Yargıya intikal
eden kira anlaşmazlıklarında, yargı kararlarına göre tahsil edilen kira ve faiz
gelirlerinin vergilendirilmesi ve beyanı ile yapılan incelemeler sonucu geçmiş
dönemlere ait geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik
beyan edilen geçici verginin hesaplanmasına ilişkin açıklamalar bu Sirkülerin
konusunu oluşturmaktadır.
2. Yargı Kararlarına Göre
Tahsil Edilen Kira ve Faiz Gelirlerinin Vergilendirilmesi.
2.1. Elde Edilen Gelirin
Niteliği
Gelir Vergisi Kanununun 70 inci
maddesinin birinci fıkrasında, maddede belirtilen mal ve hakların sahipleri,
mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları
tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı
olduğu, 71 inci maddesinde ise gayrimenkul sermaye iradında safi iradın,
gayrisafi hasılattan iradın sağlanması ve idamesi için yapılan giderler
indirildikten sonra kalan müspet fark olduğu belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 75 inci maddesinin
birinci fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi
sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla
elde ettiği kar payı, faiz, kira benzeri iratlar menkul sermaye iradı olarak
nitelendirilmiş, ikinci fıkrasının 6 numaralı bendinde ise her nevi alacak
faizleri (adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından
doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan
meblağlar için ödenen faizler dahil) kaynağına bakılmaksızın menkul sermaye
iradı olarak sayılmıştır.
Bu hükümlere göre, kiracıların
kira bedellerini ödememeleri nedeniyle açılan davalar sonucu verilen yargı
kararlarında, kira bedelinin yanı sıra yasal faiz ödenmesine de karar verilmiş
olması halinde, tahsil edilen kira bedelinin gayrimenkul sermaye iradı, faiz
gelirinin ise menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekir.
2.2. Mahkeme Masraflarının
Gider Olarak Dikkate Alınması
Bir takvim yılı içinde o yıla
veya geçmiş yıllara ait olarak yargı kararına göre tahsil edilen kira ve faiz
gelirleri tahsil edildiği yılın geliri olarak vergilendirilir. Kira ve faiz
gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin gerekli açıklamalar “Gelirin Toplanması
ve Beyanı” ile ilgili 16 numaralı Gelir Vergisi Sirkülerinde yer
almaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun 74 üncü
maddesinde, gayrisafi hasılattan indirilecek giderler sayılmış, safi iradın
bulunmasında aynı Kanunun 21 inci maddeye göre istisna edilen gayrisafi hasılata
isabet eden tutarın hariç olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı maddede, mükelleflerin
(hakları kiraya verenler hariç) diledikleri takdirde maddede yazılı giderlere
karşılık olmak üzere hasılatlarının % 25 ini götürü gider olarak
indirebilecekleri belirtilmiştir.
Buna göre, mükellefler,
beyannamelerine dahil ettikleri gayrimenkul sermaye iradı gelirleri için gerçek
gider usulünü seçmeleri halinde, yargı kararına göre icra kanalıyla tahsil
ettikleri kira bedelleri üzerinden icra idaresince icra masrafları karşılığı
kesilen tutarları kiraya verilen malların idare gideri olarak indirim konusu
yapabileceklerdir. Götürü gider yönteminin seçilmesi durumunda ise bu
masrafların indirim konusu yapılması mümkün değildir.
2.3. Gelir Vergisi
Tevkifatı
Kiracının, Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla
sorumlu olanlar arasında bulunması durumunda, ödenen kira bedeli üzerinden aynı
maddenin 94/5-a bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması, alacak faizleri
ise anılan maddede vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratlar arasında
sayılmadığından vergi tevkifatına tabi tutulmaması gerekir.
3. Re’sen veya İkmalen
Tarhiyatta Geçici Verginin Hesaplanması
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer
120 inci maddesinin dördüncü fıkrasında; “Yapılan incelemeler sonucunda geçmiş
dönemlere ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti
halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh
edilir. Mahsup süresi geçtikten sonra kesinleşen geçici vergiler terkin edilir,
ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
217 seri numaralı Gelir Vergisi
Genel Tebliğinin “4.11 Re’sen veya İkmalen Tarhiyat ve Ceza Uygulaması”
bölümünde ise, “ Geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin
tespit edilmesi halinde, %10’u aşan kısım re’sen veya ikmalen tarhiyata konu
olacaktır. Bu durumda, tarh edilecek ek vergi için vergi ziyaı cezası ve gecikme
faizi uygulanacaktır...” denilmektedir.
Bu çerçevede, yapılan incelemeler
sonucunda geçmiş dönemlere ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan
edildiğinin tespiti halinde, %10 yanılma payının beyan edilmesi gereken geçici
vergi matrahı üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer
120 nci maddesinin sözü edilen dördüncü fıkrası ile mükelleflerin hesap hataları
sonucu yanılma halini düzenlemiş olup, geçici vergi beyannamelerinde matrah
beyan etmeyen mükellefler için beyan edilmesi gereken vergi matrahının %10’u
kadar bir yanılma payı söz konusu olacak, geçici vergi beyannamesi vermeyen
mükellefler için ise yanılma payı uygulanmayacaktır.
Duyurulur.
|
Osman
ARIOĞLU |
Bakan
a. |
Gelirler Genel
Müdürü | |