| 
  Kanun No. 5615                                                                                                   
                Kabul Tarihi : 28/3/2007 
             MADDE 1 – 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 
9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi ile mülga ikinci 
fıkrasından sonra gelen üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
 
             "6. 
Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler 
hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak 
şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, 
kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her 
nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma 
çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, 
erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlar. Bu ürünlerin, pazar 
takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri 
dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç 
olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve 
kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan 
faydalanmaya engel değildir." 
             
"Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usûlde Gelir 
Vergisine tâbi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi 
mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından 
faydalanamazlar." 
             MADDE 2 – 193 sayılı Kanunun mülga 32 nci 
maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden 
düzenlenmiştir. 
             
"Asgarî geçim indirimi 
             MADDE 
32 – Ücretin gerçek usûlde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır. 
 
             Asgarî 
geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi 
kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık 
brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir 
geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar 
için % 5’idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay 
sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgarî 
geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir 
vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla 
bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup 
edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz. 
             
İndirimin uygulamasında "çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya 
mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya 
babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını 
veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiri ise, aralarında 
yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder.  
             
İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde edildiği tarihteki 
medenî hali ve aile durumu esas alınır. İndirim, yukarıdaki oranlara göre 
hesaplanan tutarları aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden 
her biri için ayrı ayrı, çocuklar için eşlerden 
yalnızca birisinin gelirine uygulanır. Boşananlar için indirim tutarının 
hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınır. 
 
             
Bakanlar Kurulu, indirim konusu yapılacak toplam tutarın asgarî ücretin 
yıllık brüt tutarını aşmaması şartıyla ikinci fıkrada belirtilen asgarî geçim 
indirimi oranlarını artırmaya veya kanunî oranına kadar indirmeye yetkilidir. 
 
             Asgarî 
geçim indiriminin uygulama dönemleri ve mahsup şekli ile diğer hususlara ilişkin 
usûl ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir." 
             MADDE 3 – 193 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasına 
(4) numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki (5) numaralı bent eklenmiş ve 
diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.  
             "5. Bu 
fıkranın 1 ilâ 4 numaralı bentlerinde yazılı olan işlemler hariç olmak üzere, 
teşebbüs sahibinin, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak 
tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel 
veya fiyatlar ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki 
işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılır. 
 
             
Teşebbüs sahibinin eşi, üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy ve 
kayın hısımları ile doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu 
şirketlerin ortakları, bu şirketlerin idaresi, denetimi veya sermayesi 
bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketler ilişkili kişi sayılır. 
 
             Bu 
bent uygulamasında, imalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme, ödünç para 
alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren 
işlemler, her hâl ve şartta mal veya hizmet alım ya da 
satımı olarak değerlendirilir.  
             
İşletmeden çekilmiş sayılan farklar, ilişkili kişi tarafından beyan 
edilmiş gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesabında dikkate alınmış ise 
ilişkili kişinin vergilendirme işlemleri buna göre düzeltilir. İlişkili kişiler 
ve bu kişilerle yapılan işlemler hakkında bu maddede yer almayan hususlar 
bakımından, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü 
uygulanır." 
             MADDE 4 – 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 
(2) numaralı bendine, birinci paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf 
eklenmiştir. 
             "5520 
sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesindeki 
şartların birlikte gerçekleşmesi halinde; Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin 
doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma 
hakkının en az % 50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı 
iştiraklerinin kazançları dağıtılsın veya dağıtılmasın, iştirakin hesap 
döneminin kapandığı ayı içeren yıl itibarıyla dağıtılan kâr payı sayılır. 
Türkiye’de vergilendirilmiş kazancın iştirak tarafından sonradan dağıtılması 
durumunda, elde edilen kâr paylarının vergilendirilmiş kısmı bu tutardan 
indirilir." 
             MADDE 5 – 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin birinci 
fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan "dört yıl içinde" ibaresi "beş yıl 
içinde" olarak değiştirilmiştir. 
             MADDE 6 – 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesine birinci fıkradan 
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. 
             
