Katma değer vergisi uygulamalarına ilişkin olarak
aşağıdaki açıklama ve düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç
duyulmuştur.
1.
MAHSUBEN İADE TALEPLERİ
1.1. Özel Esaslara Tabi Olanların 18.06.2003 Tarihinden
Önceki Mahsup Talepleri
84
Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “II.
ÖZEL ESASLAR” bölümünde, 87 Seri No.lu Katma Değer
Vergisi Genel Tebliği ile değişiklik yapılarak özel esaslar kapsamına giren iade
hakkı sahibi mükelleflerin kendilerine ait vergi ve Sosyal Sigortalar Kurumu
(SSK) prim borçları için yapacakları mahsup taleplerinin genel esaslara göre
yerine getirilmesi imkanı sağlanmıştır. Ancak bu değişiklik 87 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin yayımından önceki
mahsup taleplerinde geçerli olmadığından, bu tarihten önceki mahsup talepleri
özel esaslara göre yerine getirilmektedir.
18.06.2003 tarihinden önceki dönemlerle ilgili olarak
“kendi vergi borcuna mahsup” şeklinde ortaya çıkan iade taleplerinin de yerine
getirilemediği göz önüne alınarak bu dönemlere ait olup henüz
sonuçlandırılamayan kendi vergi borcuna mahsup talepleri hakkında aşağıdaki
açıklamalara göre işlem yapılması uygun görülmüştür.
Özel esaslara tabi olan mükelleflerin 18.06.2003 tarihinden önceki
dönemlere ait olup henüz sonuçlandırılmayan “kendi vergi borçlarına” mahsup
talepleri, mahsup için gerekli belgelerin ilgili vergi
dairesine ibraz edildiği tarih itibariyle yerine getirilecektir. Diğer
taraftan, özel esaslara tabi olmaları nedeniyle incelemeye sevk edilmiş
olanların bu kapsamdaki mahsup talepleri de mahsup için gerekli belgelerin
ilgili vergi dairesine ibraz edildiği tarih itibariyle yerine getirilecek ve
mahsup için inceleme sonucu beklenmeyecektir. Yapılacak bu mahsup işlemleri için
gecikme zammı uygulanmayacaktır.
İnceleme sonunda haksız vergi iadesinin yapıldığının
anlaşılması halinde bu tutarların haksız katma değer vergisi iadelerine ilişkin
usul ve esaslar çerçevesinde mükelleften aranılacağı
tabiidir.
Bu kapsamdaki mahsup talepleri için ihtilaf yaratılmış
olması halinde; Bakanlığımız aleyhine verilmiş kararlar için temyiz yoluna
gidilmeyecek, Bakanlığımız lehine sonuçlananlar için ise yargı kararlarına göre
işlem yapılacaktır.
1.2. Belge Eksikliği ya da Belgelerin
Muhteviyatındaki Eksiklikler Nedeniyle Yapılamayan Mahsup İşlemleri
Bakanlığımıza yapılan başvurulardan, vergi borçları için
yapılan mahsup taleplerinin belgelerin tamamının ibraz edilmemesi ya da ibraz edilen belgelerdeki muhteviyat eksikliği
nedeniyle dilekçe tarihi itibariyle yerine getirilmemesinin vergi daireleri ve
mükellefler bakımından sorunlara yol açtığı
anlaşılmaktadır.
Bu husus göz önüne alınarak, bu Tebliğin yayımlandığı
tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış mahsup talepleri ile Tebliğin yayımından
sonra yapılacak mahsup taleplerinde aşağıdaki şekilde hareket edilmesi uygun
görülmüştür.
Vergi borçlarına mahsup taleplerinde vergi daireleri,
mahsup talep dilekçesi ve eklerini inceleyerek belge ya da belgelerdeki muhteviyat eksikliklerini tespit edecek
ve bu eksiklikleri mükellefe yazı ile bildirecektir. Tebliğ tarihinden itibaren
30 gün içerisinde eksiklikleri tamamlayan mükelleflerin mahsup talepleri, mahsup
dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibariyle yerine getirilecek ve
bunlara gecikme zammı uygulanmayacaktır.
