
menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir 
taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen 
kazadan doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife 
malûlü denir.  
Vazife malûllükleri; 
a) Keyif verici içki ve her çeşit maddeler 
kullanmaktan, 
b) Kanun, tüzük ve emir dışında hareket 
etmiş olmaktan, 
c) Yasak fiilleri yapmaktan, 
d) İntihara teşebbüsten, 
e) Her ne suretle olursa olsun kendisine 
veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme amacından,  
doğmuş olursa bunlara uğrayanlar hakkında 
vazife malûllüğü hükümleri uygulanmaz. 
Kamu idareleri vazife malûllüğüne sebep 
olan olayı, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre yetkili 
mercilere derhal, Kuruma da en geç onbeş iş günü içinde bildirmekle yükümlüdür. 
Kuruma bildirim, aynı süre içerisinde sigortalılar veya hak sahiplerince de 
yapılabilir. Vazife malûllüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili 
mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu 
idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.  
Kuruma bildirim süresi;  
a) Vazife malûllüğüne sebep olan olayın 
meydana geldiği tarihten,  
b) Hastalıklarının sebep ve mahiyetleri 
dolayısıyla haklarında vazife malûllüğü hükümleri uygulanacaklar için, 
hastalıklarının tedavisinin imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay 
tarihinden, 
c) Esirlik ve gaiplik hallerinde ise, bu 
hallerin sona erdiği tarihten, 
başlar. 
Süresi içerisinde bildirimde bulunulan 
vazife malûllüğü aylıkları, sigortalının ölüm ya da malûliyeti sebebiyle 
göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren 
bağlanır. 
Vazife malûllüğü süresi içerisinde 
bildirilmeyen sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar veya hak 
sahiplerince sonradan yapılacak bildirim üzerine, vazife malûllüklerinin 
belgelenmesi ve müstahak olmaları şartıyla, bu Kanunun zamanaşımı hükümleri 
dikkate alınmak suretiyle vazife malûllüğü aylığı bağlanır veya bağlanmış olan 
aylıklar düzeltilir. Bu durumda sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık 
ya da aylık farklarının, vazife malûllüğünün bildirildiği tarihe kadar olan 
toplam tutarı Kurumca ilgili kamu idaresine ödettirilir.  
Vazife malûllüğü aylığı, vazife 
malûllerinden itibari hizmet süreleri eklenmek suretiyle bulunacak prim ödeme 
gün sayısı toplamı; 
a) 10800 güne kadar olanlara 10800 gün 
üzerinden, 
b) 10800 günden fazla olanlara, toplam prim 
ödeme gün sayıları üzerinden, 
en son prime esas kazancı esas alınmak 
suretiyle 29 uncu maddeye göre hesaplanacak aylıklara, malûllük derecelerine 
göre aşağıda yazılı oranlarda ayrıca zam yapılmak suretiyle 
bağlanır: 
            
Malûllük Derecesi                                      Zam 
nispeti 
                         1                                                           
% 30 
                         2                                                           
% 23 
                         3                                                           
% 15 
                         4                                                             
% 7 
                         5                                                             
% 3 
                         6                                                             
% 2 
Subay, astsubay, uzman jandarma, uzman 
erbaş ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen 4 üncü maddenin birinci 
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan;  
a) Harpte fiilen ateş altında, 
b) Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât 
ve hizmetleri sırasında, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve 
etkileriyle, 
c) Harpte veya harbe hazırlık devresinde 
her çeşit düşman silâhlarının etkisiyle,  
d) Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve 
sınır hareketleri sırasında, bu hareketlerin sebep ve etkisiyle, 
e) Barışta veya olağanüstü hallerde, emir 
veya görev ile uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa olsun 
emirle görevli olarak uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki 
sebepleriyle ve yine emir ve görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve 
sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç 
kıtasında bulunanlardan denizaltıcılığın veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve 
etkileriyle, 
f) Anayasanın 92 nci maddesi veya 
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca Türk Silâhlı 
Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini gerektiren durumlarda, birliklerin 
bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren yurt içinde, yurt dışında, 
yabancı ülkelerde veya yurda dönüş sırasında,  
vazife malûlü olanlara harp malûlü denir. 
 
Bunlardan uzman erbaşlara bulundukları 
kademenin üç ilerisindeki kademenin, uzman jandarmalara bulundukları rütbenin 
bir üst rütbesinin aynı kademesinin; astsubaylarla yarbay rütbesine kadar 
(yarbay hariç) bir üst rütbenin aynı kademesinin, yarbaylara albay, albaylara 
kıdemli albay, kıdemli albay ile general ve amirallere bir üst rütbenin, bu 
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan 
sigortalılara ise bir üst derecesine veya kademesine karşılık gelen prime esas 
kazancı üzerinden aylık bağlanır. 
Bulundukları derecenin bir üst derecesi 
olmayanlar için o derecenin üç ilerisindeki kademe göstergesi, üç ilerisindeki 
kademe göstergesi olmayanlar için de o derecenin son kademe göstergesinin prime 
esas kazancı esas alınır. 
Harp malûllerinin, malûllük derecesine göre 
aşağıdaki yazılı göstergelerin, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu 
bulunacak miktar "Harp malûllüğü zammı" olarak ayrıca eklenir. 
                Malûllük Derecesi                                     
Göstergeler 
                             1                                                         
1100 
                             2                                                           
950 
                             3                                                           
800 
                             4                                                           
600 
                             5                                                           
500 
                             6                                                           
400 
Harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın 
başarıyla sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve örnek tutulacak cesaret ve 
fedakârlık gösterdiği sıralarda bu malûllüğe uğradıkları usûlüne göre sıralı 
üstlerince saptanan Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları ile Türk Silâhlı 
Kuvvetlerince görevlendirilen sivil görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun 
görmesi ve Millî Savunma Bakanının onayı ile harp malûllüğü zamları % 25 
fazlasıyla bağlanır. 
Bu madde gereğince vazife malûllüğü aylığı 
almakta iken veya vazife malûllüğü aylığı bağlanması gerekirken ölenlerin, hak 
sahiplerine, müstahak olmaları halinde harp malûllüğü zammı da dahil olmak üzere 
prim ödeme gün sayısına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.  
Harp malûlü olanlara verilecek harp 
malûllüğü zammı tutarının Kurumca belirlenecek peşin sermaye değeri toplamı en 
geç bir ay içinde Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı tarafından 
Kurumun göstereceği hesaplara yatırılır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 
uncu madde hükümleri uygulanır. 
Vazife malûllüğü aylığı bağlananlardan; 
 
a) 5 inci maddenin (c) bendi hükmü saklı 
kalmak kaydıyla vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan harp malûllüğü 
zammı hariç Kanunun  4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında 
çalışmaya başlayanların aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden 
ödeme dönemi başından itibaren kesilir ve bunlar hakkında uzun vadeli sigorta 
kolları uygulanır. Bunlardan çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre 
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun 
vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlar ile 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle 
istekleri üzerine haklarında uzun vadeli sigorta kolları uygulananlardan; 
yeniden aylık bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya 
herhangi bir nedenle görevi sona erenler hakkında sonraki çalışmaları 
karşılığında aylığa hak kazanmaları halinde bu süre için, 29 uncu maddeye göre 
aylık hesaplanır. Sonradan geçen çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak 
kazanamayanların kendilerine toptan ödeme, vefatı halinde ise hak sahiplerine 
ölüm aylığı bağlanır veya toptan ödeme yapılır. 
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamında çalışmaları sırasında malûllük derecelerinin değişmesi halinde 
aylığı yeni malûllük derecesi de dikkate alınarak son prime esas kazancı 
üzerinden ilk vazife malûllüğü aylığından az olmamak kaydıyla yeniden 
hesaplanır. 
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendinin 4 numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi 
çalışmaya başlayanlar hakkında 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi 
hükmü uygulanır. 
Vazife malûllüğüne bağlı nedenlerden dolayı 
ölen sigortalının hak sahiplerine, bu madde gereğince tespit edilecek aylık, 34 
üncü ve 35 inci madde hükümlerine göre bağlanır. Ayrıca 37 nci madde hükümlerine 
göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği de verilir.  
Bu maddeye göre bağlanacak vazife veya harp 
malûllüğü aylıkları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 
sayılı Kanun hükümlerine göre emsali iştirakçiye bağlanacak harp veya vazife 
malûllüğü aylığından az olamaz. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamındaki sigortalılardan, uluslararası barışı koruma ve destekleme 
operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince görevlendirilenlere, bu görevleri 
esnasında veya bu görevleri nedeniyle vazife malûlü aylığı ödendiği sürece harp 
malûllüğü zammı ayrıca verilir. 
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve 
esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”  
MADDE 28 – 5510 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin 
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.   
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamında olanların yaşlılık, malûllük veya vazife malûllüğü 
işlemleri; 
a) Re'sen emekliye sevk hallerinde, 
sigortalının çalıştığı göreve atamasındaki usûle göre atamaya yetkili 
makamın, 
b) İstek üzerine veya yaş haddi, malûllük 
veya vazife malûllüğü hallerinde kamu idaresinin en yüksek amirinin, 
 
c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri 
için Meclis Başkanlığının, belediye başkanları için belediye encümeninin, 
illerin daimi komisyon üyeleri için il valiliğinin, çalıştıkları kamu idareleri 
ile ilişikleri kesilmiş olup da bir kanunla sigortalılık hakkı devam edenler 
için daha önce görev yaptıkları son kamu idaresinin en yüksek 
amirinin, 
d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin 
istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde, atanmalarında atamayı yapan kurumun en 
yüksek amirinin, 
e) Danıştay Başkanının istek, malûliyet ve 
yaş haddi hallerinde Başbakanlık, Sayıştay Başkanının aynı halleri için Türkiye 
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı,  
onayı ile tekemmül eder.”  
MADDE 29 – 5510 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 49 – İtibarî hizmet süresi, bu 
Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerin hesabında dikkate 
alınan ancak hiçbir şekilde bu Kanunla tanınan hakları kazanma bakımından 
gerekli prim ödeme gün sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin hesabında nazara 
alınmayan süredir. Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç, 
fiilî hizmet sürelerinin her yılı için; 
a) Subay (yedek subay dahil), astsubay, 
uzman jandarma ve uzman erbaşlardan;  
1) Harbi doğuran genel ve kısmî 
seferberliğe katılanların, harbin ilânından seferberliğin bitim tarihine, 
 
2) Seferberliği gerektiren iç tedip 
hareketlerine fiilen katılan birliklerde görevli olanların, çarpışmaların 
başlangıcından seferberliğin sona erdiği tarihe, 
3) Harp veya seferberlik ilân edilmeden, 
Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler 
uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev 
yapanların çarpışma meydana gelmesi halinde, çarpışma süresince veya çarpışma 
bitmeden dönenler için Türkiye'ye dönüş tarihine,  
kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiilî 
hizmet sürelerinin, 
b) 4 üncü madde gereği sigortalı 
sayılanlardan bu fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde 
yazılı hareketlere sivil görevli, er veya erbaş olarak katılanların, bu 
durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden 
tutsaklık sürelerinin, 
c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya 
düşman tarafından enterne edilen sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları 
ödenmek suretiyle, sözleşmeli personel hariç olmak üzere kurumları ile ilgileri 
kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin, 
her yılı için altı ay itibarî hizmet süresi 
olarak eklenir. Bu nedenlerle eklenecek itibarî hizmet sürelerinin toplamı, üç 
yıldan fazla olamaz. 
Kamu idarelerinde pilot olan ve olmayan 
uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçülerin bu görevlerde 
geçirdikleri fiilî hizmet sürelerinin her yılı için üç ay itibarî hizmet süresi 
eklenir. Bunlardan bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) 
numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibarî hizmet süresi zamları ayrıca 
eklenir. 
Her yıl sonunda, sigortalının fiilî hizmet 
süresine bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile ikinci 
fıkrası hükümleri uyarınca eklenen itibarî hizmet süresinin her otuz günü için, 
yılın son ayında sigortalı adına ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına 
ait sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca itibarî hizmet süresi primi 
işverenden tahsil edilir. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu madde 
hükümleri uygulanır.” 
MADDE 30 – 5510 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin 
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için 
Türkiye'de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik 
sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk vatandaşlarından; 
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı 
gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay 
içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,  
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık 
bağlanmamış olmak, 
c) 18 yaşını doldurmuş 
bulunmak, 
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle 
Kuruma başvuruda bulunmak, 
şartları aranır.” 
MADDE 31 – 5510 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin 
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye ikinci fıkradan sonra 
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. 
“İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın 
Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.” 
 
“Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 
inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 
4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi 
suretiyle hesaplanan sigortalıların aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya 
prim ödemeleri halinde, primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim 
ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu süreler, 4 
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak 
kabul edilir.”  
MADDE 32 – 5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 52 – İsteğe bağlı sigorta primi, 82 
nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı 
arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32'sidir. 
Bunun % 20'si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12'si genel sağlık 
sigortası primidir. 51 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için 82 nci 
maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında 
olmak kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden malûllük, 
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi 
alınır. 
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla 
yükümlü olunan kişi olsa dahi, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi 
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de 
ödemekle yükümlüdürler. Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik olma 
hali bir yılı doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu kişiler 
genel sağlık sigortalısı sayılmaz. 
Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay 
içinde 89 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre hesaplanacak gecikme cezası ve 
gecikme zammıyla birlikte primi ödenmeyen süreler, sigortalılık süresinden 
sayılmaz. Bu 12 aylık süreden sonra ödenen primler 89 uncu maddenin üçüncü 
fıkrası hükümlerine göre iade edilir. 
İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu 
sigortalılık nedeniyle prim borcunun bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya 
tâbi ödenen primler öncelikle zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan 
borçlarına mahsup edilir.”  
MADDE 33 – 5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin 
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, birinci fıkradan sonra gelmek 
üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
“Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci 
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden 
fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; 
öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi 
kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak 
sigortalı sayılır.  
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden 
dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı 
bildirilemezler.  
İsteğe bağlı sigortalı olanların 4 üncü 
maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına tabi olacak 
şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü 
fıkrası saklı kalmak kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali sona 
erer.” 
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 
itibaren ilk defa sigortalı sayılanlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının 
(a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olanların 
yaşlılık aylığı bağlanma taleplerinde, en fazla sigortalılığın geçtiği 
sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit olması ile malûllük ve ölüm halleri 
ile yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere 
atanma veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık halinin kanunla 
değiştirilmesi durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır.” 
MADDE 34 – 5510 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendine “Malûllük” ibaresinden 
sonra gelmek üzere “,vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş, (5) numaralı alt bendi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı bende aşağıdaki (6) ve (7) numaralı alt 
bentler eklenmiş; (b) bendinin (3) ve (4) numaralı alt bentleri aşağıdaki 
şekilde değiştirilmiş ve aynı bende aşağıdaki (5) numaralı alt bent eklenmiş, 
(c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“5) Hem eşinden, hem de ana ve/veya 
babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana 
ve/veya babasından bağlanacak aylığı, 
6) Bu Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı 
almakta iken, tekrar sigortalı olanlardan hem vazife malûllüğüne hem de malûllük 
aylığına hak kazananlara bu aylıklardan yüksek olanı, aylıkları eşitse yalnızca 
vazife malûllüğü aylığı, bunlardan hem vazife malûllüğü hem de yaşlılık aylığına 
hak kazananlara, bu aylıkların her ikisi, 
7) Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi 
durumunda sonraki eşinden de aylığa hak kazananlara tercih ettiği aylığı,” 
 
“3) Birden fazla çocuğundan gelire hak 
kazanan ana ve babaya, en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan 
gelirin tamamı, düşük olan gelirin yarısı, 
4) Hem eşinden, hem de ana ve/veya 
babasından ölüm gelirine hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana 
ve/veya babasından bağlanacak geliri, 
5) Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi 
durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara tercih ettiği 
geliri,” 
“c) Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve 
vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan 
aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya 
gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş 
kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü 
veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.” 
MADDE 35 – 5510 
sayılı Kanunun 55 inci maddesinin madde başlığı "Gelir ve aylıkların 
düzeltilmesi, yükseltilmesi, alt sınırı, ödenmesi ve yoklama işlemleri" 
şeklinde, ikinci fıkrası ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan 
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. 
"Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın 
Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık 
döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı 
tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak 
belirlenir."  
"Bu Kanuna göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen 
sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar, çalışma 
sürelerindeki her yıl için 82 nci maddeye göre tespit edilen prime esas günlük 
kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı 
itibariyle 29 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık 
kazancın % 35'inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa 
% 40'ından az olamaz. Hak sahibi kimselerin aylıkları; hak sahibi bir kişi ise 
bu fıkraya göre hesaplanan alt sınır aylığının % 80'inden, hak sahibi iki kişi 
ise % 90'ından az olamaz. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince 
bağlanan kısmı aylıklar için bu fıkra hükümleri uygulanmaz." 
 
"4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) 
bentleri kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere, malûllük 
sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç 
tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar 
uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından bir önceki yılın 
son ödeme ayında söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı dosya bazında ödenen en 
düşük yaşlılık aylığından az olamaz."  
"İş kazası veya meslek hastalığı sonucu başka birinin 
sürekli bakımına muhtaç duruma gelen sigortalı için bu Kanunun 19 uncu maddesine 
göre hesaplanacak sürekli iş göremezlik geliri, 82 nci maddeye göre tespit 
edilen prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının %85'inden az 
olamaz." 
MADDE 36 – 5510 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin 
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Ölen sigortalının hak 
sahiplerinden; 
a) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı 
veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya 
öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya 
malûl duruma getirdiği, 
b) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya 
veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır 
bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini 
önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla 
mirasçılıktan çıkarıldıkları, 
hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan 
kişilere gelir veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar, 96 ncı 
madde hükümlerine göre geri alınır.” 
MADDE 37 – 5510 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin 
birinci fıkrasında yer alan “Türk Tabipleri Birliği,” ibaresinden sonra gelmek 
üzere “Türkiye Ziraat Odaları Birliği” ibaresi, ikinci fıkrasının üçüncü 
cümlesinden sonra gelmek üzere “Oylarda eşitlik olması halinde başkanın 
bulunduğu taraf çoğunluk sayılır.” cümlesi, dördüncü fıkrasına “sigortalılar 
hakkında” ibaresinden sonra gelmek üzere “vazife malûllük derecesi,” ibaresi 
eklenmiş ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna 
iştirak edenlerden; katıldıkları her toplantı günü için 4000 gösterge rakamının 
memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda ve ayda sekiz 
toplantıyı geçmemek üzere huzur hakkı ödenir. Kurulun çalışmaları ile ilgili her 
türlü giderler Kurumca ödenir. Kurul gerek gördüğü hallerde dışarıdan uzman 
kişilerin görüşüne başvurabilir. Bu kişilere de aynı miktar ve şartlarda huzur 
hakkı ödenir.” 
MADDE 38 – 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 60 – İkametgahı Türkiye'de olan 
kişilerden; 
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; 
 
