İPTAL DAVASINI AÇAN
:
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER
İPTAL
DAVASININ KONUSU :
9.4.2003 günlü, 4842 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun’un,
A
-15. maddesiyle değiştirilen
31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinin
son fıkrasındaki “... vergi mahsup ve iadesine tâbi tutulacak mal ve hizmet
alımlarını yukarıdasayılanlarlasınırlı olmaksızın tespit etmeye ...”
ibaresinin,
B -
24. maddesiyle 25.10.1984 günlü, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’na
eklenen geçici 19. maddenin, ikinci tümcesindeki “... istisna uygulanacak
miktara ilişkin alt sınır belirlemeye ...” ibaresinin
Anayasa’nın 73. maddesinin son
fıkrasına aykırılığı savıyla iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulması
istemidir.
I -
İPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMLERİNİN
GEREKÇESİ
İptal ve yürürlüğün
durdurulması istemini içeren 29.4.2003 günlü dava dilekçesinin gerekçe bölümü
şöyledir:
“l
- 4842 sayılı Yasa’nın 15. maddesiyle değiştirilen 193 sayılı Gelir Vergisi
Yasası’nın
ücretlilerde vergi indirimini düzenleyen mükerrer 121.
maddesinin,
-
Birinci fıkrasında, gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, mükellefin
kendisi,
eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet edilen konuta
ilişkin
kira giderlerinin yıllık toplam tutarının ne kadarının ücretlinin ertesi yılda
ödeyeceği gelir vergisinden mahsup
edileceği ya da işverenler aracılığı ile kendisine
nakden geri verileceği belirtilmiş,
- Son fıkrasında da,
-Ücretlilerin harcama
belgelerinin işverene ibrazı, bildirimi ve verginin mahsup
ya da geri verilmesine ilişkin süreleri
saptamaya,
- Geri vermeyi nakden ya da mahsuben yaptırmaya,
- Vergi mahsup ve iadesine
bağlı tutulacak mal ve hizmet alımlarını yukarıda sayılanlarla sınırlı olmaksızın
saptamaya,
- Uygulamanın usul ve esaslarını belirlemeye,
Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu kurala
bağlanmıştır.
Görüldüğü gibi, 193 sayılı Gelir Vergisi
Yasası’nın 4842 sayılı Yasa’nın 15. maddesi
ile değişik mükerrer 121. maddesinin birinci fıkrasında, ücretlilerde vergi
indirimine
bağlı tutulacak gider türleri tek tek sayılmışken,
maddenin son bendinde vergi
mahsup ve iadesine bağlı tutulacak mal ve hizmet alımlarını, birinci fıkrada
sayılanlarla
sınırlı olmaksızın saptamaya Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Anayasa’nın 73. maddesinin üçüncü fıkrasında,
vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerin yasayla konulacağı, değiştirileceği ya
da kaldırılacağı; son fıkrasında
da, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar
ve
indirimleri ile oranlarına ilişkin kurallarda, “kanunun belirttiği yukarı ve
aşağı sınırlar içinde” değişiklik yapma yetkisinin Bakanlar Kurulu’na
verilebileceği belirtilmiştir.
Bu kural uyarınca, “vergi indirimleri”nde
değişiklik yapma yetkisinin yalnızca
Bakanlar Kurulu’na verilmesi, Bakanlar Kurulu’nun yetkisine bırakılan değişiklik
yapma alanının yukarı ve aşağı sınırlarının da yasada belirlenmesi gerekmekledir.
Oysa, yukarıda da belirtildiği gibi, 193
sayılı Yasa’nın 4842 sayılı Yasa’yla değişik
mükerrer 121. maddesinin son fıkrasında, vergi mahsup ve iadesine, bir başka
deyişle “vergi indirimlerine bağlı tutulacak mal ve hizmet alımlarını yeniden
saptama yetkisi, Bakanlar Kurulu’na değil,
Maliye Bakanlığı’na verilmiştir.
Üstelik, bu fıkrada verilen yetkinin sınırları
belirtilmemiş, tam tersine “yukarıda
sayılanlarla sınırlı olmaksızın” denilerek, Maliye Bakanlığı’na verilen yetkinin
hiçbir sınırının bulunmadığı açıkça vurgulanmıştır.