30 günlük ek süreden sonra eksikliklerini tamamlayan
mükelleflerin mahsup taleplerinin ise eksikliklerin tamamlandığı tarihitibariyle yerine getirileceği ve borcun
vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanacağı
tabiidir.
Belge ya da muhteviyateksikliği nedeniyle yerine getirilmeyen iade talepleriyle ilgili olarak
yargıya intikal etmiş ihtilaflarda, bu Tebliğin (1.1) bölümündeki açıklamalara
göre işlem yapılacaktır.
1.3. Tekstil ve Konfeksiyon Sektöründeki Fason İşlerle İlgili Tevkifattan Doğan KDV İade Alacaklarının Vergi ve SSK Prim
Borçlarına Mahsubu
1.3.1. İnceleme Raporu ve Teminat
Aranılmaksızın Yerine Getirilecek Mahsup Talepleri
81 ve 93 Seri No.lu Katma
Değer Vergisi Genel Tebliğlerine göre, tekstil ve konfeksiyon sektöründe yapılan
fason işler dolayısıyla vergi tevkifatı uygulanan
mükelleflere sadece kendilerine ait vergi ve SSK prim borçlarına mahsup
suretiyle iade yapılabilmekte, 2.000.-YTL’ yi aşmayan mahsuben iade talepleri
inceleme raporu ve teminat aranılmaksızın yerine
getirilmektedir.
Katma Değer Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiyedayanılarak, henüz sonuçlandırılmamış mahsup
taleplerine de uygulanmak üzere,tekstil ve
konfeksiyon sektöründeki fason işlerle ilgili tevkifat
uygulamasından doğan KDV alacakları ile ilgili olarak;
- mükelleflerin, işletmelerinde çalışanların ücretlerine
ait gelir vergisi stopaj ve SSK prim borçlarına yönelik mahsuben iade
taleplerinin miktara bakılmaksızın,
- kendilerine ait diğer vergi borçlarına yönelik
mahsuben iade taleplerinin ise 2.000.-YTL’ yi aşmaması
halinde,
teminat veya
inceleme raporu aranılmaksızın yerine getirilmesi uygun görülmüştür.
Mükelleflerin, işletmelerinde çalışanların ücretlerine
ait gelir vergisi stopaj ve SSK prim borçları dışında kalan ve 2.000.-YTL’ yi
aşan “diğer kendi vergi borçlarına” yönelik mahsuben iade talepleri;
beyannamenin verilip, mahsup dilekçesi ve ilgili belgeler ile birlikte yeminli
mali müşavir tasdik raporu ibraz edilmesi veya aşan kısım kadar teminat
gösterilmesi halinde inceleme sonucu beklenilmeden yerine getirilecektir.
Teminat, inceleme veya yeminli mali müşavir tasdik raporu sonucuna göre
çözülecek, yeminli mali müşavir tasdik raporlarında mal ihracı için öngörülen
limit geçerli olacaktır.
Teminat ve inceleme raporu aranılmaksızın yapılacak
iadeler konusunda bu Tebliğ ile belirlenen yeni sınırlar, incelemesine
başlanılmamış mahsuben iade talepleri bakımından da geçerli olup, bu Tebliğle
belirlenen yeni sınırın altındaki mahsuben iade işlemleri için verilen
teminatlar vergi dairesince çözülecektir.
İncelemesine başlanılmış olan mahsuben iade talepleri
için inceleme elemanının uygun mütalaası ile yukarıdaki şekilde işlem
yapılabilecektir. İnceleme elemanınca gerek duyulması halinde ise mahsup talebi,
bu bölümde öngörülen düzenlemelere bağlı kalınmaksızın inceleme sonucuna göre
yerine getirilecek, ancak mükellefin kendi
vergi borçlarına yönelik mahsup talebi raporda belirlenen miktarla sınırlı olmak
üzere dilekçe tarihi itibariyle hüküm ifade edecektir.
1.3.2. Önceki Dönemlere Ait Mahsup
Talepleri
1.3.2.1.
