BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanı
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; 31/5/2006 tarihli ve 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal sigorta
hükümleri ile getirilen hak ve yükümlülükleri ve sosyal sigorta işlemlerine
ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa tabi işyeri, işverenler,
sigortalı, hak sahipleri ile diğer ilgili kişi ve kuruluşlar açısından, sosyal
sigorta işlemlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 107 nci maddesi hükmüne dayanılarak
hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Alt
işveren: Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin
bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için
görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiyi,
b)
Araştırma: Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve
kuruluşlar ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar
tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat
işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş
olup olmadığı hususunda Kurumca yapılan değerlendirmeyi,
c)
Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
ç)
Durum tespiti: Sigortalılık niteliğini, tescil işlemlerini, sigorta olaylarını,
asgari işçiliğin tespiti amacıyla yapılan denetim ve
kontrolleri,
d)
e-sigorta: İşveren, alt işveren, sigortalı, genel sağlık sigortalısı, hak sahibi
ve diğer ilgili kişi ve kuruluşlarca bu Yönetmelikte belirtilen belgelerde yer
alan bilgileri internet, elektronik ve benzeri ortamda Kurumun veri tabanına
aktarılmasını ve bu şekilde aktarılan bilgiler ve talepler ile Kurumca yürütülen
sosyal sigorta işlemleri sonuçlarından uygun görülenlerin işveren, sigortalı,
hak sahibi ve diğer ilgili kişi ve kuruluşlara verilmesini sağlayan elektronik
portalı,
e)
Geçici iş ilişkisi kurulan işveren: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş
Kanununun 7 nci maddesinde yer alan sigortalıyı devralan işverenler ile kamu
işyerlerinde geçici görevlendirilen sigortalıların
işverenlerini,
f)
Genel Müdürlük: Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünü,
g)
Genel sağlık sigortası primi: Kanunda genel sağlık sigortalısı için alınması
öngörülen prim tutarını,
ğ)
İsteğe bağlı sigorta: Kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun
vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tabi olmalarını sağlayan
sigortayı,
h)
İşkolu kodu: Yapılan işin, iş kazası ve meslek hastalığı bakımından tehlikenin
ağırlığını gösteren ve kısa vadeli sigorta kolları prim tarife cetveline göre
hangi işkoluna tabi olduğunu belirleyen numarayı,
ı)
İşveren: Sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile
tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları,
i)
İşveren vekili: İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün
yönetim görevini yapan kişiyi,
j)
İşyeri: Sigortalı sayılanların maddi olan ve olmayan unsurları ile birlikte
işlerini yaptıkları yerler ile bu yerlerde üretilen mal veya verilen hizmet ile
nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler ile
bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım,
beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile
araçları,
k)
İşyeri sahibi: Kanuna göre sigortalı olanların işlerini yaptıkları işyerlerinin
sahibi veya kullanıcısı olan gerçek ya da tüzel kişilikler ile tüzel kişiliği
olmayan kurum ve kuruluşları,
l)
İşyeri sicil numarası: İşyerinin Kanun kapsamına alınması üzerine Kurumca
verilen numarayı,
m)
Kanun: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununu,
n)
Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
o)
Muafiyet;
1)
Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup,
esnaf ve sanatkâr siciline kayıt olanlar için aylık faaliyet gelirinden bu
faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katından az olma hâlini,
2)
Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan tarımsal faaliyette
bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden bu faaliyete ilişkin masraflar
düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz katından az olma hâlini,
ö)
Prime esas kazanç: Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenecek
tutarı,
p)
Sigorta primi: Sigortalılar için 5510, 5434 ve 2925 sayılı Kanunlarda belirtilen
prime esas kazançlar ve oranlar üzerinden alınacak tutarı,
r)
Ünite: Merkezde daire başkanlığını, taşrada sosyal güvenlik il müdürlükleri ile
sosyal güvenlik merkezlerini,
ifade
eder.
(2)
Birinci fıkrada yer almayan ancak Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan diğer
tanımlar bu Yönetmelik için de yapılmış sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Sosyal Sigorta Kayıt ve İşlemlerinin Genel
Esasları
Bilgi ve belgelerin Kuruma verilme
usulü
MADDE 5 – (1) Kurum, Kanun veya bu Yönetmelik gereği verilecek her
türlü belge veya bilginin e-sigorta ortamında gönderilmesi hususunda gerçek ve
tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan idareleri, kurum ve kuruluşları zorunlu
tutmaya veya zorunluluk esasını kaldırmaya yetkilidir. Kanun veya bu
Yönetmelikte belirtilen bilgi ve belgelerin e-sigorta ortamında Kuruma gönderme
zorunluluğu getirilmesine rağmen bu yükümlülüğün yasal süresi içinde veya yasal
süresi dışında kâğıt ortamında yerine getirilmesi hâlinde de bu belgeler işleme
konulur.
(2)
Belge veya bilgileri e-sigorta ortamında göndermekle zorunlu tutulan kurum ve
kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun bilgi işlem sistemlerinin
aşağıdaki fıkrada belirtilen nedenlerle hizmet dışı kalması sonucu belge ve
bilgiyi, öngörülen sürenin son gününde Kuruma gönderememesi ve muhteviyatı
primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi hâlinde, sorunların ortadan kalktığı
tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna kadar belge veya bilgiyi gönderir ve
muhteviyatı primleri de aynı sürede Kuruma öder ise bu yükümlülükleri Kanunda
öngörülen sürede yerine getirmiş kabul edilir.
(3)
Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü yetkililerince imzalanacak bir tutanak ile tevsik
edilmesi kaydıyla;
a)
Kurum bilgisayar sisteminde, e-sigorta uygulamasının çalışmasını engelleyecek
şekilde;
1)
Donanım ve yazılımdan kaynaklanan arızalar,
2)
Elektrik ve iletişim alt yapısında meydana gelen arızalar,
3)
Yangın, yıldırım, infilak ve benzeri olaylar sonucu meydana gelen ve işlem
yapmayı engelleyici durumlar,
4) Sel
veya su baskını, fırtına, yer kayması, deprem gibi tabi afetler ile grev,
lokavt, sabotaj, terör saldırıları,
b)
Kurumun hizmet satın aldığı internet servis sağlayıcılarında meydana gelen
arızalar,
c) (a)
ve (b) bentleri dışında Kurumca belirlenecek benzeri durumlar,
bu
Yönetmelikte belirtilen belgelerin Kanunda öngörülen sürenin son gününde Kurumca
alınmasını engelleyici sebep olarak kabul edilir.
Merkezi veri tabanının
oluşturulması
MADDE 6 – (1) Sosyal sigorta işlemlerine ilişkin kayıtların
elektronik ortamda tutulması esastır. Bu amaçla, Kurumca;
a)
Sigortalı tescil,
b)
Sigortalı hizmet,
c)
Gelir veya aylık ödeme,
ç)
İşyeri tescil,
d)
İşveren veya sigortalı prim tahakkuk ve tahsilat,
e)
Geçici işgöremezlik ödenekleri,
f)
Genel sağlık sigortası tescil,
kayıtlarının elektronik ortamda tutulduğu merkezi bir veri tabanı
oluşturulur.
(2)
Sosyal sigorta kayıtlarının tutulmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye,
birinci fıkrada belirtilen ana kayıtların alt veya yedek kayıtlarını
oluşturmaya, mevzuat ve iletişim teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak
değiştirmeye ve kâğıt ortamında tutulan kayıtların elektronik ortamda veya
elektronik ortamda tutulan kayıtların kâğıt ortamında tutulmasına karar vermeye
Kurum yetkilidir.
Sosyal sigorta kayıtlarının
tutulması ve düzeltilmesine ilişkin esaslar
MADDE 7 – (1) Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen sosyal
sigorta kayıtlarının, bu Yönetmelikte belirtilen ve usulüne göre düzenlenmiş
belgelere dayandırılması zorunludur.
(2)
Usulüne göre düzenlenmiş belgeye dayandırılarak oluşturulan sosyal sigorta
kayıtları;
a)
Dayanak belgesinde bulunduğu hâlde kayıtlara hatalı veya eksik olarak tescil
edilen ya da hiç yazılmayan bilgilerin veya mükerrer kayıtların bulunduğunun
Kurumca tespitine,
b)
Kamu idareleri denetim elemanları ile Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurları tarafından yapılan inceleme ve soruşturma
raporlarına,
c)
Mahkeme kararlarına,
ç)
Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, 5411 sayılı Kanun kapsamındaki
kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan temin edilen bilgi ve
belgelere istinaden Kurumca yapılacak incelemeye,
göre
düzeltilir, silinir veya yeni kayıt eklenir.
Kayıtların
paylaşımı
MADDE 8 – (1) Kurum, sosyal sigorta kayıtlarında tutulan bilgileri
işveren, sigortalı, hak sahibi ve diğer ilgili kişi ve kuruluşların kullanımına
açabilir.
(2)
Kurum, internet ve her türlü elektronik ortam ile benzeri elektronik iletişim
araçları üzerinden bilgi alışverişinin yapılmasına ilişkin koşulları belirlemek,
Kurum ve işveren ile diğer ilgili kişi ve kuruluşlar arasındaki ilişkiler ile
tarafların birbirlerine karşı olan hak ve yükümlülüklerini düzenlemek için
protokol veya sözleşmeler yapabilir.
(3)
Sosyal sigorta kayıtlarından alınan bilgilerin iş ve işlemlerde kullanılmasının
hukuki sonuçları, bilgiyi alan işveren ve diğer ilgili kişi ve kuruluşların
sorumluluğundadır.
İKİNCİ
KISIM
Sigortalıların
Tescili ve Hizmet Kayıtları
BİRİNCİ
BÖLÜM
Sigortalılara İlişkin Hükümler
Sigortalı
sayılanlar
MADDE 9 – (1) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren
tarafından çalıştırılanlar Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendine
göre sigortalı sayılırlar.
(2)
Aşağıda belirtilenler de Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılırlar.
a)
İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıklarına ve
yönetim kurullarına seçilenler.
b) Bir
veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı
tarafından belirlenen Ek-1’de yer alan tabloda sayılan; film, tiyatro, sahne,
gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri
diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile
düşünürler ve yazarlar.
c)
Mütekabiliyet esasına dayalı olarak sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış
ülkelerin uyruğunda olanlar hariç, yabancı uyruklu, uyruksuz, göçmenler ve
sığınmacı kişiler ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülke
sigortalılarından, sözleşmede belirlenen istisna hâlleri dışında çalışmalarını
hizmet akdine tabi sürdürenler.
ç)
Büyükelçilik, konsolosluk mensuplarının özel hizmetlerinde çalıştırılanlardan
gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenler
ile Türkiye’de ikamet etmekte iken buralarda çalıştırılan Türk
vatandaşları.
d)
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna
göre, çiftçi malları koruma başkanlıkları veya meclisleri tarafından
çalıştırılan koruma bekçileri.
e)
24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununda belirtilen umumi
kadınlar.
f)
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak
çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler ile
14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C)
bendi kapsamında çalıştırılanlar.
(3)
Haklarında bazı sigorta kolları uygulanacak sigortalılar ve sigorta
kolları;
a)
Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri
bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü
ve tutuklular hakkında, Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı ile analık
hükümleri,
b)
5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak,
çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve
meslek hastalığı ile hastalık sigortası, meslek liselerinde okumakta iken veya
yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler hakkında ise
iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri,
c)
Vazife malullerinden;
1)
Harp malulleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu,
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış malullerden, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı olarak
çalışmaya başlayanlar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri
uygulanır, ancak uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri hâlinde bu
isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren,
haklarında uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.
2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bir göreve
başlayan tüm vazife malulleri hakkında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri
uygulanır.
3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında
sigortalı olarak çalışmaya başladıkları hâlde, aylıkları kesilmeyen harp ve
vazife malullerinden genel sağlık sigortası primi alınmaz.
ç)
Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve
değiştirme eğitimine katılan kursiyerler hakkında Kanunun iş kazası ve meslek
hastalığı hükümleri,
d)
Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş
üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen
Türk işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası
hükümleri, bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri
hâlinde ise Kanunun 50 nci maddesinin ikinci fıkrasının Türkiye’de yasal olarak
ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın
haklarında genel sağlık sigortası primi hariç isteğe bağlı sigorta
hükümleri,
uygulanır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendine göre, köy veya mahalle
muhtarı seçilenler ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlardan;
a)
Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde
gelir vergisi mükellefi olanlar,
b)
Gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı
olanlar,
c)
Kollektif şirketlerin ortakları,
ç)
Limited şirketlerin ortakları,
d)
Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortakları,
e) Adi
komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları,
f)
Donatma iştirakleri ortakları,
g)
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları,
ğ)
Tarımsal faaliyette bulunanlar,
sigortalı sayılırlar.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendi hükümleri 10/7/1953 tarihli
ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler hakkında
da uygulanır.
(6)
Kamu idarelerinde;
a)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro
ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp, ilgili mevzuatında (a) bendi kapsamına
girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,
b)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi
olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili mevzuatında (a) bendi kapsamına
girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Kanunun 86
ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılırlar.
(7)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (c) bendi
hükümleri;
a)
Kuruluş ve personel kanunları veya diğer kanunlar gereğince seçimle veya atama
yoluyla kamu idarelerinde göreve gelenlerden; bu görevleri sebebiyle kendilerine
ilgili kanunlarında Devlet memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış olanlardan
hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b)
Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları,
il encümeninin seçimle gelen üyeleri,
c) Bu
kapsamda sigortalı iken aynı kapsamdaki kişilerin kurduğu sendikalar ve
konfederasyonlar ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına
seçilenlerden aylıksız izne ayrılanlar,
ç)
Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda, Türk Silahlı Kuvvetleri hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay
meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine
tabi tutulan adaylar,
d)
Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okumaya devam eden öğrenciler,
hakkında da uygulanır.
(8) Bu
maddenin yedinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen okulları
tamamlamadan ayrılanlar ile tamamlamalarına rağmen görevlerine başlamadan
ayrılanların, bu okullarda geçen eğitim süreleri sigortalılıklarından sayılmaz.
(9)
Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümleri, Kanunun 4 üncü maddesi
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlara uygulanmaz.
Sigortalı
sayılmayanlar
MADDE 10 – (1) Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
hükümlerinin uygulanmasında;
a)
İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b)
Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dâhil bu dereceye kadar hısımlar
arasında ve aralarına dışardan başka kimse katılmaksızın, yaşadıkları konut
içinde yapılan işlerde çalışanlar,
c)
Ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç ev hizmetlerinde
çalışanlar,
ç)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt
bentleri kapsamında sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere, muvazzaf
askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu
öğrencileri,
d)
Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve
hesabına Türkiye'ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya
tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye'de kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına
tabi olanlar,
e)
Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî makamların izniyle kurulan
meslek veya sanat okullarında ve yüksek okullarda fiilen normal eğitim süreleri
içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve üretim işlerinde çalışan
öğrenciler,
f)
Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta olan veya rehabilite
edilen, hasta veya maluller,
g)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri gereği
sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış
olanlar,
ğ)
Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar,
h)
Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette
bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin
masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, Kanunda
tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğuna dair
beyanlarını içeren başvuruları dikkate alınarak ziraat odalarından, bunların
bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları Ek-2’deki
muafiyet belgesi ile belgeleyenler,
ı)
Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup,
esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu
faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katından az olduğuna dair beyanlarını içeren
başvuruları dikkate alınarak, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nden,
bunların bulunmadığı yerlerde meslek odalarından alacakları Ek-2’deki muafiyet
belgesi ile belgeleyenler,
i)
Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve temsilciliğin
bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin vatandaşlığını da haiz
bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik
kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu idarelerinin dış
temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu ülkenin ilgili
mevzuatının zorunlu kıldığı hâllerde, işverenleri tarafından bulunulan ülkede
sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar,
sigortalı sayılmazlar.
(2)
Birinci fıkranın (g) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya
sanat okulunu bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî
Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle
ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz.
Sigortalılığın başlangıcı ve
bildirim yükümlülüğü
MADDE 11 – (1) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, meslekî eğitime veya zorunlu
staja başladıkları tarihten itibaren sigortalı hak ve yükümlülükleri
başlar.
(2)
İşverenler, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının;
a) (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılanları, çalışmaya başladıkları tarihten
önce,
b) (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlar, göreve başladıkları veya okullarında
öğretime başladıkları tarihten, kendi hesabına okumakta iken Türk Silahlı
Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya başlayanlar ise bu
tarihten itibaren sigortalı sayılırlar ve bu tarihten itibaren on beş gün
içinde,
Kuruma
e-sigorta yoluyla bildirmekle yükümlüdür.
(3)
İşverenlerce Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan;
a)
İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde hizmet akdiyle işe başlatılacak
sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün,
b)
Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak
çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verecek işyerlerinde; ilk
defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya
başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz
konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar,
c)
Kamu idarelerince istihdam edilen 8/9/1999 tarih ve 4447 sayılı İşsizlik
Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan sözleşmeli personel
ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların,
çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde,
ç) İlk
işyerindeki çalışmasına ait sigortalı işe giriş bildirgesi Kuruma verilerek,
tescil işlemi yapılmış olan sigortalının, naklen ve hizmet akdi sona ermeden
aynı işverenin aynı ya da başka ünitede tescil edilmiş diğer işyerinde çalışmaya
başlaması hâlinde, yasal süresi dışında,
d)
Kanunda belirtilen sürede Kuruma bildirilme imkânı olmamakla
birlikte;
1)
Maliye Bakanlığı vizesine bağlı olarak kamu idarelerinde çalışacak sigortalılar
için vize işleminin gerçekleştirildiğine ilişkin yazının, ilgili kamu idaresine
intikal ettiği günü izleyen ikinci iş günü sonuna kadar,
2)
24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu uyarınca özelleştirilen
işyerlerinden diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen atanan sözleşmeli veya
kapsam dışı personelin nakledildikleri kamu idarelerinde işe başladıkları tarihi
takip eden ikinci iş günü sonuna kadar,
Kuruma
yapılan bildirimler de süresinde yapılmış sayılır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan;
a)
Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde
gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, bu mükellefiyetlerinin
başlangıç tarihi itibarıyla başlar ve bu tarih vergi dairelerince,
b)
Gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları, esnaf ve sanatkâr sicil
müdürlüklerine tescil tarihi itibarıyla başlar ve bu tarih esnaf ve sanatkâr
sicil müdürlüklerince,
c)
Şirket ortaklarından;
1)
Kollektif şirket, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ile
donatma iştiraki ortaklarının sigortalılıkları, vergi mükellefiyetlerinin
başladığı tarihte başlar ve bu tarih vergi dairelerince,
2)
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıkları,
yönetim kurulu üyeliğine seçildikleri tarihte başlar ve bu tarih şirket
yetkililerince,
3)
Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortaklarının sigortalılıkları, şirketin ticaret siciline tescil edildiği tarihte
başlar ve bu tarih ticaret sicil memurluklarınca,
4)
Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortaklarından hisse devri alan yeni ortaklarının sigortalılıkları, ortaklar
kurulunca devrin yapılmasına karar verildiği tarihte başlar ve bu tarih ortaklar
kurulu kararının, hisse devrine ilişkin tanzim edilen noter devir sözleşmesinin,
devrin yapıldığının işlendiği pay defterinin birer sureti veya devir ticaret
sicil memurluğunca tescil edilmiş ise ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği
nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla şirket yetkililerince,
ç) Köy
ve mahalle muhtarlarının sigortalılıkları, muhtar seçildikleri tarih itibarıyla
başlar ve bu tarih il veya ilçe mülki amirliklerince,
onbeş
gün içinde,
d)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların
sigortalılıkları, bağlı oldukları ziraat odalarınca veya kendilerince bir yıl
içinde bildirilmesi hâlinde odaya kaydedildikleri tarihten, bu süre içinde
bildirilmemesi hâlinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten başlar ve bu
tarih meslek kuruluşuna kayıtlarının yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde
ziraat odalarınca veya ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe
müdürlüklerince,
e)
6132 sayılı Kanuna tabi jokey ve antrenörlerin sigortalılıkları lisans belgesine
istinaden fiilen çalışmaya başladıkları tarihte başlar ve bu tarih, kaydın
yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Türkiye Jokey Kulübünce,
Kuruma
e-sigorta yoluyla bildirilmek zorundadır.
f)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin dört numaralı alt
bendi kapsamındaki sigortalılardan Kanunun 6 ncı maddesinin (ı) bendi kapsamına
girmeleri nedeniyle sigortalılıkları sona erenlerden muafiyet şartlarının
ortadan kalktığını, ziraat odalarından, ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde
tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları belge ile birlikte bir yıl içinde
Kuruma bildirenlerin sigortalılıkları belgenin düzenlendiği tarihten bu süreyi
geçirenlerin sigortalılıkları ise bildirimin Kurum kayıtlarına intikal ettiği
tarihten başlar. Bu tarih sigortalılarca ve ilgili kuruluşlarca Kuruma
bildirilir.
g)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılardan gelir vergisinden muaf olup, Kanunun 6 ncı maddesinin (k) bendi
kapsamına girmeleri nedeniyle sigortalılıkları sona erenlerden muafiyet
şartlarının ortadan kalktığını esnaf ve sanatkârlar odaları birliğinden
alacakları belge ile birlikte 15 gün içinde Kuruma bildirenlerin
sigortalılıkları, belgenin düzenlendiği tarihten, 15 günlük süreyi geçirenlerin
ise, bildirimin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihten itibaren başlar. Bu
tarih sigortalılarca ve ilgili kuruluşlarca Kuruma
bildirilir.
ğ)
Muafiyet şartlarının ortadan kalktığına ilişkin olarak ilgili kuruluşlardan
alınan belgenin adi posta veya kargo ile gönderilmesi hâlinde Kurum kayıtlarına
intikal tarihi, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta ile yapılan
bildirimlerde postaya veriliş tarihi Kuruma intikal tarihi olarak kabul edilir.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılarla ilgili bildirim yükümlülüğü bulunan kurum ve kuruluşlar,
bildirimlerini merkez birimlerince yapmaları durumunda, bildirim zorunluluğu
yerine getirilmiş sayılır. Kurum bildirimden itibaren bir ay içinde tescili
yapılan kişilere, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını ve yaptığı
işin iş kolu kodunu bildirir.
(6)
Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî
Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim
gören öğrenciler ile meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri
sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrencilerin bildirimleri, Millî Eğitim
Bakanlığı veya bu öğrencilerin eğitim gördükleri okullar, yüksek öğrenim
sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler için ise öğrenim gördükleri
yüksek öğretim kurumlarınca yapılır.
Sigortalıların kendilerini
bildirmesi
MADDE 12 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki sigortalılar, çalışmaya başladıklarını, çalışmaya
başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde, örneği Ek-3’te bulunan
sigortalı bildirim belgesi ile doğrudan veya internet ya da benzeri ortamda
Kuruma bildirirler. Kurumca, sigortalının ilgili işveren tarafından
bildirilmediğinin ya da bildirildiği hâlde sigortalı bildirimi arasında
farklılık bulunduğunun tespiti hâlinde, durum, taahhütlü bir yazıyla
sigortalıya, gerekirse işverene bildirilir. Yapılan bildirimlerin sonucunda
farklılık giderilemezse, kontrol ve denetim sonucuna göre işlem yapılır.
Sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil
etmez.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendinde belirtilen tarımsal faaliyette bulunanlar faaliyetlerine başladıkları
tarihten itibaren bir ay içinde sigortalılıklarını sigortalı bildirim belgesi
ile doğrudan veya internet ya da benzeri ortamda Kuruma bildirirler. Bu
kapsamdaki kişilere ilişkin yapılan bildirimlerde farklılık olması hâlinde
yapılacak yazışmalar sonucunda farklılık giderilemezse, kontrol ve denetim
sonucuna göre işlem yapılır.
Sigortalıların kamu idareleri ile
bankalarca bildirilmesi
MADDE 13 – (1) Kamu idareleri ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki
kuruluşlar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle,
Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından
tescilli olup olmadığını kontrol etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği
kişileri, Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
(2) Bu
maddenin uygulamasına ilişkin usül ve esaslar tebliğ ile
düzenlenir.
Sigortalılığın sona ermesi ve
bildirim yükümlülüğü
MADDE 14 – (1) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı olanların sigortalılıkları hizmet akdinin sona erdiği
tarihte sona erer ve bu tarih işverenleri tarafından,
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan,
a)
Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde
gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları mükellefiyetlerini gerektiren
faaliyetlerine son verdikleri tarihte sona erer ve bu tarih ilgili vergi
dairelerince ve sigortalılarca,
b)
Gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları esnaf ve sanatkâr sicil
müdürlüklerindeki kayıtlarının silindiği tarihte sona erer ve bu tarih esnaf ve
sanatkâr sicil müdürlüklerince ve sigortalılarca,
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki gelir
vergisinden muaf olanlardan, Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (k)
bendi kapsamına girenlerin bir önceki aya ait faaliyet gelirlerinden bu
faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının
Kanunla tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az
olduğunu esnaf ve sanatkârlar odaları birliklerinden alacakları (Ek-2) muafiyet
belgesi ile belgeleyerek on gün içinde Kuruma intikal ettirenlerin
sigortalılıkları belgenin düzenlendiği tarihten, bu süreyi geçirenlerin
sigortalılıkları ise belgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihten itibaren
sona erer bu tarih sigortalılarca,
ç)
Şirket ortaklarından;
1)
Kollektif şirket, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ile
donatma iştiraki ortaklarının sigortalılıkları vergi mükellefiyetlerinin bittiği
tarihte sona erer ve bu tarih vergi dairelerince ve
sigortalılarca,
2)
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıkları bu
görevlerinin bittiği tarihte sona erer ve bu tarih şirket yetkililerince ve
sigortalılarca,
3)
Limited şirket, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortaklarının sigortalılıkları hisse devrine ilişkin alınan ortaklar kurulu
kararı ile hissenin devrine ilişkin tanzim edilen noter devir sözleşmesinin ve
devrin pay defterine işlendiği sayfanın birer suretlerinin birlikte ibraz
edilmesi veya hisse devri ticaret sicil memurluğuna tescil edilmiş ise ticaret
sicil gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla ortaklar
kurulu karar tarihi itibarıyla sona erer ve bu tarih, sigortalılar ve şirket
yetkililerince,
d)
İflasın açılmasına mahkemece karar verilen şirketlerin ortaklarının
sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde mahkemenin karar tarihinde,
sigortalının talebinin olmaması hâlinde ise mahkemece iflasın kapatılmasına
karar verildiği tarihte sona erer ve bu tarih sigortalılar ve şirket
yetkililerince,
e)
Tasfiyenin açılmasına mahkemece karar verilen şirketlerin ortaklarının
sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde mahkemenin karar tarihinde sona
erer, bu tarih sigortalılarca, sigortalının talebinin olmaması hâlinde tasfiye
kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği tarihte sona erer ve
bu tarih ticaret sicil memurluğunca ve sigortalılarca,
f)
Tasfiyesine şirketin ortaklar kurulu tarafından karar verilen şirketlerin
ortaklarının sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde tasfiyenin
başlanmasına karar verildiği tarihte sona erer, bu tarih sigortalılarca,
sigortalının talebinin olmaması hâlinde ise tasfiyenin sonuçlandığına ilişkin
tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği tarihte sona
erer ve bu tarihler sigortalılarca ve ticaret sicil memurluklarınca,
g)
Münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları sigortalının
talebi hâlinde şirketin münfesih duruma düştüğü tarih itibarıyla sona erer, bu
tarih sigortalılarca, sigortalının talebinin olmaması hâlinde münfesih duruma
düşen şirketin tasfiyesinin sonuçlandığına dair tasfiye kurulu kararının ticaret
sicil memurluğunca tescil edildiği tarihte sona erer ve bu tarihler
sigortalılarca ve ticaret sicil memurluklarınca,
ğ)
Mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile
tasfiyenin başlamasına veya münfesih duruma düşmesine karar verilen şirketlerin
ortaklarından hizmet akdi ile çalışmaya başlayanların sigortalılıkları,
çalışmaya başladıkları tarihte sona erer ve bu tarih sigortalılarca,
h)
Gelir vergisinden muaf olarak sigortalılıkları devam ederken hizmet akdi ile
çalışmaya başlayanların sigortalılıkları, çalışmaya başladıkları tarihte sona
erer ve bu tarih sigortalılarca,
ı) Köy
ve mahalle muhtarlarının sigortalılıkları muhtarlık görevinin bittiği tarihte
sona erer ve bu tarih il ve ilçe mülki amirliklerince ve
sigortalılarca,
i) Köy
ve mahalle muhtarlarından Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (b) bendi
kapsamında gelir vergisi mükellefi olanlar hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile
çalışmaya başlayanların sigortalılıkları, çalışmaya başladıkları tarihte sona
erer ve bu tarih sigortalılarca,
j)
Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların sigortalılıkları tarımsal
faaliyetin bittiği tarihte sona erer ve bu tarih ziraat odalarınca, ziraat odası
bulunmayan yerlerde ise tarım il/ilçe müdürlüklerince ve
sigortalılarca,
k)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi
kapsamındaki tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kanunun 6
ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girenlerin bir önceki yıla
ait tarımsal faaliyet gelirlerinden bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten
sonra kalan tutarın aylık ortalamasının Kanunla tanımlanan prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunun ziraat odalarından, ziraat
odalarının bulunmadığı yerlerde ise tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları
(Ek-2) muafiyet belgesi ile belgeleyerek on gün içinde Kuruma intikal
ettirilenlerin sigortalılıkları belgenin düzenlendiği tarihten, bu süreyi
geçirenlerin sigortalılıkları ise belgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği
tarihten itibaren sona erer, bu tarih sigortalılarca,
l)
Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
başlayan veya ikamet esasına bağlı olarak o ülke sosyal güvenlik sistemine dâhil
olanların sigortalılıkları, çalışmaya veya ilgili ülke sosyal güvenlik sistemine
dâhil oldukları tarihte sona erer ve bu tarih
sigortalılarca,
m)
6132 sayılı Kanuna tabi jokey ve antrenörlerin sigortalılıkları, fiilî
çalışmalarının bittiği tarihte sona erer ve bu tarih Türkiye Jokey Kulübü ve
sigortalılarca,
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanların sigortalılıkları; ölüm hâlinde veya aylık bağlanmasını gerektiren
hâllerde, görev aylıklarının kesildiği tarihi, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin
doldurulması hâlinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden
aybaşından, diğer hâllerde ise görevden ayrıldıkları tarihten itibaren sona erer
ve bu tarih, sigortalı işe giriş bildirgesini düzenlemekle yükümlü olan idare
tarafından,
(4)
Kanunun 5 inci maddesi gereği bazı sigorta kollarına tabi
tutulanlardan:
a)
Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve
benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların sigortalılığı
çalışmalarının sona erdiği veya işlerine son verildikleri tarihten itibaren sona
erer ve bu tarih, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları
Kurumunca,
b)
3308 sayılı Kanunda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim
gören öğrenciler, meslek liselerinde okuyanlar, yüksek öğrenimleri sırasında
zorunlu staja tabi tutulan öğrencilerin sigortalılığı eğitim veya
öğretimlerinin/staj sürelerinin bittiği tarihten itibaren sona erer ve bu tarih,
eğitim ve öğretim gördükleri kurumlarca,
c)
Harp malulleri ile 3713 veya 2330 sayılı kanunlara göre vazife malullüğü aylığı
bağlanmış olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında
sigortalı olanların sigortalılıkları, sigortalı çalışmalarının sona erdiği
tarihten itibaren sona erer ve bu tarih, işverenlerince,
ç)
Harp malulleri ile 3713, veya 2330 sayılı kanunlara göre vazife malullüğü aylığı
bağlanmış olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri kapsamında çalışanlardan uzun vadeli sigorta kollarına tabi olup bu
sigorta kollarından çıkmak isteyenler hakkında isteklerine dair yazılı
taleplerini takip eden ayın başından itibaren sadece iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri uygulanmaya devam edilir ve bu tarih,
işverenlerince,
on gün
içinde Kuruma bildirilir.
(5)
4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa
çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler için genel sağlık sigortası prim
bilgileri, ödenek başlama ve bitiş tarihleri Türkiye İş Kurumu ile Kurum
arasında oluşturulacak veri transferi yoluyla
gerçekleştirilir.
(6)
Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında olanlardan,
çalışmakta iken bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumu ile
irtibatlandırılanların, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde,
seçimini bu yönde kullananlar için sigortalandıkları tarihten itibaren; Kanunun
8 inci maddesi birinci fıkrasının (c) bendine göre kamu idarelerinin yurtdışı
görevinde çalışanlar, görevlerinden ayrıldıkları tarihten itibaren,
işverenlerince üç ay içinde Kuruma bildirilir.
(7)
Hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık
niteliği;
a)
İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi
veya işverenin lokavt ilan etmesi hâlinde, bu hâllerin sona
ermesini,
b)
Diğer hâllerde ise birinci fıkrada belirtilen tarihleri,
takip
eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır. Sigortalılığın sona ermesine
ilişkin bildirimlerde bu husus göz önünde bulundurulur.
(8)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olanların,
meslek kuruluşlarına ya da vergi dairelerine olan yükümlülüklerini yerine
getirmemiş olmaları, sigortalılığın sona ermesine ilişkin belge ya da bilginin
verilmesine engel teşkil etmez.
İKİNCİ
BÖLÜM
Sigortalıların Tescili
Sigortalı işe giriş bildirgesi
MADDE 15 – (1) Bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinde belirtilen
sigortalılık başlangıcı ile ilgili bildirim yükümlülüğü, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının; (a) ve (b) bentlerine tabi olanlar için Ek-4, (c)
bendine tabi olanlar için ise Ek-4-A’da bulunan sigortalı işe giriş
bildirgelerinin, Kuruma e-sigorta ile verilmesiyle yerine getirilir. Sigortalı
işe giriş bildirgesi dışında, başka biçimlerde yapılan bildirimler geçerli
sayılmaz.
(2)
Süresi içinde veya sonradan elden veya posta yoluyla gönderilen sigortalı işe
giriş bildirgeleri Kurum gelen evrak kaydına alındıktan sonra sigortalıların
tescil işlemleri sonuçlandırılır.
Sigortalı tescili ve sosyal
güvenlik sicil numarası
MADDE 16 – (1) Sigortalılar, Kuruma verilen ilk veya tekrar
sigortalı işe giriş bildirgelerine göre Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları
ile bilgisayar ortamında tutulan tescil kütüğüne kayıt edilir. Türkiye
Cumhuriyeti kimlik numarası, aynı zamanda sigortalıların sosyal güvenlik sicil
numarasını oluşturur. Sigortalıların tescil, hizmet ve her türlü bilgisayar
kayıtları ile diğer sosyal sigorta işlemleri, sosyal güvenlik sicil numarası
altında tutulur.
(2)
Yabancı uyruklulara Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce verilecek
kimlik numaraları aynı zamanda bunlar için sosyal güvenlik sicil numarası olarak
kullanılır.
(3)
Sigortalı tescil işlemlerinde kayıtların hatasız, tam ve güncel olması esastır.
Sigorta sicil dosyaları elektronik
arşivi
MADDE 17 – (1) Sigortalılarla ilgili Kurum dışından alınan veya
Kurumca düzenlenen kâğıt ortamındaki belgelerden gerekli görülenlerin muhafazası
ve bu belgelere erişimi sağlamak üzere elektronik arşiv oluşturulur. Bunlara
Kurumca belirlenen usullerle birer numara verilir.
Sosyal güvenlik işlemlerinde
manyetik özellikli kart kullanılması
MADDE 18 – (1) Kurum, ihtiyaç hâlinde Kurum işlemlerinde manyetik
özelliklere sahip kartın kullanılmasını zorunlu tutmaya buna ilişkin usul ve
esasları belirlemeye yetkilidir.
Sigortalıların re’sen tescili
MADDE 19 – (1) Kanun kapsamında sigortalı olması gerektiği
hâlde;
a)
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca fiilen yapılan denetimler veya
işyeri kayıtlarından yapılan tespitler ya da kamu idarelerinin denetim
elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemeler veya kamu kurum ve kuruluşları ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki
kuruluşlar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgiler
sonucu,
b)
Kanunun 8 inci maddesinin yedinci fıkrasına göre kamu idareleri ile Kanunun 100
üncü maddesine göre 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli
kuruluşlar, diğer gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan kamu idareleri ile kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlarla yapılan protokoller çerçevesinde alınan bilgiler
sonucu,
c)
Hizmet tespitine ilişkin kesinleşen yargı kararlarına göre,
Kuruma
bildirilmediği tespit edilenlerin,
(2)
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının
Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi
Hakkında Kanun uyarınca yapılan hizmet borçlanmalarında, Türkiye’de Kanuna veya
Kanunla yürürlükten kaldırılan sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri
bulunmayanların,
(3)
Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklardan devir alınan sandık
üyelerinin,
tescil
işlemleri Kurumca re’sen sonuçlandırılır.
