BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve
Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; tüm üyeleri en üst
derecede meslekî bilgiye sahip, sosyal sorumluluk bilinci olan, etik değerlere
bağlı, rekabet anlayışı daha kaliteli hizmet sunumu biçiminde oluşmuş, güvenilir
ve saygın bir meslek mensupları kitlesi oluşturmak hedefine ulaşmak için
muhasebe meslek mensuplarının meslekî ilişkilerinde uymaları gereken asgari etik
ilkeleri belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) 1/6/1989 tarihli ve 3568
sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî
Müşavirlik Kanununa göre bir meslek unvanına sahip olan, bağımsız veya bağımlı
olarak çalışan tüm meslek mensupları ile bunların oluşturduğu şirketlerin
faaliyetleri bu Yönetmelik kapsamındadır. Kapsama dâhil meslek mensupları ile
bunların oluşturduğu şirketlerin faaliyetlerinde uyacakları etik ilkeler bu
Yönetmeliğin "Serbest Muhasebeciler, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve
Yeminli Malî Müşavirlerin Meslekî Faaliyetlerinde Uyacakları Etik İlkeler"
başlıklı ekinde yer almaktadır.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 1/6/1989
tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik
ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununun 50 nci maddesi
hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a)
Bağımlı Çalışan Meslek Mensubu: Bir iş sahibine ücret karşılığı hizmet veren
meslek mensubunu,
b)
Bağımsız Çalışan Meslek Mensubu: Çalışanlar listesine kayıtlı meslek mensubu ile
bunların kurdukları ortaklık bürolarını ve şirketleri,
c)
Denetim Müşterisi: Finansal tabloları denetlenen müşteriyi,
ç)
Denetim Sözleşmesi: Bağımsız çalışan meslek mensubunun finansal tabloların,
finansal raporlama standartlarına uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığı ile
ilgili görüş bildirdiği güvence sağlama amaçlı sözleşmeyi,
d)
Finansal Çıkar: Bir işletmenin alacaklılık veya ortaklık hakkı temsil eden
menkul kıymetleri ile ilgili bir çıkar ve böyle bir çıkarı elde etme hak ve
yükümlülüğünü,
e)
Firma: Meslek mensupları veya bunların kurduğu şirketleri,
f)
Güvence Sağlama Sözleşmesi: Bağımsız çalışan meslek mensubunun, denetim ve diğer
konularda güvence sağlamak isteyen müşterisinin sorumluluğunda olan bir konu
hakkında, belirlenmiş uygun bir kritere göre
değerlendirme yapması ve hedef kullanıcılara güvence sunması amacıyla düzenlenen
sözleşmeyi,
g)
Güvence Sağlama Sözleşmesi Ekibi:
1)
Denetim ve diğer konularda güvence sağlama amaçlı sözleşmelerde, sözleşme
ekibinin tüm üyelerini,
2)
Güvence sağlama sözleşmesinin sonucunu doğrudan etkileyebilecek firma içindeki
diğer kişileri,
h)
Güvence Sağlama Sözleşmesi Müşterisi (Sorumlu taraf): Sözleşmeye konu olan
olaydan sorumlu olan kişi ya da kişiler veya temsilcileri,
ı)
Kanun: 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest
Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik
Kanununu,
i)
Meslek Mensubu: Bağımlı veya bağımsız olarak çalışan Serbest Muhasebeci, Serbest
Muhasebeci Malî Müşavir ve Yeminli Malî Müşaviri,
j)
Meslekî Hizmet: Muhasebe, denetim, vergi, yönetim danışmanlığı, finansal yönetim
hizmetleri gibi muhasebe mesleği ile ilgili yetenek gerektiren
hizmetleri,
k)
Mevcut Meslek Mensubu: Bir müşterinin denetim işini veya muhasebe, vergi,
danışmanlık ya da benzeri meslekî hizmetlerini yürütmekte olan bağımsız meslek
mensubunu,
l)
Sözleşme Ekibi: Bir sözleşme ile ilgili görev alan tüm firma personelini
(sözleşme ile ilgili olarak bağlantı kurulan tüm uzmanlar da bu ekibe
dâhildir),
m)
Sözleşme Ortağı: Firma içinde belli bir sözleşme ve hazırlanan rapor ile ilgili
olarak sorumlu olan ortak ya da kişileri,
n)
Şarta Bağlı Ücret: Sunulan bir hizmetin veya bir işlemin sonucuna göre sonradan
hesaplanan ücreti,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Etik Komitesi ve Son Hükümler
Etik Komitesinin
teşekkülü
MADDE 5 – (1) Etik Komitesi, meslek mensupları arasından Türkiye
Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliği
Yönetim Kurulu tarafından atanacak biri Başkan, biri Başkan Yardımcısı olmak
üzere en az yedi en fazla 11 üyeden oluşur. Üyelerin görev süresi iki yıldır.
Herhangi bir nedenle üyeliğin boşalması halinde aynı usulle yeni üye ataması
yapılır. Yeni atanan üye kalan süreyi tamamlamak üzere göreve
başlar.
Etik Komitesinin
toplantısı
MADDE 6 – (1) Etik Komitesi düzenli olarak yılda altı kez toplanır.
Komite başkanı veya Türkiye Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî
Müşavirler Odaları Birliği Yönetim Kurulu gerekli gördüğü takdirde Etik
Komitesini toplantıyla çağırabilir.
Etik Komitesinin
görevleri
MADDE 7 – (1) Etik Komitesinin görevi; bu Yönetmelikle ilgili
değişiklik önerileri ile yorum, sirküler ve benzeri konularda çalışmalar yaparak
Yönetim Kuruluna sunmaktır.
Yürürlük
MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
Yürütme
MADDE 9 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Serbest Muhasebeci
Malî Müşavirler Odaları ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliği Yönetim
Kurulu yürütür.
Ek-1
SERBEST
MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER
VE
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MESLEKİ FAALİYETLERİNDE
UYACAKLARI
ETİK İLKELER
GİRİŞ
(1)
Meslek mensubunun belirleyici özelliklerinden biri kamu yararına uygun hareket
etme sorumluluğudur. Bu sorumluluğun yerine getirilebilmesi için meslek
mensubunun bu Yönetmelikle getirilen etik ilkelerine uyması
gerekmektedir.
(2)
Etik ilkeler üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm tüm meslek mensuplarının
uyması gereken temel etik ilkelerini ve bu ilkelerin uygulanması için gereken
kavramsal çerçeveyi sunmaktadır. Kavramsal çerçeve; meslek mensuplarının temel
ilkelere uyum ile ilgili tehditleri belirlemeleri, bu tehditleri ortadan
kaldırmak veya kabul edilebilir bir düzeye indirgemek için koruyucu önlemleri
almaları için gerekli bir rehberdir.
(3)
İkinci ve üçüncü bölümler kavramsal çerçevenin belirli özel durumlarda nasıl
uygulanacağını ortaya koymaktadır. İkinci bölüm bağımsız çalışan meslek
mensupları, üçüncü bölüm ise bağımlı çalışanlar için geçerli ilke ve durumları
içermektedir.
BİRİNCİ KISIM
Tüm Meslek Mensuplarının Uyacakları Temel Etik
İlkeleri
BİRİNCİ BÖLÜM
İlkelerin Genel Uygulanış
Biçimi
Temel etik
ilkeleri
MADDE 1 – (1) Tüm meslek mensuplarının uyması gereken zorunlu
temel etik ilkeleri aşağıda sunulmuştur.
a)
Dürüstlük: Meslek mensuplarının tüm meslekî ve iş ilişkilerinde doğru sözlü ve
dürüst davranmalarıdır.
b)
Tarafsızlık: Yanlı veya önyargılı davranarak; üçüncü kişilerin haksız ve
uygunsuz biçimde yaptıkları baskıların meslek mensuplarının meslekî kararlarını
etkilememesi veya engellememesidir.
c)
Meslekî Yeterlilik ve Özen: Meslek mensubunun meslekî faaliyetlerini yerine
getirirken teknik ve meslekî standartlara uygun olarak, özen ve gayret içinde
davranmasıdır.
ç)
Gizlilik: Meslek mensubunun meslekî ilişkileri sonucunda elde ettiği bilgileri
açıklamasını gerektirecek bir hak veya görevi olmadıkça üçüncü kişi veya
gruplara açıklamaması ve bu bilgilerin meslek mensubunun veya üçüncü kişilerin
çıkarları için kullanılmamasıdır.
d)
Meslekî Davranış: Meslek mensubunun mevcut yasa ve yönetmeliklere uymasını ve
mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü davranıştan kaçınmasını ifade
etmektedir.
Kavramsal
çerçeve
MADDE 2 – (1) Meslek mensuplarının içinde bulunduğu koşullar temel
etik ilkelerine uymakla ilgili birtakım tehditlerin ortaya çıkmasına neden
olabilir. Bu tür davranış, durum veya ilişki tehdit olarak adlandırılır. Tehdit
oluşturacak bütün durumları tanımlamak ve tehdidi hafifletecek uygun davranışı
belirleyebilmek mümkün değildir. Ayrıca, iş ilişkilerinin yapısının sürekli
olarak değişmesi sonucu yeni tehditler ortaya çıkabilir. Bu nedenle meslek
mensubunun temel etik ilkelere uymaya yönelik tehditleri belirlemesi ve
değerlendirmesini gerektiren bir kavramsal çerçevenin hazırlanması kamu yararına
olacaktır. Bu düzenleme, etik ilkelere uymaya yönelik tehditlerin belirlenmesi,
değerlendirilmesi ve yanıtlanmasında meslek mensubuna yardımcı olacak bir
çerçeve sunmaktadır. Saptanan tehditlerin önemsiz olmadığı durumlarda, meslek
mensubu bunları ortadan kaldıracak veya kabul edilebilir bir düzeye indirecek
önlemleri uygulamalıdır.
(2)
Herhangi bir tehdit söz konusu olduğunda meslek mensubu, bu tehdidi ortadan
kaldıracak koşul veya ilişkileri biliyor veya bilmesi bekleniyorsa, tehdidi
ortadan kaldırma yükümlülüğü vardır.
(3)
Meslek mensubu bir tehdidin önemini değerlendirirken hem niteliksel hem de
niceliksel faktörleri dikkate almalıdır. Bağımsız çalışan meslek mensubu uygun
önlemleri alamıyorsa, belirli bir hizmetin ifasını azaltmalı veya sona
erdirmeli, bağımlı çalışan meslek mensubu işveren işletmedeki görevinden istifa
etmelidir.
