1 – Yasal Düzenleme
Serbest Bölgeler Kanununun 5084
sayılı Kanunun 8 nci maddesi ile değişik 6 ncı maddesi ve 9 uncu maddesi ile
eklenen geçici 3 üncü maddesi aşağıdaki gibidir:
“Madde 6 - Serbest bölgeler gümrük bölgesi dışında sayılır.
Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo
mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz.
Kullanıcıların tutmak zorunda
oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, 4.1.1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun hükümlerine bağımlı olmaksızın
düzenleme yapmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.
İşleticiler ve kullanıcılar
yatırım ve üretim safhalarında Bakanlar Kurulunca belirlenecek vergi dışı
teşviklerden yararlandırılabilir.”
“Geçici Madde 3-
Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette
bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin;
a) Bu bölgelerde
gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen
süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu
istisnanın 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi kapsamında
yapılacak tevkifata etkisi yoktur.
b) Bu bölgelerde istihdam
ettikleri personele ödedikleri ücretler 31.12.2008 tarihine kadar gelir
vergisinden müstesnadır. Ancak, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
ruhsatlarında belirtilen süre 31.12.2008 tarihinden daha önceki bir tarihte sona
eriyorsa, istisna uygulamasında ruhsatta yer alan sürenin bitiş tarihi dikkate
alınır.
c) Bu bölgelerde
gerçekleştirdikleri faaliyetleri ile ilgili olarak yaptıkları işlemler
31.12.2008 tarihine kadar her türlü vergi, resim ve harçtan
müstesnadır.
Serbest bölgelerde faaliyette
bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin bu bölgelerde imal ettikleri
ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları, Avrupa Birliğine tam üyeliğin
gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar gelir veya
kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi kapsamında
yapılacak tevkifata etkisi yoktur.”
5084 sayılı Kanunla Serbest Bölgeler
Kanununda yapılan söz konusu değişiklikler 06.02.2004 tarih ve 25365 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanarak, bu tarih itibariyle yürürlüğe girmiş
bulunmaktadır.
2 - Serbest Bölgelerde Gelir ve
Kurumlar Vergisi Uygulamaları
2.1. Geçiş Döneminde Gelir ve
Kurumlar Vergisi İstisnası
Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, 06.02.2004 tarihine kadar
(bu tarih dahil) serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere faaliyet ruhsatı
almış mükelleflerin, ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere
bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri kazançlar
gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.
Faaliyet ruhsatı almak üzere ilgili
mercilere başvurmuş olmakla birlikte, 06.02.2004 tarihine kadar henüz faaliyet
ruhsatı alamamış mükelleflerin bu istisna hükümlerinden faydalanabilmeleri
mümkün değildir.
2.1.1. İstisna Kazançların Kapsamı
İstisna, sadece faaliyet
ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere serbest bölgelerde
yürütülen faaliyetlerden elde edilen kazançlara ilişkindir. Dolayısıyla, serbest bölgelerde şubesi bulunan mükellefler ile işyeri,
kanuni yada iş merkezi serbest bölgelerde olan mükelleflerin, bölgeler dışında
yürüttükleri faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar istisna kapsamında
değildir.
Diğer taraftan, sözü edilen istisna
serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden elde edilen kazançlara ilişkin
olduğundan, serbest bölgelerde elde edilmiş olsa dahi faiz, repo ve benzeri
faaliyet dışı gelirlere teşmil edilebilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte,
serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı
ve vade farkı gelirleri istisna kapsamında değerlendirilecektir.
2.1.2. İstisna Kazanç Tutarının
Tespiti
Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan istisna, bir kazanç
istisnasıdır. Dolayısıyla, mükelleflerin serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden
elde ettikleri hasılattan bu faaliyetlere ilişkin olarak yapılan giderlerin
düşülmesi sonucu bulunacak kazanç, gelir veya kurumlar vergisinden
müstesnadır.