Bu nedenle, sözkonusu düzenleme Anayasa’nın 73. maddesinin son fıkrasına
aykırıdüşmektedir.
2
- 4842 sayılı Yasa’nın 24. maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Yasası’na
eklenen geçici 19. maddenin,
-
Birinci tümcesinde, Asya Kalkınma
Bankası’nın 2003 yılında ülkemizde yapılacak yıllık toplantılarıyla ilgili olarak bu
Banka’ya ve temsilcilerine yapılacak ve hizmetlerin katma değer vergisinden müstesna
tutulduğu,
-
İkinci tümcesinde, toplantıya ilişkin
teslim ve hizmetleri tanımlamaya. istisna uygulanacak tutara ilişkin alt sınır
belirlemeye Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu,
belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi geçici maddenin birinci
tümcesinde, Asya Kalkınma Bankası’nın
2003 yılında ülkemizde gerçekleştirilecek toplantıyla ilgili yapacağı
tüm
giderler katma değer vergisinden istisna edilmişken; ikinci tümcesinde istisna
uygulanacak
tutara ilişkin alt sınır belirleme yetkisi Maliye Bakanlığı’na
verilmiştir.
Anayasa’nın 73. maddesinin üçüncü fıkrasında,
vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerin yasayla konulacağı, değiştirileceği ve kaldırılacağı; son
fıkrasında
da, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve
indirimleri ile oranlarına ilişkin kurallarda, “kanunun belirttiği yukarı ve
aşağı sınırlar
içinde” değişiklik yapma yetkisinin Bakanlar Kurulu’na verilebileceği
belirtilmiştir.
Bu kural uyarınca, “vergi istisnalarında
değişiklik yapma yetkisinin yalnızca Bakanlar
Kurulu’na verilmesi, Bakanlar Kurulu’nun yetkisine bırakılan değişiklik yapma
alanının yukarı ve aşağı sınırlarının da yasada belirlenmesi
gerekmektedir.
Oysa, yukarıda da belirtildiği gibi, 4842
sayılı Yasa’nın 24. maddesiyle 3065 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 19. maddenin
ikinci tümcesi ile, Asya Kalkınma Bankası’nın
2003 yılında ülkemizde gerçekleştirilecek toplantı ile ilgili yapacağı
giderlerden katma değer vergisinden istisna edilecek tutarın “alt sınırını”
saptama yetkisi Maliye Bakanlığı’na verilmiştir.
Bu nedenle, geçici maddenin ikinci tümcesi;
hem yetkinin “alt ve üst sınırlarının
yasada belirlenmesi gerekirken bu yapılmayarak “alt sınırı” saptama yetkisinin
yönetime bırakılmış olması, hem de istisna tutarının aşağı ve yukarı sınırlar içinde değiştirilmesi yetkisinin
Bakanlar Kurulu’na verilmesi gerekirken, bu yetkinin Maliye Bakanlığı’na verilmiş olması
nedeniyle Anayasa’nın 73. maddesinin
son fıkra kuralıyla bağdaşmamaktadır.
SONUÇ
1 -Yukarıda açıklanan gerekçelerle, 09.04.2003
günlü, 4842 sayılı “Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un,
-
15. maddesiyle değiştirilen 193 sayılı Gelir Vergisi Yasası’nın mükerrer
121.
maddesinin son fıkrasındaki “...vergi mahsup ve iadesine tâbi tutulacak mal ve
hizmet alımlarını yukarıda sayılanlarla sınırlı olmaksızın tespit etmeye...”
kuralı ile,
-
24. maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Yasası’na eklenen geçici
19. maddenin ikinci tümcesindeki “...istisna uygulanacak miktara ilişkin alt
sınır belirlemeye...” kuralının,
Anayasa’nın
73. maddesinin son fıkrasına aykırı olmaları nedeniyle iptallerine,
2 -
Uygulanmalarıdurumunda doğacak
giderilmesigüç ya da olanaksız hukuksal sonuçları ve kamusal zarar gözönünde bulundurularak söz konusu kuralların
yürürlüklerinin durdurulmasına, karar verilmesini arzederim.”
