Kanun No: 5754
Kabul Tarihi:
17/4/2008
MADDE 1 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (7), (10), (14), (15), (17), (20), (21) ve (29) numaralı bentleri
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (30) ve (31) numaralı
bentler ile fıkra eklenmiştir.
“7) Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli
iş göremezlik geliri ile malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta
olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme
yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babasını,”
“10) Bakmakla yükümlü olduğu kişi: Bu
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) ve (2) numaralı
alt bentlerinin dışında kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan
veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya
aylık bağlanmamış olan;
a) Eşini,
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya
5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday
çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20
yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan
çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen
evli olmayan çocuklarını,
c) Geçiminin sigortalı tarafından
sağlandığı Kurumca belirlenen kriterlere göre tespit edilen ana ve
babasını,”
“14) Ay: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için, ayın 15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise
ayın 1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi,
15) Yıl: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için, 15 Ocak tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer
sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün
olarak değerlendirilen süreyi,”
“17) Aylık: Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları ile vazife malûllüğü halinde yapılan sürekli ödemeyi,”
“20) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek
raporlardaki teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek
suretiyle, çalışma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken
yaşlanma halini, vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücü kaybını
ve malûllük derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diş
hekimlerinden oluşan kurulları,
21) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri
ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda
belirtilenlerin ödenmiş sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları
ortaklık ve işletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel
kanunlarına göre personel çalıştıran diğer kamu kurumlarını,”
“29) Güncelleme katsayısı: Her yılın Aralık
ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı
tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranının % 100’ü ile sabit
fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının % 30’unun toplamına (1) tam
sayısının ilâve edilmesi sonucunda bulunan değeri,
30) Vazife malûllüğü: Bu Kanunun 47 nci
maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp malûllüğü hallerini,
31) Uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik
sözleşmelerini,”
“Bu maddenin (29) numaralı bendinde
belirtilen güncelleme katsayısının hesabında, en son temel yıllı tüketici
fiyatları genel indeksindeki değişim oranı veya sabit fiyatlarla gayri safi
yurtiçi hasıla gelişme hızının eksi olduğu yıllarda eksi değerler sıfır olarak
alınır.”
MADDE 2 – 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 4 – Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla
işveren tarafından çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet
akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan
ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek
kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi
olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve
sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi
olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a)
bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili
kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş
olanlar,
2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında
(a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil
atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı
sayılanlara ilişkin hükümler;
a) İşçi sendikaları ve konfederasyonları
ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına
seçilenler,
b) Bir veya birden fazla işveren tarafından
çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik,
resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat
kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar,
c) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç
olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar,
d) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi
Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar,
e) 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi
Hıfzısıhha Kanununda belirtilen umumî kadınlar,
f) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde
ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar,
hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (b) bendi gereği sigortalı
sayılanlara ilişkin hükümler; 10/7/1953 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları
Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (c) bendi gereği sigortalı
sayılanlara ilişkin hükümler;
a) Kuruluş ve personel kanunları veya diğer
kanunlar gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve
gelenlerden; bu görevleri sebebiyle kendilerine ilgili kanunlarında Devlet
memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış olanlardan hizmet akdi ile
çalışmayanlar,
b) Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri, belediye başkanları, il encümeninin seçimle gelen üyeleri,
c) Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında
iken, bu kapsamdaki kişilerin kurduğu sendikalar ve konfederasyonları ile
sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden aylıksız
izne ayrılanlar,
d) Harp okulları ile fakülte ve yüksek
okullarda, Türk Silâhlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta
iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay
naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan adaylar,
e) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek
okullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta
iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler,
hakkında da uygulanır.
Dördüncü fıkranın (d) ve (e) bentlerinde
belirtilen okulları tamamlamadan ayrılanlar ile bu okulları tamamlamalarına
rağmen görevlerine başlamadan ayrılanların, bu okullarda geçen eğitim süreleri
sigortalılıklarından sayılmaz.
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına
ilişkin hükümleri bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlara bu kapsamda oldukları sürece uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 3 – 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye
aşağıdaki (g) bendi eklenmiş ve (d) ve (f) bentleri yürürlükten
kaldırılmıştır.
“b) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî
Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim
gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası;
meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja
tabi tutulan öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılırlar.
c) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi
Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı
bağlanmış malûllerden, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez. 3713
sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren
olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olmaları halinde de aylıkları
kesilmez. Aylıkları kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar hakkında ise iş
kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi
olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden
ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır. Bu
fıkra kapsamına girenlerden ayrıca genel sağlık sigortası primi
alınmaz.”
“g) Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi
olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde
çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta
kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun
vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci
fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a)
bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta
hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden
yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.”
MADDE 4 – 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin
birinci fıkrasının (c), (h) ve (k) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; (j)
bendi yürürlükten kaldırılmış, (l) bendindeki “kamu düzeninin” ibaresi “ilgili
mevzuatının” şeklinde değiştirilmiştir.
“c) Ev hizmetlerinde çalışanlar (ücretle ve
sürekli olarak çalışanlar hariç),”
“h) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
ve (c) bentleri gereği sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış
olanlar,”
“k) Kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı
olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar
düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz
katından az olduğunu belgeleyenler,”
MADDE 5 – 5510 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs şirketlerinden
kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma
iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten; sermaye
şirketlerinden limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluklarınca
tescil edildikleri tarihten; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan
ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten; gelir vergisinden muaf
olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı oldukları tarihten; tarımda
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin
kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde
bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi
halinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten; köy ve mahalle muhtarları için
seçildikleri tarihten; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için ise
lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları tarihten,
c) (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için, göreve başladıkları veya bu Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü
fıkrasının (d) ve (e) bentleri kapsamındaki okullarda öğrenime başladıkları
tarihten,”
MADDE 6 – 5510 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin
birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; dördüncü
ve altıncı fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
“İşverenler, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin
birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden
önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak
işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi;
a) İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde
işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı
gün,
b) Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma
araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri
bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan
tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya
başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu
tarihe kadar,
c) Kamu idarelerince istihdam edilen 4447
sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan
sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe
alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde,
Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık
başlangıcından önce bildirilmiş sayılır.”
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt
bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişiler için 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından; (4) numaralı alt
bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için ise kanunla kurulu meslek
kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili
yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil
memurluğu sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek Kuruma vermekle
yükümlüdür. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3)
numaralı alt bentlerinde sayılanların bildirimleri en geç 15 gün, (4) numaralı
alt bendinde sayılanların bildirimleri ise en geç bir ay içinde yapılır. Ayrıca
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde
sayılanların kendileri tarafından da sigortalılık bildirimleri yapılabilir. 4
üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenlerin ise çalışmaya başladıkları
tarihten itibaren en geç bir ay içinde tescil eden kuruluş tarafından Kuruma
bildirilmesi zorunludur. Kurum bu bildirimlerden itibaren bir ay içinde tescili
yapılan kişilere, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını
bildirir.”
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştıracak işverenler, bu kapsamda
ilk defa veya tekrar çalıştırmaya başlattıkları kişileri, 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından itibaren, onbeş
gün içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
Aynı kamu idaresinin farklı birimleri arasındaki naklen tayin ve
görevlendirmelerde bildirim yapılmaz.”
MADDE 7 – 5510 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (2), (3), (8) ve (10) numaralı alt bentleri ile
(c) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
“2) Gelir vergisinden muaf olanlar için,
esnaf ve sanatkâr sicili kaydının silindiği veya 6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (k) bendi kapsamına girdiği tarihten,
3) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (3)
numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs şirketlerinden kolektif, adi
komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki
ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara
bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil
memurluğundan kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından
hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına
ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu
üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas
veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep
etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar
kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine
karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın
kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının
ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği
tarihten,”
“8) (3) numaralı alt bent kapsamında iflas
veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarından 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların,
çalışmaya başladıkları tarihten,”
“10) Gelir vergisinden muaf olan, ancak
esnaf ve sanatkârlar sicili kaydına istinaden 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı
sırasında, hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı
tarihten,”
“1) Ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren
hallerde görev aylıklarının kesildiği tarihi, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin
doldurulması halinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden
aybaşından,
2) Diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları
tarihten,”
MADDE 8 – 5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) ve (d) bentleri ile ikinci fıkrasının (c) bendinden sonra
gelen paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının (c) bendi
yürürlükten kaldırılmıştır.
“b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş
nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte
olduğu iş nedeniyle,”
“d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı
gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,”
“iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi
ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu
fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki
yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren
başlar.”
MADDE 9 – 5510 sayılı Kanunun 15 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 15 – 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalının, iş kazası ve meslek
hastalığı dışında kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık
halidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı
olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da
gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı
tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise
ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık
ve özürlülük halleri analık hali kabul edilir.”
MADDE 10 – 5510 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık sigortasından sağlanan haklar
MADDE 16 – İş kazası veya meslek hastalığı
sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik
süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri
bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu
ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına
evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu
ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi.
Hastalık ve analık sigortasından
sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş
göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Analık sigortasından sigortalı kadına veya
sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da
gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması
şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip
Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan
eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi
için, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında olanlar için
doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi
bildirilmiş olması,
b) (b) bendi kapsamında olanlar için
doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi
yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması,
şarttır.
Emzirme ödeneğine hak kazanan
sigortalılardan 9 uncu maddeye göre sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten
başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya eşi
analık sigortası haklarından yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden
önceki onbeş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme
ödeneğinden yararlandırılır.”
MADDE 11 – 5510 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin
birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi
olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin
başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta
primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden
başlamak üzere her gün için,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4)
numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan
önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş
olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul
gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre
ilâve edilerek çalışmadığı her gün için,
d) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4)
numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile
doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, doğum sonrası istirahat
süresine eklenen süreler için,”
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlara iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık
halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime
ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince
veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu
aldıkları sürede ödenir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre
doğum öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı sürelerde geçici iş göremezlik
ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği,
yatarak tedavilerde 17 nci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancının yarısı,
ayaktan tedavilerde ise üçte ikisidir.”
MADDE 12 – 5510 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, dördüncü fıkrasındaki “prim ve her türlü
borçlarının” ibaresi “prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının” şeklinde
değiştirilmiş, beşinci ve altıncı fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
“İş kazası veya meslek hastalığı sonucu
oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum
Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu
tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak
kazanır.”
MADDE 13 – 5510 sayılı Kanunun 25 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 25 – Sigortalının veya işverenin
talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık
kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin
incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek
hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki
sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak
şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen
sigortalı, malûl sayılır.
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya
başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60'ını veya vazifesini
yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan
tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından
yararlanamaz.
Yedek subay veya er olarak ya da talim,
manevra, seferberlik veya harp dolayısıyla görevleri ile ilgileri kesilmeksizin
silâh altına alındıkları dönemde malûl olup, bu malûllükleri asıl görevlerini
veya işlerini yapmaya mani olmayanlar hakkında, bu hastalık veya özürleri
sebebiyle malûllük sigortasına ilişkin hükümler uygulanmaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalıların yazılı talepleri halinde, haklarında bu madde
hükümleri uygulanmaksızın malûllüklerinin mani olmadığı başka vazife veya
sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş sayılırlar.
Bunların, istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasını isteme hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve
sınıflara nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi
olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin yeni
vazifelerine de mani olduğuna dair usûlüne uygun yeniden rapor almadıkça bu
haklarını kullanamazlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılardan, vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa
uğrayanlar, hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi
halinde, hastalıklarının mahiyetlerine ve doğuş sebeplerine göre birinci fıkra
uyarınca malûl veya 47 nci madde hükümlerine göre vazife malûlü sayılırlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılardan; personel kanunlarına tabi olmayanların
hastalık sebebiyle malûl sayılmalarına esas alınacak hastalık süresi hakkında
kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun hastalık iznine ilişkin hükümleri uygulanır. Kanunlarındaki yazılı
sürelerden önce geçen hastalığı en çok bir yıl içinde nüksetmesi halinde eski ve
yeni hastalık süreleri birleştirilmek suretiyle işlem yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 14 – 5510 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin
ikinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde, aynı fıkradaki “prim ve her
türlü borçlarının” ibaresi “prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının”
şeklinde değiştirilmiştir.
“b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup,
toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl
olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,”
MADDE 15 – 5510 sayılı Kanunun 27 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 27 – Malûllük aylığı; prim gün
sayısı 9000 günden az olan sigortalılar için 9000 gün üzerinden, 9000 gün ve
daha fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, 29 uncu
madde hükümlerine göre hesaplanır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına
muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı 10 puan artırılır. Ancak, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000
prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır.
Malûllük aylığı, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile (c) bendi
kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir
sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanların;
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor
tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor
tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışmakta olanların ise, malûliyetleri sebebiyle görevlerinden
ayrıldıkları tarihi,
takip eden ay başından itibaren
başlar.
Malûllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre
veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malûllük
aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir
ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun
vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlardan
işten ayrılarak yeniden malûllük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan
ya da emekliye ayrılan veya sevkedilenlere; kontrol muayenesine tabi tutulmak ve
ilk aylığına esas malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi,
diğerlerine ise istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden
malûllük aylığı hesaplanarak bağlanır.
Bu durumdakilerden ilk bağlanan malûllük
aylığına esas prim ödeme gün sayısı;
a) 9000 günün üzerinde olanların aylıkları
30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanarak hesaplanır.
b) 9000 günden az olanların aylıkları ise,
eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak
suretiyle aylığın başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan tutarının emeklilik
öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamının emeklilik öncesi prim ödeme
gün sayısına orantılı bölümü ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın
toplamından oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık, emeklilik
öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamı ve emeklilik sonrası
çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden bu maddenin birinci fıkrasına
göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı
bölümü kadardır. Yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara
yapılan artışlar uygulanmak suretiyle bulunan tutarın altında
olamaz.
Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde
belirtilen 9000 prim gün sayısı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlar için 7200 gün olarak uygulanır.”
MADDE 16 – 5510
sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına "yaş hadlerine" ibaresinden sonra gelmek üzere
"65 yaşını geçmemek üzere" ibaresi eklenmiş, yedinci fıkrasındaki "50" ibaresi
"55" şeklinde değiştirilmiş, yedinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiş, sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dokuzuncu
fıkrasındaki "prim ve her türlü borcunun" ibaresi "prim ve prime ilişkin her
türlü borcunun" şeklinde değiştirilmiştir.
"İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları
ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için prim gün sayısı şartı
7200 gün olarak uygulanır.
b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı;
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için
59, erkek için 61,
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için
60, erkek için 62,
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için
61, erkek için 63,
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için
62, erkek için 64,
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için
63, erkek için 65,
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için
64, erkek için 65,
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için
65,
olarak uygulanır. Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında (a)
bendinde belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan
yaş hadleri esas alınır."
"Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde
bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede
malûl çocuğu bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen
prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına
eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir."
"Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından
yararlanabilmek için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen sigortalının
sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı
istekte bulunmaları, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
sigortalıların ise istekleri üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayı
alındıktan sonra ilişiklerinin kesilmesi şarttır."
MADDE 17 – 5510
Sayılı Kanunun 29 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 29 – 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya
başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama
aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime
esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar
geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek
bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi
zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan
ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için
% 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak
dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90'ı geçemez.
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre
aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim
ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000
gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60'a bölünmesi
suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, % 50'yi geçmemek üzere üçüncü fıkra
uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar
için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir.
Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için bu fıkrada geçen 9000 prim gün sayısı 7200 gün, % 50 oranı da %
40 olarak uygulanır.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin
yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı
kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise
öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve
aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık
başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.”
MADDE 18 – 5510 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri ile üçüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş, dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“b) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan
yaşlılık aylığına hak kazananlara, yetkili makamdan alınan emekliye sevk onayı
üzerine görevleriyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden,
c) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan
her ne şekilde olursa olsun görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir
sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanlar ile kontrol muayenesi sonucu
aylığı kesilenlerden yaşlılık aylığına hak kazananlara ise istek tarihini takip
eden,”
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan
sonra;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre veya yabancı
bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları,
çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir. Bunlardan
bu Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime
esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta
kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Yaşlılık aylığı
kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı
bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya sevk
edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı tarihi takip eden
ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Yeni
aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılacak artışlar
uygulanarak bu fıkrada belirtilen aylık başlangıç tarihi itibarıyla bulunan
tutarı ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından oluşur.
Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmı aylık, talep tarihindeki emeklilik öncesi
ve sonrası prim ödeme gün sayısı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas
kazançları üzerinden 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır.
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi
çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte
bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan, almakta
oldukları aylıklarının % 15’i oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.
Ancak kesilecek olan bu tutar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından
alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamaz. Bu sigortalılardan
ayrıca kısa vadeli sigorta kolları primi alınmaz. Sosyal güvenlik destek primine
tabi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir. Sosyal
güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler bu Kanuna göre malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilâve edilmez, 31 inci ve
36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz.”
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine tabi faaliyete başladığı için üçüncü fıkranın (a) bendine göre yaşlılık
aylığı kesilenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılıkları devam ettiği süre içinde bu maddenin üçüncü fıkrasının (b)
bendi hükümlerinin uygulanmasını; (b) bendi hükümlerine göre sosyal güvenlik
destek primine tabi olanlar ise haklarında üçüncü fıkranın (a) bendi
hükümlerinin uygulanmasını isteyebilirler.”
MADDE 19 – 5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 31 – 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının; (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk
defa (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı
işten ayrılan veya işyerini kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli
yaş şartını doldurduğu halde malûllük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak
kazanamayan sigortalıya, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri
kapsamında ise kendi adına bildirilen, (b) bendi kapsamında ise ödediği
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her yıla ait tutarı, primin
ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her
yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek toptan ödeme şeklinde
verilir.
Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak
hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tabi olarak
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanlar, yazılı olarak
müracaat etmeleri halinde, aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı
istek tarihi arasında geçen yıllar için her yılın gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden
ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu Kanunun
uygulanmasında dikkate alınır.”
MADDE 20 – 5510 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendindeki “eş ve çocuklara” ibaresi “kız çocuklarına”
şeklinde, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ölüm aylığı;
a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç
en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş,
b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya
uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya
malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup
henüz işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle
kesilmiş,
durumda iken ölen sigortalının hak
sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık
bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi
sigortalılığından dolayı prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya
ödenmesi şarttır.”
MADDE 21 – 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış
çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya
aylık bağlanmamış olması halinde % 75'i,
b) Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi
halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların
veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma
gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan,
evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının,
her birine % 25'i,”
“d) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan
hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin
asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak
kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış
olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın
üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla
toplam % 25'i,”
MADDE 22 – 5510 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin
birinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların
hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak
kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34 üncü madde
hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir.”
“Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak
tasfiye edilmiş süreler, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek
ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi
suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının
tamamlanması halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine 31 inci maddenin
ikinci fıkrasına göre ihya edilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye
ilişkin tutar dahil her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden ay başı
itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate alınır.”
MADDE 23 – 5510 sayılı Kanunun 37 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 37 – Evlenmeleri nedeniyle, gelir
veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte
bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı
bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme
ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl
içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar
gelir veya aylık bağlanmaz, bu durumda olanlar 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer
hak sahiplerinin aylık veya gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini
takip eden ödeme döneminden itibaren 34 üncü maddeye göre yeniden belirlenir.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya
sürekli iş göremezlik geliri, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı
almakta iken veya kendisi için en az 360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortası primi bildirilmiş olup da ölen sigortalının hak sahiplerine Kurum
Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden cenaze
ödeneği ödenir. Cenaze ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine, yoksa çocuklarına,
o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir.
Cenaze ödeneğinin üçüncü fıkrada
sayılanlara ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler
tarafından kaldırılması durumunda, üçüncü fıkrada belirtilen tutarı geçmemek
üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere
ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan ölenlerin hak sahiplerine kendi
kurumları tarafından ilgili mevzuat gereği ölüm yardımı hariç cenaze gideri,
cenaze nakil gideri ödeneği veya bu mahiyette bir ödemenin yapılması halinde,
Kurum tarafından cenaze ödeneği ödenmez.”
MADDE 24 – 5510 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin
birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının
uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının,
mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga
4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları
Hakkında Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı
Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanununa ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.”
“Aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan
sigortalılık süreleri, sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık
bağlanması için yazılı istekte bulunduğu, aylık bağlanması için istekte
bulunmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasında geçen süredir. 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar bakımından
sigortalılık süresi; sigortalılığın başlangıç tarihi ile 48 inci maddeye göre
yetkili makamdan emekliye sevk onayının alınarak görevi ile ilişiğinin kesildiği
ayın son günü arasında geçen süredir.”
“Vazife malûllüğü aylığı almakta iken,
çalışmaya başlamaları nedeniyle haklarında uzun vadeli sigorta hükümleri
uygulananlar için malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanmasında veya toptan
ödeme yapılmasında esas alınacak sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve
prime esas kazancın hesaplanmasında, vazife malûllüğü aylığı bağlandığı tarihten
önceki süreler dikkate alınmaz.”
MADDE 25 – 5510 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 40 – Aşağıda belirtilen işyerlerinde
ve işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında
çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde
geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün
sayıları, fiilî hizmet süresi zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere
ait fiilî hizmet süresi zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile
orantılı olarak belirlenir. Çalışmanın fiili hizmet süresi zammı kapsamında
değerlendirilebilmesi için, tablonun (13) ve (14) numaralı sıralarında
belirtilen sigortalılar hariç sigortalının kapsamdaki işyerleri ile birlikte
belirtilen işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin risklerine maruz
kalması şarttır.
Aşağıdaki bentlerden birden fazlasına dahil
olanlar için, en yüksek olan bentten fiilî hizmet süresi zammı
uygulanır.
