3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu uygulamasına ilişkin olarak
aşağıdaki düzenleme ve açıklamaların yapılmasına gerek
duyulmuştur.
A- KDV KANUNUNDA 5766 SAYILI KANUNLA
YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
6/6/2008 tarihli ve 26898 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 12 nci maddesi ile KDV Kanununda yapılan değişikliklere ilişkin
düzenleme ve açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.
1. SERBEST BÖLGELERDEKİ MÜŞTERİLER
İÇİN YAPILAN FASON HİZMETLERDE İSTİSNA UYGULAMASI
5766
sayılı Kanunun (12/e) maddesi ile KDV Kanununun 11 ve 12 nci maddelerinde değişiklik yapılarak, serbest bölgedeki
müşteriler için yapılacak fason hizmetler ihracat istisnası kapsamına
alınmıştır.
Bu
istisna uygulamasında fason hizmet, bir malın mülkiyet ve tasarruf hakkının
devralınmaksızın ücreti karşılığı belirli işlemlere tabi tutularak/işlemlerden
geçirilerek tasarruf veya mülkiyet hakkı sahibine iade edilmesini ifade
edecektir.
Buna
göre, serbest bölgeden gönderilen ana madde ve malzemelerin, yurt içinde bulunan
işletmelerde çeşitli işlemlere tabi tutulduktan sonra yeniden serbest bölgeye
gönderilmesi suretiyle verilen fason hizmetler istisna kapsamında
değerlendirilecektir.
Bu
istisna uygulaması kapsamındaki işlemlerden kaynaklanan iade talepleri, hizmet
ihracatından kaynaklanan iade taleplerinin yerine getirilmesine ilişkin esaslar
çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.
İade
talebi bir dilekçe ile yapılacak ve dilekçeye;
- Fason hizmete ait faturaların fotokopisi ve faturalara
ilişkin bilgileri ihtiva eden firma yetkililerince onaylı
liste,
- Fason hizmetin gerçekleştirildiği döneme ait indirilecek
KDV listesi,
- İstisna kapsamındaki fason hizmet nedeniyle yüklenilen
vergi miktarına ilişkin hesaplamaları gösterir tablo,
- Fason hizmete konu malın serbest bölgeden yurtiçine,
yurtiçinden serbest bölgeye gönderilmesine ilişkin gümrük beyannamesi veya
gümrük beyannamesi yerine geçen belge (aslı veya noter, gümrük idaresi, ilgili
vergi dairesi müdürü ya da yeminli mali müşavirce onaylı
örneği),
eklenecektir.
2. SİGORTA ARACILARININ KDV UYGULAMASI
KARŞISINDAKİ DURUMU
KDV
Kanununun (17/4-e) maddesinde 5766 sayılı Kanunun (12/a) maddesi ile değişiklik
yapılarak sigorta aracılarının sigorta şirketlerine yaptığı sigorta
muamelelerine ilişkin hizmetler KDV’den istisna
edilmiştir.
5684
sayılı Sigortacılık Kanununun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinde, sigorta acenteleri ve brokerleri aracı
olarak tanımlanmıştır.
Buna
göre, sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisi bulunan veya bulunmayan sigorta
acenteleri ile sigorta brokerlerinin sigorta şirketlerine yaptığı sigorta
muamelelerine ilişkin işlemleri karşılığı aldığı komisyon bedelleri üzerinden
KDV hesaplanmayacaktır.
Dolayısıyla, faaliyetleri tamamen bu istisna kapsamındaki işlemlerden
oluşan, hiçbir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmayan sigorta
aracıları bu istisna kapsamındaki işlemleri nedeniyle KDV beyannamesi
vermeyeceklerdir.
Ayrıca, bu istisna kapsamındaki hizmetlerle ilgili olarak yüklenilen KDV,
KDV Kanununun (30/a) maddesine göre indirim konusu yapılmayacak, işin niteliğine
göre gider, maliyet veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate
alınacaktır. İstisna kapsamına giren işlemlerle istisna kapsamına girmeyen
işlemlerin birlikte yapılıyor olması halinde, istisna kapsamına giren işlemler
nedeniyle yüklenilen KDV’nin aynı şekilde gider, maliyet veya kanunen kabul
edilmeyen gider olarak dikkate alınacağı tabiidir.
