Teknoloji geliştirme
bölgelerinde faaliyet gösteren mükellefler, bölgede çalışan ücretliler ve
yönetici şirketlerin yararlanabilecekleri vergisel teşviklere yönelik
açıklamalar, 28/10/2003 tarih ve KVK-1/2003-1/Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri–1 sayılı
sirküler ile yapılmıştır.
5035 sayılı Kanun(1) ile teknoloji geliştirme bölgelerinde uygulanan vergisel düzenlemelerde
yapılan değişikliklere ilişkin açıklamalar sirkülerin konusunu
oluşturmaktadır.
2. Yasal Düzenleme
5035 sayılı Kanun ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun vergilemeye yönelik hükümler içeren 8 nci
maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları yürürlükten kaldırılmış, bu
hükümler sözkonusu Kanuna eklenen ve aşağıda yer verilen geçici 2 nci maddede
yeniden düzenlenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2 - Yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde
ettikleri kazançlar ile bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde
ettikleri kazançları 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden
müstesnadır.
Bölgede çalışan araştırmacı,
yazılımcı ve AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31/12/2013
tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır. Yönetici şirket, ücreti gelir
vergisi istisnasından yararlanan kişilerin bölgede fiilen çalışıp çalışmadığını
denetler. Bölgede fiilen çalışmayanlara istisna uygulandığının tespit edilmesi
halinde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezalardan yönetici şirket de
ayrıca sorumludur.”
3. 5035 sayılı Kanun ile Yapılan
Düzenlemenin Getirdiği Yenilikler
3.1. Yazılım ve AR-GE’ ye Dayalı
Üretim Faaliyetlerinden Elde Edilen Kazançlarda Gelir ve Kurumlar Vergisi
İstisnası
5035 sayılı Kanunla 4691 sayılı
Kanuna eklenen geçici 2 nci maddedeki düzenleme, sadece istisna uygulamasının
süresini değiştirmektedir. Yapılan düzenleme ile teknoloji geliştirme
bölgelerinde faaliyet gösteren mükelleflerin, bölgedeki yazılım ve AR-GE
faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar, faaliyete başlanılan tarihten
bağımsız olmak üzere, 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden
istisna edilmiştir.
Geçici 2 nci maddenin yürürlüğe
girdiği 01/01/2004 tarihinden önce teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet
gösteren mükelleflerin, bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde
ettikleri kazançlar da, faaliyete başladıkları tarihten bağımsız olmak üzere
31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
3.2. Bölgede Çalışan Personelin
Ücretlerinde İstisna Uygulaması
5035 sayılı Kanunla 4691 sayılı
Kanuna eklenen geçici 2 nci maddedeki düzenleme, sadece istisna uygulamasının
süresini değiştirmekte olup yapılan düzenleme ile bölgede çalışan araştırmacı,
yazılımcı ve AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31/12/2013
tarihine kadar gelir vergisinden istisna edilmiştir.
Ücreti gelir vergisinden müstesna
olan araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin bölgede fiilen çalışıp
çalışmadığı yönetici şirket tarafından denetlenecektir. Bölgede fiilen
çalışmayanlara veya bölge dışında çalışılan süreye istisna uygulandığının tespit
edilmesi halinde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezalardan yönetici
şirket de ayrıca sorumlu olacaktır.
3.3. Yönetici Şirketlerin
Yararlanabilecekleri Vergisel Teşvikler
3.3.1. 5035 sayılı Kanun İle
Yapılan Düzenleme
5035 sayılı Kanun ile 4691 sayılı
Kanuna eklenen geçici 2 nci madde hükmüne göre yönetici şirketlerin bu Kanun
uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden istisna
edilmiştir. Daha önce Kanunun 8 inci maddesinde yer alan düzenlemede yönetici
şirketlerin elde ettikleri kazanca ilişkin bir istisna yer almamaktaydı.
(KVK-1/2003-1/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri–1 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri, 4.Bölüm)
3.3.2. İstisna Kapsamına Giren
Kazançlar
Yönetici şirketlerin istisna edilen
kazançları; 4961 sayılı Kanun kapsamında bölgenin kurulmasına, yönetilmesine ve
işletilmesine ilişkin faaliyetlerden kaynaklanan kazançlardır.
3.3.3. İstisna Tutarının Tespiti
4691 sayılı Kanuna eklenen geçici 2
nci maddede yer alan istisna, bir kazanç istisnasıdır. Dolayısıyla, istisna
kapsamındaki faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle
yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın
tamamı istisna olacaktır.