Kapsamdaki
Kapsamdaki
Eklenecek
İşler/İşyerleri
Sigortalılar
Gün Sayısı
1) Kurşun ve arsenik işleri 1) Kurşun üretilen galenit,
serüzit, anglezit gibi
cevherlerin çıkarılmasına ilişkin maden ocağı
işlerinde çalışanlar.
2) Kurşunlu madenlerden yahut içinde kurşun
bulunan kül, maden köpüğü, kurşun fırın kurumu, 60
üstübeç artığı ve benzeri maddelerden kurşun üretimi
için yapılan izabe işlerinde çalışanlar.
3) Antimuan, kalay, bronz ve benzeri maddelerle
yapılan kurşun alaşımı işlerinde çalışanlar.
4) Kurşun izabe fırınlarının teksif odalarında biriken 90
kuru tozları kaldırma işlerinde çalışanlar.
2) Cam fabrika ve atölyeleri 1) Cam yapımında kullanılan
ilkel maddeleri toz haline
getirme, eleme, karıştırma ve kurutma işlerinde
(bu işleri yapmak üzere tam kapalı odalar içinde otomatik
makineli tesisat veya çalışma ortamındaki tozları
sağlık için tehlike oluşturmayacak düzeye indiren
havalandırma tesisatı bulunmadığı takdirde) çalışanlar.
2) Eritme işlerinde (otomatik besleme fırınlarıyla
çalışılmadığı takdirde) çalışanlar.
3) Ateşçilik işlerinde çalışanlar.
4) Üfleme işlerinde (tamamen otomatik makinelerle
yapılmadığı takdirde) çalışanlar.
5) Basınçla yapılan cam işlerinde (cam tazyiki işleri)
çalışanlar.
6) Ayna camı sanatında potalı cam dökümü işlerinde 60
(potalar kalıp masasına mekanik araçlarla taşınmadığı
takdirde) çalışanlar.
7) Camı fırın başından alma işlerinde çalışanlar.
8) Yayma fırınlarında düzeltme işlerinde çalışanlar.
9) Traş işlerinde çalışanlar.
10) Asitle hak ve cilâlama işlerinde çalışanlar.
11) Basınçlı havayla kum püskürten cihazlarla yapılan
işlerde (çalışma ortamındaki tozları sağlık için tehlike
oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma tesisatı
bulunmadığı takdirde) çalışanlar.
12) Pota ve taş odalarında görülen işlerde çalışanlar.
3) Cıva üretimi işleri sanayii 1) Cıva izabe fırınlarında
görülen işlerde çalışanlar.
2) Elementer cıva bulunan ocaklarda görülen işlerde 90
çalışanlar.
4) Çimento fabrikaları 1) İlkel maddeleri
kırma, ufalama, ezme, eleme ve
karıştırma işlerinde çalışanlar.
2) Otomatik fırınlarda pişirme işlerinde çalışanlar.
3) Klinkeri öğütme, eleme, torba ve fıçılara koyma 60
işlerinde (otomatik olarak tozun etrafa yayılmasını
önleyici bir düzenleme yapılmadığı takdirde) çalışanlar.
5) Kok fabrikalarıyla 1) Ateşçilik, ocak
temizliği, jeneratör, doldurma,
termik santraller boşaltma ve
temizleme işlerinde çalışanlar.
2) Kimyasal arıtma işlerinde çalışanlar.
3) Gazın geçtiği cihaz ve boruların onarılması ve
temizlenmesi işlerinde çalışanlar.
4) Kok fabrikalarında kömür ve ocak işlerinde
çalışanlar.
5) Elektrik enerji üretim santrallerinin kazan
60
dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin taşınması
işlerinde çalışanlar.
6) Termik santrallerle her çeşit buhar kazanlarının
kazan dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin
taşınması işlerinde çalışanlar.
6) Alüminyum fabrikaları 1) Alüminyum oksit üretimi
işlerinde çalışanlar.
2) Alüminyum bronzu hazırlama işlerinde çalışanlar. 60
3) Alüminyum madeni üretimi işlerinde çalışanlar.
7) Demir ve çelik fabrikaları 1) Demir izabe fabrikalarında
cevherin demire
çevrilmesi işleriyle boru fabrikalarının fırın ve
döküm dairelerinde yapılan işlerinde çalışanlar.
2) Çelikhanelerin çelik yapılan fırınlarıyla bunların
teferruat ve eklentilerinden olan ikinci derecedeki
fırınlarda ve konvertörlerde yapılan işlerinde
çalışanlar.
3) Sıvı haldeki demir ve çeliğin tesisat ve teçhizatla 90
veya mekanik olarak taşınmasına ilişkin işlerde
çalışanlar.
4) Sıcak veya sıvı haldeki cürufun taşınması ve
işlenmesi işlerinde çalışanlar.
5) Haddehanelerde (soğuk demirle çalışılan
haddehaneler hariç), fırınlarda, hadde serilerinde,
haddehaneyi kızgın veya sıvı çelik yahut demirle
besleyen tesisat ve araçlarla görülen işlerle kızgın
halde olan yarı mamul parçaların kesilmesi ve
hazırlanması işlerinde çalışanlar.
8) Döküm fabrikaları 1) Döküm kalıp ve
maçalarının yapılması ve döküme
hazır duruma getirilmesi işlerinde çalışanlar.
2) Döküm şarjının hazırlanması ve her çeşit maden 60
eritme (izabe) fırınlarının döküme hazır duruma
getirilmesi işlerinde çalışanlar.
3) Maden eritme ve dökme işlerinde çalışanlar.
9) Asit üretimi yapan 1) Asit için
hammaddelerin hazırlanması işlerinde
fabrika ve atölyeler çalışanlar.
2) Asidin yapılma safhalarındaki işlerinde çalışanlar. 90
3) Baca gazlarından asit elde edilmesi işlerinde
çalışanlar.
10) Yeraltı işleri Maden
ocakları (elementer cıva bulunduğu saptanan
cıva maden ocakları hariç), kanalizasyon ve tünel 180
yapımı gibi yer altında yapılan işlerde çalışanlar.
11) Radyoaktif ve Doğal ve yapay
radyoaktif, radyoiyonizan maddeler
radyoiyonizan maddelerle
veya bütün diğer korpüsküler emanasyon kaynakları 90
yapılan işler ile yapılan
işlerde çalışanlar.
12) Su altında veya su altında 1) Su altında basınçlı hava
içinde çalışmayı gerektiren
basınçlı hava içinde çalışmayı
işlerden 20- 35 metreye kadar derinlik veya
gerektiren işler 2-3,5 kg/cm2
basınçta yapılan işlerde çalışanlar. 60
2) Su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren
işlerden 35-40 (40 hariç) m. derinlik veya 3,5-4 90
(3,5 hariç) kg/cm2 basınçta yapılan işlerde çalışanlar.
3) Dalgıçlık işinde çalışanlar.
13) Türk Silâhlı Kuvvetlerinde Subay, yedek subay, astsubay,
uzman jandarma
ve uzman erbaşlar.
90
14) Emniyet ve polis mesleğinde, Asaleti onaylanmış olmak şartıyla
adaylıkta geçirilen
Milli İstihbarat Teşkilâtında
süreler dahil polis, komiser yardımcısı, komiser,
baş komiser, emniyet amiri, emniyet müdürleri ile 90
bu ve daha yukarı maaş ve derecelerdeki emniyet
mensupları, Milli İstihbarat Teşkilâtı mensupları.
15) İtfaiye veya yangın Yangın söndürme
işlerinde çalışanlar.
60
söndürme işleri
Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre
hesaplanan fiilî hizmet süresi zammı, yukarıdaki tablonun (13) ve (14) numaralı
sırasında yer alan sigortalılar için sekiz, diğer sigortalılar için beş yılı
geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına
eklenir. Bu sürelerin, üç yılı geçmemek üzere yarısı emeklilik yaş hadlerinden
indirilir. Tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalılar için bu
fıkradaki süre sınırı uygulanmaz.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen yaş haddi
indiriminden yararlanabilmek için ölüm ve malûliyet halleri hariç tablonun (10)
numaralı sırasında yer alan sigortalıların en az 1800 gün, diğer sıralarda yer
alan sigortalıların ise en az 3600 gün belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış
olmaları şarttır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurumun önerisi üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile
düzenlenir.”
MADDE 26 – 5510 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 46 – Harp okulları ile fakülte ve
yüksek okullarda silâhlı kuvvetler hesabına okuyanların ve astsubay meslek
yüksek okulu öğrencileri ile astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine
tabi tutulan adayların öğrenci harçlıkları ile ilgisine göre en az aylık alan
teğmen veya astsubay çavuşun prime esas kazançları arasındaki farkın primi;
polis akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okuyan öğrencilerin öğrenci harçlıkları ile komiser yardımcısı veya polis memuru
prime esas kazançları arasındaki farkın primi, öğrenciler adına kurumlarınca
ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda kendi
hesabına okuduktan sonra subay veya astsubaylığa nasbedilen veya yedek subaylık
hizmetini takiben subaylığa geçirilenler ile fakülte ve yüksekokullarda kendi
hesabına okuduktan sonra, komiser yardımcısı veya polis memuru olarak
atananların başarılı öğrenim süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine
göre en az aylık alan teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da komiser
yardımcısının prime esas kazancı üzerinden, bu sürelere ait primler kendilerince
ödenerek borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bu şekilde hesap edilecek
borç, tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde eşit taksitler halinde
ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda kendi
hesabına okumakta iken Türk Silahlı Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okumaya devam eden öğrencilerin, daha önce kendi hesabına okudukları
normal okul süreleri hakkında, ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
Talim ve manevra için rütbe ile silâh
altına alınan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan
sigortalılardan rütbelerinin prime esas kazançları, vazifelerinin prime esas
kazancından fazla olanların prime esas kazanç farklarına ait primleri vazife
gördükleri kurumlarınca ve seferberlik ve harp için silâh altına alınanlardan
vazifelerinin prime esas kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından fazla
olanların prime esas kazançları arasındaki farkın primleri de, rütbelerinin
prime esas kazancını ödeyen kamu idaresince kesilerek Kuruma ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına giren sigortalıların prime esas kazançlarının tespitinde 82 nci
maddede belirtilen üst sınır aranmaz. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına giren sigortalılardan, aylıksız izinli sayılmaksızın ve tabi
olduğu personel kanunu ile ilgisi devam edecek şekilde yurt dışına geçici ya da
sürekli görevle gönderilenlerin prime esas kazancının hesabında; geçici görevle
gönderilenlerin bulundukları kadroya ilişkin prime esas kazancı, yurt dışı
kadrolarına atananların ise yurt dışına atanma tarihi itibarıyla, atandıkları
kadro ile atanmadan önceki yurt içi kadrosuna ilişkin prime esas kazançtan
yüksek olanı esas alınır. Sürekli görevle atananların yurt dışı kadrolarına
ilişkin prime esas kazancın hesabında dikkate alınacak ödeme unsurlarından,
ilgili mevzuatı uyarınca söz konusu kadroya bağlı olarak belirleme yapılmamış
ödeme unsur ve tutarlarını, kadrosunun bulunduğu kurum personelinin
yararlanmakta olduğu ödeme unsurlarıyla sınırlı olmak ve aynı veya benzer
nitelikteki kadroya ilişkin prime esas kazanca tabi ödemeleri gözönünde
bulundurmak suretiyle belirlemeye ilgili kamu idaresinin görüşü üzerine Kurum ve
Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.”
MADDE 27 – 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Vazife malûllüğü
MADDE 47 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olanlar için aşağıdaki hallerde vazife malûllüğü hükümleri uygulanır.
25 inci maddede belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları
sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir
kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının
menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir
taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen
kazadan doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife
malûlü denir.
Vazife malûllükleri;
a) Keyif verici içki ve her çeşit maddeler
kullanmaktan,
b) Kanun, tüzük ve emir dışında hareket
etmiş olmaktan,
c) Yasak fiilleri yapmaktan,
d) İntihara teşebbüsten,
e) Her ne suretle olursa olsun kendisine
veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme amacından,
doğmuş olursa bunlara uğrayanlar hakkında
vazife malûllüğü hükümleri uygulanmaz.
Kamu idareleri vazife malûllüğüne sebep
olan olayı, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre yetkili
mercilere derhal, Kuruma da en geç onbeş iş günü içinde bildirmekle yükümlüdür.
Kuruma bildirim, aynı süre içerisinde sigortalılar veya hak sahiplerince de
yapılabilir. Vazife malûllüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili
mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu
idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Kuruma bildirim süresi;
a) Vazife malûllüğüne sebep olan olayın
meydana geldiği tarihten,
b) Hastalıklarının sebep ve mahiyetleri
dolayısıyla haklarında vazife malûllüğü hükümleri uygulanacaklar için,
hastalıklarının tedavisinin imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay
tarihinden,
c) Esirlik ve gaiplik hallerinde ise, bu
hallerin sona erdiği tarihten,
başlar.
Süresi içerisinde bildirimde bulunulan
vazife malûllüğü aylıkları, sigortalının ölüm ya da malûliyeti sebebiyle
göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren
bağlanır.
Vazife malûllüğü süresi içerisinde
bildirilmeyen sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar veya hak
sahiplerince sonradan yapılacak bildirim üzerine, vazife malûllüklerinin
belgelenmesi ve müstahak olmaları şartıyla, bu Kanunun zamanaşımı hükümleri
dikkate alınmak suretiyle vazife malûllüğü aylığı bağlanır veya bağlanmış olan
aylıklar düzeltilir. Bu durumda sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık
ya da aylık farklarının, vazife malûllüğünün bildirildiği tarihe kadar olan
toplam tutarı Kurumca ilgili kamu idaresine ödettirilir.
Vazife malûllüğü aylığı, vazife
malûllerinden itibari hizmet süreleri eklenmek suretiyle bulunacak prim ödeme
gün sayısı toplamı;
a) 10800 güne kadar olanlara 10800 gün
üzerinden,
b) 10800 günden fazla olanlara, toplam prim
ödeme gün sayıları üzerinden,
en son prime esas kazancı esas alınmak
suretiyle 29 uncu maddeye göre hesaplanacak aylıklara, malûllük derecelerine
göre aşağıda yazılı oranlarda ayrıca zam yapılmak suretiyle
bağlanır:
Malûllük Derecesi Zam
nispeti
1
% 30
2
% 23
3
% 15
4
% 7
5
% 3
6
% 2
Subay, astsubay, uzman jandarma, uzman
erbaş ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan;
a) Harpte fiilen ateş altında,
b) Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât
ve hizmetleri sırasında, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve
etkileriyle,
c) Harpte veya harbe hazırlık devresinde
her çeşit düşman silâhlarının etkisiyle,
d) Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve
sınır hareketleri sırasında, bu hareketlerin sebep ve etkisiyle,
e) Barışta veya olağanüstü hallerde, emir
veya görev ile uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa olsun
emirle görevli olarak uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki
sebepleriyle ve yine emir ve görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve
sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç
kıtasında bulunanlardan denizaltıcılığın veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve
etkileriyle,
f) Anayasanın 92 nci maddesi veya
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca Türk Silâhlı
Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini gerektiren durumlarda, birliklerin
bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren yurt içinde, yurt dışında,
yabancı ülkelerde veya yurda dönüş sırasında,
vazife malûlü olanlara harp malûlü denir.
Bunlardan uzman erbaşlara bulundukları
kademenin üç ilerisindeki kademenin, uzman jandarmalara bulundukları rütbenin
bir üst rütbesinin aynı kademesinin; astsubaylarla yarbay rütbesine kadar
(yarbay hariç) bir üst rütbenin aynı kademesinin, yarbaylara albay, albaylara
kıdemli albay, kıdemli albay ile general ve amirallere bir üst rütbenin, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan
sigortalılara ise bir üst derecesine veya kademesine karşılık gelen prime esas
kazancı üzerinden aylık bağlanır.
Bulundukları derecenin bir üst derecesi
olmayanlar için o derecenin üç ilerisindeki kademe göstergesi, üç ilerisindeki
kademe göstergesi olmayanlar için de o derecenin son kademe göstergesinin prime
esas kazancı esas alınır.
Harp malûllerinin, malûllük derecesine göre
aşağıdaki yazılı göstergelerin, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu
bulunacak miktar "Harp malûllüğü zammı" olarak ayrıca eklenir.
Malûllük Derecesi
Göstergeler
1
1100
2
950
3
800
4
600
5
500
6
400
Harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın
başarıyla sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve örnek tutulacak cesaret ve
fedakârlık gösterdiği sıralarda bu malûllüğe uğradıkları usûlüne göre sıralı
üstlerince saptanan Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları ile Türk Silâhlı
Kuvvetlerince görevlendirilen sivil görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun
görmesi ve Millî Savunma Bakanının onayı ile harp malûllüğü zamları % 25
fazlasıyla bağlanır.
Bu madde gereğince vazife malûllüğü aylığı
almakta iken veya vazife malûllüğü aylığı bağlanması gerekirken ölenlerin, hak
sahiplerine, müstahak olmaları halinde harp malûllüğü zammı da dahil olmak üzere
prim ödeme gün sayısına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.
Harp malûlü olanlara verilecek harp
malûllüğü zammı tutarının Kurumca belirlenecek peşin sermaye değeri toplamı en
geç bir ay içinde Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı tarafından
Kurumun göstereceği hesaplara yatırılır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89
uncu madde hükümleri uygulanır.
Vazife malûllüğü aylığı bağlananlardan;
a) 5 inci maddenin (c) bendi hükmü saklı
kalmak kaydıyla vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan harp malûllüğü
zammı hariç Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
çalışmaya başlayanların aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden
ödeme dönemi başından itibaren kesilir ve bunlar hakkında uzun vadeli sigorta
kolları uygulanır. Bunlardan çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun
vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlar ile
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle
istekleri üzerine haklarında uzun vadeli sigorta kolları uygulananlardan;
yeniden aylık bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya
herhangi bir nedenle görevi sona erenler hakkında sonraki çalışmaları
karşılığında aylığa hak kazanmaları halinde bu süre için, 29 uncu maddeye göre
aylık hesaplanır. Sonradan geçen çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak
kazanamayanların kendilerine toptan ödeme, vefatı halinde ise hak sahiplerine
ölüm aylığı bağlanır veya toptan ödeme yapılır.
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışmaları sırasında malûllük derecelerinin değişmesi halinde
aylığı yeni malûllük derecesi de dikkate alınarak son prime esas kazancı
üzerinden ilk vazife malûllüğü aylığından az olmamak kaydıyla yeniden
hesaplanır.
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin 4 numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi
çalışmaya başlayanlar hakkında 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi
hükmü uygulanır.
Vazife malûllüğüne bağlı nedenlerden dolayı
ölen sigortalının hak sahiplerine, bu madde gereğince tespit edilecek aylık, 34
üncü ve 35 inci madde hükümlerine göre bağlanır. Ayrıca 37 nci madde hükümlerine
göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği de verilir.
Bu maddeye göre bağlanacak vazife veya harp
malûllüğü aylıkları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre emsali iştirakçiye bağlanacak harp veya vazife
malûllüğü aylığından az olamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılardan, uluslararası barışı koruma ve destekleme
operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince görevlendirilenlere, bu görevleri
esnasında veya bu görevleri nedeniyle vazife malûlü aylığı ödendiği sürece harp
malûllüğü zammı ayrıca verilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 28 – 5510 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olanların yaşlılık, malûllük veya vazife malûllüğü
işlemleri;
a) Re'sen emekliye sevk hallerinde,
sigortalının çalıştığı göreve atamasındaki usûle göre atamaya yetkili
makamın,
b) İstek üzerine veya yaş haddi, malûllük
veya vazife malûllüğü hallerinde kamu idaresinin en yüksek amirinin,
c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri
için Meclis Başkanlığının, belediye başkanları için belediye encümeninin,
illerin daimi komisyon üyeleri için il valiliğinin, çalıştıkları kamu idareleri
ile ilişikleri kesilmiş olup da bir kanunla sigortalılık hakkı devam edenler
için daha önce görev yaptıkları son kamu idaresinin en yüksek
amirinin,
d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin
istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde, atanmalarında atamayı yapan kurumun en
yüksek amirinin,
e) Danıştay Başkanının istek, malûliyet ve
yaş haddi hallerinde Başbakanlık, Sayıştay Başkanının aynı halleri için Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı,
onayı ile tekemmül eder.”
MADDE 29 – 5510 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 49 – İtibarî hizmet süresi, bu
Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerin hesabında dikkate
alınan ancak hiçbir şekilde bu Kanunla tanınan hakları kazanma bakımından
gerekli prim ödeme gün sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin hesabında nazara
alınmayan süredir. Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç,
fiilî hizmet sürelerinin her yılı için;
a) Subay (yedek subay dahil), astsubay,
uzman jandarma ve uzman erbaşlardan;
1) Harbi doğuran genel ve kısmî
seferberliğe katılanların, harbin ilânından seferberliğin bitim tarihine,
2) Seferberliği gerektiren iç tedip
hareketlerine fiilen katılan birliklerde görevli olanların, çarpışmaların
başlangıcından seferberliğin sona erdiği tarihe,
3) Harp veya seferberlik ilân edilmeden,
Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler
uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev
yapanların çarpışma meydana gelmesi halinde, çarpışma süresince veya çarpışma
bitmeden dönenler için Türkiye'ye dönüş tarihine,
kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiilî
hizmet sürelerinin,
b) 4 üncü madde gereği sigortalı
sayılanlardan bu fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde
yazılı hareketlere sivil görevli, er veya erbaş olarak katılanların, bu
durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden
tutsaklık sürelerinin,
c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya
düşman tarafından enterne edilen sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları
ödenmek suretiyle, sözleşmeli personel hariç olmak üzere kurumları ile ilgileri
kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin,
her yılı için altı ay itibarî hizmet süresi
olarak eklenir. Bu nedenlerle eklenecek itibarî hizmet sürelerinin toplamı, üç
yıldan fazla olamaz.
Kamu idarelerinde pilot olan ve olmayan
uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçülerin bu görevlerde
geçirdikleri fiilî hizmet sürelerinin her yılı için üç ay itibarî hizmet süresi
eklenir. Bunlardan bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2)
numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibarî hizmet süresi zamları ayrıca
eklenir.
