Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile ilgili
bazı konularda tereddütler oluştuğu anlaşılmış olup, söz konusu tereddütleri
gidermek ve uygulama birliği sağlamak amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması
gerekli görülmüştür.
Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci
maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi ile Maliye Bakanlığı, mükellef
ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, bu
Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını
veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva
etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye ve bunlarda değişiklik yapmaya yetkili
kılınmıştır.
Aynı
maddenin (3) numaralı bendinde ise, düzenlenmesi zorunlu belgelerin elektronik
bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması ve saklanması konusunda izin vermeye
Bakanlığımızın yetkili olduğu belirtilmektedir.
Bu
yetkilere istinaden, belge düzenine ilişkin aşağıdaki açıklamaların yapılması
uygun görülmüştür.
Yolcu
sirkülasyonunun yoğun olduğu deniz taşımacılığı veya
şehir içi toplu taşımacılığı hizmeti verilen yerlerde, yolcuların hizmet
bedelini bilet, jeton vs. satın alarak ödemesinin ve bunları kullanmak suretiyle
turnike ve benzeri sistemlerden geçiş yapmasının işlemleri yavaşlatmakta olduğu,
bu yavaşlamanın önüne geçilmesi amacıyla bazı bankaların, yolcu geçişini
hızlandırarak transit geçiş yapılmasını sağlayacak ve iş yükünü azaltarak zaman
kaybının önüne geçecek şekilde, anılan yerlerde müşteri ile muhatap olacak bir
personel bulundurulmaksızın, şifreleme veya doğrulama gerektirmeden kullanılacak
kredi kartları çıkardığı ve bu kartların ödeme aracı olarak kullanıldığı
uygulamada görülmektedir.
Bu
Tebliğ ile kredi kartları ve banka kartları (ön ödemeli kartlar dahil) kullanılarak yapılan ve nitelikleri yukarıda anlatılan
geçiş işlemlerinde uyulacak belge düzeni konusunda belirleme yapılması
amaçlanmaktadır. Bu çerçevede, turnike ve benzeri geçiş sistemleri kullanılarak
taşıma hizmeti veren Tebliğ konusu işletmeler kapsamına;
- Denizde veya iç sularda yolcu taşımacılığı yapan yolcu
motoru, yolcu gemisi, feribot gibi ulaşım araçları,
- Şehir içinde toplu taşıma hizmeti sunan araçlar
ile hizmet veren işletmeler
girmektedir.
Bedeli
söz konusu kartlarla ödenmek suretiyle bu Tebliğ kapsamında bulunan işletmeler
tarafından verilen taşıma hizmetinin, anılan kartların aşağıda belirtilen
şekilde kullanılması kaydıyla, tebliğin bu bölümünde yer alan açıklamalar
çerçevesinde belgelendirilmesi uygun görülmüştür.
- Yolcu taşımacılığında bankalar tarafından çıkarılan kredi
kartları ve banka kartları (ön ödemeli kartlar dahil)
kullanılacaktır.
- Bahsi geçen kartlar ile yapılan geçiş işlemlerinde yolcu
geçiş sayısı ve buna ilişkin tutarlar banka tarafından kayıt altına
alınacaktır.
- Sözü edilen kartları okuyan cihazlar vasıtasıyla yapılan
yolcu geçişleri gün sonunda bankaca raporlanacaktır.
- Banka tarafından günlük olarak alınan geçiş raporlarının
üretilmesi aşamasında dışarıdan hiç bir müdahale yapılmasına imkan
verilmeyecektir.
- Bankada oluşan tüm bilgiler, değiştirilemeyecek ve
silinemeyecek şekilde muhafaza
edilecektir.
Söz
konusu kartların bu şartlar dahilinde kullanılması
durumunda günlük hasılat Bankaca alınacak geçiş raporlarına istinaden işletmeler
tarafından "muhtelif müşteriler" ibareli fatura ile belgelendirilecek ve kayda
alınacaktır. Ancak, müşterinin istemesi halinde yolcu bileti işletme tarafından
düzenlenerek verilecektir.