(4)
Türkiye’de, Kanuna veya Kanunla yürürlükten kaldırılan sosyal güvenlik
kanunlarına tabi hizmetleri bulunmayanların, 3201 sayılı Kanun uyarınca yapılan
hizmet borçlanmalarında tescil işlemleri, sigortalı işe giriş bildirgesi
düzenlenmeden sonuçlandırılır.
Sigortalıların yersiz tescili
MADDE 20 – (1) Kanuna göre sigortalılık niteliği taşımadığı hâlde,
gerçeğe aykırı olarak bildirim yapıldığı bu Yönetmeliğin 25 inci maddesinde
belirtilen usul ve esaslara göre tespit edilen tescil kayıtları, aynı maddenin
ikinci fıkrasındaki usul dâhilinde iptal edilir. Yersiz tescil yapılan
sigortalılara ilişkin Kurumca yapılan her türlü masraf ve ödemeler, ilgili
mevzuat hükümlerine göre tahsil olunur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sigortalı Hizmet Kayıtları
Sigortalı hizmet kayıtlarının
oluşturulması
MADDE 21 – (1) Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık
sigortası kapsamında bulunan sigortalı veya hak sahiplerine yapılacak ödemeler
ile bağlanacak gelir ve aylıklardan, genel sağlık sigortası yardımlarından
yararlanma şartlarının oluşup oluşmadığı, bu ödemeler ile gelir ve aylık
miktarları, bilgisayar ortamında her bir sigortalı için oluşturulan hizmet
kütüğündeki kayıtlar kullanılarak belirlenir. Primsiz Ödemeler Genel
Müdürlüğünce yapılacak işlemler için de bu kayıtlar kullanılabilir.
(2)
Hizmet kayıtları, sigortalıların zorunlu sigorta kapsamındaki çalışmalarına,
yurt içi ve yurt dışı hizmet borçlanmalarına, isteğe bağlı sigorta kapsamındaki
sürelere ait giriş ve çıkış tarihlerini, prim ödeme gün sayılarını ve prime esas
kazançları ile diğer bilgileri kapsar.
(3)
Sigortalı hizmet kayıtları, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) ve (c)
bendi kapsamındaki sigortalılar için aylık prim ve hizmet belgesinde yer alan
bilgilerin, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortaların sigortalılığa esas kayıtlarının, hizmet borçlanması yapan veya
isteğe bağlı sigortaya devam eden sigortalılar için ise prim tahsilat
bilgilerinin, bilgi işlem ortamına aktarılması suretiyle oluşturulur.
Sigortalı tescil ve hizmet
kayıtları arasında mutabakat sağlanması
MADDE 22 – (1) Tescil kaydı bulunmayan bir kimse adına hizmet kaydı
oluşturulmaz. Tescil ve hizmet kayıtlarındaki sigortalının adı, soyadı, sosyal
güvenlik sicil numarası gibi ortak bilgilerde mutabakat sağlanmadan hizmet
kayıtlarına bilgi girişi yapılmaz veya bilgi aktarılmaz.
Kayıtların güncel ve doğru
tutulması
MADDE 23 – (1) Sigortalı hizmet kayıtlarının doğru, güncel ve
eksiksiz oluşturulması esastır. Bu amaçla;
a)
Sigortalının adı, soyadı ve sosyal güvenlik sicil numarası bulunmayan veya
bulunduğu hâlde önceki hizmet kayıtları ile mutabakatı sağlanamayan bilgiler,
prime esas kazancın alt ve üst sınırları dışında kalan miktarlar, işe giriş ve
çıkış tarihleri ile tutarlı olmayan prim ödeme gün sayıları, doğrusu tespit
edilmeden veya eksiği tamamlanmadan hizmet kayıtlarına
aktarılmaz.
b) Bir
sigortalı adına ayda 30’u, yılda 360’ı aşan prim ödeme gün sayısı bulunan veya
başka bir sigortalının hizmetini gösteren hizmet kaydı
oluşturulmaz.
Hizmet kayıtlarının
paylaşımı
MADDE 24 – (1) Kurumla bir yazışma yapılmadan üretilecek barkodlu
çıktı alınarak resmî belge olarak kullanılmak üzere, sigortalı hizmet kayıtları,
Kurumun internet sayfası üzerinden sigortalı, işveren, kamu idaresi, meslek
kuruluşları ile diğer kişi ve kuruluşların paylaşımına açılabilir.
(2)
Hizmet kaydı paylaşımında yer alacak bilgilerin kapsamını belirlemeye Kurum
yetkilidir.
(3)
Sigortalı dışında, birinci fıkrada belirtilen kişi, kurum ve kuruluşların hizmet
kayıtlarının resmî bir belge ile bildirilmesine ilişkin yazılı başvurular,
ayrıca Kurumca cevaplandırılmaz. Ancak, hizmet kayıtları ile ilgili tereddütlü
konular hakkında, yazılı talepte bulunulması hâlinde, yazışma yoluyla gerekli
bilgi verilir.
Hizmet kayıtlarının
düzeltilmesi
MADDE 25 – (1) Hizmet kayıtları;
a)
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca veya kamu idarelerinin denetim
elemanlarınca düzenlenen raporlarda gerçeğe aykırı hizmet kazandırıldığının veya
hatalı ve eksik kayıt bulunduğunun tespit edilmesi,
b)
Sigortalının prime esas kazançları, gün sayıları ve prim tahsilatına ilişkin
bilgilerin hatalı veya eksik aktarıldığının tespit edilmesi,
c)
Kesinleşen yargı kararları ile sigortalıya hizmet kazandırılması veya Kurum
kayıtlarında var olan hizmet veya prime esas kazançların yeniden belirlenmesi,
hâllerinde düzeltilir, iptal edilir veya yeni kayıt oluşturulur.
(2)
Birinci fıkra gereğince, hizmet kayıtlarında yapılacak güncelleme, iptal ve yeni
kayıt oluşturma işlemleri, ünite amirinden alınacak olur üzerine, konu ile
ilgili bilgisayara giriş yetkisi verilen ünite personelince yerine getirilir. Bu
şekilde güncellenen bilgisayar kayıtları, her gün alınacak çalışma listeleri ile
karşılaştırılarak mutabakatı sağlandıktan sonra, eski ve yeni kayıtlara ait
hizmet dökümlerinin onaylı birer örneği sigortalıların dosyalarında muhafaza
edilir. Ancak birinci fıkra (b) bendi gereğince hizmet kayıtlarında yapılacak
iptal ve yeni kayıt oluşturma işlemleri, üyeleri Kurumca belirlenecek komisyon
kararına göre yapılır.
Sigortalı işten ayrılış
bildirgesi
MADDE 26 – (1) Sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirimler,
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olanlar
için Ek-5, (c) bendine tabi olanlar için ise Ek-5-A’da bulunan sigortalı işten
ayrılış bildirgesiyle sigortalılığın sona ermesini takip eden on gün içinde
e-sigorta ile yapılır.
(2)
Sigortalı işten ayrılış bildirgesine kaydedilen bilgiler, ayrıca ilgili aylık
prim ve hizmet belgesinde de gösterilir. Aylık prim ve hizmet belgesi ile
sigortalı işten ayrılış bildirgesi arasındaki mutabakatsızlık, işverenle
yapılacak yazışma sonucunda giderilir.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (b) bendi kapsamındaki sigortalılardan
sigortalı işten ayrılış bildirgesini kâğıt ortamında verenler için,
sigortalılığın sona ermesini takip eden on gün içinde sigortalı işten ayrılış
bildirgesi iki nüsha düzenlenir. Biri düzenleyen kuruluşta kalır, diğeri ilgili
üniteye gönderilir. Sigortalıya, sigortalılığının sona erdiği ilgili ünite
tarafından yazı ile bildirilir.
(4)
Yasal süresi dolmadığı için henüz Kuruma verilmeyen aylık prim ve hizmet
belgesinde yer alacak sigortalı çalışmalarının Kurumca bilinmesini gerektiren
diğer hâllerde de bu madde gereğince işlem yapılır. Ancak, on günlük süre
dolmadan aylık prim ve hizmet belgesi verilmiş ise ayrıca sigortalı işten
ayrılış bildirgesi verilmez.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (c) bendine göre sigortalı sayılanlardan,
yer değiştirme suretiyle bir kurumdan diğer bir kuruma nakledilenler hakkında
sigortalı işe giriş bildirgesi ve sigortalı işten ayrılış bildirgesi ile gerekli
bildirimler yapılır. Bu sigortalıların, malullük veya yaşlılık aylığı bağlanması
taleplerinde emekliye sevk onayı, ölüm tahsis taleplerinde ise sigortalı işten
ayrılış bildirgesi gönderilmesi yeterlidir.
(6)
Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendinde belirtilenlerin sigortalılığının sona ermesine ilişkin
bildirimler üç aylık süre içinde yapılır.
Sigortalılık hâllerinin birleşmesi
veya çakışması
MADDE 27 – (1) Sigortalının, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hâllerinden birden
fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması hâlinde;
öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi
kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak
sigortalı sayılır. Bu sigortalılık hâli kesintiye uğrayıncaya kadar sigortalılık
devam ettirilir. Kesintiye uğraması hâlinde, sonra başlayan sigortalılık hâli
devreye girer. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fırkasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler.
(2)
Sigortalının, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentlerinde yer alan sigortalılık hâlleri ile 5 inci maddenin (a) ve (e)
bentlerine tabi sigortalılık hâllerinin çakışması hâlinde, Kanunun 4 üncü madde
kapsamında sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü
uygulanır.
(3)
Sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken sigortalılık
hâlinden başka bir sigortalılık hâli için prim ödemiş olması durumunda, ödenen
primler birinci fıkraya göre esas alınan sigortalılık hâli için ödenmiş ve esas
alınan sigortalılık hâlinde geçmiş kabul edilir.
(4) Bu
maddede belirtilen statü değişikliklerinde, bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde
belirtilen sigortalılığın sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren, yeni
statüye göre hak ve yükümlülükler başlar.
Hizmetlerin tespiti
MADDE 28 – (1) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca,
işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda yapılan tespitlerden çalıştığı
belirlendiği hâlde, hizmetleri Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği
saptanan sigortalıların geriye yönelik hizmetleri dikkate
alınır.
(2)
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının işyerinde yaptıkları durum
tespiti sırasında, sigortalı, işyerinde çalışan diğer sigortalılar, işyeri
mahallinde bulunanlar veya işveren beyanına dayanılarak yaptıkları ve tespit
tarihinden önceki bir yıllık süreye ilişkin hizmetler de sigortalılıkta dikkate
alınır.
(3)
Kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan denetimler sonucu belirlenen ve
Kuruma bildirilen sigortalı çalışmalar üzerine, ilgili mevzuat uyarınca gerekli
işlemler yapılır.
ÜÇÜNCÜ KISIM
İşyerlerinin Tescili
BİRİNCİ BÖLÜM
İşyerinin Bildirilmesi
İşyeri
bildirgesi
MADDE 29 – (1) İşyerinde, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının
(a) bendi ile (c) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran, böyle bir işyerini
devir alan veya bu nitelikte işyeri kendisine intikal eden işveren, Kanunun 11
inci maddesinde belirtilen sürelerde vermekle yükümlü olduğu örneği Ek-6 ve
Ek-6-A’da bulunan işyeri bildirgesini düzenleyerek e-sigorta ile göndermek
zorundadır.
(2)
Aynı işverenin, birden fazla işyeri kurması veya devir alması yahut kendisine
intikal etmesi hâlinde her işyeri için ayrı işyeri bildirgesi
düzenlenir.
(3)
Aynı ünite bölgesinde olmak ve yazılı olarak talep edilmek kaydıyla, devamlı
mahiyette işlem gören veya görecek olan aynı işverene ait işyerlerinin, tehlike
sınıflarının en yükseği veya tehlike sınıfları aynı olanlar gruplandırılmak
suretiyle ünitelerce, farklı ünite bölgesinde olanların ise Genel Müdürlükçe tek
dosyada veya birden fazla dosyada işlem görmesine izin verilebilir.
(4)
Aynı işverenlere ait olup, aynı işkolunda bulunan birden fazla kara veya deniz
yahut hava ulaştırma araçlarına tek sicil numarası
verilir.
(5)
Kanunun 90 ıncı maddesine göre ihale yoluyla yapılan işlerin konsorsiyum
şeklinde üstlenilmesi hâlinde, konsorsiyumu oluşturan üstlenicilerin her birine
müstakilen istihkak ödenmesi ve bu üstleniciler tarafından idareye ayrı ayrı
teminat verilmiş olması kaydıyla üstlenicilerin her birine, verecekleri işyeri
bildirgelerine istinaden Kurumca ayrı ayrı sicil numarası verilebilir. İhale
konusu işin iş ortaklığı şeklinde üstlenilmesi durumunda ise, işyeri, iş
ortaklığı adına ve tek işyeri sicil numarası verilerek tescil edilir.
(6)
Şirketlerin kuruluş aşamasında sigortalı çalıştırmaya başlayacağı tarihi ve
çalıştırılacak sigortalı sayısını ticaret sicil memurluklarına bildirmesi
üzerine, ticaret sicil memurluklarınca ilgili üniteye gönderilecek bu bildirime
istinaden, işyeri ünitece tescil edilir. Bu durumda şirketlerce ayrıca işyeri
bildirgesi düzenlenmez.
(7)
Esas işin ayrıntısı veya tamamlayıcısı niteliğinde olan ve sigortalıları
birbirine karışmayan işlerin ayrı ve bağımsız olarak yürütüldüğü yerler de
bağımsız işyeri sayılır.
(8)
Tek ihale ile birden çok işin yapılması hâlinde istihkaklarının bir ödenmesi ve
teminatlarının tek olması şartıyla, işe ilk başlanılan yeri çevresine alan
ünitece tek sicil numarası verilebilir. Aynı anda birden fazla ünitede işe
başlanılması hâlinde, hangi ünitede tek sicil numarası alınacağını işveren
belirler. İlgisi bulunan ünitelere yazılı olarak bilgi verir.
(9)
Aynı işveren tarafından yaptırılan ve birden fazla yapı ruhsatı bulunan özel
bina inşaatı işyerlerinde, parsellerinin bitişik ya da yakın olması ve
sigortalıların birbirine karışması şartıyla inşaatların tek sicil numarasında
yürütülmesine ünitece izin verilebilir.
(10)
Süresi içinde verilmeyip, sonradan verilen işyeri bildirgesi elden veya posta
yoluyla Kuruma verilir. Adi posta veya kargo ile gönderilen veya Kuruma doğrudan
verilen işyeri bildirgelerinde, bildirgenin Kurumun gelen evrak kayıtlarına
intikal ettiği tarih; taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi
olarak gönderilenlerde ise postaya verildiği tarih bildirim tarihi olarak kabul
edilir. Sonradan verilen işyeri bildirgelerinin e-sigorta ile kabul edilmesi
hususunda Kurum yetkilidir.
İşyeri sicil
numarası
MADDE 30 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi gereğince sigortalı çalıştırılan işyerine;
a)
Kurumca "Mahiyet Kodu", "İşkolu Kodu", "Ünite Kodu", "Sıra Numarası", "İl Kodu",
"İlçe Kodu," "Kontrol Numarası" ve varsa "Geçici İş İlişkisi Kurulan İşveren
Numarası" ile "Alt İşveren Numarası" nı ihtiva eden bir sicil numarası verilir
ve bu numara işverene tebliğ edilir.
b)
Yapılan işin özel veya kamu sektörüne ait daimi veya geçici olduğunu belirleyen
"Mahiyet Kodu" ile ilgili haneye; kamu sektörüne bağlı devamlı işyerleri için
"1", özel sektöre bağlı devamlı işyerleri için "2", kamu sektörüne bağlı geçici
veya mevsimlik işyerleri için " 3", özel sektöre bağlı geçici veya mevsimlik
işyerleri için "4" rakamı yazılır.
c)
Yapılan işin "Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi" ne göre hangi iş koluna
girdiğini belirleyen bölüme, Prim Tarifesinde bu işe karşılık gösterilen dört
rakamlı işkolu kodu yazılır.
ç)
Ünite kodu hanesine, işyerinin işlem gördüğü ünitenin kodu yazılır.
d) Her
işyerine ilgili ünite tarafından iller itibarıyla ve sıra takip etmek suretiyle
bir sıra numarası verilir.
e)
Kurumca, sigorta işlemlerinde kullanılmak üzere işyeri hangi "il"de ise, o "il"e
ait trafik kod numarası ilgili bölüme yazılır.
f)
İllere bağlı ilçelerin her birine işyeri hangi ilçede ise bu ilçe kodu ilgili
bölüme yazılır.
g)
İşyeri sicil numarasının doğru kullanılması amacıyla Kurumca "Kontrol Numarası"
verilir.
ğ) Alt
işverenlerin işlemlerinde kullanılmak üzere her bir alt işverene o işyeri için
bir "Alt İşveren Numarası" verilir.
h)
İşyeri numarasından önce gelmek üzere gerçek ve tüzel kişilere işveren numarası
verilebilir. Bu numara gerçek kişi işverenlerde Türkiye Cumhuriyeti kimlik
numarası, yabancı uyruklu gerçek kişi işverenlere Nüfus ve Vatandaşlık İşleri
Genel Müdürlüğünce verilecek numarası, tüzel kişi işverenlerde ise vergi kimlik
numarasıdır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
çalıştırılan işyerlerine, Kurumca ünite kodu, saymanlık ve kurum numarası, il
kodu, ilçe kodu ve kontrol numarasını ihtiva eden sicil numarası verilir ve bu
numara işverene tebliğ edilir.
a)
Saymanlık numarası, altı haneli olup ilk iki hanesi saymanlığı, takip eden iki
hanesi sigortalının çalıştığı işyerinin bulunduğu ili, son iki hanesi ise ilçe
kodunu ifade eder.
b)
Kurum numarası, altı haneli olup sigortalı çalıştırılan kamu kurumunu ifade
etmek üzere Kurumca verilen numarayı ifade eder.
c) İl
kodu, ilçe kodu ve ünite kodu bu maddenin birinci fıkrasında açıklanan esaslar
çerçevesinde bu işyerleri için de verilir.
İşyeri bildirgesi ile birlikte
verilecek diğer belgeler
MADDE 31 – (1) İşveren işyeri bildirgesi ekinde Kuruma vermesi
gereken;
a)
Yerleşim belgesi ile imza sirkülerini,
b)
Varsa işveren vekiline ait noterden onaylı vekaletname ve imza
sirkülerini,
c)
Diğer kanunlar uyarınca tutmak zorunda oldukları defterin türünü gösteren resmî
nitelikteki belgelerini,
bir ay
içinde elden, posta yoluyla veya elektronik ortamda göndermek zorundadır.
İşyerinin tescil tarihinden itibaren bir ay içinde, işyeri bildirgesinde yer
alan bilgilerin doğruluğu sosyal güvenlik kontrol memurlarınca durum tespiti
yapılarak kontrol ettirilebilir. İşverenden iş alan alt işverenler, Kanundan
doğan yükümlülükleri başlamadan önce işyeri bildirgesi hariç yukarıda sayılan
belgeleri Kuruma elden veya posta yoluyla gönderirler.
(2)
Birinci fıkrada belirtilen belgelerin yanı sıra;
a)
Tüzel kişilerde, hükmi şahsiyetin tescil edildiği Ticaret Sicil Gazetesi ile
imza sirkülerini,
b) Adi
ortaklıklarda, noter onaylı ortaklık sözleşmesini,
c)
Kapıcılık işyerinde, kat maliklerinin isim, adres ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik
numarasını gösterir listesini,
ç)
İhale konusu işlerde, işin sözleşmesi veya işin üstlenildiğini gösterir idarenin
yazısını,
d)
İnşaat işyerlerinde, yapı ruhsatının fotokopisi, varsa arsa sahibi ile müteahhit
arasındaki noter onaylı inşaat yapım sözleşmesini,
birinci fıkrada belirlenen usulle verirler.
(3)
İşvereni kamu idaresi olan işyerlerinin tescilinde, işyeri bildirgesi yeterli
olup eki belgeler ihtiyaç olması hâlinde ünitece istenir. Ayrıca sosyal güvenlik
kontrol memuru tespitine gerek duyulmaz.
Belirli yerde yapılmayan ve belirli
bir merkezden sevk ve idare edilen işlerin tescili
MADDE 32 – (1) İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılmaya
başlanılan, devir alınan veya başka bir işverene intikal eden işin belirli bir
yerde yapılmaması hâlinde, işverenin ikametgâhının bulunduğu, bir "il"den diğer
bir "il"e geçmesi ve devam etmesi hâlinde ise işin başladığı yeri çevresine alan
üniteye verilir.
(2)
Büro, yazıhane gibi belli bir merkezden sevk veya idare edilmeyen ve faaliyeti
belirli bir yere bağlı olmayan işler, belirli yerde yapılmayan işler olarak
kabul olunur.
(3)
Belirli bir yerde yapılmayan işlerde işverenin ikametgâhı ile işin görüldüğü
yerler, Kuruma ait ayrı ünite bölgelerinde bulunuyorsa, sigorta işlemlerinin
işverenin yazılı başvurması üzerine, işin yapıldığı yeri çevresine alan ünite
veya ünitelerinden biri tarafından yürütülmesine, Kurumca izin
verilebilir.
(4)
Faaliyeti belirli bir yere bağlı olmamakla beraber, büro, yazıhane gibi belirli
bir merkezden sevk ve idare edilen işler, belirli bir yerde yapılmış sayılır ve
işyeri bildirgesi, işin sevk ve idare edildiği yeri çevresine alan üniteye
verilir.
Alt işveren ve sigortalıyı devir
alanın yükümlülüğü
MADDE 33 – (1) Alt işveren, sigortalı çalıştırmaya başlamadan önce
asıl işverenle yapmış olduğu sözleşmenin Kuruma ibraz edilmesi kaydıyla
mevzuattan doğan yükümlülüklerini, Kurumca verilecek alt işveren numarası ile
asıl işverenin işyeri dosyası üzerinden yerine getirir. Alt işveren adına işyeri
dosyası açılmaz.
(2)
Sigortalıyı devralan işveren, devraldığı sigortalıyı çalıştırmaya başlamadan
önce, sigortalısını devir aldığı işverenle yapmış olduğu sözleşmeyi Kuruma ibraz
etmesi kaydıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu yükümlülüklerini,
Kurumca kendisine verilecek geçici iş ilişkisi kurulan işveren numarası ile
sigortalıyı devir aldığı işverene ait işyeri dosyası üzerinden yerine
getirebilir. Sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde devralan işveren adına
işyeri dosyası açılmaz.
Tespit veya resmî belgelere
istinaden tescil
MADDE 34 – (1) İşveren tarafından işyeri bildirgesinin verilmemiş
olması hâlinde, işyeri;
a)
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan
denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlere,
b)
Kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya Kanunun 8 inci maddesinin
yedinci fıkrasına göre kamu idareleri ile Kanunun 100 üncü maddesine göre 5411
sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar, diğer gerçek
ve tüzel kişilerden, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan,
Kanunun 90 ıncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarına göre Kuruma yapılacak
bildirimlerden veya ruhsat vermeye yetkili mercilerden alınan
bilgilere,
c)
Mahkeme kararlarına,
istinaden re’sen tescil edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
İşyeri Tescilinde Meydana Gelen
Değişiklikler
İşyerinin nakli, devri,
intikali
MADDE 35 – (1) Sigortalı çalıştırılan bir işyerinin;
a)
Faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi hâlinde
nakleden işverence, başka bir işverene devredilmesi hâlinde ise devralan
işverence; nakil veya devir tarihini takip eden on gün içinde,
b)
İşverenin ölümü ile işyerinin mirasçılarına intikali hâlinde ise mirasçılarınca
ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde,
işyeri
bildirgesi verilir.
(2)
İşyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi hâlinde
işyeri bildirgesi verilmez, ancak, nakil tarihini takip eden 10 gün içinde
durum, işverence eski ve yeni üniteye bir yazı ile bildirilir. Yeni ünite, nakil
bilgilerine dayanarak yeni bir işyeri sicil numarası verir. Eski ünitedeki
işyeri dosyasındaki tescile esas bilgi ve belgelerin birer örneği yeni ünitede
açılan dosyaya konulur.
(3)
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi
şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi, bölünmesi veya diğer bir şirkete
katılması durumunda, bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilan
tarihini, adi şirketlerde ise şirkete yeni ortak alınması durumunda en geç yeni
ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işverenlerce bu husus işyeri
bildirgesi ile Kuruma bildirilir. İşyerlerinde işletme adı değişikliklerinde
işyeri bildirgesi verilmez. Değişiklik, Ticaret Sicil Gazetesinin de ekli olduğu
bir yazı ile Kuruma bildirilir.
(4)
Aynı işverene ait olup, aynı veya birden fazla ünite bölgesinde olduğu hâlde tek
dosyada işlem gören işyerlerinden, bir veya bir kaçının başka bir işverene
devredilebilmesi, işyerlerinin Kuruma borcunun bulunmaması veya devredilecek
işyerinin borcunun belirlenebilmesi koşuluyla kabul
edilebilir.
(5)
Maaş ödemeleri Maliye Bakanlığına bağlı saymanlıklarca yapılan Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran
kamu idarelerinden saymanlığı değişenler değişiklik tarihini takip eden on gün
içinde yazılı olarak bildirilir.
(6)
Kamu idaresinin başka bir kamu idaresine devri veya birleşmesi hâlinde, devir
alan veya birleşen kamu idaresince dayanağı bilgi ve belgelerle birlikte durum,
devir veya birleşme tarihini takip eden on gün içinde Kuruma yazılı olarak
bildirilir.
(7)
İki veya daha fazla kamu idaresinin yeni bir kamu idaresi adı altında birleşmesi
durumunda yeni kurulan kurumca, birleşme tarihini takip eden on gün içinde
işyeri bildirgesi verilerek birleşmeye ilişkin bilgi ve belgeler
gönderilir.
(8)
Kamu idarelerinin aynı il içindeki adres veya isim değişiklikleri, dayanağı
bilgi ve belgeleriyle birlikte değişiklik tarihini takip eden on gün içinde
Kuruma bildirilir.
(9)
Kamu idaresinin özelleştirilmek suretiyle satışının yapılması hâlinde, satışı
yapılan kurum, durumu satış işleminin onaylandığı tarihi takip eden on gün
içinde ilgili belgeleriyle birlikte Kuruma bildirir.
İşyeri dosyalarının işlemden
kaldırılması
MADDE 36 – (1) İşyerinin yanlış veya yersiz olarak tescil
edildiğinin tespiti hâlinde, ünitece tescil işleminin iptali
yapılır.
(2)
Aynı iş veya işyerine birden fazla sicil numarası verilmiş olduğunun anlaşılması
hâlinde, sonradan verilen numaralar ünitece re’sen iptal edilir. İptal edilen
numaralar başka işyerine verilmez. Ancak işlemler sonradan verilen numaradan
yürütülmüşse geriye dönük işlem yapmamak için diğer numaralar, işlem gören
işyeri dosyasının numarasında birleştirilir.
(3)
İnşaat ve ihale konusu işyerleri hariç olmak üzere, kapanma, terk veya tasfiye
olmadığı hâlde, işyerinde en az iki yıllık bir süreden beri sigortalı
çalıştırılmadığı, işverenler tarafından bildirilen veya Kurumca tespit edilen
işyeri dosyaları, sigortalı çalıştırılmaya son verilen tarih itibarıyla ünitece
Kanun kapsamından çıkarılır ve taahhütlü bir yazıyla işverene
bildirilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Hizmet Akdi ile veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız
Çalışan Sigortalıların
Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta Kollarına Ait
İşlemler
BİRİNCİ BÖLÜM
İş Kazası ve Meslek Hastalığı, Tanımı, Kapsamı,
Bildirilmesi ve Soruşturulması
İş kazasının tanımı ve
kapsamı
MADDE 37 – (1) İş kazası;
a)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan
sigortalının;
1)
İşyerinde bulunduğu sırada,
2)
İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,
3)
Görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini
yapmaksızın geçen zamanlarda,
4)
Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatına tabi olup olmadığına bakılmaksızın
yine bu mevzuatta belirtilen sürelerde çocuğuna süt vermek için ayrılan
zamanlarda,
5)
İşverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi
sırasında,
b)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışan
sigortalının ise;
1)
İşyerinde bulunduğu sırada,
2)
Yürütmekte olduğu iş nedeniyle işyeri dışında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre
uğratan olaydır.
İş kazasının bildirimi ve bildirim
süresi
MADDE 38 – (1) İş kazası, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (a)
bendinde sayılan sigortalılar ile Kanunun 5 inci maddesinin (a) ve (c) bendinde
sayılan sigortalıların iş kazası geçirmeleri hâlinde işverenleri, Kanunun 5 inci
maddesinin (b) ve (e) bentlerinde belirtilen sigortalıların iş kazası
geçirmeleri hâlinde ise eğitim veya staj gördükleri işyeri işverenleri
tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhâl, Kuruma en
geç kazadan sonraki üç iş günü içinde, Kanunun 5 inci maddesinin (g) bendinde
sayılan sigortalının iş kazası geçirmesi hâlinde, işvereni tarafından kazanın
olduğu ve ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki yerel
kolluk kuvvetlerine derhâl, Kuruma ise en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde,
b) (b)
bendi kapsamında olan sigortalıların iş kazası geçirmeleri hâlinde, bir ayı
geçmemek şartıyla kendisi tarafından geçirdiği iş kazasına ilişkin
rahatsızlığının bildirimine engel olmadığı günden sonraki üç iş günü içinde,
Ek-7’de yer alan iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesini vermekle
yükümlü olanlar bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre e-sigorta ile Kuruma
bildirir veya doğrudan ya da posta yoluyla da ilgili üniteye gönderebilir. Adi
posta veya kargo ile yapılan bildirimlerde Kurum kayıtlarına intikal tarihi,
taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta ile yapılan bildirimlerde de
postaya veriliş tarihi esas alınır.
(2) Bu
maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki sigortalıların bildirim yapmaya engel
durumlarını hekim raporu ile veya mücbir sebep olayını belgelemeleri şarttır.
(3) Bu
maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıların iş kazası
geçirmeleri hâlinde, belirtilen sürelerde işverence bildirim yapılmaması
durumunda, bildirimin Kuruma yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenecek geçici
iş göremezlik ödeneği Kurumca işverenden tahsil edilir.
(4) Bu
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların, işverenin
kontrolü dışındaki yerlerde iş kazası geçirmeleri hâlinde, iş kazası ile ilgili
bilgi alınmasına engel olacak durumlarda, iş kazasının öğrenildiği tarihten
itibaren bildirim süresi üç iş günüdür.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
olanların iş kazası geçirmeleri ve bu maddenin birinci fıkrası (b) bendinde
belirtilen sürede bildirilmemesi hâlinde, bildirim tarihine kadar geçen süre
için yapılacak geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez. Bildirim tarihinden sonraki
sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.
Meslek hastalığının tanımı ve
kapsamı
MADDE 39 – (1) Meslek hastalığı, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalının çalıştığı veya yaptığı
işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları
yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük
hâlleridir.
Meslek hastalığının tespiti,
bildirimi ve bildirim süresi
MADDE 40 – (1) Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek
hastalığına tutulduğunun;
a)
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak
düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin
incelenmesi,
b)
Kurumca gerekli görüldüğü hâllerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı
tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin
incelenmesi,
sonucu
Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
(2)
Sigortalının, çalıştığı işten ayrıldıktan sonra meslek hastalığı sebebiyle,
Kanunda belirtilen yardımlardan yararlanabilmesi için eski işinden fiilen
ayrılması ile hastalığın meydana çıkması arasında, Çalışma Gücü ve Meslekte
Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirtilen süreden daha
uzun bir sürenin geçmemiş olması şarttır.
(3)
Kurumca çıkarılacak yönetmelikle belirlenmiş meslek hastalıkları listesindeki
yükümlülük süresi aşılmış olduğu için talepleri kabul edilmeyen sigortalıların
yazılı başvuruları üzerine söz konusu hastalığın meslek hastalığı sayılıp
sayılmayacağı hususuna, meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulguları ile
belgelenmesi ve meslek hastalığına yol açan etkenin Kurum denetim ve kontrol ile
görevli memurları veya Bakanlık iş müfettişlerince işyerinde yapılacak inceleme
sonucunda hazırlanacak rapora istinaden Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca
karar verilir.
(4)
Meslek hastalığının, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (a)
bendi ile 5 inci maddenin (a), (b), (c), (e), (g) bentleri kapsamında bulunan
sigortalılar bakımından, meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen sigortalı veya
bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından,
b) (b)
bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi
tarafından,
bu
durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içinde, Ek-7’de yer alan iş
kazası ve meslek hastalığı bildirgesini vermekle yükümlü olanlar bu Yönetmeliğin
5 inci maddesine göre e-sigorta ile Kuruma bildirir veya doğrudan ya da posta
yoluyla da ilgili üniteye gönderebilir. Adi posta veya kargo ile yapılan
bildirimlerde Kurum kayıtlarına intikal tarihi, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya
acele posta ile yapılan bildirimlerde de postaya veriliş tarihi esas alınır. Bu
yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten
eksik ya da yanlış bildiren işverenden veya Kanunun 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıdan, Kurumca bu olayla ilgili
yapılmış bulunan tedavi giderleri, yol parası ve zaruri masraflar ile diğer
harcamalar, ödenmişse geçici iş göremezlik ödeneği tahsil
edilir.
(5)
Kurumca çıkarılacak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit
İşlemleri Yönetmeliği ile hangi hâllerin meslek hastalığı sayılacağı belirlenir.
Yönetmelikle belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek
hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
İş kazası ve meslek hastalığının
soruşturulması
MADDE 41 – (1) İşverence düzenlenen iş kazası ve meslek hastalığı
bildirgesi ve eki belgelere göre, ünite, kamu idarelerinin görevleri gereği
düzenlemiş olduğu belge ve tutanaklardan, sigorta olayı için gerekli bilginin
temin edilmesi koşuluyla başka bir soruşturma ve denetime gidilmeden olayın iş
kazası sayılıp sayılamayacağına karar verebilir, meslek hastalığında ise ilgili
sağlık birimine sevk eder.
(2)
Ünitece karar verilemeyen, şüpheli görülen ve tereddüt edilen, uzun süreli
tedavi gerektiren, maluliyet veya ölümle neticelenen, Kuruma büyük malî yük
getiren iş kazaları Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca veya
Bakanlık iş müfettişlerince soruşturulur.
(3)
Bakanlık iş müfettişlerinin rapor ve tutanaklarında gerekli bilgilerin yer
alması veya yargı kararının bulunması durumlarında, ünitelerce tekrar inceleme
talep edilmez.
(4) İş
kazası ve meslek hastalığı soruşturmaları, sigortalılık durumu, iş kazası ve
meslek hastalığı bildirgesinde bildirilen olayın iş kazası sayılıp
sayılmayacağı, işyerinde sigortalının çalıştığı birimin meslek hastalığına sebep
olup olmayacağı, işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesinin
uygulanıp uygulanmayacağı, olayın meydana gelmesinde sigortalının kastı, ağır
kusuru, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği
mevzuatına aykırı bir hareketi ile üçüncü şahısların kusurlu hâllerinin olup
olmadığı hakkında karar verilebilmesi için yapılır.
(5)
Kuruma bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığının
anlaşılması hâlinde, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış ödemeler,
gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil
olunur.
İKİNCİ BÖLÜM
Kısa Vadeli Sigorta Kollarından Sağlanan Yardımlara
İlişkin İşlemler
Geçici iş göremezlik ve geçici iş
göremezlik ödeneğinin tanımı
MADDE 42 – (1) Geçici iş göremezlik, sigortalının iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık hâllerinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya
sağlık kurulu raporlarında belirtilen istirahat süresince geçici olarak
çalışamama hâlidir.
(2)
Geçici iş göremezlik ödeneği, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
hâllerinde Kanunda belirtilen geçici iş göremezlik sürelerinde verilen
ödenektir.
Sigortalılara verilecek olan
istirahatlar
MADDE 43 – (1) İstirahat raporlarının Kurumla sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmesi şarttır. Kurumla sözleşmesiz sağlık
hizmeti sunucuları tarafından verilen ve istirahat süresi 10 günü geçmeyen
raporlar, Kurumla sözleşmeli resmî sağlık hizmeti sunucusu hekimi tarafından, 10
günü aşan raporlar ise Kurumla sözleşmeli resmî sağlık hizmeti sunucusu sağlık
kurulunca onandığı takdirde geçerli olur.