Her yıl sonunda, sigortalının fiilî hizmet
süresine bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile ikinci
fıkrası hükümleri uyarınca eklenen itibarî hizmet süresinin her otuz günü için,
yılın son ayında sigortalı adına ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına
ait sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca itibarî hizmet süresi primi
işverenden tahsil edilir. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu madde
hükümleri uygulanır.”
MADDE 30 – 5510 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için
Türkiye'de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk vatandaşlarından;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı
gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay
içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık
bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş
bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle
Kuruma başvuruda bulunmak,
şartları aranır.”
MADDE 31 – 5510 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye ikinci fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın
Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.”
“Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80
inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin
4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi
suretiyle hesaplanan sigortalıların aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya
prim ödemeleri halinde, primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim
ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu süreler, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak
kabul edilir.”
MADDE 32 – 5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 52 – İsteğe bağlı sigorta primi, 82
nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı
arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32'sidir.
Bunun % 20'si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12'si genel sağlık
sigortası primidir. 51 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında
olmak kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi
alınır.
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla
yükümlü olunan kişi olsa dahi, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de
ödemekle yükümlüdürler. Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik olma
hali bir yılı doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu kişiler
genel sağlık sigortalısı sayılmaz.
Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay
içinde 89 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre hesaplanacak gecikme cezası ve
gecikme zammıyla birlikte primi ödenmeyen süreler, sigortalılık süresinden
sayılmaz. Bu 12 aylık süreden sonra ödenen primler 89 uncu maddenin üçüncü
fıkrası hükümlerine göre iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu
sigortalılık nedeniyle prim borcunun bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya
tâbi ödenen primler öncelikle zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan
borçlarına mahsup edilir.”
MADDE 33 – 5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, birinci fıkradan sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden
fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde;
öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi
kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak
sigortalı sayılır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden
dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
bildirilemezler.
İsteğe bağlı sigortalı olanların 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına tabi olacak
şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü
fıkrası saklı kalmak kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali sona
erer.”
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren ilk defa sigortalı sayılanlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olanların
yaşlılık aylığı bağlanma taleplerinde, en fazla sigortalılığın geçtiği
sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit olması ile malûllük ve ölüm halleri
ile yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere
atanma veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık halinin kanunla
değiştirilmesi durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır.”
MADDE 34 – 5510 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendine “Malûllük” ibaresinden
sonra gelmek üzere “,vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş, (5) numaralı alt bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı bende aşağıdaki (6) ve (7) numaralı alt
bentler eklenmiş; (b) bendinin (3) ve (4) numaralı alt bentleri aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve aynı bende aşağıdaki (5) numaralı alt bent eklenmiş,
(c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“5) Hem eşinden, hem de ana ve/veya
babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana
ve/veya babasından bağlanacak aylığı,
6) Bu Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı
almakta iken, tekrar sigortalı olanlardan hem vazife malûllüğüne hem de malûllük
aylığına hak kazananlara bu aylıklardan yüksek olanı, aylıkları eşitse yalnızca
vazife malûllüğü aylığı, bunlardan hem vazife malûllüğü hem de yaşlılık aylığına
hak kazananlara, bu aylıkların her ikisi,
7) Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi
durumunda sonraki eşinden de aylığa hak kazananlara tercih ettiği aylığı,”
“3) Birden fazla çocuğundan gelire hak
kazanan ana ve babaya, en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan
gelirin tamamı, düşük olan gelirin yarısı,
4) Hem eşinden, hem de ana ve/veya
babasından ölüm gelirine hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana
ve/veya babasından bağlanacak geliri,
5) Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi
durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara tercih ettiği
geliri,”
“c) Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve
vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan
aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya
gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş
kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü
veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.”
MADDE 35 – 5510
sayılı Kanunun 55 inci maddesinin madde başlığı "Gelir ve aylıkların
düzeltilmesi, yükseltilmesi, alt sınırı, ödenmesi ve yoklama işlemleri"
şeklinde, ikinci fıkrası ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın
Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık
döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı
tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak
belirlenir."
"Bu Kanuna göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen
sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar, çalışma
sürelerindeki her yıl için 82 nci maddeye göre tespit edilen prime esas günlük
kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı
itibariyle 29 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık
kazancın % 35'inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa
% 40'ından az olamaz. Hak sahibi kimselerin aylıkları; hak sahibi bir kişi ise
bu fıkraya göre hesaplanan alt sınır aylığının % 80'inden, hak sahibi iki kişi
ise % 90'ından az olamaz. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince
bağlanan kısmı aylıklar için bu fıkra hükümleri uygulanmaz."
"4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere, malûllük
sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç
tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar
uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından bir önceki yılın
son ödeme ayında söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı dosya bazında ödenen en
düşük yaşlılık aylığından az olamaz."
"İş kazası veya meslek hastalığı sonucu başka birinin
sürekli bakımına muhtaç duruma gelen sigortalı için bu Kanunun 19 uncu maddesine
göre hesaplanacak sürekli iş göremezlik geliri, 82 nci maddeye göre tespit
edilen prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının %85'inden az
olamaz."
MADDE 36 – 5510 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ölen sigortalının hak
sahiplerinden;
a) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı
veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya
öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya
malûl duruma getirdiği,
b) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya
veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır
bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini
önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla
mirasçılıktan çıkarıldıkları,
hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan
kişilere gelir veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar, 96 ncı
madde hükümlerine göre geri alınır.”
MADDE 37 – 5510 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin
birinci fıkrasında yer alan “Türk Tabipleri Birliği,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “Türkiye Ziraat Odaları Birliği” ibaresi, ikinci fıkrasının üçüncü
cümlesinden sonra gelmek üzere “Oylarda eşitlik olması halinde başkanın
bulunduğu taraf çoğunluk sayılır.” cümlesi, dördüncü fıkrasına “sigortalılar
hakkında” ibaresinden sonra gelmek üzere “vazife malûllük derecesi,” ibaresi
eklenmiş ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna
iştirak edenlerden; katıldıkları her toplantı günü için 4000 gösterge rakamının
memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda ve ayda sekiz
toplantıyı geçmemek üzere huzur hakkı ödenir. Kurulun çalışmaları ile ilgili her
türlü giderler Kurumca ödenir. Kurul gerek gördüğü hallerde dışarıdan uzman
kişilerin görüşüne başvurabilir. Bu kişilere de aynı miktar ve şartlarda huzur
hakkı ödenir.”
MADDE 38 – 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 60 – İkametgahı Türkiye'de olan
kişilerden;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı
sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan
kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı olan
kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre
sigortalı sayılmayanlardan;
1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile
bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test
yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi
başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan
vatandaşlar,
2) Vatansızlar ve sığınmacılar,
3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65
Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
4) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı
İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan
kişiler,
5) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani
Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık
alan kişiler,
6) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi
Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan
kişiler,
7) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve
rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler,
8) Harp malûllüğü aylığı alanlar ile
Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,
9) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy
Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilen kişiler ile
aynı Kanunun ek 16 ncı maddesine göre aylık alan kişiler,
10) 11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Dünya
Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine
Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
d) Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak
şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,
e) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun
gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma
ödeneğinden yararlandırılan kişiler,
f) Bu Kanun veya bu Kanundan önce
yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık alan
kişiler,
g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve
başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan
vatandaşlar,
genel sağlık sigortalısı
sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b),
(c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi
takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık
sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması
nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği
de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d), (e)
ve (l) bentleri kapsamında olanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri
bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular, birinci fıkranın (d) bendi kapsamına
girenlerden Türkiye'de bir yıldan kısa süreyle yerleşik olanlar, (f) bendi
kapsamında olup mülga 30/5/1978 tarihli ve 2147 sayılı ve 8/5/1985 tarihli ve
3201 sayılı kanunlara göre borçlanarak aylık bağlanan kişilerden ise Türkiye’de
ikamet etmeyenler genel sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.
Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin
uygulanmasında evli olanlar için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel
sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının tespiti
kendi tercihlerine bırakılır. Diğer bentler gereği eşlerin her ikisinin de genel
sağlık sigortalılık şartlarının oluşması halinde her ikisi de ayrı ayrı genel
sağlık sigortalısı sayılır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince bir yıldan
fazla aylıksız izin kullanan eşler, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi sayılır.
Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin
(1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde
yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.”
MADDE 39 – 5510 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin
birinci fıkrasının (b), (d) ve (f) bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) (c) bendinde sayılanlardan; (1)
numaralı alt bentte belirtilenler Kurumca tescil edildiği, (3), (4), (5), (6),
(8), (9) ve (10) numaralı alt bentlerde belirtilenler ise aylığa hak
kazandıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır. Yukarıdaki alt
bentler kapsamı dışında kalanlar ise vatansız ve sığınmacı sayıldıkları,
korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ilgili
kurumlarca kapsama alındığı tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.
(1) numaralı alt bentte belirtilenlerin taleplerinin Kurumca değerlendirilmesi
sonucu talep tarihi itibariyle müstahak olduğu anlaşılanların talep tarihi; daha
sonra müstahak olanların ise müstahak oldukları tarih, Kurumca tescil
edildikleri tarih olarak kabul edilir.”
“d) (e) bendinde sayılanlar, işsizlik veya
kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel
sağlık sigortalısı sayılır ve Türkiye İş Kurumu tarafından işsizlik ödeneğinin
bağlandığı tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.”
“f) (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere
göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve bu tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel
sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler. Ancak 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların
zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren 10 gün sonra bu bent
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.”
“60 ıncı madde gereği genel sağlık
sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da babanın tescil edilmiş olmasına
bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek olmaksızın 18 yaşını dolduruncaya kadar
genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. 18
yaşından küçük çocuğun ana ve babası da yok ise 18 yaşını dolduruncaya kadar 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında
primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık sigortalısı
sayılır.
60 ıncı madde gereği genel sağlık
sigortalısı iken durumunda değişiklik olan kişilerden, aynı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendine veya (g) bendi kapsamına giren
kişiler durumlarında değişiklik olduğu tarihten itibaren en geç bir ay içinde
Kuruma başvurmak zorundadır. Bu kişilerin 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamına girmediğinin tespit edilmesi
halinde, durumlarında değişiklik olduğu tarihten başlamak üzere (g) bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.”
MADDE 40 – 5510 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“d) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta
veya yatarak; ağız ve diş muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız
ve diş hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak
yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, diş çekimi, konservatif diş tedavisi ve
kanal tedavisi, hasta takibi, diş protez uygulamaları, ağız ve diş hastalıkları
ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını doldurmamış kişilerin ortodontik
diş tedavilerinin 72 nci maddeye göre belirlenen tutarı,”
“Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık
hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile (f) bendinde belirtilen sağlık
hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usûl ve
esaslarını Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu
amaçla komisyonlar kurabilir, ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği
yapabilir. Komisyonların çalışma usûl ve esasları Maliye Bakanlığı ile Sağlık
Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.”
MADDE 41 – 5510 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin
madde başlığı “Kurumca finansmanı sağlanmayacak sağlık hizmetleri” şeklinde
değiştirilmiş, birinci fıkrasına “Kurumca” ibaresinden sonra gelmek üzere
“finansmanı” ibaresi ve bu fıkraya aşağıdaki (c) bendi eklenmiştir.
“c) Yabancı ülke vatandaşlarının; genel
sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
sayıldığı tarihten önce mevcut olan kronik hastalıkları,”
MADDE 42 – 5510 sayılı Kanunun 67 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 67 – 18 yaşını doldurmamış olan
kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, acil haller, iş kazası
ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereğince sağlanan sağlık
hizmetleri, 75 inci maddede sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt hali hariç
olmak üzere sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek
için;
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c)
ve (f) bentleri hariç diğer bentleri gereği genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki
son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının
olması,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinin (2) numaralı alt bendi ile (g) bendine tabi olan genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentte sayılan
şartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 60 günden fazla
prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması,
c) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b)
ve (d) bentlerine tabi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin yukarıdaki bentlerde sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti
sunucusuna başvurduğu tarihte prim ve prime ilişkin her türlü borcunun
bulunmaması,
şarttır.
Ancak, genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi kapsamından çıkanların genel sağlık sigortalısı olduğu
tarihten itibaren otuz gün içinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için bu
maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki prim ödeme gün sayısı aranmaz. Ayrıca
60 ıncı madde kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların;
a) Herhangi bir sebeple silâh altına alınan
sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta
geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş
göremediği süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya
işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre,
sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu
tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası primi
ödeme gün sayısı hesabında dikkate alınmaz.
Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlanabilmeleri için sağlık hizmet sunucularına başvurduklarında acil haller
hariç olmak üzere (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra); nüfus
cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen
resimli sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar, zorunlu sigortalıklarının
sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel sağlık sigortasından
yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye
doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık
niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle zorunlu
sigortalılıklarından sonraki genel sağlık sigortalılıklarından dolayı prim borcu
olup olmadığına bakılmaksızın bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık
hizmetlerinden yararlandırılırlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 43 – 5510 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin
ikinci ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası
yürürlükten kaldırılmıştır.
“Katılım payı, birinci fıkranın (a)
bendindeki sağlık hizmetleri için 2 Yeni Türk Lirası olarak uygulanır. Katılım
payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık hizmetleri için gereksiz kullanımı
azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup
olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve
benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere
Kurumca belirlenir. Birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için
belirlenen katılım payı tutarı, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usûl Kanunu
uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı kadar her yıl artırılır. Birinci
fıkranın (a) bendi gereği katılım payını; birinci basamak hizmet sunucularında
yapılan muayenelerinde almamaya ya da daha düşük tutarlarda belirlemeye veya
tekrar birinci fıkranın (a) bendi için belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve
üçüncü basamak sağlık hizmet sunucularında yapılan muayenelerde ise önceki
basamaklardan sevkli olarak başvurulup başvurulmadığı dikkate alınmak suretiyle
yarısına kadar indirmeye veya beş katına kadar artırmaya, gerektiğinde bu
tutarları kanuni tutarlarına getirmeye veya indirmeye Kurum yetkilidir.”
“Katılım paylarının hesaplanmasında 72 nci
maddeye göre tespit edilen sağlık hizmeti tutarları esas alınır.”
MADDE 44 – 5510 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin
birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“65 inci madde gereği ödenecek gündelik,
yol, yatak ve yemek giderlerinin Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon, tıp eğitimini, hizmet
basamağını, alt yapı ve kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak
sağlık hizmeti sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere ayrı ayrı
sınıflandırabilir. Komisyon, 63 üncü madde hükümlerine göre finansmanı sağlanan
sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu
il ve basamak, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu
sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup
olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel
sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf için tek tek veya
gruplandırarak belirlemeye yetkilidir.
Komisyon; Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığını, Maliye Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, Devlet Planlama Teşkilâtı
Müsteşarlığını, Hazine Müsteşarlığını temsilen birer üye ve Kurumu temsilen iki
üye olmak üzere toplam yedi üyeden oluşur. Komisyon kararlarını salt çoğunluk
ile alır, kararlar Resmî Gazetede yayımlanır. Komisyonca gerekli görülen
hallerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon
kurulabilir. Komisyonun sekreterya işlemleri Kurumca yerine
getirilir.”
“Kurum, ilgili kamu kurum ve kuruluşları
ile dernek, vakıf, federasyon, konfederasyon ve kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarının görüşlerini alabilir.”
MADDE 45 – 5510 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 73 – Bu Kanuna göre sağlık
hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti
sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine
uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti
giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf
üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti
sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan
sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin bir katına kadar
alınabilecek ilave ücretin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu
tavan dahilinde alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir. Ancak kamu
idaresi sağlık hizmeti sunucuları tarafından sevk edilmesi halinde 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (4), (6) ve (8) numaralı alt bentleri
kapsamında sayılanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ilave ücret
alınamaz. Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen eşdeğer
ilaçların, azami fiyatı ile kişinin talep ettiği eşdeğer ilacın fiyatı arasında
oluşacak fark ve optik için tavan uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında
değerlendirilmez.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik
hizmeti ile dördüncü fıkrada belirtilen istisnai sağlık hizmetleri dışında,
sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerden ilave ücret talep edemez. Aksine bir hüküm bulunmadığı sürece,
kamu idaresi ve vakıf üniversitesi sağlık hizmeti sunucularında 4/11/1981 tarih
ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununda tanımlanan öğretim üyeleri tarafından
sunulan sağlık hizmetleri için bu fıkra hükmü uygulanmaz, Kurum öğretim üyeleri
için alınacak ilave ücret için bir tavan belirleyebilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları,
Kurumca belirlenmiş standartların üstündeki talepleri karşılayan otelcilik
hizmetleri ile hayati öneme sahip olmama ve alternatif tedavilerin bulunması
gibi hususlar göz önüne alınarak Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu
tarafından belirlenen istisnai sağlık hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden belirlenen hizmet fiyatlarının üç katını
geçmemek üzere ilâve ücret alabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları,
Kurumca ödenecek sağlık hizmeti bedellerinin yayımlanmasını takiben otuz gün
içinde ilâve ücret ödemeleri için belirlenen tavanlar dahilinde
belirledikleri sağlık hizmeti fiyatlarını kuruma bildirmek zorundadır.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları fiyat değişikliklerini 5 iş günü içinde
Kuruma bildirirler. Tavanlar dahilinde de olsa Kurumca belirlenen süreden önce
bu fiyatlarını artıramazlar.
Kurum, provizyon işlemlerini yürütmek üzere
sağlık hizmeti sunucularının mahallinde provizyon merkezi açabilir ve personel
çalıştırabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun
bağımsız mekân tahsis etmek zorundadır.
Acil haller dışında sözleşmesiz sağlık
hizmeti sunucularından kişilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca
ödenmez.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde
alınan sağlık hizmeti bedeli, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucuları için belirlenen bedeller esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödenir. Sözleşmeli ve
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde, sözleşmeli sağlık
hizmetleri sunucuları ise Kurumun belirlediği sağlık hizmetleri için genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi
bir ilave ücret talep edemez.
Kurum, bu Kanunun birinci fıkrasında belirtilen yöntemler
dışında, kamu idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini götürü bedel üzerinden
hizmet alım sözleşmesiyle de sağlamaya yetkilidir. Kamu idaresi sağlık hizmeti
sunucuları, sözleşmede belirtilen götürü bedel karşılığında genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sözleşme kapsamında verilmesi
gereken her türlü sağlık hizmetini sunmakla yükümlüdür ve sözleşmede belirtilen
götürü bedel dışında Kurumdan veya genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerden Kanunda belirtilen ilave ücretler ve katılım payları dışında
ayrıca bir bedel talep edemez. Götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle
temin edilen hizmetler için Kuruma ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmez.
Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile
müştereken belirlenir.
Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden
yararlanmaya müstahak olup olmadığını, Kurumun elektronik veya diğer ortamlarda
sağlayacağı yöntemlere uygun olarak kontrol etmek ve belgelemek zorundadır.
Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin
hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 46 – 5510 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin
dördüncü fıkrasındaki “sigortalının” ibaresi “genel sağlık sigortalısının”
şeklinde, üçüncü ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve beşinci
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“İlgili kanunları gereğince sağlık raporu
alınması gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda
söz konusu işte çalışması tıbbî yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde
genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca yapılan
sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Sağlık kurulu raporu ile belli bir
işte çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran işverenler,
genel sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan
masraflarını ödemekle yükümlüdür. Tedavinin sona erdiğine ve çalışılabilir
durumda olduğuna dair Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından
belge almaksızın başka işte çalışan genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı
sebebiyle yapılan tedavi masrafları ise kendisinden alınır.”
“Genel sağlık sigortalısına ve bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili
kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık
hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu
mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti
giderleri tazmin ettirilir.”
MADDE 47 – 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 80 – 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki
şekilde belirlenir.
a) Prime esas kazançların hesabında;
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından
sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine
ödenen tutarların,
3) İdare veya yargı mercilerince verilen
karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen
kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan
ödemelerin,
brüt toplamı esas alınır.
b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme
yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu
tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve
kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek,
çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık
sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari
ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik
katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
c) (b) bendinde belirtilen istisnalar
dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine
geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer
kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu
Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.
d) Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek
suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın
kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst
sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı
takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan
sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir. Toplu iş sözleşmelerine
tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince
verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet
akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi
durumunda, 82 nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın
tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta
primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini
izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı
alınmaz ve 102 nci madde hükümleri uygulanmaz.
e) Saatlik, günlük, haftalık veya aylık
olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve kâra katılma
gibi belirsiz zaman ve tutar üzerinden ücret alan sigortalıların prim ve
ödeneklerinin hesabında esas tutulacak günlük kazançları, 82 nci madde hükmüne
göre belirlenen alt sınırdır.
f) Bir işverene tabi olarak çalışan
sigortalının belirli ücretinin dışında ayrıca (e) bendi kapsamında ücret alması
halinde, prime esas günlük kazancı bunların toplamından oluşur.
g) Primlerin hesabına esas tutulacak günlük
kazanç, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda biridir.
Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış
ve çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için
prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle
hesaplanır.
h) Sigortalıların günlük kazançlarının
hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün
sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet
akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı
saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay
içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857
sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan
günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün
kesirleri bir gün kabul edilir.
ı) İşveren ve sigortalı arasında çağrı
üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar arasında çalışma
süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim
ödeme gün sayısı haftalık çalışma süresi en az yirmi saat kararlaştırılmış
sayılarak (h) bendi hükmüne göre hesaplanır.
i) 88 inci maddenin dördüncü fıkrasına göre
ay içerisinde 30 günden az prim ödeme gün sayılarına ait eksik günlerin genel
sağlık sigortası primleri, eksik çalışma süreleri dikkate alınmak suretiyle
hesaplanır.
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde
belirlenir.
a) Aylık prime esas kazanç, 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında
kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz
katıdır. Bu sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık prime
esas kazanç beyan edilir. Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas
kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlenir.
b) Sigortalı aynı zamanda işveren ise aylık
prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük kazancının en
yükseğinin otuz katından az olamaz. Aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı
sigortalının otuz günlük prime esas kazancından düşük olduğu tespit edilen
sigortalıların aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine
çıkartılarak aradaki farkın primi, 89 uncu madde hükümlerine göre gecikme cezası
ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilir.