2 -
Otomatik Satış Makineleri ile Yapılan Satışlarda Belge
Düzeni
Günlük
yaşamda otomatik makinelerin tüketicilere doğrudan ulaşmanın bir yolu olarak
yiyecek, içecek v.b mal veya hizmetlerin satışında yaygın bir şekilde
kullanılmakta olduğu görülmektedir. Özellikle satılan mal veya hizmet bedelinin
çok düşük, müşteri sirkülasyonunun ise yoğun olduğu
alanlarda söz konusu satışlar, müşteri ile muhatap olacak bir personel
bulundurulmaksızın, müşteriler tarafından satış bedelleri ödenerek doğrudan
otomatik makineler ile yapılmaktadır.
a)
Otomatik satış makineleri kullanılmak suretiyle yapılan mal veya hizmet
satışlarının, anılan makinelerin aşağıda belirtilen şekilde kullanılması
kaydıyla, tebliğin bu bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde
belgelendirilmesi uygun görülmüştür.
- Söz konusu makinelerle yapılan mal veya hizmet satışlarına
ilişkin bilgiler, makinenin hafızasından silinemeyecek ve değiştirilemeyecek bir
şekilde kaydedilecektir.
- Kaydedilen bilgilere dışarıdan herhangi bir müdahale
yapılamayacaktır.
- Gün sonunda makineden günlük satış raporu
alınabilecektir.
Bu
şartların sağlanması durumunda malın satışı veya hizmetin verilmesi anında Vergi
Usul Kanununda yer alan belgelerden herhangi biri düzenlenmeyecek ancak gün
sonlarında makineden alınacak raporlara istinaden "muhtelif müşteriler" ibareli
bir fatura düzenlenecektir.
b)
Otomatik satış makinelerinin yukarıda sayılan şartları taşımaması ve herhangi
bir düzeneğinin olmaması nedeniyle satışın para atılmak suretiyle yapılması
halinde, malın sevk edildiği tarihten itibaren azami yedi gün içinde satılan
malları içerecek şekilde "muhtelif müşteriler" ibareli bir fatura düzenlenmesi
gerekmektedir.
Her
iki halde de, söz konusu otomatik satış makinelerine yerleştirilmek üzere
taşınan mallar için "muhtelif müşteriler" ibareli sevk irsaliyesi düzenlenecek
ve yukarıda bahsi geçen şekilde düzenlenecek faturalar ile irtibatlandırılacaktır.
c)
Sadece hizmet sunan makinelerde yukarıda bahsedildiği şekilde düzeneğin olmaması
durumunda ise gün sonunda cihazda birikmiş paranın sayılarak toplam hasılat tutarı üzerinden "muhtelif müşteriler" ibareli bir
fatura düzenlenecektir.
Ayrıca, söz konusu makineleri farklı işyerlerine yerleştirmek suretiyle
komisyon ödenmesi karşılığında komisyon tutarını gösterir faturanın
düzenleneceği ise tabiidir.
3 -
Elektronik Sistemler Kullanılarak Yapılan Otopark İşletmeciliğinde Belge
Düzeni
Bilindiği üzere otopark işletmeciliği faaliyetinde bulunan mükelleflerin
ödeme kaydedici cihaz kullanmaları gerekmekte olup, uygulamada otopark
işletmeciliği faaliyetinin elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle yürütülmesi
yaygınlaşmıştır.
Katma
Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti
Hakkında 3100 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü
fıkrasında, "Maliye Bakanlığı belirleyeceği esaslar dahilinde, gerekli şartları taşımayan cihazlar kullanılarak
veya elle doldurularak satış fişi düzenlenmesine izin verebilir." hükmü yer
almıştır.
Otopark işletmeciliği faaliyetinde bulunan mükellefler tarafından ödeme
kaydedici cihaz yerine kullanılan elektronik cihazların aşağıda belirtilen
şekilde kullanılması kaydıyla, otopark işletmeciliği hizmetinin tebliğin bu
bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde belgelendirilmesi uygun
görülmüştür.
- Otopark bedelinin ödenmesi sırasında sistem yazıcıları
tarafından tek nüsha olarak perakende satış fişi
düzenlenecektir.
- Mali hafızasında oluşan tüm mali bilgiler, enerji kesintisi
de dahil olmak üzere hiçbir şekilde hafızasından silinemeyecek şekilde muhafaza
edilecektir.