Öte
yandan, faaliyetleri KDV Kanununun (17/4-e) maddesi uyarınca KDV’den müstesna
olan sigorta aracıları (sigorta acentesi ve brokerler) tarafından işletmelerine
ait taşınır ve taşınmazların teslimi ve sigorta muamelelerine ilişkin olanlar
dışındaki hizmetleri KDV’ye tabidir.
Bu
nedenle, sözü edilen sigorta aracılarının istisna kapsamına girmeyen KDV’ye tabi
arızi işlemlerinin bulunması halinde, bu işlemler sadece işlemin gerçekleştiği
dönem için bir defaya mahsus olarak verilecek 1 No.lu KDV beyannamesi ile beyan
edilecektir.
3. HURDA METALDEN ELDE EDİLEN KÜLÇE
TESLİMLERİNDE KDV UYGULAMASI
KDV
Kanununun (17/4-g) maddesinde 5766 sayılı Kanunun (12/b) maddesi ile değişiklik
yapılarak "(hurda metalden elde edilen külçeler dâhil)" ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır. Değişikliğin yürürlüğü 5766 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen gündür.
Bu
durumda, 5766 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen (7/6/2008) tarihten başlamak üzere hurda metalden elde edilen
külçelerin yurt içi teslimleri ve ithalinde genel hükümler çerçevesinde KDV
hesaplanacaktır.
Öte
yandan, bu Tebliğin yayımlandığı tarihi izleyen günden başlamak üzere, KDV
Kanununun 9 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, hurda
metalden elde edilen külçe teslimlerinde 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (F)
bölümündeki açıklamalar çerçevesinde tevkifat
uygulanması uygun görülmüştür.
4. ÖZÜRLÜLERİN KULLANIMINA MAHSUS
ARAÇ VE GEREÇLERİN TESLİMİNDE İSTİSNA UYGULAMASI
4.1. 5378 sayılı Kanunun 32 nci maddesi ile KDV Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına, 7/7/2005 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen (s) bendi
uyarınca, özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak
üretilmiş her türlü araç-gereç ve bilgisayar programlarının teslimi KDV’den
müstesnadır.
Buna
göre, münhasıran özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında
kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin görme
özürlülerin kullandıkları baston, yazı makinesi, kabartma klavye; ortopedik
özürlülerin kullandıkları tekerlekli sandalye, ortez-protez gibi cihaz ve araçlar)
ile özel bilgisayar programları istisna kapsamında kabul edilecektir. Binek
otomobili ve diğer nakil vasıtalarının ise sözü edilen "araç-gereç" kapsamında
değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
4.2. 5766 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (ç) bendi ile KDV Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrasına "… 15 inci maddeleri …"
ibaresinden sonra gelmek üzere "ile 17 nci maddesinin
(4) numaralı fıkrasının (s) bendi"
ibaresi eklenmiştir.
Bu
düzenleme ile KDV Kanununun (17/4-s) maddesi kapsamındaki işlemler dolayısıyla
yüklenilen vergilerin indirim ve iadesine imkân tanınmıştır.
Buna
göre, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler
mükellefler tarafından indirim konusu yapılacak, indirim yoluyla telafi
edilememeleri halinde iade konusu yapılabilecektir. Bu istisna uygulaması
kapsamındaki işlemlerden kaynaklanan KDV iade talepleri, ihracat istisnasından
doğan KDV iadeleri için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde
sonuçlandırılacaktır.
İade
talebi bir dilekçe ile yapılacak ve dilekçeye aşağıdaki belgeler
eklenecektir.
–
istisna kapsamındaki satış faturalarının fotokopisi veya bunların dökümünü
gösteren liste,
– iade
talep edilen döneme ait indirilecek KDV listesi,
– istisna kapsamındaki işlemin bünyesine giren vergilerin tutarına
ilişkin hesaplamaları gösteren tablo.
4.3. KDV Kanununa 5766
sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (d) bendi ile eklenen
geçici 25 inci maddesinde, "Bu maddenin yürürlük tarihinden önce Kanunun 17
nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendinde
düzenlenen istisnadan vazgeçen mükelleflerin, bu maddenin yürürlük tarihini
izleyen ayın sonuna kadar istisnadan vazgeçme taleplerini geri almaları halinde,
18 inci maddesinin (3) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan hüküm
uygulanmaz. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.