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz
konusu olması halinde, bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen esaslara
göre tek beyanda bulunulur.
Bu Kanuna göre ilk defa 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların prime esas
kazançlarının hesabında;
a) Aylıklarını personel kanunlarına göre
alan sigortalılar için;
1) İlgili kanunları uyarınca aylık gösterge
ve ek göstergeler üzerinden ödenen aylık tutarları,
2) Memuriyet taban aylık ve kıdem aylık
tutarları,
3) Makam, temsil ve görev tazminatları, 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen tazminatlar
(bölge, kurum, birim, çalışma mahalli, görevin niteliği ve benzeri kriterlere
dayalı olarak asıl tazminatlara ilave, ek veya ayrıca ödenen tazminatlar hariç),
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 17
nci maddesinin (A) bendinde yer alan cetvelde belirtilen oranlar üzerinden
ödenen hizmet tazminatı (28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Kanun ile 17/11/1983
tarihli ve 2955 sayılı Kanuna göre tazminat veya üniversite ödeneği alanların
sadece rütbelerinin karşılığı hizmet tazminatları), 11/10/1983 tarihli ve 2914
sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 12 nci maddesi uyarınca ödenen
üniversite ödeneği, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 106 ncı
maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen ek ödeme,
b) Kadro karşılığı sözleşmeli olarak görev
yapan sigortalılar için işgal ettikleri kadrolar esas alınmak suretiyle (a)
bendinde öngörülen unsurlar üzerinden hesaplanan tutarı,
c) Açıktan vekil olarak atanan sigortalılar
için, (a) bendinde öngörülen unsurlardan ilgili mevzuatı uyarınca ödenen
tutarı,
ç) Başka bir kadro ya da görevin ödeme
unsurları esas alınmak ve kıyaslanmak suretiyle aylık veya ücret ödenen
sigortalılar için; emsal alınan kadro veya görevin prime esas kazanç tutarını
geçmemek üzere, bu kazancın aylık veya ücret ödenmesinde öngörülen oranında
hesaplanacak tutarı,
d) Büyükşehir belediye başkanları için
bakanlık genel müdürünün, diğer belediye başkanları için ise öğrenim durumları
itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla,
657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı ek gösterge cetvelinin “VIII. Mülki İdare
Amirliği Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (d) bendinde belirtilenlerin prime esas
kazançları,
e) 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları
Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname eki
cetvellerde yer alan yükseköğretim kurumlarına bağlı konservatuvarlarda 2914
sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun 15 inci maddesi uyarınca sözleşme ile
istihdam edilen öğretim elemanlarından sanatçı öğretim elemanı olarak istihdam
edilenler için, anılan Kanunda öğretim görevlisi kadro unvanında istihdam
edilenlerin tahsil ve derecelerine göre belirlenen prime esas kazanç tutarı;
kamu idarelerinde sanatçı, sanatkar ve sanatçı öğretmen olarak sözleşme ile
istihdam edilenler için, tahsil ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi
olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan mühendislerin (a) bendindeki prime
esas kazanç tutarı; yüksek öğretim kurumları ile diğer kamu idarelerinde sanat
uygulatıcısı ve sahne uygulatıcısı olarak sözleşme ile istihdam edilenlerden en
az önlisans mezunu olanlar için tahsil ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı
Kanuna tabi olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan teknikerlerin, diğerleri
için ise teknisyenlerin prime esas kazanç tutarları,
f) İlgili kanunlarında emeklilik ya da ek
gösterge açısından belirli bir kadro, unvan veya görevle bağlantı kurulanlar
için, bağlantı kurulan kadro, unvan veya görevin prime esas kazanç
tutarı,
g) Bu fıkranın (a) ilâ (f) bentleri kapsamı
dışında kalan sigortalılar için atandıkları görev itibarıyla 657 sayılı Kanuna
göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan, tahsil ve
derecesi için belirlenen prime esas kazanç tutarları,
esas alınır. Vekalet veya ikinci görev
karşılığında ilgili mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeler prime esas kazancın
hesabında dikkate alınmaz.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi
olanlar bakımından prime esas aylık kazancın tespitinde; 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişiler için 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının iki katının otuz günlük
tutarı, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişiler için
asgari ücret, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen
kişiler için ise prime esas asgari kazanç tutarı esas alınır. Ancak, 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılmak için müracaat etmekle birlikte, Kurumca belirlenecek
test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilen aile içindeki gelirin kişi
başına düşen aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar
olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten
asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutar, asgari
ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı
prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 48 – 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin
birinci fıkrasının (b), (f) ve (g) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
fıkraya aşağıdaki (h) bendi eklenmiş, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve birinci fıkranın (e) bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
“ b) Bu Kanunda belirtilen fiilî hizmet
süresi zammı uygulanan işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) bendi kapsamında çalışan
sigortalılar için uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı,
bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı maddeye göre 60 fiilî
hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 1 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek
işlerde 1,5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3
puan,
2) (c) bendi kapsamında çalışan
sigortalılar için ise uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim
oranı, bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı maddeye göre 60
fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3,33 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı
eklenecek işlerde 5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 10
puan,
eklenmesi suretiyle belirlenir ve bu
şekilde bulunan oran ile bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranı
arasındaki farka ait primin tamamı işveren tarafından ödenir.”
“f ) Genel sağlık sigortası primi, kısa ve
uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için 82 nci maddenin birinci
fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın % 12,5'idir. Bu primin % 5'i
sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına
tâbi olanlar ile 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ve bu Kanunun
geçici 13 üncü maddesinde belirtilenlerin genel sağlık sigortası primi, prime
esas kazancın % 12'sidir.
g) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalılar (a), (c) ve (f) bentlerindeki prim oranlarının
toplamı üzerinden primlerini öderler.
h) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılara bağlanan veya bağlanacak vazife malûllüğü
aylıkları ile bunların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıklarının karşılığı
olmak üzere, bu kapsamdaki sigortalılar için kamu idarelerinin bütçelerinden
ayrılan sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi ödeneklerinin % 20’si oranında
ek karşılık primi alınır. Ayrılan ek karşılık priminin tamamı kurum bütçelerinin
yetkili makamlarca onaylanarak yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay
başlarından itibaren altı ay içinde ve aylık eşit taksitlerle ödenir. Genel
bütçe kapsamındaki idarelerin ek karşılık primleri Maliye Bakanlığı bütçesine
konulacak ödenekten karşılanır.”
“Devlet, Kurumun ay itibarıyla tahsil
ettiği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası
priminin dörtte biri oranında Kuruma katkı yapar. Devlet katkısı olarak
hesaplanacak tutar talep edilen tarihi takip eden 15 gün içinde Hazinece Kuruma
ödenir.”
MADDE 49 – 5510 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin
başlığı “Asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma” şeklinde değiştirilmiş, ikinci ve
beşinci fıkralarında yer alan “döner sermayeli kuruluşlar,” ibaresinden sonra
gelmek üzere “kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar” ibaresi, dokuzuncu fıkrasında
yer alan “yapılacak yerinde tespit kriterleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere
“uzlaşma komisyonlarının oluşumu, çalışma usûl ve esasları” ibaresi ile
sekizinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
“Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurları tarafından devamlı mahiyetteki işyerlerinde yapılan asgari işçilik
incelemesi sonucunda tespiti yapılan ve sigortalılara maledilemeyen fark sigorta
primine esas kazanç matrahı üzerinden gecikme cezası ve gecikme zammı ile
birlikte hesaplanacak sigorta primi ve buna bağlı uygulanacak idari para
cezalarında, konuya ilişkin raporun Kurumun ilgili birimine gönderilmesinden
önce işverenle uzlaşma yapılabilir. Uzlaşmaya varılması halinde, bu durum
tutanakla tespit edilir. Uzlaşılan tutarlar kesin olup, uzlaşma konusu yapılan
tutarlar hakkında işverence dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayet ve itirazda
bulunulamaz. Uzlaşılan prim ve idari para cezaları, uzlaşma tutanağının
düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir. İşveren, uzlaşılan idari
para cezası tutarı için ayrıca peşin ödeme indiriminden yararlandırılmaz.
Uzlaşılan tutarların, bu sürede tam olarak ödenmemesi halinde uzlaşma bozulur ve
uzlaşılan tutarlar kazanılmış hak teşkil etmez. Uzlaşmanın temin edilememiş veya
uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması veya uzlaşmanın bozulması
hallerinde işveren, bu konuya ilişkin daha sonra uzlaşma talep edemez.
Uzlaşma neticesinde indirim yapılması
nedeniyle tahsil edilmemiş olan sigorta primlerinin daha sonra Kurum veya
mahkeme kararıyla sigortalılara mal edilmesi halinde, daha önce eksik tahsil
olunan sigorta primleri, sigortalının çalıştığı süre ve sigorta primine esas
kazancı dikkate alınarak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil
olunur.”
MADDE 50 – 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin
birinci fıkrasındaki “ait olduğu ayı takip eden ayın yirmibeşinci gününün sonuna
kadar” ibaresi “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler
için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise
ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar”
şeklinde; yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri
kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca
kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler
neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen
belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu
Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir
ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re'sen
düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene
tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir.
İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir.
Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.
Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin
prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.
Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurlarınca işyerinde fiilen yapılan tespitlerden ve kamu idarelerinin denetim
elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemelerden kayıt ve belgelere dayanmaksızın çalıştığı belirlendiği halde,
hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya
eksik bildirildiği tespit edilen sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin
veya prime esas kazançlarının, en fazla tespitin yapıldığı tarihten geriye
yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate alınır.”
MADDE 51 – 5510 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin
birinci fıkrasının (a), (d) ve (f) bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
ve (c) bentlerine ve 5 inci maddenin (a) bendine tabi olanlar için bunların
işverenleri,”
“d) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e)
bendinde sayılan kişiler ile 5 inci maddenin (e) bendinde belirtilenler için
Türkiye İş Kurumu,”
“f) 5 inci maddenin (c) ve (g) bentlerine
tabi olanlar için işverenleri veya kendileri,”
MADDE 52 – 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 88 – 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay
içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı
üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını
ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek
en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öder.
Hak edilen ancak, ödenmemiş olan ücretler
üzerinden hesaplanacak primler hakkında da birinci fıkradaki hüküm
uygulanır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b),
(c), (d) ve (g) bentleri gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar için, her ay
otuz tam gün genel sağlık sigortası primi ödenmesi zorunludur. Şu kadar ki, 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
olanların aynı ay içinde zorunlu sigorta kapsamında prim ödeme gün sayısı
bulunması halinde, ayın kalan günleri için isteğe bağlı sigorta gün sayısı kadar
genel sağlık sigortası primi ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü
maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre
ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar için eksik
günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması
zorunludur. Bu durumda olan sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel sağlık
sigortası primleri, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1)
numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında ödenir. Kamu idaresine ait
işyerlerinde çalıştırılan sigortalıların iş sözleşmesinin askıda kaldığı aylara
ait genel sağlık sigortası primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazancın alt sınırının 30 günlük tutarı üzerinden ilgili kamu idaresince
ödenir.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına girenler için prim ödeme yükümlülerinin ödeyecekleri genel
sağlık sigortası primi; primin tahakkuk ettirileceği ay itibarıyla anılan bendin
(1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan toplam kişi sayısının üçe bölünmesi
suretiyle bulunacak kişi sayısına (3) ilâ (10) numaralı alt bentlerde sayılan
kişi sayısının eklenmesi suretiyle bulunacak toplam kişi sayısı esas alınarak
hesaplanır. Ancak, bu kişilerden aynı zamanda 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamı dışındaki bentlerin kapsamına girerek genel sağlık
sigortalısı sayılanlar, bu fıkraya göre tespit edilecek kişi sayısı hesabına
dahil edilmez.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primlerini takip eden ayda Kurumca
belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öderler. Bu kişiler primlerini en fazla
360 günle sınırlı olmak üzere peşin olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme halinde
erken ödenen her gün için 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesine göre erken ödeme indirimi
hükümleri uygulanır. Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime esas kazançtan
indirilmez. Erken ödemede sigortalılık süresi, sigorta priminin ait olduğu her
ayın ilk gününden itibaren, prim ödeme gün sayısına dahil edilir. Erken ödeme
yapılan ve prim ödeme gün sayısına dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı
sigortalılığın sona ermesi halinde, sigortalılık süresinden sayılmayan günlere
ait primler ilgililere iade edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılar için, genel sağlık sigortası
primi ile kısa ve uzun vadeli sigorta kolları primlerini ayrı ayrı veya birlikte
tahsil edilecek şekilde prim ödeme tarihlerini veya dönemlerini belirlemeye
Kurum yetkilidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılanların, her ay için otuz tam gün prim ödemesi
zorunludur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işverenler, çalıştırdığı
sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun
gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait
prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek, en geç Kurumca belirlenecek günün
sonuna kadar Kuruma öderler.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (c) ve
(d) bentlerinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primleri ilgili ayı takip
eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler.
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları,
gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş
olanların prim borçlarını, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını
geçmemek şartıyla % 1 ilâ % 5 oranları arasında olmak üzere kesinti yapılmak
suretiyle tahsil etmeye Kurum yetkilidir.
Prim borçları katma değer vergisi iade
alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi
iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya
ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup
talep edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda muaccel olan
prim borçlarının birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş gün
içinde mahsup suretiyle ödenmesi halinde, yasal süresi içinde ödendiği kabul
edilir. Ancak prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup
suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu halde, süresinde mahsup edilemeyen veya
eksik mahsup edilen prim borçları için birinci fıkrada belirtilen ödeme
sürelerini izleyen günden başlanarak gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır.
Kurum, Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak
işverenleri; iştigal konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü itibarıyla
belirlemeye ve lehine mahsup talebinde bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme
süresini otuz günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir.
Kurum, prim ve her türlü alacaklarını,
işverenlere olan borçlarından mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye
yetkilidir.
Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak
suretiyle ödenmesi zorunluluğunu getirmeye ve primlerin yatırılacağı tahsilât
kuruluşlarını belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve
diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü
Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri
uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer
kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.
Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip
edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek
üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme,
taşınır ve/veya taşınmaz rehni dahil olmak üzere her türlü teminat almaya
yetkilidir.
Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip
edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı
alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya
tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı
tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz.
Kurumun prim ve diğer alacaklarının
tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun
uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı
biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine
başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun sigorta primleri ve diğer
alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez
ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel
kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak
üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma
karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Kurum, kamu idarelerinde işyerinin özelliği
nedeniyle primlerin farklı zamanlarda ödeme süresini belirlemeye yetkilidir.
Prim alacaklarının tahsili için muacceliyet tarihinden itibaren en geç bir yıl
içinde icra yoluna başvurmayan Kurum yetkili personeli hakkında genel hükümlere
göre kovuşturma yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 53 – 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif
veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine
katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası,
gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni
işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme
hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve
esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.”
MADDE 54 – 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin
madde başlığı “Prim ve idari para cezası borçlarının hakedişlerden mahsubu,
ödenmesi ve ilişiksizlik belgesinin aranması” şeklinde, birinci, ikinci, üçüncü
ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Kamu idareleri ile döner sermayeli
kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlar, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri
üstlenenleri ve bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle
yükümlüdür.
İşverenlerin hakedişleri, Kuruma idari para
cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. Kesin
teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının
bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir. İşverenlerin, kamu
idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, bankalar ve kanunla kurulan kurum ve
kuruluşlar nezdindeki her çeşit alacak, teminat ve hakedişleri üzerinde işçi
ücreti alacakları hariç olmak üzere yapılacak her türlü devir, temlik ve el
değiştirme, Kurum alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım
üzerinde hüküm ifade eder.
Hakedişlerin mahsubu ve ödenmesi ile
teminatların prim ve idari para cezası borçlarına karşılık tutulmasına ilişkin
işlemlerin usûl ve esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle tespit
edilir.
Valilikler, belediyeler, il özel idareleri
ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından, geçici iskân veya yapı
kullanma izin belgesi verilmeden önce yapılan inşaat dolayısıyla, diğer kamu
idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ve
bankaların ise Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma
borçlarının bulunmadığına dair ilgililerden Kurumca düzenlenmiş bir belgenin
istenmesi zorunludur.”
“Ülke çapında uygulanan ve özel bir izne
veya belgeye dayanmayan genel düzenlemeler hariç olmak üzere, belirli bölgelere
veya sektörlere yönelik ya da kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen özel
belgelere veya izinlere dayalı olarak kamudan kaynak tahsis edilmesi şeklinde
kanun, kararname ve diğer mevzuatla sağlanan araştırma, geliştirme, üretim,
yatırım, pazarlama ve benzeri tüm aşamalarda uygulanan devlet yardımı, teşvik ve
desteklerin, daha önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar hariç olmak üzere,
verilmesinden önce işverenlerden Kuruma muaccel olmuş prim ve idari para cezası
borçlarının bulunmadığına veya tecil ve taksitlendirildiğine ya da
yapılandırıldığına dair belge ve bilgilerin istenmesi zorunludur. Tecil ve
takside bağlanmış ya da yapılandırılmış olan borçlara ilişkin yükümlülüklerin
yerine getirilmemesinden dolayı anlaşması bozulanlardan veya bu sebepler dışında
söz konusu yardım, teşvik ve desteklerden yararlanmaması gerektiği sonradan
anlaşılanlardan, yapılan devlet yardımı teşvik ve destek ödemeleri ilgili
mevzuat çerçevesinde müeyyideleri ile birlikte geri alınır. Bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Hazine
Müsteşarlığının görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.”
MADDE 55 – 5510 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, dördüncü fıkrasında yer alan “Kurumca
verilecek sosyal güvenlik sicil” ibaresi “İçişleri Bakanlığınca verilen kimlik”
şeklinde değiştirilmiştir.
“Kısa ve uzun vadeli sigorta kapsamındaki
kişilerin sigortalı ve genel sağlık sigortalısı olması, genel sağlık sigortası
kapsamındaki kişilerin ise genel sağlık sigortalısı olması zorunludur. Bu
Kanunda yer alan sigorta hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak,
vazgeçmek veya başkasına devretmek için sözleşmelere konulan hükümler
geçersizdir.”
MADDE 56 – 5510 sayılı Kanunun 93 üncü maddesinin
başlığı “Devir, temlik, haciz ve Kurum alacaklarında zamanaşımı” şeklinde,
birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak
sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel
sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan
alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye
göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında
haczedilemez.
Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme
süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık
zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda
doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve
inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner
sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan
alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği
tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu alacaklar için 89 uncu
madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı, 88 inci maddede
belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır.”
MADDE 57 – 5510 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin
birinci fıkrasındaki “meslek hastalığı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife
malûllüğü” ibaresi eklenmiş, bu fıkranın son cümlesi metinden çıkarılmış;
yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Sağlık hizmeti sunucularına, tahakkuk
etmiş alacaklarının % 75'i ilâ % 90'ı arasındaki tutar, faturaların teslim
tarihinden itibaren en geç kırkbeş gün içinde alacaklarından mahsuben avans
olarak ödenir. Doksan gün içinde de fatura ve eki belgelerin incelemesi
tamamlanarak geri kalan tutar ödenir.”
“66 ncı madde gereği sağlanan sağlık
hizmetlerinin bedelleri için, yurt dışında bulunan sağlık hizmet sunucusunun
talebi halinde, sağlık hizmetinin sunumundan önce de avans
ödenebilir.”
MADDE 58 – 5510 sayılı Kanunun 98 inci maddesine
ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yıllık veya daha uzun süreli tamamlayıcı
veya destekleyici özel sağlık sigortalarına ilişkin usûl ve esaslar Kurumun
uygun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenir.”
MADDE 59 – 5510 sayılı Kanunun 100 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 100 – 5411 sayılı Bankacılık Kanunu
kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel
kişiler doğrudan, münferit olarak bilgi ve belge istenmesi hariç olmak üzere
kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ise Kurumla yapılacak
protokoller çerçevesinde, Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır
sonuçlar doğuracak hâller ile özel hayat ve aile hayatının gizliliği ve savunma
hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve
sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından
kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, 6183 sayılı Kanuna göre Kurum
alacaklarının takip ve tahsili ile bu Kanun kapsamında verilen diğer görevler
ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve belgeyi sürekli ve/veya
belli aralıklarla vermeye, bilgilerin elektronik ortamda görüntülenmesini
sağlamaya, görüntülenen bu bilgilerin güvenliğini sağlamaya, muhafaza etmek
zorunda oldukları her türlü belge ile vermek zorunda oldukları bilgilere ilişkin
mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını
ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm
sistem ve şifreleri incelemek için ibraz etmeye mecburdurlar.
Bu madde kapsamında ilgili kişi, kurum ve
kuruluşlar Kurumun belirleyeceği süre içerisinde söz konusu talebe cevap vermek
ve gereken kolaylığı göstermekle yükümlüdürler.
Kurum, bu Kanun gereği verilecek her türlü
belge veya bilginin internet, elektronik ve benzeri ortamda gönderilmesi
hususunda, gerçek ve tüzel kişileri zorunlu tutmaya, Kuruma verilmesi gereken
her türlü belge, bildirge ve taahhütnameyi diğer kamu idarelerine ait formlarla
birleştirmeye, söz konusu belgeleri kamu idarelerinin internet ve elektronik
bilgi işlem ortamından almaya, bu idarelere yapılacak bildirimleri Kuruma
verilmiş saymaya, bu Kanunun uygulaması ile ilgili işveren, sigortalı ve diğer
kurum, kuruluş ve kişilerin talepleri üzerine veya re’sen düzenleyeceği her
türlü bilgi ve belgeyi bilgi işlem ortamında oluşturmaya, bu şekilde
hazırlanacak olan bilgi ve belgelerin sadece internet ve benzeri
iletişim ortamından ilgili kişilere verilmesini kararlaştırmaya yetkilidir.