1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı 
sayılan kişiler,  
2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan 
kişiler,  
b) İsteğe bağlı sigortalı olan 
kişiler, 
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre 
sigortalı sayılmayanlardan; 
1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile 
bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test 
yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi 
başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan 
vatandaşlar, 
2) Vatansızlar ve sığınmacılar, 
3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 
Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması 
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 
4) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı 
İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı 
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan 
kişiler, 
5) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani 
Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık 
alan kişiler, 
6) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi 
Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan 
kişiler, 
7) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal 
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve 
rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler, 
8) Harp malûllüğü aylığı alanlar ile 
Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,  
9) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy 
Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilen kişiler ile 
aynı Kanunun ek 16 ncı maddesine göre aylık alan kişiler, 
10) 11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Dünya 
Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine 
Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 
 
d) Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak 
şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke 
mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,  
e) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun 
gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma 
ödeneğinden yararlandırılan kişiler, 
f) Bu Kanun veya bu Kanundan önce 
yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık alan 
kişiler,  
g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve 
başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan 
vatandaşlar, 
genel sağlık sigortalısı 
sayılır. 
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), 
(c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık 
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel 
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi 
takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık 
sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması 
nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği 
de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler 
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır. 
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d), (e) 
ve (l) bentleri kapsamında olanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri 
bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular, birinci fıkranın (d) bendi kapsamına 
girenlerden Türkiye'de bir yıldan kısa süreyle yerleşik olanlar, (f) bendi 
kapsamında olup mülga 30/5/1978 tarihli ve 2147 sayılı ve 8/5/1985 tarihli ve 
3201 sayılı kanunlara göre borçlanarak aylık bağlanan kişilerden ise Türkiye’de 
ikamet etmeyenler genel sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının 
bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar. 
Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin 
uygulanmasında evli olanlar için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel 
sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının tespiti 
kendi tercihlerine bırakılır. Diğer bentler gereği eşlerin her ikisinin de genel 
sağlık sigortalılık şartlarının oluşması halinde her ikisi de ayrı ayrı genel 
sağlık sigortalısı sayılır. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince bir yıldan 
fazla aylıksız izin kullanan eşler, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü 
olduğu kişi sayılır. 
Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin 
(1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde 
yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.” 
MADDE 39 – 5510 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin 
birinci fıkrasının (b), (d) ve (f) bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkraları 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“b) (c) bendinde sayılanlardan; (1) 
numaralı alt bentte belirtilenler Kurumca tescil edildiği, (3), (4), (5), (6), 
(8), (9) ve (10) numaralı alt bentlerde belirtilenler ise aylığa hak 
kazandıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır. Yukarıdaki alt 
bentler kapsamı dışında kalanlar ise vatansız ve sığınmacı sayıldıkları, 
korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya 
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ilgili 
kurumlarca kapsama alındığı tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir. 
(1) numaralı alt bentte belirtilenlerin taleplerinin Kurumca değerlendirilmesi 
sonucu talep tarihi itibariyle müstahak olduğu anlaşılanların talep tarihi; daha 
sonra müstahak olanların ise müstahak oldukları tarih, Kurumca tescil 
edildikleri tarih olarak kabul edilir.” 
“d) (e) bendinde sayılanlar, işsizlik veya 
kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel 
sağlık sigortalısı sayılır ve Türkiye İş Kurumu tarafından işsizlik ödeneğinin 
bağlandığı tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.” 
“f) (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere 
göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları tarihten itibaren genel sağlık 
sigortalısı sayılır ve bu tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel 
sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler. Ancak 60 ıncı maddenin 
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların 
zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren 10 gün sonra bu bent 
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.” 
“60 ıncı madde gereği genel sağlık 
sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da babanın tescil edilmiş olmasına 
bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek olmaksızın 18 yaşını dolduruncaya kadar 
genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü 
olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. 18 
yaşından küçük çocuğun ana ve babası da yok ise 18 yaşını dolduruncaya kadar 60 
ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında 
primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık sigortalısı 
sayılır. 
60 ıncı madde gereği genel sağlık 
sigortalısı iken durumunda değişiklik olan kişilerden, aynı maddenin birinci 
fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendine veya (g) bendi kapsamına giren 
kişiler durumlarında değişiklik olduğu tarihten itibaren en geç bir ay içinde 
Kuruma başvurmak zorundadır. Bu kişilerin 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının 
(c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamına girmediğinin tespit edilmesi 
halinde, durumlarında değişiklik olduğu tarihten başlamak üzere (g) bendi 
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.”  
MADDE 40 – 5510 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (d) bendi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
“d) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta 
veya yatarak; ağız ve diş muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız 
ve diş hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar 
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak 
yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, diş çekimi, konservatif diş tedavisi ve 
kanal tedavisi, hasta takibi, diş protez uygulamaları, ağız ve diş hastalıkları 
ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını doldurmamış kişilerin ortodontik 
diş tedavilerinin 72 nci maddeye göre belirlenen tutarı,” 
“Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık 
hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile (f) bendinde belirtilen sağlık 
hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usûl ve 
esaslarını Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu 
amaçla komisyonlar kurabilir, ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği 
yapabilir. Komisyonların çalışma usûl ve esasları Maliye Bakanlığı ile Sağlık 
Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.” 
MADDE 41 – 5510 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin 
madde başlığı “Kurumca finansmanı sağlanmayacak sağlık hizmetleri” şeklinde 
değiştirilmiş, birinci fıkrasına “Kurumca” ibaresinden sonra gelmek üzere 
“finansmanı” ibaresi ve bu fıkraya aşağıdaki (c) bendi eklenmiştir.  
“c) Yabancı ülke vatandaşlarının; genel 
sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi 
sayıldığı tarihten önce mevcut olan kronik hastalıkları,”  
MADDE 42 – 5510 sayılı Kanunun 67 nci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 67 – 18 yaşını doldurmamış olan 
kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, acil haller, iş kazası 
ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63 üncü 
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereğince sağlanan sağlık 
hizmetleri, 75 inci maddede sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt hali hariç 
olmak üzere sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek 
için; 
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) 
ve (f) bentleri hariç diğer bentleri gereği genel sağlık sigortalısı ve bakmakla 
yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki 
son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının 
olması, 
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) 
bendinin (2) numaralı alt bendi ile (g) bendine tabi olan genel sağlık 
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentte sayılan 
şartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 60 günden fazla 
prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması,  
c) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) 
ve (d) bentlerine tabi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu 
kişilerin yukarıdaki bentlerde sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti 
sunucusuna başvurduğu tarihte prim ve prime ilişkin her türlü borcunun 
bulunmaması, 
şarttır.  
Ancak, genel sağlık sigortalısının bakmakla 
yükümlü olduğu kişi kapsamından çıkanların genel sağlık sigortalısı olduğu 
tarihten itibaren otuz gün içinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için bu 
maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki prim ödeme gün sayısı aranmaz. Ayrıca 
60 ıncı madde kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların; 
a) Herhangi bir sebeple silâh altına alınan 
sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi, 
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta 
geçen süre, 
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve 
analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş 
göremediği süre, 
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya 
işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre, 
sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu 
tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası primi 
ödeme gün sayısı hesabında dikkate alınmaz. 
Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla 
yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan 
yararlanabilmeleri için sağlık hizmet sunucularına başvurduklarında acil haller 
hariç olmak üzere (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra); nüfus 
cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen 
resimli sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur. 
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) 
bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar, zorunlu sigortalıklarının 
sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel sağlık sigortasından 
yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye 
doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık 
niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle zorunlu 
sigortalılıklarından sonraki genel sağlık sigortalılıklarından dolayı prim borcu 
olup olmadığına bakılmaksızın bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık 
hizmetlerinden yararlandırılırlar.  
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve 
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” 
MADDE 43 – 5510 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin 
ikinci ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası 
yürürlükten kaldırılmıştır. 
“Katılım payı, birinci fıkranın (a) 
bendindeki sağlık hizmetleri için 2 Yeni Türk Lirası olarak uygulanır. Katılım 
payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık hizmetleri için gereksiz kullanımı 
azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup 
olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve 
benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere 
Kurumca belirlenir. Birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için 
belirlenen katılım payı tutarı, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usûl Kanunu 
uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı kadar her yıl artırılır. Birinci 
fıkranın (a) bendi gereği katılım payını; birinci basamak hizmet sunucularında 
yapılan muayenelerinde almamaya ya da daha düşük tutarlarda belirlemeye veya 
tekrar birinci fıkranın (a) bendi için belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve 
üçüncü basamak sağlık hizmet sunucularında yapılan muayenelerde ise önceki 
basamaklardan sevkli olarak başvurulup başvurulmadığı dikkate alınmak suretiyle 
yarısına kadar indirmeye veya beş katına kadar artırmaya, gerektiğinde bu 
tutarları kanuni tutarlarına getirmeye veya indirmeye Kurum yetkilidir.” 
 
“Katılım paylarının hesaplanmasında 72 nci 
maddeye göre tespit edilen sağlık hizmeti tutarları esas alınır.”  
MADDE 44 – 5510 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin 
birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
 
“65 inci madde gereği ödenecek gündelik, 
yol, yatak ve yemek giderlerinin Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sağlık 
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon, tıp eğitimini, hizmet 
basamağını, alt yapı ve kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak 
sağlık hizmeti sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere ayrı ayrı 
sınıflandırabilir. Komisyon, 63 üncü madde hükümlerine göre finansmanı sağlanan 
sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu 
il ve basamak, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu 
sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup 
olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel 
sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf için tek tek veya 
gruplandırarak belirlemeye yetkilidir. 
Komisyon; Çalışma ve Sosyal Güvenlik 
Bakanlığını, Maliye Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, Devlet Planlama Teşkilâtı 
Müsteşarlığını, Hazine Müsteşarlığını temsilen birer üye ve Kurumu temsilen iki 
üye olmak üzere toplam yedi üyeden oluşur. Komisyon kararlarını salt çoğunluk 
ile alır, kararlar Resmî Gazetede yayımlanır. Komisyonca gerekli görülen 
hallerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon 
kurulabilir. Komisyonun sekreterya işlemleri Kurumca yerine 
getirilir.” 
“Kurum, ilgili kamu kurum ve kuruluşları 
ile dernek, vakıf, federasyon, konfederasyon ve kamu kurumu niteliğindeki meslek 
kuruluşlarının görüşlerini alabilir.” 
MADDE 45 – 5510 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 73 – Bu Kanuna göre sağlık 
hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti 
sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine 
uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti 
giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır. 
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf 
üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri 
Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, 
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti 
sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan 
sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin bir katına kadar 
alınabilecek ilave ücretin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu 
tavan dahilinde alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir. Ancak kamu 
idaresi sağlık hizmeti sunucuları tarafından sevk edilmesi halinde 60 ıncı 
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (4), (6) ve (8) numaralı alt bentleri 
kapsamında sayılanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ilave ücret 
alınamaz. Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen eşdeğer 
ilaçların, azami fiyatı ile kişinin talep ettiği eşdeğer ilacın fiyatı arasında 
oluşacak fark ve optik için tavan uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında 
değerlendirilmez.  
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik 
hizmeti ile dördüncü fıkrada belirtilen istisnai sağlık hizmetleri dışında, 
sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü 
olduğu kişilerden ilave ücret talep edemez. Aksine bir hüküm bulunmadığı sürece, 
kamu idaresi ve vakıf üniversitesi sağlık hizmeti sunucularında 4/11/1981 tarih 
ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununda tanımlanan öğretim üyeleri tarafından 
sunulan sağlık hizmetleri için bu fıkra hükmü uygulanmaz, Kurum öğretim üyeleri 
için alınacak ilave ücret için bir tavan belirleyebilir. 
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, 
Kurumca belirlenmiş standartların üstündeki talepleri karşılayan otelcilik 
hizmetleri ile hayati öneme sahip olmama ve alternatif tedavilerin bulunması 
gibi hususlar göz önüne alınarak Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu 
tarafından belirlenen istisnai sağlık hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı 
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden belirlenen hizmet fiyatlarının üç katını 
geçmemek üzere ilâve ücret alabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, 
Kurumca ödenecek sağlık hizmeti bedellerinin yayımlanmasını  takiben   otuz  gün 
 içinde   ilâve  ücret   ödemeleri   için  belirlenen  tavanlar dahilinde 
belirledikleri sağlık hizmeti fiyatlarını kuruma bildirmek zorundadır. 
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları fiyat değişikliklerini 5 iş günü içinde 
Kuruma bildirirler. Tavanlar dahilinde de olsa Kurumca belirlenen süreden önce 
bu fiyatlarını artıramazlar.  
Kurum, provizyon işlemlerini yürütmek üzere 
sağlık hizmeti sunucularının mahallinde provizyon merkezi açabilir ve personel 
çalıştırabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun 
bağımsız mekân tahsis etmek zorundadır.  
Acil haller dışında sözleşmesiz sağlık 
hizmeti sunucularından kişilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca 
ödenmez. 
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde 
alınan sağlık hizmeti bedeli, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti 
sunucuları için belirlenen bedeller esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve 
bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödenir. Sözleşmeli ve 
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde, sözleşmeli sağlık 
hizmetleri sunucuları ise Kurumun belirlediği sağlık hizmetleri için genel 
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi 
bir ilave ücret talep edemez. 
Kurum, bu Kanunun birinci fıkrasında belirtilen yöntemler 
dışında, kamu idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini götürü bedel üzerinden 
hizmet alım sözleşmesiyle de sağlamaya yetkilidir. Kamu idaresi sağlık hizmeti 
sunucuları, sözleşmede belirtilen götürü bedel karşılığında genel sağlık 
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sözleşme kapsamında verilmesi 
gereken her türlü sağlık hizmetini sunmakla yükümlüdür ve sözleşmede belirtilen 
götürü bedel dışında Kurumdan veya genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü 
olduğu kişilerden Kanunda belirtilen ilave ücretler ve katılım payları dışında 
ayrıca bir bedel talep edemez. Götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle 
temin edilen hizmetler için Kuruma ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmez. 
Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile 
müştereken belirlenir. 
Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık 
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden 
yararlanmaya müstahak olup olmadığını, Kurumun elektronik veya diğer ortamlarda 
sağlayacağı yöntemlere uygun olarak kontrol etmek ve belgelemek zorundadır. 
 
Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin 
hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu maddenin 
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak 
yönetmelikle düzenlenir.” 
MADDE 46 – 5510 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin 
dördüncü fıkrasındaki “sigortalının” ibaresi “genel sağlık sigortalısının” 
şeklinde, üçüncü ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve beşinci 
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.  
“İlgili kanunları gereğince sağlık raporu 
alınması gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda 
söz konusu işte çalışması tıbbî yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde 
genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca yapılan 
sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Sağlık kurulu raporu ile belli bir 
işte çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi 
kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri  çalıştıran işverenler, 
genel sağlık  sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan 
masraflarını ödemekle yükümlüdür. Tedavinin sona erdiğine ve çalışılabilir 
durumda olduğuna dair Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından 
belge almaksızın başka işte çalışan genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı 
sebebiyle yapılan tedavi masrafları ise kendisinden alınır.” 
“Genel sağlık sigortalısına ve bunların 
bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili 
kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık 
hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu 
mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti 
giderleri tazmin ettirilir.”  
MADDE 47 – 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 80 – 4 üncü maddenin birinci 
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki 
şekilde belirlenir. 
a) Prime esas kazançların hesabında; 
 
1) Hak edilen ücretlerin, 
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her 
çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından 
sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine 
ödenen tutarların, 
3) İdare veya yargı mercilerince verilen 
karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen 
kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan 
ödemelerin, 
brüt toplamı esas alınır.  
b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme 
yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu 
tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve 
kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, 
çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık 
sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari 
ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik 
katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.  
c) (b) bendinde belirtilen istisnalar 
dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine 
geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer 
kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu 
Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz. 
d) Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek 
suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın 
kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst 
sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı 
takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan 
sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir. Toplu iş sözleşmelerine 
tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince 
verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin   hizmet 
  akdinin  mevcut  olmadığı   veya  askıda  olduğu  bir   tarihte  ödenmesi 
durumunda, 82 nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın 
tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta 
primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini 
izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı 
alınmaz ve 102 nci madde hükümleri uygulanmaz. 
e) Saatlik, günlük, haftalık veya aylık 
olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve kâra katılma 
gibi belirsiz zaman ve tutar üzerinden ücret alan sigortalıların prim ve 
ödeneklerinin hesabında esas tutulacak günlük kazançları, 82 nci madde hükmüne 
göre belirlenen alt sınırdır. 
f) Bir işverene tabi olarak çalışan 
sigortalının belirli ücretinin dışında ayrıca (e) bendi kapsamında ücret alması 
halinde, prime esas günlük kazancı bunların toplamından oluşur. 
g) Primlerin hesabına esas tutulacak günlük 
kazanç, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda biridir. 
Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış 
ve çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için 
prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle 
hesaplanır. 
h) Sigortalıların günlük kazançlarının 
hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün 
sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet 
akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı 
saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay 
içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 
sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan 
günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün 
kesirleri bir gün kabul edilir. 
ı) İşveren ve sigortalı arasında çağrı 
üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar arasında çalışma 
süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim 
ödeme gün sayısı haftalık çalışma süresi en az yirmi saat kararlaştırılmış 
sayılarak (h) bendi hükmüne göre hesaplanır. 
i) 88 inci maddenin dördüncü fıkrasına göre 
ay içerisinde 30 günden az prim ödeme gün sayılarına ait eksik günlerin genel 
sağlık sigortası primleri, eksik çalışma süreleri dikkate alınmak suretiyle 
hesaplanır.  
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) 
bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde 
belirlenir. 
a) Aylık prime esas kazanç, 82 nci maddeye 
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında 
kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz 
katıdır. Bu sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık prime 
esas kazanç beyan edilir. Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas 
kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlenir. 
 
