| 
   
                3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu uygulamasına ilişkin olarak 
aşağıdaki düzenleme ve açıklamaların yapılmasına gerek 
duyulmuştur. 
             A- KDV KANUNUNDA 5766 SAYILI KANUNLA 
YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER 
             6/6/2008 tarihli ve 26898 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de 
yayımlanan 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve Bazı 
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 12 nci maddesi ile KDV Kanununda yapılan değişikliklere ilişkin 
düzenleme ve açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.  
             1. SERBEST BÖLGELERDEKİ MÜŞTERİLER 
İÇİN YAPILAN FASON HİZMETLERDE İSTİSNA UYGULAMASI 
             5766 
sayılı Kanunun (12/e) maddesi ile KDV Kanununun 11 ve 12 nci maddelerinde değişiklik yapılarak, serbest bölgedeki 
müşteriler için yapılacak fason hizmetler ihracat istisnası kapsamına 
alınmıştır. 
             Bu 
istisna uygulamasında fason hizmet, bir malın mülkiyet ve tasarruf hakkının 
devralınmaksızın ücreti karşılığı belirli işlemlere tabi tutularak/işlemlerden 
geçirilerek tasarruf veya mülkiyet hakkı sahibine iade edilmesini ifade 
edecektir. 
             Buna 
göre, serbest bölgeden gönderilen ana madde ve malzemelerin, yurt içinde bulunan 
işletmelerde çeşitli işlemlere tabi tutulduktan sonra yeniden serbest bölgeye 
gönderilmesi suretiyle verilen fason hizmetler istisna kapsamında 
değerlendirilecektir. 
             Bu 
istisna uygulaması kapsamındaki işlemlerden kaynaklanan iade talepleri, hizmet 
ihracatından kaynaklanan iade taleplerinin yerine getirilmesine ilişkin esaslar 
çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.  
             İade 
talebi bir dilekçe ile yapılacak ve dilekçeye; 
             - Fason hizmete ait faturaların fotokopisi ve faturalara 
ilişkin bilgileri ihtiva eden firma yetkililerince onaylı 
liste, 
             - Fason hizmetin gerçekleştirildiği döneme ait indirilecek 
KDV listesi, 
             - İstisna kapsamındaki fason hizmet nedeniyle yüklenilen 
vergi miktarına ilişkin hesaplamaları gösterir tablo, 
             - Fason hizmete konu malın serbest bölgeden yurtiçine, 
yurtiçinden serbest bölgeye gönderilmesine ilişkin gümrük beyannamesi veya 
gümrük beyannamesi yerine geçen belge (aslı veya noter, gümrük idaresi, ilgili 
vergi dairesi müdürü ya da yeminli mali müşavirce onaylı 
örneği), 
             eklenecektir. 
             2. SİGORTA ARACILARININ KDV UYGULAMASI 
KARŞISINDAKİ DURUMU 
             KDV 
Kanununun (17/4-e) maddesinde 5766 sayılı Kanunun (12/a) maddesi ile değişiklik 
yapılarak sigorta aracılarının sigorta şirketlerine yaptığı sigorta 
muamelelerine ilişkin hizmetler KDV’den istisna 
edilmiştir. 
             5684 
sayılı Sigortacılık Kanununun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinde, sigorta acenteleri ve brokerleri aracı 
olarak tanımlanmıştır. 
             Buna 
göre, sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisi bulunan veya bulunmayan sigorta 
acenteleri ile sigorta brokerlerinin sigorta şirketlerine yaptığı sigorta 
muamelelerine ilişkin işlemleri karşılığı aldığı komisyon bedelleri üzerinden 
KDV hesaplanmayacaktır. 
             
Dolayısıyla, faaliyetleri tamamen bu istisna kapsamındaki işlemlerden 
oluşan, hiçbir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmayan sigorta 
aracıları bu istisna kapsamındaki işlemleri nedeniyle KDV beyannamesi 
vermeyeceklerdir. 
             