(2)
Ayaktan tedavilerde sigortalıya tek hekim raporu ile bir defada en çok 10 gün
istirahat verilebilir. İstirahat sonrasında kontrol muayenesi raporda
belirtilmiş ise toplam süre yirmi günü geçmemek kaydı ile istirahat
uzatılabilir. Yirmi günü aşan istirahat raporları sağlık kurulunca verilir.
Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına
alındığı tarihten başlamak üzere altı ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi
hâlinde malullük hâlinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği
sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılır.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup,
işverenleri tarafından yurtdışında görevlendirilen sigortalılar ile Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunan ve yürütmekte
oldukları iş veya çalışma konuları nedeniyle yurtdışında bulunan sigortalılara
ve Kanunun 5 inci maddesi (g) bendi kapsamındaki sigortalılara ülkemiz ile
sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki tedavileri sonucu verilen
istirahat raporlarının ilgili ülke mevzuatına uygun olduğunun ülkemiz dış
temsilciliklerince onanması hâlinde, Kurumca yetkilendirilen hekim ve sağlık
kurullarının ayrıca onayı aranmaz.
(4)
Sigortalıların üçüncü fıkrada belirtilen hâller dışında yurtdışında bulundukları
sırada gördükleri tedavi sonucunda aldıkları raporlar için birinci fıkra
hükümleri uygulanır.
(5)
Kurumca yetki tanınan işyeri hekimi bir kerede en fazla 2 gün istirahat
verebilir.
(6)
İstirahat raporlarında sigortalının çalışıp çalışamayacağı veya kontrol
muayenesinin yapılıp yapılmayacağı hususu belirtilir. İstirahat raporunun bir
nüshası işyerlerine ibraz edilmesi için sigortalılara verilmek, bir nüshası
Kuruma gönderilmek üzere en az iki nüsha olarak
düzenlenir.
(7)
Kurumca yetkilendirilen tek hekim veya sağlık kurulu tarafından verilecek
istirahatlar, örneği Kurumca belirlenecek belgenin doldurulması veya elektronik
ortamda düzenlenmesi suretiyle verilir.
(8)
Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, geçici iş göremezlik belgeleri
ile sağlık kurulu raporlarının birer nüshası düzenlendiği tarihten itibaren üç
iş günü içinde sigortalının iş yerinin kurulu bulunduğu sosyal güvenlik il
müdürlüklerine/ sosyal güvenlik merkezlerine, sözleşmeli ülke sigortalısının
belgeleri ise sağlık yardımı belgesini düzenleyen sosyal güvenlik il
müdürlüklerine/ sosyal güvenlik merkezlerine gönderilir.
(9)
Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri çerçevesinde akit
ülke sigorta kurumu mevzuatına göre düzenlenen ve sözleşmenin uygulanmasına
ilişkin formülerlerle Kuruma bildirilen istirahat raporları aynen kabul edilir.
(10)
Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülke sosyal güvenlik kurumları
sigortalılarının, muayene ve tedavileri sonucu düzenlenecek istirahat veya
sağlık kurulu raporlarında bu Yönetmelikte belirlenmiş usul ve esaslar
uygulanır. Bu raporların, akit ülke sosyal güvenlik kurumlarına intikal
ettirilebilmesi için Kuruma verilmesi zorunludur.
(11)
211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununa tabi personel için
verilecek istirahat raporları usul ve esasları, Millî Savunma Bakanlığının
görüşü alınarak Kurumca belirlenir.
Geçici iş göremezlik ödeneğinin
ödenmesi
MADDE 44 – (1) Geçici iş göremezlik ödeneği;
a) İş
kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her
gün için,
b)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci maddesi
kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların, hastalık
sebebiyle iş göremezliğe uğramaları hâlinde, iş göremezliğin başladığı tarihten
önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş
olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün
için,
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde
belirtilen muhtarlar ve aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri
kapsamındaki sigortalı kadının analığı hâlinde, doğumdan önceki bir yıl içinde
en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan
önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik hâlinde ise doğumdan
önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her
gün, sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya
kadar çalışılması hâlinde, sigortalının bu sürede çalışmamış olması şartı ile
sigortalının isteği ve hekim raporu ile doğum öncesinde kullanılmayan sürenin
beş haftaya, çoğul gebelik hâlinde yedi haftaya kadar olan kısmından doğum
sonrasına ilave edilen her gün için,
verilir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlara, iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık hâllerinde genel
sağlık sigortası dâhil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş
olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu
tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede her gün için geçici iş
göremezlik ödeneği verilir. Ancak bu maddenin (c) bendine göre doğum öncesi ve
sonrası geçici iş göremezlik ödeneği ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı
aranmaz.
(3) İş
kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde,
verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde Kanunun 17 nci
maddesine göre hesaplanacak günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde üçte
ikisidir.
(4) İş
kazaları ile meslek hastalıkları, hastalık ve analık sigortalarında, yeniden
tespit edilen alt sınırların altında günlük kazanç üzerinden ödenek alanların
veya almaya hak kazanmış yahut kazanacak olanların bu ödenekleri, günlük
kazancın alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak,
yükseltilmiş günlük kazançların alt sınırına göre artırılacağından alt sınırın
arttığı tarihten evvel geçici iş göremezliğe uğrayan ve geçici iş göremezlik
durumları bu tarihten sonra da devam edenlerin, geçici iş göremezlik ödeneği
hesabına esas alınan günlük kazançları yeniden tespit edilen alt sınır üzerinden
hesaplanarak ödenir.
(5)
Bir sigortalının, aynı zaman içinde ve aynı sigortalılık hâline tabi olacak
şekilde birden fazla işyerinde çalışması hâlinde, ödeneklere esas tutulacak
günlük kazancının tespitinde, üst sınır dikkate alınarak her bir işyeri için
ayrı ayrı bulunacak günlük kazançların toplamı ödeneğe esas günlük kazancını
oluşturur. Ayrıca, bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık hâllerinden birkaçı birleşirse geçici iş göremezlik ödeneklerinden en
yükseği verilir.
(6)
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı özürlülük veya
meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek tarihinden
itibaren Kanunun 18 inci maddesine göre hesaplanacak bir günlük geçici iş
göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin otuzda biri
arasındaki fark, her gün için geçici iş göremezlik ödeneği olarak
verilir.
(7)
Kamu idarelerinde Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında çalışan sigortalılar ile toplu iş sözleşmesi yapılan iş yerlerinde
çalışan sigortalılara ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, yapılacak protokol
ile sigortalılar için Kuruma ödenecek sigorta primine mahsup edilmek üzere,
işverenleri tarafından Kurum adına sigortalılara ödenebilir. İşveren tarafından
sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi hâlinde, işverenin;
a)
İstirahat raporlarını,
b)
Sigortalının istirahatlı olduğu devrede işyerinde çalışmadığına dair
yazıyı,
c)
Sigortalının ödenek hesabına esas alınan döneme ilişkin prime esas
kazancını,
ç)
Geçici iş göremezlik ödeneğinin sigortalıya ödendiğini gösterir ödeme
belgesini,
Kuruma
ibrazından sonra, Kurum tarafından hesaplanarak bulunacak geçici iş göremezlik
ödeneği toplamı, işverenin Kuruma olan borcuna, borcun olmaması hâlinde ise ilk
prim borcuna mahsup edilir. İşyerinin kapanmış olması hâlinde ise iade
edilir.
(8)
Geçici iş göremezlik ödeneği, buna ilişkin belge veya bilgilerin Kuruma
intikalini takip eden yedi iş günü içinde geçmiş süreler için sigortalıların
kendilerine, kanunî temsilcilerine, vekillerine veya sigortalının banka hesap
numarasına ya da PTT Bank Şubelerine ödenmesi hususunda Kurum yetkilidir. Ancak,
on günü aşan istirahat sürelerinde ödemeler, asgari on günlük tutar kadar
yapılır.
(9)
Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi esnasında Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrası (a) bendi kapsamındaki sigortalının;
a)
İstirahatlı olduğu dönemde işyerinde çalışıp çalışmadığı,
b)
Kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda, prim, ikramiye ve bu nitelikteki
arızi ödemeler,
c)
Viziteye çıktığı/istirahatın başladığı tarih itibarıyla prim ödeme hâlinin devam
edip etmediği,
ç)
Sigortalının PTT bank veya banka hesap numarası ile T.C. kimlik
numarası,
işveren tarafından Kuruma bildirilir. Bu bildirim yazılı olarak
yapılabileceği gibi elektronik ortamda da yapılabilir.
(10)
Sigortalının, geçici iş göremezlik ödeneği almasına esas istirahat raporu süresi
içinde, sigortalılık hâlinin herhangi bir nedenle sona ermesi hâlinde istirahat
süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeye devam
edilir.
(11)
Yukarıdaki sürelerin hesabında Kanunun 24 üncü maddesinde düzenlenen kısa vadeli
sigorta kollarında dikkate alınmayan sürelere ilişkin Kurumda mevcut bilgiler
ile sigortalılar tarafından ibraz edilen belgelere göre tespit edilecek süreler
bilgi işlem ortamında kaydedilir.
(12)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (b) bendi kapsamındaki sigortalılar
sadece, istirahat raporlarıyla birlikte PTT bank veya banka hesap numaralarını
Kuruma bildirirler, bunlardan Kurumca çalışmadığına dair beyan dışında bilgiler
istenmez.
Sürekli iş göremezlik
geliri
MADDE 45 – (1) Sürekli iş göremezlik geliri, iş kazası veya meslek
hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara
istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında
azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanır.
(2)
Sürekli iş göremezlik durumunun tespiti için Kurum Sağlık Kuruluna gönderilecek
belgeler arasında, varsa ilk işe giriş sağlık raporu, iş kazası ve meslek
hastalığı bildirim belgesi, olayın Kanuna göre iş kazası olup olmadığı veya
sigortalının meslek hastalığına yakalandığı işyerine ait çalışma şartlarını net
olarak belirtir soruşturma raporu ve tutanaklar ile mahkemelerce iş kazası veya
meslek hastalığı olduğunun kabul edildiğine dair belgeler, çalışır veya
çalışamaz raporu, geçici iş göremezlik ödeneği belgesi, iş kazasından sonra veya
meslek hastalığının tedavisi için başvurduğu hastanelerden alınan epikrizler ile
tedavisi tamamlanıp bulguları sekel hâlini aldıktan sonra, son durumunu gösterir
sağlık kurulu raporu ve dayanağı tüm belgeler bulunur.
(3)
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, sigortalının çalıştığı işten
ayrılması, iş yerini kapatması veya devretmesi şartı aranmaz. Örneği Kurumca
hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile ilgili üniteye başvurması yeterlidir.
Tahsis talep dilekçesine, bir adet belgelik fotoğrafı eklenir.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi
sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dâhil prim ve prime ilişkin her
türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
(5)
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;
a)
Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
b)
Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna
girilmişse, buna ait Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık
kurulları tarafından verilen raporun tarihini,
takip
eden ay başından başlar, Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol
muayenesi sonucu sürekli iş göremezlik durumunun kalktığının anlaşılması
hâlinde, yeni durumuna esas tutulan raporun tarihini takip eden ödeme dönemi
başından kesilir.
(6) Bu
Yönetmeliğin 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 56 ncı madde hükümleri,
sürekli iş göremezlik gelirine bağlanacak sigortalılar hakkında da
uygulanır.
(7) Bu
Yönetmeliğin uygulamasında, sürekli tam iş göremezlik hâli, sigortalının
meslekte kazanma gücünün %100’ünün; sürekli kısmi iş göremezlik hâli ise %10 ilâ
%99,99’unun kaybedilmesi durumunu ifade eder.
(8)
Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına
tutulması hâlinde, meydana gelen özürlerin bütünü göz önüne alınarak Kurum
Sağlık Kurulu tarafından belirlenen sürekli iş göremezlik derecesine göre gelir
bağlanır.
Ölüm
geliri
MADDE 46 – (1) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli
iş göremezlik geliri almakta iken ölen sigortalının hak sahiplerine, ölüm geliri
bağlanır.
(2)
Hak sahibi olma şartlarının belirlenmesi, ölüm geliri bağlanması için istenecek
belgeler, ölüm gelirinin başlangıcı ve kesilmesi yönünden, bu Yönetmeliğin ölüm
aylığına ilişkin 64, 65 ve 66 ncı madde hükümleri uygulanır.
(3)
Sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen sigortalıların ölüm sebebini
bildiren ve ilgili makamlarca düzenlenen onaylı ölüm tutanağı, defin ruhsatı,
gömme izin kağıdı, ölü muayene zabıt varakası, otopsi raporu veya doktor raporu
gibi belgelerin temininin imkânsız olduğu hâllerde, sigortalının ölümünden önce
sürekli iş göremezliğine esas iş kazası veya meslek hastalığı dışında başka bir
kaza geçirip geçirmediği ya da başka bir hastalığa yakalanıp yakalanmadığının
mahallinde tahkiki sosyal güvenlik kontrol memurları aracılığıyla yaptırılır.
Ancak sigortalının kesin ölüm sebebine ilişkin karar, bu belgeler ile
sigortalının dosyasının tetkiki sonucunda Kurum Sağlık Kurulunca verilir.
(4) İş
kazası veya meslek hastalığı sonucu, meslekte kazanma
gücünü;
a)
Yüzde 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri
bağlanmış iken ölen ve ölümü iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmayan
sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri,
b)
Yüzde 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri
bağlanmış iken ölen ve ölümü iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olan
sigortalı için, Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrasına göre yeniden
hesaplanan geliri,
c)
Yüzde 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik
geliri bağlanmış iken ölenlerin ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı
olup olmadığına bakılmaksızın Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrasına göre
yeniden hesaplanan geliri,
Kanunun 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine bağlanır.
(5) Bu
maddenin 4 üncü fıkrasının (a) bendine göre hak sahiplerine bağlanacak gelirler,
sigortalının sürekli iş göremezlik derecesi esas alınarak hesaplanır.
Sigortalının gelirlerinde yapılan artırım ve indirimler dikkate
alınır.
Evlenme ve cenaze
ödeneği
MADDE 47 – (1) Bu Yönetmeliğin 68 ve 69 uncu
maddeleri;
a) İş
kazası veya meslek hastalığı sonucu ölüm geliri almakta iken evlenen kız
çocuklarına ödenecek olan evlenme ödeneği ile,
b)
Ölen sigortalıdan dolayı ilgililere yapılacak olan cenaze
ödeneği
hakkında da uygulanır.
Sigortalıdan kaynaklanan sebeplerle
tedavi süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması
MADDE 48 – (1) Sigortalının iş kazasına veya meslek hastalığına
uğraması, hastalanması, tedavi süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması
hâllerinde geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik
geliri;
a)
Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir mazereti olanlar hariç olmak
üzere, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle
tedavisini yapan hekim tarafından bildirilen tedbirlere ve yapılan tavsiyelere
uymaması nedeniyle, normal tedavi süresi uzamış, sürekli iş göremezlik derecesi
artmış veya malul kalmış yahut maluliyet oranı artmış ise, bu hususlar hekim
raporu ile tespit ve belgelendirilmesi hâlinde sigortalıya ödenecek geçici iş
göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri, uzayan tedavi süresi veya
artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca
eksiltilerek ödenir.
b)
Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan,
meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının, mahkeme kararı,
denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum
ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerde
belirlenen kusur derecesinin üçte biri oranında Kurumca eksiltilerek ödenir.
Ancak kusur derecesinin bilgi ve belgelerde yer almaması hâlinde yüzde beş
oranında Kurumca eksiltilir.
c)
Mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim
raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar
veya belgelerde kasti bir hareketi yüzünden iş kazasına uğradığı saptanan meslek
hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif
edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında
ödenir.
ç)
Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair
belge almaksızın çalıştığı; mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol
raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri
gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerle belirlenen sigortalıya geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden
itibaren ilgili mevzuat hükümlerine göre geri alınır.
(2) Bu
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasında; sigortalının, iş
sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurallara uymaması, tehlikeli olduğu veya
hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi yapması, yetkili kimseler
tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi, açıkça izne dayanmadığı gibi,
hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi bilerek yapması ve yapılması
gerekli bir hareketi savsaması, ağır kusuruna esas
tutulur.
(3)
Birinci fıkranın (ç) bendinde belirtilen sigortalılara ait raporda, istirahat
süresi sonunda çalışır kararı varsa ayrıca çalışabilir belgesi aranmaz. Geçici
iş göremezlik ödeneği ödenirken sigortalının istirahatlı olduğu devrede
çalışmadığının işveren veya Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı olanlar tarafından beyan ve belgelenmesi
gerekir.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılara, iş kazası sigorta kolundan geçici iş göremezlik ödeneği
ödenirken, iş kazasının bu Yönetmeliğin 38 inci maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilen Kuruma bildirim tarihinin aşılması hâlinde bildirim
tarihi esas alınarak ödeme yapılır.
(5)
Sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneğinden veya sürekli iş göremezlik
gelirinden yapılacak indirim oranı, Kurumca belirlenecek usul ve esaslara göre
tespit edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İşveren ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu İle Peşin Sermaye
Değerleri
İşverenin ve üçüncü kişilerin
sorumluluğu
MADDE 49 – (1) İş kazası veya meslek hastalığı, işverenin kastı
sonucunda meydana gelmişse işveren Kuruma karşı sorumlu hâle gelir. Kasıt; iş
kazası veya meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı
eylemiyle neden olması hâlidir. Zarara neden olan eylemin bilinçli olarak
yapılması, kasıt için yeterli olup, sonuçlarının istenip istenmemesi kastı
ortadan kaldırmaz. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı
hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali
sorumluluğunu kaldırmaz.
(2) İş
kazası veya meslek hastalığı işverenin, sigortalıların sağlığını koruma ve iş
güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucunda oluşmuşsa
işvereni Kuruma karşı sorumlu hâle getirir. Mevzuat; yasal olarak yürürlüğe
konulmuş ve yürürlüğünü muhafaza eden, sigortalıların sağlığını koruma ve iş
güvenliği alanında, yasa koyucu ile yasa koyucunun yürütme veya idareye verdiği
yetki sonucu, bu organlarca kabul edilen genel, objektif kural veya hükümlerin
tümüdür.
(3)
İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik
kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen, iş kazası veya meslek
hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi bir
önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemez.
(4) İş
kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle
meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması
gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye
değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa
bunları çalıştıranlara rücu edilir.
(5) İş
kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu
idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak
yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında
kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak
sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya
ilgililere rücu edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu
ölümlerde, Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek
ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru
bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak
sahiplerine, Kurumca rücu edilmez.
(6)
Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malul veya vazife malulü olan sigortalıya
veya ölümü hâlinde hak sahiplerine, Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, Kurumca zarara sebep olan üçüncü
kişilere rücu edilir.
(7)
Malullük, vazife malullüğü veya ölüm hâli, kamu görevlilerinin veya er ve
erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin
vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu
fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç
olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan
aylıklar için Kurumca, kurumuna veya ilgililere rücu
edilmez.
Peşin sermaye değeri
tabloları
MADDE 50 – (1) Kurumca, Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen
giderlerin, yaş, kesilme veya yeniden bağlanma ya da hak sahipliği nedeniyle
sonradan gelir veya aylık bağlanma ihtimalleri ve yüzde beş iskonto oranı
dikkate alınarak hesaplanacak tutarı tespit etmek amacıyla peşin sermaye değeri
tabloları hazırlanır. Hazırlanan tablolar demografik ve ekonomik değişiklikler
nedeniyle Kurumca gerekli görülen hâllerde güncellenir. İlk peşin sermaye
değeri, gelir veya aylığın başlangıç tarihinde yürürlükte olan peşin sermaye
değeri tablolarına göre belirlenir. Peşin sermaye değeri hesaplamalarıyla ilgili
usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak tebliğ ile duyurulur.
Peşin sermaye değerinde yaş
hesabı
MADDE 51 – (1) Peşin sermaye değerlerinin hesabında, sigortalıların
veya hak sahiplerinin gelire girme veya aylık başlangıç tarihindeki yaşları esas
alınır. Yaş hesabında altı aydan küçük yıl kesirleri dikkate alınmaz. Altı ay ve
daha fazla yıl kesirleri tam yıl sayılır.
Rücu davalarına esas tutarın
hesabı
MADDE 52 – (1) İşveren veya üçüncü şahıslar aleyhine açılacak
rücuan tazminat davalarına konu olabilecek tutar, sigortalı ve hak sahiplerine
bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerine, Kurum
tarafından Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken diğer ödemeler
eklenerek hesaplanır.
(2)
İşveren, birinci fıkrada belirlenen rücuan tazminat davalarına konu olan,
Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine Kanun gereğince yapılan veya ileride
yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin
sermaye değerinin tamamından kusur oranı kadar sorumludur.
(3)
Ancak, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelen iş kazası veya meslek
hastalığı olaylarında zarara sebep olan üçüncü kişiler ve şayet kusuru varsa
bunları çalıştıranlar, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride
yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin
sermaye değeri toplamının yarısından kusur oranları kadar sorumludur.
(4)
Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malul veya vazife malulü olan sigortalıya
veya ölümü hâlinde hak sahiplerine, bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk
peşin sermaye değerinin yarısından üçüncü kişiler kusurları oranında
sorumludurlar.
BEŞİNCİ KISIM
Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin
İşlemler
BİRİNCİ BÖLÜM
Malullük Sigortası
Malul sayılma, malullük aylığından
yararlanma, harp ve vazife malullüğü
MADDE 53 – (1) Sigortalılara aşağıdaki usul ve esaslar dikkate
alınmak suretiyle Kanunda belirtilen şartlarla malullük, vazife ve harp
malullüğü aylıkları bağlanır.
(2)
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine, Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı tıbbî belgelerin Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu, Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte
kazanma gücünün en az % 60'ını kaybettiği anılan kurulca tespit edilen sigortalı
malul sayılır.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
sigortalılardan;
a)
Görevlerine devam etmekte olanların, çalışma gücünün en az % 60’ını veya
vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü
kaybettiği,
b)
Görevlerinden ayrıldıktan sonra herhangi bir sigortalılık hâline tabi
olmayanların, çalışma gücünün en az % 60’ını kaybettiği,
c)
Personel kanunlarına tabi olanların hastalıklarının kanunlarında tayin edilen
sürelerden fazla devam ettiği, olmayanların ise hastalık sebebiyle malul
sayılmalarına esas alınacak hastalık süreleri hakkında kendi özel kanunları
yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun hastalık iznine
ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle bu süreleri
doldurdukları,
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi
sonucu Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı malul sayılır.
(4)
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün %
60'ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği
önceden veya sonradan tespit edilen sigortalılar ile yedek subay veya er olarak
ya da talim, manevra, seferberlik veya harp dolayısıyla görevleri ile ilgileri
kesilmeksizin silah altına alındıkları dönemde malul olup, bu malullükleri asıl
görevlerini veya işlerini yapmaya mani olmayanlar hakkında, bu hastalık veya
özürleri sebebiyle malullük sigortasına ilişkin hükümler
uygulanmaz.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılardan malul olduğuna karar verilenler, yazılı talepleri hâlinde,
haklarında malullük hükümleri uygulanmaksızın görevlerinden istifa etmiş
sayılmak suretiyle kurumlarınca malullüklerinin mani olmadığı başka vazife veya
sınıflara naklen atanabilirler. Bu şekilde başka vazife veya sınıflara naklen
atanarak çalışanlar, istedikleri zaman malullük haklarını kullanırlar. Ancak
özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi olanlar, bu yükümlülüklerini
tamamlamadıkça veya maluliyetlerinin yeni vazifelerini yapmaya mani olduğuna
dair usulüne uygun yeniden rapor almadıkça malullük haklarını
kullanamazlar.
(6)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olup
vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa uğrayanlardan, hastalıkları
kanunlarında belirtilen sürelerden fazla sürenler, hastalıklarının mahiyetine ve
doğuş sebeplerine göre malul veya vazife malulü sayılırlar.
(7)
Hastalık izin süreleri hesap edilirken; hastalıkları kanunlarında yazılı
sürelerden önce iyileşenlerin bu hastalıklarının en çok bir yıl içinde
nüksetmesi hâlinde, eski ve yeni hastalık süreleri birleştirilmek suretiyle
işlem yapılır.
(8)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden
fazlasına tabi olarak çalışmış veya prim ödemiş olan sigortalıların malullük
aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri, son sigortalılık hâline göre
sonuçlandırılır.
(9)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların
malullükleri;
a)
Vazifelerini yaptıkları sırada,
b)
Vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine
ait başka işleri yaparken bu işlerden,
c)
Kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken,
ç)
İdarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü
sırasında,
d)
İşyerinde herhangi bir nedenden dolayı meydana gelen
kazadan,
doğmuş
olması hâlinde, haklarında Kanunun 47 nci maddesine göre vazife malullüğü
hükümleri uygulanır. Bu hâller, Kurumca oluşturulan kurul tarafından tespit
edilir.
(10)
Vazife malullüklerinin; keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan,
kanun, tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan, yasak fiilleri yapmaktan,
intihara teşebbüsten, her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına
menfaat sağlama veya zarar verme amacından meydana gelmesi hâlinde, bunlara
uğrayanlar haklarında vazife malullüğü hükümleri uygulanmaksızın malullük
hükümlerine göre işlem yapılır.
(11)
Kamu idareleri, vazife malullüğüne sebep olan olayı;
a) O
yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatlarına göre yetkili mercilere
derhâl,
b) En
geç on beş iş günü içinde de Kuruma,
bildirmekle yükümlüdür. Kuruma bildirim, aynı süre içinde sigortalılar
veya hak sahiplerince de yapılabilir. Vazife malullüğüne sebep olan olaydan kamu
idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hâli dışında
ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz. Kuruma bildirim süresi; vazife malullüğüne sebep olan olayın meydana
geldiği tarihten, hastalıklarının sebep ve mahiyetleri dolayısıyla haklarında
vazife malullüğü hükümleri uygulanacaklar için, hastalıklarının tedavisinin
imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay tarihinden, esirlik ve
gaiplik hâllerinde ise, bu hâllerin sona erdiği tarihten başlar.
(12)
Süresi içinde bildirimde bulunulan vazife malullüğü aylıkları, sigortalının ölüm
ya da maluliyeti sebebiyle göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden
aybaşından itibaren bağlanır. Vazife malullüğü süresi içinde bildirilmeyen
sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar veya hak sahiplerince sonradan
yapılacak bildirim üzerine, vazife malullüklerinin belgelenmesi ve müstahak
olmaları şartıyla, bu Kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate alınmak suretiyle
vazife malullüğü aylığı bağlanır veya bağlanmış olan aylıklar düzeltilir. Bu
durumda, sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık ya da aylık
farklarının, vazife malullüğünün bildirildiği tarihe kadar olan toplam tutarı
Kurumca ilgili kamu idaresine ödettirilir. Kuruma bildirilen hususların gerçeğe
uymadığı ve olayın vazife malullüğü kapsamında olmadığının anlaşılması hâlinde,
Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış ödemeler, ödemenin yapıldığı
tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, ilgili mevzuat
hükümlerine göre tahsil edilir.
(13)
Vazife malullüğüne sebep olan olayla ilgili bilgi ve belgeler işveren tarafından
doğrudan ya da posta yoluyla ilgili üniteye gönderilir. Adi posta veya kargo ile
yapılan bildirimlerde Kurum kayıtlarına intikal tarihi, taahhütlü, iadeli
taahhütlü veya acele posta ile yapılan bildirimlerde postaya veriliş tarihi esas
alınır.
(14)
Vazife malullüğü aylığı, vazife malullerinden itibari hizmet süreleri eklenmek
suretiyle bulunacak prim ödeme gün sayısı toplamı;
a)
10800 güne kadar olanlara 10800 gün üzerinden,
b)
10800 günden fazla olanlara, toplam prim ödeme gün sayıları
üzerinden,
en son
prime esas kazancı esas alınmak suretiyle Kanunun 29 uncu maddesine göre
hesaplanacak aylıklara, malullük derecelerine göre aşağıda belirtilen oranlarda
ayrıca zam yapılır.
MALULLÜK DERECESİ ZAM
NİSBETİ
1
%30
2
%23
3
%15
4
% 7
5
% 3
6
% 2
(15)
Subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ile Türk Silahlı Kuvvetlerince
görevlendirilen Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki sigortalılardan;
a)
Harpte fiilen ateş altında,
b)
Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât ve hizmetleri sırasında, bu harekât ve
hizmetlerin sebep ve etkileriyle,
c)
Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit düşman silahlarının etkisiyle,
ç)
Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve sınır hareketleri sırasında, bu
hareketlerin sebep ve etkisiyle,
d)
Barışta veya olağanüstü hâllerde, emir veya görev ile uçuş yapan uçucularla
hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak uçakta bulunanlardan
uçuşun havadaki ve yerdeki sebepleriyle ve yine emir ve görev ile dalış yapan
dalgıçlarla, hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak
denizaltı gemisinde veya dalgıç kıtasında bulunanlardan denizaltıcılık veya
dalgıçlığın çeşitli sebep ve etkileriyle,
e)
Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler
uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini gerektiren
durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren yurt
içinde, yurt dışında, yabancı ülkelerde veya yurda dönüş
sırasında,
vazife
malulü olanlara harp malulü denir.
(16)
Harp malullerinin, malullük derecesine göre aşağıda belirtilen göstergeler esas
alınarak bulunacak harp malullüğü zammı tutarı, vazife malullüğü aylıklarına
ayrıca eklenir. Ancak Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki sigortalılarda, uluslararası barışı koruma ve destekleme
operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince görevlendirilenlerden bu görevleri
esnasında veya bu görevleri nedeniyle vazife malulü olanlara vazife malullüğü
aylığı ödendiği sürece ayrıca harp malullüğü zammı da ödenir. Bunlara ödenecek
harp malullüğü zammı vazife malullüğü derecelerine göre
hesaplanır.
MALULLÜK DERECESİ
GÖSTERGELER
1
1100
2
950
3
800
4
600
5
500
6
400
(17)
Kanunun 47 nci maddesine göre bağlanacak vazife veya harp malullüğü aylıkları,
Kanunla değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan maddeleri dâhil 5434 sayılı
Kanun hükümlerine göre emsali iştirakçiye bağlanacak harp veya vazife malullüğü
aylığından az olamaz. Vazife malullüğü aylığı almakta iken veya vazife
malullüğüne bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine de ölüm
aylığı bağlanır.
(18)
Vazife malullüğü aylığı alanların tekrar Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaları ve bu görevleri sırasında malullük
derecelerinin değişmesi veya yeniden vazife malulü olmaları hâlinde, aylığı yeni
malullük dereceler esas alınarak son prime esas kazancı üzerinden önceki vazife
malullüğü aylığından az olmamak kaydıyla yeniden
hesaplanır.
(19)
Vazife malullüğü aylığı bağlanmış malullerden, Kanunun 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya
başlayanların aylıkları kesilir.
İstisna olarak;
Harp
malulleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu,
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış malullerden, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı olarak
çalışmaya başlayanlar ile 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış maluller ile
aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malullüğü aylığı alan er ve
erbaşların, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olmaları hâlinde de aylıkları kesilmez. Harp malullerinin aylıklarının
kesilmesi hâlinde dahi harp malullüğü zamları kesilmez.
(20)
Aylıkları kesilmeksizin Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, (a) ve (b) bentleri
kapsamında çalışanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri
uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri hâlinde, bu
isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren,
haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır ve bu fıkra kapsamına
girenlerden ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.
(21)
Vazife malullüğü aylığı almakta iken, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında tekrar sigortalı olarak çalışmaya
başlayanlar bu görevlerinden ayrılışlarında, vazife malullüğü aylığı
bağlandıktan sonra geçen çalışmalarına karşılık ayrıca yaşlılık aylığına hak
kazanıyor ise her iki aylığı birden ödenir, yaşlılık aylığına hak
kazanamayanlara ise bu hizmetlerine karşılık toptan ödeme
yapılır.
(22)
Vazife malullüğüne ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak tebliğ ile
düzenlenir.
Sevk
işlemleri
MADDE 54 – (1) Sevk işlemleri, Kurumca belirlenen usul ve esaslara
göre yürütülür.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar
hariç, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısı 1800 günden
az olan sigortalıların sevkleri yapılmaz. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlardan prim ödeme gün sayısı 1800
gün olduğu hâlde kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi
dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçları bulunanların sevkleri,
masrafları kendilerince ödenmek üzere yapılır.
(3)
Sigortalıların sevk için gerekli olan asgari 1800 gün prim ödeme gün sayısını
Kanunun 41 inci maddesine göre hizmet borçlanması yaparak tamamlamaları hâlinde,
borçlanma taleplerinin alınması kaydıyla sevk işlemleri yapılır. Ancak,
borçlanma bedeli ödenmeden sevk işlemi yapılmış ise sevk işlemlerine ilişkin her
türlü masrafları kendilerince ödenir.
Malullük durumunun
tespiti
MADDE 55 – (1) Sigortalının malullük durumu, kendisinin veya
işverenin talebi üzerine;
a)
Sigortalının ilk işe giriş tarihini gösterir belgenin,
b)
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne
uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin,
c)
Varsa ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihteki sağlık durumunu
gösteren raporun,
ç)
Erkek sigortalıların askerliğe başlayış ve terhis tarihlerini gösteren askerlik
süresine ait belgenin varsa askerliğe elverişli olmadığına dair
belgenin,
d)
Varsa sigortalının maluliyetine sebep olduğu ileri sürülen hastalığı ile ilgili
daha önce başvurulan sağlık hizmeti sunucularından temin edilecek rapor, tıbbî
belge ve epikrizlerin,
e)
Sigortalı hakkında daha önce Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya Kurum
Sağlık Kurulunca verilmiş bir karar mevcut ise, bu kararın bir örneği ile
dayanağı rapor ve tıbbî belgelerin,
Kurum
Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı
Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit
edilir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılardan geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığı sonucu
meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit
edilenlere malullük aylığı bağlanması için yeni bir sağlık kurulu raporu
istenmez.
(3)
Kontrol muayenesi yapılmasına ihtiyaç olup olmadığı ile kontrol muayenesinin
süresi Kurum Sağlık Kurulunca belirlenir.
Kararın bildirimi ve itiraz
MADDE 56 – (1) Kurum Sağlık Kurulunca malul sayılmayan sigortalıya,
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (c) bendi kapsamındakiler için ise ayrıca
çalıştığı kuruma durum bir yazı ile bildirilir. Daha önce malul
sayılmayanlardan, yeni hastalık, maluliyete esas hastalığında artma, eksik
muayene gerekçeleri ile malullük durumunun veya vazife malullerinden maluliyet
derecelerinin yeniden tespitini yazılı olarak isteyenlerin, Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarına sevkleri
yapılır. Temin edilecek yeni tarihli sağlık kurulu raporu bu Yönetmeliğin 55
inci maddesinde belirtilen belgeler ile birlikte yeniden değerlendirilmek üzere
Kurum Sağlık Kuruluna gönderilir.
(2)
Ancak, aynı hastalık ve özrü nedeniyle Kurum Sağlık Kurulu tarafından malul
sayılmayan sigortalıların bu karara karşı itirazda bulunmaları hâlinde, itiraz
dilekçeleri bu Yönetmeliğin 55 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
belgeleri içeren dosyası ile birlikte değerlendirilmek üzere Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kuruluna intikal ettirilir.
Malullük aylığı başvurusu ve
istenecek belgeler
MADDE 57 – (1) Malullük aylığı bağlanabilmesi için, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki sigortalılardan çalışma
gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en
az % 60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalıların ise çalışma gücünün en az %
60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği,
Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edildikten sonra sigortalının Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a)
bendi kapsamında bulunması hâlinde, çalıştığı işten ayrıldıktan sonra,
b) (b)
bendi kapsamında bulunanların, iş yerini kapattıktan veya devrettikten
sonra,
c) (c)
bendi kapsamında sigortalı olup, çalışmaya devam edenlerin, çalıştıkları
kurumlarına müracaatları ile kurumlarınca alınacak emekliye sevk onayının ilgili
üniteye gönderilmesi, görevinden ayrıldıktan sonra başka bir sigortalılık hâline
tabi olarak çalışmamış olanların ise örneği Kurumca hazırlanacak tahsis talep
dilekçesi ile ilgili üniteye başvurması şarttır. Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı
nedeniyle genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
(2)
Tahsis talep dilekçesine, sigortalının bir adet belgelik fotoğrafı ve Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılardan ilgili
döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi henüz Kuruma verilmemiş olanlar için
sigortalı işten ayrılış bildirgesi eklenir.