b) Sigortalı aynı zamanda işveren ise aylık 
prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük kazancının en 
yükseğinin otuz katından az olamaz. Aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı 
sigortalının otuz günlük prime esas kazancından düşük olduğu tespit edilen 
sigortalıların aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine 
çıkartılarak aradaki farkın primi, 89 uncu madde hükümlerine göre gecikme cezası 
ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilir.  
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz 
konusu olması halinde, bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen esaslara 
göre tek beyanda bulunulur.  
Bu Kanuna göre ilk defa 4 üncü maddenin 
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların prime esas 
kazançlarının hesabında;  
a) Aylıklarını personel kanunlarına göre 
alan sigortalılar için;  
1) İlgili kanunları uyarınca aylık gösterge 
ve ek göstergeler üzerinden ödenen aylık tutarları, 
2) Memuriyet taban aylık ve kıdem aylık 
tutarları, 
3) Makam, temsil ve görev tazminatları, 657 
sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen tazminatlar 
(bölge, kurum, birim, çalışma mahalli, görevin niteliği ve benzeri kriterlere 
dayalı olarak asıl tazminatlara ilave, ek veya ayrıca ödenen tazminatlar hariç), 
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 17 
nci maddesinin (A) bendinde yer alan cetvelde belirtilen oranlar üzerinden 
ödenen hizmet tazminatı (28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Kanun ile 17/11/1983 
tarihli ve 2955 sayılı Kanuna göre tazminat veya üniversite ödeneği alanların 
sadece rütbelerinin karşılığı hizmet tazminatları), 11/10/1983 tarihli ve 2914 
sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 12 nci maddesi uyarınca ödenen 
üniversite ödeneği, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 106 ncı 
maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen ek ödeme,  
b) Kadro karşılığı sözleşmeli olarak görev 
yapan sigortalılar için işgal ettikleri kadrolar esas alınmak suretiyle (a) 
bendinde öngörülen unsurlar üzerinden hesaplanan tutarı,  
c) Açıktan vekil olarak atanan sigortalılar 
için, (a) bendinde öngörülen unsurlardan ilgili mevzuatı uyarınca ödenen 
tutarı, 
ç) Başka bir kadro ya da görevin ödeme 
unsurları esas alınmak ve kıyaslanmak suretiyle aylık veya ücret ödenen 
sigortalılar için; emsal alınan kadro veya görevin prime esas kazanç tutarını 
geçmemek üzere, bu kazancın aylık veya ücret ödenmesinde öngörülen oranında 
hesaplanacak tutarı, 
d) Büyükşehir belediye başkanları için 
bakanlık genel müdürünün, diğer belediye başkanları için ise öğrenim durumları 
itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla, 
657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı ek gösterge cetvelinin “VIII. Mülki İdare 
Amirliği Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (d) bendinde belirtilenlerin prime esas 
kazançları,  
e) 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları 
Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname eki 
cetvellerde yer alan yükseköğretim kurumlarına bağlı konservatuvarlarda 2914 
sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun 15 inci maddesi uyarınca sözleşme ile 
istihdam edilen öğretim elemanlarından sanatçı öğretim elemanı olarak istihdam 
edilenler için, anılan Kanunda öğretim görevlisi kadro unvanında istihdam 
edilenlerin tahsil ve derecelerine göre belirlenen prime esas kazanç tutarı; 
kamu idarelerinde sanatçı, sanatkar ve sanatçı öğretmen olarak sözleşme ile 
istihdam edilenler için, tahsil ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi 
olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan mühendislerin (a) bendindeki prime 
esas kazanç tutarı; yüksek öğretim kurumları ile diğer kamu idarelerinde sanat 
uygulatıcısı ve sahne uygulatıcısı olarak sözleşme ile istihdam edilenlerden en 
az önlisans mezunu olanlar için tahsil ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı 
Kanuna tabi olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan teknikerlerin, diğerleri 
için ise teknisyenlerin prime esas kazanç tutarları, 
f) İlgili kanunlarında emeklilik ya da ek 
gösterge açısından belirli bir kadro, unvan veya görevle bağlantı kurulanlar 
için, bağlantı kurulan kadro, unvan veya görevin prime esas kazanç 
tutarı, 
g) Bu fıkranın (a) ilâ (f) bentleri kapsamı 
dışında kalan sigortalılar için atandıkları görev itibarıyla 657 sayılı Kanuna 
göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan, tahsil ve 
derecesi için belirlenen prime esas kazanç tutarları,  
esas alınır. Vekalet veya ikinci görev 
karşılığında ilgili mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeler prime esas kazancın 
hesabında dikkate alınmaz. 
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi 
olanlar bakımından prime esas aylık kazancın tespitinde; 60 ıncı maddenin 
birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişiler için 82 nci maddeye 
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının iki katının otuz günlük 
tutarı, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişiler için 
asgari ücret, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen 
kişiler için ise prime esas asgari kazanç tutarı esas alınır. Ancak, 60 ıncı 
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel 
sağlık sigortalısı sayılmak için müracaat etmekle birlikte, Kurumca belirlenecek 
test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilen aile içindeki gelirin kişi 
başına düşen aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar 
olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas 
günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten 
asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye 
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutar, asgari 
ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre 
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı 
prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınır. 
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve 
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” 
MADDE 48 – 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin 
birinci fıkrasının (b), (f) ve (g) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 
fıkraya aşağıdaki (h) bendi eklenmiş, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiş ve birinci fıkranın (e) bendi yürürlükten 
kaldırılmıştır. 
“ b) Bu Kanunda belirtilen fiilî hizmet 
süresi zammı uygulanan işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; 
1) (a) bendi kapsamında çalışan 
sigortalılar için uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, 
bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı maddeye göre 60 fiilî 
hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 1 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek 
işlerde 1,5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3 
puan, 
2) (c) bendi kapsamında çalışan 
sigortalılar için ise uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim 
oranı, bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı maddeye göre 60 
fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3,33 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı 
eklenecek işlerde 5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 10 
puan, 
eklenmesi suretiyle belirlenir ve bu 
şekilde bulunan oran ile bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranı 
arasındaki farka ait primin tamamı işveren tarafından ödenir.” 
“f ) Genel sağlık sigortası primi, kısa ve 
uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için 82 nci maddenin birinci 
fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın % 12,5'idir. Bu primin % 5'i 
sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına 
tâbi olanlar ile 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ve bu Kanunun 
geçici 13 üncü maddesinde belirtilenlerin genel sağlık sigortası primi, prime 
esas kazancın % 12'sidir. 
g) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendi kapsamındaki sigortalılar (a), (c) ve (f) bentlerindeki prim oranlarının 
toplamı üzerinden primlerini öderler. 
h) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamındaki sigortalılara bağlanan veya bağlanacak vazife malûllüğü 
aylıkları ile bunların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıklarının karşılığı 
olmak üzere, bu kapsamdaki sigortalılar için kamu idarelerinin bütçelerinden 
ayrılan sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi ödeneklerinin % 20’si oranında 
ek karşılık primi alınır. Ayrılan ek karşılık priminin tamamı kurum bütçelerinin 
yetkili makamlarca onaylanarak yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay 
başlarından itibaren altı ay içinde ve aylık eşit taksitlerle ödenir. Genel 
bütçe kapsamındaki idarelerin ek karşılık primleri Maliye Bakanlığı bütçesine 
konulacak ödenekten karşılanır.” 
“Devlet, Kurumun ay itibarıyla tahsil 
ettiği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası 
priminin dörtte biri oranında Kuruma katkı yapar. Devlet katkısı olarak 
hesaplanacak tutar talep edilen tarihi takip eden 15 gün içinde Hazinece Kuruma 
ödenir.” 
MADDE 49 – 5510 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin 
başlığı “Asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma” şeklinde değiştirilmiş, ikinci ve 
beşinci fıkralarında yer alan “döner sermayeli kuruluşlar,” ibaresinden sonra 
gelmek üzere “kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar” ibaresi, dokuzuncu fıkrasında 
yer alan “yapılacak yerinde tespit kriterleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere 
“uzlaşma komisyonlarının oluşumu, çalışma usûl ve esasları” ibaresi ile 
sekizinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar 
eklenmiştir. 
“Kurumun denetim ve kontrolle görevli 
memurları tarafından devamlı mahiyetteki işyerlerinde yapılan asgari işçilik 
incelemesi sonucunda tespiti yapılan ve sigortalılara maledilemeyen fark sigorta 
primine esas kazanç matrahı üzerinden gecikme cezası ve gecikme zammı ile 
birlikte hesaplanacak sigorta primi ve buna bağlı uygulanacak idari para 
cezalarında, konuya ilişkin raporun Kurumun ilgili birimine gönderilmesinden 
önce işverenle uzlaşma yapılabilir. Uzlaşmaya varılması halinde, bu durum 
tutanakla tespit edilir. Uzlaşılan tutarlar kesin olup, uzlaşma konusu yapılan 
tutarlar hakkında işverence dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayet ve itirazda 
bulunulamaz. Uzlaşılan prim ve idari para cezaları, uzlaşma tutanağının 
düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir. İşveren, uzlaşılan idari 
para cezası tutarı için ayrıca peşin ödeme indiriminden yararlandırılmaz. 
Uzlaşılan tutarların, bu sürede tam olarak ödenmemesi halinde uzlaşma bozulur ve 
uzlaşılan tutarlar kazanılmış hak teşkil etmez. Uzlaşmanın temin edilememiş veya 
uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması veya uzlaşmanın bozulması 
hallerinde işveren, bu konuya ilişkin daha sonra uzlaşma talep edemez. 
 
Uzlaşma neticesinde indirim yapılması 
nedeniyle tahsil edilmemiş olan sigorta primlerinin daha sonra Kurum veya 
mahkeme kararıyla sigortalılara mal edilmesi halinde, daha önce eksik tahsil 
olunan sigorta primleri, sigortalının çalıştığı süre ve sigorta primine esas 
kazancı dikkate alınarak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil 
olunur.”  
MADDE 50 – 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin 
birinci fıkrasındaki “ait olduğu ayı takip eden ayın yirmibeşinci gününün sonuna 
kadar” ibaresi “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler 
için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise 
ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar” 
şeklinde; yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu fıkradan sonra 
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.  
“Kurumun denetim ve kontrol ile 
görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri 
kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca 
kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler 
neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen 
belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu 
Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir 
ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re'sen 
düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene 
tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ 
tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. 
İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ 
tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. 
Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. 
Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin 
prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır. 
Kurumun denetim ve kontrolle görevli 
memurlarınca işyerinde fiilen yapılan tespitlerden ve kamu idarelerinin denetim 
elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve 
incelemelerden kayıt ve belgelere dayanmaksızın çalıştığı belirlendiği halde, 
hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya 
eksik bildirildiği tespit edilen sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin 
veya prime esas kazançlarının, en fazla tespitin yapıldığı tarihten geriye 
yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate alınır.”  
MADDE 51 – 5510 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin 
birinci fıkrasının (a), (d) ve (f) bentleri aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
“a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) 
ve (c) bentlerine ve 5 inci maddenin (a) bendine tabi olanlar için bunların 
işverenleri,” 
“d) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) 
bendinde sayılan kişiler ile 5 inci maddenin (e) bendinde belirtilenler için 
Türkiye İş Kurumu,” 
“f) 5 inci maddenin (c) ve (g) bentlerine 
tabi olanlar için işverenleri veya kendileri,” 
MADDE 52 – 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 88 – 4 üncü maddenin birinci 
fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay 
içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı 
üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını 
ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek 
en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öder. 
Hak edilen ancak, ödenmemiş olan ücretler 
üzerinden hesaplanacak primler hakkında da birinci fıkradaki hüküm 
uygulanır. 
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b), 
(c), (d) ve (g) bentleri gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar için, her ay 
otuz tam gün genel sağlık sigortası primi ödenmesi zorunludur. Şu kadar ki, 60 
ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı 
olanların aynı ay içinde zorunlu sigorta kapsamında prim ödeme gün sayısı 
bulunması halinde, ayın kalan günleri için isteğe bağlı sigorta gün sayısı kadar 
genel sağlık sigortası primi ödenir. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) 
bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü 
maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre 
ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar için eksik 
günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması 
zorunludur. Bu durumda olan sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel sağlık 
sigortası primleri, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) 
numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında ödenir. Kamu idaresine ait 
işyerlerinde çalıştırılan sigortalıların iş sözleşmesinin askıda kaldığı aylara 
ait genel sağlık sigortası primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas 
günlük kazancın alt sınırının 30 günlük tutarı üzerinden ilgili kamu idaresince 
ödenir. 
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamına girenler için prim ödeme yükümlülerinin ödeyecekleri genel 
sağlık sigortası primi; primin tahakkuk ettirileceği ay itibarıyla anılan bendin 
(1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan toplam kişi sayısının üçe bölünmesi 
suretiyle bulunacak kişi sayısına (3) ilâ (10) numaralı alt bentlerde sayılan 
kişi sayısının eklenmesi suretiyle bulunacak toplam kişi sayısı esas alınarak 
hesaplanır. Ancak, bu kişilerden aynı zamanda 60 ıncı maddenin birinci 
fıkrasının (c) bendi kapsamı dışındaki bentlerin kapsamına girerek genel sağlık 
sigortalısı sayılanlar, bu fıkraya göre tespit edilecek kişi sayısı hesabına 
dahil edilmez.  
87 nci maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primlerini takip eden ayda Kurumca 
belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öderler. Bu kişiler primlerini en fazla 
360 günle sınırlı olmak üzere peşin olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme halinde 
erken ödenen her gün için 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının 
Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun ek  1 inci maddesine göre erken ödeme indirimi 
hükümleri uygulanır. Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime esas kazançtan 
indirilmez. Erken ödemede sigortalılık süresi, sigorta priminin ait olduğu her 
ayın ilk gününden itibaren, prim ödeme gün sayısına dahil edilir. Erken ödeme 
yapılan ve prim ödeme gün sayısına dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı 
sigortalılığın sona ermesi halinde, sigortalılık süresinden sayılmayan günlere 
ait primler ilgililere iade edilir. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılar için, genel sağlık sigortası 
primi ile kısa ve uzun vadeli sigorta kolları primlerini ayrı ayrı veya birlikte 
tahsil edilecek şekilde prim ödeme tarihlerini veya dönemlerini belirlemeye 
Kurum yetkilidir.  
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendi kapsamında sigortalı sayılanların, her ay için otuz tam gün prim ödemesi 
zorunludur. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işverenler, çalıştırdığı 
sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun 
gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait 
prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek, en geç Kurumca belirlenecek günün 
sonuna kadar Kuruma öderler. 
87 nci maddenin birinci fıkrasının (c) ve 
(d) bentlerinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primleri ilgili ayı takip 
eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler. 
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, 
gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz.  
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş 
olanların prim borçlarını, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını 
geçmemek şartıyla % 1 ilâ % 5 oranları arasında olmak üzere kesinti yapılmak 
suretiyle tahsil etmeye Kurum yetkilidir. 
Prim borçları katma değer vergisi iade 
alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi 
iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya 
ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup 
talep edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda muaccel olan 
prim borçlarının birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş gün 
içinde mahsup suretiyle ödenmesi halinde, yasal süresi içinde ödendiği kabul 
edilir. Ancak prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup 
suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu halde, süresinde mahsup edilemeyen veya 
eksik mahsup edilen prim borçları için birinci fıkrada belirtilen ödeme 
sürelerini izleyen günden başlanarak gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. 
Kurum, Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak 
işverenleri; iştigal konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü itibarıyla 
belirlemeye ve lehine mahsup talebinde bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme 
süresini otuz günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir. 
Kurum, prim ve her türlü alacaklarını, 
işverenlere olan borçlarından mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye 
yetkilidir. 
Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak 
suretiyle ödenmesi zorunluluğunu getirmeye ve primlerin yatırılacağı tahsilât 
kuruluşlarını belirlemeye Kurum yetkilidir. 
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve 
diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü 
Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri 
uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer 
kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. 
Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip 
edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek 
üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme, 
taşınır ve/veya taşınmaz rehni dahil olmak üzere her türlü teminat almaya 
yetkilidir.  
Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip 
edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı 
alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya 
tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı 
tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz. 
Kurumun prim ve diğer alacaklarının 
tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 
uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı 
biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine 
başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz. 
Kurumun sigorta primleri ve diğer 
alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez 
ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel 
kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak 
üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma 
karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 
 
Kurum, kamu idarelerinde işyerinin özelliği 
nedeniyle primlerin farklı zamanlarda ödeme süresini belirlemeye yetkilidir. 
Prim alacaklarının tahsili için muacceliyet tarihinden itibaren en geç bir yıl 
içinde icra yoluna başvurmayan Kurum yetkili personeli hakkında genel hükümlere 
göre kovuşturma yapılır.  
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve 
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” 
MADDE 53 – 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin 
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif 
veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine 
katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası, 
gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni 
işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme 
hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve 
esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.” 
MADDE 54 – 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin 
madde başlığı “Prim ve idari para cezası borçlarının hakedişlerden mahsubu, 
ödenmesi ve ilişiksizlik belgesinin aranması” şeklinde, birinci, ikinci, üçüncü 
ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki fıkra 
eklenmiştir. 
“Kamu idareleri ile döner sermayeli 
kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, kanunla 
kurulan kurum ve kuruluşlar, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri 
üstlenenleri ve bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle 
yükümlüdür.  
İşverenlerin hakedişleri, Kuruma idari para 
cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. Kesin 
teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının 
bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir. İşverenlerin, kamu 
idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, bankalar ve kanunla kurulan kurum ve 
kuruluşlar nezdindeki her çeşit alacak, teminat ve hakedişleri üzerinde işçi 
ücreti alacakları hariç olmak üzere yapılacak her türlü devir, temlik ve el 
değiştirme, Kurum alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım 
üzerinde hüküm ifade eder. 
Hakedişlerin mahsubu ve ödenmesi ile 
teminatların prim ve idari para cezası borçlarına karşılık tutulmasına ilişkin 
işlemlerin usûl ve esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle tespit 
edilir. 
Valilikler, belediyeler, il özel idareleri 
ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından, geçici iskân veya yapı 
kullanma izin belgesi verilmeden önce yapılan inşaat dolayısıyla, diğer kamu 
idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ve 
bankaların ise Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma 
borçlarının bulunmadığına dair ilgililerden Kurumca düzenlenmiş bir belgenin 
istenmesi zorunludur.” 
“Ülke çapında uygulanan ve özel bir izne 
veya belgeye dayanmayan genel düzenlemeler hariç olmak üzere, belirli bölgelere 
veya sektörlere yönelik ya da kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen özel 
belgelere veya izinlere dayalı olarak kamudan kaynak tahsis edilmesi şeklinde 
kanun, kararname ve diğer mevzuatla sağlanan araştırma, geliştirme, üretim, 
yatırım, pazarlama ve benzeri tüm aşamalarda uygulanan devlet yardımı, teşvik ve 
desteklerin, daha önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar hariç olmak üzere, 
verilmesinden önce işverenlerden Kuruma muaccel olmuş prim ve idari para cezası 
borçlarının bulunmadığına veya tecil ve taksitlendirildiğine ya da 
yapılandırıldığına dair belge ve bilgilerin istenmesi zorunludur. Tecil ve 
takside bağlanmış ya da yapılandırılmış olan borçlara ilişkin yükümlülüklerin 
yerine getirilmemesinden dolayı anlaşması bozulanlardan veya bu sebepler dışında 
söz konusu yardım, teşvik ve desteklerden yararlanmaması gerektiği sonradan 
anlaşılanlardan, yapılan devlet yardımı teşvik ve destek ödemeleri ilgili 
mevzuat çerçevesinde müeyyideleri ile birlikte geri alınır. Bu fıkranın 
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Hazine 
Müsteşarlığının görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.” 
MADDE 55 – 5510 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin 
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, dördüncü fıkrasında yer alan “Kurumca 
verilecek sosyal güvenlik sicil” ibaresi “İçişleri Bakanlığınca verilen kimlik” 
şeklinde değiştirilmiştir. 
“Kısa ve uzun vadeli sigorta kapsamındaki 
kişilerin sigortalı ve genel sağlık sigortalısı olması, genel sağlık sigortası 
kapsamındaki kişilerin ise genel sağlık sigortalısı olması zorunludur. Bu 
Kanunda yer alan sigorta hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak, 
vazgeçmek veya başkasına devretmek için sözleşmelere konulan hükümler 
geçersizdir.” 
MADDE 56 – 5510 sayılı Kanunun 93 üncü maddesinin 
başlığı “Devir, temlik, haciz ve Kurum alacaklarında zamanaşımı” şeklinde, 
birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak 
sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel 
sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan 
alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye 
göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında 
haczedilemez. 
Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme 
süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık 
zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda 
doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle 
görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu 
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları 
soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve 
inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner 
sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan 
alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği 
tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu alacaklar için 89 uncu 
madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı, 88 inci maddede 
belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır.” 
 
MADDE 57 – 5510 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin 
birinci fıkrasındaki “meslek hastalığı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife 
malûllüğü” ibaresi eklenmiş, bu fıkranın son cümlesi metinden çıkarılmış; 
yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra 
eklenmiştir. 
“Sağlık hizmeti sunucularına, tahakkuk 
etmiş alacaklarının % 75'i ilâ % 90'ı arasındaki tutar, faturaların teslim 
tarihinden itibaren en geç kırkbeş gün içinde alacaklarından mahsuben avans 
olarak ödenir. Doksan gün içinde de fatura ve eki belgelerin incelemesi 
tamamlanarak geri kalan tutar ödenir.” 
“66 ncı madde gereği sağlanan sağlık 
hizmetlerinin bedelleri için, yurt dışında bulunan sağlık hizmet sunucusunun 
talebi halinde, sağlık hizmetinin sunumundan önce de avans 
ödenebilir.” 
MADDE 58 – 5510 sayılı Kanunun 98 inci maddesine 
ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. 
“Yıllık veya daha uzun süreli tamamlayıcı 
veya destekleyici özel sağlık sigortalarına ilişkin usûl ve esaslar Kurumun 
uygun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenir.” 
MADDE 59 – 5510 sayılı Kanunun 100 üncü maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 100 – 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 
kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel 
kişiler doğrudan, münferit olarak bilgi ve belge istenmesi hariç olmak üzere 
kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ise Kurumla yapılacak 
protokoller çerçevesinde, Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır 
sonuçlar doğuracak hâller ile özel hayat ve aile hayatının gizliliği ve savunma 
hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve 
sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından 
kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, 6183 sayılı Kanuna göre Kurum 
alacaklarının takip ve tahsili ile bu Kanun kapsamında verilen diğer görevler 
ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve belgeyi sürekli ve/veya 
belli aralıklarla vermeye, bilgilerin elektronik ortamda görüntülenmesini 
sağlamaya, görüntülenen bu bilgilerin güvenliğini sağlamaya, muhafaza etmek 
zorunda oldukları her türlü belge ile vermek zorunda oldukları bilgilere ilişkin 
mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını 
ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm 
sistem ve şifreleri incelemek için ibraz etmeye mecburdurlar.  
Bu madde kapsamında ilgili kişi, kurum ve 
kuruluşlar Kurumun belirleyeceği süre içerisinde söz konusu talebe cevap vermek 
ve gereken kolaylığı göstermekle yükümlüdürler. 
Kurum, bu Kanun gereği verilecek her türlü 
belge veya bilginin internet, elektronik ve benzeri ortamda gönderilmesi 
hususunda, gerçek ve tüzel kişileri zorunlu tutmaya, Kuruma verilmesi gereken 
her türlü belge, bildirge ve taahhütnameyi diğer kamu idarelerine ait formlarla 
birleştirmeye, söz konusu belgeleri kamu idarelerinin internet ve elektronik 
bilgi işlem ortamından almaya, bu idarelere yapılacak bildirimleri Kuruma 
verilmiş saymaya, bu Kanunun uygulaması ile ilgili işveren, sigortalı ve diğer 
kurum, kuruluş ve kişilerin talepleri üzerine veya re’sen düzenleyeceği her 
türlü bilgi ve belgeyi bilgi işlem ortamında oluşturmaya,  bu  şekilde 
 hazırlanacak olan   bilgi  ve  belgelerin  sadece  internet  ve  benzeri 
iletişim ortamından ilgili kişilere verilmesini kararlaştırmaya yetkilidir. 
Elektronik ortamda hazırlanacak bilgi ve belgeler adli ve idari makamlar 
nezdinde resmi belge olarak geçerlidir.  
Belge veya bilgileri internet, elektronik 
ve benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulan gerçek ve tüzel kişilerin, 
Kurumun bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir nedenle hizmet dışı kalması 
sonucu belge ve bilgiyi, bu Kanunda öngörülen sürenin son gününde Kuruma 
gönderememesi ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi 
halinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna 
kadar belge veya bilgiyi gönderir ve muhteviyatı primleri de aynı sürede Kuruma 
öder ise bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen sürede yerine getirmiş kabul 
edilir. 
Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve 
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” 
MADDE 60 – 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 102 – Kurumca dayanağı belirtilmek 
suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası 
öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;  
a) 1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 61 inci 
maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da Kurumca 
belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik 
veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda 
göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para 
cezası uygulanır.  
2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen 
bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle 
görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim 
elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve 
incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile 
kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması 
halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için 
asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. 
 