II -
YASA KURALLARI
A - İptali İstenilen Yasa Kuralları
9.4.2003 günlü, 4842 sayılı
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un, iptali istenilen
ibareleri deiçeren 15. ve 24. maddeleri
şöyledir:
1
- “MADDE 15.-193
sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Ücretlilerde vergi
indirimi:
Mükerrer Madde 121 - Gerçek
ücretlerin vergilendirilmesinde, mükellefin kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili
eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet edilen konuta ait kira harcamalarının
yıllıktoplam
tutarının;
- 3 milyar liraya kadar %
8’i,
- 6 milyar liranın 3 milyar
lirası için % 8’i, aşan kısmı için % 6’sı,
- 6 milyar liradan fazlasının,
6 milyar lirası için % 7’si, aşan kısmı için % 4’ü,
Ücretlinin ertesi yılda
ödeyeceği gelir vergisinden mahsup edilir veya işverenler aracılığı ile
kendisine nakden iade edilir.
Şu kadar ki; harcamaların
Türkiye’de yapılması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek
veya tüzel kişilerden alınan belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin
işverene verilmesi şarttır. Mahsup hakkı kazanılan tutarın hesaplanmasında
dikkate alınanharcama tutarı, vergi
matrahının toplamını geçemez.
Ücretlilerin harcama
belgelerinin işverene ibrazı, beyanı ve verginin mahsup veya iadesine ilişkin
süreleri tespit etmeye, iadeyi nakden veya mahsuben yaptırmaya, vergi mahsup ve iadesine tâbi tutulacak mal
ve hizmet alımlarını yukarıda sayılanlarlasınırlı olmaksızın tespit etmeye ve uygulamanın usul ve esaslarını
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
2 -
“MADDE 24.-
3065
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 19. - Asya
Kalkınma Bankasının 2003 yılında ülkemizde yapılacak yıllık toplantılarıyla
ilgili olarak bu bankaya ve temsilcilerine yapılacak teslim vehizmetler katma değer vergisinden
müstesnadır. Toplantıya ilişkin teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisna uygulanacak miktara ilişkin alt
sınır belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Bu kapsamda teslim edilen mal
ve hizmetler için yüklenilen vergiler, vergiye tâbi işlemler nedeniyle
hesaplanan vergiden indirilir. İndirimle giderilmeyen vergiler iade edilmez.”
B -
Dayanılan Anayasa Kuralı
Dava dilekçesinde,
Anayasa’nın73. maddesinin son fıkrasına
dayanılmıştır.
III -
İLK İNCELEME
Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince, Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Samia AKBULUT, Yalçın
ACARGÜN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Fulya KANTARCIOĞLU,
Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU, Enis TUNGA ve Mehmet ERTEN’in katılmalarıyla 7.5.2003 gününde yapılan ilk
inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının
incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin bu konudaki raporun hazırlanmasından
sonra karara bağlanmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.
IV -
ESASIN İNCELENMESİ
Dava
dilekçesi ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilenyasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralı ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra
gereği görüşülüp düşünüldü:
A -
4842 Sayılı Yasa’nın 15. Maddesiyle Değiştirilen 193 Sayılı Yasa’nın
Mükerrer121.MaddesininSon Fıkrasındaki“... vergi mahsup ve iadesine tâbitutulacak mal ve hizmet alımlarını
yukarıdasayılanlarlasınırlı olmaksızın tespit etmeye ...”