Ayrıca, bu istisna kapsamındaki hizmetlerle ilgili olarak yüklenilen KDV, 
KDV Kanununun (30/a) maddesine göre indirim konusu yapılmayacak, işin niteliğine 
göre gider, maliyet veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate 
alınacaktır. İstisna kapsamına giren işlemlerle istisna kapsamına girmeyen 
işlemlerin birlikte yapılıyor olması halinde, istisna kapsamına giren işlemler 
nedeniyle yüklenilen KDV’nin aynı şekilde gider, maliyet veya kanunen kabul 
edilmeyen gider olarak dikkate alınacağı tabiidir.  
             Öte 
yandan, faaliyetleri KDV Kanununun (17/4-e) maddesi uyarınca KDV’den müstesna 
olan sigorta aracıları (sigorta acentesi ve brokerler) tarafından işletmelerine 
ait taşınır ve taşınmazların teslimi ve sigorta muamelelerine ilişkin olanlar 
dışındaki hizmetleri KDV’ye tabidir. 
             Bu 
nedenle, sözü edilen sigorta aracılarının istisna kapsamına girmeyen KDV’ye tabi 
arızi işlemlerinin bulunması halinde, bu işlemler sadece işlemin gerçekleştiği 
dönem için bir defaya mahsus olarak verilecek 1 No.lu KDV beyannamesi ile beyan 
edilecektir. 
             3. HURDA METALDEN ELDE EDİLEN KÜLÇE 
TESLİMLERİNDE KDV UYGULAMASI 
             KDV 
Kanununun (17/4-g) maddesinde 5766 sayılı Kanunun (12/b) maddesi ile değişiklik 
yapılarak "(hurda metalden elde edilen külçeler dâhil)" ibaresi madde metninden 
çıkarılmıştır. Değişikliğin yürürlüğü 5766 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihi 
izleyen gündür. 
             Bu 
durumda, 5766 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen (7/6/2008) tarihten başlamak üzere hurda metalden elde edilen 
külçelerin yurt içi teslimleri ve ithalinde genel hükümler çerçevesinde KDV 
hesaplanacaktır. 
             Öte 
yandan, bu Tebliğin yayımlandığı tarihi izleyen günden başlamak üzere, KDV 
Kanununun 9 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, hurda 
metalden elde edilen külçe teslimlerinde 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (F) 
bölümündeki açıklamalar çerçevesinde tevkifat 
uygulanması uygun görülmüştür. 
             4. ÖZÜRLÜLERİN KULLANIMINA MAHSUS 
ARAÇ VE GEREÇLERİN TESLİMİNDE İSTİSNA UYGULAMASI 
             4.1. 5378 sayılı Kanunun 32 nci maddesi ile KDV Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına, 7/7/2005 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen (s) bendi 
uyarınca, özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak 
üretilmiş her türlü araç-gereç ve bilgisayar programlarının teslimi KDV’den 
müstesnadır. 
             Buna 
göre, münhasıran özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında 
kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin görme 
özürlülerin kullandıkları baston, yazı makinesi, kabartma klavye; ortopedik 
özürlülerin kullandıkları tekerlekli sandalye, ortez-protez gibi cihaz ve araçlar) 
ile özel bilgisayar programları istisna kapsamında kabul edilecektir. Binek 
otomobili ve diğer nakil vasıtalarının ise sözü edilen "araç-gereç" kapsamında 
değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. 
             4.2. 5766 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (ç) bendi ile KDV Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrasına "… 15 inci maddeleri …" 
ibaresinden sonra gelmek üzere "ile 17 nci maddesinin 
(4) numaralı fıkrasının (s) bendi"  
ibaresi eklenmiştir.  
             Bu 
düzenleme ile KDV Kanununun (17/4-s) maddesi kapsamındaki işlemler dolayısıyla 
yüklenilen vergilerin indirim ve iadesine imkân tanınmıştır. 
 
