89 Seri
Numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “Tevkifat Kapsamına Alınan İşlemler” başlıklı A/1
bölümündeki düzenleme ile bir kısım kurum ve kuruluşlarca alınan bazı hizmetlere
ait katma değer vergisinin tevkifata tabi tutulması uygun görülmüştü. Konuyla
ilgili olarak Bakanlığımıza yansıyan olaylar ve tereddüt edilen hususlar
çerçevesinde söz konusu uygulamanın aşağıdaki düzenlemeler dahilinde devam
etmesi uygun görülmüş ve 89 Seri Numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin
“Tevkifat Kapsamına Alınan İşlemler” başlıklı A/1 bölümü bu Tebliğin yayımından
itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
1-Dayanak
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9 uncu
maddesinde gerekli görülen
hallerde vergi alacağının
emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin
ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
2- Sorumlu Tayin Edilen ve
Tevkifat Yapacak Kuruluşlar
Bakanlığımıza tanınan yetkiye
dayanılarak, aşağıda sayılan kurum ve kuruluşların yine aşağıda belirtilecek
işlemlere ait katma değer vergisini tevkifata tabi tutmaları uygun görülmüştür.
-Genel bütçeye dahil daireler, katma
bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve bunların teşkil ettikleri
birlikler,
-Döner sermayeli kuruluşlar,
-Kanunla kurulan kamu kurum ve
kuruluşları,
-Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları,
-Üniversiteler (vakıf üniversiteleri
hariç),
-Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği
haiz emekli ve yardım sandıkları,
-Bankalar ve özel finans kurumları,
-Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu
İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),
-Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar
-Organize sanayi bölgeleri ile menkul
kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar,
- Yarıdan fazla hissesi doğrudan
yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte)
kurum, kuruluş ve işletmeler,
birbirlerine karşı ifa ettikleri
hariç olmak üzere, aşağıda
belirtilen hizmetlerde katma değer vergisi tevkifatı yapmakla zorunludur.
3- Tevkifat Uygulanacak
İşlemler
Yukarıda sayılan kurum ve
kuruluşların;
- Yapım işleri ile bu işlere ilişkin
mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetleri,
- Temizlik, bahçe ve çevre bakım
hizmetleri,
- Özel güvenlik hizmetleri,
- Makine, teçhizat, demirbaş ve
taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri,
- Her türlü yemek servisi,
- Danışmanlık ve denetim
hizmetleri,
alımlarına ait bedel üzerinden
hesaplanan katma değer vergisinin aşağıda belirtilen oranlara göre belirlenecek
kısmı bu kurum ve kuruluşlarca sorumlu sıfatıyla beyan edilmek ve ödenmek üzere
tevkifata tabi tutulacaktır.
Tevkifat kapsamına giren bu
işlemlerin tamamı “hizmet” mahiyetindedir. Katma Değer Vergisi Kanununun 2 nci
maddesinde tanımı verilen “teslim” mahiyetindeki işlemler bu bölümde düzenlenen
tevkifat uygulaması kapsamına girmemektedir.
Bu nedenle yukarıda sayılan kurum ve
kuruluşların, tevkifat kapsamına giren hizmetlerde kullanılacak olanlar da dahil
olmak üzere piyasadan yapacakları her türlü mal alımında tevkifat
uygulanmayacaktır.
Ancak kapsama giren hizmetleri ifa
edenlerin bu amaçla kullandıkları mal, madde ve malzemelere ait tutarlar hizmet
bedelinden düşülmeyecek, tevkifat, kullanılan malzemelere ait tutarlar da dahil
olmak üzere toplam hizmet bedeli üzerinden hesaplanacaktır.
Örnek:
Bir banka şubesi bahçe duvarının
inşası işini malzeme kendisine, işçilik müteahhide ait olmak üzere 4 milyar
liraya ihale etmiştir. Banka kum, demir, çimento, tuğla, briket vb. malzemeyi
piyasadan 6 milyar liraya temin etmiştir. Banka şubesi malzemelerin alımı
sırasında tevkifat uygulamayacak, müteahhidin yapacağı 4 milyar liralık hizmet
ise tevkifata tabi olacaktır.
Banka bahçe duvarını malzemeler de
müteahhide ait olmak üzere 10 milyar liraya ihale etseydi, müteahhidin
faturasında malzeme ve işçilik tutarları 6 ve 4 milyar lira olarak ayrı ayrı
gösterilse bile 10 milyar liralık toplam bedel üzerinden yapım işleri için
geçerli olan 1/3 oranında tevkifat uygulanacaktır.
4-Tevkifat
Oranı
Tevkifat oranı, hesaplanan katma
değer vergisinin; temizlik, bahçe ve çevre bakım, özel güvenlik, danışmanlık ve
denetim hizmetlerinde % 50’si, diğer hizmetlerde ise 1/3’ü dür.
5- Tevkifata Tabi Tutulan
İşlemlerin Kapsamı
a) Yapım İşleri ile Bu İşlere
İlişkin Mühendislik-Mimarlık ve Etüt-Proje Hizmetleri
Bu Tebliğin uygulanmasında yapım
işleri; bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı, rıhtım, liman, tersane,
köprü, tünel, metro, viyadük, spor tesisi, alt yapı, boru iletim hattı,
haberleşme ve enerji nakil hattı, baraj, enerji santrali, rafineri tesisi,
sulama tesisi, toprak ıslahı, taşkın koruma ve dekapaj gibi her türlü inşaat
işleri ve bu işlerle ilgili tesisat, imalat, ihrazat, nakliye, tamamlama, (boya
badana dahil) her türlü onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma,
güçlendirme ve montaj işleri ile benzeri yapım işlerini kapsamakta ve tevkifata
tabi bulunmaktadır.