(4)
Meslek mensubu bu etik ilkelerden birisini istemeyerek ihlal edebilir. Bu tür
bir ihlal tespit edildiğinde kısa sürede düzeltilmeli ve gerekli önlemler
alınmalıdır.
(5)
Etik ilkelerin ikinci ve üçüncü bölümlerinde kavramsal çerçevenin uygulama
biçimini açıklayıcı örnekler yer almaktadır. Bu örnekler temel etik ilkelerine
uyma konusunda tehdit yaratabilecek tüm şartların tam listesi değildir.
Kavramsal çerçeveyi her bir meslek mensubunun karşılaştığı özel durumlara
uygulanması gerekir.
Tehditler
MADDE 3 – (1) Temel etik ilkelerine yönelik çok sayıda tehdit
oluşabilir. Bu tehditlerin çoğu aşağıdaki gibi
sınıflandırılabilir.
a)
Kişisel Çıkar Tehditleri: Meslek mensubunun kendisinin veya yakın ailesinden bir
üyenin finansal veya diğer çıkarları sonucu ortaya çıkabilecek
tehditlerdir.
b)
Yeniden Değerlendirme Tehditleri: Daha önceden alınmış bir kararın o karardan
sorumlu meslek mensubu tarafından yeniden değerlendirilmesi nedeniyle oluşan
tehditlerdir.
c)
Taraf Tutma Tehditleri: Meslek mensubunun bir durum ya da fikri, tarafsızlığını
tehlikeye düşürecek bir noktaya taşıması sonucu oluşan tehditlerdir.
ç)
Yakınlık Tehditleri: Üçüncü kişilerle kurulan yakın ilişkiler sonucu, meslek
mensubunun bu kişilerin çıkarlarına uygun olacak şekilde davranması sonucu
ortaya çıkabilecek tehditlerdir.
d)
Yıldırma Amaçlı Tehditler: Meslek mensubunun gerçek veya hissedilen tehditler
nedeniyle tarafsız davranmaktan kaçınmaya zorlanması (yıldırılması) sonucu
ortaya çıkabilecek tehditlerdir.
Tehditlere karşı önlemler
MADDE 4 – (1) Tehditleri ortadan kaldıran veya kabul edilebilir bir
düzeye indiren önlemler iki büyük gruba ayrılmaktadır.
a)
Mevzuat ile oluşturulabilecek önlemler: Bu önlemlere verilebilecek örnekler
aşağıda belirtilmiştir:
1)
Mesleğe giriş için gerekli eğitim, meslekî eğitim (staj) ve tecrübe
gereksinimleri,
2)
Sürekli meslekî gelişim gereksinimleri,
3)
Kurumsal yönetim gereksinimleri,
4)
Meslekî standartlar,
5)
Meslekî veya düzenleyici izleme ve disiplin prosedürleri,
6)
Meslek mensubu tarafından üretilen rapor, sonuç, iletişim ve bilgilerin yasal
yetkili üçüncü bir kurum tarafından dış kontrolden geçirilmesi.
b) İş çevresinden sağlanacak
önlemler.
Etik Çatışmanın
Çözümlenmesi
MADDE 5 – (1) Meslek mensupları, temel etik ilkelerinin uygulanması
sırasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklardan kaynaklanan çatışmaları bu
düzenlemede yer alan temel etik ilkeleri esas alarak çözüme kavuşturmalıdır. Bu
etik çatışmaların çözümlenmesi için oluşturulan formel
ya da enformel çözüm sürecinde, meslek mensubunun ilgili verileri, çatışma
konusu ile ilgili etik sorunları ve etik ilkeleri, yerleşik iç süreçleri ve
alternatif hareket biçimlerini dikkate alarak temel etik ilkelerle uygun hareket
biçimini belirlemesi gerekecektir. Eğer sorun hala çözümlenemez ise, meslek
mensubu firma içindeki veya işveren işletmedeki diğer uygun kişilerden yardım
isteyebilir. Herhangi bir konu işletme ile veya işletme içinde bir etik çatışma
içeriyorsa, meslek mensubu Yönetim Kurulu veya Denetim Komitesi gibi işletmenin
yönetiminden sorumlu organlarla görüşmeler yapmalıdır. Bir etik çatışma sorunu
çözümlenemez ise, meslek mensubu bağlı olduğu meslek odasından meslekî öneriler
alabilir. İlgili tüm seçenekleri değerlendirdikten sonra, etik çatışma hala
çözümlenemiyorsa, meslek mensubu çatışmayı yaratan konu ile ilgisini sürdürmeyi
reddedebilir. Meslek mensubu, şartlar çerçevesinde, sözleşme ekibinden ya da
belirli bir görevden çekilmeye karar verebilir veya sözleşmeyle, firmasıyla veya
işverenle ilişkisini tümüyle kesebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Dürüstlük
MADDE 6 – (1) Dürüstlük ilkesi, tüm meslek mensuplarına meslekî
ilişkilerinde doğru ve güvenilir olma yükümlülüğü getirmektedir. Dürüstlük
ilkesi ayrıca adil davranmayı ve açık sözlülüğü ifade
etmektedir.
MADDE 7 – (1) Meslek mensubu, herhangi bir bilginin önemli bir hata
ya da yanıltıcı biçimde hazırlanmış veya gizlenmiş ifadeler içerdiğini
düşünüyorsa, bu tür bilgiyi veya bu bilgiyle hazırlanmış bir rapor, haber veya
sonucu dikkate almamalıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tarafsızlık
MADDE 8 – (1) Tarafsızlık ilkesi, tüm meslek mensuplarına, yanlı
olma, çıkar çatışması veya üçüncü kişilerin uygunsuz biçimdeki baskı ve etkileri
nedeniyle meslekî kararlarından ödün vermeme sorumluluğunu yüklemektedir.
MADDE 9 – (1) Meslek mensupları tarafsızlıklarını olumsuz yönde
etkileyebilecek durumlara maruz kalabilir. Bu tür durum ve baskıları tanımlamak
veya öngörmek her zaman olası değildir. Dolayısıyla, meslek mensuplarının
tarafsızlıklarını etkileyebilecek ortam ve ilişkilerden kaçınmaları gereklidir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Meslekî Yeterlilik ve Özen
MADDE 10 – (1) Meslekî yeterlilik ve özen ilkesi, meslek mensubuna
müşteriler veya işverenlere etkin bir hizmet sunmak için gerekli meslekî bilgi
ve beceri düzeyine sahip olmak ve hizmet sunarken teknik ve meslekî standartlara
uygun olarak özenli davranmak sorumluluğunu getirmektedir.
MADDE 11 – (1) Meslekî yeterlilik iki aşamada ele
alınabilir:
a)
Meslekî yeterliliğin elde edilmesi: Meslekî yeterliliğin elde edilmesi, Kanun’da
belirtilen mesleğe giriş şartlarının sağlanmasını
gerektirmektedir.
b)
Meslekî yeterliliğin korunması: meslekî konuların, meslek hayatıyla ilgili
ulusal ve uluslararası gelişmelerin sürekli olarak izlenmesini ve anlaşılmasını
gerekli kılar. Bu bağlamda, meslek içi eğitim programları meslek mensubunun,
meslekî çevrede etkin olarak faaliyette bulunmasına elverişli olanakları
sağlar.
(2)
Meslekî özen, meslekî hizmetlerin yerine getirilmesinde dikkatli, derinlemesine
ve zaman esasına göre hareket edilmesini öngörür.
(3)
Meslek mensubu, kendi otoritesi altında çalışanların da uygun meslekî eğitim
almalarını ve gözetim altında tutulmalarını sağlamalıdır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Gizlilik
MADDE 12 – (1) Gizlilik ilkesi, meslek mensubuna müşterisi ya da
işveren ile ilgili edindiği bilgilerin gizliliğini koruma sorumluluğu
yüklemektedir. Bu ilke uyarınca meslek mensubunun;
a)
Yasal veya meslekî bir açıklama zorunluluğu ya da yetkisi olmadıkça veya yetkili
makam bilgiyi açıklama yetkisi vermedikçe meslekî ilişkisi sonucu elde edilmiş
bilgiyi müşteri veya işveren dışındaki kişilere
açıklamaması,
b)
Meslekî ilişkisi sonucu elde edilen gizli bilgiyi kişisel çıkar uğruna ya da
üçüncü kişilerin yararına kullanmaması ya da kullanıyor izlenimi bırakmaması
gerekmektedir.
MADDE 13 – (1) Meslek mensubunun gizlilik sorumluluğu müşteri ya da
işveren ile ilişkisi sona erdiği zaman bile devam eder.
(2)
Meslek mensubu, kendi kontrolü altında çalışan elemanların ve danışmanlık veya
tavsiye hizmeti aldığı diğer meslek mensuplarının veya üçüncü kişilerin gizlilik
ilkesinin gereklerine saygı göstermelerini sağlamakla yükümlüdür.
MADDE 14 – (1) Meslek mensubunun aşağıda belirtilen koşulların
varlığı durumunda, sahip olduğu gizli bilgileri açıklaması gerekli veya uygun
olabilir:
a)
Kanun veya müşteri ya da işveren izni ile yapılan
açıklama,
b)
Kanun gereği açıklama istenilmesi. Kanun gereği yapılacak açıklamalar
verilebilecek örnekler şunlar olabilir:
1)
Yasal süreç esnasında belge veya diğer kanıtları sağlamak amacıyla açıklama
yapmak,
2)
Kanuna aykırı bir durumu ortaya çıkarmak için ilgili kamu otoritesine açıklama
yapmak,
c)
Kanunun yasaklanmadığı hallerde, meslekî bir görev ya da hak dâhilinde açıklama
yapmak.
1) Bir
meslek odasının veya meslek örgütünün kalite raporuna veri sağlamak.
2) Bir
meslek odasının, meslek örgütünün veya düzenleyici bir organın yürüttüğü
araştırma veya soruşturmaya veri sağlamak.
3)
Yasal bir süreçte meslek mensubunun meslekî çıkarlarını korumak amacıyla
açıklama yapması.
4)
Muhasebe ve/veya denetim standartlarını ve etik gerekliliklerini karşılamak
amacıyla açıklama yapmak.