İstisna kazancın doğru bir şekilde
tespitinin yapılabilmesi açısından, istisna kapsamında olan faaliyetler ile
diğer faaliyetlere ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı
izlenmesi gerekmektedir.
Serbest bölgelerde yürütülen ve
istisna kapsamına giren faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde; bu
zararların, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlardan indirilmesi mümkün
bulunmadığı gibi ertesi yıla devredilmesi de mümkün değildir.
2.1.3. Müşterek Genel Giderler ve
Amortismanların Dağıtımı
Merkezi veya şubesi serbest
bölgelerde bulunan mükelleflerin, hem serbest bölgedeki faaliyetleri hem de
serbest bölge dışındaki faaliyetlerine ilişkin müşterek genel giderler, merkezde
ve şubede oluşan maliyetlerin toplam maliyetler içindeki oranı dikkate alınarak
dağıtılacaktır. Maliyetlerin hesabında, merkezde ve şubede oluşan satılan malın
maliyeti ile faaliyet giderlerinin toplamı dikkate alınacaktır.
Aynı şekilde hem serbest bölgelerde
hem de serbest bölge dışındaki faaliyetlerde kullanılan amortismana tabi
iktisadi kıymetlerin amortismanları, esas itibariyle her bir işte
kullanıldıkları gün sayısı dikkate alınarak dağıtılması gerekmektedir. Hangi
işlerde ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin
amortismanlar müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.
2.1.4İstisna Uygulamasında
Süre
Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan kazanç istisnası,
serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin faaliyet ruhsatlarında
belirtilen süre ile sınırlı olduğundan, istisna uygulamasında süre mükelleflerin
faaliyet ruhsatlarında belirtilen sürenin son günü (son gün dahil)
bitecektir.
2.2. Ücretlerde Gelir Vergisi
İstisnası
Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne göre, 06.02.2004 tarihine
kadar (bu tarih dahil) faaliyet ruhsatı almış mükelleflerin serbest bölgelerde
istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler, 31.12.2008 tarihine kadar
gelir vergisinden müstesnadır.
Örneğin, halen serbest bölgede
faaliyet gösteren bir mükellefin kapasitesini genişletmesi dolayısıyla, serbest
bölgede daha fazla personel çalıştırmaya başlaması halinde, bu personele
ödenecek ücretler istisnadan yararlanacaktır. Serbest bölgede çalışan personelin
çeşitli nedenlerle serbest bölge dışındaki iş yerinde çalıştırılmaya başlaması
halinde, serbest bölge dışında çalışıldığı sürece ödenen ücretler istisna
kapsamında değerlendirilmeyecektir.
İstisna, 06.02.2004 tarihi itibarıyla
faaliyet ruhsatı almış mükelleflerin bölgede istihdam ettikleri personele
ödenecek ücretlere uygulanacağından, 07.02.2004 tarihinden itibaren ruhsat alan
mükelleflerin çalıştırdıkları personele ilişkin ücretlerin istisnadan
faydalanması mümkün değildir.
Bölgelerde faaliyet gösteren
mükelleflerin 06.02.2004 tarihine kadar alınmış faaliyet ruhsatlarında
belirtilen süre;
- 31.12.2008 tarihinden daha önceki
bir tarihte sona eriyorsa söz konusu istisna faaliyet ruhsatlarında yer alan
sürenin bitiş tarihine kadar,
- 31.12.2008 tarihinden daha sonraki
bir tarihte sona eriyorsa söz konusu istisna 31.12.2008 tarihine kadar,
uygulanacaktır.
2.3. İmalat Faaliyetlerine
Uygulanacak İstisna
2.3.1. Genel Olarak
Serbest bölgelerde imalat
faaliyetinde bulunan mükelleflerin bölgelerde imal ettikleri ürünlerin
satışından elde ettikleri kazançları, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam
üyeliğinin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar
gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.
Bu istisnadan, bölgede yeni faaliyete
geçen mükellefler ile faaliyet ruhsatlarında yer alan sürenin dolmasıyla normal
vergileme rejimine tabi olacak mükellefler yararlanacaktır.