(3)
Malullük durumunu gösteren sağlık kurulu raporu alınmadan doğrudan malullük
aylığı bağlanması talebinde bulunan sigortalılar, öncelikle Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarına sevk edilerek,
malullük durumunun tespitine esas sağlık kurulu raporunun temini yoluna
gidilir.
Malullük aylığının başlangıcı,
kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 58 – (1) Malullük aylığı, Kanunun 27 nci maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen tarihlerden geçerli olmak üzere başlatılır. Sigortalı,
aylığın başlangıç tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği almakta ise malullük
aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin verilme süresinin sona erdiği tarihten
sonraki aybaşından başlar. Ancak, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında geçen hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında aylık bağlanacağı durumlarda,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen
hizmetler prim ve prime ilişkin her türlü borçların ödendiği tarih itibarıyla
geçerli sayılır ve aylık, bu tarihi takip eden aybaşından itibaren
başlar.
(2)
Malullük aylığı almakta iken;
a)
Kanuna tabi sigortalı olarak veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
başlaması hâlinde, çalışmaya başladığı tarihi,
b)
Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu malullük
durumunun kalktığının anlaşılması hâlinde, yeni malullük durumuna esas tutulan
raporun tarihini,
takip
eden ödeme dönemi başında malullük aylığı kesilir.
(3)
Çalışmaya başlamaları nedeniyle aylıkları kesilenlerden, Kanuna tabi
çalıştıkları süre zarfında Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenen prime esas
kazançları üzerinden 81 inci maddesi gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta
kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Malullük aylığı
kesilenlerden sigortalılığı sona erip malullük aylığı bağlanması için yeniden
yazılı istekte bulunanlar ya da emekliye ayrılan veya sevk edilenlere; kontrol
muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas malullüğünün devam ettiği
anlaşılmak kaydıyla, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının; (c) bendi
kapsamında çalışanlar için görevinden ayrıldığı tarihi, (a) ve (b) bendi
kapsamındakiler için ise istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren
yeniden malullük aylığı bağlanır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bendi kapsamındaki
sigortalılara yukarıdaki (3) üncü fıkraya göre yeniden bağlanacak aylıkların
hesabında; ilk bağlanan malullük aylığına esas prim ödeme gün sayısı dikkate
alınarak Kanunun 27 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki
hükümler uygulanır. Söz konusu (a) ve (b) bentlerindeki 9000 prim ödeme gün
sayısı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalılar için 7200 gün olarak uygulanır.
İKİNCİ BÖLÜM
Yaşlılık Sigortası
Yaşlılık aylığından yararlanma
MADDE 59 – (1) Sigortalılara, Kanunun 28, 43 ve 44 üncü maddeleri
ile geçici 6 ncı maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen şartlarla yaşlılık
aylığı bağlanır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden
fazlasına tabi olarak çalışan veya prim ödeyen sigortalıların yaşlılık aylığı
bağlanmasına ilişkin talepleri, sigortalılık süresi içinde en fazla
sigortalılığının geçtiği sigortalılık hâli esas alınarak sonuçlandırılır.
Sigortalılık hâllerindeki hizmet sürelerinin eşit olması ile yaş haddinden
re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve
bağlı oldukları sigortalılık hâlinin kanunla değiştirilmesi durumunda ise son
sigortalılık hâli esas alınır.
(3)
Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen
sigortalıların çalışma gücündeki kayıp oranları, yedinci fıkrasında belirtilen
sigortalıların erken yaşlanma durumları ile sekizinci fıkrasında belirtilen
çocukların başkasının sürekli bakımına muhtaçlık durumları Kurum Sağlık
Kurulunca tespit edilir. Bunların Kurum Sağlık Kurulu kararlarına karşı itiraz
başvurularının sonuçlandırılmasında, bu Yönetmeliğin 54 üncü maddesinin birinci
fıkrası ve 56 ncı madde hükümleri uygulanır.
(4)
Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunduktan sonra her ne sebeple olursa olsun anılan
Makamdan ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini takip eden aybaşından
itibaren, istek tarihindeki Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40’ı
yaşlılık aylığı olarak bağlanır.
(5)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken her ne sebeple olursa
olsun görevlerinden ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini takip eden
ay başından itibaren, istek tarihindeki Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık
aylığının % 75’i oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
(6) 4
üncü ve 5 inci fıkralarda belirtilenlerin ayrıca bu Kanuna tabi sigortalı
çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak kazanamamaları hâlinde aylığın
tamamı, hak kazanıyorlar ve bağlanacak yaşlılık aylığı belirtilen görevlerden
dolayı bağlanan aylıktan düşük ise aradaki fark en geç ödemenin yapıldığı tarihi
takip eden iki ay içinde Hazineden tahsil edilir.
(7)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan;
a)
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesi
gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400,
b)
Kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın
9000,
prim
ödeme gün sayısı olması hâlinde yaşlılık aylığı bağlanır.
(8)
Kurumlarınca sicilleri nedeniyle veya askerî mahkemelerce verilecek kararlar ya
da ahlak ve yetersizlik sebeplerinden dolayı re’sen emekliye sevk edilenlere,
Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında belirtilen yaş ve prim
ödeme gün sayısını tamamlamaları hâlinde yaşlılık aylığı bağlanır.
(9) 7
nci fıkraya göre bağlanacak yaşlılık aylıkları, Kanunun 28 inci maddesinin
ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve prim ödeme gün sayısı tamamlanıncaya
kadar bunları çalıştıran kamu idarelerinden en geç ödemenin yapıldığı tarihi
takip eden iki ay içinde tahsil edilir.
Yaşlılık aylığı başvurusu ve
istenecek belgeler
MADDE 60 – (1) Yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, sigortalının
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a)
bendi kapsamında bulunması hâlinde, çalıştığı işten ayrıldıktan sonra,
b) (b)
bendi kapsamında bulunması hâlinde, tarım işlerinde kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlar hariç sigortalılığa esas faaliyetine son verip vermeyeceğini
beyan ettikten sonra,
örneği
Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesi ile Kuruma başvurması
şarttır.
c) (b)
bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık
sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş
olması zorunludur.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar
için çalıştıkları kurumlarına müracaatları ile kurumlarınca alınacak emekliye
sevk onayının bulunduğu emeklilik belgesinin Kuruma gönderilmesi şarttır.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalıların emekliye sevk işlemleri Kanunun 48 inci maddesinde belirtilen
makamların onayıyla tamamlanır. Ancak, özel kanun hükümleri hariç olmak üzere
yetkili makamın emekliye sevk onayı alınma süresi, talep tarihinden itibaren bir
ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atananların
görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili bakanın onayı ile tekemmül eder.
Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı % 50’nin altına düşen
kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda çalışmakta iken
emekliye ayrılanlar için emekliye sevk onayı aranmaz.
(4)
Tahsis talep dilekçesine, sigortalının bir adet belgelik fotoğrafı ve Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılardan ilgili
döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi henüz Kuruma verilmemiş olanlar için
sigortalı işten ayrılış bildirgesi eklenir.
(5)
Kanunun 28 inci maddesinin; dördüncü fıkrasına göre, sigortalı olarak ilk defa
çalışmaya başladığı tarihten önce Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına
göre malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya özürü bulunan, beşinci
fıkrasına göre çalışma gücünü % 40 ilâ % 59 arasında kaybeden veya yedinci
fıkrasına göre erken yaşlanan sigortalıların, bu durumlarını gösterir sağlık
raporu almadan doğrudan yaşlılık aylığı talebinde bulunmaları hâlinde, öncelikle
Kurumca yetkilendirilen sağlık kuruluşuna sevk edilerek, durumlarının tespitine
esas sağlık kurulu raporunun temini yoluna gidilir. Kanunun yürürlük tarihinden
önce sigortalı olup, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlara Kanunun 28 inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve
yedinci fıkralarındaki şartları yerine getirmeleri hâlinde yaşlılık aylığı
bağlanır.
Yaşlılık aylığının başlangıcı,
kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 61 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (a)
ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara,
yazılı istek tarihinden sonraki,
b) (c)
bendinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara, yetkili
makamdan alınan emekliye sevk onayı üzerine görevleriyle ilişiğinin kesildiği
tarihi takip eden,
c) (c)
bendinde belirtilen sigortalılardan her ne şekilde olursa olsun görevinden
ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık hâline tabi olarak çalışmamış
olanlar ile kontrol muayenesi sonucu aylığı kesilenlerden yaşlılık aylığına hak
kazananlara ise istek tarihini takip eden,
ay
başından itibaren aylık bağlanır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen
hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamında aylık bağlanacağı durumlarda, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmetler, prim ve prime ilişkin
her türlü borçların ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır ve aylık bu tarihi
takip eden ay başından itibaren başlar.
(3)
Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık sigortasından geçici iş
göremezlik ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık aylığı, geçici iş
göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden aybaşından
başlar. Ancak, bağlanacak yaşlılık aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık
tutarından fazla ise aradaki fark birinci fıkraya göre tespit edilecek tarihten
başlanarak verilir.
(4)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden
yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra;
a)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi
hariç olmak üzere Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları
tarihi,
b)
21/4/2005 tarih ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen kamu idarelerinde herhangi bir kadro, pozisyon ve görevde çalışmaya
başlayanların, çalışmaya başladıkları tarihi,
c)
Çalışma gücünün % 40 ile % 59 arasında kaybedilmesi nedeniyle yaşlılık aylığı
alanların yapılan kontrol muayenesi sonucu, çalışma gücündeki kayıp oranının
%40’ın altına düştüğünün anlaşılması hâlinde, bu durumun tespitine esas tutulan
raporun tarihini,
takip
eden ödeme dönemi başında yaşlılık aylığı kesilir.
(5)
Yaşlılık aylığı kesilenlerden, sigortalılığa esas faaliyetine son vereceğini
beyan edenler; işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı
bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya sevk
edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı tarihi takip eden
ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı bağlanır. Yeni aylık, Kanunun
30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine göre hesaplanır.
Sosyal güvenlik destek primine tabi
olarak çalışma
MADDE 62 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra;
a) İlk
defa Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bendi
kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı alanlardan, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların, yaşlılık
aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının
ödenmesine devam edilir.
b) İlk
defa Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bendi
kapsamında sigortalı olup, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında çalışanlardan, sigortalılık faaliyetine son vermeyeceğini beyan
ettikten sonra yazılı istekte bulunanlara yaşlılık aylığı bağlanır.
(2)
Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında olanlardan, tarımsal
faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç, almakta
oldukları veya bağlanacak yaşlılık aylıklarının % 15’i oranında sosyal güvenlik
destek primi kesilir. Yaşlılık aylığından kesilecek olan bu tutar, Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara ilgili yılın
Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik
destek priminden fazla olamaz.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olup,
aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilen sigortalılardan ayrıca kısa
vadeli sigorta kolları primi alınmaz. Sosyal güvenlik destek primine tabi
olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir.
(4)
Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler, Kanuna göre
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilave edilmez,
Kanunun 31 inci ve 36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme
yapılmaz.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi faaliyete
başladığı için Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine göre
yaşlılık aylığı kesilenler, tercihlerini sosyal güvenlik destek primine tabi
olma yönünde, sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar ise tüm sigorta
kollarına tabi olma yönünde değiştirebilirler.
(6)
Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası gereğince tercih değişikliği
talebinde bulunanların bu değişikliğe ilişkin talepleri, örneği Kurumca
hazırlanacak sigorta kolu tercih bildirimi ile alınır. Bunlardan tüm sigorta
kollarına tabi olmak isteyenlerin aylıkları, bildirimin Kurum kayıtlarına
geçtiği tarihi izleyen ödeme dönemi başında kesilir. Sosyal güvenlik destek
primine tabi olmak isteyenlerin aylıkları ise, bildirimin Kurum kayıtlarına
geçtiği tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren Kanunun 30 uncu maddesinin
üçüncü fıkrasının (a) bendi gereğince yeniden hesaplanmak suretiyle
başlatılır.
(7)
3201 sayılı Kanuna göre borçlanılan yurtdışı hizmetlerine istinaden yaşlılık
aylığı bağlananlar hakkında sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümler
uygulanmaz.
Yaşlılık toptan ödemesi ve
ihyası
MADDE 63 – (1) Yaşlılık toptan ödemesi, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının; (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile ilk defa
(c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı işten
ayrılan, işyerini kapatan veya devredenlerden yaşlılık aylığı bağlanması için
gerekli yaş şartını doldurduğu hâlde malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına
hak kazanamayan sigortalıya örneği Kurumca hazırlanan dilekçe ile Kuruma
başvurması hâlinde yapılır.
(2)
Dilekçeye; Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi
kapsamındaki sigortalılardan ilgili döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi,
henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış bildirgesi,
sigortalılığına esas faaliyetine son vereceğini beyan eden Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için de
sigortalı işten ayrılış bildirgesi eklenir.
(3)
Toptan ödeme tutarı, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri güncelleme
katsayısı ile güncellenerek hesaplanır. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamındaki sigortalıların kendisinin ve
işverenlerinin, (b) bendi kapsamındaki sigortalının ise kendisinin ödediği
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her yıla ait tutarı, primin
ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her
yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek toptan ödeme şeklinde
verilir.
(4)
Toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden Kanuna
tabi olarak veya isteğe bağlı sigortaya devam ederek malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olanların, yazılı müracaat ederek, aldıkları
toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar için
güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden ayın sonuna
kadar ödenmesi hâlinde, bu hizmetleri ihya edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ölüm Sigortası
Hak sahiplerinin ölüm aylığından
yararlanma şartları
MADDE 64 – (1) Ölüm aylığı, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen durumda iken ölen sigortalının;
a)
Ölüm tarihinde sigortalı ile yasal evlilik bağı bulunan
eşine,
b)
Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentlerine tabi
olarak iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasına göre
çalışmaları hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış
çocuklardan;
1) 18
yaşını, ortaöğrenim görmesi hâlinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25
yaşını doldurmayan erkek çocuklarına,
2)
Evli olup olmadığına bakılmaksızın, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma
gücünü en az yüzde 60 oranında yitirdiği tespit edilen
çocuklarına,
3)
Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya
dul kalan kız çocuklarına,
c)
Aylıkta hak sahibi eş ve çocuklardan;
1)
Artan hissenin bulunması hâlinde, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu
gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından
hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık
bağlanmamış olması şartıyla ana ve babasına,
2)
Artan hisseye bakılmaksızın, bu bendin bir numaralı alt bendindeki şartları
taşıyan ve 65 yaşın üstünde olan ana ve babasına,
Kanunun 34 üncü maddesindeki esaslar dâhilinde ölüm aylığı
bağlanır.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalının
genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının
ödenmiş olması zorunludur.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden
fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalıların hak sahiplerinin aylıkları,
sigortalının en son tabi olduğu sigortalılık hâli esas alınarak bağlanır. Son
sigortalılık hâline göre ölüm aylığı bağlanamaması durumunda diğer sigortalılık
hâllerindeki hizmetlerine göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, aylığa hak
kazanacağı sigortalılık hâli esas alınarak aylık bağlanır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılardan harp malullüğü, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle
Mücadele Kanununa, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanuna göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış veya
bağlanmasına hak kazanmış olanlardan ölenlerin anne ve babalarına herhangi bir
şart aranmaksızın aylık bağlanır. Bağlanacak bu aylık, diğer dul ve yetimlere
bağlanacak aylığın oranını etkilemez ve bu kapsamda bağlanan aylıklar en geç
ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ay içinde Hazineden tahsil
edilir.
Ölüm aylığı başvurusu ve istenecek
belgeler
MADDE 65 – (1) Ölüm aylığı bağlanabilmesi için, hak sahiplerinin
örneği Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesini doğrudan Kuruma vermesi
veya posta yoluyla ya da elektronik ortamda göndermesi
şarttır.
(2)
Tahsis talep dilekçesine;
a) 18
yaşını doldurmayanlar hariç, ortaöğrenim görmesi hâlinde 20 yaşını, yüksek
öğrenim görmesi hâlinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocukların ilgili öğretim
kurumundan alacakları öğrenci belgesi,
b) 15
yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir adet belgelik
fotoğraf,
c)
Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu,
d) Hak
sahibi anne ve babalar için Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilen belgeler
eklenir.
(3)
Malul çocukların çalışma gücündeki kayıp oranlarının tespitinde ve bunların
Kurum Sağlık Kurulu kararlarına karşı itiraz başvurularının
sonuçlandırılmasında, bu Yönetmeliğin 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 56
ncı maddesi hükümleri uygulanır.
Ölüm aylığının başlangıcı ve
kesilmesi
MADDE 66 – (1) Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine
bağlanacak aylıklar;
a)
Sigortalının ölüm tarihini,
b) Hak
sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması hâlinde, bu niteliğin
kazanıldığı tarihi,
c)
Ölüm aylığının kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması hâlinde, talep
tarihini,
takip
eden ay başından itibaren başlatılır. Ancak, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalıların
hak sahiplerine aylık bağlanacağı durumlarda, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmetler, prim ve prime ilişkin her türlü
borçların ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır ve aylık bu tarihi takip
eden aybaşından itibaren başlar.
(2)
Hak sahiplerine bağlanan aylıklar bu Yönetmeliğin 64 üncü maddesinde belirtilen
şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren
kesilir.
Ölüm toptan ödemesi ve
ihyası
MADDE 67 – (1) Ölüm toptan ödemesi, ölen sigortalının hak
sahiplerinin ölüm aylığı bağlanmasına hak kazanamaması durumunda, nitelikleri bu
Yönetmeliğin 64 üncü maddesinde belirtilen sigortalının eşine, çocuklarına ve
ana ve babasına Kanunun 36 ncı maddesinde belirtilen esaslara göre yapılır.
(2)
Ölüm toptan ödemesi yapılabilmesi için, hak sahiplerinin örneği Kurumca
hazırlanacak tahsis talep dilekçesi ile Kuruma başvurmaları
şarttır.
(3)
Tahsis talep dilekçesine, 18 yaşını doldurmayanlar hariç, ortaöğrenim görmesi
hâlinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaşını doldurmayan erkek
çocukların ilgili öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi
eklenir.
(4)
Malul çocukların çalışma gücündeki kayıp oranlarının tespitinde ve bunların
Kurum Sağlık Kurulu kararlarına karşı itiraz başvurularının
sonuçlandırılmasında, bu Yönetmeliğin 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 56
ncı maddesi hükümleri uygulanır.
(5)
Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler, borçlanılarak veya
yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak
kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için
gerekli 1800 prim gün sayısının tamamlanması hâlinde, hak sahiplerinin yazılı
isteği üzerine Kanunun 31 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ihya edilebilir.
Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye ilişkin tutar dâhil her türlü borçların
ödendiği tarihi takip eden ay başı itibarıyla aylık bağlanmasında dikkate
alınır.
Evlenme ödeneği
MADDE 68 – (1) Sigortalının, ölüm aylığı almakta iken evlenen ve bu
nedenle aylığı kesilen kız çocuklarına, Kanunun 37 nci maddesinin birinci ve
ikinci fıkrasında belirtilen usul ve esaslarla evlenme ödeneği
ödenir.
(2)
Evlenme ödeneğinin ödenmesi için hak sahiplerinin bir dilekçe ile Kuruma
başvurması gerekir. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse, dilekçeyle
birlikte evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi
zorunludur.
Cenaze
ödeneği
MADDE 69 – (1) Cenaze ödeneği;
a) İş
kazası veya meslek hastalığı sonucu,
b)
Sürekli iş göremezlik geliri, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı
almakta iken,
c)
Kendisi için en az 360 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş
iken,
ölen
sigortalının hak sahiplerine verilir. Bu fıkranın (c) bendine istinaden
verilecek cenaze ödeneğinde ölüm tarihinde sigortalı olma şartı
aranmaz.
(2)
Cenaze ödeneği sırasıyla; sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana
veya babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir.
(3)
Cenaze ödeneğinin ödenmesi için, hak sahiplerince bir dilekçe ile Kuruma
başvurulması yeterlidir. Sigortalının ölümü ve ölüm tarihi nüfus kütüğüne
kaydedilmemişse dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili
makamlarca usulüne göre düzenlenen bir belgenin de Kuruma verilmesi
gerekir.
(4)
Cenaze ödeneğinin ikinci fıkrada belirtilen kişilere ödenememesi ve sigortalının
cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi
durumunda, Kanunun 37 nci maddesi üçüncü fıkrasında belirtilen tutarı geçmemek
üzere belgelere dayanan tutar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere
ödenir.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan ölenlerin hak sahiplerine kendi kurumları tarafından ilgili
mevzuat gereği ölüm yardımı hariç cenaze gideri, cenaze nakil gideri ödeneği
veya bu mahiyette bir ödemenin yapılması hâlinde, Kurum tarafından cenaze
ödeneği ödenmez.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak
Konular
Borçlanmaya ilişkin
süreler
MADDE 70 – (1) Hizmet borçlanmasına ilişkin talepler, örneği
Kurumca hazırlanan hizmet borçlanması başvuru belgesi veya borçlanma isteğini
belirtir dilekçe ile Kuruma yapılır. Adi posta veya kargo ile gönderilen veya
Kuruma doğrudan verilen belgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih,
taahhütlü, iadeli taahhütlü olarak veya acele posta servisi ile gönderilenlerde
ise postaya verildiği tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilir. Kanunun
yürürlük tarihinden önce veya sonra geçen ve Kanunun 41 inci maddesinde
belirtilen sürelerin borçlanılması için Kanun veya mülga sosyal güvenlik
kanunlarına göre tescil edilmiş olmak yeterli olup, borçlanma talep tarihi veya
ölüm tarihi itibarıyla sigortalı olma şartı aranmaz.
(2)
Sigortalıların veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep
tarihinde Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın
% 32'si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir
ay içinde ödemeleri şarttır. Tahakkuk ettirilen borç tutarı, ilgiliye iadeli
taahhütlü olarak tebliğ edilir. PTT alındısının ilgiliye teslim edildiği tarih
borcun tebliğ tarihidir. Bir ay içinde ödenen tutara isabet eden süre geçerli
sayılır. Tebliğ edilen borcunu süresi içinde ödemeyenler ile kısmi ödeme
yapanların kalan sürelerinin borçlandırılması için yeni başvuru şartı aranır.
(3)
Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler
için borçlandırılma hâlinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün
sayısı kadar geriye götürülür.
(4)
Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının;
a)
(a), (b), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri gereği borçlanılan süreler, talep
tarihinde tabi olunan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili
bendine göre,
b) (c)
ve (ı) bentleri gereği borçlanılan süreler, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine göre,
uzun
vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası bakımından prim ödeme gün
sayısı olarak değerlendirilir.
(5)
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına okuduktan sonra subay veya
astsubaylığa nasbedilen veya yedek subaylık hizmetini takiben subaylığa
geçirilenler ile fakülte ve yüksekokullarda kendi hesabına okuduktan sonra,
komiser yardımcısı veya polis memuru olarak atananların başarılı öğrenim
süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine göre en az aylık alan
teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da komiser yardımcısının prime
esas kazancı üzerinden, bu sürelere ait primler kendilerince ödenerek,
borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bu şekilde hesap edilecek borç,
tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde eşit taksitler hâlinde
ödenir.
(6)
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına okumakta iken Türk Silahlı
Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden
öğrencilerin, daha önce kendi hesabına okudukları normal okul süreleri hakkında,
5 inci fıkra hükümleri uygulanır.
(7) 5
ve 6 ncı fıkralar uyarınca borçlandırılan süreler uzun vadeli sigorta kolları
ile genel sağlık sigortası bakımından prim ödeme gün sayısı olarak
değerlendirilir.
(8)
Borçlanma sürelerinin belgelendirilmesi, hizmet borçlanma başvuru belgesindeki
ilgili bölümün aşağıdaki fıkrada belirtilen işveren, kurum ve kuruluşlarının
onayı ile gerçekleşir. Gerektiğinde usulüne göre düzenlenmiş ayrı bir belgenin
de Kuruma ibrazı istenebilir.
(9)
Borçlanma başvuru belgeleri;
a)
Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni sürelerinin borçlanma
talebinde bulunulması hâlinde, sigortalının bu sürelerde tabi olduğu işyerince,
b) Er
veya erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen sürelerin
borçlandırılması talebinde bulunulması hâlinde, askerlik şubelerince veya kuvvet
komutanlıklarınca,
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların,
personel mevzuatına göre aylıksız izin sürelerinin borçlandırılması talebinde
bulunulması hâlinde, ilgili işverenlerince,
ç)
Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya
yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim sürelerinin
borçlandırılması hâlinde, ilgili hastane veya öğrenim
kurumlarınca,
d)
Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj sürelerinin
borçlandırılması hâlinde, ilgili baro başkanlıklarınca,
e)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen süreler
hariç, sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına
alınanlardan, bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında
geçen primi ödenmemiş sürelerin borçlandırılması hâlinde, Cumhuriyet
Savcılığınca,
f)
Grev ve lokavtta geçen süreler Bakanlık Bölge
Müdürlüğünce,
g)
Hekimlerin fahri asistanlıkta geçen sürelerinin borçlandırılması hâlinde, ilgili
kurumca,
ğ)
Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih
ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta geçirdikleri
sürelerinin borçlandırılması hâlinde, ilgili kamu
idarelerince,
onaylanır.
Tahsis talep tarihi
MADDE 71 – (1) Uzun vadeli sigorta kollarından hak kazanılan
yardımların yapılması veya aylıkların bağlanması için, sigortalı veya hak
sahibince adi posta veya kargo ile veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı
başvurularda, tahsis talep tarihi olarak dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal
ettiği tarih esas alınır. Taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi
olarak gönderilen tahsis taleplerinde ise dilekçenin postaya verildiği tarih,
Kuruma intikal tarihi olarak kabul edilir.
(2)
Malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığı tarihin ayın son günü
resmî tatil gününe veya hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle taleplerini
Kuruma veremeyen sigortalıların, bu resmî tatil gününü takip eden ilk iş günü
mesai bitimine kadar Kuruma verilen, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele
posta servisi olarak gönderilen talepleri, önceki ayın son günü verilmiş gibi
kabul edilir.
(3)
Aylığa hak kazanılmış ve aynı ay içinde olmak kaydıyla, tahsis talep tarihinden
sonra işinden ayrılan veya işyerini kapatan sigortalıların tahsis talepleri de
geçerli sayılır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki aktif
sigortalıların emeklilik ve malullük hâllerinde, haklarında yetkili makamlarca
alınacak emekliye sevk onayından sonra, görevleriyle ilişiklerinin kesildiği
tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı iken
görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık hâline tabi olarak
çalışmamış olanlardan malullük aylığına hak kazananlara; malul sayılmasına esas
tutulan rapor tarihi, yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini,
malul sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise
rapor tarihini takip eden aybaşından; yaşlılık aylığına hak kazananlara ise son
ayrıldıkları kamu idarelerine veya Kuruma yapacakları yazılı istek tarihlerini
takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.
(6)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen
hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamında yaşlılık, malullük veya ölüm aylığı bağlanacağı durumlarda,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen
hizmetlerle ilgili prim ve prime ilişkin her türlü borçlar ödenmeden tahsis
talebinde bulunulması hâlinde, tahsis talebi borçların ödendiği tarih itibarıyla
geçerli sayılır.
(7)
Tahsis talep tarihinde Kanunda yaşlılık aylığı için belirlenen yaş ve
sigortalılık süresi şartlarından birini yerine getirememiş olan, ancak yerine
getirilemeyen şartı tahsis talep tarihinden itibaren bir ay içinde yerine
getiren sigortalının tahsis talebi, bu şartın yerine getirildiği tarih
itibarıyla geçerli sayılır.
ALTINCI KISIM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Gelir ve Aylıkların Ödenmesi
Ödemeler
kütüğü
MADDE 72 – (1) Gelir ve aylıkların bağlanması, artırılması,
azaltılması, ödenmesi ve kesilmesi ile toptan ödeme yapılmasına ait işlemleri
bilgisayar ortamında yürütmek üzere, ödemeler kütüğü oluşturulur.
(2)
Ödemeler kütüğündeki kayıtların oluşturulmasında sigortalının sosyal güvenlik
sicil numarasının başına Kurumca belirlenen esaslara göre oluşturulan tahsis
kodunun eklenmesi ile üretilen bir tahsis numarası esas alınır.
(3)
Banka veya PTT bank şubelerince ilgililere yapılacak ödemeler sosyal güvenlik
sicil numarası üzerinden yapılır.
Ödeme dönemi ve ödeme
tarihleri
MADDE 73 – (1) Sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan gelir ve
aylıklar, Kurumca belirlenen dönem ve tarihlerde her ay peşin olarak ödenir.
Ödeme günü cumartesi gününe rastlayan grubun ödemesi cuma, pazar gününe
rastlayan grubun ödemesi pazartesi günkü grup ile birleştirilerek yapılır.
(2)
Ödeme günlerinden herhangi birinin cumartesi veya pazar günü dışında resmî tatil
gününe rastlaması hâlinde, ödemelerin hangi tarihlerde yapılacağı, Kurumca
belirlenerek ilan edilir.
(3)
Daha önce belirlenen ödeme dönem ve tarihlerinin Kurumca yeniden düzenlenmesi
hâlinde, ödeme tarihleri öne alınanların gelir ve aylıklarından bir kesinti
yapılmaz. Ancak, ikinci fıkra hariç olmak üzere, ödeme tarihleri ileri
alınanlara bir ayı aşan gün karşılığı kadar fark ödenir.
(4) Bu
maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen nedenlerle ödeme günü öne
alınan sigortalı ve hak sahiplerine ödenen gelir ve aylıklar geri
alınmaz.
Ödeme şekli ve ödeme
merkezleri
MADDE 74 – (1) Sigortalı ve hak sahiplerinin gelir ve aylıklarının
ödenmesini sağlamak ve ödeme merkezlerini belirlemek üzere Kurum, bankalarla ve
PTT ile protokol imzalayabilir. Ödemeler, protokol imzalanan bankalara ve PTT
bilgi işlem birimlerine bilgisayar ortamında gönderilen ödeme bilgilerinin,
gelir ve aylık sahipleri adına banka şubelerinde açılan mevduat veya çek
hesaplarına aktarılması ile sağlanır.
(2)
İlk defa ödemeler kütüğüne dâhil edilen gelir ve aylık sahiplerinin birikmiş
ödemeleri ile daha önce hak kazanılan birikmiş ödemeler de, bilgisayar ortamında
düzenlenen kayıtlara eklenerek, işlemin sonuçlandığı ayı takip eden ilk ödeme
döneminde ödenmek üzere, ilgililerin hesaplarına aktarılır.
(3)
Sigortalı veya hak sahiplerine bir defaya özgü olarak ödenecek olan emeklilik
ikramiyesi, toptan ödeme ve ilgilinin sağlığında hak edip alamadığı gelir ve
aylıklarından varislere yapılacak ödemeleri, mevduat veya posta çek hesabı
açılmadan ilgili ödeme merkezleri aracılığı ile ödenir.
(4)
Kurumca belirlenen yaşın üzerinde olanlarla, başkasının bakımına muhtaç olduğu
Kurumca tespit edilen ya da sağlık kurulu raporu ile belgelenen sigortalı veya
hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, yazılı istekleri üzerine PTT aracılığıyla,
bildirdikleri adreslerde, ödenebilir.
(5)
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
yurtdışında sürekli ikamet edenlerin gelir ve aylıkları, yazılı istekleri
hâlinde, masrafları kendilerince karşılanmak üzere yurtdışı hesaplarına transfer
edilir.
Tanıtım kartları
MADDE 75 – (1) Kurumca gelir ve aylık bağlananlara, bu gelir ve
aylıkların ödenmesi sırasında ilgili banka veya PTT personeline gösterilmek
üzere birer tanıtım kartı verilebilir.
(2) Bu
Yönetmeliğin 18 inci maddesinde belirtilen kartların, tanıtım kartı olarak
kullanılmasına Kurum karar verebilir.
Kanunî temsilcilere ödeme
yapılması
MADDE 76 – (1) On sekiz yaşını doldurmamış veya ergin olmayan
çocuklara, kısıtlılara veya kendisine kayyım tayin edilen kimselere ait gelir ve
aylıklar, bunların veli, vasi veya kayyımlarına ödenir.
(2)
Vekillere yapılacak ödemelerde, sigortalı veya hak sahibine ait gelir ve aylığı
alma yetkisi bulunduğunu açıkça belirten ve noterlikçe onaylanmış vekaletnamenin
ödeme merkezlerinin ilgili personeline ibraz edilmesi
şarttır.
İKİNCİ
BÖLÜM
Yoklama İşlemlerinin Usul ve
Esasları
Yoklama işlemlerinin
amacı
MADDE 77 – (1) Yoklama işlemlerinin amacı, gelir veya aylık almakta
iken ölen ya da gelir ve aylık alma koşullarını kaybedenlerin zamanında
belirlenerek, öncelikle bunlar adına yapılan ödemelerin durdurulmasını, daha
sonra da gelir ve aylığın kesilerek varsa yersiz olarak yapılan ödemelerin
ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilmesini
sağlamaktır.
Yoklama işlemlerinin kapsamı
MADDE 78 – (1) Gelir ve aylık alma şartlarının devam etmesi ile
ilgili olarak Kurumca yürütülecek işlemler;
a)
Sürekli iş göremezlik geliri alanlar için, sürekli iş göremezlik durumlarının
devam ettiği,
b)
Vazife malullüğü aylığı ile malullük sigortasından aylık alanlar için; Kanun
kapsamında sigortalı olmadıkları, yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmadıkları ile malullük durumlarının devam ettiği,
c)
Yaşlılık aylığı bağlananlar için; Kanun kapsamında sigortalı olmadıkları,
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmadıkları ile Kanun kapsamında
sigortalı olmakla birlikte sosyal güvenlik destek primine tabi
oldukları,
ç)
Ölüm geliri veya ölüm aylığı alanlar için; sigortalının,
1) Dul
eşinin yeniden evlenmediği,
2)
Reşit duruma girmemiş çocukların hayatta bulundukları,
3) 18
yaşını doldurmuş erkek çocuklardan lise ve dengi öğrenim yapanların 20 yaşına,
yüksek öğrenim yapanların 25 yaşına kadar öğrencilik durumlarının devam
ettiği,
4) Kız
çocukların evlenmedikleri,
5)
Malul çocukların çalışma gücündeki kayıp oranının en az % 60 olduğu,
6) Bu
bendin (3), (4) ve (5) numaralı alt bentlerde belirtilen çocukların aynı zamanda
Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentlerine tabi
olarak iş kazası ve meslek hastalığı, analık ile hastalık sigortasına göre
çalışmaları hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmadığı veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almadığı,(dul
eşin durumu değerlendirilecek)
7) Ana
ve babasının her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari
ücretin net tutarından daha az olduğu ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir
ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve aylık bağlanmadığı,
8) Eş
ve kız çocuklarından eşinden boşandığı hâlde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte
yaşamadığı,
d)
Kendisi ve hak sahiplerinin hayatta oldukları,
hususlarını kapsar.
(2)
Gelir ve aylık sahiplerinin Kanun kapsamında sigortalı olup olmadıkları ile
Kanuna göre başka bir gelir veya aylık alıp almadıkları Kurumun ve diğer kurum
ve kuruluşların ilgili kayıtlarının belirli dönemlerle taranması ile tespit
edilir.
(3)
Türk Vatandaşı olmayan ve Kurumdan aylık veya gelir alan kişilerin aylık ve
gelir alma şartlarının devam edip etmediği hususunun tespiti için Kurumca belge
istenebilir.
Yoklama
yapılması
MADDE 79 – (1) Kurum gerekli gördüğü zaman ve hâllerde
belirleyeceği yöntemlerle gelir veya aylık alanlarla bunların veli, vasi, kayyım
ve vekillerinin, bu Yönetmeliğin 78 inci maddesinde yer alan bilgilerinin
tespiti amacıyla yoklama yaptırabilir. Yoklama işlemi gelir veya aylık ödeyen
bankalar veya PTT şubelerine de yaptırılabilir.
(2)
Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği tarihlerden
itibaren aralıksız altı ay sonuna kadar almayanların gelir ve aylıkları, gelir
ve aylık bağlanma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacıyla
durdurulur. Durdurulan gelir veya aylıklar sigortalı yahut hak sahipleri
tarafından Kuruma talepte bulunulması durumunda, müstehaklık tespiti yapıldıktan
sonra tekrar başlatılır.