Yeminli Mali Müşavir Raporu İbraz Edilmemesi Nedeniyle Yapılamayan Mahsup
Talepleri
Önceki
dönemlere ait olup yeminli mali müşavir tasdik raporlarının vergi dairesine
intikal etmediği gerekçesiyle yapılmayan“kendi
vergi borçlarına” mahsup talepleri, yeminli mali müşavir tasdik raporunun bu
Tebliğin yayımı tarihinden itibaren 90 gün içerisinde ibraz edilmesi halinde
dilekçe tarihiitibariyle
yerine getirilecektir. Mahsup işlemine esas alınacak tutar, raporda öngörülen
iade tutarı olacaktır. Yeminli mali müşavir tasdik raporunun 90 günlük süreden
sonra ibraz edilmesi halinde mahsup, raporun ibraz edildiği tarih itibariyle
geçerlik kazanacak ve borcun vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için
gecikme zammı uygulanacaktır. Bu Raporlarda dilekçe ekinde verilmemiş belgelerin
de yer alması gerektiği açıktır.
1.3.2.2.
İhtilaf Konusu Olan Mahsup Talepleri
Önceki
dönemlere ilişkin olup, raporların vergi dairesine intikal etmediği gerekçesiyle
yapılmayan “kendi vergi borçlarına” mahsup talepleri dolayısıylayargıya
intikal etmiş ihtilaflarda, bu Tebliğin (1.1) bölümündeki açıklamalara göre
işlem yapılacaktır.
2. DAHİLDE İŞLEME VEYA GEÇİCİ KABUL
İZİN BELGESİ KAPSAMINDA YAPILAN TESLİMLER
2.1. Bu
Tebliğin Yayımına Kadar İmalatçı Olmayanlar Tarafından Yapılan
Teslimler
Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 17 nci maddesinde “Dahilde işleme ve geçici kabul rejimi
kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin 31/12/2008
tarihine kadar tesliminde Katma Değer Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin 1
numaralı fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal
grupları itibariyle işlem yaptırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu maddenin
uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle
öngörülen süreler esas alınır. İhracatın şartlara uygun olarak
gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan vergi, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan
tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme dayanılarak 16.04.2001 tarih ve 2001/2325
sayılı Kararname ile herhangi bir sektör sınırlaması olmaksızın, bütün
sektörlerde dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesi kapsamında ihraç
edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin söz konusu belgelere sahip
olan mükelleflere tesliminde Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinde
düzenlenen tecil-terkin sistemine göre işlem yapılması Bakanlar Kurulunca uygun
bulunmuştur.
Bu düzenlemeye paralel olarak yayımlanan 83 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile daha önce
yayımlanmış bulunan 71 Seri No.lu Katma Değer Vergisi
Genel Tebliğinin 1 inci bölümü ve 75 Seri No.lu Katma
Değer Vergisi Genel Tebliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlükten kaldırılan genel tebliğlerde belge sahibi
imalatçı-ihracatçılara tecil-terkin uygulaması kapsamında mal teslim edeceklerin
“imalatçı” vasfına sahip olmaları gerektiği açıkça belirtilmektedir. 83 Seri
No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde aksine bir
hüküm yer almamakla birlikte, satıcılar bakımından “imalatçı” ifadesine hiç yer
verilmemiş olması bazı mükelleflerin bu kapsamda yapılacak teslimlerde imalatçı
olma şartının kaldırıldığı şeklinde yorumlanmış ve imalatçı olmayan bir kısım
mükellef tarafından tecil-terkin kapsamında teslimde bulunulmuştur. Ancak söz
konusu mükelleflerin ihracatın gerçekleşmesinden sonraki terkin ve iade
işlemlerinin vergi dairelerince yerine getirilmemiş olması İdare ile mükellef
arasında bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Bu husus göz önüne alınarak, 83 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin Resmi Gazete’de
yayımlandığı 29.06.2001 tarihi ile bu Tebliğin yayım tarihi arasındaki süre
içinde, imalatçı olmayanlar tarafından dahilde işleme veya geçici kabul izin
belgesi sahibi mükelleflere yapılan teslimlerin, diğer şartların da mevcudiyeti
halinde Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 17 nci
maddesinde düzenlenen tecil-terkin uygulaması kapsamında değerlendirilmesi uygun
görülmüştür.