MADDE 15 – (1) Gizli bir bilgiyi açıklama kararı verecek bir meslek
mensubunun aşağıdaki noktaları dikkate alması gereklidir:
a) Bir
bilginin müşterinin veya işverenin onayı dâhilinde açıklanması durumunda ilgili
tüm tarafların (üçüncü kişi ve gruplar da dâhil olmak üzere) çıkarlarının zarar
görüp görmeyeceği,
b)
Açıklanacak bilgilerin tamamının uygun ve doğrulanmış bilgiler olup olmadığı
(koşullar gereği meslek mensubu tamamlanmamış veya doğrulanmamış bilgilere sahip
ise açıklamanın kapsamı hakkında meslekî yargısını
kullanmalıdır).
c)
Bilginin kime ve hangi yöntemle verileceği (meslek mensubunun, bilginin
verileceği grubun ya da kişinin doğru grup veya kişi olduğu konusunda tatmin
olması gereklidir).
ALTINCI BÖLÜM
Meslekî Davranış
MADDE 16 – (1) Meslekî davranış ilkesi, meslek mensuplarına,
mesleğin itibarını zedeleyecek davranışlardan kaçınma ve ilgili kanun ve
düzenlemelere uyma yükümlülüğünü getirmektedir. Mesleğin itibarını zedeleyecek
davranışlar tüm gerekli bilgilere sahip üçüncü kişi ya da grup tarafından da,
mesleğin adını olumsuz etkileyeceği düşünülen davranışları kapsar.
MADDE 17 – (1) Meslek mensubu kendisinin ve işinin tanıtımını
yaparken mesleğe zarar vermemelidir. Meslek mensubu;
a)
Dürüst ve güvenilir olmalı;
b)
Sunduğu hizmetler, sahip olduğu özellik ve iş tecrübeleri ile ilgili abartılı
iddialarda bulunmamalı;
c)
Diğer meslek mensuplarına yönelik doğrulanmamış karşılaştırmalar ve küçültücü
göndermeler (atıflar) yapmamalıdır.
İKİNCİ KISIM
Bağımsız Çalışan Meslek Mensuplarının Uyacakları Etik
İlkeler
BİRİNCİ BÖLÜM
Giriş
MADDE 18 – (1) Etik ilkelerin bu bölümünde birinci kısımda sunulan
kavramsal çerçevenin bağımsız çalışan meslek mensuplarına uygulanış biçimi
açıklanacaktır. İzleyen kısımlarda bağımsız çalışan meslek mensupları için etik
ilkelerine uyum konusunda tehdit yaratabilecek koşullara ait örnekler
sunulmaktadır. Ancak, sunulan örnekler olası durumların tamamını temsil
etmemektedir. Bu nedenle meslek mensubundan beklenen, birinci kısımda açıklanan
kavramsal çerçevenin, karşılaşılan özel durum veya koşullara uygulanması
olacaktır.
MADDE 19 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu dürüstlüğe,
tarafsızlığa ve mesleğin adına zarar verebilecek ve sonucunda meslekî
hizmetlerin yerine getirilmesi ile bağdaşmayacak herhangi bir iş ya da faaliyete
katılmamalıdır.
MADDE 20 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubunun karşılaşabileceği
potansiyel tehditler birinci kısımda açıklanmıştır. Bu tehditlerin özellikleri
ve önem dereceleri meslek mensubunun sunduğu hizmetlerin yöneltildiği müşteri
gruplarına göre farklılaşabilir (Örneğin finansal tablo denetimi müşterisi,
finansal tablo denetimi dışında güvence sağlama sözleşme müşterisi veya güvence
amaçlı olmayan müşteri gibi).
MADDE 21 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu için kişisel çıkar
tehdidi yaratabilecek durumlara verilebilecek bazı örnekler şunlar
olabilir:
a)
Müşterisinden finansal çıkarı olması veya müşteri ile ortak bir finansal çıkarı
paylaşması,
b) Tek
bir müşteriden alınacak toplam ücrete aşırı bağlılık.
c)
Müşteri ile yakın iş ilişkisi kurmak.
ç)
Müşteriyi kaybetme olasılığını dikkate alma.
d)
Müşteri tarafından istihdam edilme olasılığı.
e)
Güvence sağlama sözleşmesi ile ilgili şarta bağlı
ücretler.
f)
Güvence sağlama müşterisinden veya yöneticilerden borç alınması ya da güvence
sağlama müşterisine/yöneticilerine borç verilmesi.
MADDE 22 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu için tekrar
değerlendirme tehdidi yaratabilecek durumlara verilebilecek bazı örnekler şunlar
olabilir:
a)
Bağımsız çalışan meslek mensubunun yaptığı bir işin tekrar değerlendirilmesi
sırasında önemli bir hatanın tespit edilmesi.
b) Bir
finansal sistemin tasarım ve uygulamasına katıldıktan sonra sistemin işleyişi
hakkında rapor verilmesi,
c) Bir
sözleşmenin esas konusu olan kayıtların üretilmesinde kullanılan ilk verilerin
bağımsız çalışan meslek mensubu tarafından hazırlamış
olması.
ç)
Güvence sağlama sözleşmesi ekibinin bir üyesinin daha önceden o müşterinin
çalışanı olması.
d)
Güvence sağlama sözleşmesi ekibinin bir üyesinin halen veya yakın geçmişte
müşteri tarafından sözleşmenin esas konusu üzerinde doğrudan ve önemli bir etki
yaratabilecek bir pozisyonda istihdam edilmiş olması.
e) Bir
müşteriye güvence sağlama sözleşmesinin esas konusunu doğrudan etkileyen bir
hizmet sunulması.
MADDE 23 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu için taraf tutma
tehdidi yaratabilecek durumlara verilebilecek bazı örnekler şunlar
olabilir:
a)
Borsaya kote olan finansal tablo denetimi müşterisinin
kurucu hisse senedini almak.
b)
Üçüncü taraflarla ilgili hukuki itilaf ve anlaşmazlıklarda güvence sağlama
sözleşme müşterisi adına taraf olmak.
MADDE 24 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu için yakınlık tehdidi
yaratabilecek durumlara verilebilecek bazı örnekler şunlar
olabilir:
a)
Sözleşme ekibinin bir üyesinin, müşteri işletmenin bir yöneticisi veya memuru
ile yakın veya birinci derece ailevi ilişkiye sahip
olması.
b)
Sözleşme ekibinin bir üyesinin, müşteri işletme ile yapılan sözleşmenin esas
konusu üzerinde doğrudan ve önemli etki yapabilecek bir çalışanı ile yakın ya da
birinci derece ailevi ilişkisinin olması.
c)
Firmanın eski bir ortağının, müşterinin yöneticisi veya sözleşme konusu üzerinde
direkt ve önemli bir etki yapabilecek çalışanı olması.
ç)
Değeri önemsiz olanlar hariç, bir müşteriden hediye veya ayrıcalıklı hizmet
alınması,
d) Üst
düzey personel ile güvence sağlama müşterisi arasında uzun süreli arkadaşlık
ilişkisinin olması.
MADDE 25 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu için yıldırma tehdidi
yaratabilecek durumlara verilebilecek bazı örnekler şunlar
olabilir:
a)
Müşteri sözleşmesi ile ilgili olarak azledilme veya görevi başkasına verme ile
tehdit edilmek.
b)
Daha düşük ücret ödenmesi için sunulan hizmetin kapsamının uygunsuz bir biçimde
azaltılması yönünde baskıya maruz kalmak.
MADDE 26 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubunun maruz kalabileceği
temel ilkelere uyumla ilgili bazı özel tehditler sınıflandırılamayabilir. Ancak
meslek mensubu iş ilişkilerinde bu tür tehditlere karşı her zaman dikkatli ve
uyanık olmalıdır.
MADDE 27 – (1) Tehditlerin ortadan kaldırılması veya kabul
edilebilir bir düzeye indirilmesi için alınabilecek önlemler genel olarak iki
gruba ayrılabilir.
a)
Meslek, mevzuat veya düzenlemeler ile oluşturulabilecek
önlemler.
b) İş
çevresinden sağlanacak önlemler.
(2) Meslek mevzuatı veya
düzenlemeleri ile oluşturulan önlemler, temel etik ilkelerine ilişkin bu
düzenlemenin Birinci Kısım-Birinci Bölüm 4 üncü maddesinde açıklanmıştır.
MADDE 28 – (1) İş çevresinden sağlanabilecek önlemler farklı koşul
veya durumlara göre çeşitlilik gösterir. Bu tür önlemler firmaya veya sözleşmeye
bağlı olarak oluşturulabilir. Meslek mensubu belirli bir tehditle nasıl başa
çıkacağına karar vermelidir. Bu kararın verilmesinde meslek mensubu ortaya
çıkabilecek tehdit hakkında gerekli tüm bilgilere sahip olan üçüncü kişi ya da
grupların, verilen kararları nasıl değerlendireceğini de dikkate almalıdır. Bu
değerlendirme; tehdidin önem derecesi, sözleşmenin niteliği ve firmanın yapısı
gibi faktörlerden etkilenecektir.
MADDE 29 – İş çevresinde firma çapında alınabilecek önlemler şunlar
olabilir:
a)
Firmanın temel etik ilkelere uyumun önemini vurgulamak.
b)
Güvence sağlama sözleşmesi ekibinin kamu çıkarına uygun hareket edeceği yönünde
bir beklentinin oluşmasını sağlamak.
c)
Sözleşmelerde kalite kontrolü uygulanması ve izlenmesini sağlayacak politika ve
süreçler.
ç)
Tehditlerin belirlenmesi, bu tehditlerin önem derecesinin değerlendirilmesi,
önemsiz olanlar dışındaki tehditleri ortadan kaldıracak veya kabul edilebilir
düzeye indirecek önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasına ilişkin belgeye dayalı
politikalar.
d)
Güvence sağlama sözleşmelerini kullanan firmalar için bağımsızlığa yönelik
tehditlerin ve bu tehditlerin önem derecesinin belirlenmesi, tehditleri (önemsiz
olanlar dışındaki) yok edecek veya kabul edilebilir düzeye indirecek önlemlerin
değerlendirilmesi ve uygulanmasına yönelik belgeye dayalı bağımsızlık
politikaları.
e)
Temel etik ilkelere uyum gerektiren belgeye dayalı iç politika ve
süreçler.
f)
Firma veya sözleşme ekibi üyeleri ve müşteriler arasındaki çıkar ilişkilerinin
belirlenmesini sağlayacak politika ve süreçler.
g) Tek
bir müşteriden elde edilen gelirin izlenmesi ve gerektiğinde bu gelire olan
bağımlılığın yönetilmesini sağlayacak politika ve
süreçler.
ğ)
Sözleşme ekibinin üyesi olmayan kişilerin sözleşmenin sonucunu uygunsuz bir
biçimde etkilemesini engelleyecek politika ve süreçler
üretmek.
h) Tüm
ortaklar ve meslekî kadroya firmanın uyguladığı politika ve süreçlerle ile
ilgili düzenli bilgi sağlamak ve eğitim vermek.