İlgili kurum ve kuruluşlardan bilgi
ve belge istenmesi
MADDE 80 – (1) Kurumca, gelir veya aylık alma şartlarının devam edip
etmediğinin tespiti amacı ile gerekli görülen hâllerde kendi mevzuatına göre
kayıt veya tescil yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler veya vergi
dairelerinden usulüne göre düzenlenmiş belge istenebilir.
(2)
Gelir ve aylık almakta olan çocukların öğrencilik niteliğinin devam edip
etmediği hususunun tespiti için Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu
ile sözleşmeler yapılabilir.
(3)
Kurum ödemeler kütüğü ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün nüfus
kütükleri 15 günü geçmemek üzere belirli periyotlarla karşılaştırılarak,
cinsiyet değişikliği, ölümü veya evlenmesi nedeniyle gelir ve aylık alma
şartlarını yitirenler tespit edilir.
Yoklama
yetkisi
MADDE 81 – (1) Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurları, gelir ve aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin,
sigortalıların geçici iş göremezlik süresince ve maluliyet aylığı alanların
fiilen çalışıp çalışmadığının tespiti hususunu mahallinde inceleme yetkisine
sahiptir.
(2)
Birinci fıkrada belirtilen inceleme, öldüğü hâlde nüfusa tescil edilmeyen gelir
ve aylık sahipleri ile boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşamayı sürdüren eş
veya kız çocuklar olmak üzere, gelir ve aylık alma şartlarını yitirenlerin
tespitini de kapsar.
(3)
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yürütülen denetim
sonucunda; temin edilen yeni sağlık kurulu raporlarının Kurum Sağlık Kurulunca
incelenmesi sonucu sigortalı ve hak sahiplerinin, malullük ve iş göremezlik
raporlarında belirtilen rahatsızlıklarının mevcut olmadığı ya da mevcut olmasına
rağmen gelir ve aylık bağlanmasını gerektiren düzeyde olmadığına karar verilmesi
hâlinde, ilgililere bağlanan gelir ve aylıklar başlangıç tarihi itibarıyla iptal
edilir, yapılan yersiz ödemeler, ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
Kontrol
muayenesi
MADDE 82 – (1) Kurum Sağlık Kurulunca ihtiyaç duyulan veya Kurum
Sağlık Kurullarınca verilen kararlara sigortalı ve hak sahiplerinin itirazları
veya sigortalı ve hak sahipleri dışında bu kararlara yapılan itiraz, ihbar ve
şikayetler ile Kurumca yürütülen denetim ve soruşturma kapsamında kontrol
muayeneleri Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri
Yönetmeliğine göre düzenlenmiş yeni tarihli sağlık kurulu raporu ve daha önce
Kurum tarafından verilmiş kararlara ilişkin tüm belgelerin birlikte
değerlendirilmesi ile yapılır.
(2)
Malullük, vazife malullüğü aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılar, malullük durumlarında artma veya başka birinin sürekli bakımına
muhtaç olduğunu ileri sürerek aylık ve gelirlerinde değişiklik yapılmasını
isteyebilecekleri gibi; Kurum da harp malullüğü ve vazife malullüğü, malullük
aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılar ile ölüm geliri
veya aylığı bağlanan malul çocukların kontrol muayenesine tabi tutulmasını talep
edebilir.
(3)
Kontrol muayenesi için temin edilen sağlık kurulu raporları, bu Yönetmeliğin 45
ve 55 inci maddelerinde belirtilen belgeleri de kapsayan sigorta sicil veya
tahsis dosyaları ile birlikte Kurum Sağlık Kuruluna intikal ettirilir.
(4)
Kurum Sağlık Kurullarınca; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı
Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş yeni tarihli sağlık kurulu
raporunun değerlendirilmesi sonucu gerekli görülen hâllerde, ek bilgi belge
ve/veya yeniden muayenesiyle düzenlenecek rapor/sağlık kurulu raporu
istenir.
(5)
Kurum Sağlık Kurulları tarafından yapılan değerlendirme sonucu gerekli görüldüğü
hâllerde sigortalı ve hak sahipleri yeniden kontrol muayenesine tabi
tutulur.
(6)
Kurumun yazılı çağrısı üzerine, kontrol muayenesi tarihinden önceki en az 45 gün
içinde sevk için başvuruda bulunmak kaydıyla gelir ve aylıkların kontrol muayene
tarihine göre durdurulması dört aya kadar Kurumca ertelenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına Ait Çeşitli
Hükümler
Prim ödeme
şartı
MADDE 83 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen sigortalılara, geçici iş göremezlik ödeneği, emzirme ödeneği
verilebilmesi, sürekli iş göremezlik geliri, malullük ve yaşlılık aylığı ile
sigortalının ölümü hâlinde hak sahiplerine gelir ve aylık bağlanabilmesi için,
sigortalının genel sağlık sigortası primi dâhil prim ve prime ilişkin her türlü
borcunun ödenmiş olması zorunludur.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılara geçici iş göremezlik süresince Kurumca prim tahakkuku yapılmaz.
Ancak, bunların sigortalılık niteliğinin devam etmesi şartıyla, istedikleri
takdirde, geçici iş göremezlik süresince bu sürelere ait genel sağlık sigortası
primi dâhil tüm primlerini ödemeye devam edebilirler.
Kanunî temsilcilerce veya
vekillerce yapılan tahsis başvuruları
MADDE 84 – (1) Kanunun öngördüğü her türlü gelir, aylık, ödeme ve
ödeneklerin yapılabilmesi için; sigortalı ve hak sahiplerinden ergin ve mümeyyiz
olmayanların kanunî temsilcilerinin yazılı istekte bulunmaları
şarttır.
(2)
Sigortalı veya hak sahiplerinin vekilleri tarafından yapılacak yazılı
taleplerde, Kurumca verilecek ödenekler ile bağlanacak gelirler veya aylıklar
için başvurma yetkisi bulunduğunu açıkça belirten ve noterlikçe onaylanmış
vekaletnamenin de ibraz edilmesi gerekir.
Yabancı uyrukluların başvuruları
MADDE 85 – (1) Yabancı uyruklu sigortalılarla, bunların hak
sahipleri için nüfus cüzdanının fotokopisi yerine, bunların hüviyetlerini
gösteren ve 24/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre
yetkili makamlar tarafından düzenlenerek verilen yabancılara ait ikamet
tezkeresi, Kuruma ibraz edilir. Hak sahibi yabancılar, hak sahibi olduklarını
Kurumca istenecek belgelerle ispatlar.
Avans
ödenmesi
MADDE 86 – (1) Aylık veya gelirin 90 gün içinde ödenememesi
durumunda Kurumca gelir ve aylık bağlanmasına hak kazandığı anlaşılan sigortalı
ve hak sahiplerine yazılı talepte bulunmaları hâlinde, ilerideki alacaklarından
mahsup edilmek üzere avans ödenebilir. Avans miktarı her üç ay için, bağlanacak
aylıklarda net asgari ücretin üç katını, gelirlerde ise net asgari ücretin iki
katını geçmemek üzere Kurumca belirlenir.
(2)
Avansın bağlanacak gelir ve aylık birikmiş tutarından fazla olan bölümü,
müteakip gelir ve aylıklarından 1/4 oranında kesilerek mahsup edilir.
Kurumca hazırlanacak
belgeler
MADDE 87 – (1) Kanunda belirtilen ödeneklerin verilmesi, gelir veya
aylıkların bağlanması için yapılan başvurular ile bunların ödenmesi ve
yoklanması sırasında, bu Yönetmelik gereğince Kuruma veya diğer ilgili kişi ve
kuruluşlara verilmesi gereken belgelerin hazırlanmasına, değiştirilmesine, bir
belgede yer alan bilgilerin birden fazla belge olarak ya da farklı belgelerin
birleştirilerek bir belge olarak düzenlenmesine Kurum yetkilidir.
Gerçeğe aykırı
bildirimler
MADDE 88 – (1) Kanunda belirtilen ödeneklerin verilmesi, gelir ve
aylıkların bağlanması, ödenmesi ve yoklanması sırasında, bu Yönetmelik gereğince
Kuruma veya diğer ilgili kişi ve kuruluşlara verilen belgelerdeki kayıtların,
Kurumca yapılan inceleme veya soruşturma sonucunda gerçeğe aykırı olduğu tespit
edildiği takdirde, bu belgelere dayanılarak işlem yapılmaz, yapılmış işlemler
varsa geri alınır.
(2) Bu
belgelerdeki bildirimlerin gerçeğe aykırılığının tespiti ile bu belgelerle
taahhüt edilen durum değişikliklerinin en geç bir ay içinde Kuruma
bildirilmemesi durumlarında oluşan Kurum zararının, kanunî faiziyle ödenmesinden
ilgililer sorumludurlar. Gerçeğe aykırı bildirimin suç oluşturması hâlinde,
bunlar hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunulur.
Farklı doğum
tarihleri
MADDE 89 – (1) Sigortalılar ile hak
sahiplerinin;
a)
Nüfus cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarındaki doğum tarihleri
arasında fark varsa nüfus kayıtlarındaki tarih,
b)
Birden fazla nüfus kaydı bulunanların, bu kayıtları arasında fark varsa nüfus
kayıtlarındaki eski tarihli kayıt,
c)
Birden fazla nüfus kaydı bulunanlardan, kayıtlarının birisinin idare veya kaza
mercilerinden verilmiş bir kararla yapılmış veya düzeltilmiş olması durumunda
kararların kesinleşmiş olması şartıyla nüfus kayıtlarına geçirilmemiş olsa bile
bu kayıt,
esas
alınır.
(2)
Ancak;
a) İş
kazası ve meslek hastalığı sigortasından gelir tahsisi ile vazife veya harp
malullüğü aylığı bağlanmasında peşin sermaye değerinin hesabında, iş kazasının
olduğu veya meslek hastalığının ilk defa hekim veya sağlık kurulu raporuyla
tespit edildiği,
b)
Malullük, vazife veya harp malullüğü, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin
aylık tahsisleri ile peşin sermaye değerinin hesabında yaş ile ilgili hükümlerin
uygulanmasında, Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara veya 17/7/1964 tarihli
ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine tabi
sandıklara göre sigortalının ilk defa uzun vadeli sigorta kollarına tabi
olduğu,
tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmaz.
(3)
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin
uygulanmasında;
a)
Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara veya 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun geçici 20 nci maddesine göre sigortalının ilk defa malullük, yaşlılık
ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihte, sigortalıların ve hak sahibi
çocuklarının nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,
b)
Sigortalının ilk defa Kanuna tabi olduğu tarihten sonra doğan çocuklarının,
nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri,
esas
alınır.
(4)
Nüfus kütüğünde ilk defa kayıtlı olan doğum tarihinin;
a)
Nüfus kütüğünün yenilenmesi sırasında, yeni kütük
kayıtlarına,
b)
Nüfus kütüklerinin naklinde, yeni nüfus idaresi
kayıtlarına,
c)
Türk vatandaşlığına geçenlerin Türkiye’deki nüfus idaresi
kayıtlarına,
hatalı
işlenmiş olması nedeniyle yapılan düzeltmelerin, sigortalıların iradesi dışında
nüfus idaresince yapılan maddi hataların giderilmesi amacını taşıması nedeniyle,
bu hususların belgelenmesi veya mahkeme kararında belirtilmiş olması hâlinde söz
konusu kayıt düzeltmelerinde, düzeltilen yeni kayıt esas alınır.
Malullük durumlarının tespitinde
yapılan harcamalar
MADDE 90 – (1) Sürekli iş göremezlik, malullük, vazife malullüğü,
çalışma gücü kaybı ile erken yaşlanma hâllerinin tespiti veya bu amaçla yapılan
kontroller nedeniyle oluşan sağlık hizmeti giderleri ile Kanunun 72 nci
maddesine göre ödenen gündelik ve yol giderleri, refakatçi giderleri, kısa ve
uzun vadeli sigorta kolları prim gelirlerinden karşılanır.
YEDİNCİ KISIM
Sigortalıların Yurt Dışında Bulunmaları ve İsteğe Bağlı
Sigorta
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalıların Yurt Dışında
Bulunmaları
Sigortalıların görev ve işleri
nedeniyle geçici olarak yurt dışında bulunmaları
MADDE 91 – (1) Kanunun 10 uncu maddesinin uygulamasında yurt
dışında;
a)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (a) bendi kapsamındaki sigortalılardan
geçici görevlendirilenler ile Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (b) bendi
kapsamındaki sigortalılardan işleri nedeniyle geçici olarak
bulunanların,
b)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (c) bendinde sayılan sigortalılardan,
mevzuatında belirtilen usule uygun gönderilenlerin,
bu
görevleri yaptıkları sürece sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülükleri devam
eder.
Sigortalıların görev ve işleri
nedeniyle yurt dışında bulundukları sürelerin tespiti
MADDE 92 – (1) Yurt dışındaki sürelerin tespiti
için;
a)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında
sigortalı olanlar için işverenlerince görevlendirildiklerine dair görev
belgesinin,
b)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
olanlar için işleri nedeniyle yurt dışına çıkacaklarına dair beyan belgesi ile
bunu destekleyen belgelerin,
ibrazı
istenir.
(2)
Kurumca yurtdışında bulunma hâli her türlü bilgi ve belgeyle de tespit
edilebilir.
Ülkemiz ile uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde, işverenlerce üstlenilen işlere ilişkin
işlemler
MADDE 93 – (1) Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi
bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde
çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli
sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
(2) Bu
sigortalıların, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri hâlinde,
haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır, ancak, bu kişilerden ayrıca
genel sağlık sigortası primi alınmaz.
(3)
Yurtdışına sigortalı götürecek işverene ait işyerinin, Türk kanunlarına göre
kurulu ve tescilli olmalıdır. Yabancı ülke mevzuatına göre kurulan firmalarca
yurtdışında gerçekleştirilen işlerde çalıştırılan Türk vatandaşları hakkında bu
madde hükümleri uygulanmaz.
(4)
Yurt dışında üstlenilen işin, Kurumda tescili olan devamlı mahiyetteki işyeri
dosyasından bildirimi yapılan sigortalılarca gerçekleştirilecek olması hâlinde,
devamlı işyerinde yapılan işin mahiyetinin yurt dışında üstlenilen işe uygun
olması gerekir. İşveren durumu dilekçeyle Kuruma bildirir. Dilekçe ekine, işin
alındığını belgeleyen sözleşme örneği ile ilgili ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti
Dış Temsilciliği yazısı veya Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca düzenlenecek belge
eklenir.
(5)
İşverenler, yurt dışında yapacakları işi, yeni tescil edecekleri işyeri
dosyasından bildirilecek sigortalılarca gerçekleştireceklerse; işletme
merkezlerinin bağlı olduğu üniteye işyeri dosyası tescil ettirerek, sosyal
sigorta yükümlülüklerini bu dosyadan gerçekleştirirler. İşyeri bildirgesi ekine,
bu Yönetmeliğin 31 inci maddesinde sayılan belgelerden ayrı olarak işin
alındığını belgeleyen sözleşme örneği ile ilgili ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti
Dış Temsilciliği yazısı veya Dış Ticaret Müsteşarlığınca düzenlenecek belge
eklenir.
(6)
Kurum, çalıştırılmak üzere yurt dışına götürülen Türk işçilerinin her biri için,
kurulan sigortalılık ilişkisi hakkında Türkiye İş Kurumu’na yazılı olarak bilgi
verir. Talep etmeleri hâlinde, aynı mahiyetteki bilgi, işverene ve sigortalılara
da verilir.
Yabancı ülkede bulunan
sigortalılara sağlanan haklar
MADDE 94 – (1) Geçici olarak yurtdışına gönderilenler, ülkemiz ile
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen
işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk
işçileri veya işleri nedeniyle yurt dışında bulunanlar haklarında, kısa vadeli
sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
(2)
Durumu bu Yönetmeliğin 91, 92 ve 93 üncü maddelerine uygun olan sigortalının,
tedavi gördüğü sağlık tesislerinden alacağı raporlarda belirtilen tedavi ve
istirahat sürelerine ait, Kanuna göre hak kazandığı geçici iş göremezlik
ödenekleri ve emzirme ödeneği, raporun Kurumca tasdik edilme şartı aranmaksızın
Yeni Türk Lirası olarak ödenir.
İşverenin yükümlülüğü
MADDE 95 – (1) İşveren, geçici veya sürekli görevle yurt dışında
görevlendirdiği ya da yurtdışına götürdüğü sigortalının, iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık hâllerinde, Kurum tarafından işe el konuluncaya
kadar, Kanuna göre hak kazandığı geçici iş göremezlik ödeneğini ödemekle
yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesindeki gecikmeden dolayı işveren,
gerek Kurumun gerekse sigortalının uğrayacağı her türlü zarardan sorumludur.
(2)
Kurum, Kanuna uygun olarak yapılan ve belgelere dayanan geçici iş göremezlik
ödenekleri tutarını işverene öder.
Sigorta olaylarının bildirilmesi
MADDE 96 – (1) Yabancı ülkelerde meydana gelen iş kazasının, üç iş
günlük bildirim süresi içinde, meslek hastalığı ve vazife malullüğü olayları
için ise Kanunda belirtilen haber verme süresi olayın meydana
geldiği,
(2) İş
kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi hâlinde, üç iş
günlük bildirim süresi iş kazasının öğrenildiği,
(3)
Kurumca kabul edilebilir belgelenmiş bir mazeretin olması şartıyla bildirim
süresi mazeretin ortadan kalktığı,
tarihten itibaren başlar.
İKİNCİ BÖLÜM
İsteğe Bağlı Sigorta
İsteğe bağlı sigorta
şartları
MADDE 97 – (1) İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmelerinden doğan haklar saklı kalmak kaydıyla, Türkiye'de
yasal olarak ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde bulunan Türk
vatandaşlarından;
a) 18
yaşını doldurmuş olmak,
b)
Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
olarak çalışmakla birlikte, ay içinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün
çalışmamak,
c)
Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
ç)
İsteğe bağlı sigorta giriş bildirgesiyle Kuruma başvuruda bulunmak,
şartları aranır.
(2)
Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş
üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen
Türk işçilerinden isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunanlardan Türkiye’de
ikamet şartı aranmaz.
İsteğe bağlı sigortalılık başvurusu
ve tescil
MADDE 98 – (1) İlk defa isteğe bağlı sigortaya bildirim işlemi,
Ek-8’de bulunan isteğe bağlı sigortalılık giriş bildirgesinin, başvuru sahibinin
ikametini görev bölgesi içine alan Kurum ünitesine verilmesi ile gerçekleşir.
Tekrar isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunacaklar ise talep dilekçesi ile
Kuruma başvururlar.
(2) Ay
içinde 30 günden az çalışan veya Kanunun 80 inci maddesi uyarınca prim ödeme gün
sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen
günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların prim
ödeme gün sayıları ayın başından başlanarak mal edilir. Bu durumdaki kişilerin
zorunlu sigortalılık için mal edilen günler içinde isteğe bağlı sigortaya
başvurmaları hâlinde isteğe bağlı sigortalılık, zorunlu sigortalılığa ait son
günü takip eden günden başlamış sayılır.
(3)
İsteğe bağlı sigortalılık başvurusu kabul edilen sigortalılardan Kurum tescil
kütüğünde kaydı bulunmayanların tescil işlemleri, bu Yönetmelikte yer alan usul
ve esaslar dâhilinde sonuçlandırılır.
İsteğe bağlı sigortalılığın
başlangıcı ve zorunlu sigortalılıkla çakışma
MADDE 99 – (1) İsteğe bağlı sigortalılık, isteğe bağlı sigortalılık
giriş bildirgesinin veya talep dilekçesinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği
tarihi takip eden günden itibaren başlar. Adi posta veya kargo ile gönderilen
veya Kuruma doğrudan verilen bildirgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih,
taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi olarak gönderilenlerde ise
postaya verildiği tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilir.
(2)
Ancak, isteğe bağlı sigortanın başladığı tarihten itibaren, aynı zamanda Kanunun
4 üncü maddesine göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit
edilenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları, Kanuna tabi sigortalılıklarının sona
erdiği tarihi takip eden günden başlatılır. Bunların zorunlu sigortalılıkla
çakışan sürede isteğe bağlı sigorta primi ödenmişse, bu süreye ilişkin
ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri talepleri hâlinde ilgililere iade veya
doğacak borçlarına mahsup edilir. Kanunun 5 inci maddesinin (a), (b) ve (e)
bentlerine göre sigortalılık hâli isteğe bağlı sigortalılık için engel teşkil
etmez.
(3) Ay
içinde 30 günden az çalışan veya Kanunun 80 inci maddesi uyarınca prim ödeme gün
sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen
günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların aynı
ay içinde isteğe bağlı sigorta primi ödemeleri hâlinde, ödenen primler zorunlu
sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir.
Bu sigortalılar çalışma durumlarını belgelendirmek zorundadırlar.
İsteğe bağlı sigorta primleri ve
ödenmesi
MADDE 100 – (1) İsteğe bağlı sigorta primi, Kanunun 82 nci maddesine
göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında,
sigortalı tarafından beyan edilecek prime esas aylık kazancın % 32'sidir. Bunun
% 20'si malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12'si genel sağlık
sigortası primidir. Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrasında
belirtilenlerden, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazancın
alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve
gün sayısı üzerinden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık
sigortası primi alınır. Sigortalıların prime esas kazanç ile ilgili olarak
beyanda bulunmaları esastır.
(2)
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, Kanunun
60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler.
Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik olma hâli bir yılı
doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu kişiler genel sağlık
sigortalısı sayılmaz.
(3)
İsteğe bağlı sigorta primi, ait olduğu ayı takip eden ayın son gününü geçmemek
üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde belirlenecek sürede ödenir. Primleri ait
olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde kendileri veya hak sahipleri
tarafından Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre hesaplanacak gecikme
cezası ve gecikme zammıyla birlikte ödenmeyen süreler, hizmet olarak
değerlendirilmez. 12 aylık süreden sonra ödenen primler sigortalının veya hak
sahiplerinin talebi üzerine Kanunun 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası
hükümlerine göre iade veya doğacak borçlarına mahsup edilebilir.
(4)
İsteğe bağlı sigortalılıktaki prime esas kazançlar ile prim ödeme gün sayıları
kısa vadeli sigorta uygulamalarında dikkate alınmaz.
(5)
İsteğe bağlı sigortalılardan, zorunlu sigortalılık nedeniyle prim borcunun
bulunması hâlinde, isteğe bağlı sigortaya tabi ödenen primler öncelikle zorunlu
sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup
edilir.
(6)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında ay içinde 30
günden az çalışan veya tam gün çalışmayan sigortalıların aynı ay içinde isteğe
bağlı sigortaya prim ödeyebilmeleri için eksik çalışmaya ilişkin belgelerin
ibrazı ile talepte bulunmaları gerekir.
İsteğe bağlı sigortalılığın sona
ermesi ve yeniden başlaması
MADDE 101 – (1) İsteğe bağlı sigortalılık;
a)
İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, buna ait
dilekçelerinin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihten önceki primi ödenmiş son günü
takip eden günden,
b)
Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep
tarihinden,
c)
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen
işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk
işçileri hariç, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinden doğan haklar saklı
kalmak kaydıyla, ikametin yurt dışına taşındığı tarihten,
ç)
Sigortalının ölümü hâlinde:
1)
Prim borcu bulunmuyorsa ölüm tarihinden,
2)
Prim borcu varsa borcun hak sahiplerince Kanunun 52 nci maddesi hükümleri saklı
kalmak şartıyla 12 ay içinde ödenmesi hâlinde ölüm
tarihinden,
3)
Prim borcunun 12 ay içinde ödenmemesi veya hak sahiplerinin prim borcunu
ödemeden aylık talebi hâlinde en son primi ödenmiş ayın
sonundan,
d)
Kanunun 51 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmü saklı kalmak
kaydıyla Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri
kapsamında çalışmaya başlandığı tarihten bir gün önce, (b) bendi kapsamında
çalışmaya başlandığı tarihten,
itibaren sona erer.
(2) Ay
içinde 30 günden az veya kısmi çalışanlar hariç olmak üzere yeniden isteğe bağlı
sigortaya devam etmek isteyenler hakkında yeniden talep şartı aranır.
İsteğe bağlı sigortalılık
sürelerinin değerlendirilmesi
MADDE 102 – (1) İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler,
malullük, vazife malullüğü, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık
sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve bu süreler Kanunun 4 üncü
maddesinin, birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak
kabul edilir.
SEKİZİNCİ KISIM
Primler
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigorta Primine Esas Kazançlar
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas
kazançları
MADDE 103 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde
belirlenir.
a)
Prime esas kazançların hesabında;
1) Hak
edilen ücretlerin,
2)
Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan
ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına
ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
3)
İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2)
numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere
sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,
brüt
toplamı esas alınır.
b)
Ayni yardımlar, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar
görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı
mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca
tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları,
işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel
emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen
özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı tutarları, prime
esas kazanca tabi tutulmaz.
c) (b)
bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm
ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas
kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair
muafiyet ve istisnalar Kanunun uygulanmasında dikkate
alınmaz.
ç)
Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer
ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dâhil edilir ve ücret dışındaki
bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi
tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı
geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına
ilave edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu
idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen
ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir
tarihte ödenmesi durumunda, Kanunun 82 nci maddesi hükmü de dikkate alınmak
suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dâhil edilir. Bu
durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının
kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi hâlinde, gecikme cezası
ve gecikme zammı alınmaz ve Kanunun 102 nci maddesi hükümleri
uygulanmaz.
d)
Saatlik, günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp
da komisyon ücreti ve kâra katılma gibi belirsiz zaman ve tutar üzerinden ücret
alan sigortalıların prim ve ödeneklerinin hesabında esas tutulacak günlük
kazançları, Kanunun 82 nci maddesi hükmüne göre belirlenen alt
sınırdır.
e) Bir
işverene tabi olarak çalışan sigortalının, belirli ücretinin dışında ayrıca (d)
bendi kapsamında ücret alması hâlinde, prime esas günlük kazancı bunların
toplamından oluşur.
f)
Primlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç, sigortalının, bir ay için prime
esas tutulan kazancının otuzda biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas
tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve çalışmadığı günler için ücret
almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için prime esas tutulan kazancının
ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır.
g)
Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı
zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve
sigortalı arasında kısmi süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması
kaydıyla, ay içinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat
karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay
içindeki toplam çalışma saati süresinin 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş
Kanununa, 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa ve 13/6/1952 tarihli
ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki
Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre belirlenen haftalık çalışma süresine
göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki
hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.
ğ)
İşveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş
sözleşmesinde taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak
belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı haftalık
çalışma süresi en az yirmi saat kararlaştırılmış sayılarak (g) bendi hükmüne
göre hesaplanır.
h)
Kanunun 88 inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre ay içinde 30 günden az prim
ödeme gün sayılarına ait eksik günlerin genel sağlık sigortası primleri, eksik
çalışma süreleri dikkate alınmak suretiyle hesaplanır.
(2)
Bunlardan geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara istirahatlı
bulundukları sürede;
a)
Geçici iş göremezlik ödeneği dikkate alınmadan verilmesine devam edilen tam
ücret,
b)
Bireysel veya toplu iş sözleşmesine istinaden verilen geçici iş göremezlik
ödeneğinin işverene iadesi ile alınan tam ücret,
c)
Geçici iş göremezlik ödeneği ile ödenek alınan süredeki kazancı arasındaki ücret
farkı,
ç)
Bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayalı olmadan geçici iş göremezlik ödeneği
aldığı sürede atıfet kabilinde yapılan ödemeler,
çalışılan sürelerde ödenen ücretler olarak prime tabi tutulur.
İstirahatlı olunan süre için (c) bendine göre ödenen günlük fark tutar, günlük
sigorta primine esas kazancın alt sınırının altında kalması durumunda günlük alt
sınıra yükseltilir.
(3) Bu
sigortalılardan, birden çok işverenin işinde çalışanların, bu işlerden elde
ettiği aylık ve günlük kazanç tutarı ayrı ayrı dikkate alınır ve primler buna
göre hesaplanır.
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas
kazançları
MADDE 104 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde
belirlenir.
a)
Aylık prime esas kazanç, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri
tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Sigortalılar prime esas
kazançları ile ilgili aylık olarak beyanda bulunur. Sigorta primine esas kazanç
sınırları dâhilinde yapılan ödemeler ödemenin ait olduğu ay için beyan olarak
kabul edilir. Bu ay için başkaca beyanları dikkate alınmaz. İlişkin olduğu aya
ait primini süresinde ödemeyen veya bu süre içinde yazılı beyanda bulunmayan
sigortalının primleri, asgari aylık prime esas kazanç üzerinden tahakkuk ve
tahsil edilir. Ancak, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığı dolayısıyla iş
göremezliğin başladığı tarihte, verilecek ödenek veya bağlanacak gelirin
hesabına esas tutulan son aya ait prime esas kazanç beyanında bulunulmamış ise
varsa son aydan bir önceki ay için prim tahakkuku yapılan prime esas kazanç, yok
ise asgari prime esas kazanç üzerinden prim tahakkuku
yapılır.
b)
Sigortalı aynı zamanda işveren ise birinci fıkranın (a) bendine göre belirlenen
aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük
kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. Aylık prime esas kazancı,
çalıştırdığı sigortalının otuz günlük prime esas kazancından düşük olduğu tespit
edilen sigortalıların aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine
çıkartılarak aradaki farkın primi, Kanunun 89 uncu maddesi hükümlerine göre
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilir.
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz konusu olması hâlinde, bu
fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen esaslara göre tek beyanda
bulunulur.
ç)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz konusu olması hâlinde, kısa
vadeli sigorta kollarına ilişkin sigorta primi tehlike sınıf ve derecesi en
yüksek olan işyeri üzerinden hesaplanır. Aynı ay içinde faaliyetini sonlandırıp
yine aynı ay içinde yeniden faaliyete başlayan sigortalıların kısa vadeli
sigorta kollarına ilişkin sigorta primi, son faaliyet konusu işine göre hesap ve
tahsil olunur.
d)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, köy muhtarları ile tarım işlerinde kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanların prime esas kazançlarının belirlenmesinde; Kanunun
yürürlüğe girdiği yıldan başlamak üzere, 80 inci maddesine göre belirlenen
günlük kazancın 15 katı dikkate alınır. Bu oran 30 katı geçmemek üzere her yıl 1
puan artırılarak uygulanır.
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas
kazançları
MADDE 105 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında ilk defa sigortalı olanların prime esas kazançlarının
hesabında;
a)
Aylıklarını personel kanunlarına göre alan sigortalılar için;
1)
İlgili kanunları uyarınca aylık gösterge, ek gösterge, memuriyet taban aylık ve
kıdem aylıkları üzerinden ödenen aylık tutarları,
2)
Makam, temsil ve görev tazminatları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152
nci maddesi uyarınca ödenen tazminatlar, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 17 nci maddesinin (A) bendinde yer alan
cetvelde belirtilen oranlar üzerinden ödenen hizmet tazminatı, (28/2/1982
tarihli ve 2629 sayılı Kanun ile 17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Kanuna göre
tazminat veya üniversite ödeneği alanların sadece rütbelerinin karşılığı hizmet
tazminatları), 11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel
Kanununun 12 nci maddesi uyarınca ödenen üniversite ödeneği, 2802 sayılı
Hakimler ve Savcılar Kanununun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen
ek ödeme,
esas
alınır. Ancak, ödenen tazminat ve diğer ödemelerde bölge, kurum, birim, çalışma
mahalli, görevin niteliği ve benzeri kriterlere dayalı olarak asıl tazminatlara
ilave, ek veya ayrıca ödenen tazminatlar hariç tutulur.
b)
Kadro karşılığı sözleşmeli olarak görev yapan sigortalılar için işgal ettikleri
kadrolar esas alınmak suretiyle Devlet Memurları Kanununa göre girebilecekleri
sınıflardaki görevlerin aynı kadro, unvan ve derecesi için, (a) bendinde
öngörülen unsurlar üzerinden hesaplanan tutarı,
c)
Açıktan vekil olarak atanan sigortalılar için, (a) bendinde öngörülen
unsurlardan ilgili mevzuatı uyarınca ödenen tutarı,
ç)
Başka bir kadro ya da görevin ödeme unsurları esas alınmak ve kıyaslanmak
suretiyle aylık veya ücret ödenen sigortalılar için; emsal alınan kadro veya
görevin prime esas kazanç tutarını geçmemek üzere, bu kazancın aylık veya ücret
ödenmesinde öngörülen oranında hesaplanacak tutarı,
d)
Büyükşehir belediye başkanları için bakanlık genel müdürünün, diğer belediye
başkanları için ise öğrenim durumları itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre
yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla, 657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı
ek gösterge cetvelinin "VIII. Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı" bölümünün
(d) bendinde belirtilenlerin prime esas kazançları,
e) 78
sayılı Yüksek Öğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname eki cetvellerde yer alan yükseköğretim kurumlarına bağlı
konservatuarlarda 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun 15 inci maddesi
uyarınca sözleşme ile istihdam edilen öğretim elemanlarından sanatçı öğretim
elemanı olarak istihdam edilenler için, anılan Kanunda öğretim görevlisi kadro
unvanında istihdam edilenlerin tahsil ve derecelerine göre belirlenen prime esas
kazanç tutarı; kamu idarelerinde sanatçı, sanatkâr ve sanatçı öğretmen olarak
sözleşme ile istihdam edilenler için, tahsil ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı
Kanuna tabi olarak Teknik hizmetler sınıfında yer alan mühendislerin (a)
bendindeki prime esas kazanç tutarı; yüksek öğretim kurumları ile diğer kamu
idarelerinde sanat uygulatıcısı ve sahne uygulatıcısı olarak sözleşme ile
istihdam edilenlerden en az ön lisans mezunu olanlar için tahsil ve dereceleri
itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan
teknikerlerin, diğerleri için ise teknisyenlerin prime esas kazanç tutarları,
f)
İlgili kanunlarında emeklilik ya da ek gösterge açısından belirli bir kadro,
unvan veya görevle bağlantı kurulanlar için, bağlantı kurulan kadro, unvan veya
görevin derecesi için bu fıkranın (a) bendinde belirtilen prime esas kazanç
tutarı,
g) Bu
fıkranın (a) ilâ (f) bentleri kapsamı dışında kalan sigortalılar için,
atandıkları görev itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre girebilecekleri sınıflardaki
benzer görevin aynı kadro, unvan, tahsil ve derecesi için bu fıkranın (a)
bendinde belirtilen prime esas kazanç tutarı,
esas
alınır. Vekalet veya ikinci görev karşılığında ilgili mevzuatı uyarınca
yapılacak ödemeler prime esas kazancın hesabında dikkate
alınmaz.
(2)
Prime esas kazançların tespitinde personel kanunlarında ya da aylık ödenmesine
dayanak teşkil eden diğer kanunlarda kendileriyle 657 sayılı Kanuna
girebilecekleri sınıflardaki benzeri kadro veya görev unvanı bulunmayanlar
hakkında Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı
ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından benzeri kadro ve görev unvanı
belirlenir.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına giren
sigortalıların prime esas kazançlarının tespitinde Kanunun 82 nci maddesinde
belirtilen üst sınır aranmaz.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına giren
sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın
herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan, kanunları gereğince
eksik aylığa müstahak bulunanların prime esas kazançlarının yarısı; kanunlarına
göre bu müddetler için sonradan görevlerine iade edilerek tam aylığa hak
kazananların aylıklarının ödenmesi hâlinde, prime esas kazançlarının tamamı
üzerinden prim alınır. Prime esas kazançların yarısı üzerinden prim alınanların
prim ödeme gün sayısı bu sürelerin yarısı olarak hesap
edilir.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olup,
görevlerine son verilenlerden yargı kararı ile görevlerine iade edilenlerin
primleri, göreve son verildiği tarihten görevine başladığı tarihe kadar kendi
kadrosunun veya emsali kadronun prime esas kazancına göre hesaplanır.
(6)
Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda silahlı kuvvetler hesabına
okuyanların ve astsubay meslek yüksek okulu öğrencileri ile astsubay naspedilmek
üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adayların öğrenci harçlıkları ile
ilgisine göre en az aylık alan teğmen veya astsubay çavuşun prime esas
kazançları arasındaki farkın primi; polis akademisi ile fakülte ve yüksek
okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan öğrencilerin öğrenci
harçlıkları ile ilgisine göre en az aylık alan komiser yardımcısı veya polis
memuru prime esas kazançları arasındaki farkın primi, öğrenciler adına
kurumlarınca ödenir.
(7)
Talim ve manevra için rütbe ile silah altına alınan sigortalılardan rütbelerinin
prime esas kazançları, vazifelerinin prime esas kazancından fazla olanların
prime esas kazanç farklarına ait primleri vazife gördükleri kurumlarınca
vazifelerinin prime esas kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından fazla
olanların prime esas kazançları arasındaki farkın primleri ise rütbelerinin
prime esas kazancını ödeyen kamu idaresince kesilerek Kuruma ödenir.