3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin 
verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle 
görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının 
denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, 
kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya 
belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) 
numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin 
anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her 
bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası 
uygulanır.  
b) 11 inci maddesinde belirtilen 
bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca 
internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, 
anılan ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma 
vermeyenlere; 
1) Kamu idareleri ile bilânço esasına göre 
defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında, 
2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar 
için asgari ücretin iki katı tutarında, 
3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için 
bir aylık asgari ücret tutarında, 
idari para cezası uygulanır. 
c) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası 
uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde 
vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle 
zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre 
içinde vermeyenlere her bir fiil için; 
1) Belgenin asıl olması halinde aylık 
asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı 
başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında, 
2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari 
ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı 
başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında, 
3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci 
fıkrasına istinaden Kurumca re'sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin 
iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, 
aylık asgari ücretin yarısı tutarında,  
4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim 
ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu 
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları 
soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli 
kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan 
bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya 
eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl 
veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate 
alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında, 
idari para cezası uygulanır. 
d) 59 uncu maddesi uyarınca Kurumun defter 
ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları 
tarafından veya 59 uncu maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen serbest 
muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara 
istinaden, Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal 
edildiği her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para 
cezası uygulanır. 
e) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki 
yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep 
olmaksızın tam olarak yerine getirmeyenlere; 
1) Bilânço esasına göre defter tutmakla 
yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı tutarında, 
2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü 
olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında, 
3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler, 
asgari ücretin üç katı tutarında, 
4) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve 
belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak 
kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle 
birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan 
defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin 
işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas 
tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usûlsüz veya 
noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas 
tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine 
esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap 
dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları 
geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı 
için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce 
tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler 
geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak bu 
bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl Kanunu gereğince 
bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre 
tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt bendine 
göre, 
5) İşverenler tarafından ibraz edilen aylık 
ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, 
sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret 
ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin 
alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen 
unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz 
mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları 
geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari 
ücretin yarısı tutarında, 
idari para cezası uygulanır. İbraz süresi 
geçirildikten sonra incelemeye sunulan ve tümünün veya bir bölümünün geçersiz 
olduğu tespit edilen defter ve belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri 
için idari para cezası uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak 
bu bendin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerine göre idari para cezası 
uygulanır. 
f) 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında ve 
86 ncı maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede 
yerine getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası 
uygulanır. 
g) 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 9 
uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı maddenin 
üçüncü fıkrasında, 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 90 ıncı maddenin 
birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum ve 
kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık asgari ücret tutarında idari para cezası 
uygulanır. 8 inci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine 
getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına aylık asgari ücretin 
onda biri tutarında idari para cezası uygulanır. 
h) 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında 
belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen ticaret 
sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü 
yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen 
her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında idari para cezası 
uygulanır. 
ı) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş 
memurlarının;  
l) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve 
soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, 
işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel 
olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari 
ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.  
2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve 
tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili 
diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği 
takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre 
cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on katı 
tutarında idari para cezası uygulanır. 
i) Kurum tarafından bu Kanunun 100 üncü 
maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre 
içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner 
sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve 
tüzel kişiler hakkında, aylık asgari ücretin beş katı tutarında, geç verilmesi 
halinde ise aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası 
uygulanır. 
Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve 
kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu 
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları 
soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere 
istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin yasal süresi geçtikten 
sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi halinde, bu maddenin birinci 
fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde öngörülen cezalar üçte ikisi oranında 
uygulanır. 
İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 11 
inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü 
kaldırmaz. 
İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile 
tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun 
ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. 
İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine 
tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine 
başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para 
cezası kesinleşir.  
İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz 
edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş 
gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme 
idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca 
veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş 
olan dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate 
alınarak tahsil edilir. 
Mahkemeye başvurulması idari para cezasının 
takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde 
ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak 
gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. 
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı 
süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren 
başlar. 
İdarî para cezaları hakkında, bu Kanun ve 
16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda hüküm 
bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri 
uygulanır.” 
MADDE 61 – 5510 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 103 – Kurumca yapılan inceleme 
neticesinde;  
a) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık 
hizmetini fatura ettiği, 
b) Faturayı veya faturaya dayanak oluşturan 
belgeleri, gerçeğe aykırı olarak düzenlediği, 
c) 64 üncü madde gereğince kapsam dışı 
tutulan sağlık hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi 
gösterdiği, 
d) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan 
kişilere, sağlık hizmeti sunarak Kuruma fatura ettiği, 
e) 73 üncü madde gereğince belirlenen 
tavanın üzerinde ilave ücret aldığı, 
tespit edilen sağlık hizmeti sunucuları 
hakkında genel hükümlere göre takip yapılır. Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz 
ödediği tutar 96 ncı maddeye göre geri alınır. Ayrıca bu fiilleri işleyen veya 
sağlık hizmeti satınalınmasına ilişkin sözleşmelerde belirtilen hükümlere aykırı 
davrandığı tespit edilen sağlık hizmeti sunucularının Kurum ile yaptıkları 
sözleşmeleri feshedilebilir ve Kurumca belirlenecek süre içinde tekrar sözleşme 
yapılmaz. 
71 inci maddede yer alan kimlik tespiti 
yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması 
nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti 
sunucularından uğranılan zarar geri alınır.” 
MADDE 62 – 5510 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin 
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan 
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 
tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 
2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara yapılan atıflar ile 
ilgili mevzuatında emeklilik, malûllük, vazife malûllüğü ve sosyal sigorta 
haklarına, yardımlarına ve yükümlülüklerine, iştirakçiliğe ve sigortalılığa, 
dul, yetim ve hak sahipliği şartlarına, emekli ikramiyesine, ek ödemelere, 
sağlık hizmetleri veya tedavi bedellerinin ödenmesine ilişkin yapılan atıflar bu 
Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.” 
MADDE 63 – 5510 sayılı Kanunun 105 inci maddesi 
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Uygulanmayacak hükümler 
MADDE 105 – 21/4/2005 tarihli ve 5335 
sayılı Kanunun 30 uncu maddesi, 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı Kanunun 4 üncü 
maddesi ile 10/7/1987 tarihli ve 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci 
maddesinin onbirinci fıkrası hariç olmak üzere, diğer kanunların bu Kanuna 
aykırı hükümleri uygulanmaz.” 
MADDE 64 – 5510 sayılı Kanunun 106 ncı maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“MADDE 106 – 1) 17/7/1964 tarihli ve 506 
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 142 ve 143 üncü, ek 36 ncı, geçici 20 nci, 
geçici 81 inci ve geçici 87 nci maddeleri hariç diğer maddeleri, 
2) 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve 
Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 83, 
84, geçici 10 uncu ve ek geçici 6 ncı maddeleri hariç diğer 
maddeleri, 
3) 29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar 
Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 5 inci maddesi, 
4) 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı 
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu, 
5) 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal 
Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında 
Kanun, 
6) 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım 
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13 ilâ 17 nci, 24 üncü ve 33 
üncü maddeleri, 
7) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet 
Memurları Kanununun 107 nci, 209 uncu ve ek 22 nci maddeleri, 
8) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye 
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 12 ilâ 19 uncu maddeleri, 23 üncü maddesi, 
30 ilâ 39 uncu maddeleri, 41 ilâ 55 inci maddeleri, 57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61 
ilâ 64 üncü maddeleri, 66 ilâ 71 inci maddeleri, 72 nci maddesinin birinci, 
ikinci ve üçüncü fıkraları, 73 ilâ 80 inci maddeleri, 82 ilâ 88 inci maddeleri, 
90 ilâ 100 üncü maddeleri, 102 nci maddesi, 104 ilâ 124 üncü maddeleri, 127 ilâ 
129 uncu maddeleri, 131 ilâ 135 inci maddeleri, ek 2 ilâ ek 4 üncü maddeleri, ek 
8 ve ek 9 uncu maddeleri, ek 11 inci maddesi, ek 13 ilâ ek 19 uncu maddeleri, ek 
21 ilâ ek 23 üncü maddeleri, ek 25 ilâ ek 27 nci maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu 
maddeleri, ek 31 inci maddesinin (a) ve (b) bentleri, ek 32 ilâ ek 39 uncu 
maddeleri, ek 46 ila ek 49 uncu maddeleri, ek 56 ve ek 57 nci maddeleri, ek 59 
uncu maddesi, ek 67 ilâ ek 70 inci maddeleri, ek 72 ilâ ek 76 ncı maddeleri, ek 
78 inci maddesi, ek 80 inci maddesi, geçici 8 inci maddesi, geçici 15 inci 
maddesi, geçici 16 ncı maddesi, geçici 54 üncü, geçici 65 inci, geçici 85 inci, 
geçici 86 ncı, geçici 88 inci, geçici 96 ilâ geçici 98 inci, geçici 103 üncü, 
geçici 104 üncü, geçici 109 ilâ geçici 113 üncü, geçici 115 ilâ geçici 118 inci, 
geçici 120 nci, geçici 139 ilâ geçici 140 ıncı, geçici 146 ncı, geçici 147 nci, 
geçici 150 ilâ geçici 151 inci, geçici 153 üncü, geçici 157 nci, geçici 159 
uncu, geçici 161 ilâ geçici 166 ncı, geçici 170 inci, geçici 171 inci, geçici 
173 üncü, geçici 176 ncı, geçici 180 inci, geçici 182 ilâ geçici 186 ncı, geçici 
190 ilâ geçici 192 nci, geçici 195 ilâ geçici 200 üncü, geçici 203 üncü, geçici 
204 üncü, geçici 207 nci ve geçici 208 inci, geçici 210 ilâ geçici 212 nci, 
geçici  216 ncı, geçici 218 ilâ geçici 220 nci, ek geçici 1 inci, ek geçici 2 
nci, ek geçici 7 nci, ek geçici 8 inci, ek geçici 11 inci, ek geçici 19 uncu, ek 
geçici 20 nci, ek geçici 22 nci ve ek geçici 23 üncü maddeleri,  
9) 1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı Kanunun 
geçici 1 inci maddesi, 24/11/1994 tarihli ve 4049 sayılı Kanunun geçici 1 inci 
maddesi ve 13/6/2001 tarihli ve 4677 sayılı Kanunun geçici 1 inci 
maddesi, 
10) 14/1/1988 tarihli ve 311 sayılı 
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik 
Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 3 üncü maddesi, 
11) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı 
İşsizlik Sigortası Kanununun 50 nci maddesinin beşinci fıkrası ile altıncı 
fıkrasının ikinci cümlesi ve 56 ncı maddesinin (C) fıkrası, 
12) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı 
Avukatlık Kanununun 186 ilâ 188 inci ve 191 inci maddeleri, 
13) 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı 
Noterlik Kanununun 201 ilâ 203 üncü maddeleri, 
14) 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık 
Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi ile geçici 3 üncü 
maddesi, 
15) 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu 
İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun 
Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun 
Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesindeki "resmî ve özel sağlık kuruluşlarında 
ayakta ve yatarak tedavileri ile" ibaresi, 
16) 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet 
Teşkilâtı Kanununun 89 uncu maddesi, 
17) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet 
İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilâtı Kanununun 18 inci 
maddesi, 
18) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı 
Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde 
yer alan “ve tedavi ettirilirler” ile (g) bendinde yer alan "ve tedavileri 
yaptırılır" ibaresi,  
19) 23/4/1981 tarihli ve 2453 sayılı Yurt 
Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında 
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ile yaralanan veya sakat 
kalanların tedavi giderleri" ibaresi, 
20) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi 
Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara 
Dair Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları, 
21) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 
Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması 
Hakkında Kanunun 7 nci maddesi, 
22) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı 
İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı 
Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası, 
23) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı 
Harcırah Kanununun 18 inci maddesinin (c) bendi ile 20 nci maddesi, 
24) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun 
7 nci, 11 inci, geçici 1 ilâ geçici 4 üncü maddeleri ile aynı Kanunda geçen 
"döviz" ibareleri, 
25) 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı 
Kanunun 4 üncü maddesi,  
26) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş 
Kanununun 65 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Kısa çalışma ödeneği 
aldığı süre içinde işçinin hastalık ve analık sigortasına ait primler İşsizlik 
Sigortası Fonu tarafından 2/3 oranında Sosyal Sigortalar Kurumuna aktarılır. Bu 
primler, sigorta primlerinin hesabında esas alınan en alt kazanç sınırı 
üzerinden hesaplanır.” cümleleri, 
27) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı 
Bankacılık Kanununun geçici 23 üncü maddesi, 
yürürlükten kaldırılmıştır. 
18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun bu 
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl sonra, 506 sayılı Kanunun ek 36 ncı 
ve geçici 20 nci maddeleri ise bu Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen 
devir işlemlerinin tamamlanmasından sonra yürürlükten 
kaldırılmıştır. 
MADDE 65 – 5510 sayılı Kanunun; 
a) İkinci Kısım, Üçüncü Bölümün başlığı 
“Hizmet Akdiyle veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışan Sigortalıların 
Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri”, 
b) 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki 
“üçüncü” ibaresi “dördüncü”, 
c) 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının 
(a) bendindeki “(a) ve (c) bentleri” ibaresi “(a) bendi”, 
ç) 17 nci maddesinin birinci fıkrasındaki 
“prim gün sayısına” ibaresi “prim ödeme gün sayısına”, üçüncü fıkrasındaki “(a) 
ve (c) bentleri” ibaresi “(a) bendi”, 
d) 20 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki 
“prim ve her türlü borçlarının” ibaresi “prim ve prime ilişkin her türlü 
borçlarının”,  
e) 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrasındaki 
“dördüncü fıkrasında” ibaresi “üçüncü fıkrasında”, “hastalık ve analık” ibaresi 
“analık”, 
f) 39 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki 
“malûl kalan” ibaresi “malûl veya vazife malûlü olan”, 
g) 42 nci maddesinin başlığı 
“Bildirim”, 
ğ) 45 inci maddesinin dördüncü fıkrasında 
yer alan “göreve başlaması için tanınan sürelerde” ibaresi “göreve başlaması 
için tanınan süreler ile bir yıl ve daha az süreyle aylıksız izne ayrılanların 
aylıksız izin sürelerinde”, 
h) 59 uncu maddesinin yedinci fıkrasındaki 
“denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları,” ibaresi “denetim elemanları”, 
 
ı) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) 
bendindeki “tedavisi mümkün olmadığı” ibaresi “tedavisinin 
yapılamadığı”, 
i) 69 uncu maddesinin birinci fıkrasının 
(e) bendi “94 üncü maddede tanımlanan kontrol muayeneleri,” (f) bendinde geçen 
“4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının” ibaresi “4 üncü maddenin dördüncü 
fıkrasının,”, 
j) 70 inci maddesinin birinci fıkrasındaki 
“sınıflandırılır” ibaresi “basamaklandırılır”,  
k) 71 inci maddenin birinci fıkrasındaki 
“ikinci” ibaresi “üçüncü”, 
l) 78 inci maddesinin birinci fıkrasındaki 
“olup olmadığına bakılmaksızın tüm” ibaresi “olan,” 
m) 93 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki 
“ayın veya dönemin” ibaresi “ayı takip eden ayın”, 
n) 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki 
“harp malûlleri ve vazife malûlleri hariç,” ibaresi “harp malûllüğü, vazife 
malûllüğü”, 
şeklinde değiştirilmiştir. 
MADDE 66 – 5510 sayılı Kanunun; 
a) 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer 
alan “işçi sendikaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve konfederasyonları” 
ibaresi, 
b) 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının 
(b) bendindeki “29 uncu” ibaresi “30 uncu” şeklinde değiştirilmiş, (a) bendine 
“malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü” ibaresi, aynı 
fıkranın sonuna “Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında 
sigortalı sayılanlar için 9000 prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır.” 
cümlesi, 
c) 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasına 
“Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü” 
ibaresi, 
ç) 45 inci maddesinin birinci fıkrasına 
“Prime esas kazançların yarısı üzerinden prim alınanların prim ödeme gün sayısı 
bu sürelerin yarısı olarak hesap edilir.” cümlesi, 
d) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasından 
sonra gelmek üzere “Yurt içinde yapılması mümkün olmayan tetkiklerin de yurt 
dışında yapılması sağlanabilir.” fıkrası, 
e) 69 uncu maddesinin birinci fıkrasının 
(d) bendine “ile organ” ibaresinden sonra gelmek üzere “, doku ve kök hücre;”, 
(f) bendine “(c) bendinin (4)” ibaresinden sonra gelmek üzere “numaralı alt 
bendinde belirtilen kişiler ile bunların eşleri” ve bu bendin sonuna “Ayrıca, 
3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren 
olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların sağlık kurulu 
raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici 
araç/gereçler herhangi bir katılım payı veya fark alınmaksızın ve kısıtlama 
getirilmeksizin karşılanır.” cümlesi, 
f) 78 inci maddesinin ikinci fıkrasına “Bu 
kişi ve grupların sağlık bilgilerinin nasıl tutulacağı ilgili kuruluşların 
görüşleri alınarak hazırlanacak yönetmelik ile düzenlenir.” cümlesi, 
g) 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasına 
“Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü” 
ibaresi, 
ğ) 95 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer 
alan “yapılacak sevklere,” ibaresinden sonra gelmek üzere “vazife malûllük 
derecesini,” ibaresi, 
eklenmiştir. 
MADDE 67 – 5510 sayılı Kanunun; 
a) 10 uncu maddesinin ikinci 
fıkrası, 
b) 17 nci maddesinin birinci fıkrasının son 
cümlesi, 
c) 35 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son 
cümlesi, 
ç) 41 inci maddesinin (a) bendi “Kanunları 
gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin 
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus 
olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet 
akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte 
bulunulan süreleri,” şeklinde değiştirilmiş; aynı fıkranın (g) bendindeki “ve 
Kurumca kabul edilecek sektörel veya genel ekonomik kriz dönemlerinde işvereni 
tarafından ücretsiz izinli sayılanların, her yıl için 3 ayı geçmemek üzere bu 
süreleri” ibaresi, 
d) 42 nci maddesinin son iki 
cümlesi, 
e) 70 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 
 
f) 71 inci maddesinin birinci fıkrasının 
son cümlesi, 
yürürlükten kaldırılmıştır. 
MADDE 68 – 5510 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi, 
geçici 2 nci maddesi, geçici 3 üncü maddesi başlığı ile birlikte, geçici 4 üncü 
maddesi, geçici 5 nci maddesi, geçici 7 nci maddesi, geçici 8 inci maddesi, 
geçici 12 nci maddesi ile geçici 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
“GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım 
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve 
Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 
sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa 
tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi 
kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi 
olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında 
kabul edilir.  
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 
tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; 
aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 
inci maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu 
gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, 
kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili 
kanun hükümleri uygulanır.  
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih 
itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı ve 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı 
kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici ödeme 
tutarları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas alınarak, 
ilgililerin gelir ve aylıklarına ilâve edilerek ödenir. Sosyal yardım zammının 
ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde, hak sahiplerinin gelir ve aylıklardaki 
hisseleri esas alınır.  
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılanlara ve bunların hak 
sahiplerine bağlanmış olan aylık ve gelirler, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına 
göre artırılır. 
506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı 
kanunlar kapsamında geçen sigortalılık süresi fiili hizmet süresi ve prim ödeme 
gün sayısı, genel sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık 
süresi ve prim ödeme gün sayılarında dikkate alınır.” 
“GEÇİCİ MADDE 2 – Bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 
sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli 
ve 2926 sayılı kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki 
şekilde hesaplanır: 
a) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî 
hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun 
hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya 
fiilî hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 
hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme 
gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine 
kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak 
hesaplanır.  
b) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı, 
aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde 
hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki 
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların 
yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün 
sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı 
esas alınır. 
c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre 
hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin 
son fıkrasına göre artırılarak belirlenir. 
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih 
itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin (a) 
bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak kısmî aylıklara esas gösterge, 
sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı esas 
alınmak suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları 
esas alınarak belirlenir. 
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen 
sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17/7/1964 
tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre 
belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun 
yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden 
tutar üzerinden esas alınır. 
Yurt dışı hizmet borçlanması yapanların 
aylıkları da yukarıda belirtilen fıkralara göre hesaplanır. 
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu Kanunun 
yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili kanun hükümleri ile bu madde hükümlerine 
göre yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlaması nedeniyle aylıkları 
kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı 
istekte bulunanların yeni aylıkları, bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü 
fıkrasına göre hesaplanır. 
Malûllük ve ölüm aylıkları, bu Kanunun 4 
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar için 
yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler, (b) bendi kapsamındaki sigortalılar 
için ise bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre esas alınan 
süreler dikkate alınarak 27 nci veya 33 üncü madde hükümlerine göre 
hesaplanır. 
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 
sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık 
talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu Kanunda 
belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık 
bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine 
göre tespit olunur ve bunlar hakkında, bu Kanunun geçici maddelerindeki hükümler 
uygulanır. Ancak, bunlardan bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına 
girmeyenlere 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu Kanunla mülga 2829 
sayılı Kanuna göre 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanması gerekenlerden, bu 
Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenler için, bu maddenin birinci 
fıkrasının (a) ve (b) bentleri esas alınır. (a) bendi hükümlerinin uygulamasına 
esas alınacak kanun, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi 
kapsamında geçen süreler hariç, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine 
göre belirlenir. Bu Kanuna tabi hizmetlerle 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci 
maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde de bu fıkra 
hükümleri esas alınmak suretiyle bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri 
uygulanır.” 
“Önceki mevzuat hükümlerinin uygulanması 
 