Ayrıca, yapım işleri ile birlikte ifa
edilen mimarlık ve mühendislik, etüt ve proje, harita ve kadastro, imar
uygulama, her ölçekte imar planı hizmetleri ve benzeri hizmetlere de tevkifat
uygulanacaktır. Ancak, bu hizmetler yapım işlerinden ayrı olarak danışmanlık ve
benzeri hizmetler adı altında verildiği takdirde bu Tebliğin A/5-f bölümü
kapsamında değerlendirilecektir.
Öte yandan, bu Tebliğin yayımını
izleyen ay başından itibaren yüklenicileri tarafından tamamen veya kısmen alt
yüklenicilere (taşeronlara) veya daha alt yüklenicilere devredilmiş ve
devredilecek yapım işlerinde, işi devreden her yüklenicinin, kendisine ifa
edilen hizmete ait katma değer vergisi üzerinden bu tebliğdeki esaslar
çerçevesinde tevkifat yapması uygun görülmüştür. Alt yüklenicilere uygulanan
tevkifat, bu Tebliğin A/2 bölümünde sayılan kurum ve kuruluşlarca yapım işinin
asıl yüklenicisine tevkifat uygulanmasına engel değildir.
b) Temizlik, Çevre ve Bahçe Bakım
Hizmetleri
Temizlik hizmetleri sektörünün yaygın
olarak sunduğu hizmetler;
- Bina temizliği,
- Sağlık kuruluşlarının hijyenik
temizliği ve hastane atıklarının imhası,
- Çöp toplama ve toplanan çöplerin
imhası
- Park ve bahçeler ile mezarlık
alanlarının temizliği ve bakımı,
- Haşere mücadelesi,
- Demiryolu ve kara nakil
vasıtalarının temizliği
ve benzeri işlerden
oluşmaktadır.
Bu tebliğin uygulanmasında yukarıda
sayılan işlere ait ödemeler üzerinden hesaplanan katma değer vergisine bu
tebliğin A/4 bölümünde belirtilen oranlarda tevkifat uygulanacaktır.
Bina temizliğine; binaların
müştemilat ve eklentileri dahil iç ve dış cephesinin temizliği ve her türlü
mefruşatının (halı, perde, koltuk, süs eşyası vb.) bina içinde veya dışında
yaptırılan temizliği dahildir. Ayrıca, havlu, çarşaf, elbise, çamaşır gibi
eşyaların kuru temizlettirilmesi veya yıkattırılması da temizlik hizmetleri
kapsamında tevkifata tabi olacaktır.
Ancak, temizlik işlerinde
kullanılacak deterjan, süpürge vb. malzemenin piyasadan satın alınması sırasında
tevkifat uygulanmayacağı tabiidir.
Öte yandan, bu tebliğ ile sorumlu
tayin edilen kurum ve kuruluşların park ve bahçeler ile bulvar, refüj, göbek,
rekreasyon alanları ve havuzların bakımı, bitkilendirilmesi, sulanması ve haşere
mücadelesine ilişkin hizmet alımları da tevkifata tabi olacaktır.
c) Özel Güvenlik
Hizmetleri
Güvenlik hizmetleri sektöründe
faaliyet gösteren işletmeler kendilerine bağlı güvenlik görevlileri marifetiyle
genel olarak; sabotaj, yangın, hırsızlık, soygun, yağma, yıkma tehditlerine
karşı caydırıcı ön tedbirleri almaktadırlar. Bunun yanında söz konusu şirketler
giriş çıkış kontrolü, danışma hizmeti, santral, trafik hizmeti, yangınla
mücadele, değerli evrak, nakit, maden gibi kıymetlerin bir yerden başka bir yere
taşınması, ikaz-ihbar, ilk yardım, alarm izleme ve koruma hizmetlerini de
sunmaktadırlar.
Bu tebliğin uygulanmasında, sayılan
bu ve benzeri tüm hizmetler özel güvenlik hizmetlerinin içinde kabul
edilecektir.
d) Makine, Teçhizat, Demirbaş ve
Taşıtlara Ait Tadil, Bakım ve Onarım Hizmetleri
Bu tebliğin A/1 bölümünde sorumlu
tayin edilen kurum ve kuruluşlara ait veya bu kurum ve kuruluşlara tahsis edilen
ve faaliyetlerinin yürütülmesinde kullanılan makine, teçhizat, demirbaş ve
taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetlerine ilişkin bedel üzerinden
hesaplanan katma değer vergisi de tevkifata tabi tutulacaktır.
Makine, teçhizat, demirbaş ve
taşıtların bakım hizmetleri, bunların kendinden beklenen görev ve işlevleri
sağlamak için belli aralıklarla veya gerektiği zaman yapılan faaliyetlerdir. Bu
hizmet sırasında bakımı yapılan şeyin belli aksam ve parçalarının değiştirilmesi
de hizmetin ayrılmaz bir parçasıdır.
Makine, teçhizat, demirbaş ve
taşıtların onarımı ise bozulmuş, eskimiş araçların kullanılabilir hale
getirilmesinden ibarettir.
Bakım hizmetinde olduğu gibi onarım
hizmetinde de onarılan şeye ait bazı parçaların değiştirilmesi işin tabii bir
sonucudur. Dolayısıyla, makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait bakım ve
onarım hizmetlerinin yalnızca işçilik hizmetinden ibaret sayılması söz konusu
olmayıp, bu hizmetin gereği olarak yapılan mal, malzeme ve parça teslimleri de
bakım ve onarım hizmetine dahil bulunmaktadır.
e)Yemek
Servis Hizmetleri
Yemek servis hizmetleri; Tebliğin A/1
bölümünde sayılan kurum ve kuruluşların personel, öğrenci, hasta, müşteri,
misafir, yolcu sıfatı taşıyan kişilerin yemek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla
yapacakları hizmet alımlarını kapsamaktadır. Ayrıca bu kuruluşların kokteyl,
davet, toplu yemek vb. hizmet alımları da tevkifata tabidir.