Elektronik ortamda hazırlanacak bilgi ve belgeler adli ve idari makamlar
nezdinde resmi belge olarak geçerlidir.
Belge veya bilgileri internet, elektronik
ve benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulan gerçek ve tüzel kişilerin,
Kurumun bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir nedenle hizmet dışı kalması
sonucu belge ve bilgiyi, bu Kanunda öngörülen sürenin son gününde Kuruma
gönderememesi ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi
halinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna
kadar belge veya bilgiyi gönderir ve muhteviyatı primleri de aynı sürede Kuruma
öder ise bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen sürede yerine getirmiş kabul
edilir.
Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 60 – 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 102 – Kurumca dayanağı belirtilmek
suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası
öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;
a) 1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 61 inci
maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da Kurumca
belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik
veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda
göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para
cezası uygulanır.
2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen
bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim
elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile
kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması
halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için
asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin
verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar,
kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya
belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2)
numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin
anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her
bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası
uygulanır.
b) 11 inci maddesinde belirtilen
bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca
internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde,
anılan ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma
vermeyenlere;
1) Kamu idareleri ile bilânço esasına göre
defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar
için asgari ücretin iki katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için
bir aylık asgari ücret tutarında,
idari para cezası uygulanır.
c) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası
uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde
vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle
zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre
içinde vermeyenlere her bir fiil için;
1) Belgenin asıl olması halinde aylık
asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı
başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında,
2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari
ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı
başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,
3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci
fıkrasına istinaden Kurumca re'sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin
iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına,
aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim
ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli
kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan
bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya
eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl
veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate
alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında,
idari para cezası uygulanır.
d) 59 uncu maddesi uyarınca Kurumun defter
ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları
tarafından veya 59 uncu maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen serbest
muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara
istinaden, Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal
edildiği her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para
cezası uygulanır.
e) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki
yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep
olmaksızın tam olarak yerine getirmeyenlere;
1) Bilânço esasına göre defter tutmakla
yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü
olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler,
asgari ücretin üç katı tutarında,
4) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve
belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak
kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle
birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan
defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin
işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas
tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usûlsüz veya
noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas
tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine
esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap
dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları
geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı
için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce
tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler
geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak bu
bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl Kanunu gereğince
bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre
tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt bendine
göre,
5) İşverenler tarafından ibraz edilen aylık
ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay,
sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret
ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin
alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen
unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz
mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları
geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari
ücretin yarısı tutarında,
idari para cezası uygulanır. İbraz süresi
geçirildikten sonra incelemeye sunulan ve tümünün veya bir bölümünün geçersiz
olduğu tespit edilen defter ve belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri
için idari para cezası uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak
bu bendin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerine göre idari para cezası
uygulanır.
f) 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında ve
86 ncı maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede
yerine getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası
uygulanır.
g) 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 9
uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı maddenin
üçüncü fıkrasında, 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 90 ıncı maddenin
birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum ve
kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık asgari ücret tutarında idari para cezası
uygulanır. 8 inci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına aylık asgari ücretin
onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
h) 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında
belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen ticaret
sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü
yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen
her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında idari para cezası
uygulanır.
ı) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarının;
l) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve
soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar,
işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel
olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari
ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.
2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve
tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili
diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği
takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre
cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on katı
tutarında idari para cezası uygulanır.
i) Kurum tarafından bu Kanunun 100 üncü
maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre
içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner
sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve
tüzel kişiler hakkında, aylık asgari ücretin beş katı tutarında, geç verilmesi
halinde ise aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası
uygulanır.
Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere
istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin yasal süresi geçtikten
sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi halinde, bu maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde öngörülen cezalar üçte ikisi oranında
uygulanır.
İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 11
inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü
kaldırmaz.
İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile
tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun
ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir.
İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine
tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine
başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para
cezası kesinleşir.
İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz
edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş
gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme
idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca
veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş
olan dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate
alınarak tahsil edilir.
Mahkemeye başvurulması idari para cezasının
takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde
ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak
gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı
süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren
başlar.
İdarî para cezaları hakkında, bu Kanun ve
16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda hüküm
bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri
uygulanır.”
MADDE 61 – 5510 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 103 – Kurumca yapılan inceleme
neticesinde;
a) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık
hizmetini fatura ettiği,
b) Faturayı veya faturaya dayanak oluşturan
belgeleri, gerçeğe aykırı olarak düzenlediği,
c) 64 üncü madde gereğince kapsam dışı
tutulan sağlık hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi
gösterdiği,
d) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan
kişilere, sağlık hizmeti sunarak Kuruma fatura ettiği,
e) 73 üncü madde gereğince belirlenen
tavanın üzerinde ilave ücret aldığı,
tespit edilen sağlık hizmeti sunucuları
hakkında genel hükümlere göre takip yapılır. Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz
ödediği tutar 96 ncı maddeye göre geri alınır. Ayrıca bu fiilleri işleyen veya
sağlık hizmeti satınalınmasına ilişkin sözleşmelerde belirtilen hükümlere aykırı
davrandığı tespit edilen sağlık hizmeti sunucularının Kurum ile yaptıkları
sözleşmeleri feshedilebilir ve Kurumca belirlenecek süre içinde tekrar sözleşme
yapılmaz.
71 inci maddede yer alan kimlik tespiti
yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması
nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti
sunucularından uğranılan zarar geri alınır.”
MADDE 62 – 5510 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve
2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara yapılan atıflar ile
ilgili mevzuatında emeklilik, malûllük, vazife malûllüğü ve sosyal sigorta
haklarına, yardımlarına ve yükümlülüklerine, iştirakçiliğe ve sigortalılığa,
dul, yetim ve hak sahipliği şartlarına, emekli ikramiyesine, ek ödemelere,
sağlık hizmetleri veya tedavi bedellerinin ödenmesine ilişkin yapılan atıflar bu
Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.”
MADDE 63 – 5510 sayılı Kanunun 105 inci maddesi
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Uygulanmayacak hükümler
MADDE 105 – 21/4/2005 tarihli ve 5335
sayılı Kanunun 30 uncu maddesi, 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesi ile 10/7/1987 tarihli ve 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci
maddesinin onbirinci fıkrası hariç olmak üzere, diğer kanunların bu Kanuna
aykırı hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 64 – 5510 sayılı Kanunun 106 ncı maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 106 – 1) 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 142 ve 143 üncü, ek 36 ncı, geçici 20 nci,
geçici 81 inci ve geçici 87 nci maddeleri hariç diğer maddeleri,
2) 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 83,
84, geçici 10 uncu ve ek geçici 6 ncı maddeleri hariç diğer
maddeleri,
3) 29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar
Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 5 inci maddesi,
4) 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu,
5) 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal
Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında
Kanun,
6) 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13 ilâ 17 nci, 24 üncü ve 33
üncü maddeleri,
7) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 107 nci, 209 uncu ve ek 22 nci maddeleri,
8) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 12 ilâ 19 uncu maddeleri, 23 üncü maddesi,
30 ilâ 39 uncu maddeleri, 41 ilâ 55 inci maddeleri, 57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61
ilâ 64 üncü maddeleri, 66 ilâ 71 inci maddeleri, 72 nci maddesinin birinci,
ikinci ve üçüncü fıkraları, 73 ilâ 80 inci maddeleri, 82 ilâ 88 inci maddeleri,
90 ilâ 100 üncü maddeleri, 102 nci maddesi, 104 ilâ 124 üncü maddeleri, 127 ilâ
129 uncu maddeleri, 131 ilâ 135 inci maddeleri, ek 2 ilâ ek 4 üncü maddeleri, ek
8 ve ek 9 uncu maddeleri, ek 11 inci maddesi, ek 13 ilâ ek 19 uncu maddeleri, ek
21 ilâ ek 23 üncü maddeleri, ek 25 ilâ ek 27 nci maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu
maddeleri, ek 31 inci maddesinin (a) ve (b) bentleri, ek 32 ilâ ek 39 uncu
maddeleri, ek 46 ila ek 49 uncu maddeleri, ek 56 ve ek 57 nci maddeleri, ek 59
uncu maddesi, ek 67 ilâ ek 70 inci maddeleri, ek 72 ilâ ek 76 ncı maddeleri, ek
78 inci maddesi, ek 80 inci maddesi, geçici 8 inci maddesi, geçici 15 inci
maddesi, geçici 16 ncı maddesi, geçici 54 üncü, geçici 65 inci, geçici 85 inci,
geçici 86 ncı, geçici 88 inci, geçici 96 ilâ geçici 98 inci, geçici 103 üncü,
geçici 104 üncü, geçici 109 ilâ geçici 113 üncü, geçici 115 ilâ geçici 118 inci,
geçici 120 nci, geçici 139 ilâ geçici 140 ıncı, geçici 146 ncı, geçici 147 nci,
geçici 150 ilâ geçici 151 inci, geçici 153 üncü, geçici 157 nci, geçici 159
uncu, geçici 161 ilâ geçici 166 ncı, geçici 170 inci, geçici 171 inci, geçici
173 üncü, geçici 176 ncı, geçici 180 inci, geçici 182 ilâ geçici 186 ncı, geçici
190 ilâ geçici 192 nci, geçici 195 ilâ geçici 200 üncü, geçici 203 üncü, geçici
204 üncü, geçici 207 nci ve geçici 208 inci, geçici 210 ilâ geçici 212 nci,
geçici 216 ncı, geçici 218 ilâ geçici 220 nci, ek geçici 1 inci, ek geçici 2
nci, ek geçici 7 nci, ek geçici 8 inci, ek geçici 11 inci, ek geçici 19 uncu, ek
geçici 20 nci, ek geçici 22 nci ve ek geçici 23 üncü maddeleri,
9) 1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı Kanunun
geçici 1 inci maddesi, 24/11/1994 tarihli ve 4049 sayılı Kanunun geçici 1 inci
maddesi ve 13/6/2001 tarihli ve 4677 sayılı Kanunun geçici 1 inci
maddesi,
10) 14/1/1988 tarihli ve 311 sayılı
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 3 üncü maddesi,
11) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı
İşsizlik Sigortası Kanununun 50 nci maddesinin beşinci fıkrası ile altıncı
fıkrasının ikinci cümlesi ve 56 ncı maddesinin (C) fıkrası,
12) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı
Avukatlık Kanununun 186 ilâ 188 inci ve 191 inci maddeleri,
13) 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı
Noterlik Kanununun 201 ilâ 203 üncü maddeleri,
14) 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık
Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi ile geçici 3 üncü
maddesi,
15) 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesindeki "resmî ve özel sağlık kuruluşlarında
ayakta ve yatarak tedavileri ile" ibaresi,
16) 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet
Teşkilâtı Kanununun 89 uncu maddesi,
17) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet
İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilâtı Kanununun 18 inci
maddesi,
18) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde
yer alan “ve tedavi ettirilirler” ile (g) bendinde yer alan "ve tedavileri
yaptırılır" ibaresi,
19) 23/4/1981 tarihli ve 2453 sayılı Yurt
Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ile yaralanan veya sakat
kalanların tedavi giderleri" ibaresi,
20) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi
Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara
Dair Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları,
21) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65
Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanunun 7 nci maddesi,
22) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı
İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı
Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası,
23) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı
Harcırah Kanununun 18 inci maddesinin (c) bendi ile 20 nci maddesi,
24) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun
7 nci, 11 inci, geçici 1 ilâ geçici 4 üncü maddeleri ile aynı Kanunda geçen
"döviz" ibareleri,
25) 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesi,
26) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş
Kanununun 65 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Kısa çalışma ödeneği
aldığı süre içinde işçinin hastalık ve analık sigortasına ait primler İşsizlik
Sigortası Fonu tarafından 2/3 oranında Sosyal Sigortalar Kurumuna aktarılır. Bu
primler, sigorta primlerinin hesabında esas alınan en alt kazanç sınırı
üzerinden hesaplanır.” cümleleri,
27) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı
Bankacılık Kanununun geçici 23 üncü maddesi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun bu
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl sonra, 506 sayılı Kanunun ek 36 ncı
ve geçici 20 nci maddeleri ise bu Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen
devir işlemlerinin tamamlanmasından sonra yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 65 – 5510 sayılı Kanunun;
a) İkinci Kısım, Üçüncü Bölümün başlığı
“Hizmet Akdiyle veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışan Sigortalıların
Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri”,
b) 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki
“üçüncü” ibaresi “dördüncü”,
c) 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının
(a) bendindeki “(a) ve (c) bentleri” ibaresi “(a) bendi”,
ç) 17 nci maddesinin birinci fıkrasındaki
“prim gün sayısına” ibaresi “prim ödeme gün sayısına”, üçüncü fıkrasındaki “(a)
ve (c) bentleri” ibaresi “(a) bendi”,
d) 20 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki
“prim ve her türlü borçlarının” ibaresi “prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının”,
e) 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrasındaki
“dördüncü fıkrasında” ibaresi “üçüncü fıkrasında”, “hastalık ve analık” ibaresi
“analık”,
f) 39 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki
“malûl kalan” ibaresi “malûl veya vazife malûlü olan”,
g) 42 nci maddesinin başlığı
“Bildirim”,
ğ) 45 inci maddesinin dördüncü fıkrasında
yer alan “göreve başlaması için tanınan sürelerde” ibaresi “göreve başlaması
için tanınan süreler ile bir yıl ve daha az süreyle aylıksız izne ayrılanların
aylıksız izin sürelerinde”,
h) 59 uncu maddesinin yedinci fıkrasındaki
“denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları,” ibaresi “denetim elemanları”,
ı) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendindeki “tedavisi mümkün olmadığı” ibaresi “tedavisinin
yapılamadığı”,
i) 69 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendi “94 üncü maddede tanımlanan kontrol muayeneleri,” (f) bendinde geçen
“4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının” ibaresi “4 üncü maddenin dördüncü
fıkrasının,”,
j) 70 inci maddesinin birinci fıkrasındaki
“sınıflandırılır” ibaresi “basamaklandırılır”,
k) 71 inci maddenin birinci fıkrasındaki
“ikinci” ibaresi “üçüncü”,
l) 78 inci maddesinin birinci fıkrasındaki
“olup olmadığına bakılmaksızın tüm” ibaresi “olan,”
m) 93 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki
“ayın veya dönemin” ibaresi “ayı takip eden ayın”,
n) 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki
“harp malûlleri ve vazife malûlleri hariç,” ibaresi “harp malûllüğü, vazife
malûllüğü”,
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 66 – 5510 sayılı Kanunun;
a) 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer
alan “işçi sendikaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve konfederasyonları”
ibaresi,
b) 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendindeki “29 uncu” ibaresi “30 uncu” şeklinde değiştirilmiş, (a) bendine
“malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü” ibaresi, aynı
fıkranın sonuna “Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlar için 9000 prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır.”
cümlesi,
c) 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasına
“Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü”
ibaresi,
ç) 45 inci maddesinin birinci fıkrasına
“Prime esas kazançların yarısı üzerinden prim alınanların prim ödeme gün sayısı
bu sürelerin yarısı olarak hesap edilir.” cümlesi,
d) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasından
sonra gelmek üzere “Yurt içinde yapılması mümkün olmayan tetkiklerin de yurt
dışında yapılması sağlanabilir.” fıkrası,
e) 69 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(d) bendine “ile organ” ibaresinden sonra gelmek üzere “, doku ve kök hücre;”,
(f) bendine “(c) bendinin (4)” ibaresinden sonra gelmek üzere “numaralı alt
bendinde belirtilen kişiler ile bunların eşleri” ve bu bendin sonuna “Ayrıca,
3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren
olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların sağlık kurulu
raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici
araç/gereçler herhangi bir katılım payı veya fark alınmaksızın ve kısıtlama
getirilmeksizin karşılanır.” cümlesi,
f) 78 inci maddesinin ikinci fıkrasına “Bu
kişi ve grupların sağlık bilgilerinin nasıl tutulacağı ilgili kuruluşların
görüşleri alınarak hazırlanacak yönetmelik ile düzenlenir.” cümlesi,
g) 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasına
“Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü”
ibaresi,
ğ) 95 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer
alan “yapılacak sevklere,” ibaresinden sonra gelmek üzere “vazife malûllük
derecesini,” ibaresi,
eklenmiştir.
MADDE 67 – 5510 sayılı Kanunun;
a) 10 uncu maddesinin ikinci
fıkrası,
b) 17 nci maddesinin birinci fıkrasının son
cümlesi,
c) 35 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son
cümlesi,
ç) 41 inci maddesinin (a) bendi “Kanunları
gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus
olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet
akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte
bulunulan süreleri,” şeklinde değiştirilmiş; aynı fıkranın (g) bendindeki “ve
Kurumca kabul edilecek sektörel veya genel ekonomik kriz dönemlerinde işvereni
tarafından ücretsiz izinli sayılanların, her yıl için 3 ayı geçmemek üzere bu
süreleri” ibaresi,
d) 42 nci maddesinin son iki
cümlesi,
e) 70 inci maddesinin üçüncü fıkrası,
f) 71 inci maddesinin birinci fıkrasının
son cümlesi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 68 – 5510 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi,
geçici 2 nci maddesi, geçici 3 üncü maddesi başlığı ile birlikte, geçici 4 üncü
maddesi, geçici 5 nci maddesi, geçici 7 nci maddesi, geçici 8 inci maddesi,
geçici 12 nci maddesi ile geçici 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve
Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926
sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa
tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi
olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
kabul edilir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan;
aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1
inci maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu
gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması,
kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili
kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı ve 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı
kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici ödeme
tutarları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas alınarak,
ilgililerin gelir ve aylıklarına ilâve edilerek ödenir. Sosyal yardım zammının
ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde, hak sahiplerinin gelir ve aylıklardaki
hisseleri esas alınır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılanlara ve bunların hak
sahiplerine bağlanmış olan aylık ve gelirler, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre artırılır.
506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı
kanunlar kapsamında geçen sigortalılık süresi fiili hizmet süresi ve prim ödeme
gün sayısı, genel sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık
süresi ve prim ödeme gün sayılarında dikkate alınır.”
“GEÇİCİ MADDE 2 – Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki
şekilde hesaplanır:
a) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî
hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun
hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya
fiilî hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla
hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme
gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine
kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak
hesaplanır.
b) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı,
aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların
yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün
sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı
esas alınır.
c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre
hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin
son fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin (a)
bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak kısmî aylıklara esas gösterge,
sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı esas
alınmak suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları
esas alınarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen
sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre
belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun
yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden
tutar üzerinden esas alınır.
Yurt dışı hizmet borçlanması yapanların
aylıkları da yukarıda belirtilen fıkralara göre hesaplanır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili kanun hükümleri ile bu madde hükümlerine
göre yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlaması nedeniyle aylıkları
kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı
istekte bulunanların yeni aylıkları, bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasına göre hesaplanır.
Malûllük ve ölüm aylıkları, bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar için
yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler, (b) bendi kapsamındaki sigortalılar
için ise bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre esas alınan
süreler dikkate alınarak 27 nci veya 33 üncü madde hükümlerine göre
hesaplanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık
talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu Kanunda
belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık
bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine
göre tespit olunur ve bunlar hakkında, bu Kanunun geçici maddelerindeki hükümler
uygulanır. Ancak, bunlardan bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına
girmeyenlere 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu Kanunla mülga 2829
sayılı Kanuna göre 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanması gerekenlerden, bu
Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenler için, bu maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri esas alınır. (a) bendi hükümlerinin uygulamasına
esas alınacak kanun, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında geçen süreler hariç, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine
göre belirlenir. Bu Kanuna tabi hizmetlerle 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde de bu fıkra
hükümleri esas alınmak suretiyle bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri
uygulanır.”
“Önceki mevzuat hükümlerinin uygulanması
GEÇİCİ MADDE 3 – Bu Kanuna göre çıkarılması
gereken yönetmelikler ile diğer düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut
tüzük ve yönetmelikler ile diğer düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı olmayan
hükümleri uygulanmaya devam edilir.”
“GEÇİCİ MADDE 4 – Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık,
tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 8/2/2006 tarihli
ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri
için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam
olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden
dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu
Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki şartları haiz oldukları
müddetçe devam edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar ile bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis
talebinde bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem
yapılır.
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlardan vazife malûllüğü
kapsamına girenler hakkında, bu Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına göre
işlem yapılır.
Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı
takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi
olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine
tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre işlem yapılır.
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının
bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan
ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile
emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de
dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin
uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate
alınır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya
başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü
olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında
doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en
az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği
ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak
yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun
düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum
Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 5760,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 6480,
gün uzun vadeli sigorta kolları primi
bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu
idarelerinde hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak çalışanlardan; ilgili
kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilenler aynı statüde çalışmaya
devam ettikleri sürece, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine göre sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında bu madde hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların kesenek ve
karşılıkları, fiili hizmet zammı ve itibari hizmet süresi karşılıkları ile %100
artış farkları hakkında 5434 sayılı Kanunun bu Kanunun yürürlüğe girmeden önceki
hükümleri uyarınca işlem yapılır. Kurumlarınca bu kapsamdaki sigortalılar için
her ay emekli keseneklerine esas aylıklarının % 12’si oranında ayrıca genel
sağlık sigortası primi ödenir. Bunlar için Kanunun 81 inci maddesinin (h)
fıkrası uyarınca ödenecek ek karşılıkların hesabında, genel sağlık sigortası
primi tutarları dikkate alınmaz.