- Günlük, aylık ve yıllık bazda alınan hasılat raporlarının
üretilmesi aşamasında dışarıdan hiçbir müdahale yapılmasına imkan
verilmeyecektir.
Otopark işletmecileri tarafından ödeme kaydedici cihaz yerine yukarıda
özellikleri haiz elektronik cihazların kullanılması durumunda; günlük hasılatın
belge düzenlenmeksizin hasılat raporuna göre kaydedilmesi, her cihazın seri
numaralarına göre günlük ve kümülatif hasılatı içerecek
şekilde verilen Z raporlarına istinaden gelir kaydı yapılması ve bu şekilde
cihaz kullanılan otoparklarda ayrıca ödeme kaydedici cihaz kullanılmaması
gerekmektedir.
4 -
Kapıdan veya Mesafeli Sözleşme Düzenlenerek Yapılan Satışlarda İade İşlemlerinde
Belge Düzeni
4077
sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 8 inci maddesinde, işyeri,
fuar, panayır gibi satış mekanları dışında önceden
mutabakat olmaksızın tecrübe ve muayene koşullu satışlar kapıdan satış olarak
tanımlanmıştır. Bu tür satışlarda tüketiciye yedi günlük tecrübe muayene süresi
sonuna kadar malı kabul veya hiç bir gerekçe göstermeden reddetme hakkı
tanınmıştır.
Kanunun 9/A maddesinde ise mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon
ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle
karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında
veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmeler olarak tarif
edilmiştir.
Bu tür
satışlarda meydana gelen iade işlemlerinde belge düzenine ilişkin ortaya çıkan
sorunların giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç
duyulmuştur.
Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesi uyarınca, birinci ve ikinci
sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak
mecburiyetinde olan serbest meslek erbabı ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa
yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi
yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf
tarafından verilmiş fatura hükmündedir.
54
seri No.lu Katma Değer Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde, tüketicilerin satın
aldıkları mal veya hizmetlerin çeşitli nedenlerle geri verilerek bedelinin
alınması veya başka bir mal veya hizmet ile değiştirilmesinin istenilmesi
halinde bu işlemlerin gider pusulası düzenlenerek yapılması gerektiğine ilişkin
açıklamalar yer almaktadır.
Bundan
böyle, sadece kapıdan ve mesafeli sözleşmeler düzenlenerek yapılan satışlara
ilişkin iade işlemleri için Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden iade
bölümünün yer alacağı bir faturanın düzenlenmesi ve en az iki örneğinin
müşteriye malla beraber gönderilmesi uygun görülmüştür.
Söz
konusu faturanın alt kısmına açılacak iade bölümünde;
- Malı iade edenin adı soyadı, adresi,
imzası
- İade edilen mala ilişkin cins, miktar, birim fiyat ve tutar
yer alacaktır.
Bu
şekilde düzenlenen fatura malla beraber müşteriye gönderildiğinde müşteri malı
iade etmek isterse iadeye ilişkin bölümü dolduracak ve iki örnek olan faturanın
bir örneğini mal ile birlikte malı satana geri gönderecek, bir örneği kendinde
kalacaktır.
5 -
Döviz ve/veya Kıymetli Maden Alım/Satımında Belge Düzeni
226
sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 1/5/1994 tarihinden geçerli olmak üzere Türk Parası Kıymetini
Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ile tanımlanan yetkili müesseselerce döviz alış
ve satışlarında düzenlenen döviz alım ve satım belgesi anılan Tebliğ’de
belirlenen şartları taşımaları kaydıyla Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmesi
zorunlu belgeler kapsamına alınmıştı.
Diğer
taraftan, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci
maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 379 sıra numaralı Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu Karara İlişkin 2006-32/32 No.lu Tebliğ ile kendilerine kıymetli maden
alım/satım yapma yetkisi verilen yetkili müesseselere; 1/3/2008 tarihinden
geçerli olmak üzere, kıymetli maden alımında "Kıymetli Maden Alım Belgesi",
satımında da "Kıymetli Maden Satım Belgesi" düzenleme zorunluluğu
getirilmişti.