"Vergilendirme rejiminin, Türk vergi sisteminin sahip olduğu 
vergilendirme kapasitesi ile en az aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı 
sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişiminde bulunup bulunmadığı hususu da göz 
önünde bulundurulmak suretiyle, Bakanlar Kurulunca ilan edilecek ülkelerde 
yerleşik veya faaliyette bulunanlara (Türkiye’de yerleşik olanların bu ülkelerde 
bulunan işyerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan 
veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin 
konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılanın mükellef olup olmadığına 
bakılmaksızın % 30 oranında vergi kesintisi yapılır. Emsaline uygun fiyatlarla 
satın alınan mal ve iştirak hisseleri için yapılan ödemeler, emsaline uygun 
fiyatlarla, deniz ve hava ulaştırma araçlarının kiralanması için yapılan 
ödemeler ile yapılan işin tamamlanabilmesi bakımından zorunluluk arz eden geçiş ücreti, liman ücreti gibi ödemeler üzerinden yapılacak 
kesinti oranını; her bir ödeme türü, faaliyet konusu ya da sektör itibarıyla ayrı ayrı 
belirlemeye, sıfıra kadar indirmeye veya kanunî seviyesine kadar getirmeye 
Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yurt dışındaki finans kuruluşlarından temin edilen 
borçlanmalara ilişkin anapara, faiz ve kâr payı ödemeleri ile sigorta ve 
reasürans ödemeleri üzerinden bu fıkra uyarınca vergi kesintisi 
yapılmaz." 
             MADDE 7 – 193 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
             "MADDE 
99 – Muhtasar beyannamenin şekil, içerik ve eklerini belirlemeye ve tevkifat konuları itibarıyla ayrı ayrı beyanname verme mecburiyeti getirmeye Maliye Bakanlığı 
yetkilidir." 
             MADDE 8 – 193 sayılı Kanunun 121 inci maddesine aşağıdaki fıkra 
eklenmiştir. 
             
"Kontrol edilen yabancı kurumlara yapılan ödemeler üzerinden 94 üncü 
maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kesilen vergiler, Türkiye’de yıllık 
beyannameyle bildirilen kontrol edilen yabancı kurum kârı üzerinden hesaplanacak 
gelir vergisinden mahsup edilebilir. Mahsup edilecek vergi, kontrol edilen 
yabancı kurumun bu ödemelerden kaynaklanan kazancına isabet eden gelir 
vergisinden fazla olamaz." 
             MADDE 9 – 193 sayılı Kanunun 123 üncü maddesine aşağıdaki fıkra 
eklenmiştir.  
             
"Kontrol edilen yabancı kurumlara ilişkin hükümlerin uygulandığı 
durumlarda, yurt dışı iştirakin toplam vergi yükünün hesabında esas alınan 
vergiler, ödenmiş olmaları şartıyla, Türkiye’de vergilendirilecek kontrol edilen 
yabancı kurum kârları üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup 
edilebilir." 
             MADDE 10 – 193 sayılı Kanunun 92 nci 
maddesinde yer alan "Mart ayının onbeşinci günü 
akşamına kadar," ibaresi "Mart ayının başından yirmibeşinci günü akşamına kadar," olarak, "Şubat ayının 
onbeşinci günü akşamına kadar," ibaresi "Şubat ayının 
başından yirmibeşinci günü akşamına kadar," olarak, 98 
inci maddesinde yer alan "ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar," ibaresi 
"ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar," olarak, 
"Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirminci günü akşamına kadar" ibaresi 
"Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü 
günü akşamına kadar" olarak, mükerrer 120 nci 
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "geçici verginin beyan süresini üç aylık 
dönemi izleyen ikinci ayın onuncu," ibaresi "geçici verginin beyan süresini üç 
aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü," ve 
üçüncü fıkrasında yer alan "dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamına 
kadar" ibaresi "dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü 
günü akşamına kadar" olarak, geçici 67 nci maddesinin 
(1) numaralı fıkrasının yedinci paragrafındaki "dönemini izleyen ayın yirminci 
günü akşamına kadar" ibaresi "dönemini izleyen ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar", (14) numaralı fıkrasında 
yer alan "2006 yılında" ibaresi "31/12/2008 tarihine kadar" olarak; ayrıca, 
25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 41 inci 
maddesinde yer alan "yirminci günü" ibaresi "yirmidördüncü günü" olarak 
değiştirilmiştir. 
             MADDE 11 – 193 sayılı Kanuna aşağıdaki madde 
eklenmiştir. 
             