5434 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar ile
bu madde kapsamında bağlanacak aylıklar, memur maaş katsayılarındaki artışlara
göre yükseltilir. Ayrıca 5434 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlar ile aynı rütbe, kadro ve sair kanunlarda
yapılacak değişiklikler sonucunda aylık tutarlarında meydana gelecek
yükselmeler, aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden bağlanmış bulunan emeklilik,
malûllük ve vazife malûllüğü aylıkları ile dul ve yetim aylıkları hakkında da
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Polis
Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okumaya devam eden öğrenciler ile Emniyet Hizmetleri Sınıfında 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların, bahse konu
okullarda geçen başarılı eğitim süreleri, istekleri halinde; borçlanma talep
tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser yardımcısının emekli
keseneğine esas unsurları üzerinden, bu sürelere ait sigortalı ve işveren
hissesi priminin tamamı borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bundan
doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren iki yıl
içinde kendileri tarafından ödenir. Ayrıca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
önce üniversitelerin çeşitli fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okullarında
kendi hesabına öğrenim yaptıktan sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü
edilen okullarda geçen başarılı öğrenim süreleri de istekleri halinde; borçlanma
talep tarihinde en az aylık alan astsubay çavuşun emekli keseneğine ait unsurlar
üzerinden, bu fıkradaki esaslar dâhilinde borçlandırılarak tahsil edilmek
suretiyle hizmetten sayılır.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce,
seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
ek 68 inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev
tazminatı ödenenler hariç olmak üzere, sosyal güvenlik kanunlarına göre
emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlardan; 5434 sayılı Kanunun bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması
şartlarını haiz olanlara, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu kişilerden
bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olmayanlara
ise bu şartları haiz oldukları tarihten itibaren 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate
alınarak, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna
bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı, almakta oldukları emeklilik
veya yaşlılık aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup,
bu Kanuna göre sigortalı iken yaşlılık aylığı bağlananlardan; 5434 sayılı
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık
bağlanması şartlarını haiz olanlara bu Kanunun geçici 2 nci ve geçici 4 üncü
maddeleri hükümleri de dikkate alınarak bu fıkrada belirtilen şartlar dahilinde
söz konusu tazminatlar aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev
yapmış olanlardan ölenlerin bu Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen şartlara
sahip olmaları halinde, 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek
68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, hak sahiplerine bu
Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci, geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri
hükümlerine göre söz konusu tazminatlar bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
ölenler için bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonra ölenler için ise ölüm tarihinden itibaren ölüm aylıklarına
eklenmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçimler
neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan; malûllük aylığı
almakta olanlar ile malûllük aylığına hak kazanacaklar 5434 sayılı Kanunun bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesinde belirtilen aylık bağlamaya
ilişkin şartlar dikkate alınmaksızın yukarıda belirtilen tazminat haklarından
yararlandırılır. Bu fıkraya göre tazminat tutarları ödendikçe Hazineden tahsil
edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önceki dönemlere ait 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan alacakların takip ve
tahsil işlemleri 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili
hükümlerine göre Kurumca sonuçlandırılır. Ancak bunlardan bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce Maliye Bakanlığının ilgili birimleri tarafından takip ve
tahsil işlemleri başlatılmış olanların işlemleri bunlar tarafından
sonuçlandırılır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların borçlandığı, ihya ettiği
hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre aylığa hak kazanmaları ve müracaat
etmeleri halinde, paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren
kendilerine aylık bağlanır. Ancak emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler emeklilik
ikramiyesinde nazara alınmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
ölen, ancak bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre ölüm
aylığının bağlanabilmesi için yeterli prim ödeme gün sayısı olmayan sigortalının
hak sahiplerinin, prim ödeme gün sayısı bakımından bu Kanun hükümlerine göre
ölüm aylığına hak kazanması halinde, müracaat tarihini takip eden aybaşından
itibaren, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre
hesaplanacak aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine göre
ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı
bulunmayanların borçlandığı, ihya ettiği hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre
aylığa hak kazanmaları ve müracaat etmeleri halinde, bu maddeye göre borçlandığı
ve ihya ettiği hizmetlerine ait paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından
itibaren kendilerine bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre hesaplanarak aylık bağlanır. Hak sahipleri hakkında bu fıkra
hükmü uygulanmak suretiyle aylığa hak kazandıklarında hesaplanan aylıkları, bu
Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine göre ödenir. Ancak bu süreler
emeklilik ikramiyesinde nazara alınmaz.
Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına
uğramış olması nedeniyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş
süreleri bu Kanuna göre birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir.
Personel mevzuatına göre almış oldukları
disiplin cezası sonucu 23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005 tarihleri arasında
memuriyetleri sona erenlerden, 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun uyarınca
haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan
kaldırılanların, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içerisinde
Kuruma müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları tarih ile göreve
başladıkları tarih arasındaki prim veya kesenek ödenmemiş süreleri, istekleri
halinde, görevlerinden ayrıldıkları derece ve kademelerine prim veya kesenek
ödenmemiş veya borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her
yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek
üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine
esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde
yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak,
yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranları borçlandırılmak suretiyle
hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği
tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından eşit taksitlerle veya
defaten ödenir.”
“GEÇİCİ MADDE 5 – Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için
bu Kanuna göre yapılacak toptan ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önceki hizmet sürelerine ait bölümü, bu Kanunla bazı maddeleri
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi
itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin
yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için her yılın
güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre hesaplanan toptan ödeme tutarına
ilâve edilerek ödenir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce toptan ödeme yapılarak tasfiye edilen
hizmetlerin 31 inci, 36 ncı ve 41 inci maddelere göre ihyasında veya
borçlanılmasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunla bazı
maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre hesaplanan
tutarı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile ihya talebine ilişkin yazılı
istek tarihi arasında geçen yıllar için, her yılın güncelleme katsayısı ile
çarpılarak bulunan değeri dikkate alınır.”
“GEÇİCİ MADDE 7 – Bu Kanunun yürürlük
tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926
sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık
başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet
süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi
oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.
Kanunun yürürlük tarihinden önce 24/6/1965
tarihli ve 635, 18/3/1986 tarihli ve 3269, 22/7/1965 tarihli ve 644, 1/11/1983
tarihli ve 2937, 25/3/1957 tarihli ve 6940 ve 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı
kanunlar ile 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre fiili hizmet süresine
müstehak görevlerde çalışanların bu görevlerde geçirdikleri süreler bu Kanunun
40 ıncı maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında nazara alınır.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde sayılan itibari
hizmet süresi kapsamında yer alıp bu Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılmayan
işlerde bu Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin bu
maddenin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme
şartı aranmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların borçlandıkları hizmetleri
nedeniyle borçlanma tutarlarından ödenmeyen kısmı var ise aylıklarından emekli
keseneği oranında tahsil edilmeye devam edilir.
Aylıkların hesabında 41 inci maddeye ve
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanuna göre yapılan borçlanmaların bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait kazançları, bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre değerlendirilir. Ancak, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan
sigortalılar için bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki dönemlere ait sürelerin
bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra borçlanılması halinde de 41 inci madde ve
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonra yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması
durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere
mukayese yapılarak en düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılır.
Birinci fıkrada belirtilen kanunlar
kapsamında zorunlu sigortalı sayılanlar ile isteğe bağlı sigortalı olup sağlık
sigortasından yararlananların prim ödeme gün sayıları da genel sağlık sigortası
prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların
sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46 ncı
maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre
borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye
götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını
gerektirmez.
Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434
sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre itibari hizmet süresine müstehak kadro ve
görevlerde bulunanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında, bu
Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerinin uygulanmasına devam
edilir.
30/4/2008 tarihinden sonra 506, 1479, 5434,
2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre ilk defa sigortalı veya iştirakçi olanlar
hakkında bu Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri
uygulanır. Geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin son cümlesi
hükmü bunlar hakkında uygulanmaz.”
“GEÇİCİ MADDE 8 – Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer
alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük
tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve
yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre
sigortalı sayılanların hak ve yükümlülüğü ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının
(b) bendine göre başlar.
Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı
sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları
başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen
vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet
sürelerinin tamamı için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre
talep tarihindeki prime esas kazancının % 32’si üzerinden borçlanma tutarı
hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen
borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi
halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya
tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun
89 uncu maddesine göre iade edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
1479 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi gereğince 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa
göre başlatılmış olan icra takipleri anılan Kanun hükümlerine göre takip
edilerek sonuçlandırılır.”
“GEÇİCİ MADDE 12 – Bu Kanunun uygulamasında
sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık kontrolü ve diğer provizyon
işlemlerini elektronik ortamda yapmaya başlaması için gerekli altyapının
kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin yazılı olarak tutulmasına başlanır ve
sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca verilmesine devam
edilir.
Kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin
sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan kanunlardaki hak ve
yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum tarafından devralınan
tarihe kadar devam eder. Ancak bu süre altı ayı geçemez.
Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun
hükümleri gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri
gereğince kapsama alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten
kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya devam edilir. 67 nci madde
gereği hesaplanan 30 günün hesabında kişilerin lehine olan durum uygulanır.
Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan, ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından
karşılanır.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki
yıl süresince bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1)
numaralı alt bendi uygulanmaz. Bu sürede, 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun
kapsamında yeşil kart verilen ve verilecek kişiler durumlarında değişiklik
olmaması kaydıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılır. 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart almak
için müracaat etmekle birlikte, 3816 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilen
aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı; asgari ücretin üçte
birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının
üçte biri, asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen
kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz günlük tutarı; asgari ücretin iki katından fazla olduğu
tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas asgari
kazanç tutarı olarak esas alınır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve
(g) bentleri gereğince sigortalı sayılanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren en geç iki yıl içinde bildirimlerini yapmak zorundadır. Bu
süre içinde, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince
genel sağlık sigortalısı sayılanlardan; tescil talebi olmayanların 18 yaşından
küçük çocuklarının sağlık hizmetlerinden yararlandırılması halinde bu kişilerin
tescili çocuklarının sağlık hizmet sunucusuna müracaat tarihi itibarıyla
yapılır. Ancak, aile hekimliği uygulamasına başlanan illerde, bu kişiler iki
yıllık süreye bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişi olarak kapsama alınır.
Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk
zincirine uygun olarak alınan sağlık hizmetlerinde 68 inci maddenin ikinci
fıkrasında belirtilen katılım payları, üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak
uygulanabilir.
70 inci maddenin birinci fıkrası gereği
yapılacak belirlemeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç
bir yıl içinde tamamlanır. Bu süre içerisinde 70 inci maddenin ikinci fıkrasının
uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye Sağlık Bakanlığı
yetkilidir.
İlgili kanunları gereği tedavi yardımları
karşılanan kişiler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme
gerek kalmaksızın, bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları bu
Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında
değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun
hükümlerine göre yeniden belirlenir. Bu kişilerin sigortalı ve sigortalının
bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kuruma
bildirilir.
211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç
Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren iki yıl süreyle uygulanır.
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Kanun
kapsamında sigortalılık hali devam eden sigortalılar ile bunların sağlık
yardımına müstehak eş ve çocukları, genel sağlık sigortası hükümlerine göre
sağlanan sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanma hakkına sahiptir.
63 üncü maddede sayılan finansmanı Kurumca
sağlanacak sağlık hizmetleri ile 65 inci madde gereği ödenecek gündelik, yol,
yatak ve yemek giderlerinin 72 nci madde hükümlerine göre Kurumca ödenecek
bedelleri tespit edilip yayımlanıncaya, 73 üncü madde hükümlerine göre sağlık
hizmeti sunucuları ile sözleşmeler yapılıncaya kadar, Kurum tarafından
belirlenmiş olan usûl ve esaslar, sağlık hizmeti bedelleri ile protokol ve
sözleşmeler geçerlidir.
GEÇİCİ MADDE 13 – 24/11/1994 tarihli ve
4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık
sigortalısı sayılır, ancak kısa vadeli sigorta kollarına tâbi değildir.
Sigortalıların sigortalı olduklarını ayrıca
Kuruma bildirme sorumlulukları yoktur.
Türkiye İş Kurumu tarafından ilk iş kaybı
tazminatının ödendiği tarihi takip eden ay sonu itibarıyla, iş kaybı tazminatı
alanlara ilişkin primlerin aktarıldığı anda sigortalı bildirimi ve tescili
yapılmış sayılır.
Bu kapsamdakilerin sigortalılıkları iş
kaybı tazminatı ödeme süresinin bittiği tarihte sona erer. İş kaybı tazminatı
sona erenler için bu Kanunun 9 uncu madde hükümleri uygulanmaz.
İş kaybı tazminatından yararlananlar için
Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte bu Kanun kapsamında
işyeri ve işveren sayılmaz.”
MADDE 69 – 5510 sayılı Kanunun geçici 6 ncı
maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, yedinci fıkrasının
(a) bendi yürürlükten kaldırılmış, (b), (c), (d) ve (e) bentleri aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun
hükümlerine göre yapılmış olan işyeri tescilleri, bu Kanun hükümlerine göre
yapılmış sayılır.”
“b) 28 inci maddenin üçüncü fıkrasında
belirtilen 5400 günlük süre ilk defa;
1) 30/4/2008 tarihi ile 31/12/2008
tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4600 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı
sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4600 güne 100 gün eklenmek suretiyle
5400 günü geçmemek üzere,
c) 28 inci maddenin dördüncü fıkrasında
belirtilen 3960 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile
31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700 gün
olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı
sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle
3960 günü geçmemek üzere,
d) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen 4320 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile
31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700 gün
olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı
sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle
4320 günü geçmemek üzere,
e) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen 4680 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile
31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4100 gün
olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı
sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4100 güne 100 gün eklenmek suretiyle
4680 günü geçmemek üzere,
uygulanır.”
“Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış
ülkelerde iş üstlenen işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere götürülen
Türk işçilerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sadece malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortalarına tabi topluluk sigortasına devam edenler ile isteğe bağlı
sigortalı olarak söz konusu ülkelere götürülmüş olan sigortalıların, bu Kanunun
5 inci maddesinin (g) bendi kapsamında sigortalılıkları bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren üç ay içerisinde işverenlerince sağlanır ve buna ilişkin
yükümlülükler yerine getirilir.”
MADDE 70 – 5510 sayılı Kanunun geçici 9 uncu
maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “bu Kanunun yürürlük”
ibareleri “30/4/2008” olarak, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve beşinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa
sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl
sigorta primi ödemiş olması veya kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurması ve
en az 15 tam yıl malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla
kısmi yaşlılık aylığından yararlanırlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa
sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl
sigorta primi ödemiş olması veya 61 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık
aylığından yararlanırlar.”
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
beşinci fıkrada belirtilen işlerde çalışmaya başlayan sigortalıların, bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce veya sonra bu işlerde geçen çalışmalarının en az 1800
gün olması halinde bu çalışmalarının dörtte biri toplam prim ödeme gün
sayılarına ilave edilir. Bunlar için malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi, sigortalının prime esas kazancının % 23’üdür. Bunun % 9’u sigortalı
hissesi, % 14’ü de işveren hissesidir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra ilk defa maden işyerlerinin yeraltı veya yeraltı münavebeli işlerde
çalışmaya başlayanlar hakkında, bu Kanunun fiili hizmet zammı süresine ait
hükümleri uygulanır.”
MADDE 71 – 5510 sayılı Kanunun geçici 10 uncu
maddesinin başlığı “506 sayılı Kanunun malûllük ve sakatlık hükümlerine ilişkin
geçiş hükümleri” şeklinde, beşinci fıkrasındaki “27 nci maddenin ikinci” ibaresi
“55 inci maddenin dördüncü” şeklinde, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş; dördüncü ve beşinci fıkralardan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkralar eklenmiş ve maddenin son fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
“Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra sakatlığı
nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar
hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (C)
bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem
yapılır.”
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce, malûllük durumlarının tespiti için talepte bulunan ve bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonra malûl olduklarına karar verilenler hakkında 506 ve 2925 sayılı
kanunlardaki diğer şartları da taşımaları halinde anılan kanunlara göre malûllük
aylığı bağlanır.”
“1/1/2000 tarihinden itibaren sigortalı
olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce malûllük aylığı bağlanması için
tahsis talebinde bulunan sigortalılar ile ölen sigortalıların hak sahiplerine
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunla bağlanan aylıklar, 506 sayılı Kanunun
geçici 89 uncu maddesinde belirtilen alt sınır aylığı esas alınarak aylık
başlangıç tarihi itibariyle yeniden hesaplanır. Oluşacak farklar bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren dört ay içerisinde ilgililere ödenir.”
MADDE 72 – 5510 sayılı Kanunun geçici 11 inci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında
yer alan “birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri” ibaresi “(b) bendi” şeklinde
değiştirilmiş, üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ile maddenin
sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce mevcut
sosyal güvenlik kurumlarında tescili yapılan sigortalılar ve ilk defa tescili
yapılacak sigortalılar ile bunların hak sahipleri için ortak bilgi bankası
oluşturulur. Bu sigortalılar ile sisteme yeni katılacak sigortalıların
tescilinde, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları sosyal güvenlik sicil numarası
olarak esas alınır.”
“Hizmet akdiyle çalışan sigortalılar için
Kanunun 17 nci maddesi gereğince tespit edilecek günlük kazanç hesabına esas üç
aylık dönemdeki kazançları Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce olanların son
takvim ayı itibarıyla gelirlerinin hesaplanmasında bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 506 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.”
“Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran ve bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra da 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya devam eden kamu idareleri 11
inci madde uyarınca işyeri bildirgesini Kurumca belirlenecek sürede vermek
zorundadırlar. İşyeri bildirgesinin Kurumca belirlenecek süre içinde verilmemesi
durumunda, 102 nci maddenin (b) bendi gereğince idari para cezası
uygulanır.”
MADDE 73 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
maddeler eklenmiştir.
“Sosyal güvenlik destek primine ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 14 – Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malûllüğü,
malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler
hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
Ancak;
a) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışanlar için sosyal güvenlik destek primi
oranı 80 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden 81 inci
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen prim oranına yüzde 30
oranının eklenmesi suretiyle bulunan toplamdır. Yüzde 30 oranının dörtte biri
sigortalı, dörtte üçü işveren hissesidir. Bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal
güvenlik destek primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü bunların
işverenleridir. Bunlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
hükümleri uygulanır.
b) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette
bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için,
sosyal güvenlik destek primi oranı olarak bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümler uygulanır. Bu oran, bu maddenin
yürürlüğe girdiği yılda % 12 olarak, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan
artırılarak uygulanır. Ancak bu oran % 15’i geçemez.
c) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi
Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen
veya asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü
aylığı almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya
devam edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal
güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi
hükümleri uygulanır.
d) 5434 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü
aylığı almakta iken bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya devam
edenler hakkında, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde yazılı
talepleri doğrultusunda bu Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
hükümleri ve uzun vadeli sigorta kolları veya sosyal güvenlik destek primine ait
hükümler uygulanır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi ödeyenlerin belirtilen
süre içinde yazılı talepte bulunmamaları halinde ayrıca iş kazası meslek
hastalığı hükümleri uygulanır, sosyal güvenlik destek primi kesilmez. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre vazife malûllüğü aylığı
bağlananlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi
kapsamında çalışmaya başlayanlar hakkında da yazılı talepleri doğrultusunda
işlem yapılır. Bu bent kapsamında olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi
alınmaz. 3713 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı almakta olanlar, sınıf
veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden iştirakçiler ile aynı Kanun
kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan ve bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışan veya daha sonra
çalışmaya başlayan er ve erbaşların, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra
müracaat tarihlerini takip eden aybaşından itibaren bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre görevlerinden
ayrılmasına gerek kalmaksızın alınacak emekliye sevk onayına istinaden vazife
malûllüğü aylıkları bağlanarak ödenir. Bu kapsamda olup da görevlerinden
emekliye ayrılanlar hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de
dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.”
“Prime esas kazancın beyanına ilişkin geçiş
hükmü
GEÇİCİ MADDE 15 – Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç, kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılardan, bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce sigortalı olarak kaydı ve tescili yapılmış olanların bu Kanunun
80 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazançlarını Kurumca belirlenecek
sürede beyan etmemeleri halinde, ödeyecekleri aylık primler beyanda bulununcaya
kadar daha önce ödemiş oldukları gelir basamaklarına karşılık gelen tutarlar
üzerinden alınır.
Ancak, bu tutarlar 82 nci maddede
belirtilen asgari günlük kazanç alt sınırına göre hesaplanan aylık prime esas
kazanç tutarından az olamaz.”
“Kendi adına ve hesabına tarımsal
faaliyette bulunan sigortalılara ilişkin geçiş hükmü
GEÇİCİ MADDE 16 – Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan köy muhtarları ile (4)
numaralı alt bendinde belirtilenler için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen “otuz” ibaresi ile (4) numaralı alt bendinde belirtilenler
için, bu Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde belirtilen
“otuz” ibaresi, bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için “onbeş” olarak uygulanır
ve prime esas günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere takip eden her yıl için
bir puan artırılır.”
“Kendi adına ve hesabına çalışanların
sigortalılıklarının durdurulmasına ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 17 – Kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan,
1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin
yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların,
bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca
çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay
içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce
ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi
bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur.
Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu
sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında
yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha
sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının
tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Sigortalılıkları önceki kanunlara göre
durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.”
“Bazı aylık tazminat ve yardımlara ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE l8 – İlgili kanunlarında
düzenleme yapılıncaya kadar;
a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun
56 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilenlerden bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre vazife veya harp malûlü
sayılması gerekenlerin ve Türk Silâhlı Kuvvetleri tarafından görevlendirildiği
tarihte uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmayanlardan bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre harp malûlü
sayılması gerekenlerin kendileri ile bunların dul ve yetimlerine bağlanacak
aylıklar hakkında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerin uygulanmasına
devam olunur.
b) 5434 sayılı Kanunun ek 77 nci maddesinin
birinci fıkrası ile bu Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında
sayılanlara ve bunların haksahiplerine, ilgili kanunları ve bu Kanun
çerçevesinde bağlanacak aylıkları toplamının, emsallerinin 5434 sayılı Kanunun
ek 77 nci maddesine göre yükseltilerek hak kazandıkları aylıklardan düşük olması
halinde, aradaki fark ayrıca ödenir.
c) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Kanunun
ek 16 ncı maddesi, 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı Kanun, 3/11/1980 tarihli ve
2330 sayılı Kanun, 11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Kanun, 28/5/1986 tarihli ve
3292 sayılı Kanun, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Kanun ile yılı bütçe
kanunlarına ekli cetveller kapsamına giren kişilere ve diğer kanunlarda yapılan
atıflar sebebiyle 2330 sayılı Kanun esas alınarak ilgililerine aylık, tazminat
ve ek ödeme verilmesi ile yardım işlemleri hakkında, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanmasına
devam edilir.