             Buna 
göre, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler 
mükellefler tarafından indirim konusu yapılacak, indirim yoluyla telafi 
edilememeleri halinde iade konusu yapılabilecektir. Bu istisna uygulaması 
kapsamındaki işlemlerden kaynaklanan KDV iade talepleri, ihracat istisnasından 
doğan KDV iadeleri için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde 
sonuçlandırılacaktır. 
             İade 
talebi bir dilekçe ile yapılacak ve dilekçeye aşağıdaki belgeler 
eklenecektir. 
             – 
istisna kapsamındaki satış faturalarının fotokopisi veya bunların dökümünü 
gösteren liste, 
             – iade 
talep edilen döneme ait indirilecek KDV listesi, 
             – istisna kapsamındaki işlemin bünyesine giren vergilerin tutarına 
ilişkin hesaplamaları gösteren tablo. 
             4.3. KDV Kanununa 5766 
sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (d) bendi ile eklenen 
geçici 25 inci maddesinde, "Bu maddenin yürürlük tarihinden önce Kanunun 17 
nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendinde 
düzenlenen istisnadan vazgeçen mükelleflerin, bu maddenin yürürlük tarihini 
izleyen ayın sonuna kadar istisnadan vazgeçme taleplerini geri almaları halinde, 
18 inci maddesinin (3) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan hüküm 
uygulanmaz. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye 
Maliye Bakanlığı yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir. 
             Bu 
hüküm uyarınca, daha önce kısmi istisna niteliği taşıdığı için KDV Kanununun 18 
inci maddesi uyarınca istisnadan vazgeçen mükellefler, üç yıl mükellefiyette 
kalma şartı aranmaksızın 31/7/2008 tarihine kadar bağlı 
bulundukları vergi dairesine müracaat ederek bu taleplerinden 
vazgeçebileceklerdir.  
             5. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) 
TEŞKİLATI İLE İKTİSADİ İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA TEŞKİLATINA (OECD) YÖNELİK KDV 
İSTİSNASI UYGULAMASI 
             5766 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (d) 
bendi ile KDV Kanununa eklenen geçici 26 ncı 
maddesinde, "Birleşmiş Milletler (BM) temsilciliği, BM’ye bağlı program, fon ve 
özel ihtisas kuruluşları ile İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına (OECD) 
resmi kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları, bunların sosyal 
ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal teslimi ve hizmet 
ifaları,  bedelsiz mal teslimi ve hizmet 
ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara teslim ve ifası; finansmanlarının 
bu kuruluşlar tarafından karşılanması şartıyla ilgili kurum, temsilcilik, 
program, fon ve özel ihtisas kuruluşlarının Türkiye’deki faaliyetlerinin devamı 
veya ilgili kurumlara ilişkin uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu 
süre içerisinde katma değer vergisinden 
müstesnadır. 
             Bu 
istisnanın uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı 
yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.  
             Buna 
göre, finansmanlarının söz konusu maddede belirtilen kuruluşlar tarafından 
karşılanması şartıyla ilgili kurum, temsilcilik, program, fon ve özel ihtisas 
kuruluşlarının Türkiye’deki faaliyetlerinin devamı veya ilgili kurumlara ilişkin 
uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu süre 
içerisinde; 
             – 
Birleşmiş Milletler (BM) temsilciliği, BM’ye bağlı program, fon ve özel ihtisas 
kuruluşları ile İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına (OECD) resmi 
kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları, 
             – 
bunların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal 
teslimi ve hizmet ifaları, 
             – 
bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara 
teslim ve ifası, 
             
KDV’den istisna edilmiştir. 
             Bu 
istisnanın uygulamasında, Dışişleri Bakanlığınca söz konusu Kuruluşlar adına 
düzenlenecek "İstisna Belgesi" kullanılacaktır. 
             