Bu amaçla yapılan hizmet alımlarının
tevkifat yapmakla sorumlu kurum veya kuruluşlara ait bir yerde hazırlanması
(pişirilmesi) veya tüketilmeye hazır halde temin edilmesi tevkifat uygulanmasına
engel değildir.
Bazı şirketlerin üreterek
pazarladıkları ve oluşturulan sisteme dahil işyerlerinde yeme içme hizmeti
teminine imkan veren yemek (karne-bilet) çeklerinin bedeli üzerinden hesaplanan
katma değer vergisi tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, yemek servis
hizmetinin hizmeti alan kuruluşun bünyesinde ve doğrudan yemek çekini satan
firma tarafından verilmesi halinde tevkifat uygulanacağı tabiidir.
Öte yandan, bu Tebliğe göre tevkifat
yapmak zorunda olan kuruluşların kendi personeli marifetiyle hazırlanacak
yemekler için piyasadan yiyecek maddeleri ve bu işle ilgili çeşitli malzemeleri
satın alması tevkifata tabi değildir.
f) Danışmanlık ve Denetim
Hizmetleri
Bu tebliğin uygulanmasında teknik,
ekonomik, mali ve hukuki alanda sunulan danışmanlık ve denetim hizmetleri
üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tevkifata tabi tutulacaktır.
Tebliğin A/1 bölümünde sayılan kurum
ve kuruluşlara sunulan piyasa etüt- araştırma ve ekspertiz hizmetleri ile bu
kuruluşlara yapılan herhangi bir teslim ya da hizmet kapsamında veya bu teslim
ya da hizmetin devamı niteliğinde verilen ve bedeli ayrıca belirlenen eğitim
hizmetleri danışmanlık hizmeti kapsamında görülecektir.
Avukatların hukuki ihtilaflarla
ilgili olarak yargı mercileri nezdinde veya yargı kararlarının sonuçları ile
ilgili olarak vekalet akdi çerçevesinde (icra vb.) verdikleri hizmetler prensip
olarak tevkifat kapsamına girmemektedir. Avukatların verdikleri danışmanlık
hizmetleri ise tevkifata tabidir. Avukatlarla yapılan sözleşmede avukatlık ve
danışmanlık hizmetleri birlikte yer alıyorsa bu iki unsur ayrı ayrı
ücretlendirilmediği takdirde yapılan toplam ödeme üzerinden tevkifat
uygulanacaktır.
Öte yandan, bu Tebliğin
uygulanmasında uluslararası gözetim şirketleri tarafından ifa edilen gözetim
hizmetleri denetim hizmeti olarak tevkifata tabi bulunmaktadır.
6-Yurt Dışından Sağlanan
Hizmetler
Türkiye’de ikametgahı, işyeri kanuni
merkezi ve iş merkezi bulunmayan firmaların ifa ettikleri her türlü hizmete ait
katma değer vergisi bu Tebliğ’in (A) bölümü kapsamında değerlendirilmeyecek ve
söz konusu verginin tamamı 15 Seri Numaralı Katma Değer Vergisi Genel
Tebliği’nin (C) bölümündeki esaslar dahilinde hizmetten yararlanan kuruluşlarca
sorumlu sıfatıyla ödenecektir.
7- Tevkifat Uygulamasında
Sınır
Bu tebliğ kapsamına giren her bir
işlemin bedeli Vergi Usul Kanunu’na göre o yıl için geçerli fatura düzenleme
sınırını aşmadığı takdirde hesaplanan katma değer vergisi tevkifata tabi
tutulmayacaktır. Fatura düzenleme sınırı 2004 yılı için katma değer vergisi
dahil 440 milyon lira olduğundan, bu yılın sonuna kadar katma değer vergisi ile
birlikte 440 milyon lirayı geçmeyen işlemler için tevkifat uygulanması söz
konusu değildir. Ancak, tespit edilen tutarı aşan işlemlere ait katma değer
vergisinin tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara
ayrılmayacak, aynı işleme ait bedellerin toplamı üzerinden tevkifat
yapılacaktır.
8- Tevkifata Tabi Hizmetleri İfa
Eden Mükelleflerin Yapacakları İşlemler
a) Belge Düzeni
Tevkifat kapsamına giren hizmetleri
ifa eden mükellefler düzenleyecekleri faturada işlem bedelini, hesaplanan katma
değer vergisini, tevkifat miktarını ve tahsil edilecek toplam meblağı
göstereceklerdir. Örneğin 100 milyar liralık tevkifata tabi bir iş için tevkifat
oranının 1/3 olduğu da dikkate alınırsa, fatura;
İşlem Bedeli
100
Hesaplanan KDV
18
_____
Toplam
118
(-) Tevkif edilen KDV (18/3)
6
_____
Tahsil edilecek toplam tutar
112
şeklinde düzenlenecektir. Bu fatura
satıcı açısından, işlem üzerinden tevkifat uygulandığını tevsik eden belge
mahiyetini de taşımaktadır.
b) Beyan
Mükellefler tevkifat uygulanan işlem
bedelinin tamamını ilgili dönem katma değer vergisi beyannamesinin 6 ncı
satırına dahil edeceklerdir.
Beyannamenin “matrahın oranlara göre
dağılımı” başlıklı satırlarında önce tevkifata tabi olmayan normal işlemler
beyan edilecek, sonraki satırlarda tevkifat uygulanan işlem bedelinin yine
“tamamı “ beyan edilecektir. “oran” sütununa tevkifat
oranı 1/3 olan işlemler için “% 12”, % 50 olan
işlemler için “%
9” yazılacaktır. Bu bölümdeki
“vergi” sütununa bu oranlara göre hesaplanacak tutarın yazılacağı tabiidir. Buna
göre, vergi sütununda, hizmet bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin
tevkifata tabi tutulmayan kısmı yer alacaktır.