GEÇİCİ MADDE 3 – Bu Kanuna göre çıkarılması 
gereken yönetmelikler ile diğer düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut 
tüzük ve yönetmelikler ile diğer düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı olmayan 
hükümleri uygulanmaya devam edilir.” 
“GEÇİCİ MADDE 4 – Bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarih itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, 
tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 8/2/2006 tarihli 
ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu 
Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri 
için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam 
olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden 
dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu 
Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki şartları haiz oldukları 
müddetçe devam edilir.  
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 
iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar ile bu Kanunun 
yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis 
talebinde bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten 
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem 
yapılır. 
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu 
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (c) bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlardan vazife malûllüğü 
kapsamına girenler hakkında, bu Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına göre 
işlem yapılır.  
Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı 
takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu 
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu 
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi 
olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine 
tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında 
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun 
hükümlerine göre işlem yapılır.  
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının 
bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan 
ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile 
emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de 
dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin 
uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate 
alınır. 
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 
5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya 
başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü 
olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında 
doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4 
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en 
az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği 
ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak 
yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca 
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun 
düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum 
Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;  
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan 
sigortalılar, en az 5760, 
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan 
sigortalılar, en az 6480, 
gün uzun vadeli sigorta kolları primi 
bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır. 
 
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu 
idarelerinde hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak çalışanlardan; ilgili 
kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilenler aynı statüde çalışmaya 
devam ettikleri sürece, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) 
bendine göre sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında bu madde hükümleri 
uygulanır.  
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 
iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların kesenek ve 
karşılıkları, fiili hizmet zammı ve itibari hizmet süresi karşılıkları ile %100 
artış farkları hakkında 5434 sayılı Kanunun bu Kanunun yürürlüğe girmeden önceki 
hükümleri uyarınca işlem yapılır. Kurumlarınca bu kapsamdaki sigortalılar için 
her ay emekli keseneklerine  esas  aylıklarının % 12’si  oranında  ayrıca  genel 
 sağlık sigortası primi ödenir. Bunlar için Kanunun 81 inci maddesinin (h) 
fıkrası uyarınca ödenecek ek karşılıkların hesabında, genel sağlık sigortası 
primi tutarları dikkate alınmaz.  
5434 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar ile 
bu madde kapsamında bağlanacak aylıklar, memur maaş katsayılarındaki artışlara 
göre yükseltilir. Ayrıca 5434 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 
barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlar ile aynı rütbe, kadro ve sair kanunlarda 
yapılacak değişiklikler sonucunda aylık tutarlarında meydana gelecek 
yükselmeler, aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden bağlanmış bulunan emeklilik, 
malûllük ve vazife malûllüğü aylıkları ile dul ve yetim aylıkları hakkında da 
uygulanır.  
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Polis 
Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına 
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına 
okumaya devam eden öğrenciler ile Emniyet Hizmetleri Sınıfında 4 üncü maddenin 
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların, bahse konu 
okullarda geçen başarılı eğitim süreleri, istekleri halinde; borçlanma talep 
tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser yardımcısının emekli 
keseneğine esas unsurları üzerinden, bu sürelere ait sigortalı ve işveren 
hissesi priminin tamamı borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bundan 
doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren iki yıl 
içinde kendileri tarafından ödenir. Ayrıca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden 
önce üniversitelerin çeşitli fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okullarında 
kendi hesabına öğrenim yaptıktan sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü 
edilen okullarda geçen başarılı öğrenim süreleri de istekleri halinde; borçlanma 
talep tarihinde en az aylık alan astsubay çavuşun emekli keseneğine ait unsurlar 
üzerinden, bu fıkradaki esaslar dâhilinde borçlandırılarak tahsil edilmek 
suretiyle hizmetten sayılır.   
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, 
seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanunun 
yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 
ek 68 inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev 
tazminatı ödenenler hariç olmak üzere, sosyal güvenlik kanunlarına göre 
emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlardan; 5434 sayılı Kanunun bu 
Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması 
şartlarını haiz olanlara, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu kişilerden 
bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten 
kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olmayanlara 
ise bu şartları haiz oldukları tarihten itibaren 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla 
yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate 
alınarak, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna 
bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı, almakta oldukları emeklilik 
veya yaşlılık aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük 
tarihinden önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, 
bu Kanuna göre sigortalı iken yaşlılık aylığı bağlananlardan; 5434 sayılı 
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık 
bağlanması şartlarını haiz olanlara bu Kanunun geçici 2 nci ve geçici 4 üncü 
maddeleri hükümleri de dikkate alınarak bu fıkrada belirtilen şartlar dahilinde 
söz konusu tazminatlar aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun 
yürürlük tarihinden önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev 
yapmış  olanlardan ölenlerin  bu  Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen şartlara 
sahip olmaları halinde, 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 
68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, hak sahiplerine bu 
Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci, geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri 
hükümlerine göre söz konusu tazminatlar bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 
ölenler için bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu Kanunun yürürlük 
tarihinden sonra ölenler için ise ölüm tarihinden itibaren ölüm aylıklarına 
eklenmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçimler 
neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan; malûllük aylığı 
almakta olanlar ile malûllük aylığına hak kazanacaklar 5434 sayılı Kanunun bu 
Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesinde belirtilen aylık bağlamaya 
ilişkin şartlar dikkate alınmaksızın yukarıda belirtilen tazminat haklarından 
yararlandırılır. Bu fıkraya göre tazminat tutarları ödendikçe Hazineden tahsil 
edilir. 
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 
önceki dönemlere ait 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan alacakların takip ve 
tahsil işlemleri 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili 
hükümlerine göre Kurumca sonuçlandırılır. Ancak bunlardan bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihten önce Maliye Bakanlığının ilgili birimleri tarafından takip ve 
tahsil işlemleri başlatılmış olanların işlemleri bunlar tarafından 
sonuçlandırılır. 
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların borçlandığı, ihya ettiği 
hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre aylığa hak kazanmaları ve müracaat 
etmeleri halinde, paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren 
kendilerine aylık bağlanır. Ancak emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler emeklilik 
ikramiyesinde nazara alınmaz. 
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 
ölen, ancak bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre ölüm 
aylığının bağlanabilmesi için yeterli prim ödeme gün sayısı olmayan sigortalının 
hak sahiplerinin, prim ödeme gün sayısı bakımından bu Kanun hükümlerine göre 
ölüm aylığına hak kazanması halinde, müracaat tarihini takip eden aybaşından 
itibaren, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre 
hesaplanacak aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine göre 
ödenir. 
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 
sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı 
bulunmayanların borçlandığı, ihya ettiği hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre 
aylığa hak kazanmaları ve müracaat etmeleri halinde, bu maddeye göre borçlandığı 
ve ihya ettiği hizmetlerine ait paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından 
itibaren kendilerine bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun 
hükümlerine göre hesaplanarak aylık bağlanır. Hak sahipleri hakkında bu fıkra 
hükmü uygulanmak suretiyle aylığa hak kazandıklarında hesaplanan aylıkları, bu 
Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine göre ödenir. Ancak bu süreler 
emeklilik ikramiyesinde nazara alınmaz.  
Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına 
uğramış olması nedeniyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş 
süreleri bu Kanuna göre birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir. 
Personel mevzuatına göre almış oldukları 
disiplin cezası sonucu 23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005 tarihleri arasında 
memuriyetleri sona erenlerden, 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun uyarınca 
haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan 
kaldırılanların, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içerisinde 
Kuruma müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları tarih ile göreve 
başladıkları tarih arasındaki prim veya kesenek ödenmemiş süreleri, istekleri 
halinde, görevlerinden ayrıldıkları derece ve kademelerine prim veya kesenek 
ödenmemiş veya borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her 
yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet 
Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek 
üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine 
esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde 
yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak, 
yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranları borçlandırılmak suretiyle 
hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği 
tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından eşit taksitlerle veya 
defaten ödenir.” 
“GEÇİCİ MADDE 5 – Bu Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için 
bu Kanuna göre yapılacak toptan ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği 
tarihten önceki hizmet sürelerine ait bölümü, bu Kanunla bazı maddeleri 
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi 
itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin 
yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için her yılın 
güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği 
tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre hesaplanan toptan ödeme tutarına 
ilâve edilerek ödenir. 
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanunun 
yürürlüğe girdiği tarihten önce toptan ödeme yapılarak tasfiye edilen 
hizmetlerin 31 inci, 36 ncı ve 41 inci maddelere göre ihyasında veya 
borçlanılmasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunla bazı 
maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre hesaplanan 
tutarı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile ihya talebine ilişkin yazılı 
istek tarihi arasında geçen yıllar için, her yılın güncelleme katsayısı ile 
çarpılarak bulunan değeri dikkate alınır.” 
“GEÇİCİ MADDE 7 – Bu Kanunun yürürlük 
tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 
sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 
sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık 
başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet 
süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi 
oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir. 
Kanunun yürürlük tarihinden önce 24/6/1965 
tarihli ve 635, 18/3/1986 tarihli ve 3269, 22/7/1965 tarihli ve 644, 1/11/1983 
tarihli ve 2937, 25/3/1957 tarihli ve 6940 ve 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı 
kanunlar ile 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre fiili hizmet süresine 
müstehak görevlerde çalışanların bu görevlerde geçirdikleri süreler bu Kanunun 
40 ıncı maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında nazara alınır. 
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde sayılan itibari 
hizmet süresi kapsamında yer alıp bu Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılmayan 
işlerde bu Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin bu 
maddenin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme 
şartı aranmaz.  
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların borçlandıkları hizmetleri 
nedeniyle borçlanma tutarlarından ödenmeyen kısmı var ise aylıklarından  emekli 
keseneği oranında tahsil edilmeye devam edilir.  
Aylıkların hesabında 41 inci maddeye ve 
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanuna göre yapılan borçlanmaların bu Kanunun 
yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait kazançları, bu Kanunla 
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre değerlendirilir. Ancak, bu 
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan 
sigortalılar için bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki dönemlere ait sürelerin 
bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra borçlanılması halinde de 41 inci madde ve 
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. 
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 
birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda bu Kanunun yürürlük 
tarihinden sonra yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması 
durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere 
mukayese yapılarak en düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılır.  
Birinci fıkrada belirtilen kanunlar 
kapsamında zorunlu sigortalı sayılanlar ile isteğe bağlı sigortalı olup sağlık 
sigortasından yararlananların prim ödeme gün sayıları da genel sağlık sigortası 
prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir. 
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların 
sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46 ncı 
maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre 
borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye 
götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını 
gerektirmez. 
Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 
sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre itibari hizmet süresine müstehak kadro ve 
görevlerde bulunanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında, bu 
Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerinin uygulanmasına devam 
edilir. 
30/4/2008 tarihinden sonra 506, 1479, 5434, 
2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre ilk defa sigortalı veya iştirakçi olanlar 
hakkında bu Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri 
uygulanır. Geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin son cümlesi 
hükmü bunlar hakkında uygulanmaz.” 
“GEÇİCİ MADDE 8 – Bu Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer 
alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük 
tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve 
yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre 
sigortalı sayılanların hak ve yükümlülüğü ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının 
(b) bendine göre başlar. 
Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı 
sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları 
başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen 
vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük 
tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet 
sürelerinin tamamı için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre 
talep tarihindeki prime esas kazancının % 32’si üzerinden borçlanma tutarı 
hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen 
borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi 
halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya 
tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu 
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun 
89 uncu maddesine göre iade edilir. 
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 
1479 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi gereğince 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa 
göre başlatılmış olan icra takipleri anılan Kanun hükümlerine göre takip 
edilerek sonuçlandırılır.” 
“GEÇİCİ MADDE 12 – Bu Kanunun uygulamasında 
sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık kontrolü ve diğer provizyon 
işlemlerini elektronik ortamda yapmaya başlaması için gerekli altyapının 
kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin yazılı olarak tutulmasına başlanır ve 
sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca verilmesine devam 
edilir. 
Kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin 
sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan kanunlardaki hak ve 
yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum tarafından devralınan 
tarihe kadar devam eder. Ancak bu süre altı ayı geçemez. 
Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun 
hükümleri gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri 
gereğince kapsama alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten 
kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya devam edilir. 67 nci madde 
gereği hesaplanan 30 günün hesabında kişilerin lehine olan durum uygulanır. 
Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun 
yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan, ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği 
tarihten sonra faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından 
karşılanır. 
Bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki 
yıl süresince bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) 
numaralı alt bendi uygulanmaz. Bu sürede, 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun 
kapsamında yeşil kart verilen ve verilecek kişiler durumlarında değişiklik 
olmaması kaydıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanunun 60 ıncı 
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında 
genel sağlık sigortalısı sayılır. 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart almak 
için müracaat etmekle birlikte, 3816 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilen 
aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı; asgari ücretin üçte 
birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye 
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının 
üçte biri, asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen 
kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt 
sınırının otuz günlük tutarı; asgari   ücretin   iki  katından  fazla  olduğu 
 tespit  edilen  kişiler  için  82 nci  maddeye  göre belirlenen prime esas 
günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas asgari 
kazanç tutarı olarak esas alınır.  
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve 
(g) bentleri gereğince sigortalı sayılanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği 
tarihten itibaren en geç iki yıl içinde bildirimlerini yapmak zorundadır. Bu 
süre içinde, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince 
genel sağlık sigortalısı sayılanlardan; tescil talebi olmayanların 18 yaşından 
küçük çocuklarının sağlık hizmetlerinden yararlandırılması halinde bu kişilerin 
tescili çocuklarının sağlık hizmet sunucusuna müracaat tarihi itibarıyla 
yapılır. Ancak, aile hekimliği uygulamasına başlanan illerde, bu kişiler iki 
yıllık süreye bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu 
kişi olarak kapsama alınır.  
Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk 
zincirine uygun olarak alınan sağlık hizmetlerinde 68 inci maddenin ikinci 
fıkrasında belirtilen katılım payları, üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak 
uygulanabilir. 
70 inci maddenin birinci fıkrası gereği 
yapılacak belirlemeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 
bir yıl içinde tamamlanır. Bu süre içerisinde 70 inci maddenin ikinci fıkrasının 
uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye Sağlık Bakanlığı 
yetkilidir. 
İlgili kanunları gereği tedavi yardımları 
karşılanan kişiler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme 
gerek kalmaksızın, bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık 
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları bu 
Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında 
değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun 
hükümlerine göre yeniden belirlenir. Bu kişilerin sigortalı ve sigortalının 
bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu 
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kuruma 
bildirilir. 
211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç 
Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği 
tarihten itibaren iki yıl süreyle uygulanır. 
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Kanun 
kapsamında sigortalılık hali devam eden sigortalılar ile bunların sağlık 
yardımına müstehak eş ve çocukları, genel sağlık sigortası hükümlerine göre 
sağlanan sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanma hakkına sahiptir. 
 
63 üncü maddede sayılan finansmanı Kurumca 
sağlanacak sağlık hizmetleri ile 65 inci madde gereği ödenecek gündelik, yol, 
yatak ve yemek giderlerinin 72 nci madde hükümlerine göre Kurumca ödenecek 
bedelleri tespit edilip yayımlanıncaya, 73 üncü madde hükümlerine göre sağlık 
hizmeti sunucuları ile sözleşmeler yapılıncaya kadar, Kurum tarafından 
belirlenmiş olan usûl ve esaslar,  sağlık hizmeti bedelleri ile protokol ve 
sözleşmeler geçerlidir. 
GEÇİCİ MADDE 13 – 24/11/1994 tarihli ve 
4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar 4 üncü 
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık 
sigortalısı sayılır, ancak kısa vadeli sigorta kollarına tâbi değildir. 
 