ı)
Firmanın kalite güvence sisteminin yeterliliğinin denetlenmesinden sorumlu
olacak üst yönetimden bir kişiyi görevlendirilmek.
i)
Politika ve süreçlere uyumun sağlanabilmesi için gerekli disiplin mekanizmasını
kurmak.
j)
Firma personelinin temel etik ilkelere uyum hakkında kendilerini ilgilendiren
herhangi bir konuyla ilgili olarak üst yönetimle iletişim kurmalarını teşvik
edici ve yetki verici yayımlanmış politika ve süreçler
yaratmak.
k)
Güvence sağlama sözleşmesi müşterisine aynı zamanda güvence sağlamaya yönelik
olmayan başka bir hizmet sunulmasında farklı ortakların ve sözleşme ekiplerinin
ve ayrı raporlama zincirlerinin kullanılmasını sağlamak.
l)
Güvence sağlama sözleşmesi müşterisine hizmet veren ortakları ve meslekî kadroyu
bağımsız olmalarının zorunlu olduğu konusunda bilgilendirmek ve
yönlendirmek.
MADDE 30 – (1) İş çevresindeki sözleşmeye özgü önlemler ise şunlar
olabilir.
a)
Başka bir meslek mensubunun yapılan işi gözden geçirmesi veya gerekiyorsa
tavsiyelerde bulunmasını sağlamak.
b)
Bağımsız bir üçüncü gruba danışmak (örneğin, bağımsız yöneticilerden oluşan bir
komite, mesleği düzenleyici bir organ veya başka bir meslek
mensubu).
c)
Etik konuların, müşterinin yönteminden sorumlu kişilerle tartışmak.
ç)
Müşteri yönetimine sunulan hizmetlerin özellikleri ve talep edilen ücretle
ilgili açıklama yapmak.
d)
Sözleşme konusu hizmetin bir kısmının başka bir firma tarafından ifa edilmesi
veya yeniden yerine getirilmesini sağlamak.
e) Üst
düzey güvence sağlama sözleşmesi ekibini rotasyona tabi
tutmak.
MADDE 31 – (1) Sözleşmenin
özelliğine bağlı olarak, bağımsız çalışan meslek mensubu, müşterisinin aldığı
önlemlere de güvenebilir. Ancak, tehditlerin kabul edilebilir düzeye
indirilmesinde sadece bu tür önlemlere güvenilmesi mümkün değildir.
MADDE 32 – (1) Müşterinin sistem ve süreçlerindeki önlemler şunlar
olabilir:
a)
Müşterinin yönetim kararlarını alacak personelinin deneyimli ve işinin ehli,
kıdemli çalışanlar olması,
b)
Müşterinin firmanın hizmetleri ile ilgili olarak uygun gözetim ve iletişimi
sağlayacak kurumsal yönetişim yapısının mevcut olması.
İKİNCİ BÖLÜM
Meslekî Atamalar
Müşteri
kabulü
MADDE 33 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu yeni bir müşteriyi
kabul etmeden önce, bu tür bir iş kabulünün temel etik ilkelere yönelik bir
tehdit yaratmayacağından emin olmalıdır. Müşteri ile ilgili (sahipleri, yönetimi
ve faaliyetleri) bazı kuşkulu noktalar dürüstlük veya meslekî davranış
ilkelerine yönelik tehdit oluşturabilir.
(2)
Müşterinin yasadışı faaliyetler içinde bulunması (para aklama gibi), dürüst
olmaması veya tartışmalı finansal raporlama uygulamaları temel etik ilkeleri
tehdit eden müşteri ile ilgili konulardır.
(3) Bu
tür tehditlerin önemi değerlendirilmeli ve önemsiz olanlar dışındaki tehditleri
ortadan kaldırmaya veya azaltmaya yönelik önlemler alınmalıdır.
(4)
Alınabilecek uygun önlemler; müşterinin kendisi, sahipleri, yöneticileri ve
faaliyetleri ile ilgili bilginin ve anlayışın geliştirilmesi, iç kontrolün veya
kurumsal yönetimin geliştirilmesi yönünde müşteri taahhüdü sağlanmalıdır.
(5)
Tehditlerin kabul edilebilir bir düzeye indirilememesi durumunda meslek mensubu
müşteriyi kabul etmekten kaçınmalıdır.
(6)
Müşteri kabulü ile ilgili kararlarda yenilenen sözleşmeler periyodik olarak
gözden geçirilmelidir.
Sözleşme
kabulü
MADDE 34 – (1) Bağımsız çalışan bir meslek mensubu sadece bağımsız
meslek mensuplarının yapabileceği hizmetleri vermeyi kabul etmelidir. Meslek
mensubu, belirli bir müşteri sözleşmesini kabul etmeden önce, kabulün temel etik
ilkelere yönelik bir tehdit yaratıp yaratmayacağını dikkate almalıdır. Örneğin;
sözleşme ekibinin sözleşme şartlarını yerine getirecek gerekli yeterliliğe sahip
olmaması, meslekî yeterlilik ve özen ilkesine yönelik kişisel çıkar tehdidi
yaratacaktır.
(2)
Meslek mensubunun söz konusu tehditleri ortadan kaldırmak veya kabul edilebilir
bir düzeye indirmek için alabileceği önlemler şunlar
olabilir:
a)
Müşterinin yaptığı işin özelliği, faaliyetlerinin karmaşıklığı, sözleşmenin özel
şartları, sunulacak hizmetin özelliği, amacı ve yapısı ile ilgili yeterli bir
bilgiye sahip olmak,
b)
Kullanılacak düzenleme veya raporlama usulleri ile ilgili deneyim sahibi
olmak,
c)
Gerekli yeterliliğe sahip personeli atamak,
ç)
Gerekli olduğunda uzman kullanmak,
d)
Sözleşmeyi gerçekçi bir zaman diliminde yerine getirmek,
e)
Sözleşmeleri, sadece yerine getirilebilirse kabul edilmesini sağlamaya yönelik
kalite güvence sistemi geliştirmek.
Meslekî atamalardaki
değişiklikler
MADDE 35 – (1) Başka bir meslek mensubunun yerine geçmesi istenen
veya o anda başka bir meslek mensubu tarafından yerine getirilen bir sözleşme
için teklif vermeyi düşünen bir meslek mensubu, sözleşmeyi kabul etmemesini
gerektiren, temel etik ilkelere yönelik tehditler gibi, nedenler olup olmadığını
belirlemelidir. Örneğin; bir meslek mensubunun, bir sözleşmeyi kabul etmeden
önce, konuyla ilgili tüm gerçekleri bilmemesi meslekî yeterlilik ve özen
ilkesini tehdit edebilir.
(2)
Söz konusu tehditlerin önemi değerlendirilmelidir. Bu amaçla mevcut meslek
mensubu ile doğrudan iletişim kurularak, önerilen değişim ile ilgili tüm
gerçeklerin ortaya konulması ve böylece meslek mensubunun sözleşmenin kabul
edilmesinin uygun olup olmayacağına karar vermesi sağlanır.
(3)
Mevcut meslek mensubu gizlilik ilkesine uymakla yükümlüdür. Dolayısıyla mevcut
meslek mensubunun işi alması önerilen meslek mensubuyla müşterisi konusunda
yapabileceği görüşmenin kapsamı müşterisinin izin vermesine ya da bu tür bir
iletişime izin veren yasal ya da etik gerekliliklere bağlı olacaktır (Bu
gereklilikler Kısım 1 Bölüm 5’de yer almaktadır).
(4)
Belirlenen tehditlerden açıkça önemsiz olanlar dışındakiler için önlem alınması
gereklidir. Alınabilecek önlemler şunlar olabilir.
a)
Mevcut meslek mensubuyla müşterinin işleri hakkında tümüyle ve özgürce
konuşmak,
b) İş
teklif edilen meslek mensubunun karar vermeden önce, mevcut meslek mensubundan,
bilmesi gereken gerçeklerle ilgili bilgi istemek.
(5)
Önlemlerin uygulanmasına rağmen, mevcut tehditler ortadan kaldırılamıyor veya
kabul edilebilir bir düzeye indirilemiyorsa, meslek mensubu, mevcut verilerden
tatmin olmadıkça, sözleşmenin kabulünden kaçınmalıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çıkar Çatışmaları
MADDE 36 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu çıkar çatışmasına
neden olabilecek durumları belirlemeye çalışmalıdır. Bu tür durumlar temel etik
ilkelere uyulması konusunda sakıncalara neden olabilir. Örneğin, bir meslek
mensubunun müşterisinin rakibiyle ortak bir yatırım veya bir anlaşma yapması
tarafsızlık ilkesini tehdit edebilir. Aynı zamanda, meslek mensubunun çıkar
çatışması içinde olan müşterilere hizmet sunması tarafsızlık veya gizlilik
ilkesine yönelik tehdit yaratabilir.
(2)
Bağımsız çalışan meslek mensubu her türlü tehdidin önemini değerlendirmelidir.
Değerlendirme; meslek mensubunun bir müşteriyi kabul etmeden önce, potansiyel
müşterisiyle arasında herhangi bir tehdit yaratabilecek çıkar ilişkisinin olup
olmadığının tespit edilmesine dayanır. Önemsiz olanlar dışındaki tehditleri yok
etmek veya kabul edilebilir düzeye indirmek için gerekli önlemler
alınmalıdır.
MADDE 37 – (1) Çatışmaya neden olan koşullara bağlı olarak, meslek
mensubu tarafından alınması gereken önlemler şunlardır:
a)
Firmanın çıkar çatışması yaratabilecek faaliyetleri ile ilgili olarak müşteriye
bilgi verilmesi ve onayının alınması,
b)
Meslek mensubunun çıkar çatışması içinde olan iki ya da daha fazla müşteri için
hizmet vermesi durumunda, durum hakkında ilgili tüm taraflara bilgi verilmesi ve
onaylarının alınması,
c)
Bağımsız çalışan meslek mensubunun hiçbir müşteriye özel hizmet sunmadığı
konusunda müşteriye bilgi verilmesi ve onayının alınması,
ç)
Farklı sözleşme ekiplerinin kullanılması,
d)
Bilgiye ulaşımı engelleyen süreçler oluşturulması,
e)
Güvenlik ve gizlilikle ilgili konularda sözleşme ekipleri için rehberler
hazırlanması,
f)
Firma ortakları ve çalışanları tarafından imzalanan gizlilik anlaşmaları
yapılması.