Tevkifata ait alış ve giderler
dolayısıyla yüklenilen vergilerin harcamaların yapıldığı dönemlerde genel
hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılabileceği tabiidir.
c) İade
Tevkifata tabi hizmetleri ifa eden
mükellefler iade talep etmeleri halinde hizmetin yapıldığı dönem beyannamesinin
49 uncu satırına hizmet bedelini, 50 nci satırına ise “sorumlular tarafından tevkif edilen katma
değer vergisi tutarını”
yazacaklardır. Bu bölüme işlemin bünyesine giren verginin yazılması söz konusu
değildir. İade olarak talep edilecek tutar işlemin bünyesine giren vergi değil,
tevkif edilen vergi esas alınarak belirlenecektir. Dolayısıyla iadesi
istenilecek katma değer vergisi hiçbir surette tevkif edilen vergiden fazla
olmayacaktır. Ayrıca iade talep eden mükelleflerden istenecek olan “yüklenilen
vergiler listesi” iadenin tevkif edilen vergi tutarına göre belirlenmesine engel
değildir.
Öte yandan, yukarıda belirtilen
tevkifat kapsamına alınan işlemlerle ilgili olarak doğan katma değer vergisinin
nakden veya mahsuben iadesi miktarına bakılmaksızın sadece banka teminat mektubu
veya inceleme raporu karşılığında yerine getirilecek, teminat mektupları vergi
inceleme raporunun düzenlenmesinden sonra çözülecektir.
İade talebinde bulunan mükelleflerin,
dilekçelerine tevkifat uygulanan işleme ait faturaların aslına uygunluğunu
belirten bir şerh taşıyan örneklerini veya bu faturaların dökümünü ihtiva eden
bir liste ile yüklenilen vergilerin listesini de eklemeleri
gerekmektedir.
9- Sorumlu Tayin Edilen Kurum ve
Kuruluşlarca Yapılacak İşlemler
10 Kasım 2003 tarihli ve 25285 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile değişik 18 Sıra Numaralı Muhasebat Genel
Tebliği’nin “II-DİĞER HUSUSLAR” bölümünde; genel bütçeli dairelerin yaptıkları
vergi tevkifatı için beyanname vermeyecekleri, katma bütçeli idareler ve döner
sermayeli kuruluşların ise yaptıkları tevkifatları beyanname düzenlemek
suretiyle ilgili vergi dairelerine yatıracakları ifade edilmiştir.
Buna göre, genel bütçeli idarelerin
bu Tebliğin (A/3) bölümünde sayılan işlemler dolayısıyla tevkif ettikleri katma
değer vergileri için ayrıca beyanname verilmeyecektir.
Genel bütçeli idareler dışında bu
Tebliğin (A/2) bölümünde sayılan kuruluşların tamamı ise tevkif ettikleri
vergiyi vergi sorumlularına ait 2 numaralı KDV beyannamesi ile beyan edip kanuni
süresi içinde vergi dairelerine yatıracaklardır. Bu kuruluşlardan KDV
mükellefiyeti olmayanlar mükellefiyetlerini tesis ettireceklerdir. Sorumlu
sıfatıyla beyanname sadece işlemin yapıldığı dönemde verilecek bu kuruluşlardan
her ay beyanname istenmeyecektir.
Öte yandan, bu Tebliğin (A/2)
bölümünde sayılan kuruluşlardan bankaların 2 numaralı KDV beyannamesini kurumlar
vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Ancak,
bu uygulamanın yaratacağı sorunlar dikkate alınarak isteyen bankaların tevkif
ettikleri katma değer vergisini şube bazında da beyan edip ödemeleri Katma Değer
Vergisi Kanununun 43/6 ncı maddesi çerçevesinde Bakanlığımızca uygun
görülmüştür.
2 numaralı beyannamenin 7 nci
satırından itibaren önce varsa bu Tebliğ kapsamı dışındaki işlemlerden doğan
tevkifat tutarları yazılacaktır. Sonraki satırlara Tebliğ kapsamındaki işlemler
dahil edilirken, “matrah” sütununa tevkifata tabi işlem bedelinin tamamı,
“oran”sütununa tevkifat oranı % 50 olan işlemler için “% 9”, tevkifat oranı 1/3 olan işlemler için “%6” yazılacaktır. Vergi sütununda bu oranlara göre hesaplanacak
vergi miktarı gösterilecektir.
2 numaralı beyannamede herhangi bir
surette indirim yapılması mümkün olmadığından tevkif edilen verginin, aynen
vergi dairesine yatırılması gerekmektedir. Ancak tevkifat uygulayan kurumun
katma değer vergisi mükellefiyetinin bulunması ve bu hizmeti indirim hakkı
tanınan işlemlerde kullanacak olması halinde, hizmet bedelinin satıcıya ödenen
kısmı ile birlikte 2 numaralı beyanname ile beyan edilen tevkifat tutarının 1
numaralı beyannamede indirim konusu yapılabileceği tabiidir. Hizmet bedeli
üzerinden hesaplanan verginin satıcıya ödenen kısmı takvim yılı aşılmamak
şartıyla hizmet faturasının defterlere kaydedildiği dönemde, sorumlu sıfatıyla
beyan edilen kısmı ise 2 numaralı beyannamenin ait olduğu dönem için verilen 1
numaralı beyannamede indirim konusu yapılacaktır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 28 inci maddesinin, mal ve hizmetlere uygulanacak katma değer vergisi
oranlarının tespiti konusunda Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak
yayımlanan 2002/4480 sayılı Kararnameye ekli I sayılı listenin 14 üncü sırası
ile “24.06.1995 tarihli ve 552 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre toptancı
hallerinde faaliyette bulunanlara ve bunlar tarafından gerçek usule tabi katma
değer vergisi mükelleflerine yapılan taze sebze ve meyve (mamulleri hariç)
teslimleri” % 1 vergi oranı kapsamına alınmıştır.