Bu madde kapsamına girenler için yukarıdaki
fıkralar gereğince Kurumun yükleneceği ilâve giderler, ödeme tarihinden itibaren
en geç iki ay içinde faturası karşılığı Hazineden tahsil edilir.”
“Aylık alanlardan kesilecek sağlık
sigortası primi
GEÇİCİ MADDE 19 – 1479 ve 2926 sayılı
kanunlara göre aylık almakta olanlarla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle bu Kanunun geçici 2 nci
maddesine göre aylık bağlanacaklara ilgili dosyasından on yıl süreyle sağlık
sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş olanlardan, sağlık
sigortası ve genel sağlık sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek
kaydıyla, aylıklarının % 10’u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel
sağlık sigortası primi kesilir.”
“506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki sandıklar ve ilgili hükümler
GEÇİCİ MADDE 20 – 506 sayılı Kanunun geçici
20 nci maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret
odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler
personeli için kurulmuş bulunan sandıkların iştirakçileri ile aylık veya gelir
bağlanmış olanlar ile bunların hak sahipleri herhangi bir işleme gerek
kalmaksızın bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde Sosyal Güvenlik
Kurumuna devredilerek bu Kanun kapsamına alınır. Üç yıllık süre Bakanlar Kurulu
kararı ile en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Devir tarihi itibarıyla sandık
iştirakçileri bu Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılırlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, her sandık için
ayrı ayrı olmak üzere hesabı yapılan Sandığı temsilen bir ve Sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşu temsilen bir üyenin katılımıyla
oluşturulacak komisyonca; her bir sandık için sandıktan ayrılan iştirakçiler de
dâhil olmak üzere, devir tarihi itibarıyla devredilen kişilerle ilgili olarak,
sandıkların bu Kanun kapsamındaki sigorta kolları itibariyle gelir ve giderleri
dikkate alınarak yükümlülüğünün peşin değeri hesaplanır. Peşin değerin aktüeryal
hesabında kullanılacak teknik faiz oranı yüzde 9,8 olarak esas
alınır.
Belirlenen peşin değer, onbeş yıldan fazla
olmamak üzere, yıllık eşit taksitlerle her yıl için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen
Devlet iç borçlanma senetlerinin yıllık ortalama nominal faizi üzerinden
sandıklardan ve bu sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlardan
müteselsilen Kurumca bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Devir işlemi tamamlanıncaya kadar, sandık
iştirakçileri, sandıktan aylık ve gelir alanlar ile bunların hak sahiplerinin
sağlık ve sosyal sigorta yardımlarının sağlanması ile primlerinin tahsil
edilmesine, ilgili sandık mevzuat hükümlerine göre sandıklarca ve sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlarca devam edilir.
Devir işlemi tamamlandıktan sonra
sandıklarca ödenen aylık ve gelirlerin, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki
süreler için 506 sayılı Kanun, yürürlük tarihinden sonraki süreler için bu Kanun
hükümleri uygulanmak suretiyle hesaplanacak aylık ve gelirlerin üzerinde olması
halinde söz konusu farklar, peşin değer hesabında dikkate alınır ve Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından ilgililere ödenmeye devam edilir. Devir tarihinden
sonra bu kişilerin gelir ve aylıklarının durum değişikliği nedeniyle
artırılması, azaltılması, kesilmesi ve yeniden bağlanması işlemleri sırasında
vakıf senetlerine göre yapılacak hesaplamalar ilgili sandıklar veya sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde yapılır.
Devir tarihi itibariyle sandıklarda
iştirakçi olanlar ile sandıklardan ayrılmış olup, aylık veya gelir almayanların
sandıklara karşı hak sahibi olmaları halinde tahsis talep tarihi itibariyle
aylıkları, bu Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümlerine göre hesaplanır. Geçici 2
nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmasında bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önceki dönem için 506 sayılı Kanun hükümlerine göre Kurum
tarafından ve vakıf senetlerine göre ilgili sandıklar ve sandık iştirakçilerini
istihdam eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde hesaplama yapılır. Geçici
2 nci madde kapsamında hesaplanacak aylıklar ile sandıkta geçen süreler dikkate
alınarak sandık hükümlerine göre hesaplanacak aylıklar arasında fark olması
halinde söz konusu farklar, peşin değer hesabında dikkate alınır ve Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından ilgililere ödenmeye devam edilir. Bu kişilerin gelir
ve aylıklarının durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması,
kesilmesi ve yeniden bağlanması işlemleri sırasında vakıf senetlerine göre
yapılacak hesaplamalar ilgili sandıklar veya sandık iştirakçilerini istihdam
eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde yapılır.
Sandık iştirakçileri ile aylık ve/veya
gelir bağlanmış olanlar ve bunların hak sahiplerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna
devrinden sonra bu kişilerin tabi oldukları vakıf senedinde bulunmasına rağmen
karşılanmayan diğer sosyal hakları ve ödemeleri, sandıklar ve sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlarca karşılanmaya devam
edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar ile bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında belirtilen farklara
ilişkin peşin değerin ilk taksitle birlikte defaten veya taksitler halinde
ödenmesi konusu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı,
Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlar ile sandıkların görüş ve önerileri alınarak Bakanlar Kurulu kararı
ile belirlenir. Taraflar, Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenecek tarihe kadar
görüş ve önerilerini yazılı olarak verirler.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin iş ve
işlemlerde Türkiye Odalar, Borsalar ve Birlik Personeli Sigorta ve Emekli
Sandığı Vakfı iştirakçilerini istihdam eden kuruluşları, 18/5/2004 tarihli ve
5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile
kurulan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği temsil eder.
Söz konusu sandıklar ve sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar ile Kurum, bu madde uygulamasına
ilişkin tüm işlemler nedeniyle doğacak her türlü vergi, resim ve harçtan
muaftır.
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kolları ve
genel sağlık sigortası hariç diğer hükümleri bakımından; vakıf senetlerinde bu
Kanuna aykırı hükümler bulunması halinde, bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle
bu Kanun hükümleri uygulanır.
30/4/2008 tarihinden itibaren, sandıklarca
bağlanmış/bağlanacak olan gelir veya aylıklara yapılacak artışlar, 506 sayılı
Kanuna göre bağlanan gelir veya aylıklara yapılan artışlardan fazla olamaz.
Bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarına
göre Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenecek olan aylık ve gelirler
üzerindeki farklar ve bu madde çerçevesinde devre ilişkin belirlenecek usûl ve
esaslar bu maddenin yayımından önce 506 sayılı Kanunun ek 36 ncı maddesine göre
devri gerçekleşmiş veya devam eden sandıklar için uygulanmaz.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 58 inci
maddesi hükümleri bu madde kapsamında yapılacak devir ve diğer işlemler hakkında
uygulanmaz.”
“2108 sayılı Yasaya ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 21 – Bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce 2108 sayılı Yasanın 4 üncü maddesine göre muhtar seçildikleri
tarih itibarıyla 1479 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılan köy
muhtarlarından; bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)
numaralı alt bendi hükümlerine göre sigortalılıklarını devam ettirmek
isteyenlerin bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde
yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir.
Bu süre içerisinde talepte bulunmayanlar hakkında ise bu Kanun hükümleri
uygulanır.”
“Anonim şirket kurucu ortaklarının
sigortalılıklarına ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 22 – Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde belirtilen
anonim şirketlerin kurucu ortaklarından daha önce 1479 sayılı Kanunun 24 üncü
maddesine tabi olarak sigortalı olanlardan sigortalılıklarını devam ettirmek
isteyenlerin bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı
talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre
içerisinde talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise bu Kanunun yürürlük
tarihi itibariyle sona erer.”
MADDE 74 – 5510 sayılı Kanunun 108 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE
108 – Bu Kanunun;
a) Geçici 20 nci maddesinin son fıkrası 1/1/2008
tarihinde,
b) 72 nci ve 73 üncü maddeleri, geçici 6 ncı maddesinin
yedinci fıkrasının (b) bendi, geçici 7 nci maddesinin son fıkrası, geçici 9 uncu
maddesinin bir ilâ dördüncü fıkraları ile geçici 17 nci maddesi, geçici 20 nci
maddesinin onikinci fıkrası 30/4/2008 tarihinde,
c) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (3)
ilâ (8) ve (10) numaralı alt bentleri ile (f) bendinde sayılanlar için genel
sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak; 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (1), (2), (8), (9), (10), (16), (17), (20), (22), (23), (24),
(25), (26) ve (27) numaralı bentleri, 63, 64, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 74,
75, 77, 78, 79 uncu maddeleri, 80 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 81 inci
maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve ikinci fıkrası, 82 nci maddesinin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 87 ilâ 89 uncu maddeleri, 97 nci maddesinin
son fıkrası, geçici 1 inci maddesinin son fıkrası, geçici 3 üncü maddesi, geçici
6 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, geçici 11 inci maddesinin ikinci fıkrası,
geçici 12 inci maddesi hükümleri 1/7/2008 tarihinde,
d) Diğer hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında,
yürürlüğe girer."
MADDE 75 – 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun:
1) 72 nci maddesinin son fıkrasında geçen
“Bu Kanunun 64 üncü maddesinin (a, b, c, ç, d ve e) fıkralarında açıklanan”
ibaresi ile ek 77 nci maddesinin birinci fıkrasında geçen “Bu Kanunun 64 üncü”
ibaresi “5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen”
şeklinde değiştirilmiştir.
2) 40 ıncı, 65 inci, 72 nci, 103 üncü, ek
31 inci, ek 71 inci, ek 77 nci ilâ ek 79 uncu ve ek 81 inci maddelerinin sonuna
“Yukarıdaki hükümler 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar ile hak sahipleri
hakkında ilgisine göre uygulanır.” cümlesi eklenmiştir.
3) Ek 77 nci maddesinin birinci fıkrasının; (b) bendinde
yer alan "Astsubaydan subay olanlar, astsubaylar" ibaresinden sonra gelmek üzere
"birinci derecenin üçüncü kademesine kadar yükseltilir." ibaresi eklenmiş, "ve
uzman" ibaresi "Uzman" şeklinde değiştirilmiş, (c) bendinde yer alan "yedek
subay" ibaresi çıkarılmış ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Bu maddeye göre yükseltilenlerin dereceleri, 15/7/1950
tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 14 üncü maddesinin (A) bendindeki
hükümlere göre de ayrıca dikkate alınır.
Birinci fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esaslar
Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,
Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığınca çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Bu maddeye göre yapılan ödemeler her türlü vergi, resim
ve harçtan müstesna olup, faturası karşılığında Hazineden tahsil edilir."
4) Ek 79 uncu maddesinin altıncı fıkrası "Yukarıda
sayılan şehit ve malûllerin çocuklarına; ilköğretim öğrencileri için (1250),
lise öğrencileri için (1875) ve yüksek öğrenim öğrencileri için (2500) gösterge
rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar her
ay eğitim ve öğretim yardımı yapılır. Bu yardımlar 1 Eylül-31 Aralık tarihleri
arasında yılda bir kez olmak üzere ve ilgili eğitim öğretim yılında öğrenci
olduklarını gösterir belge ile müracaat edenlere, talepte bulunduğu yılın Eylül
ayında geçerli olan memur aylık katsayısına göre hesap edilerek başvurularını
izleyen ay içinde toptan ödenir.” şeklinde değiştirilmiştir.
5) Ek 81 inci maddesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 82 – 1) 31/5/2006 tarihli ve 5510
sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya
başlayanlardan;
a) 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık
bağlanan ve uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı çalışma sürelerinin
tamamı 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında geçmiş olanlara,
b) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen sigortalılık
hallerinin birden fazlasına tabi olarak çalışmış olmakla birlikte, anılan Kanun
hükümlerine göre aylık bağlandığı sırada son defa uzun vadeli sigorta kolları
açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında çalışmakta olanlara,
c) 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık
bağlandığı sırada uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı
olunması gereken bir işte çalışmamakla birlikte, uzun vadeli sigorta kolları
açısından son olarak 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında çalışmış olanlara,
d) Yaşlılık toptan ödemesi yapılmış olup
uzun vadeli sigorta kolları açısından son olarak 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmış olanlara,
e) Uzun vadeli sigorta kolları açısından
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
çalışmakta iken ölenlerin ölüm aylığı bağlanan veya ölüm toptan ödemesi yapılan
hak sahiplerine,
f) Ölüm tarihi itibariyle uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olarak çalışmamakla birlikte, uzun vadeli sigorta kolları
açısından son olarak 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında çalışmış olanların ölüm aylığı bağlanan veya ölüm toptan
ödemesi yapılan hak sahiplerine,
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, 5510
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (21) numaralı bendinde
belirtilen kamu idarelerinde aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) ve (c) bentleri kapsamında geçen uzun vadeli sigorta kolları bakımından
sigortalılık süreleri esas alınarak emekli ikramiyesi; anılan Kanunun geçici 4
üncü maddesine göre aylığa veya toptan ödemeye hak kazanan sigortalıların
emeklilik ikramiyesine ilişkin azami süre, hesap yöntemi, emekli ikramiyesinin
hesabında kullanılan ödeme unsurları ile bu ödeme unsurlarına hak kazanma
şartlarına ilişkin esas ve usûller, ödeme unsurlarının ikramiye hesabına esas
alınan oran ve/veya miktarları dikkate alınarak ödenir. Ancak, 5510 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında geçen uzun
vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süreleri esas alınarak emekli
ikramiyesi ödenebilmesi için; iş kanunlarına tabi olarak çalışmış olanların iş
sözleşmelerinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş
olması, sözleşmeli personel statüsünde çalışmış olanların ise hizmet
sözleşmelerinin ilgili mevzuatına göre iş sonu tazminatı veya aynı mahiyette
olmakla birlikte başka bir adla ödenen tazminata hak kazanılmasını gerektirecek
şekilde sona ermiş olması şarttır. Ayrıca, bu kişilerin, her ne suretle olursa
olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir
adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi
ödenmiş olan süreleri, emekli ikramiyesinin hesabında dikkate
alınmaz.
2) Bu madde kapsamında emekli ikramiyesi
ödenenlerden vazife malûllüğü, kanunlarla belirlenen bekleme süresi sonunda
kadrosuzluk, yaş haddi veya ölüm sebebiyle haklarında 5510 sayılı Kanunun uzun
vadeli sigorta kolları kapsamında aylık bağlanmış veya toptan ödeme yapılmış
olanlara; aylığa veya toptan ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay
içinde emekli ikramiyesinin hesabında esas alınan katsayılarda meydana gelecek
artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk mali yılın birinci ayında
katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa bu tarihte
yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları,
emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenir. Ancak, aylığa veya
toptan ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde katsayılarda
artış yapılmadığı takdirde, müteakiben katsayılarda altı ay içinde yapılacak ilk
artıştan doğan ikramiye farkları da ayrıca ödenir.
3) Emekli ikramiyesinin hak sahiplerine
ödenecek olması, emekli ikramiyesinin miktarında bir indirime gidilmesini
gerektirmez. Emekli ikramiyesinin ödenecek hak sahiplerinin toplam sayısının
birden fazla olması halinde, bu madde uyarınca hesaplanacak emekli ikramiyesinin
tamamı 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde belirtilen hisseleriyle orantılı
olarak hak sahipleri arasında paylaştırılır.
4) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından
tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek emekli ikramiyelerini almadan ölen ve ölüm
tarihinde hak sahibi bulunmayanların emekli ikramiyeleri, kanuni mirasçılarına
ödenir.
5) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
olarak çalışmakta iken bu şekilde çalışmaları sona erdikten sonra uzun vadeli
sigorta kolları açısından aynı Kanuna göre zorunlu olarak sigortalı olmayı
gerektirecek bir işte çalışmayanlardan, anılan Kanunun 50 nci maddesine göre
isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödemeye devam ederek aylık bağlanan veya
toptan ödeme yapılanlara, isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödedikleri süreler
hariç 5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (21) numaralı
bendinde belirtilen kamu idarelerinde uzun vadeli sigorta kollarına prim
ödedikleri süreler için yukarıdaki fıkralarda belirtilen usûl ve esaslara göre
emekli ikramiyesi ödenir.
6) 28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Uçuş,
Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu, 926
sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile 28/2/1985 tarihli ve 3160
sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış Hizmetleri Tazminat Kanunu kapsamına
giren personelden, uçuş, paraşüt, denizaltı, dalgıç ve kurbağa adam
hizmetlerinin fiilen ifası sırasında; başka birinin sürekli bakımına muhtaç
olacak şekilde malûl olanlar ile ölenlerin dul ve yetimlerine en yüksek Devlet
memuru aylığı üzerinden, diğer malûllere ise mevcut aylıkları üzerinden
yukarıdaki fıkralarda belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde ve 30 yıl hizmet
yapmış gibi emekli ikramiyesi ödenir.
7) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak
çalışmakta iken bu Kanunun ek 71 inci maddesi gereğince aynı sigortalılık haline
göre sigortalılıkları devam ettirilenlere, 5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (21) numaralı bendinde belirtilen kamu idarelerinde uzun
vadeli sigorta kollarına prim ödedikleri süreler için yukarıdaki fıkralarda
belirtilen usûl ve esaslara göre emekli ikramiyesi ödenir. Ancak, 5434 sayılı
Kanunun ek 71 inci madde kapsamına giren kuruluşların sermayelerindeki kamu
payının % 50'nin altına düştüğü tarihten sonra, anonim şirket statüsünde
olmayanların ise satışı veya devri tarihinden sonra 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak geçtiği
kabul edilen süreler için emeklilik ikramiyesi ödenmez.
8) Bu madde gereğince ödenen emekli
ikramiyesi, emekliye sevk onayı veren kamu idareleri (Danıştay Başkanları için
Danıştay, Sayıştay Başkanları için Sayıştay) tarafından yazı ile istenilmesi
üzerine en fazla iki ay içinde faturası karşılığında Sosyal Güvenlik Kurumunun
göstereceği hesaplara yatırılır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (6)
numaralı fıkra uyarınca fazladan ödenecek emekli ikramiyesi tutarları ile (7)
numaralı fıkra gereğince
ödenecek emekli ikramiyesi tutarları ise
yazı ile istenilmesi üzerine en fazla iki ay içinde faturası karşılığında Hazine
tarafından Sosyal Güvenlik Kurumunun göstereceği hesaplara
yatırılır.
EK MADDE 83 – Kendi isteği ile emekliye
ayrılan, ancak daha sonra Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından hizmet
süresinin eksik olduğu veya gerekli yaş şartını henüz haiz olmadığı tespit
olunanlardan; emeklilik veya malûllük aylığı alınan süresi, eksik hizmet
süresinden veya yaş şartının yerine getirilmesi için tamamlanması gereken
süreden fazla olanların emeklilik işlemi iptal edilmez. Bunların en son
aylık ödenen tarihten eksik hizmet süresi veya yaş şartının yerine getirilmesi
için tamamlanması gereken süre kadar geriye gidilerek, bu dönemde kendilerine
ödenen emeklilik veya yaşlılık aylıkları borç çıkarılır. Çıkarılan borç ve bu
borca ilişkin faiz ile borç çıkarılan süreye ait kesenek ve kurum karşılıkları,
ilgili kurum bütçesinin personel ödeneklerinden Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığına ödenir. Bu şekilde ilave olarak kesenek ve kurum karşılığı ödenen
süreler için ilgililere ikramiye farkı ödenmez, ödenmiş olan ikramiyenin eksik
hizmet süresine ilişkin kısmı geri alınmaz. Borç çıkarılan döneme ilişkin olarak
ilgililer adına Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından karşılanmış olan
tedavi ve ilaç bedelleri de kurumları bütçelerinden Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığına ödenir.”
6) Geçici 220 nci maddesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 221 – Ek 77 nci madde
kapsamına girenlerin aylıkları, maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay
başından itibaren, anılan maddede belirtilen esaslara göre yükseltilir. Ancak,
bu yükseltmeden dolayı geçmişe yönelik aylık ve aylık farkı
ödenmez.”
MADDE 76 – 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun;
1) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Primlerini gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte ait olduğu yılı takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar
ödemeyenlerin o yılın 1 Ocak gününden itibaren,”
2) 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"MADDE 21 – Yaşlılık aylığı bağlanmasına
hak kazanan sigortalıya, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun
29 uncu maddesinde belirtilen esaslara göre aylık bağlanır."
3) 30 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"MADDE 30 – Bu Kanunun gerektirdiği her
türlü yardım ve ödemeler için sigortalılardan % 12,5'i genel sağlık sigortası
primi olmak üzere % 32,5 oranında prim alınır."
4) 39 uncu maddesinin (a) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"a) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 13, 14, 19, 20, 21, 22, 25, 26, 27, 28, 31, 33, 34, 35, 36,
54, 55, 57, 58, 59, 60, 61, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73,76,
77,78, 88, 89, 94, 95, 96, 97, 100 ve 101 inci, geçici 2 nci ve geçici 5 inci
maddeleri ile 41 inci maddesinin (b) bendi,”
MADDE 77 – 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ancak, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinde sayılan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
5510 sayılı Kanun gereği ödedikleri katılım payları bu Kanun kapsamındadır.
Ancak yıl içinde ödenen tutarlar, takip eden yılda Hazine tarafından Fona geri
ödenir."
MADDE 78 – 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah
Kanununun 18 inci maddesinin başlığı ve birinci fıkrasının birinci paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ehliyet tespiti, imtihan ve hava değişimi
için başka yere gönderilenler:”
“Memurlar, yardımcı hizmetler sınıfına
dahil personel ve kurumlarda yalnız ödenek mukabili çalışanlardan, memuriyet
mahalli dışına;”
MADDE 79- 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı
Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal
Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun:
1) 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"MADDE 1 – Türk vatandaşlarının yurt
dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve
belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her
birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak
geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim
ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal
güvenlikleri bakımından değerlendirilir."