(8)
Sigortalılardan, aylıksız izinli sayılmaksızın ve tabi olduğu personel kanunu
ile ilgisi devam edecek şekilde yurt dışına geçici ya da sürekli görevle
gönderilenlerin prime esas kazancının hesabında; geçici görevle gönderilenlerin
bulundukları kadroya ilişkin prime esas kazancı, yurt dışı kadrolarına
atananların ise yurt dışına atanma tarihi itibarıyla, atandıkları kadro ile
atanmadan önceki yurt içi kadrosuna ilişkin prime esas kazançtan yüksek olanı
esas alınır. Sürekli görevle atananların yurt dışı kadrolarına ilişkin prime
esas kazancın hesabında dikkate alınacak ödeme unsurlarından, ilgili mevzuatı
uyarınca söz konusu kadroya bağlı olarak belirleme yapılmamış ödeme unsur ve
tutarlarını, kadrosunun bulunduğu kurum personelinin yararlanmakta olduğu ödeme
unsurlarıyla sınırlı olmak ve aynı veya benzer nitelikteki kadroya ilişkin prime
esas kazanca tabi ödemeleri göz önünde bulundurmak suretiyle belirlemeye ilgili
kamu idaresinin görüşü üzerine Kurum ve Maliye Bakanlığı müştereken
yetkilidir.
Yalnızca genel sağlık sigortasına
tabi olanların prime esas aylık kazançları
MADDE 106 – (1) Yalnızca genel sağlık sigortasına tabi olanlar
bakımından prime esas aylık kazancın tespitinde;
a)
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan
kişiler için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç
alt sınırının iki katının otuz günlük tutarı,
b)
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişiler
için asgari ücret, (e) bendinde belirtilen kişiler için ise prime esas asgari
kazanç tutarı,
c)
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt
bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılmak için müracaat eden Türk
vatandaşlarından Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak
tespit edilen aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı;
1)
Asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler
için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz günlük tutarının üçte biri,
2)
Asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler
için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz günlük tutarı,
3)
Asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kişiler için Kanunun 82
nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük
tutarının iki katı,
d)
Kanunun geçici 13 üncü maddesinde belirtilen ve iş kaybı tazminatı alanların iş
kaybı tazminatı aylık tutarı,
prime
esas kazanç tutarı olarak esas alınır.
Prim ödeme gün sayısı ve günlük
kazanç
MADDE 107 – (1) Sigortalının bir günlük prime esas tutulacak
kazancı, bir ay için prime esas tutulacak kazancının otuzda biridir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olanlardan;
günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve
çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için
prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle
hesaplanır.
(3)
Sigortalının günlük kazançları hesabına esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda
bunların prim ödeme gün sayılarıdır.
(4)
Sigortalının aynı ay içinde birden fazla işyerinde çalışması hâlinde, o aydaki
toplam prim ödeme gün sayısı 30 günü geçemez.
(5)
Sigortalıların Kanunun 53 üncü maddesine göre belirlenen aynı sigortalılık
hâline tabi olacak şekilde birden fazla işte çalışması nedeniyle Kuruma ödenen
primler toplamı, bu sigortalılık hâli için belirlenen prime esas kazanç üst
sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa, aşan kısmın tamamı, sigortalının
talebi üzerine en geç talep tarihini takip eden ay içinde hissesi oranında
sigortalıya defaten geri ödenir. Geri verilen primler için ayrıca, gecikme
cezası ve gecikme zammı ile faiz ödenmez.
(6)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bir göreve
başlayanların o aya ait kıst aylıklarından sigorta primi alınır. Aybaşlarından
sonra görevlerinden ayrılanların eksik aylık ve ücretlerinden o ayın tamamı için
prim alınır. Tam ay çalışma hâli prim gün sayıları açısından 30 gün olarak kabul
edilir.
(7)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan
sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın
herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan, kanunları gereğince
eksik aylığa müstahak bulunanların onbeş gün; görevlerine iade edilerek
kanunlarına göre bu müddetler için sonradan tam aylığa hak kazananların ise 30
güne tamamlamak suretiyle bildirimleri yapılır.
(8)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan
sigortalıların aylık prim ödeme gün sayısı, ay içinde işe başlama veya işten
ayrılmaları hâli hariç olmak üzere her ay için otuz gün olarak
hesaplanır.
(9)
Bir ay içinde tam çalışan ve buna göre ücret alan sigortalı, prim ödeme gün
sayısı ayın kaç gün olduğuna bakılmaksızın 30 gün üzerinden bildirilir. Ay
içinde sigortalının işe başladığı tarih ile ayın kalan günleri kadar, işyerinden
ayrılan sigortalının ise çalıştığı gün sayısı kadar bildirimi yapılır.
Kısmi süreli çalışmalarda prim
ödeme gün sayısı
MADDE 108 – (1) İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal
çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli
çalışmadır.
(2)
Kısmi süreli çalışma, işveren ile sigortalının yazılı olarak yapılan iş
sözleşmesinin niteliğine bağlı, aylık ücret karşılığı çalışma biçiminde
imzalanmışsa, sigortalı haftalık çalışma süresine bakılmaksızın tam ay olarak
bildirilir.
(3) İş
sözleşmesi saat ücreti karşılığı yapılmış ise kısmi süreli çalışan
sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam sürenin, 4857 sayılı İş Kanununa göre
günlük olağan çalışma süresi olan 7,5 saate bölünmesiyle, sigortalı için
bildirilmesi gereken prim ödeme gün sayısı hesaplanır. Bu şekilde yapılacak
hesaplamalarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 güne
tamamlanır.
(4)
20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ve 13/6/1952 tarihli ve 5953
sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin
Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında çalışan sigortalıların ay içinde çalıştığı
toplam sürenin sekiz saate bölünmesiyle, ayda kaç gün sigortalı bildirileceği
hesaplanır. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 8 saatin altındaki çalışmalar 1
güne tamamlanır.
(5)
Yazılı sözleşme ile sigortalının yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine
ihtiyaç duyulması hâlinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin
kararlaştırıldığı çağrı üzerine çalışmalarda, çalışma süresi gün, hafta ve ay
olarak belirlenmiş ise bu süreler üzerinden; taraflar arasında çalışma süresi
gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise sigortalının aylık çalışma süresi
yukarıdaki fıkralar hükmünce hesaplanan gün sayısı üzerinden bildirilir. Ancak,
çalışma süresinin gün, hafta ve ay olarak belirlenmiş süreden fazla olması
hâlinde bu süre dikkate alınarak yukarıdaki fıkralar hükmünce hesaplanan gün
sayısı üzerinden bildirilir. Bu fıkranın uygulanmasında 4857 sayılı İş Kanununun
14 üncü maddesi hükümleri de dikkate alınır.
(6)
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim
kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve
usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak
kaydıyla, bir takvim ayı içinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam
tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu
şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Aylık Prim ve Hizmet Belgesi
Aylık prim ve hizmet belgesinin
düzenlenmesi, verilmesi ve saklanması
MADDE 109 – (1) İşverenler, bir ay içinde Kanunun 4 üncü ve 5 inci
maddelerine tabi çalıştırdığı sigortalılar, 5434 sayılı Kanunun mülga
hükümlerine tabi iştirakçiler ve 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre
iş görme edimini yerine getirmek üzere başka işverene geçici olarak devrettiği
sigortalılar ile sosyal güvenlik destek primine tabi
sigortalıların;
a)
Sosyal güvenlik sicil numaralarını (TC Kimlik Numaralarını),
b) Ad
ve soyadlarını,
c)
Sigorta, işsizlik ve aylık sosyal güvenlik destek primlerini,
ç)
Prime esas kazançlar tutarını,
d)
Prim ödeme gün sayılarını,
yanı
sıra;
e)
Varsa 3568 sayılı Kanuna tabi olan meslek mensubunun adı ve soyadı ile bunların
meslekî oda kayıt numarasını,
f)
İşverenin kamu idaresi olması hâlinde tahakkuk veya tediye görevlisinin adı,
soyadını,
g)
Kurumca belirlenen diğer bilgileri,
taşıyan ve örneği Ek-9, Ek-9-A ve Ek-9-A-1’de bulunan aylık prim ve
hizmet belgesini ve yine örneği Ek-9-B, Ek-9-B-1’de bulunan aylık fiilî hizmet
süresi zammı prim belgesini, Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilen süre içinde
Kuruma vermekle; sigortalıyı çalıştırmaya son verdiği veya sigortalının işten
çıkması durumlarında, sigortalının işten ayrıldığı tarihten itibaren 15 gün
içinde durumu ilgili üniteye bildirmekle yükümlüdür. Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi gereğince sigortalı olan ve sigortalı çalıştıran
işverenlerin kendilerinin veya tüzel kişi şirket ortaklarının da bu belge ile
Kuruma bildirilmesi hususunda Kurum yetkilidir. Kurum, elektronik imza
uygulamasına geçildiğinde bu fıkranın (e) ve (f) bentlerinde belirtilen kişiler
ile işverenlerin veya vekilinin elektronik imzalarını isteyebilir.
(2)
Kurum, bu maddede belirtilen aylık prim ve hizmet belgesini, diğer kamu
idarelerine verilen ve çalışanlara ait bilgileri ihtiva eden belgelerle
birleştirmeye, kamu idarelerinin internet veya elektronik bilgi işlem ortamından
almaya ve işverenleri bu yönde yükümlü kılmaya yetkilidir.
(3)
Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek sürelerde verilmemiş olmakla
beraber;
a)
7/5/1983 tarihli ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununa göre
toplu iş sözleşmesi akdedilen işyerlerinden dolayı, toplu iş sözleşmesine
istinaden geriye yönelik olarak düzenlenmesi gereken ek aylık prim ve hizmet
belgelerinin, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihten,
b)
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş sözleşmesi dışında kalan
sigortalı personel ile toplu iş sözleşmesine tabi olmakla beraber sendikalara
üye olmamaları sebebiyle özel sektöre ait işyerlerinde sözleşme kapsamında
bulunmayan personele yapılan geriye dönük ücret artışlarına ilişkin alınan karar
tarihlerinden,
c)
Ücretleri Maliye Bakanlığının vizesine tabi olması sebebiyle ödenmesine sonradan
karar verilen kamu idarelerinde görevli, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı personel için vizenin gecikmesine
bağlı olarak yasal süresi dışında, ancak, vize işleminin gerçekleştiğine ilişkin
yazının tarihinden,
ç) Bir
aydan fazla istirahat alan sigortalılara Kurumca ödenen geçici iş göremezlik
ödeneğinin yanı sıra işverenlerince toplu iş sözleşmesine dayanılarak
istirahatlı bulunulan süre için ücret ödenmesi hâlinde, istirahat süresinin sona
erdiği tarihten,
d)
4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden iş mahkemelerince veya özel
hakem tarafından verilen kararlar uyarınca, göreve iadesine karar verilen
sigortalı personel için, kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının,
sigortalıya tebliğinden sonra on iş günü içinde sigortalı işverene işe başlamak
üzere başvurduğu takdirde, onuncu günün iş gününün içinde bulunduğu ayı takip
eden ay başından,
e)
İdare mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade edilen sigortalı personel ile
ilgili olarak kesinleşen mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihini
takip eden günden,
f)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
sigortalılar için kanunî düzenleme veya Bakanlar Kurulu Kararı ile enflasyon
farkı veya başka ad altında geriye yönelik olarak yapılan ödemelere ilişkin ek
nitelikteki aylık prim ve hizmet belgeleri, ödemenin yapıldığı tarihi takip eden
günden,
g)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
olanlardan görevden uzaklaştırılması veya görevine son verilmesine rağmen idarî
tasarrufla ya da yargı kararı ile görevlerine iade edilenler için geriye dönük
olarak ödenen aylık, ücret veya tahsisata ilişkin aylık prim ve hizmet belgeleri
ödemenin yapıldığı tarihi takip eden günden,
başlamak üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler içinde
verilecek ek veya asıl aylık prim ve hizmet belgeleri yasal süresi içinde
verilmiş kabul edilir.
(4)
Operasyonlara katılmak amacıyla görev yerleri değiştirilen askerî birliklerin bu
durumunu belgelemeleri kaydıyla yasal süresi dışında verilen belgeler süresinde
verilmiş sayılır.
(5)
Yasal süresi içinde vermiş oldukları prim belgesi türünde yanlışlık yapıldığının
anlaşılması üzerine, düzeltme amacıyla yasal süresi geçirildikten sonra verilen
ek veya asıl aylık prim ve hizmet belgeleri süresinde verilmiş
sayılır.
(6)
Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçları, aylık prim ve hizmet belgesinin
Kuruma verilme süresi içinde Türkiye’ye dönmemişse, bu araçlarda çalıştırılan
sigortalıya ait aylık prim ve hizmet belgesi, araçların Türkiye’ye dönüşünü
takip eden ayın sonuna kadar Kuruma verilir. Ancak, aylık prim ve hizmet
belgesinin Kuruma verilmesi ve sigorta primlerinin ödenmesi, bu maddede
belirtilen belgenin, Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek verilme süresinin
sona erdiği tarihten itibaren bir ayı geçemez.
(7)
Aylık prim ve hizmet belgesi, her işyeri için ve sigortalıların tabi oldukları
sigorta kolları ve farklı prim oranları dikkate alınarak ayrı ayrı düzenlenir.
Belgelerde, sigortalılar sosyal güvenlik numaralarına göre küçükten büyüğe doğru
sıralanır.
(8)
Bir işte, bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan alt işverenler
de, çalıştırdıkları sigortalılar için asıl işyerine Kurumca verilmiş olan sicil
numarasını ve alt işveren kodunu yazarak bu maddenin birinci fıkrasında
öngörülen biçimde ve sürede aylık prim ve hizmet belgesini düzenleyip Kuruma
vermek zorundadırlar.
(9)
İşveren, alt işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılar için, hangi alt işverene,
sigortalıyı devir alan da, hangi işverene ait olduğunu belirterek bu şahıslar
adına aylık prim ve hizmet belgesi düzenleyip Kuruma
verebilir.
(10)
Kendisine ait işyeri müstakilen tescil edilmiş olan işverenlerin başka
işverenlerden aldıkları işlerde çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili belgeler,
kendilerine ait tescilli işyerinden Kuruma verilir.
(11)
Kurum barkodu bulunan, aylık prim ve hizmet belgesinin bir nüshası Kuruma
verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden başlanarak müteakip
belgenin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar işyerinde sigortalıların
görebileceği bir yere asılır. Sigortalısını geçici olarak bir başka işverene
devreden işverenler aylık prim ve hizmet belgesinin bir nüshasını işyerine
asılmak üzere sigortalısını devrettiği işverene verir.
(12)
Aynı işverene ait olup, tek sicil numarası verilmiş olan birden fazla
işyerlerinde de, aylık prim ve hizmet belgesinin Kurum barkodlu çıktılarının
aynı süre içinde sigortalıların görebilecekleri bir yere asılması zorunludur.
(13)
Aylık prim ve hizmet belgesi ile birlikte ay içinde otuz günden az çalışan veya
eksik ücret ödenen sigortalılara ilişkin;
a)
Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularından veya işyeri hekimlerinden
alınmış istirahatlı olduğunu gösteren raporu,
b)
Ücretsiz veya aylıksız izinli olduğunu kanıtlayan izin belgesi,
c)
Disiplin cezası uygulaması, gözaltına alınma ile tutukluluk hâline ilişkin
belgeleri,
ç)
Kısmi süreli çalışmalara ait yazılı iş sözleşmesi,
d)
İşverenin imzasını da taşıyan puantaj kayıtları,
e)
Grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, doğal afetler nedeniyle işyerinde
faaliyetin durdurulduğunu veya işe ara verildiğini gösteren ilgili resmî
makamlardan alınan yazı örneği,
sigortalıların eksik gün bildirimine ilişkin bilgi formu (Ek-10) ekinde
Kuruma verilir veya Acele Posta Servisi, iadeli taahhütlü ya da taahhütlü olarak
gönderilir.
(14)
Onüçüncü fıkrada sayılan hâllere ilişkin belgelerin geriye yönelik olarak her
zaman düzenlenebilir nitelikte olanları, aylık prim ve hizmet belgesinin
verilmesi gereken süreden sonra verilmesi hâlinde işleme konulmaz. Bu durumların
dışındaki otuz günden az çalışılan sürelere ait geçerli belgeleri belirlemeye
Kurum Yönetim Kurulu yetkilidir.
(15)
Toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleriyle kamu işyerlerinde çalışan sigortalılara
ilişkin eksik bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi
şartıyla ayrıca belge aranmaz.
(16)
İşyerinde sigortalı çalıştırmaya ara verdiğini sigortalıyı çalıştırmaya son
verdiği tarihten itibaren 15 gün içinde yazılı olarak bildiren işverenin, her ay
ayrıca sigortalı çalıştırmadığına ve ücret ödemediğine ilişkin bir bildirimde
bulunması gerekmez.
(17)
Yalnızca genel sağlık sigortasına tabi olanlar için aylık prim ve hizmet belgesi
verilmez. Genel sağlık sigortası priminin alınmasına esas tahakkuk işlemi,
Kurumca oluşturulur.
Belgenin sonradan
verilmesi
MADDE 110 – (1) İşveren tarafından yasal süresi geçirildikten sonra
Kuruma verilen asıl, ek veya iptal mahiyetteki aylık prim ve hizmet belgesi,
aylık fiilî hizmet süresi zammı prim belgesi ve yıllık itibari hizmet süresi
prim belgesi muhteviyatının işyeri defter ve belgelerinden tespit edilecek her
türlü bilgi ya da kamu idareleri tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgi
ile doğrulanması hâlinde işleme konulur. Diğer kanunlar gereği defter tutmakla
yükümlü olan işverenlerce yasal süresi geçirildikten sonra verilen aylık prim ve
hizmet belgelerinin fiilî tespitler sonucunda işleme alınmasında geriye doğru en
fazla bir yıllık süre esas alınır.
(2)
Defter tutmakla yükümlü olmayan işveren, alt işveren veya sigortalıyı devir
alanlar tarafından yasal süresi geçirildikten sonra üç ay içinde verilen aylık
prim ve hizmet belgeleri, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları
tarafından yapılacak incelemeye göre işleme konulup konulmayacağı karara
bağlanır. Söz konusu üç aylık süre dışında verilen aylık prim ve hizmet
belgeleri ise işleme alınmaz.
(3)
Defter tutmak zorunda olan işveren, alt işveren ve sigortalıyı devir alanlar
tarafından yasal süresi geçirildikten sonra ve cari yıl içinde verilen aylık
prim ve hizmet belgeleri için, aksine yapılmış bir tespit yoksa aylık prim ve
hizmet belgesinde bulunan sigortalıların, işe giriş bildirgelerinin yasal süresi
içinde verilmiş olması hâlinde ayrıca incelemeye gidilmez.
(4)
İhbar, şikayet ve şüphe hâllerinde, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen
belgelerden, sonradan verilenlerin içeriği bildirimleri işverenin yasal kayıt ve
belgelerinden doğrulanması koşuluyla kabul edilir.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan
sigortalıların, ihbar, şikayet ve şüphe hâlleri bulunmadığı sürece sonradan
verilen aylık prim hizmet belgesi kayıt incelemesine gidilmeden kabul edilir.
(6)
İşverenin; sigortalıların sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışırken
sehven tüm sigorta kollarından veya tüm sigorta kollarına tabi çalışırken sehven
sosyal güvenlik destek primine tabi bildirildiğini ileri sürerek, yapılan bu
yanlışlığı düzeltmek amacıyla verdiği iptal ve asıl/ek aylık prim ve hizmet
belgeleri incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınır. Bu amaçla verilen asıl/ek
aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmaz.
Belgenin dayanağı
MADDE 111 – (1) İşverenlerin tutmak zorunda oldukları defterlerle
dayanağı belgeler, aylık prim ve hizmet belgesinin, aylık fiilî hizmet süresi
zammı prim belgesinin ve yıllık itibari hizmet süresi prim belgesinin dayanağı
belgeler niteliğinde sayılır.
(2)
Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin 4 üncü alt bendinde
belirtilen şekilde tutulmuş kayıtlar geçerli sayılmaz ve her bir geçersizlik
hâli için idarî para cezası uygulanır.
(3)
İşverenler, işyeri sahipleri, alt işverenler ile sigortalıyı devralanların
kanunlar gereğince tutmak zorunda oldukları defterlerle dayanağı belgeler, prim
belgelerinin dayanağı belgeler niteliğinde sayılır. Şu kadar
ki;
a)
Kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu hâlde tasdiksiz
tutulmuş olan defterlerde sigorta primine esas kazanç ödemeleri bulunan ilgili
aylara,
b)
Kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik
tarihinden önceki sigorta primine esas kazanç ödemeleri bulunan ilgili
aylara,
c)
İşçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş, eksik veya fazla işlenmiş olduğu tespit
edilen defterlere ilişkin aylara,
ç)
Gerçek ve fiilî çalışmaya dayanmadığı hâlde, kayıt ve belgelerde ücret tahakkuk
veya ödemesi bulunan aylara,
d)
Sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân
vermeyecek şekilde usulsüz, karışık veya noksan tutulmuş defterlere ait
aylara,
e)
Herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken
kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin o ayın dâhil bulunduğu hesap
dönemine ait defterlere işlenmemiş olması hâlinde o aylara,
f)
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereğince bilanço esasına göre
defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterlerde,
sigorta primine esas kazanç ödemelerinin ilgili olduğu
aylara,
g)
Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasında getirilen hükümler doğrultusunda
yapılan inceleme sonucunda, işin yürütümü için gerekli olan sigorta primine esas
kazanç tutarının Kuruma noksan bildirilmesi dolayısıyla re’sen tahakkuk yapılan
ay veya aylara,
ğ)
Durum tespiti, kamu kurum ve kuruluşları ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki
kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden çalıştığı tespit edilen sigortalıların
kaydedilmemiş ücret tediye bordrolarının ait olduğu ay veya
aylara,
h)
Kamu idareleri ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlardan alınan
kayıtlardan tespit edilen ücretin altında ücret tahakkuklarının bulunduğu
aylara,
ı)
Tasdikli sayfalarının dolması üzerine, yeni defter tasdiki yerine, belgeli
bilgilerin yazım sayfaları kalmayan defterin tasdiksiz sayfalarına kaydedilen ay
veya aylara,
ilişkin defter kayıtları geçerli sayılmaz. Kullanılmaya başlanmadan önce
tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu hâlde tasdiksiz tutulmuş olan defterler
hakkında defter ve belgelerin ibraz edilmemesine ilişkin hükümler
uygulanır.
Ücret tediye
bordrosu
MADDE 112 – (1) İşverenler, Kuruma verdikleri prim belgesinde yazılı
olanları doğrulayıcı nitelikte olmak üzere aylık ücret tediye bordrosu
düzenlemekle yükümlüdürler.
(2)
Aylık ücret tediye bordrosunda; Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendinin beş numaralı alt bendinde sayılan hususların bulunması
zorunludur.
(3)
İşyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı,
sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün sayısı,
sigortalının ücreti (aylık, haftalık, gündelik, saat veya parça başı ücreti),
ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasını ihtiva
etmeyen ücret tediye bordroları geçerli sayılmaz. Ücretlerin ve diğer ödemelerin
makbuz mukabilinde veya banka aracılığı ile yapılması hâlinde ücret tediye
bordrosunda imza şartı aranmaz.
Ücret tediye bordrosunun ayrı ayrı
düzenlenmesi ve belgenin işyeri kayıtları ile
mutabakatı
MADDE 113 – (1) Tehlike sınıfları farklı olan işyerlerinde çalışan
sigortalıların aylık ücret tediye bordroları işverence ayrı ayrı
düzenlenir.
(2)
Aynı işverene ait iş veya işyerleri ile ilgili defter veya kayıtların müştereken
tutulmuş olması ve bu defter veya kayıtların, her iş veya işyeri için ayrı ayrı
verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinde yazılı kazançlar toplamı ile
uyumlu olması hâlinde, iş veya işyeri kayıtlarının verilen bu belgelerde yazılı
olanları doğrulayıcı nitelikte olduğu kabul edilir.
İşyeri kayıtlarının
ibrazı
MADDE 114 – (1) İşyeri kayıt belgelerini saklama
yönünden;
a)
İşverenler, işyeri sahipleri ve alt işveren işyeri ile ilgili tüm defter ve
belgeleri, istenilmesi hâlinde, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
ilgili memurlarına göstermek üzere, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim
yılından başlayarak 10 yıl süreyle, Kamu idareleri 30 yıl süreyle, tasfiye ve
iflas idaresi memurları ise görevleri süresince saklamak
zorundadırlar.
b)
Sigortalıyı devir alan işverenler, devredilen sigortalılarla ilgili
yükümlülüklerini yerine getirmişler ise, yükümlülüklerini yerine getirdikleri
sigortalılarla ilgili kendilerine ait işyeri kayıt ve belgelerini birinci
fıkrada belirtilen sürelerle saklamak zorundadır.
(2)
Yapılacak tebligat üzerine defter ve belgeler, incelemeyi yapacak denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurun tebligatta belirttiği adrese
getirilir. Ancak, işverenler, işyeri sahipleri, alt işveren ya da sigortalıyı
devir alan işveren tarafından defter ve belgelerin işyerinde ya da belge ile
kanıtlanması kaydıyla işletme merkezinde incelenmesinin yazılı olarak
istenilmesi veya bu isteğin bir tutanakla tespit edilmesi hâlinde, denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurca da teftişe elverişli bulunursa
inceleme orada yapılabilir.
(3)
Denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurların istemeleri hâlinde
işverenler, bilgisayar ortamında sakladığı işyeri kayıt ve belgelerini manyetik
ortamda verirler. İşveren, denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili
memurlara uygun donanım ve yazılımlar, terminallere ulaşım imkânları ve uzman
personel sağlamak zorundadır.
(4)
Defter ve belgeler Kanunun 99 uncu maddesi gereğince 11/2/1959 tarihli ve 7201
sayılı Tebligat Kanununa göre yapılacak bildirim ile istenilebileceği gibi,
işveren, işveren vekili, işyeri sahibi, alt işveren veya sigortalıyı devir alan
işveren ile düzenlenecek tutanakla da istenebilir.
(5)
Yapılacak tebligata rağmen, 15 gün ya da haklı bir sebep ileri sürülerek yazılı
istekte bulunulması veya bu durumun ilgililerin şahsen başvurusu ile bir
tutanakla tespiti üzerine verilen mehil süresi içinde ibraz edilmeyen defter ve
belgelerin daha sonra ibraz edilmesi hâlinde de gerekli inceleme yapılır.
(6)
İşveren, işyeri sahibi, işveren vekili, alt işveren veya sigortalıyı devir alan
işveren tarafından haklı bir sebep ileri sürülerek istenilen mehil süresi,
ilgili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurca belirlenir ve ilgiliye
yazılı bildirilir. Zamanaşımının söz konusu olduğu hâllerde mehil süresine
ilişkin istekler kabul edilmez.
(7)
Defter ve belgelerin ibraz edilmeyeceği veya mevcut olmadığı işveren, işyeri
sahibi, işveren vekili, alt işveren veya sigortalıyı devir alan işveren
tarafından yazılı olarak bildirildiği ya da bu durum ilgili denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurca bir tutanakla tespit edildiği takdirde, ilgililere
defter ve belgelerin ibrazı hususunda ayrıca tebligat
yapılmaz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Primlerin Ödenmesi
Sigorta primlerinin ödenme süresi
ve erken ödeme
MADDE 115 – (1) Kanunda belirtilen sigorta primleri, Kurumca
çıkarılacak tebliğde belirtilecek süre içinde Kuruma
ödenir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sosyal
güvenlik destek primine tabi olarak çalışanların primleri aylıklarından kesilmek
suretiyle tahsil edilir.
(3)
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (e) bentleri gereğince
genel sağlık sigortalılarının sigorta primleri ilgisine göre kamu idareleri ve
Türkiye İş Kurumu tarafından; aynı maddenin (d) ve (g) bentlerine göre genel
sağlık sigortalısı olanların sigorta primleri ise kendilerince, Kurumca
çıkarılacak tebliğde belirtilecek süre içinde ödenir. Türkiye İş Kurumu
tarafından Kuruma ödenmesi gereken primlerin anılan Kuruma aktarılacak olan
işsizlik sigortası priminden mahsup edilmesine ilişkin esaslar iki kurum
arasında yapılacak protokolle düzenlenir.
(4)
Cari aya ilişkin prim borçlarının katma değer vergisi alacağından mahsup
suretiyle ödenmek istenilmesi hâlinde, Kurumca çıkarılan tebliğde belirtilecek
ödeme sürelerinin bitim tarihinden itibaren on beş gün içinde yapılan mahsuplar
süresi içinde yapılmış sayılır.
(5)
Kurum, işverenlerin her türlü borçlarını, varsa kendilerine yapacağı ödemelerden
mahsup etmeye yetkilidir.
(6)
Sigorta primleri, Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler dışında
ödenmekle birlikte;
a)
2822 sayılı Kanuna göre toplu iş sözleşmesi akdedilen işyerlerinden dolayı toplu
iş sözleşmesine istinaden geriye yönelik olarak ödenen ücretlere ilişkin sigorta
priminin, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihten,
b)
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş sözleşmesi dışında kalan
sigortalı personel ile, toplu iş sözleşmesine tabi olmakla beraber sendikalara
üye olmamaları sebebiyle özel sektöre ait işyerlerinde sözleşme kapsamında
bulunmayan personele yapılan geriye dönük ücret artışlarına ilişkin kararların
alındığı tarihlerden,
c)
Ücretleri Maliye Bakanlığının vizesine tabi olması sebebiyle ödenmesine sonradan
karar verilen kamu sektöründe görevli sigortalı personel için vizenin
gecikmesine bağlı olarak yasal süresi dışında verilmek zorunda kalınan ek prim
belgelerine ilişkin sigorta primlerinin, vize işleminin gerçekleştiğine ilişkin
yazının ilgili kuruluşa intikal tarihinden,
ç) Bir
aydan fazla istirahat alan sigortalılara Kurumca ödenen geçici iş göremezlik
ödeneğinin yanı sıra işverenlerince toplu iş sözleşmesine dayanılarak
istirahatlı bulunulan süre için ücret ödenmesi hâlinde istirahat süresinin sona
erdiği tarihten,
d)
Operasyonlara katılmak amacıyla görev yerleri değiştirilen askerî birliklerin bu
durumunu belgelemeleri kaydıyla yasal süresi dışında vermiş oldukları prim
belgelerine ilişkin sigorta primlerinin belgenin verildiği
tarihten,
e)
4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden iş mahkemelerince veya özel
hakem tarafından verilen kararlar uyarınca, göreve iadesine karar verilen
sigortalı için, kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının, sigortalıya
tebliğinden sonra on iş günü içinde sigortalı işverene işe başlamak üzere
başvurduğu takdirde, onuncu iş günün içinde bulunduğu ayı takip eden ay
başından,
f)
İdare mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade edilen sigortalı ile ilgili
olarak mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihi takip eden
günden,
g)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalı olanlar
için yasal düzenleme veya Bakanlar Kurulu Kararı ile geriye dönük olarak
ödenmesine karar verilen aylık, ücret veya tahsisata ait olmak kaydıyla tahakkuk
ettirilecek primler ödeme gününü takip eden günden,
ğ)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalı
olanlardan görevden uzaklaştırılması veya görevine son verilmesine rağmen idarî
tasarrufla ya da yargı kararı ile görevlerine iade edilenler için geriye dönük
olarak ödenen aylık, ücret veya tahsisata ait tahakkuk ettirilecek primler
ödemenin yapıldığı tarihi takip eden günden,
başlamak üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler içinde
ödenirse yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilir.
(7)
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim alacakları hakkında Kanunun 89 uncu
maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca işlem yapılır.
(8)
Yasal süresi içinde ödenmeyen prim alacakları için, muacceliyet tarihinden
itibaren en geç bir yıl içinde icra yoluna başvurmayan Kurumun yetkili personeli
hakkında genel hükümlere göre kovuşturma yapılır.
(9)
Kurum, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt
bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş olanların prim borçlarını,
diğer tahsilat yolları dışında, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç
tutarını geçmemek şartıyla %5 oranında kesinti yaptırmak suretiyle tahsil eder.
Kurum bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tebliğ ile
belirler.
(10)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi
süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içinde
30 günden az çalışan sigortalılar için eksik günlerine ait genel sağlık
sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunludur. Bu durumda olan
sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel sağlık sigortası primleri, Kanunun
60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi veya
(g) bendi kapsamında ödenir.
(11)
Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen yükümlüler,
peşin olarak en fazla 360 güne kadar olan primlerini erken
ödeyebilirler.
(12)
Erken ödeme indirimine ilişkin süre, ödemenin yapıldığı günü takip eden günden
kanunî ödeme süresinin son gününe kadar (son gün hariç) geçen gün sayısı dikkate
alınarak hesaplanır. Taksitler hâlinde yapılan ödemelerde, birden fazla taksitin
erken ödenmesi hâlinde süre, erken ödenen her bir taksit içinde aynı şekilde
belirlenir. Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
yükümlülerin ödeyeceği prim alacağının yasal ödeme süresinin hesabında 213
sayılı Vergi Usul Kanununun 18 inci maddesiyle uzayan süreler dikkate alınır.
(13)
Erken ödeme indirimi, ödemenin yapıldığı ayda ödeme vadesi başlamış ayın prim
tutarı hariç olmak üzere takip eden ayların primlerine ödemenin yapıldığı tarihi
takip eden günden başlamak üzere Bakanlar Kurulunca belirlenen indirim oranları
dikkate alınarak günlük hesaplanır.
(14)
İndirim miktarı, ödemesi gereken prim borcunun erken ödenen gün sayısı ve tespit
edilen aylık oranın bir günlüğü ile çarpımı suretiyle bulunur. Bu miktar,
ödemesi gereken prim borcundan çıkarılarak ödenecek tutar hesaplanır.
(15)
Erken ödeme indirimi bu maddenin onbirinci fıkrasında belirtilen yükümlülerin
üniteye yaptığı ödemelerde uygulanır.
(16)
Erken ödeme kapsamında prim alacaklarını dönemleri itibarıyla sınırlamaya,
münhasıran tahakkuk eden prim alacakları için uygulatmaya, indirimin yapılma
şekli ve zamanı ile diğer usul ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.
Afet durumunda belgelerin verilme
süresi ve primlerin ertelenmesi
MADDE 116 – (1) Kanunun 91 inci maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen nedenlerle prim borçları ertelenen işverenler ile sigortalıların
borçlarını ödeme vadesi, erteleme süresinin son günüdür. Kurum afet nedeniyle
prim ödeme aczine düşme hâllerini belirler.
(2)
Kanunun 91 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen durumlarda, afetin
meydana geldiği ayda verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi, aylık fiilî
hizmet süresi zammı prim belgesi ve yıllık itibari hizmet süresi prim belgesi
afetin meydana geldiği ayı takip eden üç ay içinde Kuruma verildiği takdirde,
süresinde verilmiş sayılır.
(3)
Kurum Yönetim Kurulu; genel hayatı etkilediğine karar verilen afetler
dolayısıyla Kanunun 91 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulaması bakımından
prim ödeme sürelerini, vadelerinin bitim tarihinden itibaren uzatmaya
yetkilidir. Bu yetki, bölge, il, ilçe, mahal ve afetten zarar görenler ile
afetten zarar görme derecesi veya prim türleri itibarıyla farklı süreler tespit
etmek suretiyle de kullanılabilir.
(4)
Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve ertelenen kısmına gecikme
cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kuruma Yeterli İşçiliğin Bildirilmiş Olup Olmadığına
İlişkin
Araştırma ve Re’sen Yapılacak
İşlemler
İhale konulu işlerde araştırma ve
re’sen yapılacak işlemler
MADDE 117 – (1) Kanunun 85 inci maddesi ikinci fıkrasında belirtilen
kurum ve kuruluşlar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan her türlü
işlerde ünitece yapılacak araştırma; işin kesin kabulünün ya da geçici kabulünün
noksansız olarak yapıldığı tarihten sonra ve işverene ödenmesi gereken Katma
Değer Vergisi hariç, malzeme fiyat farkı ve akreditif bedeli dâhil toplam
istihkak tutarına, işin asgari işçilik oranının yüzde 25 eksiği uygulanmak
suretiyle yapılır.
