Bilindiği gibi, 30.12.2006 tarihli ve 26392 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren, 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali
Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunun, "Finansal
yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları" başlıklı 3 üncü maddesinin (3)
numaralı fıkrası ile Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları
kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalayan
küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ), Maliye Bakanlığına bağlı vergi
dairelerine olan ve 21/7/1953 tarihli 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun1
hükümlerine göre takip edilen borçlarının teciline yönelik düzenlemeler
yapılmıştır.
Diğer
taraftan, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının onaylanması,
kabulü ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumunca çıkarılan "Finansal Yeniden Yapılandırma
Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel
Şartlar Hakkında Yönetmelik" 31/1/2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu
Tebliğde, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının,
"Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’lerin Maliye
Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları" açısından uygulanmasına
yönelik açıklamalar yapılmaktadır.
I - KANUN HÜKMÜ
Söz
konusu Kanun hükmü aşağıda yer almaktadır.
"Finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları
MADDE 3-
...
(3) Finansal Yeniden Yapılandırma
Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden
yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, 31/10/2006 tarihine kadar
vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan; elektrik, doğalgaz, telefon veya su
kullanımından kaynaklanan borçları ile Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri
ile sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun veya tâbi oldukları mevzuat
hükümlerine göre takip edilen borçları, ilgililerin sözleşme tarihinden itibaren
iki ay içinde başvurmaları halinde, teminat aranmaksızın kanunî faiz oranı
uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebilir. Bu kapsamdaki borçlar
nedeniyle daha önce uygulanmış hacizler, yapılan ödemelere paralel olarak
kaldırılır."
II - YÖNETMELİK
DÜZENLEMESİ
5569
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına yönelik
olarak Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü
ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmelikte yer alan düzenleme
aşağıdaki şekildedir.
"Borçların
tecili
MADDE 11- (1) Finansal yeniden
yapılandırma sözleşmesi imzalamış ve Kanunun
3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında borçları bulunan KOBİ’ler,
sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte
borçlarının tecili için ilgili kurumlara
başvurabilirler."
III - UYGULAMAYA İLİŞKİN
AÇIKLAMALAR
A - KAPSAM
1- Madde Hükmünden Yararlanabilecek
Borçlular
Kanunun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e)
bendinde KOBİ; iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık
net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk
Lirasını aşmayan işletmeler şeklinde tanımlanmıştır.
Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü
ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı
3 üncü maddesinin (ı) bendinde de KOBİ’nin (banka ve mali kurumlar
nezdinde);
"Donuk
veya şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş kredi borçlarının ilk açılış
tarihi ile 31/10/2006 tarihi arasındaki dönemde, iki yüz elli kişiden az yıllık
çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı
yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeleri" ifade ettiği
belirtilmiştir.
5569
sayılı Kanunun Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları başlıklı 3 üncü
maddesi incelendiğinde, bankalar ile diğer mali kurumların ve Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu ile Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin
alacaklarını bu Kanun kapsamında yeniden yapılandırabilmeleri için genel
şartları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenmiş
Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını imzalamalarının şart olarak
belirlendiği görülmektedir.
Nitekim aynı maddenin (2) numaralı fıkrasının son cümlesinde, Finansal
Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını imzalamayanlar (bankalar ve diğer
mali kurumlar) tarafından yapılacak sözleşme ve işlemler için bu Kanun
hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Aynı
maddenin (3) numaralı fıkrasında da, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve
Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma
sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, maddede belirtilen diğer borçlarının tecil
edilebileceği hükmüne yer verildiğinden, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin
(3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca anılan Kanun ve
Yönetmelik hükümleri uyarınca Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları
kapsamında hazırlanmış olan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini, borçlu
oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla imzalayan KOBİ’ler yararlanabilecektir.