MADDE 38 – (1) Bir çıkar çatışması tarafsızlık, gizlilik ve
meslekî davranış da dâhil olmak üzere temel ilkelerden bir veya birkaçını tehdit
ediyorsa ve bu tehditler sayılan önlemlerin uygulanmasıyla yok edilemiyor veya
kabul edilebilir bir düzeye indirilemiyorsa, meslek mensubu belirli bir
sözleşmenin kabul edilmesinin uygun olmayacağı veya çatışma yaratan
sözleşmelerden vazgeçilmesi gerektiği sonucunu çıkarmalıdır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İkincil Görüşler
MADDE 39 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubundan müşterisi olmayan
bir işletme adına, muhasebe, denetim, raporlama veya diğer standartların
uygulanması konusunda ikincil görüş sağlaması istendiği durumlar, temel etik
ilkelere uyumla ilgili tehditlere neden olabilir. Örneğin, meslek mensubunun
ikincil görüşü mevcut meslek mensubuna sunulan aynı veri setine dayanmaz ise
veya yetersiz kanıta dayanırsa, meslekî yeterlilik ve özen ilkesine yönelik
tehdit oluşturabilir.
(2) Bu
türde bir görüş istenen meslek mensubu, tehdidin önemini değerlendirmeli, bunu
ortadan kaldıracak veya kabul edilebilir düzeye indirecek önlemleri almalıdır.
Bu tür önlemler, müşteriden izin alınarak mevcut meslek mensubu ile görüşülmesi,
herhangi bir görüşle ilgili sınırlamaların müşteri ile görüşülmesi ve mevcut
meslek mensubuna bu görüşün bir kopyasının sunulması şeklinde
gerçekleştirilebilir.
(3)
İkincil görüş isteyen müşteri mevcut meslek mensubu ile iletişim kurmasına izin
vermiyorsa, bağımsız çalışan meslek mensubunun tüm koşulları dikkate alarak
görüş bildirmenin uygun olup olmayacağına karar vermesi gereklidir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Ücretler ve Diğer Gelirler
MADDE 40 – (1) Meslek mensubu, sunduğu hizmete göre uygun gördüğü
bir ücreti talep edebilir. Bir meslek mensubunun diğerine göre daha düşük ücret
talep etmesi kendi içinde etik olmayan bir davranış değildir. Bununla birlikte,
talep edilen ücret düzeyi nedeniyle temel etik ilkelere uymaya yönelik tehditler
ortaya çıkabilir. Örneğin, belirli bir hizmetin yerine getirilmesi için talep
edilen ücret düzeyinin çok düşük olması meslek mensubunun hizmeti uygun teknik
ve meslekî standartlara göre yerine getirmesini güçleştirecekse, meslekî
yeterlilik ve özen ilkesine yönelik kişisel çıkar tehditleri ortaya çıkabilir.
Bu nedenle; meslek mensupları sundukları hizmetler için uygun ücret düzeyini
belirlemede serbest olmakla birlikte bu ücret, Birlik tarafından belirlenmiş ve
ilan edilmiş asgari ücret düzeyinin altında olamaz.
MADDE 41 – (1) Bu tür tehditlerin önemi, talep edilen ücretin
düzeyine ve karşılığında sunulan hizmet gibi faktörlere bağlı olacaktır. Bu tür
tehditler için alınabilecek önlemler şunlar olabilir:
a)
Müşterinin sunulacak hizmetlerin kapsamı karşılığında talep edilen ücretin hangi
temele göre belirlendiği hususunda bilgilendirilmesi,
b)
Görev için uygun süre ve kalifiye personel tahsis
edilmesi.
MADDE 42 – (1) Güvence sağlamaya yönelik sözleşmelerin bazı
türlerinde şarta bağlı ücret geniş ölçüde kullanılmaktadır. Ancak, bu tür
ücretler temel etik ilkelere yönelik tehditlere, örneğin tarafsızlık ilkesine
yönelik kişisel çıkar tehdidine neden olabilir. Bu tür tehditlerin önem derecesi
sözleşmenin özelliğine, olası ücret aralığına ve hizmetin sonucunun bağımsız bir
üçüncü grup tarafından incelenip incelenmeyeceğine bağlı olacaktır.
(2) Bu
tür tehditler değerlendirilmeli ve önemli kabul edilenler için önlemler
alınmalıdır. Alınabilecek önlemlerden bazıları şöyle
sıralanabilir:
a)
Müşteriyle ücret esaslarını gösteren ön anlaşma yapılması,
b)
Bağımsız çalışan meslek mensubunun sunduğu işin ve ücretlendirme esaslarının
hedeflenen kullanıcılara açıklanması,
c)
Kalite kontrol politika ve süreçleri,
ç)
Meslek mensubunun sunduğu hizmetin, tarafsız üçüncü bir grup tarafından
incelenmesi.
MADDE 43 – (1) Belirli durumlarda meslek mensubu bir müşteri ile
ilgili olarak müşteri gönderme bedeli veya komisyon alabilir. Örneğin, meslek
mensubunun belirli bir hizmeti sağlayamaması ve müşterisini başka bir meslek
mensubuna göndermesi sonucu ücret alması veya bir malın ya da hizmetin bir
müşteriye satılması ile ilgili olarak (örneğin yazılım paketi) üçüncü bir
gruptan komisyon alması bu durumlara örnek olarak verilebilir.
(2) Bu
tür ücret veya komisyonların kabul edilmesi tarafsızlık ve meslekî yeterlilik ve
özen ilkelerine yönelik kişisel çıkar tehditleri yaratabilecektir ve meslek
mensubunun bu tür ücretleri ya da komisyonları alması veya ödemesi uygun
değildir.
ALTINCI BÖLÜM
Meslekî Hizmetlerin
Pazarlanması
MADDE 44 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu reklam yapma veya diğer pazarlama yöntemleri ile yeni iş veya
müşteri aradığında, temel etik ilkelere uyum konusunda potansiyel tehditler
ortaya çıkabilir. Örneğin, meslek mensubunun başarılarını veya sunduğu
hizmetlerin pazarlaması, meslekî davranış ilkesinin prensipleriyle ters düşecek
biçimde yapılırsa, bu ilkeye yönelik kişisel çıkar tehditleri ortaya çıkabilir.
MADDE 45 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu meslekî hizmetlerin
pazarlamasında mesleğin itibarını zedelememelidir. Bağımsız çalışan meslek
mensubu doğru ve dürüst olmalı ve
a)
Sunduğu hizmetler, sahip olduğu özellikler ve iş tecrübesiyle ilgili abartılı
iddialarda bulunmamalı veya
b)
Diğer meslek mensuplarının hizmetleri ile ilgili asılsız karşılaştırmalar ve
küçültücü atıflar yapmamalıdır.
(2)
Bağımsız meslek mensupları, meslekî hizmetlerinin tanıtımı konusunda Haksız
Rekabet ve Reklam Yasağı Hakkında Yönetmelik
hükümlerine uyar.
YEDİNCİ BÖLÜM
Hediyeler ve Ağırlama
MADDE 46 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubuna veya bir yakın aile
üyesine bir müşteri tarafından hediye teklif edilebilir. Bu tür bir hediye temel
etik ilkelerine yönelik tehditlere yol açabilir. Örneğin, müşteriden bir hediye
kabul edilmesi objektiflik ilkesine yönelik kişisel çıkar tehdidi oluştururken,
bu tür tekliflerin kamu tarafından bilinmesi durumunda tarafsızlık ilkesine
yönelik yıldırma tehdidi oluşacaktır.
(2) Bu
tür tehditlerin önem düzeyi hediye teklifinin özelliğine, değerine ve teklifin
arkasındaki amaca bağlı olacaktır. Yapılan hediye teklifi bu
teklifi bilen ve gerekli tüm bilgilere sahip üçüncü bir grup tarafından önemsiz
olarak kabul ediliyorsa, bu durumda meslek mensubu teklifin bilgi edinme veya
karar alıcıyı etkileme gibi bir niyetle yapılmadığı, iş hayatına özgü normal bir
hareket olduğu ve temel etik ilkelerine yönelik bir tehdit oluşturmadığı
sonucuna varılabilir.
(3)
Oluşan tehditlerin önemli olarak görüldüğü durumlarda bu tehditleri ortadan
kaldırmak veya kabul edilebilir bir düzeye indirmek için gerekli önlemler
alınmalı ve uygulanmalıdır. Alınan önlemlere rağmen tehdit yok edilemiyor veya
kabul edilebilir bir düzeye indirilemiyorsa, meslek mensubu bu tür bir hediye
teklifini kabul etmemelidir.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Müşteri Varlıklarının
Muhafazası
MADDE 47 – (1) Yasal olarak izin verilmediği sürece bağımsız çalışan
meslek mensubu, müşterisine ait para veya diğer varlıkları, emanet olarak
alamaz.
(2)
Müşteri varlıklarının muhafazası, temel etik ilkelere yönelik tehditler yaratır.
Örneğin, meslekî davranış ve objektiflik ilkelerine yönelik kişisel çıkar
tehdidi oluşturur.
(3)
Bağımsız çalışan meslek mensupları, müşterilerine ait para ve diğer varlıkların
emanet olarak alınmasını yasaklayan 26/10/1996 tarih ve
22535 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mecburi Meslek Kararına uymak
zorundadır.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Tüm Hizmetlerde Tarafsızlık
MADDE 48 – (1) Bağımsız çalışan meslek mensubu, herhangi bir hizmet
sunarken, müşteri, yönetici veya çalışanları ile olan ilişkilerinin tarafsızlık
temel ilkesine yönelik tehdit oluşturmamasına dikkat etmelidir. Örneğin; ailevi
veya kişisel bir ilişki ya da yakın bir iş ilişkisi tarafsızlık ilkesine yönelik
yakınlık tehdidi oluşturabilir.
MADDE 49 – (1) Güvence sağlamaya yönelik bir hizmet sunan meslek
mensubu güvence sağlama sözleşmesi müşterisinden bağımsız olmalıdır. Meslek
mensubunun fikren ve görünüş itibarıyla bağımsız olması; yanlılık, çıkar
çatışması yaşamadan veya başkalarının uygunsuz etkilerine maruz kalmadan görüş
açıklayabilmesine olanak sağlar. Kısım 10, bağımsız çalışan meslek mensubunun
güvence sağlama sözleşmesi hizmeti sunarken ihtiyaç duyacağı bağımsızlık
gereksinimlerine yönelik özel bir rehber sunmaktadır.