Ancak;
-Üretim dışı faaliyetlerden,
-Serbest bölge dışında üretilen
malların satışından,
-Faaliyet ruhsatında belirtilen alan
dışında üretilen malların satışından,
-Serbest bölgede veya serbest bölge
dışında fason olarak imal ettirilen ürünlerin satışından,
elde edilen kazançlar istisna
kapsamında değerlendirilmeyecektir.
İstisna uygulamasında, imal edilen
ürünün yurt dışına ya da yurt içine satılmasının bir önemi bulunmamaktadır.
Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3
üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca serbest bölgelerde faaliyet gösteren
mükelleflerin imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançların
gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutulabilmesi için;
-Bölgelerde “imalat” faaliyetinde
bulunmak üzere almış oldukları ruhsatın bir örneğini,
-Sanayi sicil belgesi ve kapasite
raporunun bir örneğini,
-İmalat faaliyetinde kullanılacak
araç parkını gösteren bir listeyi,
yeni mükellefiyet tesis ettirenler
mükellefiyet tesisinde, halen serbest bölgelerde faaliyete devam edenler 2004
yılı sonuna kadar, durum değişikliklerinde ise (yeni bir alanda imalata
başlayacak mükelleflerin bu durumu ruhsatlarına işlettirdikten sonra)
değişikliği müteakip verecekleri ilk geçici vergi beyannamesi ekinde, ilgili
vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.
2.3.2. İstisna Kapsamındaki Fason
İmalat
İstisna uygulaması açısından, imalat
faaliyetinin serbest bölgede yapılması gerekmekte olup imalatın belli
safhalarında dışarıdan fason hizmet satın alınması istisna uygulamasına engel
teşkil etmemektedir.
Ancak,
-Fason imalatın sadece, sanayi sicil
belgesi veya faaliyet ruhsatında yazılı üretim kapsamında yaptırılması,
-Söz konusu istisna serbest
bölgelerde yapılan imalata tanınmış olduğundan imalatın fason imalattan çok
işletmenin kendi imalatından oluşması,
-İmalat faaliyetleriyle ilgili olarak
istisnadan yararlanacak kazanç tutarının fiili kapasite kullanımı ile sınırlı
olması,
-İş riskinin ve organizasyonunun
üstlenilmesi,
-Ham madde ve yardımcı maddelerin
temin edilmesi,
gerekmektedir.
Serbest bölgede imalat faaliyetinde
bulunan bir mükellefin ticaretle de uğraşması durumunda, imalat faaliyetlerinden
elde edilen kazançlar istisna kapsamında değerlendirilecek; faaliyet ruhsatının
06.02.2004 tarihinden önce alınmış olması hali saklı kalmak kaydıyla, ticari
faaliyetlerden elde edilen kazançlar ise istisna kapsamında
değerlendirilmeyecektir.
Örnek 1- 06.02.2004 tarihinden sonra imalat
faaliyetinde bulunmak üzere ruhsat almış ve serbest bölgedeki şubesinde ayakkabı
imalatıyla uğraşan bir mükellefin aynı zamanda bölge dışında bulunan
fabrikasında imal ettiği malları da serbest bölgedeki şubesi üzerinden ihraç
etmesi durumunda; serbest bölgede imal edilen emtianın satışından elde edilen
kazanç istisna kapsamında değerlendirilecek, serbest bölge dışında imal edilen
emtianın satışı dolayısıyla şubede oluşan kazanç istisna kapsamında
değerlendirilmeyecektir.
Örnek 2- 06.02.2004 tarihinden sonra ruhsat alan ve
serbest bölgede oyuncak imalatı ile uğraşan bir mükellefin aynı zamanda ham bez
ithal edip yurt içine veya yurtdışına satış yapması durumunda, oyuncak imalat
faaliyetinden elde ettiği kazanç istisna kapsamında değerlendirilecek, ham bez
ticaretinden sağladığı kazanç ise istisna kapsamında
değerlendirilmeyecektir.