İbaresinin İncelenmesi
Dava dilekçesinde, Anayasa’nın
73. maddesinin son fıkrasına göre, vergi indirimlerine ilişkin hükümlerde
yasanın belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisinin
Bakanlar Kurulu’na verilebileceği,oysa
193 sayılı Yasa’nın 4842 sayılı Yasa ile değişik mükerrer 121. maddesinin son
fıkrasında, vergi indirimine bağlı tutulacak mal ve hizmet alımlarını yeniden
tespit etme yetkisinin Maliye Bakanlığı’na verildiği, ayrıca bu fıkrada yetkinin
sınırlarının gösterilmediği, tam tersine “yukarıda sayılanlarla sınırlı
olmaksızın” denilerek, Maliye Bakanlığı’na verilen yetkinin sınırının
bulunmadığının açıkça vurgulandığı belirtilerekanılan ibarenin Anayasa’nın 73. maddesinin son fıkrasına aykırı olduğu
ileri sürülmüştür
Devletin, kamusal
gereksinimlerin karşılanması için egemenlik gücüne dayanarak tek taraflı
iradesiyle kişilere yüklediği kamu alacağı biçiminde tanımlanan verginin,
anayasal sınırlar içinde salınıp toplanması zorunluluğu açıktır. Verginin
niteliklerini oluşturan yasal düzenlemelerde Anayasa’nın bu konudaki ilkelerinin
özenle göz önünde tutulması gerekir. Devletin vergilendirme yetkisi, Anayasa’nın
73. maddesinde yer alanverginin;
kanuniliği, mali güce göre ödenmesi, genelliği, vergi yükünün adaletli ve
dengeli dağılımı ilkeleri yanında Anayasa’nın genel ilkeleri ile de
sınırlandırılmıştır.
Anayasa’nın 73. maddesinin üçüncü fıkrasında,
“Vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerkanunla konulur,
değiştirilir veya kaldırılır.” denilerek verginin kanuniliği ilkesi
belirtilmiştir. Bu ilke takdire dayalı keyfi uygulamaları önleyecek
sınırlamaların yasada yer almasını gerektirmekte ve vergi yükümlülüğüne ilişkin
düzenlemelerin konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasınınyasa ile yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Bireylerin sosyal ve ekonomik
durumlarını etkileyecek keyfi uygulamalara neden olunmaması için,
vergilendirmede, vergiyi doğuran olay, matrah, oran, tarh, tahakkuk, tahsil,
yaptırım ve zamanaşımı gibi vergilendirmenin belli başlı temel öğelerinin
yasalarla belirlenmesi gerekir. Ancak, yasa ile her konuyu bütün ayrıntılarıyla
düzenlemenin olanaklı bulunmadığı durumlarda, çerçevesi çizilerek bu sınırlar
içinde kalmak koşuluyla uygulamaya ilişkin konularda yürütme organına açıklayıcı
ve tamamlayıcı nitelikte düzenleyici idari işlem yapma yetkisi verilebilir.
Anayasa’nın 73. maddesinin
dördüncü fıkrasında, “Vergi, resim, harç
ve benzeri yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına
ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde
değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” denilmektedir. Buna
göre, Bakanlar Kurulu, 73. maddenin dördüncü fıkrasında sayılan konularda,
yasanın belirttiği alt ve üst sınırlar içinde değişiklik yapabilecek, ancak bu
sınırları aşacak biçimde herhangi bir düzenleme getiremeyecektir.
Bakanlar Kurulu’na verilen bu
yetki, vergi, resim, harç vebenzeri
mali yükümlülüklerin kanunlakonulup
değiştirilebileceği ilkesinin, çerçevesi Anayasa ile belirlenmiş bir
istisnasıdır. Anayasa ile Bakanlar Kurulu’na verilen bu yetkinin yürütmenin
başka bir organına verilmesi mümkün değildir.
Vergi yasalarında sosyal,
ekonomik, mali ve kültürel amaçlı kimi muaflık, istisna ve indirimler
getirilmesi, yasakoyucunun takdirine bağlı bir
konudur. Verginin bir bölümünden (indirim)veya tümünden vazgeçme ya da vergi kapsamındaki
kimi konuları (istisna) veya kişileri (muaflık) vergi dışında tutma işlemi de en
az vergi koyma ölçüsünde büyük önem taşımaktadır. Vergilendirmede esas kural,
vergilerin yasayla konulup, değiştirilmesi veya kaldırılmasıdır. Buna göre,
birtakım nedenlerle, kimi kişi veya konuların vergi dışında bırakılması ya da bir kısım vergiden vazgeçilmesi hususlarının da
yasalarla belirlenmiş olması gerekmektedir.