Bu
hüküm uyarınca, daha önce kısmi istisna niteliği taşıdığı için KDV Kanununun 18
inci maddesi uyarınca istisnadan vazgeçen mükellefler, üç yıl mükellefiyette
kalma şartı aranmaksızın 31/7/2008 tarihine kadar bağlı
bulundukları vergi dairesine müracaat ederek bu taleplerinden
vazgeçebileceklerdir.
5. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM)
TEŞKİLATI İLE İKTİSADİ İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA TEŞKİLATINA (OECD) YÖNELİK KDV
İSTİSNASI UYGULAMASI
5766 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (d)
bendi ile KDV Kanununa eklenen geçici 26 ncı
maddesinde, "Birleşmiş Milletler (BM) temsilciliği, BM’ye bağlı program, fon ve
özel ihtisas kuruluşları ile İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına (OECD)
resmi kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları, bunların sosyal
ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal teslimi ve hizmet
ifaları, bedelsiz mal teslimi ve hizmet
ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara teslim ve ifası; finansmanlarının
bu kuruluşlar tarafından karşılanması şartıyla ilgili kurum, temsilcilik,
program, fon ve özel ihtisas kuruluşlarının Türkiye’deki faaliyetlerinin devamı
veya ilgili kurumlara ilişkin uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu
süre içerisinde katma değer vergisinden
müstesnadır.
Bu
istisnanın uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.
Buna
göre, finansmanlarının söz konusu maddede belirtilen kuruluşlar tarafından
karşılanması şartıyla ilgili kurum, temsilcilik, program, fon ve özel ihtisas
kuruluşlarının Türkiye’deki faaliyetlerinin devamı veya ilgili kurumlara ilişkin
uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu süre
içerisinde;
–
Birleşmiş Milletler (BM) temsilciliği, BM’ye bağlı program, fon ve özel ihtisas
kuruluşları ile İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına (OECD) resmi
kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları,
–
bunların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal
teslimi ve hizmet ifaları,
–
bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara
teslim ve ifası,
KDV’den istisna edilmiştir.
Bu
istisnanın uygulamasında, Dışişleri Bakanlığınca söz konusu Kuruluşlar adına
düzenlenecek "İstisna Belgesi" kullanılacaktır.
Ayrıca, istisnadan yararlanan kuruluşlara bu kapsamda yapılacak teslim ve
hizmetlerle ilgili olarak yüklenilen KDV, KDV Kanununun (30/a) maddesine göre
indirim konusu yapılmayacak, işin niteliğine göre gider, maliyet veya kanunen
kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
B- İHRACAT TESLİMLERİNE İLİŞKİN
KOMİSYONLAR
1. Komisyonlar Dolayısıyla
Yüklenilen KDV Tutarlarının İhracat İstisnası Kapsamında İadesi
KDV
Kanununun 11 inci maddesine göre, ihracat teslimleri ile Türkiye’de ikamet
etmeyenlere yapılan teslimler KDV’ den müstesnadır. Aynı Kanunun 32 nci maddesine göre bu teslimler dolayısıyla yüklenilen KDV
tutarları indirim yoluyla telafi edilememeleri halinde Maliye Bakanlığınca
belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde mükellefe iade
edilebilmektedir.
İade
hesabına, işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar ile birlikte genel
giderler ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) dolayısıyla yüklenilen
vergiler de dahildir. Diğer iade hakkı doğuran
işlemlerde olduğu gibi, iade tutarı ihracat teslim bedelinin genel vergi oranı
ile çarpılması suretiyle bulunacak tutarı aşamayacaktır.
Öte
yandan, turizm acente, rehber ve benzerlerince turist kafileleri alışveriş
etmeleri için belirli dükkânlara/mağazalara götürülmekte ve bu hizmet
karşılığında söz konusu satıcı işletmelerden komisyon geliri elde edilmektedir.
Satıcı işletmeler, turistlerin siparişlerini topluca serbest bölgeye veya diğer
bir ülkeye ihraç etmekte ve buralardan yapılan dağıtımla siparişler turistlere
ulaştırılmaktadır.