Mükellefin imalatçı olma şartına sahip olmaması
nedeniyle yerine getirilmeyen iade talepleriyle ilgili olarak yargıya intikal
etmiş ihtilaflarda, bu Tebliğin (1.1) bölümündeki açıklamalara göre işlem
yapılacaktır.
2.2. Bu Tebliğin Yayımından Sonra Yapılacak Olan
Teslimler
Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinin
Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak bu Tebliğin yayımı tarihinden
itibaren;
-Katma Değer Vergisi Kanununun 17/1 maddesinde sayılan
kurum ve kuruluşların aynı Kanunun geçici 17 nci
maddesi kapsamında yapacakları teslimlerde, imalatçı olma şartı
aranmayacaktır.
-Diğer mükellefler tarafından yapılacak teslimlerde ise
tecil-terkin uygulanabilmesi için, eskiden olduğu gibi imalatçı olma şartı
aranacaktır.
Katma Değer Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin 2 nci fıkrasının Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak,
aynı Kanunun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil-terkin uygulaması kapsamına
aşağıda tanımları verilen “süs bitkileri” nin de dahil
edilmesi uygun görülmüştür. Buna göre Türk Gümrük Tarife Cetvelinin
(TGTC);
-06.01 pozisyonunda tanımlanan çiçek soğanları,
yumrular, yumrulu kökler, küçük soğanlar, sürgün başları ve rizomların (dinlenme halinde sürgün vermiş veya
çiçeklenmiş); hindiba bitkisi ve köklerinin (12.12 pozisyonundaki bitkiler
hariç),
-06.02 pozisyonunda tanımlanan köklü veya köksüz diğer
canlı bitkilerin (yalnız süs amaçlı olanlar),
-06.03 pozisyonunda tanımlanan buket yapmaya elverişli
veya süs amacına uygun cinsten taze kesme çiçekler ve çiçek
soğanlarının,
üreticileri veya satıcıları tarafından yapılacak ihraç
kaydıyla teslimlerinde imalatçı olma şartı aranılmaksızın tecil-terkin
uygulaması kapsamında işlem yapılabilecektir.
4. İHRAÇ KAYDIYLA TESLİMLERDE İADE
UYGULAMASI
4.1. Nakden veya Mahsuben İadenin Yapılacağı
Tarih
Bakanlığımıza intikal eden tereddütlerin giderilmesi
amacıyla, ihraç kaydıyla teslimlerle ilgili iade uygulaması konusunda aşağıdaki
açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.
İhraç kaydıyla teslimler, teslimin yapıldığı dönem beyannamesinin 1 ve 10
numaralı tablolarına dahil edilecektir.
1
numaralı tabloda yapılan beyan ile bu teslimler üzerinden vergi hesaplanması
sağlanmakta, 10 numaralı tabloya yapılan beyan ile ise;
İhracatın gerçekleştiği dönemde tecil edilen vergi
terkin edilmekte, tecil edilemeyen vergi için iade hakkı
doğmaktadır.
İadenin yapılabilmesi için ihracatın gerçekleşmesi ve 84
Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin
(I/1.1.3.v) bölümünde sayılan belgelerin vergi dairesine ibraz edilmesi
yeterlidir. İade tutarının beyannamenin 83 üncü satırına dahil edilmesi
şeklindeki uygulamadan vazgeçilmiş ve beyannameye ekli “Açıklamalar” tablosunda
yer alan 15 numaralı dipnot iptal edilmiştir. Buna göre mükellefler ihraç
kaydıyla teslimlerden doğan iadeleri için ihracatın gerçekleştiği dönemde iade
talep dilekçesi ve gerekli belgelerle birlikte vergi dairesine başvuracaklar,
yapılacak değerlendirmeden sonra iade talepleri bu dönem beyannamesi dışında
gerçekleştirilecektir. İade tutarları herhangi bir dönem beyannamesinin 83 üncü
satırına dahil edilmeyecektir.