"GEÇİCİ MADDE 71 – Bu Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin birinci 
fıkrasının (6) numaralı bendinin uygulanmasına ilişkin olarak, 70 inci maddenin 
birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde sayılan ve 1/1/2007 
tarihinden önce iktisap edilmiş olan mal (gerçek usûlde vergilendirilen 
çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların elden çıkarılmasından 
doğan kazançların vergilendirilmesinde dört yıllık süre esas 
alınır." 
             MADDE 12 – 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi 
Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
             "c) 
Altın, gümüş, platin arama, işletme, zenginleştirme, rafinaj ve Türk Petrol 
Kanunu hükümlerine göre petrol arama faaliyetlerine ilişkin olmak üzere, bu 
faaliyetleri yürütenlere yapılan teslim ve hizmetler ile aynı Kanun hükümlerine 
göre boru hattıyla taşımacılık yapanlara bu hatların inşa ve modernizasyonuna 
ilişkin yapılan teslim ve hizmetler," 
             MADDE 13 – 3065 sayılı Kanunun 17 nci 
maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan "Üniversite ve 
yüksekokullar ile 8.6.1965 tarihli ve 625 sayılı Kanun hükümlerine tâbi özel 
okullar tarafından ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10 unu" ibaresi "8/2/2007 
tarihli ve 5580 sayılı Kanun hükümlerine tâbi özel okullar tarafından ilgili 
dönemdeki kapasitelerinin % 10’unu, üniversite ve yüksekokullarda ise % 50’sini" 
şeklinde; (4) numaralı fıkrasının (o) bendinde yer alan "işlemlerine konu 
mallar" ibaresinin "işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem 
gören mallar" şeklinde; aynı fıkranın (r) bendi aşağıdaki şekilde; 29 uncu 
maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki "işletmelerden" ibaresi ise "işletmeler ile 
organize sanayi bölgelerinden" şeklinde değiştirilmiştir. 
             "r) 
Kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en 
az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerin satışı suretiyle gerçekleşen devir ve 
teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık 
gayrimenkul ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar 
dahil) bankalara devir ve teslimleri. 
             
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla 
aktiflerinde bulundurdukları gayrimenkul ve iştirak hisselerinin teslimleri 
istisna kapsamı dışındadır. 
             
İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve 
teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer 
vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi 
matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır." 
             MADDE 14 – 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi 
Kanununa ekli (II) sayılı listenin 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan "- 
Diğerleri" ibaresinden önce, vergi oranı % 10 olmak üzere "- Motor silindir 
hacmi 3200 cm3’ü geçmeyen sürücü dahil 9 kişilik 
oturma yeri olanlar" ibaresi eklenmiş ve (III) sayılı listenin (B) cetvelinin 
"Asgari Maktu Vergi Tutarı" sütununda yer alan "0,0600" tutarları "0,0700" 
olarak değiştirilmiştir. 
             MADDE 15 – 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa 
ekli (1) sayılı tablonun "I. Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (A) 
fıkrasına aşağıdaki (6) numaralı bent ile (2) sayılı tablonun "III-İşçiler, 
çiftçiler ve göçmenlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (9) 
numaralı fıkra eklenmiştir. 
             "6. 
İkinci el araç satış sözleşmeleri (Binde 1,5)" 
             "9. 
3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu uyarınca düzenlenen menşe 
şahadetnameleri." 
             MADDE 16 – 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 
üncü maddesinin üçüncü fıkrasına "nev’i değişiklikleri 
nedeniyle yapılacak işlemler ile" ibaresinden sonra gelmek üzere "Esnaf ve 
Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler ile Kredi Garanti 
Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak 
krediler için verilecek kefaletler dahil)" ibaresi eklenmiş, Kanuna ekli (4) 
sayılı tarifenin "I- Tapu İşlemleri" bölümünün (20) numaralı fıkrasının (d) 
bendindeki parantez içi hüküm "(Bu bedel, üzerinde hak tesis edilen 
gayrimenkulun emlak vergisi değerinin yarısından az, iki katından çok olamaz)" 
şeklinde değiştirilmiş, ekli (8) sayılı tarifenin "XI- Finansal Faaliyet Harçları" başlıklı bölümünün (7) numaralı 
fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan tutarlar aşağıdaki şekilde yeniden 
belirlenmiştir. 
             "a) Yetkili müesseseler (döviz 
büfeleri) kuruluş izin belgeleri (her yıl için) (11.220.-YTL) 
             b) 
Yetkili müesseselerin (döviz büfeleri) açacakları şubeler için düzenlenen 
belgeler (5.610.-YTL)" 
             MADDE 17 – 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri 
Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine "ikramiyeleri" 
ibaresinden sonra gelmek üzere "ile Merkez Bankasınca ihraç edilen likidite 
senetlerinden elde edilen faiz gelirleri," ibaresi eklenmiş, 31 inci maddesinin 
dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki 
fıkra eklenmiş; 33 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "bankalar arası 
kambiyo muamelelerinde" ibaresi "kambiyo muamelelerinde" şeklinde 
değiştirilmiştir. 
             