Turizm acente, rehber ve
benzerlerinin turist kafilelerini alışveriş etmeleri için belirli
dükkânlara/mağazalara götürmeleri karşılığında bu işletmelerden aldıkları
komisyonlar genel oranda KDV’ye tabidir. Bu şekilde ödenen komisyonlar, ihracat
işlemlerinin bünyesine giren "genel gider" mahiyetinde bir harcama olduğundan,
komisyonlar nedeniyle yüklenilen KDV tutarları, indirim yoluyla telafi
edilememeleri halinde aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde ihracatçılara iade
edilebilecektir.
Buna
göre, ihracat işlemlerinden kaynaklanan iade tutarının hesabında, bu tür
komisyon harcamaları nedeniyle hesaba dahil edilecek pay, ihracat bedelinin
%25’i üzerinden hesaplanan KDV tutarından fazla olamayacak, bu hesaplama her
takvim yılının Ocak ayından başlamak üzere yıl sonuna kadar kümülatif olarak yapılacak, izleyen yılda hesaplamaya yeniden
başlanacaktır.
İade
alacağı aşağıdaki tabloda belirtildiği şekilde hesaplanarak ihracat işleminin
bulunduğu her ay talep edilebilecektir.
Örnek: Bir turistik mağaza
işleticisinin 2008 yılında aylar itibariyle ihracat tutarları ve ödediği
komisyonlar YTL cinsinden aşağıdaki tabloda yer
almaktadır.
KOMİSYON
ÖDEMELERİNE İLİŞKİN İADE HESAPLAMASI |
|
|
AYLAR |
İHRACAT TUTARI
|
KOMİSYON BEDELİ
(KDV
HARİÇ) |
İADE HESABINA
ALINACAK KOMİSYON |
|
|
Aylık
(YTL) |
Kümülâtif
(YTL) |
Aylık
(YTL) |
Kümülâtif
(YTL) |
Bedel
(YTL) |
KDV
(YTL) |
|
Ocak |
1.000 |
1.200 |
200 |
200 |
200 |
36 |
|
Şubat |
1.200 |
2.200 |
420 |
620 |
350 |
63 |
|
Mart |
1.400 |
3.600 |
540 |
1.160 |
350 |
63 |
|
Nisan |
1.800 |
5.400 |
560 |
1.720 |
450 |
81 |
|
Mayıs |
2.200 |
7.600 |
640 |
2.360 |
550 |
99 |
|
Haziran |
0 |
7.600 |
600 |
2.960 |
0 |
0 |
|
Temmuz |
5.600 |
13.200 |
800 |
3.760 |
1.400 |
252 |
|
Ağustos |
4.000 |
17.200 |
840 |
4.600 |
1.000 |
180 |
|
Eylül |
3.600 |
20.800 |
0 |
4.600 |
300 |
54 |
|
Ekim |
2.400 |
23.200 |
650 |
5.250 |
650 |
117 |
|
Kasım |
1.600 |
24.800 |
1.800 |
7.050 |
950 |
171
|
|
Aralık |
1.200 |
26.000 |
1.300 |
8.350 |
300
|
54 |
|
Tablo
ile ilgili açıklamalar aşağıdadır.
1. Ocak ayında ihracat 1.000, komisyon
tutarı 200 YTL’ dir. Komisyondan ihracat işlemine
verilecek pay (1000 x %25=) 250 YTL olmakla birlikte, 200 YTL komisyon
ödendiğinden bunun tamamı pay olarak verilecek ve (200 x %18=) 36 YTL iade
hesabına dahil edilerek, diğer yüklenilen vergilerle
birlikte bu ay içinde talep edilebilecektir.
2. Şubat sonunda ihracatın kümülatif tutarı 2.200, komisyonun kümülatif tutarı 620 YTL’
dir. Komisyonun payı (2200 x %25 = ) 550 YTL olarak
hesaplanmaktadır. Bu tutardan, Ocak ayında verilen 200 YTL tutarındaki pay
düşülecek ve Şubat ayındaki pay 350 YTL olarak belirlenecektir. Bu ayda iade
hesabına dahil edilecek tutar (350 x %18=) 63 YTL
olarak belirlenecektir.
3. Mart sonunda kümülatif olarak ihracat 3.600, komisyon 1.160 YTL’ dir. Komisyondan ihracat işlemine verilecek azami pay (3600
x %25 = ) 900 YTL olacak, bu tutardan ilk 2 ayın toplam payı olan 550 YTL
düşüldükten sonra kalan 350 YTL’nin %18’i olan 63 YTL
Mart ayında iade hesabına dahil
edilecektir.