Toptancı hallerinde faaliyet gösteren
bazı mükellefler, kendi işletmelerine ait mallar ile toptancı hallerindeki diğer
işletmelerden satın aldıkları malları toptancı halleri dışındaki ünitelerinde
satışa sunabilmektedir.
Toptancı hallerinde faaliyet
gösterenlerin, hallerden temin ettikleri taze sebze ve meyveleri hal dışındaki
ünitelerinde satmaları halinde de Kararname hükümlerine göre işlem yapılacak ve
bu ünitelerden gerçek usule tabi katma değer vergisi mükelleflerine yapılan
teslimlerde %1, diğer teslimlerde ise % 8 katma değer vergisi oranı
uygulanacaktır.
C- 2003 YILINDA GERÇEKLEŞEN
İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE İADE SINIRI
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2
nci maddesi kapsamında gerçekleşen indirimli orana tabi işlemlere ilişkin olarak
yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi için 2002
yılında geçerli 6 milyar 400 milyon liralık iade talep sınırı , 2003 yılına
ilişkin yeniden değerleme oranında (% 28.5) artırılacak ve 8 milyar 200
milyon lira olarak
uygulanacaktır.
D- KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL
TEBLİĞLERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1- 43 Seri Numaralı Katma Değer
Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik
28.07.1994 tarih ve 22004 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 43 Seri Numaralı Katma Değer Vergisi Genel
Tebliği’nin “A/7 bölümünün b)
İadenin Gümrük Çıkışından Sonra Alınması” alt başlıklı bölümünde yer alan, alıcının malın çıktığını
gösterir onaylı belgeleri çıkış tarihinden itibaren satıcıya göndermek zorunda
olduğu 1 aylık süre 3 ay olarak değiştirilmiştir.
2- 48 Seri Numaralı Katma Değer
Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik
13.07.1995 tarih ve 22342 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 48 Seri Numaralı Katma Değer Vergisi Genel
Tebliği’nin “ D- İcra Yoluyla
Yapılan Satışlarda Katma Değer Vergisinin Uygulaması” başlıklı bölümünün “2. Verginin Beyanı ve
Ödenmesi” alt başlığındaki
birinci paragrafı “ İcra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışlar
nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi, ilgili mevzuatı uyarınca en geç
bedelin tahsil edildiği günü izleyen günün mesai saati bitimine kadar vergi
dairesine beyan edilip aynı süre içinde ödenecektir. ” şeklinde
değiştirilmiştir.
E- PERAKENDE SATIŞIN TANIMI
31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 2003/6666 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katma
değer vergisi oranlarının tespitine ilişkin 2002/4480 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararnamesinin eki I sayılı listenin sonunda yer alan ve katma değer vergisi
uygulamasında öteden beri geçerli bulunan perakende teslimin tanımı 1.1.2004
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere “...teslimi yapılan ürünlerin aynen veya
işlendikten sonra satışını yapanlar ile işletmelerinde kullanacak olanlar
dışındakilere satılmasıdır. Ürünleri, aynen ya da işlendikten sonra satanlar ile
işletmesinde kullanacak olanların gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi
olmamaları halinde bunlara yapılan teslimler de perakende teslim sayılır.”
şeklinde değiştirilmiştir.
Bu düzenlemeye göre, (I) sayılı
listenin 1, 2, 3 ve 6 ncı sıralarında yer alan ürünleri, işletmelerinde
kullanacak olan katma değer vergisi mükelleflerine tesliminde % 1 oranını
uygulanacaktır. Bu kapsama girmeyen teslimler ise perakende teslim mahiyetinde
olduğundan genel ( % 18 ) oranda katma değer vergisine tabi tutulacaktır. Ancak,
yukarıda belirtilen mallar işletme adına alınmış görünmekle birlikte şahsi
tüketim amacıyla kullanıldığının tespit edilmesi halinde eksik alınan verginin
vergi ziyaı cezası uygulanmak suretiyle alıcılardan tahsil edileceği tabiidir.
Öte yandan, 2003/6666 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı ile daha önce (II) sayılı listenin A bölümünün 2 nci sırasında
sayılan zeytin, bu liste kapsamından çıkarılmış ve (I) sayılı listenin 4 üncü
sırasına dahil edilmiştir. Dolayısıyla 1.1.2004 tarihinden itibaren “zeytin”in
toptan teslimleri % 1 oranında katma değer vergisine tabi olacaktır. Ancak, (I)
sayılı listenin 4 üncü sırasında sayılan ürünlerin yurtiçi tüketime konu
perakende safhadaki teslimlerinde % 8 oranında katma değer vergisi
uygulandığından, “zeytin”in perakende satışları üzerinden % 8 oranında katma
değer vergisi hesaplanmasına devam edilecektir.
31 Seri Numaralı Katma Değer Vergisi
Genel Tebliği’nin A bölümü 01.01.2004 tarihinden itibaren yürürlükten
kaldırılmıştır.
F- 1.1.2004 TARİHİNDEN İTİBAREN
YAPILACAK METAL, PLASTİK, KAĞIT, CAM HURDA VE ATIKLARIN TESLİM VEYA İTHALİNDE
KDV UYGULAMASI
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-g
maddesinde 02.01.2004 tarih ve 25334 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
5035 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucu metal, plastik, kağıt, cam hurda
ve atıkların teslimi 1.1.2004 tarihinden itibaren katma değer vergisinden
istisna edilmiştir.