Ancak
Bakanlığımıza yapılan başvurularda, yetkili müesseselerce döviz alım veya
satımında döviz alım ve satım belgesi düzenlemesinin yanı sıra, kıymetli maden
alım veya satımı yapılırken ayrıca kıymetli maden alım ve satım belgesi
düzenlenmesinin; iş yükünü artırdığı, zaman kaybına ve belge israfına yol açtığı
belirtilmektedir.
Bu
nedenle, anılan Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin
Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak bu Tebliğ ile de; mükelleflerin
faaliyetlerini aksatmadan yürütmelerini sağlamak ve uygulamayı kolaylaştırmak
amacıyla, anılan belgelerin döviz alım/satım belgesi ve kıymetli maden
alım/satım belgesi olarak ayrı belgeler olarak değil, isteyen mükellefler
tarafından döviz ve kıymetli maden alımında "Döviz ve Kıymetli Maden Alım
Belgesi", satımında da "Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi" adı altında tek
belge olarak düzenlenmesi imkanı
getirilmektedir.
Mükellefler, faaliyetleriyle ilgili olarak 1/9/2008 tarihinden itibaren "Döviz ve Kıymetli Maden
Alım/Satım Belgesi" düzenlemelerinin yanı sıra, bundan böyle döviz alım/satım
belgesi ve kıymetli maden alım/satım belgesini ayrı ayrı da düzenleyebileceklerdir.
Bununla birlikte, bu Tebliğ ile ihdas edilen "Döviz ve Kıymetli
Maden Alım Belgesi" ile "Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi"nin, 226 sıra
numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde döviz alım/satım belgelerinde
bulunma zorunluluğu getirilen asgari bilgiler ile 379 sıra numaralı Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğinde kıymetli maden alım ve satım belgelerinde bulunma
zorunluluğu getirilen asgari bilgileri de ihtiva etmesi
gerekmektedir.
Ancak,
379 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kıymetli maden alım ve
satım belgelerinde bulunma zorunluluğu getirilen bilgilerden; tutar ve bu tutara
isabet eden katma değer vergisi bilgilerinin yerine, matrah konusunda meydana
gelebilecek karışıkların önlemesine, verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan
verilmesine, kayıtların düzenli ve açık tutulmasının sağlanması amaçlarıyla,
katma değer vergisi hariç tutar, katma değer vergisi matrahı, hesaplanan katma
değer vergisi ve katma değer vergisi dahil tutar
bilgilerine yer verilmesi uygun görülmüştür.
Döviz alım ve satımı ile kıymetli maden alım ve satımı yapan yetkili
müesseselerden, bu Tebliğin yayımı tarihinde ellerinde daha önce anlaşmalı
matbaalara bastırmış veya notere tasdik ettirmiş oldukları kıymetli maden alım
ve satım belgesi bulunanlar, mevcut belgeleri bitene kadar, yukarıda katma değer
vergisinin gösterilmesine ilişkin belirtilen bilgileri elle yazmak şartıyla bu
belgelerini kullanabileceklerdir.
Ayrıca, "Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgesi" ile "Döviz ve Kıymetli
Maden Satım Belgesi"nin düzenlenmesinde, 226 ve 379 sıra numaralı Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğlerinde belirlenen usul ve esaslara uyulacağı
tabiidir.
Söz
konusu belgelerin düzenlenmediğinin veya gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin
tespiti halinde, mükellefler adına Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesi
uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilecektir.
6 -
Sigorta Acentelerine Tali Acentelik Sözleşmesi İle Bağlı Olarak Çalışan Tali
Acentelere Ödenen Komisyon Bedellerinde Belge Düzeni
243 ve
246 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde, sigorta acente ve
prodüktörleri ile sigorta ve reasürans brokerleri
tarafından sigorta şirketlerine sağlanan hizmetler nedeniyle ödenen komisyon
bedelleri için sigorta şirketleri tarafından "Sigorta Komisyon Gider Belgesi"
düzenleneceği ve acente, prodüktör ve brokerlerin bu bedeller için ayrıca fatura
düzenlemeyecekleri ve bu bedelleri sigorta komisyon gider belgesine istinaden
hasılat kaydedecekleri açıklanmıştır.