4. İhracat işlemi bulunmayan Haziran
ayında, 600 YTL komisyon ödenmiştir. Bu dönemde ihracat işlemi nedeniyle iade
talep edilemeyecektir. Aynı dönemde yapılan 600 YTL’lik komisyon ödemesi izleyen dönemlerde
gerçekleştirilecek ihracat işlemlerine ilişkin iade tutarının hesabında dikkate
alınabilecektir.
5. Eylül ayında 3600 YTL’lik ihracat yapılarak kümülatif
ihracat tutarı 20.800 olmuş, komisyon ödemesi ise yapılmamıştır. Eylül ayında
komisyon ödemesi olmamasına rağmen, iade hesabına önceki dönemlerde ödenen
komisyonlardan pay verilebilecektir. Bu dönemde ihracat işlemine verilecek azami
komisyon payı (20800 x %25 = ) 5.200 YTL olmakla birlikte, kümülatif komisyon tutarı 4.600 YTL olduğundan ve bu tutarın
4.300 YTL’lik kısmı önceki dönemlerde iade hesabına
alındığından, Eylül ayındaki komisyon payı 300 YTL olacaktır. Dolayısıyla, 300
YTL’nin %18’i olan 54 YTL Eylül ayında iade hesabına
dahil edilecektir.
6. Bu hesaplama Aralık ayına kadar
yukarıdaki şekilde sürdürülecek, izleyen yılın Ocak ayından itibaren hesaplamaya
yeniden başlanacaktır.
Bu
tablo, yılbaşından itibaren her ay yeniden düzenlenerek, iade talep dilekçesinin
eki olarak vergi dairesine verilecektir. Ayrıca KDV Kanununun 54 üncü
maddesindeki düzenleme çerçevesinde, tablodaki bilgileri ihtiva eden yardımcı
defter kayıtları kullanılacaktır. İadenin YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla
alınmak istenmesi halinde, Raporda bu bilgileri içeren açıklamalara veya tabloya
yer verileceği tabiidir.
Bu
uygulama 2008 takvim yılının başından itibaren geçerli olacak, 1/1/2008
tarihinden sonra faturalandırılan komisyon bedelleri dolayısıyla yüklenilen KDV,
yine bu tarihten sonra gerçekleştirilecek ihracat teslimlerine ilişkin iade
hesabına yukarıda açıklandığı şekilde dahil
edilecektir.
2008
yılı içinde ödenen ve Tebliğin yayımından önceki dönemlerde iade edilen, ihracat
bedelinin %25’ini aşan komisyon ödemelerine ilişkin KDV tutarları ile ilgili
olarak vergi dairelerince her hangi bir işlem yapılmayacaktır. Ancak,
mükelleflerce alınan komisyon ödemelerine ilişkin toplam iade tutarlarının
yukarıda belirtilen kümülatif hesaplamada dikkate
alınacağı tabiidir.
Aralık/2007 dönemi ve daha önceki dönemlerde gerçekleştirilen ihracat
işlemlerinde ise komisyon harcamalarına ait KDV, genel hükümler çerçevesinde
iade hesabına dahil edilecektir. Bu dönemlere ilişkin
olup komisyon bedellerine ait KDV’nin iade hesaplarına dahil edildiği henüz sonuçlandırılmamış nakden veya mahsuben
iade talepleri, miktarına bakılmaksızın, teminat karşılığında veya vergi
incelemesi sonucuna göre yerine getirilecek, teminat verilmesi halinde teminat
vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülecektir. Komisyon bedellerine ilişkin
KDV’ nin iade hesabından çıkarılması halinde genel
hükümlere göre işlem yapılacaktır.
2. Tevkifat
Uygulaması
Turizm
acentesi, rehber ve benzerlerince verilen bu Tebliğin (B/1) bölümündeki
düzenlemeye konu hizmetlerde, KDV Kanununun (9/1) maddesinin verdiği yetkiye
dayanılarak, bu Tebliğin yayımını izleyen günden itibaren geçerli olmak üzere,
(2/3) oranında KDV tevkifatı uygulanması uygun
görülmüştür.