Maliye
Bakanlığına bağlı vergi dairelerine, anılan Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında
borcu olmakla birlikte, bankalar ve/veya diğer mali kurumlara borçlarının
olmaması ya da borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumların Finansal
Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmasını imzalamaması nedeniyle finansal yeniden
yapılandırma sözleşmesi imzalayamayan KOBİ’lerin, madde ile getirilen tecil
müessesesinden yararlanma imkanı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca
finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’ler
yararlanabileceğinden, bu işletmelerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi
dairelerine olan borçları ile ilgili olarak, haklarında 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu2 ile 6183 sayılı Kanunda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle
takibat yapılan mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler
gibi amme borçlusu sayılan kişilerin, sorumlu oldukları tutarlar için bu madde
hükmünden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
Ayrıca, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış KOBİ’lerin,
Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamındaki borçları dışında,
KOBİ kapsamında olsun ya da olmasın üçüncü şahıslara olan kefaletlerinden,
ortaklıklarından, kanuni temsilci sıfatlarından kaynaklanan borçları ile mirasçı
sıfatından doğan borçları için Kanun hükmünden yararlanmalarına imkan
bulunmamaktadır.
2- Alacağın Türü
5569
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, KOBİ’lerin Maliye
Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen borçlarının tecil
edilebileceği belirtilmiştir.
Madde
hükmünde, alacağın türüne yönelik herhangi bir sınırlama getirilmediğinden,
Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri tarafından bu kapsamda yapılacak
tecillerde, amme alacaklarının türü açısından herhangi bir ayırım
yapılmayacaktır.
3- Alacağın
Vadesi
5569
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, "…31/10/2006 tarihine
kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan…" ibaresi yer
almaktadır.
Buna
göre, 31/10/2006 tarihine kadar (bu tarih hariç) vadesi geldiği halde, tecil
başvuru tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan amme alacakları tecil
edilebilecektir.
Dolayısıyla, vadesi 31/10/2006 ve daha sonraki bir tarihe rastlayan amme
alacaklarının anılan Kanun kapsamında tecili mümkün
bulunmamaktadır.
B- UYGULAMA ESASLARI
5569
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına ilişkin
esaslar aşağıda açıklanmıştır.
1- Başvuru Süresi ve Şekli
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan
borçları için, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası
hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay
içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte bağlı bulundukları vergi dairelerine
ekteki örneğe uygun dilekçe ile yazılı olarak müracaat ederek tecil ve
taksitlendirme talebinde bulunmaları gerekmektedir.
Buna
göre, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış olmakla birlikte,
sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurarak
tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmayan KOBİ’lerin, bu tarihten sonra
yapacakları başvurular dikkate alınmayacaktır.
Diğer
taraftan, anılan fıkra hükmünde, kapsam dahilindeki işletmelerin "çok zor durum"
hali ile ilgili bir düzenleme yer almadığından, vergi dairelerine yapılacak
tecil ve taksitlendirme başvurularında, "Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve
Değerlendirme Formu" aranılmayacak, yazılı olarak yapılacak başvuruya sadece
finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin bir örneğinin eklenmesi yeterli
olacaktır.
Aynı
il veya farklı illerde birden fazla vergi dairesine olan borçları için madde
hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, her bir vergi dairesine ayrı ayrı
yazılı başvuruda bulunmaları ve sözleşmenin bir örneğini de başvurularına
eklemeleri zorunludur.
Madde
hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kapsama giren toplam borçları için
talepte bulunabilecekleri gibi sadece istedikleri dönem ve türler açısından da talepte
bulunabileceklerdir. Bu durumda, tecil taleplerinin alacak aslı ile birlikte
fer’ilerini de içermesi şartı aranılacaktır. Ancak, motorlu taşıtlar vergisinden
borcu olan KOBİ’lerin, bu madde hükmünden yararlanmak üzere her bir taşıt
itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları
zorunludur.
5569
sayılı Kanun uyarınca yapılacak başvuruların, posta yoluyla yapılması mümkün
olup, bu takdirde başvuru dilekçelerinin taahhütlü posta veya APS ile
gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi postayla gönderilmesi halinde
ise vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate
alınacaktır.
2- Tecil Süresi, Teminat ve Uygulanacak
Tecil Faizi Oranı
5569
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, madde kapsamına alınan
borçların, teminat aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört
aya kadar tecil edilebileceği belirtilmiştir.