MADDE 50 – (1) Meslek mensubunun sunduğu herhangi bir hizmette
tarafsızlığa yönelik tehditlerin varlığı, sözleşmenin belirli şartlarına ve
yapılan işin özelliğine bağlı olacaktır.
(2)
Bağımsız çalışan meslek mensubu belirlenen tehditleri değerlendirmeli ve önemsiz
olanlar dışındaki tehditleri yok edecek veya kabul edilebilir bir düzeye
indirecek önlemler almalıdır. Bu önlemlerden bazıları aşağıda
sunulmuştur:
a)
Sözleşme ekibinden çekilme,
b)
Gözetim süreçleri,
c)
Tehdide neden olan finansal veya iş ilişkisinin ortadan
kaldırılması,
ç)
Konunun, firma içindeki daha üst yönetim düzeylerinde
tartışılması,
d)
Konunun, müşterinin yönetiminden sorumlu kişilerle tartışılması.
ONUNCU BÖLÜM
Güvence Sağlama Amaçlı Sözleşmeler, Bağımsızlık ve
Sözleşme Dönemi
MADDE 51 – (1) Güvence sağlama amaçlı sözleşmeler kamu çıkarını
ilgilendirdiği için güvence sağlama sözleşmesini yürüten ekibin, firmaların
kararlarından ve güvence sağlama müşterisinden (sorumlu taraf) bağımsız
olmaları, bu Yönetmeliğin temel gerekliliklerinden bir tanesidir.
(2)
Güvence sağlama amaçlı sözleşmeler, hedef kullanıcıların sözleşmenin esas
konusunun belli bir kritere göre değerlendirilmesi
yoluyla ulaşılan sonuca duydukları güvenin arttırılması amacıyla tasarlanır.
(3)
Güvence sağlama sözleşmeleri, Türkiye Denetim Standartları Kurulu tarafından
yayımlanan standartlara göre, yoksa Uluslararası Güvence ve Denetim Standartları
Kurulu tarafından yayınlanan Güvence Sağlama Amaçlı Sözleşmeler Uluslararası
Çerçevesine göre düzenlenecektir. Bu çerçeve güvence sağlama amaçlı
sözleşmelerin amaç ve unsurlarını açıklamaktadır.
MADDE 52 – (1) Güvence sağlama sözleşmeleri aşağıdaki bileşenlerden
herhangi birisini içerebilir:
a)
Malî ya da malî olmayan hususları içeren birçok konuda yapılan
raporlamalar,
b)
Yüksek ya da orta düzeyde güvence sağlaması öngörülen
sözleşmeler,
c)
Doğrudan raporlama ve tasdik işleri,
ç) İç
ve dış raporlama sözleşmeleri,
d)
Özel sektör ve kamu sektöründeki sözleşmeler.
MADDE 53 – (1) Bağımsızlık ilkesi; fikren bağımsızlık ve görünümde
bağımsızlık olarak ikiye ayrılır. Fikren bağımsızlık, meslekî kararın dış
etkilerden bağımsız olarak verilmesi, meslek mensubunun dürüstlük, tarafsızlık
ve meslekî şüphecilik içinde davranmasıdır. Görünümde bağımsızlık ise, gerekli
tüm bilgilere sahip, uygulanan önlemleri bilen üçüncü bir grup tarafından da
firmanın ve sözleşme ekibinin dürüstlük, tarafsızlık ve meslekî şüpheciliğinin
onaylanmasını ifade etmektedir.
MADDE 54 – (1) Güvence sağlama sözleşmesi ekipleri ve firmalar
birinci kısımda açıklanan kavramsal çerçeve yaklaşımını, bağımsızlıkla ilgili
belirli durumlara uygulamalıdır. Firma, güvence sağlama sözleşmesi ekibiyle,
güvence sağlama müşterisi arasındaki ilişkilerin belirlenmesinin yanı sıra
sözleşme ekibi ya da müşteriler dışındaki kişilerin de bağımsızlığa tehdit
oluşturup oluşturmadığını dikkate almalıdır.
MADDE 55 – (1) Güvence sağlama sözleşmeleri beyana dayalı ya da
doğrudan raporlama biçiminde olabilir. Her iki durumda da üç farklı grubun
varlığı söz konusudur. Bağımsız çalışan meslek mensubu, güvence sağlama
sözleşmesi müşterisi (sorumlu taraf) ve hedef
kullanıcılar.
(2)
Meslek mensubu hedef kullanıcıya, sorumlu tarafın sorumluluğunda olan konuyla
ilgili güvence sağlar. Sorumlu taraf, sözleşmeye konusundan sorumlu olan kişiler
veya temsilciler olabilir. Örneğin yönetim; malî tabloların hazırlanmasından ve
iç kontrolün kurulmasından sorumludur. Hedef kullanıcı ise; meslek mensubu
tarafından kendisine belirli bir kullanım ve amaç için rapor hazırlanan kişi
veya kişilerdir.
MADDE 56 – (1) Bağımsızlığa yönelik tehditler ve alınabilecek
önlemler her bir güvence sağlama sözleşmesinin özelliğine göre (finansal tablo
denetimi sözleşmesi veya başka bir çeşit güvence sağlama amaçlı sözleşme olması)
değişir.
(2)
Finansal tablo denetimi sözleşmelerinde hem fikren hem de görünümde bağımsızlık
oldukça önemlidir. Bu tür sözleşmelerde, sözleşme ekibinin ve firmanın finansal
tabloları denetlenen müşteriden bağımsız olması gerekmektedir. Bu tür bir
bağımsızlık, sözleşme ekibinin üyeleri ve müşteri işletmenin malî tablolar
üzerinde doğrudan ve önemli etki yapabilecek yönetici ve çalışanları arasındaki
belirli ilişkilere sınırlama getirilmesini gerektirir.
(3)
Finansal tablo denetimi dışındaki diğer beyana dayalı güvence sağlama
sözleşmelerinde sözleşme ekibi üyelerinin ve firmanın, güvence sağlama
müşterisinden bağımsız olması gerekmektedir. Bu tür bir bağımsızlık, sözleşme
ekibi üyeleri ile müşterinin sözleşme konusu ile ilgili bilgisi üzerinde
doğrudan etki yapabilecek müşterinin yönetici ve çalışanları arasındaki belirli
ilişkilere sınırlama getirilmesini gerektirir.
MADDE 57 – (1) Bu bölümün amacı;
a)
Bağımsızlığa yönelik tehditlerin tespiti,
b) Bu
tehditlerden önemsiz olanlarının belirlenmesi ve
c)
Önemsiz olmayan tehditler için uygun önlemlerin neler olduğunun saptanması ve
uygulanmasıdır.
(2)
Bir tehdidin kabul edilebilir bir düzeye indirilmesi için alınabilecek bir
önlemin olmadığı durumlarda tehdidi oluşturan faaliyetlere son verilmesi ya da
güven sağlama sözleşmesinin kabul edilmemesi
gerekmektedir.
MADDE 58 – (1) Bağımsızlığa yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması
veya kabul edilebilir düzeye indirilmesinde kullanılacak önlemlerin
belirlenmesinde meslek mensubunun meslekî yargısı kullanılmaktadır. Bağımsızlığa
yönelik tehditlerin çok yoğun ve önemli olduğu bazı örneklerde alınabilecek tek
önlem tehdidi doğuran faaliyetin ortadan kaldırılması veya sözleşmenin kabul
edilmemesidir.
(2)
Bağımsızlığa yönelik tehditlerin mevcut olduğu durumlarda, firma güvence sağlama
amaçlı sözleşmeyi kabul etme kararı verirse, bu kararın belgelenmesi gereklidir.
Bu belgelemede saptanan tehdit ve uygulanan önlemler
tanımlanmalıdır.
(3)
Bağımsızlığa yönelik tehditlerin ve alınacak önlemlerin değerlendirilmesi, kamu
çıkarını dikkate almaktadır. Bazı işletmeler, faaliyetleri, büyüklükleri ve
şirket statüleri gereği çok sayıda hissedara sahip olmaları nedeniyle kamu
çıkarı için çok önemli olabilirler. Bu tür işletmelere verilebilecek örnekler
borsaya kota işletmeler, kredi kuruluşları, sigorta işletmeleri ve emeklilik
fonları olabilir.
MADDE 59 – (1) Sözleşme dönemi süresince, güvence sağlama sözleşmesi
ekibi ve firma, güvence sağlama sözleşmesi müşterisinden bağımsız olmalıdır.
Sözleşme dönemi, sözleşme ekibinin güvence hizmetlerini yerine getirmeye
başlamasıyla başlar ve güvence raporunun yayınlanmasıyla son
bulur.
MADDE 60 – (1) Finansal tablo denetimi sözleşmelerinde, sözleşme
dönemine finansal tabloların kapsadığı dönem de dâhil edilmektedir. Bir işletme,
finansal tablolarının kapsadığı dönem sırasında veya sonrasında finansal tablo
denetimi müşterisi olursa, firma aşağıdaki koşulların mevcudiyeti halinde
bağımsızlığa yönelik bir tehdit yaratıp yaratmayacağını dikkate
almalıdır:
a)
Finansal tabloların kapsadığı dönem sırasında veya sonrasında, ancak finansal
tablo denetimi sözleşmesinin kabulünden önce firma ile denetim müşterisi
arasındaki finansal ilişkiler veya iş ilişkileri,
b)
Denetim müşterisine daha önceden sunulan hizmetler. Benzer biçimde, finansal
tablo denetim sözleşmesi olmayan güvence sağlama amaçlı sözleşmelerde firma;
müşteri ile olan önceki ilişki veya hizmetlerinin, bağımsızlığa tehdit yaratıp
yaratmayacağını dikkate almalıdır.
MADDE 61 – (1) Finansal tablo denetimi müşterisine finansal
tabloların kapsadığı süre esnasında veya sonrasında ancak finansal tablo
denetimi ile ilgili hizmetin başlamasından önce güvence sağlama amaçlı olmayan
bir hizmet sunulmuş ise, bu hizmetin ifası denetim sözleşmesi süresince
yasaklanmalı ve bağımsızlığa yönelik tehditler göz önüne alınmalıdır. Önemli
olarak değerlendirilen tehditler için alınabilecek önlemler şunlar
olabilir:
a)
Güvence sağlama amaçlı olmayan hizmetlerin sağlanması ile ilgili bağımsızlık
konularının, müşterinin yönetişimden sorumlu gruplarla (denetim komitesi gibi)
tartışılması,
b)
Güvence sağlama amaçlı olmayan hizmetlerin sonuçları için müşterinin sorumluluk
onayının alınması,
c)
Güvence sağlama amaçlı olmayan hizmet sunumunda görev alan firma personelinin
finansal tablo denetimi hizmetinde görev almaması.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Bağımlı Çalışan Meslek Mensuplarının Uyacakları Etik
İlkeler
BİRİNCİ BÖLÜM
Giriş, Tehdit ve Önlemler
MADDE 62 – (1) Yönetmeliğin bu Kısmında, Birinci Kısmında açıklanan
kavramsal çerçevenin bağımlı çalışan meslek mensupları tarafından nasıl
uygulanacağını açıklamaktadır.