Sigortalıların sigortalı olduklarını ayrıca 
Kuruma bildirme sorumlulukları yoktur. 
Türkiye İş Kurumu tarafından ilk iş kaybı 
tazminatının ödendiği tarihi takip eden ay sonu itibarıyla, iş kaybı tazminatı 
alanlara ilişkin primlerin aktarıldığı anda sigortalı bildirimi ve tescili 
yapılmış sayılır.  
Bu kapsamdakilerin sigortalılıkları iş 
kaybı tazminatı ödeme süresinin bittiği tarihte sona erer. İş kaybı tazminatı 
sona erenler için bu Kanunun 9 uncu madde hükümleri uygulanmaz.  
İş kaybı tazminatından yararlananlar için 
Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte bu Kanun kapsamında 
işyeri ve işveren sayılmaz.” 
MADDE 69 – 5510 sayılı Kanunun geçici 6 ncı 
maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, yedinci fıkrasının 
(a) bendi yürürlükten kaldırılmış, (b), (c), (d) ve (e) bentleri aşağıdaki 
şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir. 
“17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun 
hükümlerine göre yapılmış olan işyeri tescilleri, bu Kanun hükümlerine göre 
yapılmış sayılır.”  
“b) 28 inci maddenin üçüncü fıkrasında 
belirtilen 5400 günlük süre ilk defa; 
1) 30/4/2008 tarihi ile 31/12/2008 
tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4600 gün olarak,  
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı 
sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4600 güne 100 gün eklenmek suretiyle 
5400 günü geçmemek üzere, 
c) 28 inci maddenin dördüncü fıkrasında 
belirtilen 3960 günlük süre ilk defa; 
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 
31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700 gün 
olarak, 
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı 
sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle 
3960 günü geçmemek üzere, 
d) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (a) 
bendinde belirtilen 4320 günlük süre ilk defa; 
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 
31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700 gün 
olarak, 
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı 
sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle 
4320 günü geçmemek üzere, 
e) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (b) 
bendinde belirtilen 4680 günlük süre ilk defa; 
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 
31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4100 gün 
olarak, 
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı 
sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4100 güne 100 gün eklenmek suretiyle 
4680 günü geçmemek üzere, 
uygulanır.”  
“Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış 
ülkelerde iş üstlenen işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere götürülen 
Türk işçilerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sadece malûllük, yaşlılık 
ve ölüm sigortalarına tabi topluluk sigortasına devam edenler ile isteğe bağlı 
sigortalı olarak söz konusu ülkelere götürülmüş olan sigortalıların, bu Kanunun 
5 inci maddesinin (g) bendi kapsamında sigortalılıkları bu Kanunun yürürlük 
tarihinden itibaren üç ay içerisinde işverenlerince sağlanır ve buna ilişkin 
yükümlülükler yerine getirilir.” 
MADDE 70 – 5510 sayılı Kanunun geçici 9 uncu 
maddesinin birinci ve üçüncü  fıkralarında yer alan “bu Kanunun yürürlük” 
ibareleri “30/4/2008” olarak, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu 
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve beşinci fıkrası 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) 
bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa 
sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl 
sigorta primi ödemiş olması veya kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurması ve 
en az 15 tam yıl malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla 
kısmi yaşlılık aylığından yararlanırlar. 
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa 
sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl 
sigorta primi ödemiş olması veya 61 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl 
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık 
aylığından yararlanırlar.” 
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 
beşinci fıkrada belirtilen işlerde çalışmaya başlayan sigortalıların, bu Kanunun 
yürürlük tarihinden önce veya sonra bu işlerde geçen çalışmalarının en az 1800 
gün olması halinde bu çalışmalarının dörtte biri toplam prim ödeme gün 
sayılarına ilave edilir. Bunlar için malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları 
primi, sigortalının prime esas kazancının % 23’üdür. Bunun % 9’u sigortalı 
hissesi, % 14’ü de işveren hissesidir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 
sonra ilk defa maden işyerlerinin yeraltı veya yeraltı münavebeli işlerde 
çalışmaya başlayanlar hakkında, bu Kanunun fiili hizmet zammı süresine ait 
hükümleri uygulanır.” 
MADDE 71 – 5510 sayılı Kanunun geçici 10 uncu 
maddesinin başlığı “506 sayılı Kanunun malûllük ve sakatlık hükümlerine ilişkin 
geçiş hükümleri” şeklinde, beşinci fıkrasındaki “27 nci maddenin ikinci” ibaresi 
“55 inci maddenin dördüncü” şeklinde, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiş; dördüncü ve beşinci fıkralardan sonra gelmek üzere aşağıdaki 
fıkralar eklenmiş ve maddenin son fıkrası yürürlükten 
kaldırılmıştır. 
 “Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 
sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra sakatlığı 
nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar 
hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (C) 
bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem 
yapılır.” 
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 
önce, malûllük durumlarının tespiti için talepte bulunan ve bu Kanunun yürürlük 
tarihinden sonra malûl olduklarına karar verilenler hakkında 506 ve 2925 sayılı 
kanunlardaki diğer şartları da taşımaları halinde anılan kanunlara göre malûllük 
aylığı bağlanır.” 
“1/1/2000 tarihinden itibaren sigortalı 
olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce malûllük aylığı bağlanması için 
tahsis talebinde bulunan sigortalılar ile ölen sigortalıların hak sahiplerine 
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunla bağlanan aylıklar, 506 sayılı Kanunun 
geçici 89 uncu maddesinde belirtilen alt sınır aylığı esas alınarak aylık 
başlangıç tarihi itibariyle yeniden hesaplanır. Oluşacak farklar bu maddenin 
yürürlük tarihinden itibaren dört ay içerisinde ilgililere ödenir.” 
MADDE 72 – 5510 sayılı Kanunun geçici 11 inci 
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında 
yer alan “birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri” ibaresi “(b) bendi” şeklinde 
değiştirilmiş, üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ile maddenin 
sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir. 
“Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce mevcut 
sosyal güvenlik kurumlarında tescili yapılan sigortalılar ve ilk defa tescili 
yapılacak sigortalılar ile bunların hak sahipleri için ortak bilgi bankası 
oluşturulur. Bu sigortalılar ile sisteme yeni katılacak sigortalıların 
tescilinde, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları sosyal güvenlik sicil numarası 
olarak esas alınır.” 
“Hizmet akdiyle çalışan sigortalılar için 
Kanunun 17 nci maddesi gereğince tespit edilecek günlük kazanç hesabına esas üç 
aylık dönemdeki kazançları Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce olanların son 
takvim ayı itibarıyla gelirlerinin hesaplanmasında bu Kanunla yürürlükten 
kaldırılan 506 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.” 
“Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce 5434 
sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran ve bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihten sonra da 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi 
kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya devam eden kamu idareleri 11 
inci madde uyarınca işyeri bildirgesini Kurumca belirlenecek sürede vermek 
zorundadırlar. İşyeri bildirgesinin Kurumca belirlenecek süre içinde verilmemesi 
durumunda, 102 nci maddenin (b) bendi gereğince idari para cezası 
uygulanır.” 
MADDE 73 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici 
maddeler eklenmiştir. 
“Sosyal güvenlik destek primine ilişkin 
geçiş hükümleri 
GEÇİCİ MADDE 14 – Bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malûllüğü, 
malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler 
hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla 
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. 
Ancak; 
a) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışanlar için sosyal güvenlik destek primi 
oranı 80 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden 81 inci 
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen prim oranına yüzde 30 
oranının eklenmesi suretiyle bulunan toplamdır. Yüzde 30 oranının dörtte biri 
sigortalı, dörtte üçü işveren hissesidir. Bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal 
güvenlik destek primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü bunların 
işverenleridir. Bunlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası 
hükümleri uygulanır.  
b) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve 
kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette 
bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, 
sosyal güvenlik destek primi oranı olarak bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü 
fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümler uygulanır. Bu oran, bu maddenin 
yürürlüğe girdiği yılda % 12 olarak, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan 
artırılarak uygulanır. Ancak bu oran % 15’i geçemez.  
c) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi 
Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen 
veya asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü 
aylığı almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya 
devam edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal 
güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi 
hükümleri uygulanır. 
d) 5434 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü 
aylığı almakta iken bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya devam 
edenler hakkında, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde yazılı 
talepleri doğrultusunda bu Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı sigortası 
hükümleri ve uzun vadeli sigorta kolları veya sosyal güvenlik destek primine ait 
hükümler uygulanır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi ödeyenlerin belirtilen 
süre içinde yazılı talepte bulunmamaları halinde ayrıca iş kazası meslek 
hastalığı hükümleri uygulanır, sosyal güvenlik destek primi kesilmez. Bu Kanunun 
yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği 
tarihten sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre vazife malûllüğü aylığı 
bağlananlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi 
kapsamında çalışmaya başlayanlar hakkında da yazılı talepleri doğrultusunda 
işlem yapılır. Bu bent kapsamında olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi 
alınmaz. 3713 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı almakta olanlar, sınıf 
 veya  görev  değiştirerek çalışmaya devam eden iştirakçiler ile aynı Kanun 
kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan ve bu Kanunun 4 
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışan veya daha sonra 
çalışmaya başlayan er ve erbaşların, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra 
müracaat tarihlerini takip eden aybaşından itibaren bu Kanunla yürürlükten 
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre görevlerinden 
ayrılmasına gerek kalmaksızın alınacak emekliye sevk onayına istinaden vazife 
malûllüğü aylıkları bağlanarak ödenir. Bu kapsamda olup da görevlerinden 
emekliye ayrılanlar hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de 
dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.” 
“Prime esas kazancın beyanına ilişkin geçiş 
hükmü 
GEÇİCİ MADDE 15 – Bu Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç, kendi 
adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılardan, bu Kanunun yürürlük 
tarihinden önce sigortalı olarak kaydı ve tescili yapılmış olanların bu Kanunun 
80 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazançlarını Kurumca belirlenecek 
sürede beyan etmemeleri halinde, ödeyecekleri aylık primler beyanda bulununcaya 
kadar daha önce ödemiş oldukları gelir basamaklarına karşılık gelen tutarlar 
üzerinden alınır.  
Ancak, bu tutarlar 82 nci maddede 
belirtilen asgari günlük kazanç alt sınırına göre hesaplanan aylık prime esas 
kazanç tutarından az olamaz.” 
“Kendi adına ve hesabına tarımsal 
faaliyette bulunan sigortalılara ilişkin geçiş hükmü 
GEÇİCİ MADDE 16 – Bu Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan köy muhtarları ile (4) 
numaralı alt bendinde belirtilenler için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) 
bendinde belirtilen “otuz” ibaresi ile (4) numaralı alt bendinde belirtilenler 
için, bu Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde belirtilen 
“otuz” ibaresi, bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için “onbeş” olarak uygulanır 
ve prime esas günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere takip eden her yıl için 
bir puan artırılır.” 
“Kendi adına ve hesabına çalışanların 
sigortalılıklarının durdurulmasına ilişkin hükümler 
GEÇİCİ MADDE 17 – Kendi adına ve hesabına 
bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 
1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin 
yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, 
bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca 
çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay 
içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce 
ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi 
bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. 
Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu 
sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında 
yer verilmez. 
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha 
sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre 
belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının 
tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu 
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. 
Sigortalılıkları önceki kanunlara göre 
durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.” 
“Bazı aylık tazminat ve yardımlara ilişkin 
geçiş hükümleri  
GEÇİCİ MADDE l8 – İlgili kanunlarında 
düzenleme yapılıncaya kadar; 
a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 
56 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilenlerden bu Kanunla yürürlükten 
kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre vazife veya harp malûlü 
sayılması gerekenlerin ve Türk Silâhlı Kuvvetleri tarafından görevlendirildiği 
tarihte uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmayanlardan bu Kanunla 
yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre harp malûlü 
sayılması gerekenlerin kendileri ile bunların dul ve yetimlerine bağlanacak 
aylıklar hakkında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerin uygulanmasına 
devam olunur. 
b) 5434 sayılı Kanunun ek 77 nci maddesinin 
birinci fıkrası ile bu Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında 
sayılanlara ve bunların haksahiplerine, ilgili kanunları ve bu Kanun 
çerçevesinde bağlanacak aylıkları toplamının, emsallerinin 5434 sayılı Kanunun 
ek 77 nci maddesine göre yükseltilerek hak kazandıkları aylıklardan düşük olması 
halinde, aradaki fark ayrıca ödenir. 
c) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Kanunun 
ek 16 ncı maddesi, 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı Kanun, 3/11/1980 tarihli ve 
2330 sayılı Kanun, 11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Kanun, 28/5/1986 tarihli ve 
3292 sayılı Kanun, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Kanun ile yılı bütçe 
kanunlarına ekli cetveller kapsamına giren kişilere ve diğer kanunlarda yapılan 
atıflar sebebiyle 2330 sayılı Kanun esas alınarak ilgililerine aylık, tazminat 
ve ek ödeme verilmesi ile yardım işlemleri hakkında, bu Kanunla yürürlükten 
kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanmasına 
devam edilir. 
Bu madde kapsamına girenler için yukarıdaki 
fıkralar gereğince Kurumun yükleneceği ilâve giderler, ödeme tarihinden itibaren 
en geç iki ay içinde faturası karşılığı Hazineden tahsil edilir.” 
“Aylık alanlardan kesilecek sağlık 
sigortası primi 
GEÇİCİ MADDE 19 – 1479 ve 2926 sayılı 
kanunlara göre aylık almakta olanlarla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci 
fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle bu Kanunun geçici 2 nci 
maddesine göre aylık bağlanacaklara ilgili dosyasından on yıl süreyle sağlık 
sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş olanlardan, sağlık 
sigortası ve genel sağlık sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek 
kaydıyla, aylıklarının % 10’u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel 
sağlık sigortası primi kesilir.” 
“506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi 
kapsamındaki sandıklar ve ilgili hükümler 
GEÇİCİ MADDE 20 – 506 sayılı Kanunun geçici 
20 nci maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret 
odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler 
personeli için kurulmuş bulunan sandıkların iştirakçileri ile aylık veya gelir 
bağlanmış olanlar ile bunların hak sahipleri herhangi bir işleme gerek 
kalmaksızın bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde Sosyal Güvenlik 
Kurumuna devredilerek bu Kanun kapsamına alınır. Üç yıllık süre Bakanlar Kurulu 
kararı ile en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Devir tarihi itibarıyla sandık 
iştirakçileri bu Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi kapsamında sigortalı 
sayılırlar. 
Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı, 
Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık 
Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, her sandık için 
ayrı ayrı olmak üzere hesabı yapılan Sandığı temsilen bir ve Sandık 
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşu temsilen bir üyenin katılımıyla 
oluşturulacak komisyonca; her bir sandık için sandıktan ayrılan iştirakçiler de 
dâhil olmak üzere, devir tarihi itibarıyla devredilen kişilerle ilgili olarak, 
sandıkların bu Kanun kapsamındaki sigorta kolları itibariyle gelir ve giderleri 
dikkate alınarak yükümlülüğünün peşin değeri hesaplanır. Peşin değerin aktüeryal 
hesabında kullanılacak teknik faiz oranı yüzde 9,8 olarak esas 
alınır. 
Belirlenen peşin değer, onbeş yıldan fazla 
olmamak üzere, yıllık eşit taksitlerle her yıl için ayrı ayrı Hazine 
Müsteşarlığınca açıklanacak Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen 
Devlet iç borçlanma senetlerinin yıllık ortalama nominal faizi üzerinden 
sandıklardan ve bu sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlardan 
müteselsilen Kurumca bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. 
Devir işlemi tamamlanıncaya kadar, sandık 
iştirakçileri, sandıktan aylık ve gelir alanlar ile bunların hak sahiplerinin 
sağlık ve sosyal sigorta yardımlarının sağlanması ile primlerinin tahsil 
edilmesine, ilgili sandık mevzuat hükümlerine göre sandıklarca ve sandık 
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlarca devam edilir. 
Devir işlemi tamamlandıktan sonra 
sandıklarca ödenen aylık ve gelirlerin, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki 
süreler için 506 sayılı Kanun, yürürlük tarihinden sonraki süreler için bu Kanun 
hükümleri uygulanmak suretiyle hesaplanacak aylık ve gelirlerin üzerinde olması 
halinde söz konusu farklar, peşin değer hesabında dikkate alınır ve Sosyal 
Güvenlik Kurumu tarafından ilgililere ödenmeye devam edilir. Devir tarihinden 
sonra bu kişilerin gelir ve aylıklarının durum değişikliği nedeniyle 
artırılması, azaltılması, kesilmesi ve yeniden bağlanması işlemleri sırasında 
vakıf senetlerine göre yapılacak hesaplamalar ilgili sandıklar veya sandık 
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde yapılır. 
 
Devir tarihi itibariyle sandıklarda 
iştirakçi olanlar ile sandıklardan ayrılmış olup, aylık veya gelir almayanların 
sandıklara karşı hak sahibi olmaları halinde tahsis talep tarihi itibariyle 
aylıkları, bu Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümlerine göre hesaplanır. Geçici 2 
nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmasında bu Kanunun yürürlüğe 
girdiği tarihten önceki dönem için 506 sayılı Kanun hükümlerine göre Kurum 
tarafından ve vakıf senetlerine göre ilgili sandıklar ve sandık iştirakçilerini  
istihdam eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde hesaplama yapılır. Geçici 
2 nci madde kapsamında hesaplanacak aylıklar ile sandıkta geçen süreler dikkate 
alınarak sandık hükümlerine göre hesaplanacak aylıklar arasında fark olması 
halinde söz konusu farklar, peşin değer hesabında dikkate alınır ve Sosyal 
Güvenlik Kurumu tarafından ilgililere ödenmeye devam edilir. Bu kişilerin gelir 
ve aylıklarının   durum   değişikliği  nedeniyle   artırılması,  azaltılması, 
  kesilmesi   ve   yeniden bağlanması işlemleri sırasında vakıf senetlerine göre 
yapılacak hesaplamalar ilgili sandıklar veya sandık iştirakçilerini istihdam 
eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde yapılır.  
Sandık iştirakçileri ile aylık ve/veya 
gelir bağlanmış olanlar ve bunların hak sahiplerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna 
devrinden sonra bu kişilerin tabi oldukları vakıf senedinde bulunmasına rağmen 
karşılanmayan diğer sosyal hakları ve ödemeleri, sandıklar ve sandık 
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlarca karşılanmaya devam 
edilir. 
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve 
esaslar ile bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında belirtilen farklara 
ilişkin peşin değerin ilk taksitle birlikte defaten veya taksitler halinde 
ödenmesi konusu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, 
Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme 
Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Sandık iştirakçilerini istihdam eden 
kuruluşlar ile sandıkların görüş ve önerileri alınarak Bakanlar Kurulu kararı 
ile belirlenir. Taraflar, Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenecek tarihe kadar 
görüş ve önerilerini yazılı olarak verirler. 
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin iş ve 
işlemlerde Türkiye Odalar, Borsalar ve Birlik Personeli Sigorta ve Emekli 
Sandığı Vakfı iştirakçilerini istihdam eden kuruluşları, 18/5/2004 tarihli ve 
5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile 
kurulan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği temsil eder. 
Söz konusu sandıklar ve sandık 
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar ile Kurum, bu madde uygulamasına 
ilişkin tüm işlemler nedeniyle doğacak her türlü vergi, resim ve harçtan 
muaftır. 
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kolları ve 
genel sağlık sigortası hariç diğer hükümleri bakımından; vakıf senetlerinde bu 
Kanuna aykırı hükümler bulunması halinde, bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 
bu Kanun hükümleri uygulanır. 
30/4/2008 tarihinden itibaren, sandıklarca 
bağlanmış/bağlanacak olan gelir veya aylıklara yapılacak artışlar, 506 sayılı 
Kanuna göre bağlanan gelir veya aylıklara yapılan artışlardan fazla olamaz. 
 
Bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarına 
göre Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenecek olan aylık ve gelirler 
üzerindeki farklar ve bu madde çerçevesinde devre ilişkin belirlenecek usûl ve 
esaslar bu maddenin yayımından önce 506 sayılı Kanunun ek 36 ncı maddesine göre 
devri gerçekleşmiş veya devam eden sandıklar için uygulanmaz. 
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 58 inci 
maddesi hükümleri bu madde kapsamında yapılacak devir ve diğer işlemler hakkında 
uygulanmaz.” 
“2108 sayılı Yasaya ilişkin geçiş 
hükümleri 
GEÇİCİ MADDE 21 – Bu Kanunun yürürlük 
tarihinden önce 2108 sayılı Yasanın 4 üncü maddesine göre muhtar seçildikleri 
tarih itibarıyla 1479 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılan köy 
muhtarlarından; bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) 
numaralı alt bendi hükümlerine göre sigortalılıklarını devam ettirmek 
isteyenlerin bu maddenin   yürürlük   tarihinden  itibaren   altı  ay  içinde 
 yazılı  talepte  bulunmaları  halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. 
Bu süre içerisinde talepte bulunmayanlar hakkında ise bu Kanun hükümleri 
uygulanır.” 
“Anonim şirket kurucu ortaklarının 
sigortalılıklarına ilişkin geçiş hükümleri 
GEÇİCİ MADDE 22 – Bu Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde belirtilen 
anonim şirketlerin kurucu ortaklarından daha önce 1479 sayılı Kanunun 24 üncü 
maddesine tabi olarak sigortalı olanlardan sigortalılıklarını devam ettirmek 
isteyenlerin bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı 
talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre 
içerisinde talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise bu Kanunun yürürlük 
tarihi itibariyle sona erer.” 
MADDE 74 – 5510 sayılı Kanunun 108 inci maddesi 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“MADDE 
108 – Bu Kanunun;  
a) Geçici 20 nci maddesinin son fıkrası 1/1/2008 
tarihinde,  
b) 72 nci ve 73 üncü maddeleri, geçici 6 ncı maddesinin 
yedinci fıkrasının (b) bendi, geçici 7 nci maddesinin son fıkrası, geçici 9 uncu 
maddesinin bir ilâ dördüncü fıkraları ile geçici 17 nci maddesi, geçici 20 nci 
maddesinin onikinci fıkrası 30/4/2008 tarihinde,  
c) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (3) 
ilâ (8) ve (10) numaralı alt bentleri ile (f) bendinde sayılanlar için genel 
sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak; 3 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (1), (2), (8), (9), (10), (16), (17), (20), (22), (23), (24), 
(25), (26) ve (27) numaralı bentleri, 63, 64, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 74, 
75, 77, 78, 79 uncu maddeleri, 80 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 81 inci 
maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve ikinci fıkrası, 82 nci maddesinin 
birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 87 ilâ 89 uncu maddeleri, 97 nci maddesinin 
son fıkrası, geçici 1 inci maddesinin son fıkrası, geçici 3 üncü maddesi, geçici 
6 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, geçici 11 inci maddesinin ikinci fıkrası, 
geçici 12 inci maddesi hükümleri 1/7/2008 tarihinde,  
d) Diğer hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında, 
 
yürürlüğe girer."  
MADDE 75 – 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye 
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun: 
1) 72 nci maddesinin son fıkrasında geçen 
“Bu Kanunun 64 üncü maddesinin (a, b, c, ç, d ve e) fıkralarında açıklanan” 
ibaresi ile ek 77 nci maddesinin birinci fıkrasında geçen “Bu Kanunun 64 üncü” 
ibaresi “5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen” 
şeklinde değiştirilmiştir. 
2) 40 ıncı, 65 inci, 72 nci, 103 üncü, ek 
31 inci, ek 71 inci, ek 77 nci ilâ ek 79 uncu ve ek 81 inci maddelerinin sonuna 
“Yukarıdaki hükümler 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar ile hak sahipleri 
hakkında ilgisine göre uygulanır.”  cümlesi eklenmiştir.  
3) Ek 77 nci maddesinin birinci fıkrasının; (b) bendinde 
yer alan "Astsubaydan subay olanlar, astsubaylar" ibaresinden sonra gelmek üzere 
"birinci derecenin üçüncü kademesine kadar yükseltilir." ibaresi eklenmiş, "ve 
uzman" ibaresi "Uzman" şeklinde değiştirilmiş, (c) bendinde yer alan "yedek 
subay" ibaresi çıkarılmış ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. 
 
