Bu Tebliğde, 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunla1 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununda2 yapılan değişikliklerin uygulanması ile tereddüt edilen
bazı hususlara ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup, 1 seri no.lu Kurumlar
Vergisi Genel Tebliğinde3 ilgili bölümler itibarıyla aşağıdaki
değişiklikler yapılmıştır.
1. "5.1. İştirak kazançları istisnası"
başlıklı bölümün ikinci ve son paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Buna göre kurumların;
1) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine
katılımlarından elde ettikleri kazançlar,
2) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma
imkanı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr
payları,
3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu
katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse
senetlerinden elde ettikleri kâr payları
kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Ancak, diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve
hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.
Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve
ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları,
6322 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci
maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 1/1/2013 tarihinden itibaren
uygulanmak üzere kurumlar vergisinden istisna edilmektedir."
"Öte yandan, tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım
fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr
payları hariç olmak üzere diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları
ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazancı istisnasından
yararlanamayacaktır."
2. "5.12. Diğer kanunlarda yer alan
istisnalar" başlıklı bölümden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş,
sonraki bölüm numarası ise buna göre teselsül ettirilmiştir.
"5.13. Yabancı fon kazançlarının ve bu fonların portföy yöneticiliğini yapan şirketlerin vergisel durumu
Kurumlar Vergisi Kanununa 6322 sayılı Kanunun 35 inci
maddesiyle "Yabancı fon kazançlarının vergilendirilmesi" başlıklı 5/A maddesi
eklenmiştir.
Bu maddede, yabancı fonlar ile bu fonların aracılık işlemlerini
yürüten portföy yöneticiliği yetki belgesine sahip tam mükellef şirketlerin
(portföy yöneticisi şirketler) vergisel durumları düzenlenmiştir.
5.13.1. Yabancı fonların kazançlarına
ilişkin düzenlemeler ve uygulama
Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen yabancı fonların, portföy yöneticisi şirketler aracılığıyla organize
bir borsada işlem görsün veya görmesin;
- Her türlü menkul kıymet ve sermaye piyasası aracı,
- Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi,
- Varant,
- Döviz,
- Emtiaya dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi,
- Kredi ve benzeri finansal varlıklar,
- Kıymetli maden borsalarında yapılan emtia
işlemleri ile ilgili elde ettikleri kazançları için aşağıda
belirtilen şartların sağlanması durumunda; portföy yöneticisi şirketler, bu
fonların daimi temsilcisi sayılmayacak ve bunların iş yerleri de bu fonların iş
yeri veya iş merkezi olarak kabul edilmeyecektir.
Dolayısıyla, yabancı fonların bu kapsamda elde ettikleri
kazançları için beyanname verilmeyecek ve diğer kazançlar nedeniyle beyanname
verilmesi halinde de bu kazançlar beyannameye dahil edilmeyecektir.
Bu uygulamanın, yabancı fonların Türkiye kaynaklı gelirleri
üzerinden yapılacak vergi kesintisine etkisi yoktur.
Türkiye'de bulunan taşınmazlar, aktif büyüklüğünün %51'inden
fazlası taşınmazlardan oluşan şirketlere ait hisse senetleri veya ortaklık
payları veya bunlara ilişkin vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, nakdi
uzlaşmayla sonuçlananlar dışında emtiaya dayalı vadeli işlem ve opsiyon
sözleşmeleri, sigorta sözleşmeleri ve bunlara ilişkin vadeli işlem ve opsiyon
sözleşmelerinden elde edilen kazançlar bu uygulama kapsamında
değerlendirilmeyecektir.
5.13.1.1. Uygulamanın şartları
Portföy yöneticisi şirketlerin, bu fonların daimi temsilcisi,
iş yerlerinin de fonların iş yeri veya iş merkezi olarak kabul edilmemesi için
aşağıda sayılan şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Söz konusu şartların gerçekleşmemesi halinde, yabancı fonların
kazançları genel hükümlere göre vergilendirilecek ve duruma göre portföy
yöneticisi şirketler yabancı fonun daimi temsilcisi, bunların iş yerleri de bu
fonların iş yeri veya iş merkezi olarak değerlendirilebilecektir.
