1. 
Giriş 
4/4/2007 tarih ve 26483 sayılı Resmi Gazete’de 
yayımlanarak yürürlüğe giren 5615 sayılı Kanunla bazı beyannamelerin verilme süreleri yeniden 
belirlenmiş ayrıca 213 sayılı Vergi Usul Kanununun bazı maddelerinde 
düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan bu düzenlemelerle ilgili olarak aşağıdaki 
açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.   
2. 
Verilme Süreleri Yeniden Belirlenen Beyannameler 
5615 sayılı Gelir Vergisi 
Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 10 uncu maddesiyle 
bazı beyannamelerin verilme süreleri yeniden belirlenmiş, 19 uncu maddesiyle 
Vergi Usul Kanununa eklenen mükerrer 28 inci madde ile Maliye Bakanlığı Gelir 
İdaresi Başkanlığına, beyannamelerin verilme ve ödeme sürelerinin son gününü, 
kanuni süresinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde 
yeniden belirleme yetkisi verilmiş bulunmaktadır.  
2.1. 
5615 Sayılı Kanunun 10 uncu Maddesiyle Verilme Süreleri Yeniden Belirlenen 
Beyannameler 
Bilindiği üzere, beyan 
üzerine tarh ve tahakkuk ettirilen vergilere ilişkin beyannamelerin verilme ve 
ödeme süreleri ilgili vergi kanunları ile belirlenmiştir.  
5615 sayılı Kanunun 10 uncu 
maddesiyle yıllık gelir vergisi beyannamesi, muhtasar beyanname, geçici vergi 
beyannamesi ve katma değer vergisi beyannamelerinin verilme sürelerinin 
başlangıç ve bitiş tarihleri yeniden belirlenmiş 
bulunmaktadır. 
Söz konusu madde, Kanunun 
yayım tarihi olan 4/4/2007 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiğinden bu tarihten 
sonra verilecek olup, verilme süreleri yeniden tespit edilen beyannamelerin, 
belirlenen yeni süreler içerisinde verilmesi 
gerekmektedir. 
Buna göre, 5615 sayılı 
Kanunun 10 uncu maddesiyle yeniden belirlenen beyanname verme süreleri aşağıda 
gösterilmiştir. 
-Yıllık gelir vergisi 
beyannamesi; izleyen yılın Mart ayının başından yirmibeşinci günü akşamına kadar, gelirin sadece basit 
usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde izleyen yılın 
Şubat ayının başından yirmibeşinci günü akşamına 
kadar, 
-Aylık dönemler halinde 
verilen Gelir (stopaj) vergisine ilişkin muhtasar beyanname, vergilendirme 
dönemini takibeden ayın başından yirmiüçüncü günü akşamına kadar, 
-Üçer aylık dönemler halinde 
verilen gelir (stopaj) vergisine ilişkin muhtasar beyanname; Ocak, Nisan, Temmuz 
ve Ekim aylarının başından yirmiüçüncü günü akşamına 
kadar, 
-193 sayılı Gelir Vergisi 
Kanununun geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı 
fıkrası kapsamında verilecek beyanname; tevkifat 
dönemini izleyen ayın başından yirmiüçüncü günü 
akşamına kadar, 
-Katma değer vergisi 
beyannamesi; vergilendirme dönemini takip eden ayın başından yirmidördüncü günü akşamına kadar.  
2.2.  Vergi Usul 
Kanununa Eklenen Mükerrer 28 inci Madde Uyarınca Verilme Süreleri Yeniden 
Belirlenen Beyannameler 
5615 sayılı Kanunun 19 uncu 
maddesiyle Vergi Usul Kanununa eklenen mükerrer 28 inci maddede, “Maliye 
Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, beyannamelerin verilme ve ödeme sürelerinin 
son gününü, kanuni süresinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde yeniden belirlemeye yetkilidir.” hükmü 
yer almaktadır. 
Söz konusu maddeyle Maliye 
Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına, beyannamelerin verilme ve ödeme 
sürelerinin son gününü, kanuni süresinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde yeniden belirleme yetkisi verilmiş 
bulunmaktadır.  
Bu yetkiye dayanılarak 
uygulama birliğinin sağlanması amacıyla; 
- 5520 sayılı Kurumlar 
Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri uyarınca vergi kesintisi yapmak 
mecburiyetinde olan mükelleflerce 5615 sayılı Kanunun yürürlülük tarihinden 
sonra verilecek muhtasar beyannamelerin, ertesi ayın başından yirmiüçüncü günü akşamına kadar, 
- 488 sayılı Damga Vergisi 
Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) 
bendi kapsamında bulunan mükellefler ile 23 üncü maddesi kapsamında bulunan 
kurum ve kuruluşlarca 5615 sayılı Kanunun yürürlülük tarihinden sonra verilecek 
beyannamelerin, ertesi ayın başından yirmiüçüncü günü 
akşamına kadar  
verilmesi uygun görülmüştür. 
  