2) 2 nci maddesinin (a) ve (b) bentleri
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (d) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
“a) Sosyal güvenlik kuruluşları; Sosyal
Güvenlik Kurumu ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
geçici 20 nci maddesine tabi sandıkları,
b) Sosyal güvenlik kanunları; 31/5/2006
tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi ile 24/5/1983 tarihli
ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin
Birleştirilmesi Hakkında Kanun ile bu kanunlara ait ek ve
değişiklikleri”
3) 3 üncü maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Başvurulacak kuruluşlar
MADDE 3 – Bu Kanunun 1 inci maddesinde
belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan
sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir
sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna,
Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna
müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan
yararlanırlar.
Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak
suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların
borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşunca
yapılır.”
4) 4 üncü maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Borçlanma tutarı ve borçlanma tutarının
iadesi
MADDE 4 – Borçlanılacak her bir gün için
tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82 nci maddesinde belirtilen
prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın %
32'sidir. Ancak, prime esas asgari günlük kazancın altında olmamak üzere
borçlanma tutarına esas alt sınırı farklı bir miktarda belirlemeye Bakanlar
Kurulu yetkilidir. Borçlanılan süreler, yurda kesin dönüş yapılmış olması
şartıyla aylık tahsisi için yazılı talepleri halinde 5510 sayılı Kanunun 41 inci
maddesinin son fıkrası hükümlerine göre değerlendirilir. Tahakkuk ettirilen borç
tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan
gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk
ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde
ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.
Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile
yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine
getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları
ödemeler, faizsiz olarak iade edilir.
Ancak yurt dışında iken borçlanma isteğinde
bulunacak sigortalı veya hak sahipleri Yeni Türk Lirası olarak bildirilecek
tutarın karşılığını döviz cinsinden, Türkiye'de ise Yeni Türk Lirası olarak
öderler."
5) 5 inci maddesinin birinci fıkrası "Yurt
dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin
ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son
tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl
360 gün, 1 ay 30 gün hesaplanır." şeklinde değiştirilmiş; aynı maddeye aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi
sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de
sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline
göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış
ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede
ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate
alınmaz."
6) 6 ncı maddesinin (A) fıkrasının son
paragrafı "Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların
aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak
üzere 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi hükümlerine göre
bağlanır" şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddenin (B) fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"B) Kanun hükümlerinden yararlanmak
suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi
çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği
alanlar ile Türkiye'de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar
çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları
tarihten itibaren kesilir. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki
hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için
uygulanmaz.
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması
sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona
erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde,
talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır."
7) Geçici 4 üncü maddesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5 – Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı Kanununa tabi iştirakçi olanların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce veya sonra yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılmasında, borç tutarı
ilgililerin Türkiye’den ayrılmadan önce Sandığa tabi hizmetlerinden en son
bıraktıkları derece ve kademelerine yurtdışında geçirdikleri ve borçlanmak
istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek
ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36
ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek
derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine esas aylığın hesabına
ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde yürürlükte olan katsayı ile
çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak, yine o tarihteki kesenek ve
karşılık oranlarına göre hesap edilir.
GEÇİCİ MADDE 6 – Sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanmamış ülkelerden 1/1/1989 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe
kadar zorunlu göçe tabi tutulan, Türk vatandaşı olup Türkiye’de ikamet eden ve
1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı Kanun dahil olmak üzere sosyal güvenlik
kuruluşlarından gelir veya aylık almamak koşulu ile yurt dışında geçen ve
belgelendirilen çalışma süreleri bu Kanuna göre borçlandırılmak suretiyle
yaşlılık aylığı bağlanmasında sosyal güvenlikleri bakımından
değerlendirilir.
GEÇİCİ MADDE 7 – Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce hizmet borçlanması talebinde bulunanlardan; borç tahakkuku
yapılmış olanların, borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenlerin,
tahakkuk ettirilen borçlarını ödeyenlerin ve borçlandıkları yurtdışı hizmetleri
dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları
saklıdır.
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk
defa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olarak çalışmaya başlayanların 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önceki yurtdışı borçlanma süreleri de, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilir. Bunların aylıklarının
hesabında 5510 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun uygulamasında 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrası, 82 nci maddesi, 106 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (24) numaralı bendi ve geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası bu
maddenin yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş sayılır."
MADDE 80 – 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Kanunun
geçici 16 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 16 – 31/5/2006 tarihli ve
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi
olup 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlardan 103 üncü maddede unvanları belirtilenlerin
emeklilik kesenek ve karşılıkları ile emekli aylıkları ve ikramiyelerinin
hesaplanmasında 29/6/2006 tarihli ve 5536 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önceki bu hususlara dair hükümlerin uygulanmasına devam
olunur.”
MADDE 81 – 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanunun ek
geçici 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“EK GEÇİCİ MADDE 6 – 5510 sayılı Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihe kadar T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen emekli sandıkları ile
kanunla kurulu diğer emekli sandıklarınca kendilerine yaşlılık, malûllük veya
ölüm aylığı bağlananlar, 1/10/1972 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamı
dışında sayılırlar.
Ancak, bu Kanuna tabi hizmet süreleri,
diğer kurum ve sandıklara bildirilmiş ise bu hizmetler geçerli
sayılır.”
MADDE 82 – 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar
Kanununun 323 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
maddeye birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İş sahibi mukavele edilen yahut adet olan
yahut kendisinin bağlı bulunduğu umumi mukavelede tespit olunan ücreti tediye
ile mükelleftir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her çeşit istihkaktan o ay içinde ödenenlerin özel olarak açılan banka hesabına
yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü,
işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri
gibi unsurları dikkate alarak iş sahiplerini zorunlu tutmaya, banka hesabına
yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt
ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup
olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı
ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir.
Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna
tabi tutulan iş sahipleri, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.
İşçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkaklarının özel olarak açılan banka hesabına
yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan
bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 83 – 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın
Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında
Kanunun;
1) 14 üncü maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kararlaştırılan ücret, her ay peşin olarak
ödenir. İlave ücretlerin sigorta primlerinin ödenmesi mecburidir. Çalıştırılan
gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel
olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi
olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı gazeteci
sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak
işverenleri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten
sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet
Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı gazetecilerin ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka
hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler, gazetecilerin
ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak
açılan banka hesapları dışında ödeyemezler. Gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkaklarının özel olarak açılan banka hesaplarına
yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan
bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
2) 27 nci maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendinde yer alan “zamanında ödemeyen” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya
gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını
zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına yatırılmaksızın
ödenmesi durumunda, her bir gazeteci için,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 84 – 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş
Kanununun;
1) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (9)
numaralı bendindeki “yeri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile zorunlu tutulan
işverenler için gemiadamının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakının ödeneceği banka özel hesap numarası” ibaresi eklenmiştir.
2) 29 uncu maddesinin birinci ve ikinci
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her çeşit istihkak gemiadamına işi karşılığında işveren veya işveren vekili
tarafından ödenen bir meblağdır. Çalıştırılan gemiadamına ücret, prim, ikramiye
ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın özel olarak açılan banka hesabına
yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü,
işletme büyüklüğü, çalıştırdığı gemiadamı sayısı, işyerinin bulunduğu il ve
benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya işveren vekillerini
zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra
kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet
Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı gemiadamlarının ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka
hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya işveren
vekilleri, gemiadamlarının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.
Gemiadamlarının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının
özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin
diğer usûl ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkakın, gemi adamına hizmet akdinde gösterilen yer ve devrelerde tam
olarak ödenmesi, işverenler ile işveren vekillerinin birinci fıkra uyarınca
zorunlu tutulduğu durumlarda ise özel olarak açılan banka hesabına yatırılması
mecburidir.”
3) 51 inci maddesinin son fıkrasından önce
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Gemiadamının ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan
banka hesabına yatırmayan işveren, işveren vekili hakkında, bu durumda olan her
gemiadamı için bin iki yüz Yeni Türk Lirası idari para cezası
verilir.”
MADDE 85 – 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş
Kanununun;
1) 32 nci maddesinin ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak
açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice
göre Türk parası ile ödeme yapılabilir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka
hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi
mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin
bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü
kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten
sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet
Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları
vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler,
işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını
özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.
İşçinin ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına
yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan
bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
2) 102 nci maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a. 32 nci maddesinde belirtilen ücret ile
işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan
ücret ödemelerini süresi içinde kasden ödemeyen veya eksik ödeyen, 39 uncu
maddesinde belirtilen komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen
veya noksan ödeyen, ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına ödemeyen
işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için
yüz Yeni Türk Lirası idari para cezası ,”
MADDE 86 – 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı
Bankacılık Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar
Kanunu, 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla
Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, 20/4/1967
tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ile 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş
Kanunu kapsamında çalıştırılan işçi, gemiadamı ve gazetecinin ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikte her çeşit istihkak ödemelerinin özel olarak açılan
banka hesabına yapılması halinde, bu hesaplara ilişkin bilgi ve belgelerin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı
ile bunlara bağlı kurum ve kuruluşlara verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz. Bu bilgi
ve belgelerin verilmesine ilişkin usûl ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı
ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca belirlenir.”
MADDE 87 – 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı
Kanunun;
1) 1 inci maddesindeki “Genel Sağlık
Sigortası uygulamasına geçilinceye kadar” ibaresi metinden çıkarılmış, 5 inci
maddesi ile 3 üncü maddesinin (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
2) 2 nci maddesi aşağıdaki gibi
değiştirilmiştir.
“MADDE 2 – Bu Kanun; 5510 sayılı Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla
birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya
çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30
günden az çalışan sigortalılar hariç hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi
altında bulunmayan ve bu Kanunun öngördüğü usûl ve esaslar çerçevesinde
belirlenecek aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı 4857
sayılı İş Kanununa göre belirlenen brüt asgari ücretin 1/3 ünden az olan ve
Türkiye'de ikamet eden Türk vatandaşlarının; 5510 sayılı Kanun hükümleri
çerçevesinde sağlanacak sağlık yardımlarını kapsar.
Yeşil kart almaya hak kazananlara 18 yaşını
doldurmamış çocuklar da dahil başvuru tarihi esas alınarak yeşil kart
düzenlenir. Ancak bu kişilerin yeşil kart veren birimlere başvuru tarihinden
önceki bir tarihte acil haller nedeniyle sağlık hizmeti sunucusuna başvurması
halinde, yeşil kart veren birimlere başvuru tarihinden önceki doksan günü
geçmemesi kaydıyla sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu tarih itibariyle yeşil
kart düzenlenir.
Ancak, herhangi bir sağlık güvencesi
altında olanlara bağımlı olarak sağlık hizmetlerinden yararlanması gerekenler,
silah altında bulunanlar bu Kanun kapsamı dışındadır.
Ayrıca, hane halkı arasında genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamında olmayan birisinin
bulunması halinde, bu Kanunun öngördüğü usûl ve esaslar çerçevesinde
belirlenecek aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı dikkate
alınarak bu Kanun kapsamında değerlendirilir.
Birinci fıkradaki miktarı üç katına kadar
artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
3) 9 uncu maddesi aşağıdaki gibi
değiştirilmiştir.
“MADDE 9 – Primin tahakkuk ettirileceği ay
itibarıyla, yeşil kart verilen kişi sayısının üçe bölünmesi suretiyle bulunacak
kişi sayısının, 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına girenler için tespit edilen prim miktarı ile çarpımı sonucu
bulunacak olan tutar Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesine ilave edilir.”
MADDE 88 – 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Kanunun
ek 1 inci maddesinin (a) bendinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Yukarıdaki fıkra kapsamındaki kişi ve
kurumlarca, 1/1/2007 tarihinden önce Kuruma gönderilen faturalardan henüz
incelemesi tamamlanmamış olanlar, yukarıdaki fıkraya göre incelenerek yılı
bütçesine gider kaydedilir, avans verilmiş ise mahsup edilir. Verilen
avanslardan iade edilmesi gereken tutarlar, Kurum tarafından alacak hesaplarına
alınır. İnceleme sonucu tespit edilen hata oranı ile incelemenin bu fıkra
hükümlerine göre yapıldığı ilgili kişi ve kurumlara yazılı olarak bildirilir.
1/1/2007 tarihinden sonra Kuruma incelenmek üzere teslim edilen faturalar için,
örnekleme yapılarak fatura incelemesi yöntemini kabul etmeyen gerçek veya tüzel
kişiler ile kamu idarelerine ait döner sermayeli işletmeler, bu tercihlerini
hizmet vermeye başlamadan önce ilgili kuruma yazılı olarak bildirir. Bildirimde
bulunulmaması halinde örnekleme yöntemi kabul edilmiş sayılır. Örnekleme
yöntemini kabul eden gerçek veya tüzel kişiler ile kamu idarelerine ait döner
sermayeli işletmelerin sözleşme veya ilgili mevzuatı içinde sonuçlandırılamayan
alacaklarına mahsup edilmek üzere incelemesine başlanmamış alacak tutarını
geçmemek üzere Kurum tarafından uygun görülecek oranda avans ödemesi yapılır.
Örnekleme yoluyla tespit edilen hata oranının tüm alacaklara teşmili sonucunda
kalan tutarın ödenmesi dışında sağlık hizmeti fatura eden gerçek veya tüzel
kişiler ile kamu idarelerine ait döner sermayeli işletmelere başka bir ödeme
yapılmaz.”
MADDE 89 – 29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar
Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 4 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesi kapsamında
sigortalı sayılmayı gerektirecek bir çalışması bulunmayan veya bu kapsamda aylık
ve gelir almayan köy ve mahalle muhtarları, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılırlar.”
MADDE 90 – 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik
Sigortası Kanununun;
1) 46 ncı maddesinin ikinci ve üçüncü
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; dördüncü fıkrasında yer alan
“hastalık ve analık sigortası primlerinin Sosyal Sigortalar Kurumuna veya ilgili
sandıklara yatırılmasını sağlamak” ibaresi yerine “sigorta primlerinin Sosyal
Güvenlik Kurumuna yatırılmasını sağlamak” ibaresi eklenmiştir.
“Bu Kanun, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan
sigortalıları ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde
açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar.
5510 sayılı Kanunun; 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri, ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir
hizmet akdine dayalı olarak çalışmayanlar ve üçüncü fıkrası, 5 inci, 6 ncı ve
geçici 13 üncü maddeleri kapsamında olanlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamında olmakla birlikte memur veya 22/1/1990
tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi sözleşmeli statüde
bulunanlar ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri Personel Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu, 3466 sayılı Uzman
Jandarma Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2547 sayılı Yüksek
Öğretim Kanunu, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu, 233 ve 399 sayılı
kanun hükmünde kararnameler ile 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu
kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunlarındaki hükümlerine göre sözleşmeli
personel statüsünde çalışanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre
geçici personel statüsünde çalıştırılanlar bu Kanun kapsamına dahil
değildir.”
2) 48 inci maddesinin altıncı fıkrasının
(b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) 5510 sayılı Kanun gereği ödenecek
sigorta primleri,”
3) 49 uncu maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İşsizlik sigortası primleri ile sosyal
güvenlik primlerine ilişkin hükümler
MADDE 49 – İşsizlik sigortasının
gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu
Kanunun 46 ncı maddesi kapsamına giren tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet,
işsizlik sigortası primi öder. İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci
maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2
işveren ve %1 Devlet payı olarak alınır.
İşverenler, işsizlik sigortasına ilişkin
prim yükümlülükleri nedeniyle sigortalıların ücretlerinden herhangi bir indirim
veya kesinti yapamazlar.
Herhangi bir nedenle işçinin sigortalılık
durumunun sona ermesi halinde, o ana kadar işçiden ve işverenden kesilen
işsizlik sigortası primleri ile Devlet payı iade edilmez.
İşsizlik sigortasına işverenlerce ödenen
primler kazancın tespitinde gider olarak kabul edilir, sigortalılarca ödenen
primler de gerçek ücretin hesaplanmasında gelir vergisi matrahından
indirilir.
İşsizlik sigortası primleri ile ilgili
olarak; 5510 sayılı Kanunun 80, 82, 86, 88, 89, 90, 91, 93 ve 100 üncü madde
hükümleri uygulanır.
İşsizlik sigortası primlerinin
toplanmasından, sigortalı ve işyeri bazında kayıtların tutulmasından, toplanan
primler ile uygulanacak gecikme cezası ile gecikme zammının Fona
aktarılmasından, teminat ve hak edişlerin prim borcuna karşılık tutulmasından,
yersiz olarak alınan primlerin iadesinden Sosyal Güvenlik Kurumu görevli,
yetkili ve sorumludur.
Sosyal Güvenlik Kurumu bir ay içinde tahsil
ettiği primler ile gecikme cezası, gecikme zammı ayrı ayrı göstermek suretiyle
tahsil edildiği ayı izleyen ayın onbeşine kadar Fona aktarır. Uygulamaya ilişkin
hususlar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kurum arasında düzenlenen bir protokol ile
belirlenir.
Kurum, Sosyal Güvenlik Kurumunun ay
itibarıyla Fona intikal ettirdiği işçi ve işveren paylarını dikkate alarak
Devlet payını Hazine Müsteşarlığından talep eder. Hazine Müsteşarlığı talep
edilen miktarı talep tarihini izleyen onbeş gün içinde Fona aktarır.
İşsizlik sigortası gelirleri vergiye tabi
değildir. Bu gelirlerden hiçbir vergi, resim ve harç kesintisi
yapılamaz.”
4) 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (B)
bendinin (b) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) 5510 sayılı Kanun gereği ödenecek
sigorta primlerinden,”
MADDE 91 – 16/12/1960 tarihli ve 168 sayılı Yabancı
Memleketlerde Türk Asıllı ve Yabancı Uyruklu Öğretmenlere Sosyal Yardım
Yapılması Hakkında Kanunun;
1) 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 1 – Yabancı memleketlerde Türk
kültürüne hizmet eden Türk asıllı ve yabancı uyruklu öğretmen veya din
görevlilerine; görevlerinden ayrılışları halinde kendilerine, vefatları halinde
ise dul ve yetimlerine bu Kanun hükümlerine göre sosyal yardım
yapılır.
Sosyal yardımdan faydalanabilmek
için;
a) 25 yıl veya daha fazla hizmetten sonra
görevden ayrılmak veya asgari onbeş yıl hizmeti bulunup 60 yaşını tamamlamış
olmak,
b) Özürlü olması veya tedavisi mümkün
olmayan hastalık sebebiyle çalışamaz hale gelindiğinin, en az üç doktordan
oluşan bir sağlık kurulu tarafından düzenlenecek raporla belgelenmesi ve bu
raporda belirtilen sebebin görevini yapmasına engel teşkil ettiğinin Sağlık
Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Dışişleri Bakanlığınca uygun
görülmesi,
c) Durumu yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde
gösterilen haller kapsamına girmemekle birlikte, Dışişleri Bakanlığı tarafından
takdir edilecek sebeplerle görevini bırakmış olmak,
d) Görevlerini yapmaları sırasında,
şahsiyet ve Türk kültürüne hizmetlerinin sebep ve etkisiyle, bulundukları ülke
makamlarınca görevlerinden men edilmiş olmak,
şartlarından en az birisini haiz olunması
zorunludur.”
2) 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 2 – Yapılacak sosyal yardımın aylık
tutarı ile yardımların tahakkuku ve ödenmesine ilişkin hususlar; ilgililerin
hizmet yılları ile tamamlamış oldukları eğitimin seviyesi ve alanı, pedagojik
formasyonlarının bulunup bulunmadığı, görev unvanları, yerleştikleri ülke ve
mahalli geçim endekslerindeki gelişmeler dikkate alınarak, her yıl Dışişleri,
Maliye ve Milli Eğitim bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından müştereken tespit olunur.
Bu Kanun uyarınca sosyal yardım yapılmakta
olanların kendileri ile bunların tedavi yardımı ya da hastalık sigortası hakkı
bulunmayan eşlerinin, Türkiye’de sağlık kurum ve kuruluşlarındaki tedavilerine
ilişkin giderler ile ilaç giderleri; 8/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü
Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından
Karşılanması Hakkında Kanunda düzenlenmiş olan şartlar aranmaksızın, yeşil kart
verilmek suretiyle anılan Kanun hükümlerine göre karşılanır.”
3) 4 üncü maddesinde geçen “öğretmenlerin”
ibaresi “öğretmenler ile din görevlilerinin” şeklinde; aynı maddede geçen
“bunların sicilleri Milli Eğitim Bakanlığınca” ibaresi de “bunlardan öğretmen
olanların sicilleri Milli Eğitim Bakanlığınca, din görevlisi olanların sicilleri
ise Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 92 – 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını
Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanunun;
1) 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu aylıklar, Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından belirlenecek ödeme gün ve dönemlerinde peşin olarak ödenir. Aylığa
hak kazanma başlangıç tarihi ile ilk aylık ödemesinin yapıldığı ödeme döneminin
ilişkin olduğu aya kadar olan haklar için ise defaten ödeme
yapılır.”
2) Ek 1 inci maddesinin son fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine
göre aylık almaya hak kazanacak şekilde özürlü olduğunu belgeleyen ve herhangi
bir sosyal güvenlik kurumundan yetim olarak aylık veya gelir almakta olan
çocuklardan bu kurumlardan aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları bu madde
gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az olanlara; aradaki fark
ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından (birden fazla sosyal güvenlik
kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih edecekleri bir sosyal
güvenlik kurumu tarafından) ödenir ve bu şekilde ödenen tutarlar Hazineden
tahsil edilir.”
3) 2022 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanun kapsamındaki
kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri
alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir.
İlgililer hakkında herhangi bir idari ve icrai takibat yapılmaz.”
MADDE 93 – Bu
Kanunun;
a) 75 inci maddesinin (4) numaralı bendi 1/9/2007
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 75 inci maddesinin (4) numaralı bendi hariç diğer
hükümleri, 76 ila 78 inci maddeleri, 80 inci maddesi, 87 nci maddesi, 89 uncu
maddesi, 90 ıncı maddesinin (1) ila (4) numaralı bentleri 2008 yılı Ekim ayı
başında,
c) 91 inci maddesi 1/1/2008 tarihinden geçerli olmak
üzere yayımı tarihinde,
ç) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 94 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
|