"Sigorta şirketleri, iptal ettikleri sigorta muamelelerine ilişkin 
vergileri (yalnızca iptal tarihinden sonraki döneme ait olan kısmı), iptalin 
gerçekleştiği dönemde hesaplanan banka ve sigorta muameleleri vergisinden 
indirebilirler. Bu dönemde indirilemeyen vergiler, sonraki dönem 
beyannamelerinde indirim konusu yapılabilir."  
             
"Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları 
belirlemeye yetkilidir." 
             MADDE 18 – 5/5/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi 
Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin (g) bendi 
aşağıdaki şekilde, 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "bu işlemlere 
ilişkin olarak yaratılan ihtilaflarla ilgili yargı mercileri nezdinde talep ve savunmalarda bulunmak" ibaresi "bu 
işlemler ile diğer işlemlerinden dolayı idarî yargı mercileri nezdinde yaratılan ihtilaflarla ilgili olarak bu merciler 
nezdinde talep ve savunmalarda bulunmak" şeklinde 
değiştirilmiş ve 33 üncü maddesine "Başkanlığın görev alanına giren konularda" 
ibaresinden sonra gelmek üzere "Maliye Bakanlığına yapılmış olan atıflar Gelir 
İdaresi Başkanlığına" ibaresi eklenmiştir.  
             "g) 
İşlem ve eylemlerinden dolayı idarî yargı mercilerinde yaratılan ihtilaflarla 
ilgili olarak bu merciler nezdinde talep ve 
savunmalarda bulunmak, gerektiğinde itiraz, temyiz ve tashihi karar yoluna 
gitmek; temyiz yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda taşra teşkilâtına 
muvafakat vermek; şikâyet başvurularını karara bağlamak; uygulamada ortaya çıkan 
ihtilafların en aza indirilmesine ve uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik 
tedbirleri almak." 
             MADDE 19 – 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 28 
inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde 
eklenmiştir. 
             
"Beyanname verme ve ödeme sürelerinde yetki 
             
MÜKERRER MADDE 28 – Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, 
beyannamelerin verilme ve ödeme sürelerinin son gününü, kanunî süresinden 
itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde yeniden 
belirlemeye yetkilidir." 
             MADDE 20 – 213 sayılı Kanunun 120 nci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra, 353 üncü maddesinin (3) numaralı bendinin ikinci cümlesinden 
sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş; 367 nci 
maddesinin birinci fıkrasında yer alan "defterdarlığın veya gelirler bölge 
müdürlüğünün" ibaresi "vergi dairesi başkanlığının veya defterdarlığın" 
şeklinde, 377 nci maddesinin dördüncü ve beşinci 
fıkraları ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
             "Bu 
Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı vergi dairesinin görev ve yetkilerini haiz 
olarak faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarında düzeltme yetkisi vergi 
dairesi başkanına ait olup, başkan bu yetkisini ilgili grup müdürlerine ve/veya 
müdürlere devredebilir." 
"Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, söz konusu 
tespiti vergi incelemesine yetkili olmayanlara da yaptırmaya yetkilidir." 
 
             "Vergi 
dairesi başkanlıkları ile vergi daireleri, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi 
Başkanlığınca belirlenen tutarları aşan davalarda Gelir İdaresi Başkanlığının 
(İl özel idareleri ile belediyeler, valilerin) muvafakatını almadan vergi mahkemesi kararları aleyhine 
temyiz yoluna gidemezler.  
             Gelir 
İdaresi Başkanlığı, tespit edeceği hadlerle sınırlı olmak şartıyla, muvafakat 
verme yetkisini vergi dairesi müdürlüklerinin taraf bulunduğu davalar için vergi 
dairesi başkanlıklarına ve/veya defterdarlıklara 
devredebilir." 
             MADDE 21 – 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının 
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 17 nci maddesinin 
birinci fıkrasında yer alan "vergi dairesi müdürünün yazılı isteği üzerine 
defterdar," ibaresi "vergi dairesi müdürünün (5345 sayılı Kanun uyarınca vergi 
dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete geçen vergi dairesi 
başkanlıklarında, ilgili grup müdürünün ve/veya müdürün) yazılı talebi üzerine 
defterdar ve/veya vergi dairesi başkanı," şeklinde değiştirilmiş, ikinci 
fıkrasında yer alan "müdürü" ibaresinden sonra gelmek üzere fıkraya "(5345 
sayılı Kanun uyarınca vergi dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete 
geçen vergi dairesi başkanlıklarında, ilgili grup müdürü ve/veya müdür)" ibaresi 
eklenmiş, 90 ıncı maddesinde yer alan "gayrimenkulün bulunduğu yer tapu sicil muhafızından teşekkül 
eder." ibaresi "gayrimenkulün bulunduğu yer tapu sicil 
muhafızı veya tevkil edeceği zattan teşekkül eder." şeklinde 
değiştirilmiştir. 
             MADDE 22 – Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı 
mükelleflerinden tahsil edilen gelirlerden, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı 
Büyükşehir Belediyesi Kanununun 23 üncü maddesinin (b) bendi gereğince büyükşehir belediyelerine ayrılması gereken payın 
hesaplanmasında yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar; bu mükelleflerin, kanunî 
veya iş merkezlerinin bulunduğu büyükşehir belediyesi, 
şubeleri nedeniyle mükellefiyeti bulunanlarda, şube tarafından beyan edilen ve 
şube adına ödemesi yapılan vergi gelirlerini kapsamak şartıyla, şubenin 
mükellefiyetinin bulunduğu büyükşehir belediyesi esas 
alınır. Gelir İdaresi Başkanlığının kuruluşuna ilişkin 5/5/2005 tarihli ve 5345 
sayılı Kanunun 23 üncü maddesi uyarınca şube mükellefiyetinin değiştirilmesi 
halinde de bu madde hükmüne göre işlem yapılır. Bu maddenin uygulanmasına 
ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. 
 