Ayrıca, istisnadan yararlanan kuruluşlara bu kapsamda yapılacak teslim ve 
hizmetlerle ilgili olarak yüklenilen KDV, KDV Kanununun (30/a) maddesine göre 
indirim konusu yapılmayacak, işin niteliğine göre gider, maliyet veya kanunen 
kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. 
             B- İHRACAT TESLİMLERİNE İLİŞKİN 
KOMİSYONLAR 
             1. Komisyonlar Dolayısıyla 
Yüklenilen KDV Tutarlarının İhracat İstisnası Kapsamında İadesi 
             KDV 
Kanununun 11 inci maddesine göre, ihracat teslimleri ile Türkiye’de ikamet 
etmeyenlere yapılan teslimler KDV’ den müstesnadır. Aynı Kanunun 32 nci maddesine göre bu teslimler dolayısıyla yüklenilen KDV 
tutarları indirim yoluyla telafi edilememeleri halinde Maliye Bakanlığınca 
belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde mükellefe iade 
edilebilmektedir. 
             İade 
hesabına, işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar ile birlikte genel 
giderler ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) dolayısıyla yüklenilen 
vergiler de dahildir. Diğer iade hakkı doğuran 
işlemlerde olduğu gibi, iade tutarı ihracat teslim bedelinin genel vergi oranı 
ile çarpılması suretiyle bulunacak tutarı aşamayacaktır. 
             Öte 
yandan, turizm acente, rehber ve benzerlerince turist kafileleri alışveriş 
etmeleri için belirli dükkânlara/mağazalara götürülmekte ve bu hizmet 
karşılığında söz konusu satıcı işletmelerden komisyon geliri elde edilmektedir. 
Satıcı işletmeler, turistlerin siparişlerini topluca serbest bölgeye veya diğer 
bir ülkeye ihraç etmekte ve buralardan yapılan dağıtımla siparişler turistlere 
ulaştırılmaktadır. 
                
 Turizm acente, rehber ve 
benzerlerinin turist kafilelerini alışveriş etmeleri için belirli 
dükkânlara/mağazalara götürmeleri karşılığında bu işletmelerden aldıkları 
komisyonlar genel oranda KDV’ye tabidir. Bu şekilde ödenen komisyonlar, ihracat 
işlemlerinin bünyesine giren "genel gider" mahiyetinde bir harcama olduğundan, 
komisyonlar nedeniyle yüklenilen KDV tutarları, indirim yoluyla telafi 
edilememeleri halinde aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde ihracatçılara iade 
edilebilecektir. 
             Buna 
göre, ihracat işlemlerinden kaynaklanan iade tutarının hesabında, bu tür 
komisyon harcamaları nedeniyle hesaba dahil edilecek pay, ihracat bedelinin 
%25’i üzerinden hesaplanan KDV tutarından fazla olamayacak, bu hesaplama her 
takvim yılının Ocak ayından başlamak üzere yıl sonuna kadar kümülatif olarak yapılacak, izleyen yılda hesaplamaya yeniden 
başlanacaktır. 
             İade 
alacağı aşağıdaki tabloda belirtildiği şekilde hesaplanarak ihracat işleminin 
bulunduğu her ay talep edilebilecektir.  
             Örnek: Bir turistik mağaza 
işleticisinin 2008 yılında aylar itibariyle ihracat tutarları ve ödediği 
komisyonlar YTL cinsinden aşağıdaki tabloda yer 
almaktadır. 
  
  
| 
 KOMİSYON 
ÖDEMELERİNE İLİŞKİN İADE HESAPLAMASI  | 
    |  
| 
    |  
| 
 AYLAR  | 
 İHRACAT TUTARI 
  | 
 KOMİSYON BEDELİ 
 