Buna
göre, anılan fıkra kapsamında yapılacak tecil ve
taksitlendirmelerde;
a-
Teminat aranılmayacaktır.
b-
Başvuru tarihini izleyen aydan itibaren (bu tarih dahil)
azami;
-10.000,- YTL’ye kadar olan borçlara 12 ay,
-10.001,-YTL ila 50.000 YTL arasındaki borçlara 16
ay,
-50.001,-YTL ve üzeri borçlara 22 ay,
süre
ile tecil yapılabilecektir. Ancak, amme borçlusu tarafından daha kısa süreli
tecil talep edilmesi halinde talep edilen süre dikkate
alınacaktır.
c-
Tecil kapsamına alınan borçlar, belirlenen sürelere göre aylık eşit taksitler
halinde ve faiz ödemesi yapılacak şekilde yapılandırılacaktır.
d-
Verilecek sürelerin hesabında her bir vergi dairesine yapılacak başvuru ve her
başvuru dilekçesi ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Başvuru dilekçesinde tutar
belirtilmemesi halinde borçlunun başvuru yaptığı daireye olan tüm borçları
dikkate alınacaktır.
e- Bu
Kanun uyarınca yapılacak tecillerde, başvuru tarihi itibarıyla uygulanmakta olan
kanuni faiz oranında tecil faizi hesaplanacaktır.
Kanuni
faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci
maddesine göre belirlenmektedir.
Anılan
madde hükmünün Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden bu oran; 19/12/2005
tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2006 tarihinden
geçerli olmak üzere yıllık %9 olarak belirlenmiştir.
Kanuni
faiz oranında değişiklik yapılmadığı sürece, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesinin (3) numaralı fıkrası çerçevesinde yapılacak tecillerde uygulanacak
tecil faizi oranı yıllık %9 olacaktır. Ancak, taksitlendirme süresi içerisinde
kanuni faiz oranının düşmesi halinde bu değişiklik dikkate alınacak, yükselmesi
halinde ise başvuru tarihindeki kanuni
faiz oranına göre işlem yapılacaktır.
3- Borç Tutarının Tespiti
5569
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasına göre tecil talebinde
bulunan KOBİ’lerin, tecilini talep ettikleri borç asıllarına (gecikme zammı
tatbik edilen amme alacakları için), vade tarihinden tecil talep tarihine kadar
(bu tarih hariç) geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme
zammı hesaplanacaktır.
Tecil
talebinin kabul edilmesi halinde ise borca, tecil talep tarihinden (bu tarih
dahil), ayrı ayrı her bir takside ödeme tarihine kadar (bu tarih dahil) geçen
süre için kanuni faiz oranında tecil faizi (yıllık %9) uygulanacak ve
taksitlerle birlikte tahsil edilecektir.
Kanuni
faiz oranı esas alınarak hesap edilecek tecil faizi, taksit tutarları üzerinden
370 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde açıklanan esaslar çerçevesinde
hesaplanacaktır.
a- 5569 sayılı Kanun kapsamına girmekle
birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce tecil edilip de
tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçlar
5569
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamına girmekle
birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesi çerçevesinde tecil edilip de tecil şartlarına uygun
ödenmekte olan borçları için anılan madde hükmünden yararlanmak isteyen
KOBİ’ler, kalan taksit tutarlarının bu madde kapsamında tecilini talep
edebilirler.
Bu
durumda, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca
tecil başvuruları kabul edilen KOBİ’lerin, daha önce tecil şartlarına uygun
olarak ödedikleri taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacak, ancak
kalan borçları için verilecek sürenin hesabında, daha önce 6183 sayılı Kanunun
48 inci maddesi uyarınca yapılan tecilin talep tarihi dikkate alınarak bu
tarihten itibaren anılan maddede belirtilen iki yıllık süre aşılmayacağı gibi,
bu Tebliğin B-2 bölümünde belirtilen süreler de
aşılmayacaktır.
Örnek 1- Borçlu (A) 20/01/2006
tarihinde müracaat ederek, 20.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep
etmiş, söz konusu borç Şubat 2006 ayından başlamak ve 20 ayda 20 eşit taksitte
ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.
Borçlu, 15 taksidi süresinde ödedikten sonra, 15/05/2007 tarihinde bağlı
olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve
kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı
fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep
etmiştir.
Bu
durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının
toplamı olan 5.000,00 YTL için Tebliğin B-2 bölümündeki düzenleme dikkate
alınacak ancak, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının
tecilini talep ettiği tarih dikkate alındığında iki yıllık süre
aşılamayacağından, borçluya en fazla Haziran 2007 ayından başlamak üzere 8 ay
süre verilebilecektir. Bununla birlikte son taksidin en geç 18/01/2008 tarihinde
ödenmesi gerekmektedir.