             MADDE 23 – 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 10 
uncu maddesinin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. 
             
"Kurum, dördüncü fıkranın; (c) bendi ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik 
Kurumu Başkanlığının uygun görüşünü alarak sosyal güvenlik prim borcunun kapsamı 
ve tutarını; (d) bendi ile ilgili olarak, Gelir İdaresi Başkanlığının uygun 
görüşünü alarak vergi borcu kapsamına girecek vergileri; tür ve tutar itibariyle 
belirlemeye yetkilidir. 
             Bu 
madde kapsamında istenen belgelerden hangilerinin taahhütname olarak 
sunulabileceği Kurum tarafından belirlenir. Gerçeğe aykırı hususlar içeren 
taahhütname sunulması veya ihale üzerinde kalan istekli tarafından taahhüt 
altına alınan durumu tevsik eden belgelerin sözleşme imzalanmadan önce 
verilmemesi halinde bu durumda olanlar ihale dışı bırakılarak geçici teminatları 
gelir kaydedilir." 
             MADDE 24 – 29/1/2004 tarihli ve 5084 sayılı Yatırımların ve 
İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 
Kanunun; 
             A) 3 
üncü ve 4 üncü maddelerinin birinci fıkralarının (a) bentlerinde geçen "otuz" 
ibareleri "on" olarak, (b) bentleri ise "1.4.2005 tarihinden önce işe başlamış 
olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden asgarî on işçi çalıştıranların 
iş yerlerinde fiilen çalışan işçilerin," şeklinde,  
             B) 5 
inci maddesi "Bu Kanunun 2 nci maddesinin birinci 
fıkrasının (b) bendinde belirtilen illerde en az on kişilik istihdam öngören 
yatırımlara girişen gerçek veya tüzel kişiler lehine; Hazineye, özel bütçeli 
kuruluşlara, il özel idarelerine veya belediyelere ait arazi veya arsaların 
üzerinde kırkdokuz yıl süreli bağımsız ve sürekli 
nitelikli bedelsiz irtifak hakkı tesis edilebilir. Bu taşınmazlar üzerindeki 
kamuya ait ve ihtiyaç dışı bina ve müştemilat ile üzerinde henüz faaliyete geçmemiş yatırım bulunan arazi veya arsalar da bu kapsamda 
değerlendirilir. Ancak, talep edilen taşınmazın bulunduğu ilçenin mülkî 
sınırları içinde organize sanayi veya endüstri bölgesi bulunması halinde, bu 
bölgelerde yer alabilecek yatırımlar için tahsis edilecek boş parsel bulunmaması 
şartı aranır. 
             
31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununa tâbi alanlar hariç olmak 
üzere, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması nedeniyle irtifak hakkı 
tesis edilemeyen taşınmazlar üzerinde ise kırkdokuz 
yıl süreli bedelsiz kullanma izni verilebilir. Bu Kanunun 2 nci maddesinin (a) bendi kapsamı dışında kalan kalkınmada 
öncelikli yörelerdeki diğer illerde (Gökçeada, Bozcaada hariç) bedelsiz yatırım 
yeri tahsisine ilişkin olarak, 5 inci maddenin 31/12/2006 tarihinde yürürlükte 
olan hükümleri uygulanır. 
             
İrtifak hakkı tesis edilecek veya kullanma izni verilecek taşınmazlardan 
imar planı bulunmayanların planları ile uygulama projeleri, bedelsiz olarak 
verilen ön izin süresi içinde yapılır. 
             