(KDV 
HARİÇ)  | 
 İADE HESABINA 
ALINACAK KOMİSYON  | 
    |  
| 
    |  
| 
 Aylık 
 
(YTL)  | 
 Kümülâtif 
(YTL)  | 
 Aylık 
 
(YTL)  | 
 Kümülâtif 
(YTL)  | 
 Bedel 
 
(YTL)  | 
 KDV 
 
(YTL)  | 
    |  
| 
 Ocak  | 
 1.000  | 
 1.200  | 
 200  | 
 200  | 
 200  | 
 36  | 
    |  
| 
 Şubat  | 
 1.200  | 
 2.200  | 
 420  | 
 620  | 
 350  | 
 63  | 
    |  
| 
 Mart  | 
 1.400  | 
 3.600  | 
 540  | 
 1.160  | 
 350  | 
 63  | 
    |  
| 
 Nisan  | 
 1.800  | 
 5.400  | 
 560  | 
 1.720  | 
 450  | 
 81  | 
    |  
| 
 Mayıs  | 
 2.200  | 
 7.600  | 
 640  | 
 2.360  | 
 550  | 
 99  | 
    |  
| 
 Haziran  | 
 0  | 
 7.600  | 
 600  | 
 2.960  | 
 0  | 
 0  | 
    |  
| 
 Temmuz  | 
 5.600  | 
 13.200  | 
 800  | 
 3.760  | 
 1.400  | 
 252  | 
    |  
| 
 Ağustos  | 
 4.000  | 
 17.200  | 
 840  | 
 4.600  | 
 1.000  | 
 180  | 
    |  
| 
 Eylül  | 
 3.600  | 
 20.800  | 
 0  | 
 4.600  | 
 300  | 
 54  | 
    |  
| 
 Ekim  | 
 2.400  | 
 23.200  | 
 650  | 
 5.250  | 
 650  | 
 117  | 
    |  
| 
 Kasım  | 
 1.600  | 
 24.800  | 
 1.800  | 
 7.050  | 
 950  | 
 171 
  | 
    |  
| 
 Aralık  | 
 1.200  | 
 26.000  | 
 1.300  | 
 8.350  | 
 300 
  | 
 54  | 
    |   
  
             Tablo 
ile ilgili açıklamalar aşağıdadır. 
             1. Ocak ayında ihracat 1.000, komisyon 
tutarı 200 YTL’ dir. Komisyondan ihracat işlemine 
verilecek pay (1000 x %25=) 250 YTL olmakla birlikte, 200 YTL komisyon 
ödendiğinden bunun tamamı pay olarak verilecek ve (200 x %18=) 36 YTL iade 
hesabına dahil edilerek, diğer yüklenilen vergilerle 
birlikte bu ay içinde talep edilebilecektir. 
             2. Şubat sonunda ihracatın kümülatif tutarı 2.200, komisyonun kümülatif tutarı 620 YTL’ 
dir. Komisyonun payı (2200 x %25 = ) 550 YTL olarak 
hesaplanmaktadır. Bu tutardan, Ocak ayında verilen 200 YTL tutarındaki pay 
düşülecek ve Şubat ayındaki pay 350 YTL olarak belirlenecektir. Bu ayda iade 
hesabına dahil edilecek tutar (350 x %18=) 63 YTL 
olarak belirlenecektir. 
             3. Mart sonunda kümülatif olarak ihracat 3.600, komisyon 1.160 YTL’ dir. Komisyondan ihracat işlemine verilecek azami pay (3600 
x %25 = ) 900 YTL olacak, bu tutardan ilk 2 ayın toplam payı olan 550 YTL 
düşüldükten sonra kalan 350 YTL’nin %18’i olan 63 YTL 
Mart ayında iade hesabına dahil 
edilecektir. 