5.13.1.1.1. Fon adına tesis edilen
işlemlerin portföy yöneticisi şirketin mutat faaliyetleri arasında yer
alması
Portföy yöneticisi şirketin fon adına yaptığı işlemlerin,
portföy yönetimi kapsamında mutat olarak yürüttüğü faaliyetlerden olması
gerekmektedir.
5.13.1.1.2. Yabancı fon ile
portföy yöneticisi şirket
arasındaki ilişkinin bağımsız olarak faaliyet gösteren kişilerdeki gibi olması
Portföy yöneticisi şirketin,ticari, hukuki ve
finansal özellikleri dikkate alındığında, yabancı fon ile arasındaki ilişkinin,
emsallere uygun koşullarda birbirlerinden bağımsız olarak faaliyet gösteren
kişilerdeki gibi olması şarttır.
5.13.1.1.3.Portföy yöneticiliği
hizmeti karşılığı alınacak bedelin emsale uygun olması ve transfer
fiyatlandırması raporu verilmesi
Portföy yöneticisi şirket tarafından, verilen hizmet
karşılığında emsallere uygun bedel alınması ve transfer fiyatlandırması
raporunun kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içerisinde Gelir
İdaresi Başkanlığına verilmesi gerekmektedir.
Transfer fiyatlandırması raporunun süresinde verilmemesi
durumunda, bu raporun ilgili olduğu hesap dönemi için portföy yöneticisi şirket,
fonun Türkiye'deki daimi temsilcisi sayılır ve bu dönemde fon tarafından elde
edilen kazançlar genel hükümlere göre vergilendirilir.
Transfer fiyatlandırması raporu verilmiş olmasına rağmen
emsaline nazaran daha düşük bir bedel alınması durumunda ise sadece portföy
yöneticisi şirket adına transfer fiyatlandırmasına yönelik olarak gerekli
tarhiyat yapılacak, yabancı fona ilişkin ise herhangi bir işlem
yapılmayacaktır.
5.13.1.1.4. Portföy yöneticisi
şirketin yabancı fon üzerindeki hak sahipliği oranının %20'yi
aşmaması
Portföy yöneticisi şirket ve ilişkili olduğu kişilerin yabancı
fonun kazançları üzerinde, sağladığı hizmet mukabilinde her ne ad altında olursa
olsun hesaplanan bedeller düşüldükten sonra, doğrudan veya dolaylı olarak
%20'den fazla hak sahibi olmaması gerekmektedir.
5.13.2. Portföy yöneticisişirketin
yabancı fondan elde ettiği kazançlar
Yukarıda belirtilen şartları birlikte sağlamak kaydıyla portföy
yöneticisi şirketin yabancı fondaki pay sahipliğinden doğan kazançları kurumlar
vergisinden müstesnadır.
Yabancı fon tarafından portföy yöneticisi şirkete yapılan
yönetim ücreti, teşvik, prim, performans ücreti gibi ödemeler ise her halükârda
kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir.
Portföy yöneticisi şirket ve ilişkili olduğu kişilerin yabancı
fonun kazançları üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak %20'den daha fazla hak
sahibi olması halinde ise istisnadan faydalanılması mümkün olmayıp, %20'lik hak
sahipliğine isabet eden kazançlar da dahil ilgili fondan elde edilen kazançların
tamamı genel hükümlere göre vergilendirilir.
5.13.3. Fonun katılımcı ve kurucuları
arasında doğrudan veya dolaylı olarak bulunan tam mükellef gerçek kişi veya
kurumlara ilişkin bildirim
Portföy yöneticisi şirketin yabancı fondaki pay sahipliğinden
doğan kazançları hariç olmak üzere; fonun katılımcı ve kurucuları arasında
doğrudan veya dolaylı olarak tam mükellef gerçek kişi veya kurumların kazanç
payının %5'i geçmesi durumunda, tam mükellef gerçek kişi veya kurum kurucu veya
katılımcılarının tamamının portföy yöneticisi şirket tarafından Gelir İdaresi
Başkanlığına bildirilmesi gerekmektedir.
Bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi ya da eksik yerine
getirilmesi halinde, tam mükellef gerçek kişi veya kurum kurucu ya da
katılımcılarının fondan elde ettikleri kazançları nedeniyle vergi ziyaına
sebebiyet verilmesi durumunda bunlar adına tarh edilecek vergi ve kesilecek
cezalardan portföy yöneticisi şirket de müştereken ve müteselsilen sorumlu
olacaktır."
3. "10.3.2.2. Eğitim ve sağlık tesislerine ilişkin bağış ve yardımlar" başlıklı bölümün başlığı "10.3.2.2. Eğitim ve sağlık
tesisleri ile dini tesislere ilişkin bağış ve yardımlar", bu bölümde ve alt
bölümlerde geçen "rehabilitasyon merkezi" ile "rehabilitasyon merkezlerinin"
ibareleri, "rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve
denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı
denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin" şeklinde değiştirilmiş,
bölümün birinci paragrafının ilk cümlesinde yer alan "Eğitim, sağlık ve bakım
hizmetlerini" ifadesi, "Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri ile dini hizmetleri"
şeklinde değiştirilmiştir.
4. "10.3.2.2.2. Kapsama dahil olan bağış ve yardımlar" başlıklı bölümün birinci paragrafında yer alan "Mevcut okul, sağlık tesisi ve
öğrenci yurtlarının faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan
bağış ve yardım," ifadesi, "Mevcut tesislerin faaliyetlerine devam etmelerini
sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım," şeklinde değiştirilmiş ve bölümün
sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
"Düzenlemedeki "ibadethane" ve "yaygın din eğitimi verilen
tesis" ifadelerinden de Diyanet İşleri Başkanlığınca ibadethane sayılan yerler
ile Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi olan ve din eğitimi verilen
tesislerin anlaşılması gerekmektedir.
Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak
yaptırılacakibadethanelerin umuma açık olması, inşasının mülki
idare amirlerinin iznine istinaden gerçekleştirilmesi, inşa ve faaliyetine devam
etmesi için yapılan bağış ve yardımların da yine mülki idare amirlerinin
denetiminde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yaygın din eğitimi verilen
tesisler için yapılan harcamaların da Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatınca
denetlenmesi gerektiği tabiidir."
5. "10.3.2.2.4. Bağış ve yardımın belgelendirilmesi" başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
"Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak
yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din
eğitimi verilen tesislerin inşası ve/veya faaliyetine devam etmesi amacıyla
kurulmuş bulunan vakıf veya derneklere yapılan bağışlar, anılan kurumlardan
alınan makbuzlara veya bunlar tarafından bankalarda açılan hesaplara
yatırıldığına ilişkin alınan banka dekontlarına istinaden kurum kazancından
indirim konusu yapılabilecektir.
Ancak, bunlar dışındaki diğer dernek veya vakıflara bu amaçla
yapılan bağış ve yardımların ise; mülki idare amirlerinin izni ve denetimine
tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde
yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası ve/veya faaliyetine devam etmesi
amacıyla gerekli harcamaları finanse etmek üzere bağış ve yardım toplama
amacıyla bir organizasyon oluşturulması ve bu hususta mülki idare amirleri ile
bir protokol yapılması, nakdi olarak yapılacak bağış ve yardımlar için sadece
protokol kapsamındaki işte kullanılmak üzere bir hesap açılması ve yapılan bağış
ve yardımların bu hesaba yatırılması, ayni olarak yapılan bağış ve yardımların
protokol kapsamındaki işte kullanılmak üzere şartlı olarak makbuz karşılığında
yapılması, banka dekontu ile makbuzda hangi amaçla yapıldığına ilişkin bir
açıklamanın yer alması, yapılan bağış ve yardımların, sadece yapılacak o işle
ilgili olarak mülki idare amirleri gözetim ve denetimi altında kullanılması
şartlarıyla, tamamının kurum kazancından indirim konusu yapılabilmesi mümkün
olacaktır."
6."10.3.2.5.