ÖRNEK:
İmalatçı (A) 25 Şubat 2005 tarihinde
100.000.-YTL tutarında ihraç kaydıyla teslim yapmış, bu teslim 21 Mart 2005
tarihine kadar verilmesi gereken beyannameye dahil edilmiş, beyannamedeki diğer
bilgilere göre,
-Tecil Edilebilir KDV:
18.000.-YTL
-Tecil Edilecek KDV :6.000.-YTL,
-İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade
Edilecek Tecil Edilemeyen KDV: 12.000.-YTL,
olarak
hesaplanmıştır.
Söz konusu malın 25.000.-YTL
tutarındaki kısmı 14 Mart 2005 tarihinde ihraç edilmiş ise bu tarihten sonra
iade talep dilekçesi ve gerekli belgelerle birlikte vergi dairesine başvurulmak
suretiyle ihracatı gerçekleşen kısma isabet eden 3.000.-YTL’nin iadesi talep edilebilecektir.
İhraç kaydıyla teslim edilen malın
geri kalan 75.000.-YTL tutarındaki kısmının 4 Nisan 2005 tarihinde ihraç
edilmesi halinde bu kısma isabet
eden9.000.-YTL’nin iadesi deyukarıda açıklandığı şekilde
yapılacaktır.
4.2.İmalatçı Aleyhine Matrahta
Meydana Gelen Değişikliğe Yönelik Uygulama
Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c
maddesinin 5 inci paragrafında 5228 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile ihraç
kaydıyla teslimlerde iade edilecek katma değer vergisinin, imalatçının satış
bedeline göre hesaplanan vergiden, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen
değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla
olamayacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hükme göre, ihraç kaydıyla teslim
bedelinin kısmen ya da tamamen sonradan ödenmesi ve
ödeme sırasında döviz kurunda düşme olması halinde, prensip olarak, iade
edilecek azami KDV tutarının yeni döviz kuru üzerinden yeniden hesaplanması,
fazla alınmış bir iade varsa mükelleften talep edilmesi ancak, bu tutarın
indirim konusu yaptırılması gerekmektedir.
Öte
yandan; imalatçıların aleyhlerine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçılar
tarafından düzenlenecek faturaya istinaden ihracatçıya KDV ödemeleri, bu tutarın
ihracatçı tarafından beyan edilmesi, imalatçı tarafından da faturada gösterilen
KDV’nin indirim konusu yapılması gerekmektedir. Bu durumda, imalatçının fazladan
almış olduğu iade tutarı ihracatçı aracılığıyla Hazineye intikal etmekte ve
imalatçı tarafından indirim konusu yapılmış olmaktadır. Bu nedenle, kurdaki
düşüşten kaynaklanan matrah değişikliğine bağlı olarak imalatçının iade
tutarında bir değişiklik yapılmasına da gerek
bulunmamaktadır.
5. 91 SERİ NO.LU KDV GENEL TEBLİĞİNE
GÖRE KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASI
5.1.Tevkifat Yapacak Kuruluşların
Kapsamı
91 Seri No.lu Katma Değer
Vergisi Genel Tebliğinin “Sorumlu Tayin Edilen ve Tevkifat Yapacak Kuruluşlar”başlıklı(A/2)
bölümüne “-Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlara
ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve
işletmeler,” ibaresinden önce gelmek üzere aşağıdaki ifade eklenmiştir. Söz
konusu değişiklik bu Tebliğin yayımını izleyen ay başından itibaren geçerli
olacaktır.