             4. İhracat işlemi bulunmayan Haziran 
ayında, 600 YTL komisyon ödenmiştir. Bu dönemde ihracat işlemi nedeniyle iade 
talep edilemeyecektir. Aynı dönemde yapılan 600 YTL’lik komisyon ödemesi izleyen dönemlerde 
gerçekleştirilecek ihracat işlemlerine ilişkin iade tutarının hesabında dikkate 
alınabilecektir.   
             5. Eylül ayında 3600 YTL’lik ihracat yapılarak kümülatif 
ihracat tutarı 20.800 olmuş, komisyon ödemesi ise yapılmamıştır. Eylül ayında 
komisyon ödemesi olmamasına rağmen, iade hesabına önceki dönemlerde ödenen 
komisyonlardan pay verilebilecektir. Bu dönemde ihracat işlemine verilecek azami 
komisyon payı (20800 x %25 = ) 5.200 YTL olmakla birlikte, kümülatif komisyon tutarı 4.600 YTL olduğundan ve bu tutarın 
4.300 YTL’lik kısmı önceki dönemlerde iade hesabına 
alındığından, Eylül ayındaki komisyon payı 300 YTL olacaktır. Dolayısıyla, 300 
YTL’nin %18’i olan 54 YTL Eylül ayında iade hesabına 
dahil edilecektir. 
             6. Bu hesaplama Aralık ayına kadar 
yukarıdaki şekilde sürdürülecek, izleyen yılın Ocak ayından itibaren hesaplamaya 
yeniden başlanacaktır. 
             Bu 
tablo, yılbaşından itibaren her ay yeniden düzenlenerek, iade talep dilekçesinin 
eki olarak vergi dairesine verilecektir. Ayrıca KDV Kanununun 54 üncü 
maddesindeki düzenleme çerçevesinde, tablodaki bilgileri ihtiva eden yardımcı 
defter kayıtları kullanılacaktır. İadenin YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla 
alınmak istenmesi halinde, Raporda bu bilgileri içeren açıklamalara veya tabloya 
yer verileceği tabiidir. 
             Bu 
uygulama 2008 takvim yılının başından itibaren geçerli olacak, 1/1/2008 
tarihinden sonra faturalandırılan komisyon bedelleri dolayısıyla yüklenilen KDV, 
yine bu tarihten sonra gerçekleştirilecek ihracat teslimlerine ilişkin iade 
hesabına yukarıda açıklandığı şekilde dahil 
edilecektir.   
             2008 
yılı içinde ödenen ve Tebliğin yayımından önceki dönemlerde iade edilen, ihracat 
bedelinin %25’ini aşan komisyon ödemelerine ilişkin KDV tutarları ile ilgili 
olarak vergi dairelerince her hangi bir işlem yapılmayacaktır. Ancak, 
mükelleflerce alınan komisyon ödemelerine ilişkin toplam iade tutarlarının 
yukarıda belirtilen kümülatif hesaplamada dikkate 
alınacağı tabiidir.  
             