2.3. Ortak Hükümler 
Gerek 5615 sayılı Kanunun 10 
uncu maddesiyle gerekse de bu Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen mükerrer 28 
inci maddenin verdiği yetki uyarınca beyanname verme süreleri yeniden belirlenen 
vergilerin ödeme süreleriyle ilgili olarak herhangi bir değişiklik yapılmamış 
olup, bu beyannamelere ilişkin tahakkuk eden vergiler, ilgili Kanunlarında yer 
alan ödeme süreleri içerisinde ödenecektir.  
3. Vergi 
Dairesi Başkanlıklarında Düzeltme Yetkisi 
5615 sayılı Kanunun 20 nci 
maddesiyle Vergi Usul Kanununun 120 nci maddesinin 
sonuna eklenen fıkrada, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı vergi dairesinin 
görev ve yetkilerini haiz olarak faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarında 
düzeltme yetkisi vergi dairesi başkanına ait olup, başkan bu yetkisini ilgili 
grup müdürlerine ve/veya müdürlere devredebilir.” hükmü yer almaktadır. 
 
Bu hüküm 16/5/2005 tarih ve 25817 sayılı Resmi Gazete’de 
yayımlanarak yürürlüğe giren 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve 
Görevleri Hakkında Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan vergi dairesi 
başkanlıklarından, Vergi Usul Kanununun 120 nci 
maddesinde belirtilen düzeltme ve reddiyat yetkisini 
haiz olanlara ilişkin düzeltme yetkisini belirlemektedir. 
Halihazırda Vergi Usul Kanununun 4 üncü maddesinde yazılı 
vergi dairesinin görev ve yetkilerini haiz olarak faaliyete geçen vergi dairesi 
başkanlığı, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığıdır. Bu başkanlık 
bünyesinde düzeltme yetkisi Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanına ait olup, 
başkan bu yetkisini ilgili grup müdürlerine ve/veya müdürlere devredebilecektir. 
Diğer vergi dairesi başkanlıklarında ise düzeltme yetkisinin vergi dairesi 
müdürlerinde olduğu tabiidir.  
4. Mükellef Olmayan Kişilerin Satın Aldıkları Mallar ve Hizmetler İçin 
Belge Almadıklarının Tespiti Halinde Kesilecek Özel Usulsüzlük 
Cezası 
Vergi Usul Kanununun, özel usulsüzlükler ve cezalarının 
düzenlendiği 353 üncü maddesinin 5615 sayılı Kanunla değişmeden önceki (3) 
numaralı bendinde; Kanunun 232 nci maddesinin birinci 
fıkrasının 1-5 numaralı bentlerinde sayılanlar dışında kalan kişilerin fatura, 
gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi, 
ödeme kaydedici cihaz fişi ve giriş ve yolcu taşıma biletlerini almadıklarının 
tespit edilmesi halinde bunlara 353 üncü maddenin (2) numaralı bendinde 
belirtilen cezanın beşte biri kadar özel usulsüzlük cezası kesileceği, şu kadar 
ki bu cezanın kesilebilmesi için belge alınmadığına ilişkin tespitin vergi 
incelemesine yetkili olanlar tarafından yapılmasının şart olduğu belirtilmiş 
olup, bu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak belirlenen usul ve esaslara 229 
Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel 
Tebliğinde1 yer verilmişti.  
 
5615 sayılı Kanunun 20 nci 
maddesiyle Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin (3) numaralı bendinin ikinci 
cümlesinden sonra gelmek üzere; “Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, söz 
konusu tespiti vergi incelemesine yetkili olmayanlara da yaptırmaya yetkilidir.” 
cümlesi eklenmiştir. Anılan hükme dayanılarak, bu Tebliğin yayımı tarihinden 
itibaren yoklama yapmaya yetkili memurların tamamı, mükellef olmayanların satın 
aldıkları mallar ya da hizmetler için belge 
alınmadığına ilişkin tespitleri yapma hususunda yetkili kılınmış olup, yoklama 
yapmaya yetkililer tarafından yapılan denetimler sonucu belge alınmadığına 
ilişkin olarak nihai tüketiciler nezdinde düzenlenen 
tutanaklara dayanılarak özel usulsüzlük cezası 
kesilebilecektir. 
                  