“-Hisse senetleri İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına
kote edilmiş şirketler(bunlar yalnızca “yapım işleri”, “temizlik,
çevre ve bahçe bakım hizmetleri”, “özel güvenlik hizmetleri” ile “yemek servis
hizmetleri”ne ait katma değer vergisini tevkifata tabi
tutacaklardır.),”
5.2.Tevkifat Oranlarında
Değişiklik
91 Seri No.lu Katma Değer
Vergisi Genel Tebliğinin “Tevkifat Oranı”başlıklı(A/4) bölümü, bu Tebliğin Resmi Gazete’de yayımını izleyen
ay başından geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“Hesaplanan katma değer vergisi tutarlarına uygulanacak
tevkifat oranı; yemek servisi, bahçe ve çevre bakım,
özel güvenlik, danışmanlık ve denetim hizmetlerinde 1/2, temizlik hizmetlerinde
2/3, diğer hizmetlerde 1/3’dür.”
5.3. İade Uygulaması
91 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği uyarınca tevkifata tabi tutulan hizmet ifaları nedeniyle ortaya çıkan
katma değer vergisi alacağının nakden veya mahsuben iadesi söz konusu Tebliğin
(A/8-c) bölümü gereğince miktarına bakılmaksızın sadece banka teminat mektubu
veya inceleme raporu karşılığı yerine getirilmekte, teminat mektupları ise vergi
inceleme raporu sonucuna göre çözülmektedir.
Konuyla
ilgili olarak Bakanlığımıza intikal eden hususların değerlendirilmesi sonunda,
91 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A)
bölümünde düzenlenen tevkifat uygulamasından doğan KDV
alacaklarının iadesine ilişkin usul ve esaslar,aşağıdaki şekilde yeniden
belirlenmiştir.
5.3.1.
Teminatsız ve İncelemesiz Mahsuben İade Sınırı
Bu
Tebliğin yayımını izleyen ay başından itibaren 91 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A) bölümünde
düzenlenen tevkifat uygulamasından doğan KDV
alacaklarının “kendi vergi borçlarına” mahsubunu isteyen mükelleflerin
1.000.-YTL’yi (1.000.-YTL dahil) aşmayan mahsup
talepleri, ilgili belgelerin tamamlanmış olması şartıyla, inceleme raporu ve
teminat aranılmaksızın yerine getirilecektir.
Bu Tebliğin yayımından önce 1 000
YTL’ nin altındaki “kendi vergi borcuna” mahsup
talepleri için alınan teminatların çözümüne ya da
mahsuben iadenin yapılmasına ilişkin incelemenin başlamamış olması, incelemeye
başlanılmış ise inceleme elemanının iade yapılmasına engel bir görüşünün
bulunmaması halinde yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde işlem
yapılacaktır.
5.3.2. Yapım İşlerinde İade
Uygulaması
Yapım işlerine ait katma değer
vergisi tevkifatından doğan “mahsuben” iade
taleplerinin bu Tebliğin Resmi Gazete’de yayımını izleyen ay başından geçerli
olmak üzere yeminli mali müşavirtasdik
raporu karşılığında da yerine getirilmesi uygun görülmüştür.
Buna göre, 91 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği çerçevesinde tevkifata tabi tutulan işlemlerden yalnızca yapım işlerinden
doğan mahsuben iade talepleri banka teminat mektubu ve inceleme raporu yanında
yeminli mali müşavir tasdik raporu karşılığında da yerine getirilecektir.
Yeminli mali müşavir tasdik raporlarında mal ihracı için öngörülen limit geçerli
olacaktır.
Yeminli mali müşavir tasdik raporu
ile mahsuben iade, 86 Seri No.lu Katma Değer Vergisi
Genel Tebliğinin (B/3) numaralı bölümünde belirtilen vergi ve SSK prim borçları
için geçerlidir. Mükellefin kendi vergi borçları için mahsup talep etmiş olması
halinde bu Tebliğin (5.3.1) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde teminat ve
inceleme raporu yanında yeminli mali müşavir tasdik raporu da aranılmayacağı
tabiidir.
Öte yandan, bu Tebliğin yayımından
önce teminat karşılığında veya vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirilmesi
gereken mahsuben iadeler için, teminatın çözümüne ya
da mahsuben iadenin yapılmasına ilişkin incelemenin başlamamış olması halinde de
yeminli mali müşavir tasdik raporu ibraz edilebilecektir. İnceleme başladıktan
sonra talepte bulunulması halinde ise bu talep inceleme elemanının yeminli mali
müşavir tasdik raporu karşılığında iade yapılmasına engel bir görüşünün
bulunmaması halinde yerine getirilecektir.
