Bakanlığımıza intikal eden
olaylardan, KDV iade alacaklarını mal veya hizmet aldığı mükelleflerin vergi
borcuna mahsubunu talep eden iade hakkı sahiplerinin daha sonra mahsup
talebinden vazgeçerek alacağın nakden ödenmesini istedikleri, bu talebin
tereddütlere ve farklı uygulamalara yol açtığı anlaşılmaktadır.
2- Mahsuben İade
Uygulaması
84 Seri No.lu KDV Genel
Tebliğinin “I/1.1.1. Mahsup Yoluyla İade” başlıklı bölümünde: “Katma değer
vergisi iade alacağının hak sahibi mükellefin kendisinin, ortaklarının veya mal
ya da hizmet satın aldığı kişilerin vergi borçlarına, ithalat sırasında
uygulanan vergilere, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) prim borçlarına mahsubu
talepleri miktarına bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine
getirilir.
İade alacağı öncelikle mükellefin
ithalde alınanlar dışındaki vergi borçlarına mahsup edilir. Artan bir miktar
olursa mükellefin isteğine bağlı olarak; kendisinin, ortaklarının veya mal ya da
hizmet satın aldığı mükelleflerin ithalde alınanlar dahil vergi borçlarına veya
SSK prim borçlarına mahsup yapılır.” açıklaması yer almaktadır.
Söz konusu Tebliğin “I/1.1.2.
Mahsup Talebi” başlıklı bölümünde ise: “Mahsup talebinin geçerlik kazanabilmesi
için talebin bir dilekçe ile yapılması şarttır. İade alacağının sonraki
dönemlerde muaccel hale gelecek vergi borçlarına mahsubunun da talep edilmesi
mümkündür. Ancak bu borçlar muaccel hale geldikçe mahsup talebinin, muaccel hale
gelen her borç için ayrı dilekçe verilmek suretiyle yenilenmesi gerekir.
Mahsup dilekçesi ve iade için
aranan belgelerin katma değer vergisi beyannamesi ile birlikte vergi dairesine
ibraz edilmiş olması kaydıyla, vergi dairelerince yapılan işlemler sırasında
meydana gelen gecikme nedeniyle zamanında mahsubu yapılamayan vergiler için
gecikme zammı uygulanmaz. Belgelerin beyanname verdikten sonra tamamlanması
halinde, belgelerin vergi dairesine verildiği tarih itibariyle işlem
yapılır.
Ancak KDV iadesi için mahsup
talep dilekçesi dışında gerekli diğer belgelerin ibraz edilmiş olması halinde,
aksine talepte bulunuluncaya kadar, mükellefin kendi vergi borçları için mahsup
talebinde bulunduğu kabul edilir. İadeye hak kazanılan tutarla sınırlı olmak
üzere, mükellefin belgelerini ibraz ettiği tarih itibariyle vadesi geçmiş vergi
borçlarına bu tarihten sonra gecikme zammı uygulanmaz, bu tarihten sonra muaccel
olacak vergi borçları için ise gecikme zammı hesaplanmaz.” açıklamalarına yer
verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
lehine mahsup talebinde
bulunulan mükellefin mahsuba konu borcu ödenmediği sürece, iade hakkı sahibi mükellefin, mal ya da
hizmet satın aldığı mükellefler lehine yaptığı mahsup talebinden vazgeçmesi ve
bu tutarın kendisine nakden ödenmesini istemesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak
mahsup talebinden sonra, mahsubu istenen vergi borcunun nakden veya başka bir
geçerli mahsup talebinin işleme konulması suretiyle ödenmesi halinde, lehine
mahsup talebinde bulunulan mükellefin de onayı ile bu tutar için nakden iade
talebinde bulunulabilecektir.