İndirim,
vergi matrahından veya doğrudan vergiden belirli tutarda indirim yapılması
suretiyle verginin bir bölümünden vazgeçilmesi veya bir bölümünün geri verilmesi
sonucunu doğurmaktadır. Anayasa’nın 73. maddesinin son fıkrası vergide indirimi,
yasayla belirlenen yukarı ve aşağı sınırlar içinde Bakanlar Kurulu’na yetki
verilebilecek konular arasında gösterecek kadar önemli
görmüştür.
Dava konusu kuralla, 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu’nun 4842 sayılı Yasa ile değişik mükerrer 121. maddesinde
düzenlenen ücretlilerde vergi indirimi müessesesinin uygulanmasında, vergi
mahsup ve iadesine tâbi tutulacak mal ve hizmet alımlarınıaynı maddenin birinci fıkrasında sayılan,
eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet edilen konuta ait kira harcamaları ile
sınırlı olmaksızın tespit etme yetkisi Maliye Bakanlığı’na
verilmiştir.
Belirtilen yetkinin
kullanılması halinde, ücretlilerin vergilerinden yapılacak indirimtutarı, vergiyi etkileyecek, azaltacak veya
çoğaltacaktır.
Maliye Bakanlığı’na verilen bu
yetki, yasakoyucunun vergilemenin temel öğelerini
belirleyerek uygulamaya, tekniğe ve uzmanlığa ilişkin konularda yürütme organına
verilebilecek düzenleyici idari işlemlerde bulunma yetkisi olmadığı gibi,
yasayla getirilen bir düzenlemeyi açıklayıcı nitelikte verilen bir yetki de
değildir.
Bu nedenlerle, dava konusu
kural, Anayasa’nın 73. maddesinin son fıkrasına aykırıdır. İptali gerekir.
Haşim
KILIÇ bu görüşe katılmamıştır.
 
B
- 4842 Sayılı Yasa’nın 24. Maddesiyle 3065
Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’na Eklenen Geçici 19. Maddenin, İkinci
Tümcesinde Yer Alan “... istisna uygulanacak miktara ilişkin alt sınır
belirlemeye ...” İbaresinin İncelenmesi
Dava
dilekçesinde, Anayasa’nın 73. maddesinin son fıkrasına göre, vergi
istisnasınailişkin hükümlerde yasanın
belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisinin yalnızca
Bakanlar Kurulu’na verilebileceği, oysa dava konusu ibare ile yukarı ve aşağı
sınır da Yasa’da belirtilmeksizin katma değer vergisinden istisna edilecek
tutarın alt sınırını tespit etme yetkisinin Maliye Bakanlığı’na verildiği
belirtilerek ibarenin, Anayasa’nın 73. maddesinin son fıkrasına aykırılığı
nedeniyleiptali istenilmiştir.
Vergilendirmede
genel kural, vergi kapsamına alınmışkonulardan vergialınmasıdır.
Vergiye tâbi kimi konuların yasa ile kısmen ya da
tamamen vergi dışında bırakılması ise istisnadır. Anayasa’nın 73. maddesinin son
fıkrasında, vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık,
istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği
yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmakyetkisinin Bakanlar Kurulu’na verilebileceği
belirtilmiştir.
Yasa’nın 24. maddesi ile 3065 sayılı Katma
Değer Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 19. maddenin birinci tümcesiyle, Asya
Kalkınma Bankası’nın 2003 yılında Türkiye’de yapılacak yıllık toplantıları ile
ilgili olarak bu Banka’ya ve temsilcilerine yapılacak teslim ve hizmetler katma
değer vergisinden istisna edilmiştir.
Dava konusu ibareyle de istisna
uygulanacak miktara ilişkin alt sınır belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili
kılınmıştır.
Vergiden istisna edilen bir
konunun yasayla belirlenen yukarı ve aşağı sınırları içinde değişiklik yapma
yetkisi sadece Bakanlar Kurulu’na verilebileceğinden, dava konusu düzenlemeyle
Maliye Bakanlığı’nın yetkilendirilmesi Anayasa’nın 73. maddesinin son fıkrasına
aykırıdır. Kuralın iptali gerekir.