(2)
Kamunun yanı sıra yatırımcılar, kredi verenler, işverenler ve iş dünyasının
diğer kesimleri bağımlı çalışan meslek mensuplarının hizmetlerine ihtiyaç
duyarlar. Bağımlı çalışan meslek mensupları hem çalıştıkları işletmelerin hem de
üçüncü kişilerin ihtiyaç duyduğu finansal ve diğer tür bilgilerin hazırlanması
ve raporlanmasından tek başlarına ve ortak biçimde sorumlu olabilirler. Meslek
mensupları ayrıca, etkin bir finans yönetimi ve mesleğe yönelik farklı konularda
uzman tavsiyesi sağlamaktan da sorumlu olabilirler.
(3)
Bağımlı çalışan meslek mensubu maaşlı bir işgören, bir
ortak, yönetici, işletmenin sahibi ve aynı zamanda yöneticisi veya bir gönüllü
olabilir. Meslek mensubunun işveren işletme ile ilişkisinin yasal biçimi, uyması
gereken etik sorumlulukları üzerinde bir etki
yapmamaktadır.
(4)
Bağımlı çalışan meslek mensubunun işveren işletmenin yasal amaçlarını ileriye
götürmek gibi bir sorumluluğu bulunmaktadır. Bu Yönetmelik bağımlı çalışan
meslek mensubunun bu sorumluluğunu yerine getirmesini engellemeyi
hedeflememekte, bunun yerine, temel etik ilkelere uyum konusunda çatışma
yaratabilecek durum ve koşulları dikkate almaktadır.
(5)
Bağımlı çalışan meslek mensubu genelde bir işletmede üst düzey bir pozisyona
sahiptir. İşletme içinde pozisyonu ne kadar üst düzeyde ise, uygulama ve
davranışları etkileyebilme fırsatı da o kadar fazla olacaktır. Bu nedenle,
bağımlı çalışan meslek mensubunun işveren işletme içinde üst yönetimin etik
konulardaki hassasiyetini vurgulayan etik temelli bir kültürün oluşmasını
desteklemesi beklenmektedir.
(6)
İlerleyen kısımlarda sunulan örnekler bağımlı çalışan meslek mensubunun temel
etik ilkelerine uyum konusunda karşılaşabileceği durumlarla ilgilidir. Ancak,
meslek mensubunun sadece bu örneklere uyması yeterli değildir. Bunun yanı sıra
kavramsal çerçevenin karşılaşılan özel durumlara uygulanması
gerekmektedir.
MADDE 63 – (1) Temel etik ilkelere yönelik tehditler Yönetmeliğin
birinci kısmında açıklanmıştır.
(2)
Bağımlı çalışan meslek mensubu için kişisel çıkar tehdidi yaratabilecek
durumlara verilebilecek örneklerden bazıları şunlar
olabilir:
a)
Finansal çıkar, krediler ve garantiler,
b)
Şirket varlıklarının uygunsuz biçimde kişisel amaçlar için
kullanımı,
c)
İstihdam güvenliği ile ilgili endişeler,
ç)
İşveren dışından gelen ticari baskılar.
MADDE 64 – (1) Yeniden değerlendirme tehdidi yaratabilecek durumlara
verilebilecek örneklerden bazıları işletme kararlarının ve verilerinin, bu
kararları veren veya verileri hazırlayan meslek mensupları tarafından
incelenmesi ve değerlendirilmesi olabilir.
MADDE 65 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensupları, işverenin hedef ve
amaçlarını gerçekleştirmek için çalışırken, hatalı ya da yanıltıcı olmaması
kaydıyla çalıştıkları işletmelerin durumlarını daha iyi gösterecek ifadeler
kullanabilirler. Bu tür hareketler genellikle taraf tutma tehdidi
yaratmamaktadır.
MADDE 66 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubu için yakınlık tehdidi
yaratabilecek durumlara verilebilecek örneklerden bazıları şunlar
olabilir:
a)
Bağımlı çalışan meslek mensubunun finansal ya da finansal olmayan raporlama,
işlemlerini veya iş kararlarını etkileyecek bir pozisyonda olması veya bu meslek
mensubunun birinci derece veya yakın aile üyelerinin bu etkiden fayda
sağlayabilecek bir konumda bulunması,
b)
Meslekî kararlarını etkileyen taraflarla uzun süreli
ilişki,
c)
Değeri açıkça önemsiz olmadıkça, bir hediye veya ayrıcalıklı hizmet kabul
edilmesi.
MADDE 67 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubu için yıldırma tehdidi
yaratabilecek durumlara verilebilecek örneklerden bazıları şunlar
olabilir:
a) Bir
muhasebe politikasının uygulanması veya finansal bilgilerin raporlanma biçimi
ile ilgili bir anlaşmazlık sebebiyle bağımlı çalışan meslek mensubunun veya
birinci derece/yakın bir aile üyesinin işten çıkarılması veya işinin
değiştirilmesi ile tehdit edilmesi,
b)
Karar verme sürecini etkilemeye yönelik baskın kişilikli
bireyler.
MADDE 68 – (1) Sayılan tehditlerin ortadan kaldırılması veya kabul
edilebilir bir düzeye indirilmesine yönelik önlemlerden meslek, mevzuat ve
düzenlemelerle ilgili önlemler, Birinci Kısımda
açıklanmıştır.
MADDE 69 – (1) İş çevresinde alınabilecek önlemlere verilebilecek
örnekler şunlar olabilir:
a)
İşverenin şirket gözetim ve kontrol yapıları,
b)
İşverenin etik ve davranış programları,
c)
İşverenin işe alma sürecinde kalifiye eleman istihdamının öneminin
vurgulanması,
ç)
Güçlü iç kontrol uygulamaları,
d)
Uygun disiplin süreçleri,
e)
Etik davranışın önemini vurgulayan ve çalışanların da aynı şekilde davranmasını
bekleyen liderlik biçimi,
f)
İşgören performans kalitesinin izlenmesi veya
uygulanmasına yönelik politika ve süreçler,
g)
İşverenin politika ve süreçleri konusunda tüm çalışanlarla zamanlı iletişim
sağlanması ve eğitim verilmesi,
ğ)
İşletmedeki işgörenlerin herhangi bir cezalandırılma
korkusu duymadan, etik konular ile ilgili herhangi bir soru veya sorunlarını üst
yönetimle paylaşmalarını destekleyen politika veya
süreçler,
h)
Bağımlı çalışan meslek mensubu, işletme içinde etik olmayan davranışların
sürekli olarak devam edeceğine inanıyorsa, yasal tavsiye almayı düşünebilir. Tüm
önlemlerin faydasız olduğu ve tehditlerin ortadan kaldırılamadığı bu tür
olağanüstü durumlarda, bağımlı çalışan meslek mensubu işveren işletmeden istifa
etmesinin uygun olacağına karar verebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Potansiyel Çıkarlar
MADDE 70 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubunun işverene karşı
sorumluluklarının temel etik ilkelere uymakla ilgili meslekî yükümlülükleriyle
çatıştığı durumlar olabilir. Normal koşullarda, bağımlı çalışan meslek mensubu
işverenin koyduğu yasal ve etik amaçları ve bu amaçlar ışığında belirlenen kural
ve süreçleri desteklemelidir. Bununla birlikte, temel etik ilkelere yönelik
tehditler belirlendiğinde, meslek mensubu bu duruma yönelik bir tepki
verebilmelidir.
MADDE 71 – (1) İşverene karşı sorumlulukları nedeniyle, meslek
mensubu temel etik ilkelerini doğrudan veya dolaylı olarak tehdit edecek biçimde
hareket etme baskısı altında kalabilir. Bu tür baskılar açık veya örtülü biçimde
olabilir. Baskı bir gözetmenden, bir yöneticiden veya işletme içindeki başka bir
kişiden gelebilir. Meslek mensubunun karşılaşabileceği baskılar aşağıdaki
konularla ilgili olacaktır:
a)
Kanun veya düzenlemelere karşı gelecek biçimde hareket
etmek,
b)
Teknik ve meslekî standartlara karşı gelecek biçimde hareket
etmek,
c)
Yasal ve etik olmayan kazanç yönetimi stratejileri
oluşturmak,
ç)
İşverenin denetçilerine veya düzenleyici kuruluşlara yalan söylemek veya kasıtlı
olarak yanlış yöne sevk etmek,
d)
Finansal veya finansal olmayan raporlama faaliyetlerinde gerçekleri önemli
ölçüde yanlış sunan işlemler yapmak veya bunlarla ilgili
olmak,
e)
Finansal tablolar, vergi beyannameleri veya diğer yasal yükümlülüklerde sermaye
piyasasını düzenleyici kuruluşların istediği raporlarla ilişkili olarak yapılan
ve gerçeklerin önemli ölçüde yanlış olduğu, finansal veya finansal olmayan
raporlama işlemleri yapmak ve bu tür raporlarla ilgili
olmak.
MADDE 72 – (1) Bu tür baskılar nedeniyle ortaya çıkacak tehditleri
(yıldırma tehditleri gibi) değerlendirilmeli ve önemli kabul edilen tehditleri
ortadan kaldırmaya veya kabul edilebilir bir düzeye indirmeye yönelik önlemler
belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Alınabilecek önlemlerden bazıları şunlar
olabilir:
a)
İşletme içinden, bağımsız bir meslekî danışmandan veya meslek örgütünden tavsiye
almak,
b)
Yasal tavsiyeler almak,
c)
İşletmede formel bir anlaşmazlık çözüm sürecinin mevcut
olması.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bilginin Hazırlanması ve
Raporlanması
MADDE 73 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensupları, kamuya açıklanan
veya işveren içindeki veya dışındaki gruplar tarafından kullanılacak bilgilerin
hazırlanması ve raporlanmasında sıklıkla görev alırlar. Bu tür raporlar
tahminler ve bütçeler, finansal tablolar, yönetim analizleri ile finansal tablo
denetiminin bir parçası olarak denetçiye sunulan yönetim temsil mektubu gibi
finansal veya yönetim bilgileri içeren raporlar olabilir. Meslek mensubu bu tür
bilginin hazırlanmasında ve sunulmasında dürüst olmalı ve geçerli meslekî
standartlara ve finansal raporlama standartlarına uygun olarak hareket
etmelidir.