İstisna kazancın ve bu bağlamda
kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, Kanun uygulaması kapsamında
bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi
gerekmektedir. Kazancı istisna kapsamında olan faaliyetlere ait giderlerin diğer
faaliyet ve gelirlerle ilişkilendirilmesi, beyan edilecek matrahın hatalı
tespitine yol açacaktır.
Kanun uygulaması kapsamında istisna
olan faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde bu zararların diğer kazançlardan
indirilmesi mümkün değildir.
3.3.3.1. Müşterek Genel Giderler
ve Amortismanların Dağıtımı
İstisna kapsamına giren faaliyetler
ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde, müşterek genel
giderlerin bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin
birbirine oranı esas alınarak dağıtılması gerekir.
Mükelleflerin istisna kapsamına
girmeyen faaliyetlerinde müştereken kullandığı tesisat, makine ve ulaştırma
vasıtalarının amortismanlarının ise bunların her bir işte kullandıkları gün
sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir.
3.3.3.2. Bölgedeki Diğer
Faaliyetlerden Sağlanan Kazançların Anılan İstisna Kapsamında Değerlendirilip
Değerlendirilmeyeceği
Yönetici şirketlerin Kanun uygulaması
kapsamındaki faaliyetleri dışında ancak, normal ticari işlemleri kapsamında elde
edecekleri gelirleri ile olağandışı gelirlerinin istisna kapsamında
değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu kapsamda nakitlerin değerlendirilmesi
sonucu oluşan faiz gelirleri, yabancı para cinsinden aktifler dolayısıyla oluşan
kur farkları, iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan gelirler istisna
kapsamında değerlendirilmez.
3.3.3.3. İstisna Uygulamasında
Süre
Yönetici şirketlerin bu Kanun
uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar, 01/01/2004 tarihinden itibaren
geçerli olmak üzere 31/12/2013 tarihine kadar kurumlar vergisinden
müstesnadır.
3.3.3.4. Geçici Vergi
Uygulaması
İstisna uygulamasına ilişkin olarak
yıllık vergilendirme dönemi baz alınarak yapılan açıklamalar, mükelleflerin
geçici vergi dönemleri itibariyle hesaplayacakları kazancın tespiti açısından da
geçerlidir.
3.3.3.5. İstisna Kapsamındaki
Kazançların Dağıtılması
Yönetici şirketlerin istisna
kapsamına giren kazançlarını dağıtmaları halinde, Gelir Vergisi Kanununun 94/6-b
maddesi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapmaları gerekir.
3.3.3.6. Muhasebe Kayıtları
İstisnadan yararlanacak kazancın
tespiti açısından, yönetici şirketin istisna kapsamına giren faaliyetlerine
ilişkin kazançlar ile istisna kapsamında değerlendirilmeyecek faaliyetlerinden
elde ettikleri kazançlarının ayrımını yapabilecek şekilde kayıtlarını tutmaları
gerekmektedir.
4. Diğer Hususlar
4.1. İstisna Kazancın Beyannamede
Gösterilmesi
Yönetici şirketler ile bölgede
faaliyette bulunan mükelleflerin istisna kapsamındaki kazançları, kurumlar
vergisi beyannamesinin “Zarar
Olsa Dahi İndirilecek İstisnalar” bölümünde yer alan “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazançlar” satırında gösterilir.
İstisnaya tabi faaliyetin zararla
sonuçlanması halinde, zarar tutarı “kanunen kabul edilmeyen giderler “ satırında gösterilir.
4.2. Bağış ve Yardımlar ile Ödenen
Destekleme Primlerinin Kazanç Tespitinde Dikkate Alınıp Alınmayacağı
5035 sayılı Kanun ile 4691 sayılı
Kanunun 8 nci maddesinin, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince teknoloji
geliştirme bölgelerinde AR-GE faaliyetinde bulunan kişi, kurum ve kuruluşlara
makbuz karşılığı sponsor olarak yapılan bağış ve yardımların, Gelir Vergisi
Kanununun 89 uncu maddesinin 2 numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 14
üncü maddesinin 6 numaralı bendinde belirtilen oran ve esaslar dahilinde
indirime tabi tutulacağına ilişkin beşinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Benzer bir düzenlemeye geçici 2 nci maddede de yer verilmemiştir.
Bölgede faaliyet gösteren gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerine herhangi bir karşılık beklemeksizin TÜBİTAK ve
benzeri kurumlar tarafından yapılan bağış ve yardımlar, Kurumlar Vergisi
Kanununun 1 nci maddesinde yer alan kurum kazancının gelir vergisi mevzuuna
giren gelir unsurlarından terekküp edeceğine yönelik hüküm gereğince vergiye
tabi olacak kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Duyurulur.
(1) 5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun 02/01/2004 tarih ve 25334 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’ de
yayımlanmıştır.