V -
YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN İNCELENMESİ
9.4.2003 günlü, 4842 sayılı “Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un;
A-
15. maddesiyle 31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun başlığıyla
birlikte değiştirilen mükerrer 121. maddesinin son fıkrasında yer alan “...vergi
mahsup ve iadesine tâbi tutulacak mal ve hizmet alımlarını yukarıda sayılanlarla
sınırlı olmaksızın tespit etmeye...” ibaresi, 15.7.2004 günlü, E.2003/33,
K.2004/101 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu ibarenin uygulanmasından
doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve
iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı
güne kadar YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA,
B - 24. maddesiyle 25.10.1984 günlü,3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’na
eklenen geçici 19. maddenin ikinci tümcesinde yer alan “... istisna uygulanacak
miktara ilişkin alt sınır belirlemeye...” ibaresinin, 31.12.2003 gününden sonra
uygulanma olanağı kalmadığından, BU İBAREYE İLİŞKİN YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI
İSTEMİ HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
15.7.2004 gününde OYBİRLİĞİYLE karar
verildi.
VI -
SONUÇ
9.4.2003 günlü, 4842 sayılı “Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un;
A -
15. maddesiyle 31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun başlığıyla
birlikte değiştirilen mükerrer 121. maddesinin son fıkrasında yer alan “...
vergi mahsup ve iadesine tâbi tutulacak mal ve hizmet alımlarını yukarıda
sayılanlarla sınırlı olmaksızın tespit etmeye...” ibaresinin, Anayasa’ya aykırı
olduğuna ve İPTALİNE, HaşimKILIÇ’ınkarşıoyu ve
OYÇOKLUĞUYLA,
B - 24. maddesiyle 25.10.1984 günlü,3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’na
eklenen geçici 19. maddenin ikinci tümcesinde yer alan “... istisna uygulanacak
miktara ilişkin alt sınır belirlemeye...” ibaresinin, Anayasa’ya aykırı olduğuna
ve İPTALİNE, OYBİRLİĞİYLE,
15.7.2004 gününde karar
verildi.
Başkan
Mustafa
BUMİN
Başkanvekili
Haşim
KILIÇ
Üye
Sacit
ADALI
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
Üye
Ertuğrul
ERSOY
Üye
Tülay
TUĞCU
Üye
Ahmet
AKYALÇIN
Üye
Mehmet
ERTEN
Üye
Fazıl
SAĞLAM
Üye
A.
Necmi ÖZLER
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
KARŞIOY
GEREKÇESİ
193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinde ücretlilere yapılacak vergi
iadesinin esasları düzenlenmiş, son fıkranın iptali istenen bölümünde de vergi
mahsup ve iadesine tabi tutulacak mal ve hizmet alımlarını sınır gözetmeksizin
tesbit etmeye Maliye Bakanı
yetkilendirilmiştir.
Vergi indirimi genel
olarak vergi matrahından yapılan indirimi ifade eder. Başka bir anlatımla
ödenecek vergi miktarı kesinleşmeden matrahtan yapılacak vergi indirimi yoluyla
vergide meydana gelen azalmadır. Vergi indirimi yoluyla olaya ya da kişilerin özel durumlarına göre vergi
kişiselleşmektedir. Amaç, kişinin mali durumunu kavramak olabileceği gibi
yatırım ya da işkolunun teşvik edilmesi gibi hedeflere
de dönük olabilir.
Ancak, mükerrer 121.
madde ile belge kullanımının yaygınlaştırılması suretiyle belirli yüzdelerde
ücretlilere iade yapılarak kayıt dışı ekonominin kontrolü amaçlanmaktadır.
Burada amaç Anayasa’nın 73. maddesinin son fıkrasında öngörülen vergi indirimine
ulaşmak değil, vergideki otokontrolü
sağlamaktır.
Kaldı ki Anayasa’nın
73. maddesinin son fıkrasına uygun olarak da vergi iadesine konu olacak
miktarların aşağı ve yukarı sınırları ile oranları belirlenmiştir. Maliye
Bakanlığı’na verilen yetki ise belirtilen bu sınırlar içinde kalmak koşulu ile
harcamaya konu mal ve hizmet alımlarının çeşitlendirilmesiyle ilgili bir
düzenlemedir.
Bu nedenle, Anayasa’nın
73. maddesine aykırı görmediğim ilgili bölümün iptal edilmesine
karşıyım.