Örnek 3- Serbest bölgede konfeksiyon imalatı ile
uğraşan bir mükellefin, imal ettiği gömleklere ilişkin bitim işi olarak tabir
edilen düğme dikimi, ütüleme vb. işleri fason olarak yaptırması halinde; fason
olarak yaptırılan bu tür işlerin toplam işçilik maliyetindeki payı, işletmenin
kendi imalatları dolayısıyla yüklendiği işçilik maliyetinden daha az oranda
olacağından, söz konusu imalat faaliyetinden elde edilen kazancın tamamı istisna
kapsamında değerlendirilecektir.
2.4. Tevkifat
Uygulamaları
Serbest bölgelerde
faaliyette bulunan gelir veya kurumlar vergisi
mükelleflerinin, 06.02.2004 tarihinden sonra Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü ve
Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi kapsamına giren ödemeler üzerinden
tevkif ettikleri vergileri, bağlı bulundukları vergi dairesine mükellefiyet
tesis ettirerek sorumlu sıfatıyla beyan edip ödemeleri gerekmektedir.
Örneğin, serbest bölgede faaliyet
gösteren bir işletmenin yurtdışında mukim yabancı bir firmadan gayrimaddi hakkın
kiralanması veya satın alınması dolayısıyla bu yabancı firmaya yapacağı ödemeler
ile avukatlık hizmeti dolayısıyla avukatına yapacağı serbest meslek ödemeleri
üzerinden anılan maddeler uyarınca tevkifat yapılacaktır.
2.4.1. Kar Paylarının Dağıtılması
Halinde Tevkifat
Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki istisna hükmünün, Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin
(b) alt bendi kapsamında yapılacak tevkifata etkisi bulunmamaktadır.
Serbest bölgelerde faaliyette bulunan
kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu bölgelerde elde ettikleri kazançları
dağıtmaları halinde, dağıtılan kar payları üzerinden gelir vergisi tevkifatı
yapmaları gerekir.
2.4.2. Mevduat Faizi ve Repo
Gelirinde Tevkifat
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren
gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin serbest bölgelerdeki banka veya
diğer finans kurumlarında bulunan mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen faizler
ile repo kazançları üzerinden, 06.02.2004 tarihinden itibaren Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü veya Kurumlar Vergisi Kanunun 24 üncü maddeleri uyarınca vergi
tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Serbest bölgelerdeki banka şubeleri
veya diğer finans kurumlarınca yapılacak olan söz konusu tevkifatlar, bu
kurumlarca mahal vergi dairesine mükellefiyet tesis ettirilerek sorumlu
sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.
2.4.3. Muhtasar Beyanname
Verilmesi
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesi uyarınca vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, bir ay içinde
yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan
kestikleri vergileri ertesi ayın yirmisine kadar beyan etmeleri gerekmektedir.
Ancak, istisna uygulanması veya diğer nedenlerle tevkif edilen bir verginin
olmaması durumunda muhtasar beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır.
3. Diğer Hususlar
3.1. Mükellefiyet Tesisi
5084 sayılı Kanunla Serbest Bölgeler
Kanununun 6 ncı maddesinde yapılan değişiklikle, serbest bölgelerde vergi
kanunlarının uygulanmamasına yönelik hüküm yürürlükten kaldırılmış olduğundan,
bölgelerde faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilerin genel esaslar
çerçevesinde Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle mükellefiyet tesis
ettirmeleri gerekmektedir.
3.2. Defter ve Belge Düzeni
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren
mükelleflerin Vergi Usul Kanununun defter tutma ve belge düzenine ilişkin
hükümlerine uyma zorunlulukları bulunmaktadır. Bununla beraber, Serbest Bölgeler
Kanununun 6 ncı maddesi ile kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ve
düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine bağımlı
olmaksızın düzenleme yapma konusunda Maliye Bakanlığına yetki
verilmiştir.