Türkiye Kızılay Derneğine yapılan bağış veya yardımlar" başlıklı bölüm başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"10.3.2.5. Türkiye Kızılay Derneğine
ve Türkiye Yeşilay Cemiyetineyapılan bağış
veya yardımlar
5904 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrasına eklenen (f) bendi ile 3/7/2009 tarihinden itibaren
uygulanmak üzere Türkiye Kızılay Derneğine ve 6322 sayılı Kanunla aynı bentte
yapılan değişiklikle 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye
Yeşilay Cemiyetine, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından makbuz karşılığı
yapılan nakdî bağış veya yardımların tamamı, kurumlar vergisi beyannamesi
üzerinde gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilecektir.
Anılan Dernek ve Cemiyete yapılacak aynî bağış ve yardımlar ise
Tebliğin "10.3.2.1. Kurum kazancının %5'i ile sınırlı bağış ve yardımlar"
başlıklı bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilecektir.
Diğer taraftan, anılan Dernek ve Cemiyetin iktisadi
işletmelerine yapılan bağış veya yardımların kurum kazancının tespitinde indirim
konusu yapılması mümkün değildir."
7. "10. Diğer İndirimler" başlıklı
bölümün sonuna aşağıdaki alt bölümler eklenmiştir.
"10.4. Girişim sermayesi fonu
6322 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen 325/A
maddesiyle kurumlar vergisi mükelleflerine, girişim sermayesi yatırım
ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu
paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından girişim sermayesi
fonu ayırabilme imkanı getirilmiştir.
6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu
maddesine eklenen (g) bendi ile de Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre
girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar kurumlar vergisi beyannamesi
üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu
yapılabilecektir.
10.4.1. İndirim şartları
Girişim sermayesi fonunun indirim konusu yapılabilmesi için;
- İlgili yılda ayrılan fon tutarının beyan edilen gelirin
%10'unu, toplam fon tutarının ise öz sermayenin %20'sini aşmaması (İki şartın
birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.),
- Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar Türkiye'de kurulmuş veya
kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi
girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması,
- Ayrılan fon tutarının ilgili yılın kurumlar vergisi
beyannamesinde ayrıca gösterilmesi
gerekmektedir.
10.4.2. İndirim tutarının hesaplanması
İndirim tutarının tespitinde beyan edilen gelir olarak ticari
bilanço kâr veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmek ve geçmiş
yıl zararları ile varsa tüm indirim ve istisnalar düşülmek suretiyle bulunan
tutar [Ticari bilanço kârı (zararı) + kanunen kabul edilmeyen giderler - geçmiş
yıl zararları - tüm indirim ve istisnalar] dikkate alınacaktır.
Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi
fonu ilgili dönem kazancından ayrılacağından, pasifte özel bir fon hesabına
alınacak tutar hesap dönemi sonu itibarıyla tespit edilebilecektir. Bu
çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, izleyen hesap döneminin başından
itibaren kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması
gerekmektedir. Bu şekilde, indirim konusu yapılacak olan kazanç tutarı, ilgili
dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin
ilgili satırında gösterilmek suretiyle de indirimden yararlanılabilecektir.
Dolayısıyla geçici vergilendirme dönemlerinde fon ayrılması ve
indirim uygulamasından yararlanılması mümkün değildir.
Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların mükelleflerce
pasifte geçici bir hesapta tutulması, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim
sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması gerekmektedir.
Söz konusu yatırımın yapılmaması halinde, indirim konusu yapılan tutar nedeniyle
tahakkuk ettirilecek vergi gecikme faizi ile birlikte mükelleften tahsil
edilecektir.
Örnek: Hesap dönemi takvim yılı olan (A)
A.Ş.'nin 2012 yılı dönem sonu öz sermayesi 800.000 TL olup, şirket 2012 yılında
170.000 TL kazanç elde etmiştir. Şirketin ayrıca, 30.000 TL kanunen kabul
edilmeyen gideri, 50.000 TL istisna kapsamında serbest bölge kazancı, 20.000 TL
yatırım indirimi tutarı ve 2011 yılından 30.000 TL geçmiş yıl zararı
bulunmaktadır.
