MADDE 1 – 31/5/2006
tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60
ıncı maddesinin; birinci fıkrasının (c) bendinin (1)
numaralı alt bendine “üçte birinden az olan vatandaşlar” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ile gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortalılığı ya da
bakmakla yükümlü olduğu kişi bulunmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını
doldurmamış çocuklar” ibaresi, aynı bendin (7) numaralı alt bendine “ücretsiz
faydalanan kişiler” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile ana ve babası olmayan
Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmamış çocuklar” ibaresi eklenmiş, yedinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Ülkemizde öğrenim gören yabancı
uyruklu öğrenciler birinci fıkranın (d) bendindeki ve 52 nci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesindeki şartlar
aranmaksızın ilk kayıt tarihinden itibaren üç ay içinde talepte bulunmaları
hâlinde genel sağlık sigortalısı olurlar. Bu sürede talepte bulunmayanlar
hakkında öğrenimleri süresince genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaz.
Kendilerince 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının üçte birinin 30 günlük tutarı üzerinden genel sağlık
sigortası primi ödenir.”
“8/3/2012
tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine
Dair Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kişilerden
genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası kapsamında olup
sağlık yardımlarından yararlanamayanlar, bu hâllerin devamı süresince gelir
tespiti yapılmaksızın birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.”
MADDE 2 – 5510
sayılı Kanunun 61 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve altıncı
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının ikinci cümlesi
yürürlükten kaldırılmıştır.
“c) (d) bendinde sayılanlar
Türkiye’deki yerleşim süresinin bir yılı geçtiği tarihten sonra talepte
bulunmaları hâlinde talep tarihini takip eden günden itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır. Bu kişilerin genel sağlık sigortalılığı bu Kanunda
belirtilen nedenlerle sona erer.”
“60 ıncı
maddenin yedinci fıkrası kapsamında sayılanlardan dilekçeyle Kuruma müracaat
edenlerin, talep tarihini takip eden günden itibaren genel sağlık sigortalılığı
başlatılır ve öğrenimleri süresince genel sağlık sigortalılıkları devam eder.
Bunların genel sağlık sigortalılıkları bu Kanunda belirtilen nedenlerle sona
erer.”
MADDE 3 – 5510
sayılı Kanunun 72 nci maddesinin ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Komisyon; Bakanlık, Maliye, Sağlık
ve Kalkınma bakanlıkları, Hazine Müsteşarlığı, üniversite sağlık hizmeti
sunucuları ile özel sağlık hizmeti sunucularını temsilen Bakanlıkça belirlenecek
birer üye ve Kurumu temsilen iki üye olmak üzere toplam dokuz üyeden oluşur.
Komisyon kararlarını salt çoğunluk ile alır. Komisyon kararları Resmî Gazete’de
yayımlanır. Komisyonca gerekli görülen hâllerde sağlık hizmetlerinin türlerine
göre birden fazla alt komisyon kurulabilir. Komisyonun sekretarya işlemleri
Kurumca yerine getirilir.”
MADDE 4 – 5510
sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde geçen
“bir” ibaresi “iki” şeklinde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasına aşağıdaki
cümleler eklenmiştir.
“Ancak yükseköğretim kurumlarına
ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri
dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için Kurumca belirlenmiş sağlık
hizmetleri bedelinin, poliklinik muayenelerinde bir katını, diğer hizmetlerde
yüzde ellisini geçmemek üzere, üniversite yönetim kurulu kararıyla öğretim
üyelerinin unvanları itibarıyla belirlenen miktarda ilave ücret alınabilir.