Buna göre, 1.1.2004 tarihinden
itibaren yapılacak hurda veya atık metal, plastik, kağıt, cam teslimlerinde
katma değer vergisi uygulanmayacaktır. Ayrıca bu düzenlemeden önce katma değer
vergisine tabi tutularak ithal edilen hurda mallar ile sökülecek gemiler ve suda
yüzen sökülecek diğer araçlar katma değer vergisinden istisna olarak ithal
edileceklerdir. Bu malların yurtiçi teslimlerinde de katma değer vergisi
istisnası uygulanacağı tabiidir.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-g
maddesinde 5035 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca hurda veya atık
maddelere ilişkin katma değer vergisi üzerinden yapılan tevkifat (istisnadan
vazgeçen mükellefler dışında) sona ermiş bulunmaktadır. Ancak bu malların
1.1.2004 tarihinden önce gerçekleşen satış ve teslimlerine ilişkin olarak tevkif
edilen vergilerin iadesine devam edilecektir. Yapılan değişiklik ile teslim veya
ithali vergiden istisna edilen hurda veya atık malların kapsam ve mahiyeti
konuyla ilgili olarak daha önce yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel
Tebliğlerindeki açıklamalara göre belirlenecektir.
Öte yandan, Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 17/4-g maddesindeki istisnadan aynı Kanunun 18/1 maddesi uyarınca
vazgeçen mükelleflere ait işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisi daha
önce yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerindeki esaslar dahilinde
tevkifata tabi tutulacaktır.
G-ÖZEL
MATRAH ŞEKLİ UYGULAMASI
2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanunu’nun 131 inci maddesi gereğince, araç plakaları ile sürücü kurslarında
kullanılanlar dahil bir kısım evrakın basımı Türkiye Şoförler ve Otomobilciler
Federasyonu tarafından yaptırılmaktadır. Federasyon, basımını sağladığı araç
plakaları ve belgeleri ihtiyaç sahiplerine bedeli karşılığında satılmak üzere
kendisine bağlı Odalara göndermektedir.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 23
üncü maddesinin (f) bendinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 2918
sayılı Kanunun 131 inci maddesinde belirtilen araç plakaları ile basılı evrakın
tesliminde özel matrah şekli uygulanması uygun görülmüştür
Buna göre, araç plakaları ve basılı
evrakın Federasyon tarafından kendisine bağlı Odalara tesliminde, bunların
ilgili mevzuatına göre belirlenecek nihai satış fiyatı üzerinden hesaplanacak
katma değer vergisi Federasyon tarafından beyan edilecek ve genel hükümler
çerçevesinde vergi dairesine ödenecektir. Plaka ve belgelerin ihtiyaç
sahiplerine satışını yapan Odalar ise bu satışlarla ilgili olarak ayrıca katma
değer vergisi hesaplamayacaklardır.
Öte yandan, araç plakalarının ve
basılı evrakın Federasyon tarafından bağlı Odalara tesliminde kullanılan
evrak tevzi
listesi ile söz konusu plaka
ve basılı evrakın Federasyon tarafından Odalara, Odalar tarafından da ihtiyaç
sahiplerine satışı sırasında düzenlenen gelir makbuzlarının, faturada/sevk irsaliyesinde bulunması gereken asgari
bilgileri ihtiva etmesi kaydıyla, “fatura ve benzeri belge” olarak kabul
edilmesi, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257 nci maddesinin 1 inci fıkrasının
Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak uygun görülmüştür. Buna göre; Katma
Değer Vergisi Kanunu’nun 29/1-a ve 53 üncü maddeleri gereğince, gelir
makbuzlarında yer alan toplam bedel üzerinden iç yüzde yoluyla beyannamede
hesaplanacak katma değer vergisi, plaka ve basılı evrakı satın alan indirim
hakkına sahip katma değer vergisi mükellefleri tarafından, genel hükümlere bağlı
kalmak şartıyla indirim konusu yapılabilecektir.
I- ULUSLARARASI DENİZ TAŞIMACILIĞI
YAPAN MÜKELLEFLERİN BEYANNAMELERİNE EKLEMELERİ GEREKEN BELGELER
3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu’ nun 14/1 inci maddesine göre transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler
arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek
taşıma işleri vergiden müstesnadır.
Bu yetkiye dayanılarak yayımlanan
24.12.1984 tarih ve 84/8889 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile transit ve Türkiye
ile yabancı ülkeler arasında deniz, hava, karayolu ve demiryolu ile yapılan yük
ve yolcu taşıma işlemleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Uluslararası taşımacılık faaliyetinde
bulunan mükelleflerin bu faaliyetleri nedeniyle yüklendikleri ancak indirim
yoluyla gideremedikleri katma değer vergisi Kanun’un 32 nci maddesine göre iade
edilmektedir.
Bu istisna kapsamına giren
uluslararası deniz taşımacılığı ile uğraşan mükelleflerin iadesi gereken katma
değer vergisinin yer aldığı katma değer vergisi beyannamelerine;
- Deniz manifestosu (aslı veya noter,
gümrük idaresi ya da yeminli mali müşavirce onaylı örneği)
- İndirilecek katma değer vergisi
listesini
eklemeleri gerekmektedir.
J- FAZLA VE YERSİZ ÖDENEN
VERGİLERİN İNDİRİM HAKKINA SAHİP OLANLARA İADESİ
5035 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesinin 2 numaralı fıkrasında
değişiklik yapılarak, fazla veya yersiz ödenen vergilerin indirim hakkına sahip
olmayanlar yanında sahip olanlara iadesine de imkan tanınmıştır.