Şirket beyan edilen gelirin
[170.000+30.000-50.000-30.000-20.000=100.000] %10'u olan 10.000 TL'yi girişim
sermayesi fonu olarak ayırarak özel bir fon hesabına almıştır.
Bu durumda (A) A.Ş., beyan edilen gelirin %10'unu ve dönem sonu
öz sermayesinin %20'sini aşmayacak şekilde ayırdığı girişim sermayesi fonunu,
25/4/2013 tarihine kadar vereceği 2012 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde
indirim konusu yapabilecektir. (A) A.Ş.'nin 2013 yılı sonuna kadar, ayırmış
olduğu 10.000 TL fon tutarıyla girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya
fonlarına yatırım yapmaması halinde, indirim konusu yaptığı 10.000 TL fon tutarı
nedeniyle eksik tahakkuk ettirilen (10.000 x %20) 2.000 TL vergi, gecikme faizi
ile birlikte tahsil edilecektir.
İndirim konusu yapılacak tutarın tespitinde, her yıl girişim
sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar ayrı ayrı dikkate alınacak, önceki
yıllarda ayrılan fon tutarları için tekrar indirim uygulanmayacaktır. Ancak,
ayrılan toplam fon tutarı hiçbir suretle öz sermayenin %20'sini
aşamayacaktır.
10.4.3. Fon tutarının vergilendirilmesi
Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım
ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılmakla birlikte, girişim sermayesi
fonu olarak ayrılan tutarların;
- Amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba
nakledilmesi,
- İşletmeden çekilmesi,
- Ortaklara dağıtılması,
- Dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması,
- Mükelleflerce işin terki,
- İşletmenin tasfiyesi, devredilmesi veya bölünmesi,
- Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin
veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından
itibaren altı ay içinde aynı amaçla yeniden kullanılmaması
hallerinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu
dönemde diğer kazançlarla ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi tutulması
gerekmektedir. Dolayısıyla, bu fon tutarları, beyan edildiği döneme ilişkin
dönem zararı, geçmiş yıl zararları, indirim ve istisnalar ile
ilişkilendirilmeksizin vergilendirilecektir.
Yukarıda sayılan hallerde sadece girişim sermayesi fonu
hesabında tutulan ve önceki yıllarda indirim konusu yapılan tutarlar vergiye
tabi tutulacak olup daha önce beyannamede indirim konusu yapılan tutarlar
bakımından ise herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
10.5. Türkiye'den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara
verilen hizmetler
6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu
maddesine eklenen (ğ) bendi ile 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere
Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt
dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan
mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma,
çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet
işletmeleriyle ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık
alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren
işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'sinin
beyan edilen kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
10.5.1. İndirim kapsamındaki hizmetler
İlgili şirketler tarafından elde edilen kazancın %50'sinin
beyan edilen kurum kazancından indirilebilmesi için bu kazancın aşağıda
belirtilen faaliyetlerden elde edilmiş olması gerekmektedir.
- Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama,
muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetleri.
- İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen
eğitim ve sağlık hizmetleri.
10.5.2. İndirimden faydalanma şartları
10.5.2.1. İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana
sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu
İlgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet
konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama,
muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetleri
sunmak olmalıdır. Şirket bünyesinde sözü edilen hizmetlerden sadece birisi
verilebileceği gibi ana sözleşmelerinde yer almak şartıyla birden fazlası da
verilebilir.
Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama,
muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti ile Milli Eğitim
Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak eğitim veya
sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelerin Türkiye'de yerleşmiş olan
kişilere de hizmet vermesi indirimden faydalanmaya engel teşkil etmeyecek,
Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt
dışında bulunanlara verilen hizmetlerden elde edilen kazancın %50'sine indirim
uygulanacaktır.
Sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelerin elde ettiği
kazançlara indirim uygulanabilmesi için Sağlık Bakanlığından alınan ruhsat
çerçevesinde faaliyette bulunulması zorunludur. Eğitim alanında faaliyet
gösteren işletmelerin de Milli Eğitim Bakanlığından alınan izin belgesi veya
ruhsat çerçevesinde faaliyette bulunmaları gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış olmak şartıyla sağlık
turizmi ile uğraşan işletmelerin de indirimden faydalanması mümkündür.