Anılan bent hükümlerinin uygulanmasında, belge 
alınmadığına ilişkin tespit tutanağının belge almayanlara verilen örneği, ceza 
ihbarnamesi yerine geçecektir. Cezanın, tutanağın 
alıcıya verildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde, tespitin yapıldığı yeri 
yetki alanı içerisinde bulunduran vergi dairesine ödenmesi esastır. Cezanın 
ödeneceği vergi dairesi tutanağa yazılacak ve tutanağın bir örneği de tutanakta 
belirtilen vergi dairesine gönderilecektir. Adına tutanak düzenlenenler bu 
cezayı tutanağın kendilerine verilen örneğini ibraz etmek ve tutanakta 
belirtilen vergi dairesini belirtmek suretiyle başka bir vergi dairesine de 
ödeyebileceklerdir. 
                  
Bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren 229 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (IV) üncü kısmının (C) bölümü yürürlükten 
kaldırılmıştır.   
5. Bazı 
Kaçakçılık Suçlarının Cezalandırılmasında Usul 
Vergi Usul Kanununun “Bazı kaçakçılık suçlarının 
cezalandırılmasında usul” başlıklı 367 nci maddesinin 
birinci fıkrasında “…vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından 
ilgili vergi dairesinin bağlı bulunduğu defterdarlığın veya gelirler bölge 
müdürlüğünün mütalaasıyla, keyfiyetin yetkili Cumhuriyet Savcılığına 
bildirilmesi mecburidir.” hükmü yer almaktaydı. 
Bilindiği üzere, Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve 
Görevleri Hakkında Kanunla Gelir İdaresi Başkanlığı kurulmuş, bölge müdürlükleri 
kaldırılmış ve anılan Kanunun verdiği yetkiye istinaden de bazı İllerde Vergi 
Dairesi Başkanlıkları oluşturulmuş bulunmaktadır. 
5615 sayılı Kanunla, Gelir İdaresinin yeniden yapılanması 
hususu göz önüne alınarak, Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesinde yer alan “defterdarlığın veya gelirler bölge 
müdürlüğünün” ibaresi, “vergi dairesi başkanlığının veya defterdarlığın” 
şeklinde değiştirilmiştir.  
Buna göre, Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesi kapsamında vergi dairesi müdürleri, vergi denetmenleri ve vergi denetmen yardımcıları tarafından 
tespit edilen kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında cumhuriyet savcılıklarına 
yapılacak suç duyurularında, vergi dairesi başkanlığı kurulmuş bulunan İllerde 
vergi dairesi başkanlığının, diğer İllerde de defterdarlığın mütalaasının 
alınması gerekmektedir.  
6. Danıştay Nezdinde 
Temyiz Yoluna Gidilmesi 
Vergi Usul Kanununun “Vergi mahkemesinde dava açmaya 
yetkili olanlar” başlıklı 377 nci maddesinin dördüncü 
ve beşinci fıkralarında; vergi dairelerinin, Maliye Bakanlığının (İl özel 
idareleriyle belediyeler valilerin) muvafakatı 
olmaksızın vergi mahkemelerinin kararları aleyhine Danıştay’da temyiz davası 
açamayacakları, ancak Maliye Bakanlığının, tespit edeceği hadlerle sınırlı olmak 
şartıyla, muvafakat verme yetkisini defterdarlıklara devredebileceği hükmü yer 
almaktaydı. Bu yetki muhtelif tarihlerde kullanılmış, son olarak da 316 Sıra 
No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği2 ile 
1/7/2003 tarihinden geçerli olmak üzere uygulamaya yön 
verilmişti. 
Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri 
Hakkında Kanunla Gelir İdaresi Başkanlığının ve anılan Kanunun verdiği yetkiye 
istinaden de vergi dairesi başkanlıklarının kurulması üzerine uygulama 
birliğinin sağlanması bakımından sözü edilen fıkralar 5615 sayılı Kanunla 
yeniden düzenlenmiştir. Yapılan düzenlemeyle, vergi dairesi başkanlıkları ile 
vergi dairelerinin, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığınca belirlenen 
tutarları aşan davalarda Gelir İdaresi Başkanlığının (İl özel idareleri ile 
belediyeler, valilerin) muvafakatını almadan vergi 
mahkemesi kararları aleyhine temyiz yoluna gidemeyecekleri, Gelir İdaresi 
Başkanlığının, tespit edeceği hadlerle sınırlı olmak şartıyla, muvafakat verme 
yetkisini vergi dairesi müdürlüklerinin taraf bulunduğu davalar için vergi 
dairesi başkanlıklarına ve/veya defterdarlıklara devredebileceği hükme 
bağlanmıştır.  
Vergi dairesi müdürlükleri, bağlı vergi daireleri 
(malmüdürlükleri), vergi dairesi başkanlıkları, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi 
Başkanlığı ve defterdarlıkların Danıştay nezdinde 
temyiz yoluna gidebilmelerine ilişkin limitler, bu Tebliğin yayımı tarihinden 
geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden 
belirlenmiştir. 
  