(2)
İşin sözleşmesinde çalıştırılacak sigortalı sayısı belli ise, öncelikle bu
sigortalıların kişi/gün sayısı üzerinden Kuruma bildirilmiş olup olmadığı
araştırılır. Bu araştırma sonucunda Kuruma bildirilmeyen sigortalılar ile ilgili
belgelerin verilmesi, yapılacak bir ay süreli bir tebligat ile işverenden
istenir. Belgelerin verilmemesi veya eksik verilmesi hâlinde bu belgeler ünitece
re’sen düzenlenir. Belgelerin ünitece düzenlenmesinin mümkün olmadığı hâllerde
ise birinci fıkrada öngörüldüğü gibi işlem yapılır. İşin sözleşmesi ile Kuruma
yapılan bildirimler arasında herhangi bir eksikliğin bulunması hâlinde söz
konusu eksikliğin ihale makamınca doğrulanması durumunda bazı aylardaki kişi/gün
sayısı eksikliği üzerinde durulmaz.
(3)
Asgari işçilik oranları, Kurum bünyesinde oluşturulan Asgari İşçilik Tespit
Komisyonunca belirlenir ve bu oranlar tebliğ ile
yayımlanır.
(4)
İhaleli işin birden fazla konuyu kapsıyor olması ve bünyesindeki her bir işin
asgari işçilik oranı daha önce belirlenmiş olmak kaydıyla, ihale makamı
tarafından her bir işe ait istihkak tutarlarının ayrı ayrı bildirilmesi hâlinde,
araştırma işlemi, her bir işe ait asgari işçilik oranları dikkate alınarak
yapılır. Her bir işe ait istihkak tutarının ayrı ayrı bildirilmemesi hâlinde
ise, işverenin yazılı isteği üzerine araştırmada, bu işlerin en yükseğine
ilişkin asgari işçilik oranı dikkate alınır. İşveren tarafından yapılan işlere
ilişkin en yüksek asgari işçilik oranının uygulanmasının kabul edilmemesi
durumunda işin asgari işçilik oranı Asgari İşçilik Tespit Komisyonu tarafından
belirlenir.
(5)
İdarece, işverene ödemelerin döviz şeklinde yapılması durumunda, döviz tutarı,
ödemenin yapıldığı tarihlerdeki Merkez Bankasınca belirlenen döviz satış kuru
üzerinden Yeni Türk Lirasına çevrilerek işlem yapılır.
(6)
Fiilen işin başlangıç ve bitiş tarihlerinin, işverence resmî makamlardan
alınacak belgelerle kanıtlanması istenebilir. Bu tarihlerin resmî belge ile
kanıtlanamaması hâlinde, ihale makamının bildirmiş olduğu tarihlere itibar
edilerek işlem yapılır.
Özel nitelikteki inşaatlarda
araştırma ve re’sen yapılacak işlemler
MADDE 118 – (1) Gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği haiz
olmayan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan özel nitelikteki inşaat işyerleri
hakkında ünitece yapılacak araştırma; inşaat maliyetine Kurumca yayımlanan
tebliğ ile belirlenen asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle
yapılır.
(2)
Bina maliyeti, belediyeler, valilikler ve ruhsat vermeye yetkili diğer
makamların vermiş olduğu inşaatın ruhsatnamesinde yazılı bulunan, ruhsatnamesi
yoksa ünitece tespit edilecek yüzölçümü ile birim maliyet bedelinin çarpımı
suretiyle bulunacak tutar üzerinden hesaplanır.
(3)
Birim maliyet bedelleri, her yıl inşaatın sınıfı ve grubuna göre Bayındırlık ve
İskan Bakanlığınca tespit edilerek Kurumca çıkarılacak bir genelge ile
açıklanır.
(4)
İnşaatın niteliği dikkate alınarak, inşaatın ruhsatnamesi ile Bayındırlık ve
İskan Bakanlığınca tespit edilen listede kayıtlı yapının sınıfı ve grubunun
farklı olduğunun anlaşılması hâlinde, inşaatın yapı grup ve sınıfı, Kurumun
denetim ve kontrolle görevli memurlarınca mahallinde düzenlenen tespit
tutanağına istinaden ünitece belirlenerek işlem yapılır; ünitece tespit edilen
yapı sınıf ve grubuna gelen itirazlar ise karara bağlanmak üzere Asgari İşçilik
Tespit Komisyonuna intikal ettirilir.
(5)
Genelgede belirtilmemiş olan inşaata ait birim maliyet bedeli, genelgede kayıtlı
benzeri bir inşaatın birim maliyet bedeli üzerinden
hesaplanabilir.
(6)
Başladığı yıl içinde bitirilmiş olan inşaatın maliyetinin hesaplanmasında o yıl
için tespit edilen, başladığı yıldan sonraki yıllarda bitirilmiş inşaatın
maliyetinin hesabında ise bitirildiği yıldan önceki yıla ait birim maliyet
bedeli esas alınır.
(7)
Araştırma, bina inşaatının bittiği tarihten sonra yapılır. Ancak, bu işlem,
inşaatın el değiştirmesi ve zorunlu hâllerde, inşaat, Ek-11’de inşaatın ikmal
edilen kısmının bina maliyetine oranlarını gösterir tabloda gösterilen durumlara
uygun bulunduğu takdirde bu oranlar aynen, uymadığı takdirde ise, yapılmayan
kısımlar yapılan kısımlara oranlanarak bulunacak maliyet esas alınmak suretiyle
inşaatın herhangi bir safhasında da yapılabilir.
(8)
Gerektiğinde, inşaatın başladığı ve bitirildiği tarihin işverence resmî
makamlardan alınacak belgelerle kanıtlanması istenebilir. İnşaatın başladığı
tarihin resmî belge ile kanıtlanamaması hâlinde, yapı ruhsat tarihi inşaatın
başladığı tarih olarak kabul edilir.
Araştırma ve re’sen yapılacak
işlemlerde ortak hükümler
MADDE 119 – (1) Araştırma yapılırken, ihale konusu işlerde kesin
kabulün ya da geçici kabulün noksansız yapıldığı, özel nitelikteki inşaat
işyerlerinde de inşaatın bitirildiği tarihe kadar Kuruma bildirilmiş olan
işçilik miktarı dikkate alınır. İşin başlangıç tarihinden önce ve bitim
tarihinden sonra Kuruma bildirilmiş olan sigorta primine esas kazanç tutarları
ile gün sayıları araştırma işleminde dikkate alınmaz. Ancak, aksine tespit yoksa
iptali de yapılmaz.
(2)
Kurumda tescil edilmemiş veya tescil edilmiş olmakla beraber hiç işçilik
bildirilmemiş işyerleri ya da gerekli görülen diğer hâllerde işin yürütümü için
gerekli olan asgari işçilik miktarı, Kurumun denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurlarınca tespit olunur. İhale konusu ve özel nitelikteki
inşaat işlerinde ünitece yapılacak araştırma, söz konusu işlerin Kuruma
tesciline ve bildirimde bulunulması koşuluna bağlıdır. Şu kadar ki, faaliyet
süresinin tümü zamanaşımına uğramış olan bu tür işlerde ünitece prim tahakkuku
ve tahsilinin yapılabilmesi için yukarıda belirtilen işlerin tescili ve bildirim
koşulu aranmaz.
(3)
Ünitece ihale konusu işlerde yapılan araştırma sonucunda bu Yönetmeliğin 117 nci
maddesine göre tespit edilen ve Kuruma bildirilmediği anlaşılan asgari işçilik
miktarı üzerinden, gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği haiz olmayan
kurum ve kuruluşlarca yapılan özel nitelikteki inşaat işyerlerinde ise bu
Yönetmeliğin 118 inci maddesi uyarınca hesaplanan prim tutarı, aksine bir tespit
olmaması hâlinde, faaliyet süresinin son ayına mal edilerek tahakkuk ettirilmek
suretiyle gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmek üzere işverene
tebliğ olunur. İşverence borcun tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde
ödeneceğinin ve daha sonra Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca inceleme yapılması istenilmeyeceğinin bir dilekçe ile bildirilmesi
hâlinde, borç kesinleşir ve işlemler sonuçlandırılır. Kesinleşen fark prime esas
kazanç tutarları Gelir İdaresi Başkanlığının ilgili birimine bildirilir.
(4)
Ünitece hesaplanan borcun yapılan tebligata rağmen ödenmeyeceğinin bildirilmesi
veya tebligatta belirtilen sürede bildirimde bulunulmaması durumunda, Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme yapılır.
(5)
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme yapılmasına
başlandıktan sonra inceleme sonucuna göre işlem yapılır. Ancak, denetim ve
kontrole başlanmakla birlikte, işverenin borcu ödeyeceğine ilişkin üniteye
yazılı başvurusu üzerine, ünitenin bu isteği ön kabulü, Kurum denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş memurlarının uygun bulması koşuluyla inceleme
durdurulur. En geç 15 gün içinde borcun ödendiğine ilişkin yazının Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarına ulaşması üzerine, kontrol ve
inceleme işleminden vazgeçilmiş sayılır ve yasal kayıt ve belgeleri işverene
iade edilir. İşverenin borcu ödememesi durumunda ise incelemeye devam edilir.
(6)
İşyerleri hakkında ünitece araştırma yapılmış olması gerektiğinde, Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca işin yürütümü için gerekli
olan asgari işçilik miktarının tespiti hususunda inceleme yapılmasına engel
oluşturmaz. Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca sonradan
inceleme yapılması durumunda, daha önce ödenmiş prim ile varsa gecikme cezası ve
gecikme zammı tutarı, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarı
üzerinden hesaplanan ve Kuruma ödenmediği anlaşılan prim ile varsa gecikme
cezası ve gecikme zammından mahsup edilir.
(7)
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca yapılacak incelemede
işin yürütümü için gerekli olduğu saptanan asgari işçilik miktarının Kuruma
bildirilmediğinin veya eksik bildirildiğinin tespiti hâlinde, bildirilmeyen
tutar, hangi aylara ait olduğu hususunda bir tespit varsa o aylara; tespit yoksa
faaliyette bulunulan son aya mal edilir ve bu maddenin sekizinci fıkrası ile
Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4)
numaralı alt bendi de dikkate alınarak gerekli işlem yapılır.
(8)
İşyerlerinde;
a)
Fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden ya da kamu
idareleri ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar tarafından düzenlenen
belge veya bilgilerden, çalıştığı tespit edildiği hâlde bu çalışmaları Kuruma
bildirilmeyen veya eksik bildirilen,
b) Ay
içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığına veya eksik ücret ödendiğine dair
belgeleri Kuruma verilmeyen veya verilen bu belgeler Kurumca geçerli
sayılmayan,
sigortalılar ile ilgili olarak düzenlenmesi gereken, sigortalı işe giriş
bildirgesi ve aylık prim ve hizmet belgesi ünitece yapılacak bir ay süreli
tebligat ile ilgili işveren veya alt işverenden istenir.
(9)
Söz konusu belgeler, yapılan tebligata rağmen verilmediği takdirde ünitece
re’sen düzenlenir.
Serbest muhasebeci malî müşavirler
ile yeminli malî müşavir raporlarına dayanarak prim
tahakkuku
MADDE 120 – (1) Bu Yönetmeliğin 117 ve 118 inci maddeleri uyarınca
serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler tarafından
düzenlenen raporlar neticesinde, ünitece tahakkuk ettirilen primler, Kanunun 88
inci maddesi de dikkate alınmak suretiyle hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ
olunur.
(2)
Ayrıca, işin yürütümü için gerekli olduğu saptanan asgari işçilik miktarının
Kuruma bildirilmediğinin veya eksik bildirildiğinin anlaşılması hâlinde,
bildirilmeyen tutarın hangi aya ait olduğu hususunda bir tespit varsa o aya;
tespit yoksa faaliyette bulunulan son aya mal edilir. Kanunun 102 nci maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi de dikkate
alınarak gerekli işlem yapılır.
İtiraz
Komisyonları
MADDE 121 – (1) Kurumca, sigortasız çalıştırıldığı veya eksik gün ya
da kazanç üzerinden Kuruma bildirildiği tespit edilen sigortalılara ilişkin
tahakkuklara yapılacak itirazlar Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunca, Kurumca
tahakkuk ettirilen idarî para cezalarına yapılacak itirazlar İdari Para Cezaları
İtiraz Komisyonunca, işkolu koduna yapılan itirazlar ise İşkolu Kodu İtiraz
Komisyonunca değerlendirilerek, karara bağlanır.
(2)
Ünite Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu, ünite amiri veya görevlendireceği
yardımcısı, ilgili şef, dosya memuru ve varsa avukattan oluşur.
(3)
Kurumca tahakkuk ettirilen ve tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden
itibaren bir ay içinde, prim borcunu tebliğ eden üniteye dilekçe vermek veya bu
dilekçeyi taahhütlü olarak göndermek suretiyle işverence itiraz edilebilir.
İtiraz takibi durdurur. İtiraz, Ünite Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunda
incelenerek en geç 30 gün içinde karara bağlanır. İtirazın reddi hâlinde
işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine
başvurabilir. İşverenin mahkemeye dava açması Kurumun takibini
durdurmaz.
(4)
İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu, ünite amiri veya görevlendireceği
yardımcısı, ilgili şef, dosya memuru ve varsa avukattan oluşur.
(5)
Kanunla getirilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya geç olarak yerine
getirilmesi hâlinde, Kanunun 102 nci maddesine istinaden ilgililere idarî para
cezası verilir. İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ
tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına
yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İşveren, tebliğ edilen
idarî para cezası borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde
İdari Para Cezası İtiraz Komisyonuna dilekçe vermek veya bu dilekçeyi taahhütlü
olarak göndermek suretiyle itiraz edebilir. İtiraz, Kurum işlemlerini durdurur.
İtirazlar, ilgili itiraz komisyonunda incelenerek en geç 30 gün içinde karara
bağlanır. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden
itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre
içinde başvurunun yapılmamış olması hâlinde, idarî para cezası
kesinleşir.
(6)
İşkolu Kodu İtiraz Komisyonu, ünite amiri veya görevlendireceği yardımcısı
ilgili şef, dosya memuru ve varsa sosyal güvenlik kontrol memurundan
oluşur.
(7)
Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve derecesini, yaptıracağı
incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin ya da Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların isteği
üzerine değiştirebilir. Kurumca yapılacak değişikliklere ilişkin kararın takvim
yılından en az bir ay önce ilgililere tebliği, ilgililer tarafından değişiklik
isteğinin de takvim yılından en az iki ay önce Kuruma bildirilmesi şarttır.
Karara bağlanacak değişiklikler, karar veya istekten sonraki takvim yılı
başından itibaren yürürlüğe girer. İşverenler ile Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve
derecesi ile prim oranı hakkında Kurumca yapılacak yazılı bildirimi aldıktan
sonra bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı inceleyerek en geç
üç ay içinde karara bağlayarak sonucunu itiraz edene bildirir. İlgililer,
Kurumun kararı üzerine, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili
mahkemeye başvurabilir.
(8)
İtiraz komisyonlarınca itirazın reddi hâlinde, işveren veya sigortalının
mahkemeye başvurması Kurum işlemlerini durdurmaz. İtiraz süresi geçtikten sonra
yeni iddialar ileri sürülemez. Maddi hatalar taraflarca ileri sürülmemiş olsa
dahi itiraz komisyonlarınca re’sen dikkate alınır. İtiraz komisyonları, iş
durumuna göre, itiraz komisyonu başkanının çağrısı üzerine haftada en az bir
defa çalışma saatleri içinde toplanır.
(9)
İşveren, sigortalı veya bunların vekilleri, itiraz hakkında itiraz komisyonunca
karar verilinceye kadar itirazlarından vazgeçebilirler. Vazgeçme, işverenin
üniteye vereceği bir dilekçeyle veya bu husustaki beyanının tutanak ile tespiti
suretiyle yapılır. Vazgeçme beyanı açık olmalıdır. Vazgeçme hâlinde, itiraz eden
o olaya münhasır olmak üzere itiraz hakkını kaybetmiş
sayılır.
(10)
İtiraz komisyonlarınca alınan kararlarda;
a)
Karar ve esas numarası,
b)
İtiraz edenin adı, soyadı, ticari unvanı ve açık adresi,
c)
İşyeri sicil numarası,
ç)
Tebliğ olunan prim veya idarî para cezası borcunun
miktarı,
d)
İtiraz olunan primin veya idarî para cezası borcunun
miktarı,
e)
Borç tebligatının tebliğ tarihi,
f)
İtirazın yapıldığı tarih,
g)
İtirazın konusu,
ğ)
Kararın gerekçesi ve hüküm,
h)
Karar tarihi,
hususlarının bulunması gereklidir.
(11)
İtiraz komisyonlarınca alınan karar üç nüsha düzenlenir. Üyeler tarafından
imzalanıp ünite mührü ile mühürlendikten sonra bir nüshası işyeri dosyasında
muhafaza edilir, bir nüshası itiraz edene tebliğ olunur, bir nüshası da ünitede
ayrı bir dosyada saklanır.
DOKUZUNCU KISIM
Kontrol, Denetim, Soruşturma ve Sigortasız Çalışmanın
Önlenmesi
BİRİNCİ BÖLÜM
Kontrol, Denetim, Soruşturma
Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurları
MADDE 122 – (1) Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurları, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda belirtilen Kurum
müfettişleri ile sosyal güvenlik kontrol memurlarıdır.
Kamu idarelerinin denetim
elemanları tarafından yapılacak tespitler
MADDE 123 – (1) Kamu idarelerinin denetim elemanları, kendi
mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları her türlü soruşturma, denetim ve
incelemeler sırasında, çalışanların ilgili mevzuat gereği sigortalı olup
olmadığını tespit ederek, sigortasız çalışanları ve sigortalıların prime esas
kazançlarını veya sigortalı gün sayılarının eksik bildirilmesine ilişkin
tespitlerini, tespit tutanağıyla Kuruma gönderilmek üzere bağlı bulundukları
kamu idaresine bildirirler.
Kamu idarelerinin denetim
elemanları tarafından yapılan tespitlere ilişkin yürütülecek
işlemler
MADDE 124 – (1) Kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından
yapılan tespitlere ilişkin yürütülecek işlemlerin usul ve esasları Kamu
İdarelerinin Denetim Elemanlarınca Yapılacak Tespitler Hakkında Yönetmelik ile
belirlenir.
(2)
Askerî işyerlerine ait sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü askerî iş
müfettişlerince de yapılabilir. Bu müfettişlerce düzenlenen raporlar üzerine
yapılacak işlemlerle ilgili olarak birinci fıkra hükümleri uygulanır.
İKİNCİ BÖLÜM
Sosyal Güvenlik Bilincinin Yaygınlaştırılması
Eğitim ve
bilinçlendirme
MADDE 125 – (1) Sosyal güvenlik bilincinin yerleştirilmesi ve
artırılması amacıyla, Kurum;
a)
Ülke genelinde örgün ve yaygın öğretimde, eğitim çalışmalarını ilgili kurum ve
kuruluşlarla koordineli olarak yürütür.
b)
Meslek örgütleri ile sendikalar ve diğer sosyal taraflarla sigortasız çalışmanın
yoğun olduğu sektörlerin ve işyerlerinin tespiti, önlemler geliştirilmesi,
bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi konularında
etkinlikler düzenler.
c)
Yazılı, görsel basın ve diğer iletişim araçları ile kamuoyunu bilgilendirir.
ç)
Sosyal Güvenlik Haftası etkinliklerini düzenler.
d)
Sosyal güvenlik ile ilgili sorunların tespitinde davranış analizleri
yaptırır.
e)
İşverenlerden Kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirenlerden Kurumca
belirlenen kriterleri taşıyanlara "Takdir Belgesi" veya "Sosyal Güvenlik
Sorumluluk Belgesi" verilebilir.
f)
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan ülkelerde çalışan veya çalışmış Türk
vatandaşları ile bunların aile bireylerini ilgili ülke mevzuatları ve sosyal
güvenlik sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülükleri konusunda bilgilendirmek
üzere bu ülkelerin sosyal güvenlik kurumları ile ortak danışma günleri düzenler.
Koordinasyon
MADDE 126 – (1) Kurumun amaçlarına ve sürekli gelişim ile performans
hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunmak, birimler arasında koordinasyonu,
bilgi akışını ve uygulama birliğini sağlamak, sorunlara ortak çözümler üretmek
üzere Koordinasyon Kurulu oluşturulur. Kurul; Kurum Başkanının başkanlığında,
başkan yardımcıları, genel müdürler, Rehberlik ve Teftiş Başkanı, Strateji
Geliştirme Başkanı, I. Hukuk Müşaviri, ilgili daire başkanları, Ankara, İstanbul
ve İzmir rehberlik ve teftiş grup başkanları ile aynı illerin sosyal güvenlik il
müdürlerinden oluşur. Başkan, gündeme göre diğer sosyal güvenlik il müdürlerini
de toplantılara davet edebilir. Kurul yılda en az bir defa toplanır. Kurulun
sekreterya hizmetleri Strateji Geliştirme Başkanlığınca
yürütülür.
ONUNCU KISIM
Çeşitli, Yürürlükten Kaldırılan, Geçici ve Son
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Yürürlükten Kaldırılan
Hükümler
Zamanaşımının mahiyeti ve
süresi
MADDE 127 – (1) Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin
dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına
tabidir. Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise
mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin
denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim
ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının
Kuruma intikal ettiği tarihten veya 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar,
döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve
kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma
intikal ettiği tarihten itibaren zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu
alacaklar için 89 uncu madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme
zammı, 88 inci maddede belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden
itibaren uygulanır.
(2)
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin alacakları, hakkı
doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde istenmezse
zamanaşımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren ise beş yıl sonunda
düşer.
(3)
Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları, on yıllık
zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı tarihi; rücu konusu gelir ve aylıklar
bakımından Kurumun onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya
ödeme tarihinden itibaren başlar.
(4)
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi,
fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.
(5)
Kanunda aksine hüküm bulunmayan, iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm hâllerinde
bağlanması gereken gelir ve aylıklara hak kazanıldığı tarihten itibaren, talep
tarihi beş yılı aştığında, talep tarihinden geriye doğru beş yıllık kısmı hak
sahiplerine ödenir. Geriye kalan kısım ise zamanaşımına
uğrar.
(6)
Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını ispat edenler hakkında,
yukarıdaki beşinci fıkra hükümleri uygulanmaz.
(7)
Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer haklar,
hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.
(8)
Sigortalının yargı kararıyla gaipliğine karar verilmesi hâlinde, hak sahiplerine
bağlanacak gelir ve aylıklarla yapılacak toptan ödemeler ve genel sağlık
sigortasına ait alacakların zaman aşımı süresi, gaipliğe ilişkin kararın
kesinleştiği tarihte başlar.
Sosyal güvenlik sözleşmesi
hükümlerine göre Kurum alacaklarının tahsili ve bilgi
istenilmesi
MADDE 128 – (1) Kurumun her türlü prim alacakları ile idarî para
cezaları, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan her türlü ödemelere ait rücu
talepleri, yersiz ödenen gelir ve aylıkların geri alınması ile, her türlü bilgi
ve belgeler ülkemiz ile yapılmış olan ikili veya çok taraflı uluslararası
sözleşmeye taraf olan ülkelerde ikamet eden işveren, işyeri sahibi, sigortalı ve
üçüncü kişilerden, uluslararası sözleşmeye taraf ülkelerin sosyal güvenlik
kurumları aracılığıyla sözleşme hükümleri çerçevesinde talep ve tahsil
edilir.
Bilgi ve belge
istenilmesi
MADDE 129 – (1) 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, döner
sermayeli kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler doğrudan, münferit olarak
bilgi ve belge istenmesi hariç olmak üzere kamu idareleri ile kanunla kurulan
kurum ve kuruluşlar ise Kurumla yapılacak protokoller çerçevesinde, Devletin
güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak hâller ile özel
hayat ve aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı
kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate
alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından kişilerin sosyal güvenliğinin
sağlanması, 6183 sayılı Kanuna göre Kurum alacaklarının takip ve tahsili ile bu
Kanun kapsamında verilen diğer görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her
türlü bilgi ve belgeyi sürekli veya belli aralıklarla vermeye, bilgilerin
elektronik ortamda görüntülenmesini sağlamaya, görüntülenen bu bilgilerin
güvenliğini sağlamaya, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü belge ile
vermek zorunda oldukları bilgilere ilişkin mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp,
disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları
okunabilir hâle getirmek için gerekli tüm sistem ve şifreleri incelemek için
ibraz etmeye mecburdurlar.
(2)
Kanunun 100 üncü maddesi kapsamında bilgi ve belge istenilmesine ilişkin usul ve
esaslar Kurumca çıkarılacak tebliğ ile belirlenir.
Tebliğ çıkarma yetkisi ve
bildirimler
MADDE 130 – (1) Kurum, Kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu
hizmetlerin uygulanmasına ilişkin hususları duyurmak amacıyla tebliğ çıkarmaya
yetkilidir.
(2)
Kurum tarafından yapılacak yükümlülük içeren bildirimler, 21/7/1953 tarihli ve
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri saklı
kalmak koşulu ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre
yapılır.
4046 sayılı Kanunun uygulanmasına
ilişkin esaslar
MADDE 131 – (1) 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21 inci
maddesi kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılır.
Ancak, bunlar kısa vadeli sigorta kollarına tabi değildir. Kanun kapsamındaki
yükümlülüklerin ne şekilde yerine getirileceği Kurum ile Türkiye İş Kurumu
arasında yapılacak protokolle belirlenir.
(2)
Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve
değiştirme eğitimine katılan Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e)
bendinde belirtilen kursiyerlerle ilgili olarak sigortalı ve işyeri tescili,
prim belgelerinin verilmesi ve primlerin ödenmesi ile iş kazası ve meslek
hastalıklarının bildirimi gibi yükümlülüklere ilişkin usul ve esaslar Kurum ile
Türkiye İş Kurumu arasında yapılacak protokolle
belirlenir.
İtibari hizmet süreleri ve itibari
hizmet süresi primi
MADDE 132 – (1) İtibari hizmet süresi uygulamasından Kanunun 49 uncu
maddesinde yer alan sigortalılar yararlandırılır.
(2)
İtibarî hizmet süresi, Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan
ödemelerin hesabında dikkate alınan ancak hiçbir şekilde Kanunla tanınan hakları
kazanma bakımından gerekli prim ödeme gün sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin
hesabında nazara alınmayan süredir.
(3)
Sigortalıların itibari hizmet süresinden yararlandırılabilmesi için hizmetlerin
Kanunun 49 uncu maddesinde belirtilen unvanlarda, görevlerde ve yerlerde geçmesi
şarttır.
(4)
Kurum, sigortalıların ve işlerin Kanunun 49 uncu maddesinde öngörülen itibari
hizmet süresi kapsamında olup olmadığının tespiti amacı ile işverenlerden uygun
görülen bilgi ve belgeleri isteme hakkına sahiptir.
(5)
İşverenlerce, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri
kapsamındaki sigortalıların yıl içinde itibari hizmet süresi kapsamında geçen
çalışmalara ait prim ödeme gün sayıları, yıllık itibari hizmet süresi prim ve
hizmet belgesinde (Ek-9-C ve EK-9-C-1) ayrı bir belge türü koduyla Kuruma
verilecek olan yıllık itibari hizmet süresi prim belgesi ile çalışmanın olduğu
yılın son ayında tespit edilerek bildirilir.
(6)
İtibari hizmet süresi, sigortalıların Kanunun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b), (c) bentlerinde ve ikinci fıkrasında belirtilen
sigortalıların Kanunda belirtilen işlerde geçen çalışma sürelerinin her yılı
için;
a) Üç
ay eklenecekse (itibari hizmet süresi kapsamında çalışılan gün sayısı x
0,25),
b)
Altı ay eklenecekse (itibari hizmet süresi kapsamında çalışılan gün sayısı x
0,50),
formülü uygulanarak hesaplanır.
(7)
Kanunun 49 uncu maddesinde belirtilen unvanlarda, görevlerde ve yerlerde yıl
içinde geçen çalışmaların gün sayısı dikkate alınmak suretiyle, bu maddenin 5
inci fıkrasına göre süre tespiti yapılarak itibari hizmet süresinden
yararlandırılacağı gün sayısı bulunur. Tespit edilen gün sayısı ile yılın son
ayında sigortalı adına ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ait
sigortalı ve işveren prim toplam tutarının 30’a bölünmek suretiyle bulunacak
günlük prim tutarının, itibari hizmet süresi ile çarpılması sonucu işveren
tarafından ödenecek prim tutarı tespit edilir. Tespit edilen bu tutarın tamamı,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerinde belirtilen
sigortalılar için, işveren tarafından çalışmanın olduğu yılın son ayını takip
eden 15 gün içinde prim belgesi verilmek suretiyle ödenir.
(8)
Yıl içinde itibari hizmet süresine tabi görevinden ayrılanların, ayrıldıkları
aydaki sigortalı adına ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ait
sigortalı ve işveren prim toplam tutarının 30’a bölünmek suretiyle bulunacak
günlük prim tutarının, itibari hizmet süresi ile çarpılması sonucu işveren
tarafından ödenecek prim tutarı tespit edilir ve bu tutar ayrıldığı ayı takip
eden 15 gün içinde prim belgesi verilmek suretiyle ödenir.
(9)
Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine göre
itibari hizmet süresinden yararlandırılanların bu süresi toplam üç yıldan fazla
olamaz.
(10)
Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre itibari hizmet süresinden
yararlandırılanlarda süre sınırı yoktur.
(11)
Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre itibari hizmet süresinden
yararlandırılanların sürelerine birinci fıkranın (a) bendinin (1) ve (2)
numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibari hizmet süresi ayrıca
eklenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan Yönetmelik
ve uygulanmasına devam edilecek hükümler
MADDE 133 – (1) 16/1/2004 tarihli ve 25348 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Sosyal Sigortalar Kurumu Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği
yürürlükten kaldırılmıştır.
(2)
Devralınan kurumlar tarafından çıkarılan ve bu Yönetmeliğin kapsamına giren
hususları düzenleyen yönetmeliklerin, Kanuna ve bu Yönetmeliğe aykırı olmayan
hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
Sigorta ve emekli sicil ile tahsis
numaraları ve dosyalar
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sosyal
güvenlik kurumlarına tescili yapılan sigortalıların eski tescil bilgileri,
sosyal güvenlik sicil numarası altında güncellenerek Kanuna göre tescil
işlemleri sonuçlandırılır. Bunlar için ayrıca sigortalı işe giriş bildirgesi
talep edilmez. Sosyal güvenlik sicil numarası ile tescil edilene kadar eski
emekli, sigorta ve Bağ-Kur sicil numaraları kullanılır. Sosyal güvenlik sicil
numaraları ile birlikte bu numaraların sadece arşivleme işlemlerinde
kullanılmasına devam edilir.
(2)
Birinci fıkrada belirtilen sigortalıların;
a)
Tescil kayıtları, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa tescil
edilen sigortalılar için oluşturulan tescil kütüğündeki,
b)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hizmet kayıtları, sigortalılıkları
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce veya sonra başlayan sigortalılar için
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki süreler için oluşturulan hizmet
kütüğündeki,
kayıtları ile birleştirilerek ortak bir veri tabanı oluşturulur.
(3)
Elektronik arşiv alt yapısı oluşturuluncaya kadar Kurumca gerekli görülmesi
hâlinde, sigortalılarla ilgili Kurum dışından alınan veya Kurumca düzenlenen
kâğıt ortamındaki belgelerin muhafazası ve bu belgelere erişimi sağlamak üzere,
her bir sigortalı için sigorta sicil dosyası açılabilir.
(4)
Kanunla yürürlükten kaldırılan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir ve aylık
bağlananlara, bu Yönetmeliğin 72 nci maddesinde belirtilen tahsis numarası
verilir. Ancak, tahsis kodları, tahsis kodunun başlangıcına, devredilen sosyal
güvenlik kurumlarından hangisinin gelir veya aylık bağladığının tespitini
sağlamak üzere;
a)
Sosyal Sigortalar Kurumunca bağlanan gelir ve aylıklar için
(A),
b)
Bağ-Kur’ca bağlanan aylıklar için (B),
c)
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığınca bağlanan aylıklar için
(C),
kodu
eklenir.
(5)
Dördüncü fıkrada belirtilen uygulama başlatılıncaya kadar, Kanunla yürürlükten
kaldırılan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlananların ödeme
işlemleri, eski emekli sicil ve tahsis numaraları üzerinden
yürütülür.
Eski işyerlerinin tescil
işlemleri
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Kanunun yürürlük tarihinden önce, yürürlükten
kaldırılan 506 sayılı Kanuna göre tescili bulunan işyerleri için ayrıca tescil
işlemi yapılmaz. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamına giren sigortalılara ilişkin işlemler, tescilli olan bu işyerleri
dosyalarından sürdürülür.
(2)
Kanun yürürlüğe girmeden önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi
çalıştıran ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri
çalıştırmaya devam eden kamu idareleri işyeri bildirgesini en geç 24/10/2008
tarihine kadar Kuruma vermek zorundadırlar.
İsteğe bağlı
sigortalılar
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) 506
sayılı Kanunun 85 inci,
b)
1479 sayılı Kanunun 79 uncu,
c)
2926 sayılı Kanunun 60 ıncı,
maddelerine tabi isteğe bağlı sigortalılığı devam edenlerin bu
sigortalılıkları, yeni bir yazılı talep alınmaksızın ve Türkiye’de ikamet şartı
aranmaksızın Kanunun isteğe bağlı sigortalılığına ilişkin hükümlerine göre devam
ettirilir.
(2)
Yukarıda birinci fıkrada belirtilenlerin isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş
süreleri, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası
hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve bu süreler sigortalılık süresi
olarak kabul edilir.
(3)
Bunların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait primlerin
tahsilinde birinci fıkrada belirtilen ilgili mülga kanun ile birinci fıkranın
(a) bendi kapsamındakiler için 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik
Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun ve 15/5/2008 tarihli ve 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümleri
uygulanır.
(4)
1/10/2008 tarihinden önce, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen
işleri, hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç
getirici nitelikte yapmakta olanlardan, 1/10/2008 tarihinden sonra aynı
şartlarla bu işleri yaptıkları tespit edilen kadınların; isteğe bağlı sigortalı
olarak 2008 yılı için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının onbeş katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için
bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi öderler. Bu durumdaki
sigortalıların tespiti, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenecek
usul ve esaslara göre yapılır.
Eski gelir ve aylıklarda durum
değişiklikleri ve alt sınır aylığı
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Sigortalı veya hak sahiplerine, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanıp,
Kanun hükümlerine göre ödenmesine devam edilen gelir ve aylıkların, durum
değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden
bağlanmasında Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümleri uygulanır.
21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi hükümleri saklıdır.
(2)
Ölen sigortalının hak sahiplerine gelir ve aylık bağlanması ile bu gelir ve
aylıkların durum değişikliği hâllerinde artırılması, azaltılması, kesilmesi veya
yeniden bağlanmasında Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalılar için
mülga kanun hükümleri, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalılar için
ise Kanun hükümleri uygulanır. Gelir veya aylık almakta iken Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra ölen sigortalının hak sahipleri için de Kanun hükümleri
uygulanır.
(3)
Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit
İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana
gelen;
a) İş
kazası, meslek hastalığı, vazife ve harp malullüğü sonucu meslekte kazanma gücü
kayıp oranları,
b)
Malulen emeklilik ile yaşlılık sigortası erken yaşlanma ve çalışma gücü kayıp
oranları,
c) Hak
sahibi malul çocukların çalışma gücü kayıp oranları,
tespiti sonucu gelir ve aylık alanların kontrol muayenelerine ilişkin
değerlendirme, ilk tespitlerinde esas alınan mevzuat hükümleri doğrultusunda
yapılır.
(4)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce birden fazla dosyadan gelir veya aylık
alınması durumunda, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni dosyadan gelir veya
aylık alınmasına hak kazanılması hâlinde, yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve
aylık miktarı da dâhil olmak üzere mukayese yapılarak en düşük miktarlı dosya
kapsamdan çıkarılır ve kalan dosyalardaki karşılaştırmalar Kanunun 54 üncü
maddesine göre yapılır.