Örnek 2- Borçlu (B) 20/12/2006
tarihinde müracaat ederek, 72.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep
etmiş, söz konusu borç Ocak 2007 ayından başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte
ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.
Borçlu, 6 taksidi süresinde ödedikten sonra, 21/07/2007 tarihinde bağlı
olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve
kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı
fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep
etmiştir.
Bu
durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının
toplamı olan 48.000,00 YTL dikkate alınarak Ağustos 2007 ayından başlamak üzere
azami 16 ay süre verilebilecektir. Bu süre, borçlunun 6183 sayılı Kanunun 48
inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği müracaat (20/12/2006)
tarihi dikkate alındığında anılan maddede düzenlenen iki yıllık süreyi
aşmamaktadır. Dolayısıyla kalan taksit tutarlarının 16 eşit taksitte ödenmesi
mümkün bulunmaktadır.
Bu
şekilde tecil edilen borçlar için, 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil
talep tarihine (bu tarih hariç) kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 48
inci maddesi uyarınca belirlenen oranda, bu tarihten itibaren de uygulanmakta
olan kanuni faiz oranında tecil faizi uygulanacaktır.
Daha
önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca 5569 sayılı Kanun kapsamına
giren borçlar ile vadesi 31/10/2006 tarihi ve daha sonraya rastlayan borçların
birlikte tecil edilmiş olması durumunda, borçlu KOBİ’nin talep etmesi halinde,
söz konusu borçların 5569 sayılı Kanun kapsamına giren ve girmeyen borçlar
olarak ayrıştırılması, kapsama giren borçlar için yukarıda belirtilen
açıklamalar çerçevesinde yeni bir ödeme planı hazırlanması, kapsama girmeyen
borçlarla ilgili tecilin ise o tecil için öngörülen şartlar çerçevesinde devam
ettirilmesi gerekmektedir.
b- Finansal yeniden yapılandırma sözleşme
tarihinden önce yapılan tecil talepleri
Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesi uyarınca başvuruda bulunulan, ancak 5569 sayılı Kanun
kapsamında yapılan tecil başvuru tarihi itibarıyla henüz sonuçlandırılamamış
olan tecil talepleri, 5569 sayılı Kanun kapsamındaki borçlar için reddedilmiş
sayılacak, 5569 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan tecil başvurusu üzerine işlem
yapılacaktır.
Ancak,
daha önce yapılan tecil başvurusu içerisinde vade tarihi itibarıyla 5569 sayılı
Kanun kapsamına girmeyen borçların da olması halinde, bu borçların 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesi uyarınca ayrıca değerlendirileceği
tabiidir.
C- VERGİ DAİRELERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER
1-
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere
başvuruda bulunan KOBİ’lerden, ekteki örneğe uygun dilekçenin yanı sıra,
bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla borçlu sıfatıyla imzalamış oldukları
finansal yeniden yapılandırma sözleşmeleri aranılacaktır.
Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalayan bankalar
ve/veya diğer mali kurumlar ile KOBİ’ler arasında imzalanmış sözleşmeler için bu
Kanun hükümleri uygulanacağından, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve
Anlaşması imzalamamış bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile yapılan
sözleşmelere istinaden 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılan tecil talepleri bu
Kanun kapsamında değerlendirmeye alınmayacaktır.
2-
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere
başvuruda bulunan KOBİ’lerin tecil talepleri, amme alacağının nev’i ve tutarına
bakılmaksızın Vergi Dairesi Müdürlükleri/ Malmüdürlükleri tarafından
değerlendirilerek, bu tebliğde yapılan açıklamalara göre sonuçlandırılacaktır.
3-
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında tecil
edilen borçlar için borçlulara; ödenecek taksit tutarının, faiz tutarının ve
taksitlerin vade tarihlerini gösteren yazı tebliğ edilecektir. Ayrıca
gönderilecek yazıda, teminat gösterilmesi istenilmeyecek, tecil edilen borçların
tecil şartlarına uygun ödenmemesi halinde, tecil şartlarının ihlal edilmiş
olacağı ve amme alacağının cebren takip ve tahsil edileceği hususuna yer
verilecektir.
4-
Borçlulara verilecek ödeme planlarında, ilk taksit başvuruyu izleyen aydan
başlatılacak, her ayın son iş günü taksit ödeme günü olarak belirtilecektir.