İstihdam edilecek işçi sayısına, yatırım konusu işletmenin faaliyete 
geçtiği tarihten itibaren beş yıl süreyle uyulması 
zorunludur. 
             
Yatırımcı tarafından, mücbir sebepler hariç öngörülen sürede yatırımın en 
az yüzde ellisinin tamamlanmadığının veya taşınmazın üzerine yatırıma başlama 
tarihinden itibaren bir yıl içinde herhangi bir yatırım yapılmadığının ya da işletmeye geçtikten sonra 
faaliyetin sona erdirildiğinin tespiti, irtifak hakkı ve kullanma izni 
sözleşmesinin ağır şekilde ihlali sayılır ve bu durumda herhangi bir yargı 
kararı aranmaksızın irtifak hakkı veya kullanma izni iptal edilerek taşınmaz 
üzerindeki muhdesat, zemin maliki idareye intikal 
eder. Bu durumda ilgili idarenin talebi üzerine irtifak hakkı tapu idarelerince 
re’sen terkin edilir ve taşınmazın carî yıl proje 
maliyet bedelinin yüzde biri oranında tazminat alınır. 
             
Yatırımcı tarafından, mücbir sebepler hariç öngörülen sürede yatırımın en 
az yüzde ellisinin gerçekleştirilmesine rağmen yatırımın tamamlanmaması veya 
öngörülen istihdam sayısına yüzde onu aşan oranda uyulmaması halinde ise 
bedelsiz olarak tesis edilmiş irtifak hakkı veya verilen kullanma izni, bedelliye 
dönüştürülür. Bu durumda yıllık irtifak hakkı veya kullanma izni bedeli, 
yatırımın carî yıl proje maliyet bedelinin binde beşidir. 
             
Bedelsiz irtifak hakkı veya kullanma iznine konu taşınmazların üzerinde 
gerçekleştirilecek yatırımın toplam tutarı, bu taşınmazların maliki idarelerce 
takdir edilecek rayiç değerinin üç katından az olamaz. 
             Bu 
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir." 
şeklinde, 
             C) 6 
ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları 
birleştirilerek, "31.12.2008 tarihine kadar uygulanmak üzere 2 nci maddenin (a) bendi kapsamındaki illerde, 1.4.2005 
tarihinden itibaren faaliyete geçen ve asgarî on işçi çalıştıran işletmeler ile 
1.4.2005 tarihinden önce faaliyete geçmiş ve asgarî on işçi çalıştıran 
işletmelerden; fiilen ve sürekli olarak hayvancılık (su ürünleri yetiştiriciliği 
ve tavukçuluk dahil), organik ve biyoteknolojik tarım, 
kültür mantarı yetiştiriciliği ve kompostu, seracılık, 
sertifikalı tohumculuk ve soğuk hava deposu ile imalât sanayi, madencilik, 
turizm konaklama tesisi, eğitim veya sağlık alanlarında faaliyette bulunanların 
elektrik enerjisi giderlerinin yüzde yirmisi Hazinece karşılanır. Bu orana; 
1.4.2005 tarihinden sonra faaliyete geçen işletmelerde asgarî sayıdan sonraki 
her bir işçi için, 1.4.2005 tarihinden önce faaliyete geçmiş işletmelerde ise bu 
tarihten sonra işe başlayan ve asgarî işçi sayısından sonraki her bir işçi için 
0,5 puan eklenir. Hazinece karşılanacak oran, organize sanayi veya endüstri 
bölgelerinde faaliyette bulunan işletmeler için yüzde elliyi, diğer alanlarda 
faaliyette bulunan işletmeler için yüzde kırkı geçemez." şeklinde,  
             
değiştirilmiştir. 
             D) 
5084 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. 
             
"GEÇİCİ MADDE 2 – Bu Kanunun 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddelerinde yer alan destek ve teşviklerden, bu Kanunun 
yayımı tarihinden itibaren 5 yıl süreyle, bu maddelerdeki şartları taşımaları 
kaydıyla Gökçeada ve Bozcaada’daki işletmeler de yararlanır." 
 
             MADDE 25 – 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 
26 ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
             "492 
sayılı Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca tahsil edilen ticaret sicili 
harçlarının red ve iadeler düşüldükten sonra kalan 
tutarının yüzde 25’i ilgili odaya gelir kaydedilmek üzere 
aktarılır." 
             MADDE 26 – 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 180 
inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde geçen "yüzde üçü" ibareleri 
"yüzde ikisi" şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddenin sonuna aşağıdaki fıkra 
eklenmiştir.  
             