"Bu maddeye göre yükseltilenlerin dereceleri, 15/7/1950 
tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 14 üncü maddesinin (A) bendindeki 
hükümlere göre de ayrıca dikkate alınır.  
Birinci fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esaslar 
Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, 
Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak Sosyal Güvenlik Kurumu 
Başkanlığınca çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.  
Bu maddeye göre yapılan ödemeler her türlü vergi, resim 
ve harçtan müstesna olup, faturası karşılığında Hazineden tahsil edilir." 
 
4) Ek 79 uncu maddesinin altıncı fıkrası "Yukarıda 
sayılan şehit ve malûllerin çocuklarına; ilköğretim öğrencileri için (1250), 
lise öğrencileri için (1875) ve yüksek öğrenim öğrencileri için (2500) gösterge 
rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar her 
ay eğitim ve öğretim yardımı yapılır. Bu yardımlar 1 Eylül-31 Aralık tarihleri 
arasında yılda bir kez olmak üzere ve ilgili eğitim öğretim yılında öğrenci 
olduklarını gösterir belge ile müracaat edenlere, talepte bulunduğu yılın Eylül 
ayında geçerli olan memur aylık katsayısına göre hesap edilerek başvurularını 
izleyen ay içinde toptan ödenir.” şeklinde değiştirilmiştir. 
 
5) Ek 81 inci maddesinden sonra gelmek 
üzere aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.  
“EK MADDE 82 – 1) 31/5/2006 tarihli ve 5510 
sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya 
başlayanlardan; 
a) 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık 
bağlanan ve uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı çalışma sürelerinin 
tamamı 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi 
kapsamında geçmiş olanlara, 
b) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen sigortalılık 
hallerinin birden fazlasına tabi olarak çalışmış olmakla birlikte, anılan Kanun 
hükümlerine göre aylık bağlandığı sırada son defa uzun vadeli sigorta kolları 
açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi 
kapsamında çalışmakta olanlara, 
c) 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık 
bağlandığı sırada uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı 
olunması gereken bir işte çalışmamakla birlikte, uzun vadeli sigorta kolları 
açısından son olarak 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının 
(c) bendi kapsamında çalışmış olanlara, 
d) Yaşlılık toptan ödemesi yapılmış olup 
uzun vadeli sigorta kolları açısından son olarak 5510 sayılı Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmış olanlara, 
 
e) Uzun vadeli sigorta kolları açısından 
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında 
çalışmakta iken ölenlerin ölüm aylığı bağlanan veya ölüm toptan ödemesi yapılan 
hak sahiplerine,  
f) Ölüm tarihi itibariyle uzun vadeli 
sigorta kollarına tabi olarak çalışmamakla birlikte, uzun vadeli sigorta kolları 
açısından son olarak 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının 
(c) bendi kapsamında çalışmış olanların ölüm aylığı bağlanan veya ölüm toptan 
ödemesi yapılan hak sahiplerine,  
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, 5510 
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (21) numaralı bendinde 
belirtilen kamu idarelerinde aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının 
(a) ve (c) bentleri kapsamında geçen uzun vadeli sigorta kolları bakımından 
sigortalılık süreleri esas alınarak emekli ikramiyesi; anılan Kanunun geçici 4 
üncü maddesine göre aylığa veya toptan ödemeye hak kazanan sigortalıların 
emeklilik ikramiyesine ilişkin azami süre, hesap yöntemi, emekli ikramiyesinin 
hesabında kullanılan ödeme unsurları ile bu ödeme unsurlarına hak kazanma 
şartlarına ilişkin esas ve usûller, ödeme unsurlarının ikramiye hesabına esas 
alınan oran ve/veya miktarları dikkate alınarak ödenir. Ancak, 5510 sayılı 
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi  kapsamında  geçen uzun 
vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süreleri esas alınarak emekli 
ikramiyesi ödenebilmesi için; iş kanunlarına tabi olarak çalışmış olanların iş 
sözleşmelerinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş 
olması, sözleşmeli personel statüsünde çalışmış olanların ise hizmet 
sözleşmelerinin ilgili mevzuatına göre iş sonu tazminatı veya aynı mahiyette 
olmakla birlikte başka bir adla ödenen tazminata hak kazanılmasını gerektirecek 
şekilde sona ermiş olması şarttır. Ayrıca, bu kişilerin, her ne suretle olursa 
olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir 
adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi 
ödenmiş olan süreleri, emekli ikramiyesinin hesabında dikkate 
alınmaz. 
2) Bu madde kapsamında emekli ikramiyesi 
ödenenlerden vazife malûllüğü, kanunlarla belirlenen bekleme süresi sonunda 
kadrosuzluk, yaş haddi veya ölüm sebebiyle haklarında 5510 sayılı Kanunun uzun 
vadeli sigorta kolları kapsamında aylık bağlanmış veya toptan ödeme yapılmış 
olanlara; aylığa veya toptan ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay 
içinde emekli ikramiyesinin hesabında esas alınan katsayılarda meydana gelecek 
artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk mali yılın birinci ayında 
katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa bu tarihte 
yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları, 
emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenir. Ancak, aylığa veya 
toptan ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde katsayılarda 
artış yapılmadığı takdirde, müteakiben katsayılarda altı ay içinde yapılacak ilk 
artıştan doğan ikramiye farkları da ayrıca ödenir. 
3) Emekli ikramiyesinin hak sahiplerine 
ödenecek olması, emekli ikramiyesinin miktarında bir indirime gidilmesini 
gerektirmez. Emekli ikramiyesinin ödenecek hak sahiplerinin toplam sayısının 
birden fazla olması halinde, bu madde uyarınca hesaplanacak emekli ikramiyesinin 
tamamı 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde belirtilen hisseleriyle orantılı 
olarak hak sahipleri arasında paylaştırılır.  
4) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 
tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek emekli ikramiyelerini almadan ölen ve ölüm 
tarihinde hak sahibi bulunmayanların emekli ikramiyeleri, kanuni mirasçılarına 
ödenir. 
 5) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı 
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı 
olarak çalışmakta iken bu şekilde çalışmaları sona erdikten sonra uzun vadeli 
sigorta kolları açısından aynı Kanuna göre zorunlu olarak sigortalı olmayı 
gerektirecek bir işte çalışmayanlardan, anılan Kanunun 50 nci maddesine göre 
isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödemeye devam ederek aylık bağlanan veya 
toptan ödeme yapılanlara, isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödedikleri süreler 
hariç 5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (21) numaralı 
bendinde belirtilen kamu idarelerinde uzun vadeli sigorta kollarına prim 
ödedikleri süreler için yukarıdaki fıkralarda belirtilen usûl ve esaslara göre 
emekli ikramiyesi ödenir. 
6) 28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Uçuş, 
Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu, 926 
sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile 28/2/1985 tarihli ve 3160 
sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış Hizmetleri Tazminat Kanunu kapsamına 
giren personelden, uçuş, paraşüt, denizaltı, dalgıç ve kurbağa adam 
hizmetlerinin fiilen ifası sırasında; başka birinin sürekli bakımına muhtaç 
olacak şekilde malûl olanlar ile ölenlerin dul ve yetimlerine en yüksek Devlet 
memuru aylığı üzerinden, diğer malûllere ise mevcut aylıkları üzerinden 
yukarıdaki fıkralarda belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde ve 30 yıl hizmet 
yapmış gibi emekli ikramiyesi ödenir.  
7) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak 
çalışmakta iken bu Kanunun ek 71 inci maddesi gereğince aynı sigortalılık haline 
göre sigortalılıkları devam ettirilenlere, 5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (21) numaralı bendinde belirtilen kamu idarelerinde uzun 
vadeli sigorta kollarına prim ödedikleri süreler için yukarıdaki fıkralarda 
belirtilen usûl ve esaslara göre emekli ikramiyesi ödenir. Ancak, 5434 sayılı 
Kanunun ek 71 inci madde kapsamına giren kuruluşların sermayelerindeki kamu 
payının % 50'nin altına düştüğü tarihten sonra, anonim şirket statüsünde 
olmayanların ise satışı veya devri tarihinden sonra 5510 sayılı Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak geçtiği 
kabul edilen süreler için emeklilik ikramiyesi ödenmez.  
8) Bu madde gereğince ödenen emekli 
ikramiyesi, emekliye sevk onayı veren kamu idareleri (Danıştay Başkanları için 
Danıştay, Sayıştay Başkanları için Sayıştay) tarafından yazı ile istenilmesi 
üzerine en fazla iki ay içinde faturası karşılığında Sosyal Güvenlik Kurumunun 
göstereceği   hesaplara yatırılır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (6) 
numaralı fıkra uyarınca fazladan ödenecek emekli ikramiyesi tutarları ile (7) 
 numaralı  fıkra  gereğince  
ödenecek emekli ikramiyesi tutarları ise 
yazı ile istenilmesi üzerine en fazla iki ay içinde faturası karşılığında Hazine 
tarafından Sosyal Güvenlik Kurumunun göstereceği hesaplara 
yatırılır. 
EK MADDE 83 – Kendi isteği ile emekliye 
ayrılan, ancak daha sonra Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından hizmet 
süresinin eksik olduğu veya gerekli yaş şartını henüz haiz olmadığı tespit 
olunanlardan; emeklilik veya malûllük aylığı alınan süresi, eksik hizmet 
süresinden veya yaş şartının yerine getirilmesi için tamamlanması gereken 
süreden fazla olanların  emeklilik  işlemi iptal  edilmez.  Bunların en son 
aylık ödenen tarihten eksik hizmet süresi veya yaş şartının yerine getirilmesi 
için tamamlanması gereken süre kadar geriye gidilerek, bu dönemde kendilerine 
ödenen emeklilik veya yaşlılık aylıkları borç çıkarılır. Çıkarılan borç ve bu 
borca ilişkin faiz ile borç çıkarılan süreye ait kesenek ve kurum karşılıkları, 
ilgili kurum bütçesinin personel ödeneklerinden Sosyal Güvenlik Kurumu 
Başkanlığına ödenir. Bu şekilde ilave olarak kesenek ve kurum karşılığı ödenen 
süreler için ilgililere ikramiye farkı ödenmez, ödenmiş olan ikramiyenin eksik 
hizmet süresine ilişkin kısmı geri alınmaz. Borç çıkarılan döneme ilişkin olarak 
ilgililer adına Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından karşılanmış olan 
tedavi ve ilaç bedelleri de kurumları bütçelerinden Sosyal Güvenlik Kurumu 
Başkanlığına ödenir.” 
6) Geçici 220 nci maddesinden sonra gelmek 
üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. 
“GEÇİCİ MADDE 221 – Ek 77 nci madde 
kapsamına girenlerin aylıkları, maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay 
başından itibaren, anılan maddede belirtilen esaslara göre yükseltilir. Ancak, 
bu yükseltmeden dolayı geçmişe yönelik aylık ve aylık farkı 
ödenmez.” 
MADDE 76 – 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım 
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun; 
1) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) 
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“a) Primlerini gecikme cezası ve gecikme 
zammı ile birlikte ait olduğu yılı takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar 
ödemeyenlerin o yılın 1 Ocak gününden itibaren,” 
2) 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
"MADDE 21 – Yaşlılık aylığı bağlanmasına 
hak kazanan sigortalıya, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 
29 uncu maddesinde belirtilen esaslara göre aylık bağlanır." 
3) 30 uncu maddesi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
"MADDE 30 – Bu Kanunun gerektirdiği her 
türlü yardım ve ödemeler için sigortalılardan    % 12,5'i genel sağlık sigortası 
primi olmak üzere % 32,5 oranında prim alınır." 
4) 39 uncu maddesinin (a) bendi aşağıdaki 
şekilde değiştirilmiştir. 
"a) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık 
Sigortası Kanununun 13, 14, 19, 20, 21, 22, 25, 26, 27, 28, 31, 33, 34, 35, 36, 
54, 55, 57, 58, 59, 60, 61, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73,76, 
77,78, 88, 89, 94, 95, 96, 97, 100 ve 101 inci, geçici 2 nci ve geçici 5 inci 
maddeleri ile 41 inci maddesinin (b) bendi,” 
MADDE 77 – 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal 
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
"Ancak, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve 
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) 
bendinde sayılan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 
5510 sayılı Kanun gereği ödedikleri katılım payları bu Kanun kapsamındadır. 
Ancak yıl içinde ödenen tutarlar, takip eden yılda Hazine tarafından Fona geri 
ödenir." 
MADDE 78 – 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah 
Kanununun 18 inci maddesinin başlığı ve birinci fıkrasının birinci paragrafı 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Ehliyet tespiti, imtihan ve hava değişimi 
için başka yere gönderilenler:” 
“Memurlar, yardımcı hizmetler sınıfına 
dahil personel ve kurumlarda yalnız ödenek mukabili çalışanlardan, memuriyet 
mahalli dışına;” 
MADDE 79- 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı 
Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal 
Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun: 
1) 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
"MADDE 1 – Türk vatandaşlarının yurt 
dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve 
belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her 
birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak 
geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim 
ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal 
güvenlikleri bakımından değerlendirilir." 
2) 2 nci maddesinin (a) ve (b) bentleri 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (d) bendi yürürlükten kaldırılmıştır. 
 
“a) Sosyal güvenlik kuruluşları; Sosyal 
Güvenlik Kurumu ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 
geçici 20 nci maddesine tabi sandıkları,  
b) Sosyal güvenlik kanunları; 31/5/2006 
tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 506 
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi ile 24/5/1983 tarihli 
ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin 
Birleştirilmesi Hakkında Kanun ile bu kanunlara ait ek ve 
değişiklikleri” 
3) 3 üncü maddesi başlığı ile birlikte 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
"Başvurulacak kuruluşlar 
MADDE 3 – Bu Kanunun 1 inci maddesinde 
belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan 
sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir 
sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna, 
Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna 
müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan 
yararlanırlar. 
Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak 
suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların 
borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşunca 
yapılır.” 
4) 4 üncü maddesi başlığı ile birlikte 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
"Borçlanma tutarı ve borçlanma tutarının 
iadesi 
MADDE 4 – Borçlanılacak her bir gün için 
tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal 
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82 nci maddesinde belirtilen 
prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 
32'sidir. Ancak, prime esas asgari günlük kazancın altında olmamak üzere 
borçlanma tutarına esas alt sınırı farklı bir miktarda belirlemeye Bakanlar 
Kurulu yetkilidir. Borçlanılan süreler, yurda kesin dönüş yapılmış olması 
şartıyla aylık tahsisi için yazılı talepleri halinde 5510 sayılı Kanunun 41 inci 
maddesinin son fıkrası hükümlerine göre değerlendirilir. Tahakkuk ettirilen borç 
tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan 
gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk 
ettirilen prim borcunu tebligat  tarihinden itibaren üç ay içerisinde 
ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.  
Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile 
yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine 
getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları 
ödemeler, faizsiz olarak iade edilir.  
Ancak yurt dışında iken borçlanma isteğinde 
bulunacak sigortalı veya hak sahipleri Yeni Türk Lirası olarak bildirilecek 
tutarın karşılığını döviz cinsinden, Türkiye'de ise Yeni Türk Lirası olarak 
öderler." 
5) 5 inci maddesinin birinci fıkrası "Yurt 
dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin 
ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son  
tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl 
360 gün, 1 ay 30 gün hesaplanır." şeklinde değiştirilmiş; aynı maddeye aşağıdaki 
fıkralar eklenmiştir. 
“Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi 
sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de 
sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline 
göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının 
(b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir. 
 
Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış 
ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede 
ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate 
alınmaz." 
6) 6 ncı maddesinin (A) fıkrasının son 
paragrafı "Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların 
aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak 
üzere 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık 
Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi hükümlerine göre 
bağlanır" şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddenin (B) fıkrası aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
"B) Kanun hükümlerinden yararlanmak 
suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi 
çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği 
alanlar ile Türkiye'de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar 
çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları 
tarihten itibaren kesilir. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve 
Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki 
hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için 
uygulanmaz. 
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması 
sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona 
erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, 
talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır." 
 
7) Geçici 4 üncü maddesinden sonra gelmek 
üzere aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir. 
“GEÇİCİ MADDE 5 – Bu maddenin yürürlüğe 
girdiği tarihten önce 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli 
Sandığı Kanununa tabi iştirakçi olanların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 
önce veya sonra yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılmasında, borç tutarı 
ilgililerin Türkiye’den ayrılmadan önce Sandığa tabi hizmetlerinden en son 
bıraktıkları derece ve kademelerine yurtdışında geçirdikleri ve borçlanmak 
istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek 
ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 
ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek 
derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine esas aylığın hesabına 
ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde yürürlükte olan katsayı ile 
çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak, yine o tarihteki kesenek ve 
karşılık oranlarına göre hesap edilir.  
GEÇİCİ MADDE 6 – Sosyal güvenlik sözleşmesi 
imzalanmamış ülkelerden 1/1/1989 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe 
kadar zorunlu göçe tabi tutulan, Türk vatandaşı olup Türkiye’de ikamet eden ve 
1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı Kanun dahil olmak üzere sosyal güvenlik 
kuruluşlarından gelir veya aylık almamak koşulu ile yurt dışında geçen ve 
belgelendirilen çalışma süreleri bu Kanuna göre borçlandırılmak suretiyle 
yaşlılık aylığı bağlanmasında sosyal güvenlikleri bakımından 
değerlendirilir. 
GEÇİCİ MADDE 7 – Bu maddenin yürürlüğe 
girdiği tarihten önce hizmet borçlanması talebinde bulunanlardan; borç tahakkuku 
yapılmış olanların, borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenlerin, 
tahakkuk ettirilen borçlarını ödeyenlerin ve borçlandıkları yurtdışı hizmetleri 
dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları 
saklıdır. 
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk 
defa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında 
sigortalı olarak çalışmaya başlayanların 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 
tarihten önceki yurtdışı borçlanma süreleri de, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilir. Bunların aylıklarının 
hesabında 5510 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümleri 
uygulanır. 
Bu Kanunun uygulamasında 5510 sayılı Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrası, 82 nci maddesi, 106 ncı maddesinin birinci 
fıkrasının (24) numaralı bendi ve geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası bu 
maddenin yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş sayılır."  
MADDE 80 – 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Kanunun 
geçici 16 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“GEÇİCİ MADDE 16 – 31/5/2006 tarihli ve 
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi 
olup 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi 
kapsamında sigortalı sayılanlardan 103 üncü maddede unvanları belirtilenlerin 
emeklilik kesenek ve karşılıkları ile emekli aylıkları ve ikramiyelerinin 
hesaplanmasında 29/6/2006 tarihli ve 5536 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 
tarihten önceki bu hususlara dair hükümlerin uygulanmasına devam 
olunur.” 
MADDE 81 – 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanunun ek 
geçici 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“EK GEÇİCİ MADDE 6 – 5510 sayılı Kanunun 
yürürlüğe girdiği tarihe kadar T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve 
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen emekli sandıkları ile 
kanunla kurulu diğer emekli sandıklarınca kendilerine yaşlılık, malûllük veya 
ölüm aylığı bağlananlar, 1/10/1972 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamı 
dışında sayılırlar. 
Ancak, bu Kanuna tabi hizmet süreleri, 
diğer kurum ve sandıklara bildirilmiş ise bu hizmetler geçerli 
sayılır.” 
MADDE 82 – 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar 
Kanununun 323 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 
maddeye birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. 
 