Ancak alınacak ilave ücret bir defada asgari ücretin iki katını geçemez. Bu
oranları bir katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Kurum bu fıkra
kapsamında ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetlerini belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 5 – 5510
sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin yedinci
cümlesi ile son cümlesi yürürlükten kaldırılmış, aynı fıkraya aşağıdaki bent,
aynı maddeye birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ve maddenin
sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“i) Özel sektör işverenlerinin yurt
dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı olarak yurt içinden götürülen sigortalılar için,
bu maddenin (f) bendine göre prime esas kazanç üzerinden ödenecek primin işveren
hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. Bu bent hükümlerinden faydalanabilmek için; çalıştırdıkları
sigortalılarla ilgili olarak işverenler tarafından bu Kanun uyarınca verilmesi
gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmesi,
bu sigortalılara ilişkin olarak yatırılması gereken sigorta primi tutarlarının
Hazinece karşılanmayan kısmının yasal süresi içinde işverenlerce ödenmiş olması
ve bu işverenlerin Kuruma prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme
cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim,
idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ettiren ve taksitlendiren
işverenler ile taksitlendirme ve yapılandırma kanunlarına göre taksitlendiren ve
yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam
ettiği sürece bu bent hükmünden yararlandırılır. 5335 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri;
2886 sayılı Kanun ve 4734 sayılı Kanun hükümlerine istinaden yapılan alım ve
yapım işleri, 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin
işyerleri; ek 2 nci madde kapsamında uygulanan
teşvikten yararlanan işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmak
suretiyle çalışanlar hakkında bu bent hükümleri uygulanmaz. Hazineden
karşılanan prim tutarları, işverenler bakımından gelir ve kurumlar vergisi
matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate
alınmaz.”
“On ve üzerinde sigortalı
çalıştıran işyerlerine uygulanmak üzere, birinci fıkranın (ı) bendinde
belirtilen ve Hazinece karşılanan puana, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden
altı puana kadar ilave puan eklemeye, sosyo-ekonomik
gelişmişlik endeksini dikkate almak suretiyle ilave puan uygulanacak illeri ve
uygulama süresini belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
“Yapılan kontrol ve denetimlerde,
çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının
fiilen çalışmadığının tespit edilmesi hâlinde, işverenler bir yıl süreyle bu
maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz. Bu madde kapsamındaki
teşvikten yersiz olarak faydalanıldığının tespiti hâlinde, yararlanılan teşvik
tutarı işverenden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil
edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Bakanlık, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından
müştereken belirlenir.”
MADDE 6 – 5510
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 49 – 97 nci maddenin yedinci fıkrası gereğince, sağlık hizmet
sunucularının sunmuş oldukları hizmetlere ilişkin olarak 16/1/2012 tarihinden önce Kuruma teslim ettikleri fatura ve
eki belgelerden, teslim tarihinden itibaren üç ay içinde incelenemediği için
avansı kapatılamayan fatura ve eki belgelerin, bu süreden sonraki dönemde
yapılan incelemesi sonucunda sağlık hizmet sunucusuna yersiz ödeme yapıldığının
tespit edilmesi hâlinde, tespit edilen yersiz ödeme tutarı için kanuni faiz
tahakkuk ettirilmez.
Bu maddenin yürürlük tarihinden
önce, sağlık hizmet sunucuları tarafından 16/1/2012
tarihinden önce Kuruma teslim edilen fatura ve eki belgelerden dolayı Kurumca
tahakkuk ettirilen faizle ilgili dava konusu edilen faiz tutarları, davacının
davasından feragat etmesi hâlinde terkin edilir.
Bu madde kapsamına giren fiiller
için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce uygulanmış faize ilişkin tahsil
edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez.”
MADDE 7 – 5510
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 50 – Bu maddenin
yayımı tarihinde ilk kaydını yaptırmış olup öğrenimlerine devam eden yabancı
uyruklu öğrencilerden, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde
başvuru yapanlar genel sağlık sigortası kapsamına
alınırlar.”