Değişiklik hükmünün Maliye
Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, fazla veya yersiz ödenen vergilerin
indirim hakkına sahip olanlara nakden ve mahsuben iadesinin aşağıda belirtilen
usul ve esaslara göre yerine getirilmesi uygun görülmüştür.
1. İade talebi en erken, fazla veya
yersiz ödenen verginin indirim konusu yapıldığı dönemde yapılabilecektir.
Verginin fazla veya yersiz mahiyette olduğunun daha sonra farkedilmesi veya
ortaya çıkması halinde de iade talep edilebilecektir. İade talep edilebilmesi
için fazla veya yersiz verginin indirim konusu yapıldığı dönemle iade talebinin
yapıldığı dönem arasındaki dönem beyannamelerinin tamamında “Sonraki Dönemlere
Devreden KDV” bulunması gerekmektedir. Herhangi bir dönemde devreden vergi
bulunmaması halinde fazla veya yersiz ödenen verginin iadesi söz konusu
olmayacaktır.
Bütün dönemlerde devreden vergi
bulunması halinde devreden vergi tutarları ile fazla veya yersiz ödenen vergi
tutarının mukayesesi yapılacaktır. Bu mukayese sonunda:
-Devreden vergi tutarları bütün
dönemlerde fazla veya yersiz ödenen vergiden fazla ise fazla veya yersiz ödenen
verginin tamamı iade olarak talep edilebilecektir.
-Devreden vergi tutarları bir veya
bir kaç dönemde fazla veya yersiz ödenen vergi tutarından küçükse, en küçük olan
devreden vergi tutarı kadar iade talep edilebilecektir.
-Fazla veya yersiz ödenen vergi iade
hakkı doğuran “diğer” işlemlerle ilgili ise bu işlemlerle ilgili iade
hesaplarına dahil edilmeyecektir. İade, bu bölümde düzenlendiği şekilde
yapılacaktır. Aradaki dönemlerde iade hakkı doğuran diğer işlemlerle ilgili iade
hesabına dahil edilmişse, dahil edilen kısım bu bölüme göre yapılacak iade
hesabında dikkate alınmayacaktır.
2. İade talebi bir dilekçe ile
yapılacaktır. Bu dilekçede;
-fazla veya yersiz ödendiği öne
sürülen vergi tutarı,
-fazla veya yersiz verginin indirim
konusu yapıldığı dönem ile iade talebinin yapıldığı dönem arasındaki bütün dönem
beyannamelerinde “sonraki dönemlere devreden KDV” satırındaki tutarların bir
listesi,
- yukarıdaki şekilde belirlenecek
iade tutarı,
yer alacaktır.
Dilekçe, iade talebinin yapılacağı
dönem beyannamesinin ekinde verilecektir. Bu beyannamede dilekçede belirtilen
iade tutarı 28 inci satır toplamından düşülüp 29 uncu satıra ilave
edilecektir.
3. İade talebi, aşağıda (4) numaralı
ayrımda belirtilen haller dışında, yeminli mali müşavir tasdik raporu veya vergi
inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilecektir. Tam tasdik sözleşmesinin
bulunmaması halinde YMM tasdik raporları ile teminatsız ve incelemesiz iade
edilecek tutar, Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve
Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğlerinde ihracat istisnası için
öngörülen sınırı aşamayacak, tam tasdik sözleşmesinin mevcudiyeti halinde
miktara bakılmaksızın incelemesiz ve teminatsız iade yapılabilecektir.
İade ile ilgili YMM veya vergi
inceleme raporlarında, fazla veya yersiz verginin indirim konusu yapıldığı
dönemle iade talep edilen dönem arasındaki dönemlere ait devreden vergiler
listesi ile birlikte en az;
-iadesi talep edilen verginin “fazla
veya yersiz vergi” olarak nitelendirilmesinin mevzuat dayanakları,
-fazla veya yersiz uygulanan verginin
beyan edilip edilmediği,
-fazla veya yersiz ödenen verginin
indirim hakkı tanınan işlemlerle mi, tanınmayan işlemlerle mi ilgili olduğu,
-fazla veya yersiz vergiye muhatap
olanın bu vergiyi kanuni defterlere kaydedip kaydetmediği, (Fazla veya yersiz
vergi indirim hakkı tanınan işlemlerle ilgili ise “indirim KDV” hesabında yer
alacak ve KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir. İndirim hakkı
tanınmayan işlemlerle ilgili ise “indirim KDV” hesabında gösterilmeyecek ve KDV
beyannamesine indirim olarak intikal ettirilmeyecektir .)
-fazla veya yersiz verginin iade
hakkı doğuran diğer işlemler nedeniyle iade olarak talep edilip edilmediği,
hususları yer alacaktır.
4. Fazla veya yersiz vergi;
-KDV Genel Tebliğlerine göre ihracat
istisnasından doğan ve nakden talep edilen alacakların teminatsız ve incelemesiz
iadesine imkan veren sınırı aşmıyorsa,
-bizzat mükellef tarafından sorumlu
sıfatıyla beyan edilmiş ve ödenmişse,
-özel müzayede mahalleri hariç,
müzayede mahallerinde veya gümrük depolarında yapılan satışlar nedeniyle bu
satışları düzenleyenlere ödenmişse,
İnceleme raporu veya yeminli mali
müşavir tasdik raporu ve teminat aranılmaksızın iade edilebilecektir. İade
talebi yukarıda bahsedildiği şekilde bir dilekçe ile yapılacak, dilekçeye
ayrıca, verginin fazla ve yersiz ödendiğini gösteren belgenin ödemenin yapıldığı
kurum ve kuruluş tarafından onaylanmış örneği eklenecektir. Vergi daireleri
ilgili dönem defter ve belgeleri üzerinde gerekli incelemeyi yapmak suretiyle
iade talebini sonuçlandıracaklardır.