5.3.3.
Yürürlük
Hisse senetleri İstanbul Menkul
Kıymetler Borsasına kote edilmiş şirketler için
getirilen tevkifat uygulamasının bu Tebliğin
yayımlandığı tarihten önce sözleşmeye bağlanmış ve devam etmekte olan işlere
şümulü yoktur.
6. ALTIN, GÜMÜŞ VE PLATİN İLE İLGİLİ
ARAMA, İŞLETME, ZENGİNLEŞTİRME VE RAFİNAJ FAALİYETLERİNDE İSTİSNA
UYGULAMASI
Bu faaliyetlerde istisna
uygulamasının usul ve esaslarını düzenleyen 93 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, henüz
sonuçlandırılmamış iade taleplerine de uygulanmak üzere, aşağıdaki değişiklikler
yapılmıştır.
a) (1.2.2) bölümünde yer alan
“1.2.2.1. Arama Faaliyetlerinin Başlangıç Aşamasında İstisna Uygulaması” başlık
ifadesi Tebliğ metninden çıkarılmıştır.
b) Tebliğ metninden çıkarılan
başlığın altında yer alan bölümün sonuna aşağıdaki 5 inci paragraf
eklenmiştir.
“Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığınca Tebliğ ekinde yer alan (Ek:1) belgesinin verilmesinden sonra arama
faaliyetine devam edenlerin aylık iade talebinde bulunmaları mümkündür. Bu
mükellefler (Ek:1)’de yer alan belgenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca
onaylanmış bir örneğini bir kereye mahsus olmak üzere vergi dairesine
vereceklerdir. Belgenin ibrazından sonraarama faaliyetlerine ilişkin olarak ay içinde yaptıkları ve (1.2.1)
bölümüne göre istisna kapsamına giren harcamalar dolayısıyla yüklendikleri
vergileri o aya ait beyannamenin indirim ve iade satırlarına dahil edeceklerdir.
Bu şekilde ortaya çıkan iade alacağı yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde
kendilerine iade edilecektir. “
c) (1.2.2.2) bölümü, başlığı
ilebirlikte Tebliğ metninden
çıkarılmıştır.
d) (1.2.3) bölümünün birinci
paragrafındaki “(1.2.2.2.) bölümünde” ifadesi “(1.2.2) bölümünün son
paragrafında” şeklinde değiştirilmiş, bölümün sonuna aşağıdaki 3 üncü paragraf
eklenmiştir.
“Altın, gümüş veya platin işletme faaliyeti sırasında,
maden cevherinin kompleks halde olması nedeniyle altın, gümüş ve platin yanında
başka metallerin de üretilmesi,işletme faaliyetine ilişkin alımların
tamamının istisnadan yararlanmasına engel değildir.”
7. HURDADAN
ELDE EDİLENLER DIŞINDAKİ BAKIR KÜLÇELERİNDE TEVKİFAT
UYGULAMASI
Katma Değer Vergisi
Kanununun 9 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak bu
Tebliğin yayımını izleyen ayın başından geçerli olmak üzere,hurdametallerden elde edilenler dışındaki bakır külçelerinin tesliminde % 90
oranında tevkifat uygulanarak alıcılar tarafından
sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi uygun görülmüştür.
Katma Değer Vergisi
Kanununun 17/1 maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlar (tarımsal amaçlı
kooperatifler hariç), sermayelerinin % 51 veya daha fazlası kamuya ait
işletmeler ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar ile bu ürünlerin ilk üretici
veya ithalatçılarınınbu kapsamdaki
teslimlerinde tevkifat
uygulanmayacaktır.
Tevkifat uygulaması ve bu uygulamadan doğan iade
alacaklarının nakden veya mahsuben iadesi; metal, cam, plastik, kağıt hurda ve
atıklarında tevkifat uygulamasını düzenleyen daha
önceki Genel Tebliğlerdeki açıklamalar çerçevesinde
yürütülecektir.