"Maliye Bakanlığınca iki yıl öncesine ait kesin hesap sonuçlarına göre 
tespit edilen toplam tutarlar esas alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı 
(1), (2) ve (3) sayılı tarifelere göre alınan harçların yüzde biri ile idarî 
nitelikteki para cezaları hariç olmak üzere para cezalarının yüzde biri; her yıl 
Mart ayının sonuna kadar Türkiye Barolar Birliği adına açılan hesaba aktarılır 
ve zorunlu müdafi ve vekil görevlendirme ile ilgili carî giderler bu hesaptan 
ödenir. Bu hesap, münhasıran zorunlu müdafi ve vekil görevlendirme ile ilgili 
carî giderler için kullanılır ve yılı içinde harcanmayan paralar, ertesi yıla 
aynen aktarılır. Bu paraların barolar arasındaki dağıtımı, harcanması ve bu 
hizmet için çalıştırılacak personele ilişkin hususlar, Maliye Bakanlığının 
görüşü alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği tarafından 
birlikte çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." 
             MADDE 27 – 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti 
Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası 
Anonim Şirketi Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde 
eklenmiştir. 
             
"GEÇİCİ MADDE 9 – Türkiye Halk Bankası A.Ş.’nin 
ödenmiş sermayesini oluşturan hisselerin 9/12/2004 tarihli ve 5274 sayılı Türk 
Ticaret Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında Yeni Türk 
Lirasına intibakını sağlamak üzere; ödenmiş sermaye içerisinde Özelleştirme 
İdaresi Başkanlığı dışındaki hissedarlara ait 100 TL itibarî değerli hisse 
senetleri; 1 YTL itibarî değerli 1 adet, 500 TL itibarî değerli hisse senetleri; 
1 YTL itibarî değerli 5 adet ve 1.000 TL itibarî değerli hisse senetleri; 1 YTL 
itibarî değerli 10 adet hisse senedine tamamlanır. Bu tamamlama işlemi, Banka 
sermayesi artırılmaksızın, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının hisselerinin 
yeteri miktarda devri yoluyla bedelsiz olarak yapılır. Ayrıca, Özelleştirme 
İdaresi Başkanlığının farklı itibarî değerlerdeki hisseleri 1 YTL itibarî 
değerli hisselere çevrilir. Bu şekilde yapılacak tamamlama işlemleri, Bankanın 
hisse senetleri Pay Defterine işlenir. Türk Ticaret Kanununun nama yazılı hisse 
devirlerine ilişkin hükümleri uygulanmaz. 
             Söz 
konusu işlemlere ilişkin olarak yapılacak ana sözleşme değişikliğinde 9/12/2004 
tarihli ve 5274 sayılı Türk Ticaret Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 
hükümleri uygulanır ve anılan değişikliğin Ticaret Siciline tescil ettirilmesini 
takiben eski hisse senetleri hüküm ifade etmez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği 
tarihten itibaren azamî iki ay içerisinde, bu madde kapsamında yapılacak ana 
sözleşme değişikliği mevcut mevzuat uyarınca gerçekleştirilir."              
             MADDE 28 – 17/9/2004 tarihli ve 5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun 
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci 
maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde 
değiştirilmiştir. 
"Aylık gayrisafî hasılattan 
irat kaydedilecek oranı, döner sermayeler itibariyle %1’e kadar indirmeye Maliye 
Bakanı yetkilidir." 
             MADDE 29 – 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar 
Meslek Kuruluşları Kanununun 69 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci 
cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
"Alınan bu harcın red ve 
iadeler düşüldükten sonra kalan tutarının yüzde 25’i ilgili birliğe gelir 
kaydedilmek üzere aktarılır." 
             MADDE 30 – 2/9/1983 tarihli ve 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları 
Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 8 inci 
maddesine birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler 
eklenmiştir. 
"Meslek yüksekokullarının Yükseköğretim Kurulu tarafından 
belirlenecek uzmanlık alanlarına açıktan ya da naklen atanacak öğretim 
görevlileri merkezi sınavdan muaftır. Bu statüde meslek yüksekokullarına 
atananlar, meslek yüksekokullarının uzmanlık alanları dışındaki üniversitelerin 
ya da yüksek teknoloji enstitülerinin bir birimine 
görevlendirilemez ve atanamazlar." 
             MADDE 31 – 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesi yürürlükten 
kaldırılmıştır. 
             GEÇİCİ MADDE 1 – 23/3/2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi 
Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6/12/2006 tarihli ve 5560 
sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile değişmeden önceki 13 üncü maddesine göre, 
19/12/2006 tarihine kadar Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Baro tarafından 
müdafi ve vekil olarak görevlendirilen avukatlara ödenmesi gereken ücret 
karşılığı tutarın kalan kısmı, ilgililere ödenmek üzere Adalet Bakanlığı 
bütçesine aktarılacak ödenekten tahakkuk ettirilmek suretiyle ödenir. Ödemelere 
ilişkin usûl ve esaslar Adalet ve Maliye Bakanlıkları ile Türkiye Barolar 
Birliğince birlikte belirlenir. 
             GEÇİCİ MADDE 2 – Ücretlilerin 2006 yılına ilişkin olarak 2007 yılında 
ödeyecekleri gelir vergisinden mahsup edilecek vergi indirimiyle ilgili 
işlemler, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 
mükerrer 121 inci maddesi hükümlerine göre 
sonuçlandırılır. 
             GEÇİCİ MADDE 3 – 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu 
Kanunu ile Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilen Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü, 
Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ile 18/6/1992 
tarihli ve 3816 sayılı Kanun kapsamında bulunanlar için Sağlık Bakanlığına bağlı 
tüm sağlık kurum ve kuruluşlarından 31/12/2006 tarihine kadar alınan tedavi 
hizmetleri karşılığı tutarlar ile 2006 yılında Sağlık Bakanlığına bağlı döner 
sermaye işletmelerinin aylık gayrisafî hasılatından 
genel bütçeye ödenmesi gereken tutarlara ilişkin olarak mahsuplaşmaya, alacaktan 
vazgeçmeye ve gerektiğinde terkin suretiyle uzlaşmaya Maliye Bakanı, Çalışma ve 
Sosyal Güvenlik Bakanı ve Sağlık Bakanı müştereken yetkilidir. Bu konuda gerekli 
her türlü düzenleyici işlemleri yapmaya Maliye Bakanı 
yetkilidir. 
             