MADDE 8 – 16/5/2006
tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü
fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “bir ay” ibaresi “iki ay” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 9 – 19/9/2006
tarihli ve 5543 sayılı İskân Kanununun geçici 4 üncü maddesinin ikinci ve
dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(2) Mülkiyeti
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait olan ve Şanlıurfa İli, Ceylanpınar
İlçesi, Merkez ve Gümüşsumevkiilerinde bulunan, ada ve parsel numaraları ile
yüzölçümleri ekli (1) sayılı listede belirtilen toplam 141.793.751 metrekare
yüzölçümlü taşınmazlardan hak sahipliği Şanlıurfa Valiliğince geçici 4 üncü
maddenin birinci fıkrasına göre 2007 yılında tespit edilmiş göçer ailelerinin
iskânı için gerekli olan kısımları ayrılarak bedelsiz olarak tapuda Hazine adına
tescil edilir ve bu taşınmazlar bu madde kapsamında değerlendirilmek üzere
Maliye Bakanlığınca, Bakanlığa tahsis edilir. Tescil işlemleri ve bunlara bağlı tamamlayıcı nitelikteki
tüm işlemler her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır. Hak sahiplerinin
iskânı için belirlenen arazide 3/7/2005 tarihli ve 5403
sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile getirilen sınırlamalara uymak
şartıyla tüm ifraz, tevhid ve bunlara bağlı gerekli
her türlü işlemler Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce yerine getirilir. Ekli
(1) sayılı listede ada ve parselleri belirtilen taşınmazlardan, arazi sınırını
belirleyen DSİ Mardin Sulama Kanalının böldüğü parsellere ilişkin ada ve parsel
numaraları ile alanlar, ifraz işleminden sonra
kesinleşir.”
“(4) Hak sahibi ailelere iskânen verilecek taşınmazların teslimini takiben üç ay
içinde, göçer ailelerin bulundukları eski arazilerin üzerinde bulunan ev,
baraka, ahır ve benzeri yapı ve müştemilatı valilikçe yıktırılarak bu araziler
Ceylanpınar Tarım İşletmeleri Müdürlüğü yetkililerine teslim edilir.”
MADDE 10 – 19/11/1992
tarihli ve 3843 sayılı Yükseköğretim Kurumlarında İkili Öğretim Yapılması, 2547
Sayılı Yükseköğretim Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bir
Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanunun 12 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 12 – Yükseköğretim
kurumlarının ikinci öğretim yapan birimlerinde görevli öğretim elemanları ile
idari personele yasal çalışma saati bitiminden sonra fiilen yaptıkları fazla
çalışma süreleri için saat ücreti ödenir. Yapılacak fazla çalışmanın aylık saati
ile ödenecek ücretin miktarı, Yükseköğretim Kurulunun görüşü, Millî Eğitim
Bakanlığının teklifi üzerine her yıl bütçe kanunu ile belirlenen saat başı fazla
çalışma ücretinin üç katını aşmayacak şekilde Bakanlar Kurulu tarafından
belirlenir.
Ancak, öğretim elemanlarına aynı
süre için ek ders ücreti ile birlikte fazla çalışma ücreti ödenmez.
Öğretim elemanlarına ödenecek ek
ders ve sınav ücretleri ile personele ödenecek fazla çalışma ücretlerinin
toplamı, toplanan ikinci öğretim ücretlerinin %70’ini aşamaz.”
MADDE 11 – 20/12/2012
tarihli ve 6363 sayılı 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa bağlı “K”
işaretli cetvelin “III. FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ” başlıklı bölümünün “(A) Saat Başı
Fazla Çalışma Ücreti” kısmının 1 inci maddesinde yer alan “hariç olmak üzere”
ibaresi “dâhil olmak üzere” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 12 – 9/8/1983
tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3 – 23/6/1997 tarihinden önce kamu yatırım programına alınmış
olup, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş ve
ihale süreci başlamış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile
bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler Çevresel Etki
Değerlendirmesi kapsamı dışındadır.”
MADDE 13 – 31/12/1960
tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 85 – Gerçek veya
tüzel kişilerce, 15/4/2013 tarihi itibarıyla sahip
olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen
taşınmazlar, 31/7/2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle,
19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyette bulunan
bankalara veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca
faaliyette bulunan aracı kurumlara bildirilir ya da vergi dairelerine beyan
edilir.