Aralık/2007 dönemi ve daha önceki dönemlerde gerçekleştirilen ihracat 
işlemlerinde ise komisyon harcamalarına ait KDV, genel hükümler çerçevesinde 
iade hesabına dahil edilecektir. Bu dönemlere ilişkin 
olup komisyon bedellerine ait KDV’nin iade hesaplarına dahil edildiği henüz sonuçlandırılmamış nakden veya mahsuben 
iade talepleri, miktarına bakılmaksızın, teminat karşılığında veya vergi 
incelemesi sonucuna göre yerine getirilecek, teminat verilmesi halinde teminat 
vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülecektir. Komisyon bedellerine ilişkin 
KDV’ nin iade hesabından çıkarılması halinde genel 
hükümlere göre işlem yapılacaktır.  
 
             2. Tevkifat 
Uygulaması 
             Turizm 
acentesi, rehber ve benzerlerince verilen bu Tebliğin (B/1) bölümündeki 
düzenlemeye konu hizmetlerde, KDV Kanununun (9/1) maddesinin verdiği yetkiye 
dayanılarak, bu Tebliğin yayımını izleyen günden itibaren geçerli olmak üzere, 
(2/3) oranında KDV tevkifatı uygulanması uygun 
görülmüştür. 
             Buna 
göre; turizm acentesi, rehber ve benzerleri tarafından turist kafilelerini 
alışveriş etmeleri için belirli dükkânlara/mağazalara götürme karşılığında bu 
işletmelerden alınan bedeller üzerinden hesaplanan KDV tutarına (2/3) oranında 
tevkifat uygulanarak işletmeler tarafından sorumlu 
sıfatıyla beyan edilecektir. 
             Bu 
tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarına ilişkin 
nakden veya mahsuben iade talepleri, miktarına bakılmaksızın, münhasıran banka 
teminat mektubu veya vergi inceleme raporu ile yerine getirilecek, iadenin 
teminat karşılığında yapılması halinde teminatlar, olumlu vergi inceleme 
raporunun vergi dairesine intikal ettiği tarih itibariyle çözülecektir. İadenin 
vergi inceleme raporu karşılığında alınmak istenmesi durumunda iade talebi, 
vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal ettiği tarih itibariyle 
geçerlilik kazanacaktır. 
             İade 
yapılabilmesi için alıcının bu tevkifatla ilgili 2 
No.lu KDV beyannamesini vergi dairesine vermiş olması 
zorunludur. 
             İade 
talebi bir dilekçe ile yapılacak ve dilekçeye; 
             – 
tevkifata tabi hizmetlere ilişkin fatura veya benzeri 
belgelerin fotokopileri veya bu belgelere ait bilgilerin dökümünü gösteren 
liste, 
             – iade 
talebinin yapıldığı döneme ilişkin indirilecek KDV 
listesi, 
             eklenecektir.  
             Öte 
yandan, 108 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (B/4) bölümünde düzenlenen bildirim 
zorunluluğu ve müteselsil sorumluluk uygulamasına ilişkin açıklamalar bu bölüm 
kapsamında kendilerine KDV tevkifatı uygulanan 
mükellefler için de geçerlidir. 
             C. YOLCU BERABERİ EŞYA İHRACINDA İADE 
EDİLECEK VERGİ TUTARI  
             KDV 
Kanununun (11/1-b) maddesine göre, Türkiye'de ikamet etmeyen yolculara tanınan 
istisna, verginin teslim sırasında tahsil edilip gerekli şartların yerine 
getirilmesinden sonra satıcı tarafından alıcıya geri verilmesi şeklinde 
yürütülmektedir. 
             58 
Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C) bölümünde, bu işlemler dolayısıyla satıcıya 
iade edilecek KDV’nin alıcıya geri verilen tutar olacağı açıklanmıştır. Ancak, 
e- beyannameye geçiş nedeniyle KDV beyannamesinde yapılan değişikliklere bağlı 
olarak yeniden düzenlenen KDV beyannameleri, alıcıya geri gönderilen tutarlar 
ile bu teslimlerin bünyesine giren tutarların, iade hesabına birlikte dâhil 
edilebilmesine imkân verecek şekilde hazırlanmış, KDVK–24 sayılı KDV 
Sirkülerinde ve beyannamelerde bu uygulama doğrultusunda açıklamalar 
yapılmıştır.  
             
Konunun yeniden değerlendirilmesi sonunda, bu Tebliğin yayımlandığı 
tarihi içine alan vergilendirme döneminden geçerli olmak üzere, söz konusu 
teslimlerde alıcıya geri verilen KDV tutarının indirim ve iade hesaplarına dahil edilmesi, bu teslimlerin bünyesine giren vergilerin ise 
indirim hesaplarında yer almakla birlikte iade hesabına dahil edilmemesi uygun 
görülmüştür. 
              Öte yandan, bu Tebliğin yayımlandığı tarihten 
önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olup, alıcıya geri verilen KDV tutarı 
ile teslimin bünyesine giren vergilerin birlikte yer aldığı, henüz 
sonuçlandırılmamış nakden veya mahsuben iade talepleri, teslimin bünyesine giren 
vergi, iade hesabından çıkarılmak suretiyle genel esaslara göre yerine 
getirilecektir. 
             D- 107 SERİ NO.LU KDV GENEL 
TEBLİĞİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK 
             107 
Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (B/2) bölümünün birinci paragrafı bu Tebliğin 
yayımını izleyen günden geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
             "Büyük 
ve küçükbaş hayvanların etlerinin (sakatat ve bağırsak dâhil) gerçek usulde KDV 
mükellefleri ile 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/2) bölümünde sayılan 
kurum ve kuruluşlara teslimlerinde, bu Tebliğin yayımını izleyen günden başlamak 
üzere (1/2) oranında tevkifat uygulanması uygun 
görülmüştür."  
             Tebliğ 
olunur.  |