Buna
göre; turizm acentesi, rehber ve benzerleri tarafından turist kafilelerini
alışveriş etmeleri için belirli dükkânlara/mağazalara götürme karşılığında bu
işletmelerden alınan bedeller üzerinden hesaplanan KDV tutarına (2/3) oranında
tevkifat uygulanarak işletmeler tarafından sorumlu
sıfatıyla beyan edilecektir.
Bu
tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarına ilişkin
nakden veya mahsuben iade talepleri, miktarına bakılmaksızın, münhasıran banka
teminat mektubu veya vergi inceleme raporu ile yerine getirilecek, iadenin
teminat karşılığında yapılması halinde teminatlar, olumlu vergi inceleme
raporunun vergi dairesine intikal ettiği tarih itibariyle çözülecektir. İadenin
vergi inceleme raporu karşılığında alınmak istenmesi durumunda iade talebi,
vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal ettiği tarih itibariyle
geçerlilik kazanacaktır.
İade
yapılabilmesi için alıcının bu tevkifatla ilgili 2
No.lu KDV beyannamesini vergi dairesine vermiş olması
zorunludur.
İade
talebi bir dilekçe ile yapılacak ve dilekçeye;
–
tevkifata tabi hizmetlere ilişkin fatura veya benzeri
belgelerin fotokopileri veya bu belgelere ait bilgilerin dökümünü gösteren
liste,
– iade
talebinin yapıldığı döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi,
eklenecektir.
Öte
yandan, 108 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (B/4) bölümünde düzenlenen bildirim
zorunluluğu ve müteselsil sorumluluk uygulamasına ilişkin açıklamalar bu bölüm
kapsamında kendilerine KDV tevkifatı uygulanan
mükellefler için de geçerlidir.
C. YOLCU BERABERİ EŞYA İHRACINDA İADE
EDİLECEK VERGİ TUTARI
KDV
Kanununun (11/1-b) maddesine göre, Türkiye'de ikamet etmeyen yolculara tanınan
istisna, verginin teslim sırasında tahsil edilip gerekli şartların yerine
getirilmesinden sonra satıcı tarafından alıcıya geri verilmesi şeklinde
yürütülmektedir.
58
Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C) bölümünde, bu işlemler dolayısıyla satıcıya
iade edilecek KDV’nin alıcıya geri verilen tutar olacağı açıklanmıştır. Ancak,
e- beyannameye geçiş nedeniyle KDV beyannamesinde yapılan değişikliklere bağlı
olarak yeniden düzenlenen KDV beyannameleri, alıcıya geri gönderilen tutarlar
ile bu teslimlerin bünyesine giren tutarların, iade hesabına birlikte dâhil
edilebilmesine imkân verecek şekilde hazırlanmış, KDVK–24 sayılı KDV
Sirkülerinde ve beyannamelerde bu uygulama doğrultusunda açıklamalar
yapılmıştır.
Konunun yeniden değerlendirilmesi sonunda, bu Tebliğin yayımlandığı
tarihi içine alan vergilendirme döneminden geçerli olmak üzere, söz konusu
teslimlerde alıcıya geri verilen KDV tutarının indirim ve iade hesaplarına dahil edilmesi, bu teslimlerin bünyesine giren vergilerin ise
indirim hesaplarında yer almakla birlikte iade hesabına dahil edilmemesi uygun
görülmüştür.
Öte yandan, bu Tebliğin yayımlandığı tarihten
önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olup, alıcıya geri verilen KDV tutarı
ile teslimin bünyesine giren vergilerin birlikte yer aldığı, henüz
sonuçlandırılmamış nakden veya mahsuben iade talepleri, teslimin bünyesine giren
vergi, iade hesabından çıkarılmak suretiyle genel esaslara göre yerine
getirilecektir.
D- 107 SERİ NO.LU KDV GENEL
TEBLİĞİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK
107
Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (B/2) bölümünün birinci paragrafı bu Tebliğin
yayımını izleyen günden geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Büyük
ve küçükbaş hayvanların etlerinin (sakatat ve bağırsak dâhil) gerçek usulde KDV
mükellefleri ile 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/2) bölümünde sayılan
kurum ve kuruluşlara teslimlerinde, bu Tebliğin yayımını izleyen günden başlamak
üzere (1/2) oranında tevkifat uygulanması uygun
görülmüştür."
Tebliğ
olunur. |