| 
 
  | 
 Davaya konu edilen meblağ 
(YTL)  |  
| 
 Büyük Mükellefler Vergi Dairesi 
Başkanlığı  | 
 100.000.000  |  
| 
 İstanbul Vergi Dairesi 
Başkanlığı  | 
 2.000.000  |  
| 
 Ankara ve İzmir Vergi Dairesi 
Başkanlıkları   | 
 1.750.000  |  
| 
 Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli, 
Konya ve Mersin Vergi Dairesi Başkanlıkları  | 
 1.500.000  |  
| 
 Aydın, Balıkesir, Denizli, 
Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Kayseri, Manisa, Muğla, Samsun ve Tekirdağ Vergi 
Dairesi Başkanlıkları  | 
 1.250.000  |  
| 
 Diyarbakır, Edirne, Erzurum, 
Malatya, Kahramanmaraş, Sakarya, Trabzon, Şanlıurfa ve Zonguldak Vergi Dairesi 
Başkanlıkları  | 
 1.000.000  |  
| 
 Defterdarlıklar  | 
 800.000  |  
| 
 Vergi Dairesi Müdürlükleri 
(Bağlı vergi daireleri dâhil)  | 
 30.000   |   
  
Yukarıda açıklanan limitler dikkate alınarak; vergi 
dairesi müdürlükleri ve bağlı vergi daireleri (malmüdürlükleri), kendileri için 
belirlenmiş hadleri aşan ihtilaflarda bağlı oldukları vergi dairesi başkanlığı 
ya da defterdarlıktan; Büyük Mükellefler Vergi Dairesi 
Başkanlığı, vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklar için belirlenen 
hadlerin aşılması durumunda ise Başkanlığımızdan muvafakat alınması 
gerekmektedir. Bununla birlikte, bu limitlerin 
altında kalan ve dava açma süresinin bitimi bu Tebliğin yayımı tarihinden 
sonraya rastlayan ancak bu tarihten önce muvafakat talebiyle Başkanlığımıza 
intikal ettirilmiş olan vergi mahkemesi kararlarının temyizine ilişkin muvafakatlar, vergi dairesi başkanlıkları ya da defterdarlıklarca verilecek ve bunlara dayanılarak 
Danıştay’da temyiz yoluna gidilecektir. 
Vergi mahkemelerince verilen kararlara karşı Danıştay 
nezdinde temyiz yoluna gidilmesinde, mahkeme kararları 
ile ortaya çıkan tutarlar yerine, davaya konu edilen tutarların esas alınması ve 
muvafakatların yukarıda belirlenen limitlere göre 
Gelir İdaresi Başkanlığı, vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlıkça verilmesi 
gerekmektedir. 
Ayrıca, vergi dairesi müdürlükleri, bağlı vergi daireleri 
(malmüdürlükleri), vergi dairesi başkanlıkları veya defterdarlıklarca Danıştay 
nezdinde temyiz yoluna gidilebilmesi için izin 
verilecek davalarla ilgili savunmaları hazırlama görev ve sorumluluğu vergi 
dairelerine ait olup, hazırlanacak savunma taslakları ile davaya ilişkin dosya 
ve evrak örnekleri Gelir İdaresi Başkanlığına, vergi dairesi başkanlıklarına 
veya defterdarlıklara gönderilecektir. Yetkili makamdan alınacak muvafakat 
üzerine olay Danıştay’a intikal ettirilecek ve verilen kararların birer 
örnekleri de Başkanlığımıza gönderilecektir. 
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığınca Danıştay 
nezdinde temyiz yoluna gidilebilmesi için izin 
verilecek davalarla ilgili savunmaları hazırlama görev ve sorumluluğu bu 
Başkanlığa ait olup, hazırlanacak savunma taslakları ile davaya ilişkin dosya ve 
evrak örnekleri ile Danıştay’ca verilen kararların birer örnekleri 
Başkanlığımıza gönderilecektir. 
Öte yandan, mükellefiyetin şekli, tesisi vb. belirli bir 
limiti içermeyen davalar sonucu verilen vergi mahkemesi kararlarının temyizine 
ilişkin muvafakatlar vergi daireleri ve bağlı vergi 
daireleri için ilgili vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlıklarca verilecek 
olup, bu gibi durumlarda Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının Gelir 
İdaresi Başkanlığından muvafakat almasına gerek 
bulunmamaktadır. 
Tebliğ olunur. 
  
––––––––––––––––––– 
1  13 Ağustos 1994 tarih ve 22020 sayılı Resmi 
Gazete’de yayımlanmıştır. 
2  28 Mayıs 2003 
tarih ve 25121 sayılı Resmi Gazete’de 
yayımlanmıştır.  |