MADDE 74 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubu dışarıdan gelen veya
kendisine kişisel kazanç sağlama amaçlı baskılar sonucu yanıltıcı bilgi üretmek
durumunda kalırsa temel etik ilkelerine yönelik tehditler (örneğin, tarafsızlık
ilkesi veya meslekî yeterlilik ve özen ilkesine yönelik kişisel çıkar veya
yıldırma tehdidi) ortaya çıkabilir.
(2)
Söz konusu tehditlerin önemi, baskının kaynağı ve bilginin hatalı olma
derecesine bağlı olacaktır. Tehditleri değerlendirilmeli ve açıkça önemsiz
olanlar dışındaki tehditlerin ortadan kaldırılması veya kabul edilebilir bir
düzeye indirilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Alınabilecek önlemlerden
bir tanesi işletme içinde üst düzey yetkililere (örneğin denetim komitesi veya
meslek örgütüne) danışmak olabilir.
(3)
Tehdidin makul bir düzeye indirilmesi mümkün olmadığında, meslek mensubu
yanıltıcı olan bilgilerle ilişkisini sürdürmeyi reddedebilir. Yanıltıcı bilgi
sunumunun önemli derecede ve sürekli olduğu durumlarda bağımlı çalışan meslek
mensubunun Birinci Kısım ve Birinci Bölümünde yer alan Önlemler başlığındaki
ilkeler ışığında ilgili otoritelere, durumu bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Bağımlı çalışan meslek mensubu aynı zamanda yasal tavsiye alabilir veya istifa
edebilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Yeterli Uzmanlık Bilgisi ile Hareket
Etme
MADDE 75 – (1) Temel etik ilkelerden meslekî yeterlilik ve özen
ilkesi, bağımlı çalışan meslek mensubunun sadece yeterli eğitim ve deneyimi olan
konularla ilgili görevler üstlenmesi gerektiğini belirtmektedir. Meslek mensubu
sahip olduğu deneyim veya uzmanlık düzeyi ile ilgili işverenine yanıltıcı bilgi
vermemeli ve gerektiğinde uzman tavsiye ve desteğine başvurmaktan
kaçınmamalıdır.
MADDE 76 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubunun görevlerini uygun
meslekî yeterlilik ve özen içinde yerine getirmesini tehdit eden durumlara
verilebilecek örnekler şunlar olabilir:
a)
Görevlerin uygun şekilde yerine getirilmesi için yeterli zaman
verilmemesi,
b)
Görevlerin uygun şekilde yerine getirilmesi için gerekli bilgilerin eksik,
yetersiz veya sınırlı olması,
c)
Yetersiz deneyim ve eğitim,
ç)
Görevlerin yerine getirilmesinde kullanılacak kaynakların
yetersizliği.
MADDE 77 – (1) Bu tehditlerin önemi; bağımlı çalışan meslek
mensubunun başkaları ile birlikte çalışma derecesi, işletme içindeki kıdem
durumu ve işe uygulanan gözetim ve inceleme düzeyi gibi faktörlere bağlı
olacaktır. Sözkonusu tehditlerden önemli kabul
edilenleri için uygun önlemler alınmalıdır. Alınabilecek önlemlerden bazıları
şunlar olabilir:
a)
İlave danışmanlık veya eğitim sağlanması,
b)
Görevlerin yerine getirilmesi için yeterli zamanın garanti
edilmesi,
c)
Konuyla ilgili uzmanlığa sahip bir kişiden destek
alınması,
ç)
Uygun olduğunda işletme içindeki üstlerden, bağımsız uzmanlardan veya meslek
örgütünden danışmanlık sağlanması.
MADDE 78 – (1) Tehditler ortadan kaldırılamıyor veya kabul
edilebilir bir düzeye indirilemiyorsa bağımlı meslek mensubu kuşku duyduğu bu
görevleri yerine getirmeyi kabul etmeyebilir. Böyle bir durumda bu kararına
ilişkin nedenleri açıklamalıdır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Finansal Çıkarlar
MADDE 79 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubunun kendisi veya yakını
ya da birinci dereceden bir aile üyesinin temel etik ilkeleri tehdit eden
finansal çıkarları bulunabilir. Örneğin, finansal kazanç elde etmek amacı ile
fiyata duyarlı bilgilerin manipüle edilme isteği, tarafsızlık veya gizliliğe
yönelik kişisel çıkar tehdidi yaratabilir. Kişisel çıkar tehdidi yaratabilecek
durumlara verilebilecek önlemlerden bazıları şunlar
olabilir:
a)
Meslek mensubunun veya birinci dereceden yakın aile üyesinin işveren işletmede
doğrudan veya dolaylı bir finansal çıkarı olması ve bu çıkarın değerinin bağımlı
meslek mensubunun verdiği kararlardan doğrudan
etkilenebilmesi,
b)
Meslek mensubunun kâr üzerinden prim alması ve bu primin değerinin meslek
mensubunun verdiği kararlardan doğrudan etkilenmesi,
c)
İşverenin ana sözleşmesinde bağımlı çalışan meslek mensubunun kârdan pay
almasına hak sağlayan maddeler olması.
MADDE 80 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubu bir tehdidin önemini
değerlendirirken finansal çıkarın önem düzeyine ve doğrudan veya dolaylı bir
çıkar oluşuna göre bir değerlendirme yapmalıdır.
MADDE 81 – (1) Saptanan tehditlerin, açıkça önemsiz olanlarının
dışındakiler için alınabilecek önlemlerden bazıları şunlar
olabilir:
a) Üst
yönetimin alacağı ücreti belirlemek üzere yönetimden bağımsız bir komite
oluşturulmak,
b)
Gerekli olduğunda işletmedeki üstlere danışmak,
c)
Gerekli olduğunda işletmenin yönetişimden sorumlu taraflara veya meslek örgütüne
danışmak,
ç) İç
ve dış denetim süreçleri,
d)
Etik konularla ilgili güncel eğitimler verilmesi ve içeriden öğrenenlerin
ticaretini önleyen yasal sınırlamalar.
MADDE 82 – (1) Bağımsız çalışan bir meslek mensubu bilgileri
manipüle edemez ve gizli bilgileri kişisel çıkarı için kullanamaz.
ALTINCI BÖLÜM
Teşvikler
MADDE 83 – (1) Bağımlı çalışan bir meslek mensubuna veya birinci
derece ya da yakın aile üyesine teşvik teklif edilebilir. Teşvikler; hediyeler,
ağırlama, ayrıcalıklı davranış gibi çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir.
MADDE 84 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubuna teşvik teklif
edilmesi temel etik ilkelere yönelik tehdit yaratabilir. Meslek mensuba ya da
yakın bir aile üyesine bir teşvik sunulduğunda, durum çok dikkatli biçimde ele
alınmalıdır. Bir teşvik, meslek mensubunun faaliyet veya kararlarını etkileme,
yasal veya dürüst olmayan davranışları teşvik etme veya gizli bilgileri ele
geçirme gibi amaçlarla yapılmış ise tarafsızlık ve gizlilik ilkelerine yönelik
kişisel çıkar tehdidi oluşacaktır. Bu tür bir teşvik teklifinin kabul edilmesi
ise tarafsızlık veya gizlilik tehdidi yaratacaktır. Teşvikin kabul edilmesinin
ardından, teşvikinin kamuya açıklanması ve meslek mensubunun veya ailesinin
adına leke düşürülmesine yönelik ilave tehditler de gelebilecektir.
(2) Bu
tür tehditlerin önemi teşvikin özelliğine, değerine ve arkasındaki niyete bağlı
olacaktır. Konuyla ilgili tüm bilgilere sahip üçüncü bir kişi sunulan teşviki
önemsiz olarak değerlendirmekteyse, bu durumda bağımlı çalışan meslek mensubu
temel etik ilkelere yönelik önemli bir tehdit oluşmadığına karar
verebilir.
MADDE 85 – (1) Değerlendirilen tehditlerden önemli kabul edilenler
için önlem alınmalıdır. Tehditler ortadan kaldırılamıyor veya kabul edilebilir
bir düzeye indirilemiyor ise meslek mensubu teşviki kabul etmemelidir. Temel
etik ilkelerine yönelik gerçek tehditler sadece teşvikin kabul edilmesinden
kaynaklanmamaktadır. Bazen sadece teşvik teklifinin yapılmış olması bile ilave
önlemlerin alınmasını gerektirebilir. Bağımlı çalışan meslek mensubu bu tür
tekliflerin taşıdığı riski değerlendirmeli ve aşağıdaki önlemlerin alınıp
alınmaması gerektiğine karar vermelidir:
a) Bu
tür teklifler yapıldığında, hemen üst yönetime veya işverenin yönetişimden
sorumlu olanlara bilgi verilmesi,
b)
Meslek örgütüne veya teklifi yapan kişinin işverenine teklifle ilgili bilgi
verilmesi ancak böyle bir adım atılmadan önce yasal tavsiye
alınması,
c) Bu
tür teklifleri alabilecek pozisyonda bulunan birinci derece veya yakın aile
üyelerine tehditler ve önlemler hakkında bilgi verilmesi,
ç)
Meslek mensubunun birinci derece veya yakın aile üyelerinin işveren işletmenin
rakipleri ya da potansiyel tedarikçileri tarafından istihdam edilmeleri ile
ilgili üst yönetime bilgi verilmesi.
MADDE 86 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubu başka bir bireyin ya
da işletmenin haklarını geri plana itmek, karar alma sürecini etkilemek veya
gizli bilgileri ele geçirmek gibi amaçlarla teşvik teklifi yapma baskısı altında
kalabilir.
(2) Bu
tür baskılar işletme içinden bir üst ya da meslektaştan veya işletme dışından
gelebilir.
(3) Bu
tür durumlara karşı dikkatli olunmalıdır.
MADDE 87 – (1) Bağımlı çalışan meslek mensubu üçüncü bir grubun
meslekî kararını uygunsuz biçimde etkileyecek bir teşvik vermeyi teklif edemez.
MADDE 88 – (1) Etik olmayan bir teşvik verilmesi yönündeki baskılar
işveren işletme içinden geliyorsa, bağımlı çalışan meslek mensubu, Yönetmeliğin
birinci kısmındaki etik çatışmanın çözümlenmesiyle ilgili kısma uygun
davranmalıdır.
|