Birinci fıkrada sayılan kıymetler,
213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler tarafından beyan
tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilir. Bilanço
esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni
defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açarlar. Bu
fon hesabı, sermayenin cüz’ü addolunur, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla
kullanılamaz, işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde ise vergilendirilmez. Serbest
meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler,
söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterirler. Bu varlıklar dönem
kazancının tespitinde dikkate alınmaz.
Vergi dairelerine beyan edilen
varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi,
tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir.
Banka ve aracı kurumlar,
kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları
vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu
sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı
sürede öderler. Bu fıkra ile üçüncü fıkraya göre ödenen vergi, hiçbir suretle
gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez.
Bildirilen veya beyan edilen
varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz.
Ancak, diğer nedenlerle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan
1/1/2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi
incelemeleri ile takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, kurumlar ve katma
değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan
edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi
koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılır. İndirimi reddedilen katma değer
vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye
esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki, indirimi reddedilen vergiye ilişkin
bedelin tespit edilememesi hâlinde mahsup edilecek matrah tutarı, %18 katma
değer vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanır.
Tahakkuk eden verginin vadesinde
ödenmemesi veya bu maddede yer alan diğer şartların yerine getirilememesi
nedeniyle mahsup imkânından yararlanılamaması, vergi aslının gecikme zammı ile
birlikte 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca
takip ve tahsiline engel teşkil etmez. Tahsil edilmiş olan vergiler red ve iade edilmez.
Bildirim ve beyana konu edilen
varlıklarla ilgili olarak 213 sayılı Kanunun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bu varlıkların
elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması
bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.
Bildirildiği veya beyan edildiği
hâlde, 15/4/2013 tarihi itibarıyla yurt dışında
bulunduğu kanaat verici belge ile tevsik edilemeyen para, döviz, altın, menkul
kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar dolayısıyla beşinci
fıkra hükmünden yararlanılamaz.
Bildirim veya beyanın yapıldığı
tarihi takip eden ay sonuna kadar Türkiye’ye getirilmeyen veya Türkiye’deki
banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmeyen para, döviz,
altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları dolayısıyla beşinci
fıkra hükmünden yararlanılamaz.
Tam mükellefiyete tabi gerçek
kişiler ile kurumların;
a) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de
bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan
kazançları,
b) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de
bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları,
c) Yurt dışında bulunan iş yeri ve
daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları,
31/10/2013
tarihine kadar elde edilenler de dâhil olmak üzere, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren 31/12/2013 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi
kaydıyla gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.
Tam mükellefiyete tabi gerçek
kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların
tasfiyesinden doğan kazançları, 31/12/2013 tarihine
kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden
müstesnadır.
Bildirim ve beyan süresi sona
erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapılamaz.
İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek
veya tüzel kişilerin bu madde uyarınca yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini
yerine getirmeye mecburdurlar.
Bu maddede yer alan bildirim ve
beyan sürelerini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
Bu madde uyarınca verilmesi gereken
beyannamelerin şekil, içerik ve ekleri ile verileceği yeri ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.
Bu maddenin
uygulamasında kanaat verici belge: Devlet tarafından veya Devlet güvencesinde
tutulan kayıt ve sicilleri; banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri mali
kurumlar ile posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt ve
belgelerini, 213 sayılı Kanunun İkinci Kitabının Üçüncü Kısmında yer alan
belgeler ve muadili belgeler ile bilgi değişiminde bulunulan yabancı ülkelerde
yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik ya da konsoloslukları,
yoksa ilgili ülkenin Türk menfaatini koruyan aynı nitelikteki temsilcileri
tarafından tasdik olunan belgeleri ifade eder.”
MADDE 14 – Bu
Kanunun;
a) 5 inci maddesi ile 5510 sayılı
Kanunun 81 inci maddesine eklenen (i) bendi yayımını takip eden ayın
başında,
b) 5 inci maddesinin diğer
hükümleri ile 11 inci maddesi 1/1/2013 tarihinden
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
c) Diğer hükümleri yayımı
tarihinde,
yürürlüğe
girer.
MADDE 15 – Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.