Öte yandan, fazla veya yersiz
verginin gümrük idarelerine ödenmiş olması halinde gümrük idaresine bir dilekçe
ile başvurulacak, gümrük idaresi fazla veya yersiz tahsil ettiği vergi tutarını
indirim hakkına sahip mükellefin vergi dairesine doğrudan göndereceği bir yazı
ile bildirecektir. Bu yazı mükellefe elden verilmeyecektir. (İndirim hakkına
sahip olmayanlarca gümrükte ödenen fazla veya yersiz vergi Gümrük Kanunu
hükümlerine göre iade edilecektir.) Vergi dairesi bu yazı üzerine iade talebini
önceki paragrafta açıklandığı şekilde sonuçlandıracaktır.
5. İade işleminde fazla veya yersiz
vergiyi uygulayan ile bu vergiye muhatap olan iade hakkı sahibinin 84 Seri
Numaralı KDV Genel Tebliği’nin “II.Özel Esaslar” bölümündeki şartları taşıması
halinde iade talebi bu Genel Tebliğdeki açıklamalar çerçevesinde yerine
getirilecektir.
6. Fazla veya yersiz vergiye muhatap
olanların katma değer vergisi mükellefiyetinin bulunmaması, bulunsa bile fazla
ve yersiz verginin indirim hakkı tanınmayan işlemlerle
ilgili olması halinde, bu verginin iadesi 23 Seri Numaralı KDV Genel Tebliği’nin
(B) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde gerçekleştirilecektir.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 4842
sayılı Kanunla değişik 17/4-a maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’na göre basit
usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler katma
değer vergisinden istisna edilmiş ve konuyla ilgili olarak 88 Seri Numaralı
Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Ancak Bakanlığımıza yansıyan
olaylardan gelir vergisi bakımından basit usulde vergilendirilen ve işlemleri
01.07.2003 tarihinden itibaren katma değer vergisinden istisna edilen
mükelleflerden bazılarının, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 18/1 inci maddesi
gereğince istisnadan vazgeçerek gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi
oldukları, bunların katma değer vergisi beyannamelerini aylık veya üç aylık
dönemlerde mi verebilecekleri konusunda tereddüde düşüldüğü
anlaşılmıştır.
Konuyla ilgili olarak Bakanlığımızca
yapılan değerlendirme sonucu, Gelir Vergisi Kanunu’na göre basit usulde
vergilendirilen katma değer vergisi mükelleflerine yönelik olarak 215 Seri
Numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin 4.2. bölümünde yer alan açıklamanın
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 18/1 inci maddesine göre istisnadan vazgeçen
mükellefler açısından geçerli olması uygun görülmüştür. Buna göre, gelir vergisi
bakımından basit usule tabi olan ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 4842 sayılı
Kanunla değişik 17/4-a maddesindeki istisna kapsamında işlem yapmak istemeyen
mükellefler katma değer vergisi beyannamelerini üçer aylık dönemlerde
vereceklerdir.
Ancak, basit usulde
vergilendirildikleri ve işlemleri katma değer vergisinden istisna olduğu halde
düzenledikleri belgelerde katma değer vergisi gösteren veya "KDV dahildir"
mealinde bir şerhe (belgenin KDV satırını çizerek "KDV dahildir" yazılması veya
KDV satırı yerine belgenin her hangi bir yerine "KDV dahildir" yazılması durumu
değiştirmeyecektir) yer veren mükellefler, bu belgelerde gösterilen katma değer
vergisini Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 5035 sayılı Kanunla değişik 41 ve 46
ncı maddelerindeki hüküm uyarınca takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar
beyan edip, 26 ncı günü akşamına kadar da Kanunun 8/2 nci maddesi gereğince
ödeyeceklerdir.
L- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA
GÖRE YAPILACAK İADELER
Vergi Usul Kanununun 120 nci
maddesine 5035 sayılı Kanunla eklenen fıkrada nakden veya mahsuben tahsil edilen
ancak fazla ve yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve kanunları
gereğince mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde düzeltmeye dayanak
teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esasların Maliye
Bakanlığı’nca belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Bu yetkiye dayanılarak, katma değer
vergisi iadeleri konusunda Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerinde Devlet
Harcama Belgeleri Yönetmeliği’ne yapılan atıfların 5035 sayılı Kanunla Vergi
Usul Kanununun 120 nci maddesine eklenen fıkra hükmüne yapılmış sayılması uygun
görülmüştür.
M- TECİL-TERKİN
UYGULAMASI
87 Seri Numaralı Katma Değer Vergisi
Genel Tebliği’nin F bölümünde, ihraç edilecek malın eklentisi veya ayrılmaz
parçası niteliğinde olan malların ihraç kaydıyla teslim edilmesi ve bunların
ihracının tek bir mal olarak gerçekleştirilmesi halinde, asıl malın yanı sıra
eklenti veya ayrılmaz parça niteliğindeki malların yurt dışındaki müşteriye
kesilen faturada ve gümrük beyannamesinde ayrıca yer almasına bağlı olarak
tecil-terkin sistemi kapsamında işlem yapılmasının mümkün olduğu ve bu şekilde
gerçekleşen işlemlere ait gümrük beyannamelerinde ihracatçılara ihraç kaydıyla
mal teslim eden imalatçı-tedarikçi firmaların isim ve unvanlarının da yer
almasının gerektiği açıklanmıştır.
Bu uygulama çerçevesinde;
tecil-terkin sistemi kapsamında teslim alınan malların ihracında ambalaj maddesi
veya malzemesi olarak kullanılan ve ihracat faturası ile gümrük beyannamesinde
yer alan veya beyanname eklerinde gümrük makamlarınca doğruluğu konusunda
meşruhat verilen mallar Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-c maddesi kapsamında
işlem görebileceklerdir.