Öte
yandan, borçlular tarafından, ödeme planlarında yer alan taksit ödeme
günlerinden önceki bir tarihte ödeme yapılmak istenilmesi halinde, ödeme
planında ilgili taksit için öngörülen ödeme tarihine göre hesaplanan faiz tutarı
yerine, tahsil günü itibarıyla hesaplanacak faiz tutarının dikkate alınması ve
buna göre tahsilat yapılması gerekmektedir.
IV - DİĞER HUSUSLAR
1-
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, bu kapsamdaki
borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizlerin, yapılan ödemelere paralel
olarak kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna
göre, anılan madde kapsamında tecil ve taksitlendirilen borçlarına karşılık
ödemede bulunan KOBİ’lerin mal varlığına daha önce tatbik edilmiş bulunan
hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği
malların kamu alacağını karşılayacak değerde olması halinde, yapılan ödemeler
nispetinde kaldırılacaktır.
Diğer
taraftan, anılan madde çerçevesinde borçlarını ödemek üzere başvuruda bulunan
KOBİ’lerin bu borçları taksitlendirilerek ödeme planına bağlanmış olacağından,
haklarında bu borçlar nedeniyle uygulanmış hacizler ve bu hacizlere dayanılarak
yapılan satış işlemlerinin durdurulması gerekmektedir. Daha önce tatbik edilen
hacizlerin kaldırılmasını isteyen KOBİ’lerin talepleri ise borcu karşılayacak
tutarda teminat gösterilmesi suretiyle yerine getirilebilecektir. Aynı
uygulamanın istihkak ve alacak hacizleri için de yapılacağı
tabiidir.
Öte
yandan, borçları anılan Kanun gereğince taksitlendirilen borçluların, taksit
ödemeleri konusunda bu tebliğde öngörülen koşullara uymamaları halinde tecil
ihlal edilmiş olacağından cebri takibat işlemlerine devam edileceği
tabiidir.
2-
5569 sayılı Kanun uyarınca motorlu taşıtlara ilişkin vergi ve diğer amme
alacaklarının da tecili uygun görülmüş olmakla birlikte, bu türden borçları
tecil edilmiş KOBİ’lerin, maliki oldukları taşıta ilişkin fenni muayene
yaptırabilmeleri, denize ve uçuşa elverişlilik belgesi alabilmeleri veya satış
ya da devir yapabilmeleri için tecil edilen borçlarını defaten ödemeleri
gerekmektedir.
3-
5569 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları bu Kanuna göre
taksitlendirilen borçlular tarafından, vergi borcu olmadığına dair yazı
istenilmesi halinde, vergi dairelerince bu borçlar muaccel borç olarak
değerlendirilmeyerek gerekli yazı verilecektir.
4-
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında yapılan
taksitlendirmelerde, taksitlendirme süresi içerisinde 2 (iki) den fazla taksidin
hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacaktır. Bu
durumda, amme borçlusunun taksitlendirme süresi içinde 3 üncü bir taksidi
ödememesi veya eksik ödemesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacağından, borçlu
hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre cebri takibat işlemlerine
başlanılacaktır.
Taksitlendirme süresi içerisinde ödenmeyen ve tecilin ihlaline neden
olmayan taksitlerin (en fazla 2) ödendiği tarih itibarıyla hesap edilecek kanuni
faiz ile birlikte tam ödenmesi halinde, daha önce ödenmemiş olan bu taksitler,
taksitlendirme süresinin geri kalanında tecilin ihlaline ilişkin değerlendirmede
dikkate alınmayacaktır.
Ancak,
tecilin geçerli sayılması için taksitlendirme süresinin sonunda ödenmemiş taksit
tutarının bulunmaması şarttır.
Diğer
taraftan, tecilin ihlal edilmiş olması durumunda, ödenen kanuni faizler, tecil
edilen borçların; gecikme zammı uygulanan alacaklardan olması halinde gecikme
zammına, gecikme zammı uygulanmayan alacaklardan olması halinde ise borcun
aslına mahsup edilecektir.
Tebliğ
olunur.
———————————
1 28/7/1953 tarihli ve 8469 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır.
2 10/1/1961 tarihli ve 10703 - 10705 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanmıştır.
Eki İçin Tıklayınız |