Bu çerçevede, serbest bölgelerde
faaliyet gösteren mükelleflerin Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliğinin 23 üncü
maddesi uyarınca Bölge Müdürlüklerine onaylattırdıkları defter ve belgeleri
kullanmaları uygun görülmüştür. 31.12.2004 tarihinden sonra başlayacak hesap
dönemlerinde, Vergi Usul Kanununu hükümleri çerçevesinde defter tutulması, belge
ve kayıt düzenine uyulması gerekmektedir. Ancak, serbest bölgelerde tutulacak
defterler ilgili serbest bölge müdürlüklerine onaylattırılabilecektir.
Mükelleflerin kayıtlarını istisna
kapsamında olan ve olmayan kazançlar olarak ayrı ayrı tespitine imkan verecek
şekilde tutmaları şarttır. Bu şartı sağlamak kaydıyla serbest bölgelerde şube
olarak faaliyet gösteren mükelleflerin serbest bölgedeki şubeleri için ayrı
defter tutabilecekleri gibi, şube kayıtlarını ana merkezde tutacakları
defterlerde de izleyebilmeleri mümkün bulunmaktadır.
3.3. İstisna Kazançların
Beyanı
06.02.2004 tarihinden önce faaliyet
ruhsatı almış gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince, bu tarihten sonra
serbest bölgelerdeki faaliyetlerden elde edilen kazançların genel hükümler
çerçevesinde beyan edilmesi gerekmektedir. İstisnadan yararlanan kazançlar;
gelir vergisi mükellefleri tarafından Gelir Vergisi Beyannamesi Ekinin “Tablo
II” bölümünde yer alan “Diğer İstisnalar” satırında; kurumlar vergisi
mükellefleri tarafından ise Kurumlar Vergisi Beyannamesinin “Zarar Olsa Dahi
İndirilecek İstisnalar” bölümünde yer alan “Serbest Bölgelerde Elde Edilen
Kazançlar” satırında gösterilecektir.
Bölgede faaliyet gösteren gelir veya
kurumlar vergisi mükelleflerinin 06.02.2004 tarihinden sonra geçici vergi
yükümlülüklerini de genel esaslar çerçevesinde yerine getirmeleri gerekmektedir.
İstisna kazançlar, beyannamenin “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisnalar”
satırında gösterilecektir.
3.4. Yatırım İndirimi
Uygulaması
Gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin beyan ettikleri kazancın, sadece serbest bölgelerde elde edilen
istisna kazançtan oluşması halinde sözü edilen istisna hükmü sebebiyle
vergilendirilecek bir kazanç oluşmayacağından, mükellefler yararlanamadıkları
yatırım indirimi tutarlarını her yıl Devlet İstatistik Enstitüsü Toptan Eşya
Fiyatları Genel Endeksinde meydana gelen artış oranında artırarak kazançlarının
oluştuğu yıllarda gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim olarak
dikkate alabileceklerdir.
3.5. Birleşme ve Devir
Halleri
Serbest bölgede faaliyet gösteren bir
firmanın, Türk Ticaret Kanununun ilgili maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun
36 ve 37 nci maddelerinde düzenlenmiş bulunan birleşme ve devir hallerinde
tasfiyesiz olarak infisah etmesi ve bu meyanda infisah eden kurum adına
düzenlenmiş bulunan faaliyet ruhsatının da Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından
devralan kurum adına yenilenmesi ve yenileme işlemi sonrası da devralan şirketin
bölgede faaliyet gösteriyor olması durumunda devralan şirket anılan Kanunun
geçici 3 üncü maddesi hükmünden yararlanabilecektir. Diğer taraftan, yalnızca
faaliyet ruhsatının devri veya satın alınması şeklinde gerçekleşen işlemler,
Kanunun geçici 3 üncü maddesi ile öngörülen istisnalar kapsamında
değerlendirilmeyecektir.
Tebliğ olunur.