“İş sahibi mukavele edilen yahut adet olan 
yahut kendisinin bağlı bulunduğu umumi mukavelede tespit olunan ücreti tediye 
ile mükelleftir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki 
her çeşit istihkaktan o ay içinde ödenenlerin özel olarak açılan banka hesabına 
yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, 
işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri 
gibi unsurları dikkate alarak iş sahiplerini zorunlu tutmaya, banka hesabına 
yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt 
ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup 
olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı 
ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. 
Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit 
istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna 
tabi tutulan iş sahipleri, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki 
her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler. 
 
İşçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu 
nitelikteki her çeşit istihkaklarının özel olarak açılan banka hesabına 
yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan 
bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” 
MADDE 83 – 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın 
Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında 
Kanunun; 
1) 14 üncü maddesinin birinci fıkrası 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  
“Kararlaştırılan ücret, her ay peşin olarak 
ödenir. İlave ücretlerin sigorta primlerinin ödenmesi mecburidir. Çalıştırılan 
gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel 
olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi 
olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı gazeteci 
sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak 
işverenleri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve 
bu nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten 
sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal 
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet 
Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı gazetecilerin ücret, prim, 
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka 
hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler, gazetecilerin 
ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak 
açılan banka hesapları dışında ödeyemezler. Gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve 
bu nitelikteki her çeşit istihkaklarının özel olarak açılan banka hesaplarına 
yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan 
bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” 
2) 27 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) 
bendinde yer alan “zamanında ödemeyen” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya 
gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını 
zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına yatırılmaksızın 
ödenmesi durumunda, her bir gazeteci için,” ibaresi eklenmiştir. 
MADDE 84 – 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş 
Kanununun; 
1) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (9) 
numaralı bendindeki “yeri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile zorunlu tutulan 
işverenler için gemiadamının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit 
istihkakının ödeneceği banka özel hesap numarası” ibaresi eklenmiştir. 
 
2) 29 uncu maddesinin birinci ve ikinci 
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki 
her çeşit istihkak gemiadamına işi karşılığında işveren veya işveren vekili 
tarafından ödenen bir meblağdır. Çalıştırılan gemiadamına ücret, prim, ikramiye 
ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın özel olarak açılan banka hesabına 
yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, 
işletme büyüklüğü, çalıştırdığı gemiadamı sayısı, işyerinin bulunduğu il ve 
benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya işveren vekillerini 
zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu 
nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra 
kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal 
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet 
Bakanlığı müştereken  yetkilidir.  Çalıştırdığı  gemiadamlarının  ücret,  prim, 
 ikramiye ve  bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka 
hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya işveren 
vekilleri, gemiadamlarının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit 
istihkakını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler. 
Gemiadamlarının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının 
özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin 
diğer usûl ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle 
düzenlenir. 
Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her 
çeşit istihkakın, gemi adamına hizmet akdinde gösterilen yer ve devrelerde tam 
olarak ödenmesi, işverenler ile işveren vekillerinin birinci fıkra uyarınca 
zorunlu tutulduğu durumlarda ise özel olarak açılan banka hesabına yatırılması 
mecburidir.”  
3) 51 inci maddesinin son fıkrasından önce 
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. 
“Gemiadamının ücret, prim, ikramiye ve bu 
nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan 
banka hesabına yatırmayan işveren, işveren vekili hakkında, bu durumda olan her 
gemiadamı için bin iki yüz Yeni Türk Lirası idari para cezası 
verilir.” 
MADDE 85 – 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş 
Kanununun; 
1) 32 nci maddesinin ikinci fıkrası 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki 
fıkra eklenmiştir. 
“Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki 
her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak 
açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her 
çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice 
göre Türk parası ile ödeme yapılabilir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, 
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka 
hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi 
mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin 
bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü 
kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu 
nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten 
sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal 
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet 
Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve 
bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları 
vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, 
işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını 
özel olarak açılan banka  hesapları dışında ödeyemezler.  
İşçinin ücret, prim, ikramiye ve bu 
nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına 
yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan 
bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” 
2) 102 nci maddesinin birinci fıkrasının 
(a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“a. 32 nci maddesinde belirtilen ücret ile 
işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan 
ücret ödemelerini süresi içinde kasden ödemeyen veya eksik ödeyen, 39 uncu 
maddesinde belirtilen komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye  ödemeyen 
 veya  noksan ödeyen, ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit 
istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına ödemeyen 
işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için 
yüz Yeni Türk Lirası idari para cezası ,” 
MADDE 86 – 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı 
Bankacılık Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle 
eklenmiştir. 
“22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar 
Kanunu, 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla 
Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, 20/4/1967 
tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ile 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş 
Kanunu kapsamında çalıştırılan işçi, gemiadamı ve gazetecinin ücret, prim, 
ikramiye ve bu nitelikte her çeşit istihkak ödemelerinin özel olarak açılan 
banka hesabına yapılması halinde, bu hesaplara ilişkin bilgi ve belgelerin 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı 
ile bunlara bağlı kurum ve kuruluşlara verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz. Bu bilgi 
ve belgelerin verilmesine ilişkin usûl ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik 
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı 
ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca belirlenir.” 
MADDE 87 – 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı 
Kanunun; 
1) 1 inci maddesindeki “Genel Sağlık 
Sigortası uygulamasına geçilinceye kadar” ibaresi metinden çıkarılmış, 5 inci 
maddesi ile 3 üncü maddesinin (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır. 
2) 2 nci maddesi aşağıdaki gibi 
değiştirilmiştir. 
“MADDE 2 – Bu Kanun; 5510 sayılı Kanunun 4 
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla 
birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya 
çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 
günden az çalışan sigortalılar hariç hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi 
altında bulunmayan ve bu Kanunun öngördüğü usûl ve esaslar çerçevesinde 
belirlenecek aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı 4857 
sayılı İş Kanununa göre belirlenen brüt asgari ücretin 1/3 ünden az olan ve 
Türkiye'de ikamet eden Türk vatandaşlarının; 5510 sayılı Kanun hükümleri 
çerçevesinde sağlanacak sağlık yardımlarını kapsar. 
Yeşil kart almaya hak kazananlara 18 yaşını 
doldurmamış çocuklar da dahil başvuru tarihi esas alınarak yeşil kart 
düzenlenir. Ancak bu kişilerin yeşil kart veren birimlere başvuru tarihinden 
önceki bir tarihte acil haller nedeniyle sağlık hizmeti sunucusuna başvurması 
halinde, yeşil kart veren birimlere başvuru tarihinden önceki doksan günü 
geçmemesi kaydıyla sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu tarih itibariyle yeşil 
kart düzenlenir. 
Ancak, herhangi bir sağlık güvencesi 
altında olanlara bağımlı olarak sağlık hizmetlerinden yararlanması gerekenler, 
silah altında bulunanlar bu Kanun kapsamı dışındadır.  
Ayrıca, hane halkı arasında genel sağlık 
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamında olmayan birisinin 
bulunması halinde, bu Kanunun öngördüğü usûl ve esaslar çerçevesinde 
belirlenecek aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı dikkate 
alınarak bu Kanun kapsamında değerlendirilir. 
Birinci fıkradaki miktarı üç katına kadar 
artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.” 
3) 9 uncu maddesi aşağıdaki gibi 
değiştirilmiştir. 
“MADDE 9 – Primin tahakkuk ettirileceği ay 
itibarıyla, yeşil kart verilen kişi sayısının üçe bölünmesi suretiyle bulunacak 
kişi sayısının, 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) 
bendi kapsamına girenler için tespit edilen prim miktarı ile çarpımı sonucu 
bulunacak olan tutar Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesine ilave edilir.” 
MADDE 88 – 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Kanunun 
ek 1 inci maddesinin (a) bendinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
“Yukarıdaki fıkra kapsamındaki kişi ve 
kurumlarca, 1/1/2007 tarihinden önce Kuruma gönderilen faturalardan henüz 
incelemesi tamamlanmamış olanlar, yukarıdaki fıkraya göre incelenerek yılı 
bütçesine gider kaydedilir, avans verilmiş ise mahsup edilir. Verilen 
avanslardan iade edilmesi gereken tutarlar, Kurum tarafından alacak hesaplarına 
alınır. İnceleme sonucu tespit edilen hata oranı ile incelemenin bu fıkra 
hükümlerine göre yapıldığı ilgili kişi ve kurumlara yazılı olarak bildirilir. 
1/1/2007 tarihinden sonra Kuruma incelenmek üzere teslim edilen faturalar için, 
örnekleme yapılarak fatura incelemesi yöntemini kabul etmeyen gerçek veya tüzel 
kişiler ile kamu idarelerine ait döner sermayeli işletmeler, bu tercihlerini 
hizmet vermeye başlamadan önce ilgili kuruma yazılı olarak bildirir. Bildirimde 
bulunulmaması halinde örnekleme yöntemi kabul edilmiş sayılır. Örnekleme 
yöntemini kabul eden gerçek veya tüzel kişiler ile kamu idarelerine ait döner 
sermayeli işletmelerin sözleşme veya ilgili mevzuatı içinde sonuçlandırılamayan 
alacaklarına mahsup edilmek üzere incelemesine başlanmamış alacak tutarını 
geçmemek üzere Kurum tarafından uygun görülecek oranda avans ödemesi yapılır. 
Örnekleme yoluyla tespit edilen hata oranının tüm alacaklara teşmili sonucunda 
kalan tutarın ödenmesi dışında sağlık hizmeti fatura eden gerçek veya tüzel 
kişiler ile kamu idarelerine ait döner sermayeli işletmelere başka bir ödeme 
yapılmaz.” 
MADDE 89 – 29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar 
Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 4 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki 
şekilde değiştirilmiştir.  
“31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal 
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesi kapsamında 
sigortalı sayılmayı gerektirecek bir çalışması bulunmayan veya bu kapsamda aylık 
ve gelir almayan köy ve mahalle muhtarları, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü 
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı 
sayılırlar.” 
MADDE 90 – 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik 
Sigortası Kanununun; 
1) 46 ncı maddesinin ikinci ve üçüncü 
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; dördüncü fıkrasında yer alan 
“hastalık ve analık sigortası primlerinin Sosyal Sigortalar Kurumuna veya ilgili 
sandıklara yatırılmasını sağlamak” ibaresi yerine “sigorta primlerinin Sosyal 
Güvenlik Kurumuna yatırılmasını sağlamak” ibaresi eklenmiştir. 
“Bu Kanun, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve 
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi 
ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan 
sigortalıları ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde 
açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar. 
5510 sayılı Kanunun; 4 üncü maddesinin 
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri, ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir 
hizmet akdine dayalı olarak çalışmayanlar ve üçüncü fıkrası, 5 inci, 6 ncı ve 
geçici 13 üncü maddeleri kapsamında olanlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar 
Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamında olmakla birlikte memur veya 22/1/1990 
tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi sözleşmeli statüde 
bulunanlar ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı 
Kuvvetleri Personel Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu, 3466 sayılı Uzman 
Jandarma Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2547 sayılı Yüksek 
Öğretim Kanunu, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu, 233 ve 399 sayılı 
kanun hükmünde kararnameler ile 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu 
kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunlarındaki hükümlerine göre sözleşmeli 
personel statüsünde çalışanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre 
geçici personel statüsünde çalıştırılanlar bu Kanun kapsamına dahil 
değildir.” 
2) 48 inci maddesinin altıncı fıkrasının 
(b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“b) 5510 sayılı Kanun gereği ödenecek 
sigorta primleri,” 
3) 49 uncu maddesi başlığı ile birlikte 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“İşsizlik sigortası primleri ile sosyal 
güvenlik primlerine ilişkin hükümler 
MADDE 49 – İşsizlik sigortasının 
gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu 
Kanunun 46 ncı maddesi kapsamına giren tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet, 
işsizlik sigortası primi öder. İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci 
maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 
işveren ve %1 Devlet payı olarak alınır.  
İşverenler, işsizlik sigortasına ilişkin 
prim yükümlülükleri nedeniyle sigortalıların ücretlerinden herhangi bir indirim 
veya kesinti yapamazlar. 
Herhangi bir nedenle işçinin sigortalılık 
durumunun sona ermesi halinde, o ana kadar işçiden ve işverenden kesilen 
işsizlik sigortası primleri ile Devlet payı iade edilmez. 
İşsizlik sigortasına işverenlerce ödenen 
primler kazancın tespitinde gider olarak kabul edilir, sigortalılarca ödenen 
primler de gerçek ücretin hesaplanmasında gelir vergisi matrahından 
indirilir. 
İşsizlik sigortası primleri ile ilgili 
olarak; 5510 sayılı Kanunun 80, 82, 86, 88, 89, 90, 91, 93 ve 100 üncü madde 
hükümleri uygulanır. 
İşsizlik sigortası primlerinin 
toplanmasından, sigortalı ve işyeri bazında kayıtların tutulmasından, toplanan 
primler ile uygulanacak gecikme cezası ile gecikme zammının Fona 
aktarılmasından, teminat ve hak edişlerin prim borcuna karşılık tutulmasından, 
yersiz olarak alınan primlerin iadesinden Sosyal Güvenlik Kurumu görevli, 
yetkili ve sorumludur. 
Sosyal Güvenlik Kurumu bir ay içinde tahsil 
ettiği primler ile gecikme cezası, gecikme zammı ayrı ayrı göstermek suretiyle 
tahsil edildiği ayı izleyen ayın onbeşine kadar Fona aktarır. Uygulamaya ilişkin 
hususlar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kurum arasında düzenlenen bir protokol ile 
belirlenir. 
Kurum, Sosyal Güvenlik Kurumunun ay 
itibarıyla Fona intikal ettirdiği işçi ve işveren paylarını dikkate alarak 
Devlet payını Hazine Müsteşarlığından talep eder. Hazine Müsteşarlığı talep 
edilen miktarı talep tarihini izleyen onbeş gün içinde Fona aktarır. 
İşsizlik sigortası gelirleri vergiye tabi 
değildir. Bu gelirlerden hiçbir vergi, resim ve harç kesintisi 
yapılamaz.” 
4) 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (B) 
bendinin (b) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“b) 5510 sayılı Kanun gereği ödenecek 
sigorta primlerinden,” 
MADDE 91 – 16/12/1960 tarihli ve 168 sayılı Yabancı 
Memleketlerde Türk Asıllı ve Yabancı Uyruklu Öğretmenlere Sosyal Yardım 
Yapılması Hakkında Kanunun; 
1) 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
“MADDE 1 – Yabancı memleketlerde Türk 
kültürüne hizmet eden Türk asıllı ve yabancı uyruklu öğretmen veya din 
görevlilerine; görevlerinden ayrılışları halinde kendilerine, vefatları halinde 
ise dul ve yetimlerine bu Kanun hükümlerine göre sosyal yardım 
yapılır. 
Sosyal yardımdan faydalanabilmek 
için; 
a) 25 yıl veya daha fazla hizmetten sonra 
görevden ayrılmak veya asgari onbeş yıl hizmeti bulunup 60 yaşını tamamlamış 
olmak, 
b) Özürlü olması veya tedavisi mümkün 
olmayan hastalık sebebiyle çalışamaz hale gelindiğinin, en az üç doktordan 
oluşan bir sağlık kurulu tarafından düzenlenecek raporla belgelenmesi ve bu 
raporda belirtilen sebebin görevini yapmasına engel teşkil ettiğinin Sağlık 
Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Dışişleri Bakanlığınca uygun 
görülmesi, 
c) Durumu yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde 
gösterilen haller kapsamına girmemekle birlikte, Dışişleri Bakanlığı tarafından 
takdir edilecek sebeplerle görevini bırakmış olmak, 
d) Görevlerini yapmaları sırasında, 
şahsiyet ve Türk kültürüne hizmetlerinin sebep ve etkisiyle, bulundukları ülke 
makamlarınca görevlerinden men edilmiş olmak, 
şartlarından en az birisini haiz olunması 
zorunludur.” 
2) 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
“MADDE 2 – Yapılacak sosyal yardımın aylık 
tutarı ile yardımların tahakkuku ve ödenmesine ilişkin hususlar; ilgililerin 
hizmet yılları ile tamamlamış oldukları eğitimin seviyesi ve alanı, pedagojik 
formasyonlarının bulunup bulunmadığı, görev unvanları, yerleştikleri ülke ve 
mahalli geçim endekslerindeki gelişmeler dikkate alınarak, her yıl Dışişleri, 
Maliye ve Milli Eğitim bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve 
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından müştereken tespit olunur. 
Bu Kanun uyarınca sosyal yardım yapılmakta 
olanların kendileri ile bunların tedavi yardımı ya da hastalık sigortası hakkı 
bulunmayan eşlerinin, Türkiye’de sağlık kurum ve kuruluşlarındaki tedavilerine 
ilişkin giderler ile ilaç giderleri; 8/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü 
Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından 
Karşılanması Hakkında Kanunda düzenlenmiş olan şartlar aranmaksızın, yeşil kart 
verilmek suretiyle anılan Kanun hükümlerine göre karşılanır.” 
3) 4 üncü maddesinde geçen “öğretmenlerin” 
ibaresi “öğretmenler ile din görevlilerinin” şeklinde; aynı maddede geçen 
“bunların sicilleri Milli Eğitim Bakanlığınca” ibaresi de “bunlardan öğretmen 
olanların sicilleri Milli Eğitim Bakanlığınca, din görevlisi olanların sicilleri 
ise Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından” şeklinde değiştirilmiştir. 
MADDE 92 – 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını 
Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması 
Hakkında Kanunun; 
1) 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Bu aylıklar, Sosyal Güvenlik Kurumu 
tarafından belirlenecek ödeme gün ve dönemlerinde peşin olarak ödenir. Aylığa 
hak kazanma başlangıç tarihi ile ilk aylık ödemesinin yapıldığı ödeme döneminin 
ilişkin olduğu aya kadar olan haklar için ise defaten ödeme 
yapılır.” 
2) Ek 1 inci maddesinin son fıkrası 
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
“Bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine 
göre aylık almaya hak kazanacak şekilde özürlü olduğunu belgeleyen ve herhangi 
bir sosyal güvenlik kurumundan yetim olarak aylık veya gelir almakta olan 
çocuklardan bu kurumlardan aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları bu madde 
gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az olanlara; aradaki fark 
ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından (birden fazla sosyal güvenlik 
kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih edecekleri bir sosyal 
güvenlik kurumu tarafından) ödenir ve bu şekilde ödenen tutarlar Hazineden 
tahsil edilir.” 
3) 2022 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici 
madde eklenmiştir. 
“GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanun kapsamındaki 
kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri 
alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. 
İlgililer hakkında herhangi bir idari ve icrai takibat yapılmaz.” 
MADDE 93 – Bu 
Kanunun;  
a) 75 inci maddesinin (4) numaralı bendi 1/9/2007 
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,  
b) 75 inci maddesinin (4) numaralı bendi hariç diğer 
hükümleri, 76 ila 78 inci maddeleri, 80 inci maddesi, 87 nci maddesi, 89 uncu 
maddesi, 90 ıncı maddesinin (1) ila (4) numaralı bentleri 2008 yılı Ekim ayı 
başında,  
c) 91 inci maddesi 1/1/2008 tarihinden geçerli olmak 
üzere yayımı tarihinde,  
ç) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, 
 
yürürlüğe girer. 
MADDE 94 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu 
yürütür. 
   |