(5)
Hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı alt sınırı;
a)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendine tabi
sigortalıların Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen süreler için hesaplanan
ve ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak aylıklar; hak sahibi bir kişi
ise Kanunun 55 inci maddesine göre hesaplanan alt sınır aylığının %80’inden, hak
sahibi iki kişi ise % 90'ından az olamaz.
b)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar
için Kanunun geçici 2 nci maddesine göre bağlanan ölüm aylıklarında; aynı
maddenin (a) bendinde belirtilen aylığın hesabında;
1)
2000 yılından önce hizmetlerin bulunması hâlinde, hak sahiplerine bağlanacak
aylıklar mülga 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanunla değiştirilmeden
önceki,
2)
Sadece 2000 yılından sonra hizmetlerin bulunması hâlinde ise hak sahiplerine
bağlanacak aylıklar mülga 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanunla
değiştirilen,
96 ncı
maddesinin birinci fıkrasındaki alt sınır aylığının, aylık başlangıç tarihine
aylık artışlarıyla taşınmış miktarının hak sahibi bir kişi ise % 80’inden, hak
sahibi iki kişi ise % 90'ından az olamaz.
c)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar
için Kanunun geçici 2 nci maddesine göre bağlanan ölüm aylıklarında; aynı
maddenin (a) bendinde belirtilen aylığın hesabında; mülga 1479 sayılı Kanunun 45
inci maddesinde belirtilen birinci basamağın % 45’i tutarındaki aylığın, aylık
başlangıç tarihine aylık artışlarıyla taşınmış miktarının hak sahibi bir kişi
ise % 80’inden, hak sahibi iki kişi ise % 90’ından az olamaz.
Sigortalılık
Süresi
GEÇİCİ MADDE 5 – (1) Kanunun yürürlük tarihine kadar 506, 1479, 2925,
2926 ve 5434 sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesindeki
sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet
süresi zammı, itibari hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve
sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.
506 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 6 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıranlar tarafından Kuruma yapılacak
bildirimler, Kurum ile işveren, kamu idareleri ile kurum ve kuruluşların
internet ve elektronik alt yapısı oluşturuluncaya kadar kâğıt ortamında
yürütülür. Adi posta veya kargo ile gönderilen veya Kuruma doğrudan verilen işe
giriş bildirgelerinde, bildirgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih;
taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi olarak gönderilenlerde ise
postaya verildiği tarih, bildirim tarihi olarak kabul edilir.
(2)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mülga 506 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre
malullük, yaşlılık ve ölüm topluluk sigortasına tabi
olanlardan;
a)
Avukat ve noterler, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,
b)
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen Türk
işverenlerince bu işlerde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri, Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi,
kapsamında sigortalı sayılırlar.
(3) Bu
maddenin ikinci fıkrasında belirtilen sigortalıların topluluk sigortası
kayıtları esas alınarak tescilleri Kurum tarafından Kanuna uygun hâle getirilir.
Ancak, bunların kendileri veya işverenleri tarafından örneği Kurumca hazırlanan
belgenin Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kuruma
verilmesi zorunlu olup, Kurum tescilleri bu belgelere göre gözden geçirir.
(4)
Kanunun yürürlük tarihinden önce uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde
çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında, kısa vadeli sigorta
kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun
vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri hâlinde, Kanunun 50 nci
maddesinin ikinci fıkrasının Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı
fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı
sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden
yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz. Bunların
bildirimleri işverenleri tarafından durumlarına uygun aylık prim ve hizmet
belgesi ile yapılır.
(5)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına
ait topluluk sigortası primlerinin takip ve tahsilinde, ilgili topluluk
sigortası sözleşmesi ile 506, 5458 ve 5763 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
(6)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a)
Geçmiş dönemlere ait mutabakatı sağlanamayan üç aylık veya dört aylık sigorta
primleri dönem bordrolarının incelenerek işleme alınmasında sakınca görülmeyen
sigortalı kayıtlarının bilgisayara aktarılmasına,
b)
Geçmiş dönem üç aylık veya dört aylık sigorta primleri bordrolarında yer alan
sicilsiz tahakkukların, bu tahakkuklar üzerinde hak iddia eden sigortalılara
maledilmesine,
kanunların mülga hükümlerine göre karar vermek üzere ünitelerde
komisyonlar oluşturulabilir. Komisyonların çalışma usul ve esasları Genel
Müdürlükçe belirlenir.
(7)
506 sayılı Kanunun mülga ek 5 inci maddesinde sayılan itibari hizmet süresi
kapsamında yer alıp Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılmayan işlerde, Kanunun
yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin değerlendirilmesinde 3600 gün
prim ödeme şartı aranmaz. Bu itibari hizmet süreleri aylığa hak kazanma
koşullarında dikkate alınır.
(8)
Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine Kanunun 32
nci maddesinin ikinci fıkrasına göre ölüm aylığı bağlanmasında aranan en az 5
yıldan beri sigortalı bulunup toplam 900 gün prim ödeme gün sayısı şartlarının
tespitinde, Kanunun yürürlük tarihinden önce yapılan her türlü borçlanma
süreleri de dikkate alınmaz.
1479 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 7 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlar hakkında Kuruma yapılacak bildirimler, Kurum
ile ilgili kurum ve kuruluşların, internet ve elektronik alt yapısı
oluşturuluncaya kadar, kâğıt ortamında yürütülür. Adi posta veya kargo ile
gönderilen veya Kuruma doğrudan verilen işe giriş bildirgelerinde, bildirgenin
Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih; taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele
posta servisi olarak gönderilenlerde ise postaya verildiği tarih, bildirim
tarihi olarak kabul edilir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki ticari
kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek ve basit usulde gelir
vergisi mükellefleri ile anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları,
sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer
şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklarından, sigortalılık niteliği
taşıdıkları hâlde Kanunun yürürlük tarihinden önce kayıt ve tescilini
yaptırmamış olanların sigortalılıkları, Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla
başlar. Ancak, Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında vergi
mükellefiyet süreleri bulunmak kaydı ile sigortalının Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması hâlinde, vergi mükellefiyet
sürelerinin tamamı için Kanunun 80 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine
göre talep tarihindeki prime esas kazancının % 32’si üzerinden borçlanma tutarı
hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen
borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi
hâlinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya
tebliğ edilen borç tutarının bu süre içinde tam olarak ödenmemesi hâlinde ise bu
süreler, sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar Kanunun 89
uncu maddesine göre iade edilir.
(3)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanununa göre başlatılmış olan icra takipleri anılan kanun hükümlerine
göre takip edilerek sonuçlandırılır.
(4)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan köy muhtarlarının prime esas kazançlarının belirlenmesinde;
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2008 tarihine kadar, Kanunun 80 inci
maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın 15 katı dikkate alınır ve
30 katı geçmemek üzere her yıl bir puan artırılarak
uygulanır.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılardan
tarımsal faaliyetlerde bulunanlar hariç, kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışan sigortalılardan, Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olarak kaydı
ve tescili yapılmış olanların Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenen prime
esas kazançlarını 1/10/2008 (dâhil) tarihi ilâ 31/12/2008 (dâhil) tarihi
arasında beyan etmemeleri hâlinde, ödeyecekleri aylık primler beyanda
bulununcaya kadar daha önce bulundukları en son gelir basamaklarına karşılık
gelen tutarlar üzerinden alınır. Bu süre içinde beyanda bulunulması hâlinde;
beyan ettiği prime esas kazanç üzerinden ilgili ayın prim tahakkuku yapılır,
beyanda bulunulmayan ancak bu süre içinde kalan ay için ise prime esas asgari
kazanç üzerinden prim tahakkuku yapılır. Prim tahakkukuna esas bu tutarlar
Kanunun 82 nci maddesinde belirtilen asgari günlük kazanç alt sınırına göre
hesaplanan aylık prime esas kazanç tutarından az olamaz ve Kanunun 80 inci
maddesi ikinci fıkrasının (b) bendi hükmü saklıdır. Bu sigortalılar için prime
esas kazançlarının beyanıyla ilgili, bu Yönetmeliğin 104 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendine göre ödemenin beyan olarak kabulüne ilişkin hüküm,
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç aylık süre içinde
geçerlidir.
(6)
1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı hâlde, Kanunun geçici 17
nci maddesinin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim
borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının
ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden
aybaşından itibaren 6 ay içinde ödememeleri hâlinde, prim ödemesi bulunan
sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu
itibarıyla, hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi
itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık
süresi olarak değerlendirilmez. Bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip
edilmez ve Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı ya da hak
sahipleri daha sonra müracaat etmeleri hâlinde müracaat tarihindeki Kanunun 80
inci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı
üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden
itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak
değerlendirilir. Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu
fıkra hükmü uygulanır.
(7)
1479 sayılı Kanuna göre aylık almakta olanlarla Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle Kanunun geçici 2
nci maddesine göre aylık bağlanacaklara, ilgili dosyasından 10 yıl süreyle
sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş olanlardan, sağlık
sigortası ve genel sağlık sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek
kaydıyla, aylıklarının % 10’u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel
sağlık sigortası primi kesilir.
(8)
Kanunun yürürlük tarihinden önce 29/8/1977 tarihli 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve
Sosyal Güvenlik Yasasının 4 üncü maddesine göre muhtar seçildikleri tarih
itibarıyla, 1479 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılan köy
muhtarlarından; bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)
numaralı alt bendi hükümlerine göre sigortalılıklarını devam ettirmek
isteyenlerin bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde yazılı talepte
bulunmaları hâlinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içinde
talepte bulunmayanlar hakkında ise Kanun hükümleri
uygulanır.
(9)
Kanunun yürürlük tarihinden önce 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılıp,
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (b) bendinin (3) numaralı alt bendi
kapsamında sigortalı sayılmayan anonim şirketlerin kurucu ortaklarından, Kanunun
yürürlük tarihinden sonra sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin,
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde yazılı talepte bulunmaları
hâlinde, sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içinde talepte
bulunmayanların sigortalılıkları ise Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla sona
erer.
(10)
1479 sayılı Kanun kapsamına alınması gerektiği hâlde, sigortalılığı başlamayan
ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar
Kurumu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen emekli
sandıkları ile kanunla kurulu diğer emekli sandıklarınca kendilerine yaşlılık,
malullük veya ölüm aylığı bağlananlar, 1/10/1972 tarihinden itibaren 1479 sayılı
Kanun kapsamı dışında sayılırlar. Ancak, 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı
olanlardan Kanunun yürürlük tarihinden önceki hizmet süreleri, diğer kurum ve
sandıklara bildirilmiş ise bu hizmetler geçerli sayılır.
(11)
Kanunun 19 uncu maddesi gereğince, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamındaki sigortalılara iş kazası veya meslek hastalığı sonucu
bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirlerinde, son takvim ayının Kanunun
yürürlük tarihinden önceki bir tarih olması hâlinde, basamakların karşılığı
gelirler dikkate alınarak son takvim ayı itibarıyla Kanun hükümlerine göre
hesaplanan sürekli iş göremezlik geliri, Kanunun yürürlük tarihine kadar mülga
1479 sayılı Kanuna göre aylıkların artırılmasında uygulanan artış oranları,
Kanunun yürürlük tarihinden gelir başlangıç tarihine kadar ise 5510 sayılı
Kanunun 55 inci maddesi hükümlerine göre artırılır. Kanunun yürürlük tarihinden
önce meydana gelen iş kazaları ile Kanunun yürürlük tarihinden önce anlaşılan
meslek hastalıkları yönünden Kanun hükümleri uygulanmaz.
(12)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılara, Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine
göre bağlanacak malullük ve ölüm aylıklarının hesaplanmasında, 1/1/2000
tarihinden önce ve sonra sigortalılık süresinin bulunması hâlinde, sadece
1/1/2000 tarihinden sonraki süreler dikkate alınır. Bu sigortalılara bağlanacak
malullük ve ölüm aylıkları Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümleri dikkate
alınarak Kanunun 27 ve 33 üncü maddeleri hükümlerine göre hesaplanır. Bu şekilde
hesaplanan aylıklar, Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelerin, toplam
hizmet süresine oranlanması şeklinde kısmileştirilir.
2829 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 8 – (1) 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik
Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 13
üncü maddesine göre Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait
müşterek aylıklardaki sosyal güvenlik kurumlarına ait katılım payları,
karşılıklı olarak tasfiye edilir. Ancak, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesine tabi sandıkların Kanunun geçici 20 nci maddesine göre Kurumca
devralınacağı tarihe kadar olan müşterek aylıklardaki katılım paylarının 2829
sayılı Kanuna göre karşılıklı olarak tahsil ve tediyesine devam edilir.
(2)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup bu
tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına
tabi hizmetleri bulunan ya da Kanunda belirtilen sigortalılık hâllerinden birden
fazlasına tabi olanların tahsis taleplerinde, Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun
hükümleri uygulanır. Kanuna tabi geçen hizmetlerle 506 sayılı Kanunun geçici 20
nci maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde de mülga
2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
(3)
1479 ve 2926 sayılı kanunlara tabi geçen hizmetlerin diğer sosyal güvenlik
kanunlarına tabi geçen hizmetlerle birleştirilmesi suretiyle aylık bağlanacağı
durumlarda bu hizmetler, prim ve prime ilişkin her türlü borçların ödendiği
tarih itibarıyla geçerli sayılır ve bu hizmetlere istinaden bağlanacak aylıklar,
prim ve prime ilişkin her türlü borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşında
başlar.
2925 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 9 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 2925 sayılı
Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı kabul edilir. 2925
sayılı Kanuna tabi olan sigortalılar ile bunların hak sahipleri ve bakmakla
yükümlü olduğu kimselerin her türlü hak ve yükümlülükleri, Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri hariç olmak üzere 2925 sayılı Kanuna göre devam
eder.
(2)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 2925 sayılı Kanuna tabi olan sigortalılardan
bu tarihten sonra alınacak primlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç,
Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt
sınırıdır.
(3)
2925 sayılı Kanunun öngördüğü her türlü yardım ve ödemeleri karşılamak üzere,
Kurumca sigortalılardan 2925 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi gereğince %12,5’i
genel sağlık sigortası primi olmak üzere %32,5 oranında prim alınır.
Sigortalılar, her ayın primini en geç ertesi ayın sonuna kadar Kurum hesabına
alacak kaydedilmek üzere ilgili banka şubelerine öderler. Şu kadar ki, gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte ait olduğu yılı izleyen yılın Şubat ayı
sonuna kadar ödenen primler de süresi içinde ödenmiş kabul edilerek
sigortalılığın sona ermesine neden olmaz.
(4)
Prim, süresi içinde ve tam olarak ödenmezse, ödenmeyen kısmı sürenin bittiği
tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her bir ay için % 3 oranında gecikme
cezası uygulanarak artırılır. Ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme
süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı
ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası
cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama
faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak, ödemenin
yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır.
(5)
2925 sayılı Kanunda belirtilen haklardan yararlanabilmek için gerekli olan
primler ödenmedikçe, sigortalılar ile bunların hak sahiplerine ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilere bu haklar verilmez, gelir ve aylıklar söz konusu
primlerin ödenmesini takip eden ay başından itibaren başlar.
(6)
Alınacak prim ve yapılacak yardımların hesabında esas tutulacak gün sayısı,
primi ödenmiş her ay için onbeş, bir tam yıl için 180 gündür. Primi ödenmiş ayın
prim ödeme gün sayısı, ayın onaltısından itibaren tam ay gibi kabul
edilir.
(7)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 2925 sayılı Kanuna göre sigortalı
sayılanlardan;
a)
Primlerini gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ait olduğu yılı takip
eden yılın Şubat ayı sonuna kadar ödemeyenlerin, o yılın 1 Ocak gününden
itibaren,
b)
Sigortalılıklarına devam etmek istemediklerini Kuruma yazılı olarak
bildirenlerin, bu bildirimin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi izleyen
yılbaşından itibaren,
c)
Kanuna ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci madde kapsamındaki sandıklara tabi
olarak sigortalılığı başlayanların, prim kesilmeye başlandığı tarihten itibaren,
sigortalılıkları sona erer. Ancak, (c) bendi uyarınca sigortalılıkları
sona erip de, prim ödenmesine son verilenlerin 2925 sayılı Kanuna tabi
sigortalılıkları, prim ödenmesine son verildiği tarihi takip eden ay başından
itibaren kendiliğinden başlar.
(8)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki ayda 2925 sayılı Kanuna göre
sigortalılık talebinde bulunanlar hakkında da bu madde hükümleri
uygulanır.
(9)
Kanunun yürürlük tarihinden önce 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılardan,
Kanunun yürürlük tarihinden sonra iş kazası veya meslek hastalığı sonucu
ölenlerin ana ve babasına Kanunda belirtilen şartları taşımaları hâlinde ölüm
geliri bağlanır.
2926 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 10 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kanununa tabi sigortalı olanların hak ve yükümlülükleri, Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi
kapsamında devam eder.
(2)
Tarımsal faaliyette bulunanlar ile ilgili bildirim yükümlülüğü e-sigorta ile
yerine getirilebileceği gibi kâğıt ortamında da yapılabilir. Adi posta veya
kargo ile gönderilen veya Kuruma doğrudan verilen işe giriş bildirgelerinde,
bildirgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih, taahhütlü, iadeli taahhütlü
veya acele posta servisi olarak gönderilenlerde ise postaya verildiği tarih,
bildirim tarihi olarak kabul edilir. Sonradan verilen sigortalı işe giriş
bildirgelerinin, e-Sigorta ile kabul edilmesi hususunda Kurum
yetkilidir.
(3)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi
kapsamında sigortalı sayılanların prime esas kazançlarının belirlenmesinde;
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten, 31/12/2008 tarihine kadar Kanunun 80 inci
maddesine göre belirlenen günlük kazancın 15 katı dikkate alınır, 30 katı
geçmemek üzere her yıl 1 puan artırılarak uygulanır.
(4)
Kanunun 80 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince beyanda bulunmayan bu
sigortalıların, beyanda bulununcaya kadar prime esas günlük kazançları, Kanunun
82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt sınırı olarak
dikkate alınır.
(5) Bu
Yönetmeliğin 115 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre, tarımsal ürün
bedellerinden yapılacak tevkifata ilişkin düzenleme yapılıncaya ve tevkifatı
yapan gerçek ve tüzel kişilerin Kurum bilgisayar sistemine erişimi sağlanıncaya
kadar, 26/3/1994 tarihli ve 21886 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4 Seri Nolu
Uygulama Tebliği hükümlerine göre işlem yapılır.
(6)
2926 sayılı Kanuna göre aylık almakta olanlarla Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında çalışmaları
nedeniyle Kanunun geçici 2 nci maddesine göre aylık bağlanacaklara ilgili
dosyasından on yıl süreyle sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası primi
ödememiş olanlardan, sağlık sigortası ve genel sağlık sigortası primi kesilmiş
olan süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının % 10’u oranında ve 10 yılı
tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası primi kesilir.
5434 sayılı Kanuna göre bağlanmış
aylıklar ile diğer ödemeler
GEÇİCİ MADDE 11 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 5434
sayılı Kanuna göre tahsis edilmiş; aylık, tazminat, harp malullüğü zammı,
evlenme ikramiyesi, ölüm, eğitim ve öğretim yardımı gibi diğer ödemeler ile
yardımlara ve 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre
verilmekte olan ek ödemeye Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil
5434 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesine devam olunur. Bunlardan fiilî
hizmet süresi beş ilâ on yıl arasında olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim
aylığı almakta olanların aylıkların hesaplanmasında, Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun, aylığa hak kazanma, evlenme ve
cenaze ödenekleri ile aylıkların ödemeye devam şartlarında Kanunun 32, 34 ve 37
nci maddeleri esas alınır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 5434 sayılı Kanuna tabi olanlarla ilgili işlemler
GEÇİCİ MADDE 12 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce;
a)
5434 sayılı Kanununa tabi iştirakçi iken Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra da aynı statüde çalışmaya devam edenler,
b)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu idarelerinde hizmet akdi ile veya
sözleşmeli olarak çalışanlardan, ilgili kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile
ilgilendirilenler ile bunlardan ilgi devamı kurmuş olanlar, aynı statüde
çalışmaya devam ettikleri sürece,
c)
5434 sayılı Kanunun 12, ek 71, ek 76 ve geçici 192 nci maddeleri uyarınca ilgi
devamı sağlanmış olanlardan ilgileri devam ettirilenler,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında bu Yönetmeliğin geçici 13 ve 14 üncü
maddeleri hükümleri uygulanır.
(2)
5434 sayılı Kanunun 12, ek 71, ek 76 ve geçici 192 nci maddelerine göre ilgi
devamı şartlarını taşıyanlardan Kanunun yürürlük tarihinden sonra, ilgi devamı
kurmak isteyenler hakkında da Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri dâhil
5434 ve mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
(3)
5434 sayılı Kanun kapsamında geçen fiilî hizmet süreleri genel sağlık
sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık süresi ve prim ödeme gün
sayılarında dikkate alınır.
(4)
Kanunun yürürlük tarihinden önce 24/6/1965 tarihli ve 635, 18/3/1986 tarihli ve
3269, 22/7/1965 tarihli ve 644, 1/11/1983 tarihli ve 2937, 25/3/1957 tarihli ve
6940 ve 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı kanunlar ile 5434 sayılı Kanunun 32
nci maddesine göre fiilî hizmet süresine müstahak görevlerde çalışanların bu
görevlerde geçirdikleri süreler Kanunun 40 ıncı maddesi gereğince aranan 3600
günün doldurulmasında nazara alınır.
(5)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık başlangıç
tarihinden önceki sürelerinin, Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri, 5434 sayılı
Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmaları
hâlinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında
Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.
(6)
Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre
itibari hizmet süresine müstahak kadro veya görevlerde bulunanlardan Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya devam
edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında, 5434 sayılı Kanunun ilgili
hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
(7)
Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olup da 8/9/1999
tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa iştirakçi sayılanlar kadın ise 58,
erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl kesenek ya da sigorta primi ödemiş
olması veya 61 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl kesenek ya da malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
(8)
30/4/2008 tarihinden sonra 5434 sayılı Kanuna göre ilk defa iştirakçi olanlar
hakkında Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri
uygulanır.
5434 sayılı Kanuna tabi çalışmakta
iken Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına
alınanların kesenekleri
GEÇİCİ MADDE 13 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi
olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların kesenek ve karşılıkları,
fiilî hizmet zammı ve itibari hizmet süresi karşılıkları ile %100 artış farkları
hakkında Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun
hükümleri uyarınca işlem yapılır. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamındaki sigortalıların, çalıştıkları kamu idarelerinin sağlık
hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevlerinin Kurum tarafından devralındığı
tarihten itibaren, kamu idarelerince bu kapsamdaki sigortalılar için her ay
emekli keseneklerine esas aylıklarının %12'si oranında ayrıca genel sağlık
sigortası primi ödenir. Bunlar için Kanunun 81 inci maddesinin (h) fıkrası
uyarınca ödenecek ek karşılıkların hesabında, genel sağlık sigortası primi
tutarları dikkate alınmaz.
(2) Bu
Yönetmeliğin geçici 12 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamındakiler, Kanunun
60 ıncı maddesinin ilgili fıkralarındaki şartlar dikkate alınarak genel sağlık
sigortalısı sayılırlar.
(3)
Bunlara ait prim belgelerinin düzenlenmesi ve Kuruma gönderilme ile ödeme
süreleri hakkında bu Yönetmeliğin 109 ve 115 inci maddelerine göre işlem
yapılır.
5434 sayılı Kanuna tabi hizmeti
bulunanlar hakkında uygulanacak işlemler
GEÇİCİ MADDE 14 – (1) Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı
takdirde;
a) Bir
süre iştirakçi olduktan sonra görevinden ayrılanların,
b)
İştirakçi iken, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların,
c)
5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya
başlayanların,
ç) Bu
fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilenlerin dul ve
yetimlerinin,
aylık,
tazminat, harp malullüğü zammı, evlenme ikramiyesi gibi diğer ödemeler ile ölüm,
eğitim ve öğretim yardımları hakkında, Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri
de dâhil 5434 ve mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
(2)
Birinci fıkra kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması,
azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya
ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile ölüm yardımı, evlenme ve
emeklilik ikramiyeleri hakkında Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de
dâhil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin
uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır.
5434 sayılı Kanuna tabi olanların
aylıklarının yükseltilmesi
GEÇİCİ MADDE 15 – (1) 5434 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar ile Kanunun
geçici 4 üncü maddesine göre bağlanacak aylıklar, memur maaş katsayılarındaki
artışlara göre yükseltilir. Ayrıca, 5434 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlar ile aynı rütbe, kadro ve
sair kanunlarda yapılacak değişiklikler sonucunda aylık tutarlarında meydana
gelecek yükselmeler, aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden bağlanmış bulunan
emeklilik, malullük ve vazife malullüğü aylıkları ile dul ve yetim aylıkları
hakkında da uygulanır.
Vazife malullüğü
kapsamı
GEÇİCİ MADDE 16 – (1) 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup Kanunun
yürürlük tarihinden sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olanların malullükleri;
a)
Vazifelerini yaptıkları sırada,
b)
Vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine
ait başka işleri yaparken bu işlerden,
c)
Kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken,
ç)
İdarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü
sırasında,
d)
İşyerinde herhangi bir nedenden dolayı meydana gelen
kazadan,
doğmuş
olduğu, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi
sonucunda, çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde
meslekte kazanma gücünü kaybettikleri anlaşılanlar hakkında, Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanundaki vazife ve harp malullüğüne
ilişkin hükümler uygulanır.
5434 sayılı Kanuna tabi özürlülere
ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 17 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı
Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce
ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını
gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında doğuştan özürlü
olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun
vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması
kaydıyla, istekleri hâlinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı
bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma
gücündeki kayıp oranının;
a) %
50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az
5760,
b) %
40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az
6480,
gün
uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında, bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre işlem yapılır.
Bazı kamu personelinin borçlanma
işlemleri
GEÇİCİ MADDE 18 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte;
a)
Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okumaya devam eden öğrencilerden bilahare Emniyet Hizmetleri Sınıfında Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında görev
alanların,
b)
Emniyet Hizmetleri Sınıfında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışmakta olanların,
bahse
konu okullarda geçen başarılı eğitim süreleri, istekleri hâlinde; borçlanma
talep tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser yardımcısının
emekli keseneğine esas unsurları üzerinden, bu sürelere ait sigortalı ve işveren
hissesi priminin tamamı borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bundan
doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren iki yıl
içinde kendileri tarafından ödenir.
(2)
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce üniversitelerin çeşitli fakülte, yüksek okul
veya meslek yüksek okullarında kendi hesabına öğrenim yaptıktan sonra muvazzaf
astsubay nasbedilenlerin sözü edilen okullarda geçen başarılı öğrenim süreleri
de istekleri hâlinde; borçlanma talep tarihinde en az aylık alan astsubay
çavuşun emekli keseneğine ait unsurlar üzerinden, birinci fıkradaki esaslar
dâhilinde borçlandırılarak tahsil edilmek suretiyle hizmetten sayılır.
(3)
Personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucu 23/4/1999 tarihi
ile 14/2/2005 tarihleri arasında memuriyetleri sona erenlerden, 22/6/2006
tarihli ve 5525 sayılı Kanun uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları
bütün sonuçları ile ortadan kaldırılanların, Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren altı ay içinde Kuruma müracaatları hâlinde, görevlerinden ayrıldıkları
tarih ile göreve başladıkları tarih arasındaki prim veya kesenek ödenmemiş
süreleri, istekleri hâlinde, görevlerinden ayrıldıkları derece ve kademelerine
prim veya kesenek ödenmemiş veya borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına
bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibarıyla 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri
dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile
emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının müracaat
tarihinde yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas
alınarak, yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranları borçlandırılmak
suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ
edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından eşit taksitlerle
veya defaten ödenir.
5434 sayılı Kanuna göre hizmet
azlığı sebebiyle aylığa hak kazanamayıp bu Kanuna göre aylığa hak
kazananlar
GEÇİCİ MADDE 19 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılar ile kamu idarelerindeki görevlerinden
ayrıldıkları tarihte 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre malullük veya
emekli aylığı bağlanabilmesi için yeterli hizmet süresi bulunmayan ve görevden
ayrıldıktan sonra herhangi bir sigortalılık hâline tabi olarak çalışmamış
olanların, borçlanacağı ya da ihya edeceği hizmetleri ile birlikte prim ödeme
gün sayısı bakımından Kanun hükümlerine göre malullük veya yaşlılık aylığına hak
kazanmaları hâlinde, müracaatları üzerine borçlanma ya da ihya işlemleri 5434
sayılı Kanuna göre hesap edilerek, kendilerine ödemenin yapıldığı tarihi takip
eden ay başından itibaren 5434 sayılı Kanun hükümleri uyarınca aylık bağlanır.
Emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler bu kez ikramiye ödemesinde dikkate alınmaz.
(2)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a)
Ölen, ancak 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre, yeterli hizmet süresi
bulunmadığı için dul ve yetimlerine aylık bağlanamamış olanların, prim ödeme gün
sayısı bakımından Kanun hükümlerine göre ölüm aylığına hak kazanan hak
sahiplerine, müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren,
b)
Ölen adına borçlanacakları ya da ihya edecekleri hizmetleri ile birlikte prim
ödeme gün sayısı bakımından Kanun hükümlerine göre aylığa hak kazanmaları ve
müracaatları hâlinde, 5434 sayılı Kanuna göre hesap edilecek borçlanma ya da
ihya tutarlarını ödedikleri tarihi takip eden ay başından itibaren,
Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanuna göre
aylıkları bağlanır. Emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler bu kez ikramiye
ödemesinde dikkate alınmaz. Bunlardan fiilî hizmet süresi beş ilâ on yıl
arasında olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı bağlanacak olanların
aylığa hak kazanma, evlenme ve cenaze ödenekleri ile ödemeye devam şartları
Kanunun 32, 34 ve 37 nci maddelerine göre işlem yapılır.
(3)
Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına uğramış olması nedeniyle hizmetleri
tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş süreleri başkaca bir işleme gerek
kalmaksızın birleştirilecek hizmet olarak kabul edilir.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra
tazminat ödenecek belediye başkanları
GEÇİCİ MADDE 20 – (1) Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler
neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan, Kanunun yürürlük
tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci maddesine göre makam tazminatı ve
buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenenler hariç olmak üzere;
a)
Sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta
olanlardan; 5434 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre
aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren,
haiz olmayanlara ise bu şartları haiz oldukları tarihten itibaren 5434 sayılı
Kanunun Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar
da dikkate alınarak, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı
ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı, almakta oldukları
emeklilik veya yaşlılık aylıklarına ilave edilmek suretiyle
ödenir.
b)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sigortalı iken, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra yaşlılık aylığı bağlananlardan; 5434 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılan
39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara aynı Kanunun
ilgili maddeleri dâhilinde söz konusu tazminatlar aylıklarına ilave edilmek
suretiyle ödenir.
c)
Ölenlerin hak sahiplerine Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen şartlara sahip
olmaları hâlinde, 5434 sayılı Kanunun, Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci
maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, Kanunun 34 üncü, geçici 1
inci, geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri hükümlerine göre söz konusu
tazminatlar; Kanunun yürürlük tarihinden önce ölenler için Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölenler için ise ölüm
tarihinden itibaren ölüm aylıklarına eklenmek suretiyle ödenir.
ç)
Malullük aylığı almakta olanlar ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra malullük
aylığına hak kazanacaklara 5434 sayılı Kanunun, Kanunla yürürlükten kaldırılan
39 uncu maddesinde belirtilen aylık bağlamaya ilişkin şartlar dikkate
alınmaksızın, ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak
emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak
temsil veya görev tazminatı tutarı, almakta oldukları aylıklarına ilave edilmek
suretiyle ödenir.
(2)
Yukarıdaki bentlerde belirtilen makam, görev veya temsil tazminatları ödendikçe
Hazineden tahsil edilir.
Sosyal güvenlik destek primine tabi
çalışma
GEÇİCİ MADDE 21 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi
veya sigortalı olanlar ile vazife malullüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli
aylığı bağlananlar ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek
primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine
tabi olma bakımından Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin
uygulanmasına devam edilir.
(2)
Ancak;
a)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışanlar
için sosyal güvenlik destek primi oranı Kanunun 80 inci maddesine göre tespit
edilen prime esas kazançlar üzerinden Kanunun 81 inci maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen prim oranına % 30 oranının eklenmesi
suretiyle bulunan toplamdır. % 30 oranının dörtte biri sigortalı, dörtte üçü
işveren hissesidir. Bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek
primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü bunların işverenleridir. Sosyal
güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalının iş kazası geçirmesi
veya meslek hastalığına tutulması hâlinde bu sigorta kollarından gerekli
yardımlar yapılır.
b)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle
doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere
çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi oranı olarak Kanunun 30
uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümler uygulanır.
Söz konusu maddede belirtilen oran, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
31/12/2008 tarihine kadar % 12 olarak, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan
artırılarak uygulanır. Ancak bu oran % 15’i geçemez. Kesilecek olan bu tutar,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara
ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek
sosyal güvenlik destek priminden fazla olamaz. 506 sayılı Kanuna göre yaşlılık
aylığı almakta iken, serbest avukat veya noter olarak çalışmalarını sürdürenler
hakkında da bu bent hükümleri uygulanır.
c)
Harp malulleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu,
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin sağlanması
ile ilgili kanunlara göre vazife malullüğü aylığı almakta iken; Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan Kanuna
tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal güvenlik destek primi uygulanmaksızın
Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi hükümleri uygulanır.
ç)
5434 sayılı Kanuna göre vazife malullüğü aylığı almakta iken bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenler hakkında, Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren bir ay içinde yazılı talepleri doğrultusunda Kanunun iş
kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri ve uzun vadeli sigorta kolları
veya sosyal güvenlik destek primine ait hükümleri uygulanır. Bunlardan uzun
vadeli sigorta primi ödeyenlerin belirtilen süre içinde yazılı talepte
bulunmamaları hâlinde ayrıca iş kazası meslek hastalığı hükümleri uygulanır,
sosyal güvenlik destek primi kesilmez. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
iştirakçi olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı bağlananlardan Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar
hakkında da yazılı talepleri doğrultusunda işlem yapılır. Bu bent kapsamında
olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.
(3)
Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler Kanuna göre
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilave edilmez, 31
inci ve 36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme
yapılmaz.
(4)
Sosyal güvenlik destek primi, süresi içinde ve tam olarak ödenmezse, ödenmeyen
kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her bir ay için % 3
oranında gecikme cezası uygulanarak artırılır. Ayrıca, her ay için bulunan
tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar
her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Türk
Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık
ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak,
ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır.
(5)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya
başlamalarına rağmen süresinde bildirim yapılmaması nedeniyle ödenmekte olan
aylıklarından süresinde kesilemeyen sosyal güvenlik destek primi için de bu
maddenin dördüncü fıkrası hükümleri uygulanır.
Geçici iş göremezlik ödenekleri
GEÇİCİ MADDE 22 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen sigortalıların Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayıp,
yürürlük tarihinden sonra devam eden istirahatlarında, geriye doğru bir yıllık
süre içinde 120 günleri olmadığından geçici iş göremezlik ödeneği alamayan
sigortalıların, Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonraki bir tarihte bu
tarihlerden geriye doğru bir yıl içinde en az 90 günlük sigorta primi varsa
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren istirahatinden kalan süre için geçici iş
göremezlik ödeneği ödenir.
(2)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalıların analığı hâlinde geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi için
gerekli 90 günlük prim gün sayısının hesabında, Kanunun yürürlük tarihinden önce
506 sayılı Kanuna tabi analık sigortası için bildirilmiş prim ödeme gün sayıları
ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra ödenen kısa vadeli sigorta kolları prim
ödeme gün sayıları dikkate alınır.
İşyeri kayıtlarının ibrazında
zamanaşımı
GEÇİCİ MADDE 23 – (1) Bu Yönetmeliğin 114 üncü maddesinin birinci
fıkrasında geçen defter ve belgeleri;
a) 10
yıl olan saklama süresi 2008 yılı için 5 yıl, 2009 yılı için 6 yıl, 2010 yılı
için 7 yıl, 2011 yılı için 8 yıl, 2012 yılı için 9 yıl olarak,
b) 30
yıl olan saklama süresi ise 2008 yılı için 5 ve sonraki yıllarda 30 yıl
tamamlanıncaya kadar her yıl birer yıl artırılarak,
uygulanır.
Kanunun yürürlük tarihinden önceki
sürelerin borçlanılması
GEÇİCİ MADDE 24 – (1) Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelerin
borçlanılması hâlinde, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (a)
bendi kapsamında bulunan sigortalılar için Kanunun 41 inci maddesi hükümleri
uygulanır, borçlanılan sürelere ilişkin prime esas kazançların ilgili aylara mal
edilmesinde, borçlanmada dikkate alınan hizmet süreleri esas
alınır.
b) (b)
bendi kapsamında bulunan sigortalılar için borçlanılan süreler, mülga 1479 veya
2926 sayılı kanunlara göre tabi oldukları son basamak üzerinden, talebe
bakılmaksızın basamak intibakında değerlendirilir.
Yürürlük
MADDE 134 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 135 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanı yürütür.
Ekleri için
tıklayınız |