Üniversite hastanelerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilen kurumlara 
31/12/2006 tarihine kadar verilen tedavi hizmetleri karşılığı düzenledikleri 
fatura bedellerinden mahsuben yapılan ödemelerden sonra kalan tutarın % 80’i, 
incelemesi devam eden veya incelemesi tamamlanmış ancak mutabakatı sağlanamamış 
fatura bedellerinin % 6’sı ve varsa yapılan diğer ödemeler düşüldükten sonra 
kalan tutarın tamamı ödenir. Bu ödemeler yapıldıktan sonra kalan tutarlar terkin 
edilir ve terkin edilen kısım için herhangi bir alacak ve hak talebinde 
bulunulamaz. Bu konuda gerekli her türlü düzenleyici işlemleri yapmaya Sosyal 
Güvenlik Kurumu Başkanlığı yetkilidir. 
             
Yukarıda sayılan kurumlar ile 3816 sayılı Kanun kapsamında bulunanlara 
ilişkin olarak üniversiteler ile Sağlık Bakanlığına bağlı tüm sağlık kurum ve 
kuruluşlarınca 31/12/2006 tarihine kadar alınan tedavi hizmetleri karşılığı 
düzenlenen faturalar ve ekleri, birinci fıkradaki usûle göre uzlaşma 
gerçekleştikten sonra kontrol edilip edilmediğine bakılmaksızın imha 
edilir. 
             MADDE 32 – Bu Kanunun;  
             a) 3, 4, 5, 8 ve 9 uncu maddeleri; 10 uncu 
maddesinin, 193 sayılı Kanunun geçici 67 nci 
maddesinin (14) numaralı fıkrasına ilişkin değişiklik hükmü, 11, 25, 26, 28, 29, 
30 ve 31 inci maddeleri ile geçici 2 nci ve geçici 3 
üncü maddeleri 1/1/2007 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı 
tarihinde, 
             b) 2 
nci maddesi, 1/1/2008 tarihinden itibaren elde 
edilecek gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde, 
             c) 13 
üncü maddesi ile 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 
(2) numaralı fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklik hükmü, 17 nci maddesinin 6802 sayılı Kanunun 31 inci maddesinde 
değişiklik yapılmasına ilişkin hükümleri ve 24 üncü maddesi yayımını izleyen 
aybaşında, 
             ç) 16 
ncı maddesi ile 492 sayılı Kanuna ekli (8) sayılı 
tarifenin "XI-Finansal Faaliyet Harçları" başlıklı 
bölümünün (7) numaralı fıkrasına ilişkin hükümleri 1/1/2008 
tarihinde, 
             d) 
Diğer maddeleri yayımı tarihinde, 
             
yürürlüğe girer. 
             MADDE 33 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu 
yürütür. 
3/4/2007  |