Vergi
Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin
Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, tali acentelerin bir tali acentelik
sözleşmesiyle sigorta acentelerine bağlı olarak faaliyette bulunmaları ve bu
faaliyetleri sonucu bir komisyon geliri elde etmeleri nedeniyle, sigorta
acenteleri tarafından tali acentelere ödenen komisyon bedelleri için sigorta
komisyon gider belgesi düzenleme zorunluluğu
getirilmiştir.
Buna
göre, tali acenteler aldığı bu bedeller için ayrıca fatura düzenlemeyecekler ve
bu bedelleri sigorta acenteleri tarafından düzenlenen sigorta komisyon gider
belgesine istinaden hasılat
kaydedebileceklerdir.
1/9/2008 tarihi itibariyle sigorta acentelerinin düzenlemek
zorunda oldukları sigorta komisyon gider belgesinde 243 sıra numaralı Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğinde belirlenen usul ve esaslara uyulacağı da
tabiidir.
7 -
Denetimlerde Alıkonulan Sevk İrsaliyesi, Yolcu Listesi ve İrsaliyeli
Faturalar
238
sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile denetim elemanlarınca
denetimlerde alıkonulan sevk irsaliyesi, yolcu listesi ve irsaliyeli faturaların
birer nüshasının, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Vergi İstihbarat
Şubesine gönderilme zorunluluğu kaldırılmış ve bunların mükelleflerin vergi
dairelerinde bulunan tarh dosyalarına konulmak üzere ilgili vergi dairelerine
intikal ettirileceği belirtilmişti.
Bakanlığımıza intikal eden olaylardan bu işlemin yapılmasının ciddi emek
ve zaman kaybına neden olduğu, vergi dairelerine gönderilen sevk irsaliyelerinin
mükelleflerin tarh dosyalarına takılması konusunda aksaklıklar meydana geldiği
anlaşılmaktadır.
Bu
itibarla, denetimlerde alıkonulan sevk irsaliyesi, yolcu listesi ve irsaliyeli
faturalar, bundan böyle vergi dairelerinde bulunan tarh dosyalarına konulmak
üzere ilgili vergi dairelerine intikal ettirilmeyecek, mükellefin vergi
dairesinin bağlı olduğu Vergi Dairesi Başkanlığı bulunan İllerde, Denetim
Koordinasyon Müdürlüklerince, diğer İllerde ise Defterdarlık Gelir
Müdürlüklerince değerlendirilmek üzere muhafaza edilecektir.
8 -
Yabancı Para Biriminde Düzenlenen Faturalarda Türk Para Birimi Karşılığı
Bulunmaması Durumunda Uygulanacak Ceza
Vergi
Usul Kanunun 229 uncu maddesinde faturanın tanımı yapılmış, 230 uncu maddesinde
ise faturada bulunması gereken asgari bilgiler sayılmıştır. Bu asgari bilgiler
içerisinde malın veya işin fiyatı ve tutarı da yer
almaktadır.
Anılan
Kanunun 215 inci maddesinde de, kayıt ve belgelerde Türk Para biriminin
kullanılacağı, belgelerin Türk Parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı
para birimine göre de düzenlenebileceği, yurt dışındaki müşteriler adına
düzenlenen belgelerde Türk Parası karşılığı gösterilme şartı aranmayacağı hükme
bağlanmıştır.
Söz
konusu Kanunun 352 nci maddesinin II-7 bendinde, vergi beyannameleri, bildirimler, evrak ve
vesikaların kanunen belli şekil ve muhteviyatı ve ekleri ile bunlarla ilgili
olarak yapılan diğer düzenlemelere uyulmamış olması fiili II. derece usulsüzlük
sayılmıştır.
Aynı
Kanunun 215 inci maddesine göre, yurt içindeki müşteriler adına yabancı para
biriminde düzenlenen faturalarda, yabancı para birimi tutarı ve Türk para birimi
tutarı yer almak zorundadır. Yabancı para biriminde düzenlenen faturada, Türk
para birimi tutarı karşılığı bulunmaması usule ve şekle ilişkin bir usulsüzlük
olup, bu fiil dolayısıyla mükellef adına anılan Kanunun 352 nci maddesinin II-7 bendi uyarınca
ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir.
Yurt
dışındaki müşteriler adına düzenlenen faturalarda ise Türk para birimi karşılığı
gösterilme şartı aranmayacağı tabiidir.