10.5.2.2. Hizmetin, Türkiye'den münhasıran yurt dışı
mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması
Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama,
muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerinin, Türkiye'de
yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında
bulunanlara; eğitim veya sağlık hizmetlerinin de Türkiye'de yerleşmiş olmayan
kişilere verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen hizmetlerin fiilen verilmesi gerekmekte
olup bu alanlarda sunulan asistanlık, danışmanlık ve aracılık gibi hizmetlerin
bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değildir.
10.5.2.3. Faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum
adına düzenlenmesi
Yapılan hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek faturanın,
yukarıda özellikleri açıklanan yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına
düzenlenmesi gerekmektedir.
Sağlık alanında faaliyette bulunan şirketlerin ülkemiz ile
ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verdikleri
hizmetin bedelinin ülkemiz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke
kurumlarından tahsil edilmesi nedeniyle, hizmet bedeli karşılığı faturanın
Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenmesi durumunda da indirimden
faydalanılabilecektir.
10.5.2.4. Türkiye'den verilen, mimarlık, mühendislik,
tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri
saklama hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması
Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekir.
Diğer bir anlatımla, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için verilen hizmetin,
bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması
gerekmektedir.
10.5.2.5. İlgili bakanlığın izin ve denetimine tabi
olarak Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık
hizmetlerinin yararlanıcısınınyurt dışında olması
Bu hizmetler, fiziki olarak Türkiye'de verilmekle birlikte
yararlanıcısının Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişiler olması gerekmektedir.
10.5.3. Türkiye'den yurt dışı mukimi kişi ve/veya
kurumlara verilen hizmetlerden elde edilen kazancın tespiti, kayıtlarda
izlenmesi ve beyanı
10.5.3.1. İndirim tutarının tespiti
İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen
hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının
düşülmesi sonucu bulunacak kazancın %50'si, kurumlar vergisi beyannamesinin
"Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler" bölümünde
gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. Diğer indirim ve
istisnalar ile geçmiş yıl zararları nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutar
izleyen dönemlere devredilemeyecektir. Faaliyet sonucunun zararlı olması halinde
ise indirim söz konusu olmayacaktır.
10.5.3.2. Kazançların kayıtlarda izlenmesi
Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama,
muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetleri
ile ilgili olarak indirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen
kazancın, kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, hasılat, maliyet ve
gider unsurlarının; ayrı ayrıizlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi
ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.
İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama
girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak kazanca ilişkin
hasılat, gider ve maliyet unsurlarının ayrı olarak tespit edilmesi esastır.
Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek
suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde ise müşterek genel giderler, bu
faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan hasılatın toplam hasılata oranı
esas alınarak dağıtılacaktır.
İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsamda
değerlendirilmeyen faaliyetlerde müştereken kullanılan tesisat, makine ve
ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının ise bunların her bir işte
kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir.
Hangi işte ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen
sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar ise, müşterek genel giderlerle birlikte
dağıtıma tabi tutulacaktır.
10.5.3.3. İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi
olarak Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık
hizmetlerine ilişkin bildirim ve belgeler
Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının izni ve
denetimine tabi olarak eğitim veya sağlık alanında faaliyet gösteren ve yurt
dışı yerleşik kişilere verdikleri hizmetlerden elde ettikleri kazançlarının
%50'sini indirim konusu yapan işletmelerin, hizmet verilen yurt dışı yerleşik
gerçek kişilere ilişkin ad-soyad ya da unvan, hangi ülkenin uyruğunda olduğu,
pasaport numarası, düzenlenen faturanın tarih ve sayısı, verilen hizmetin
niteliği ve hizmet bedeli gibi bilgileri içeren formun, her bir geçici vergi
beyannamesi ile birlikte beyanname eki olarak verilmesi gerekmektedir. İlgili
geçici vergi beyannamesinin ekindeki forma dahil edilememiş bilgilerin bir
sonraki geçici vergi beyannamesi ekindeki formla bildirilmesi mümkündür.
Bunun yanı sıra, sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelere
Sağlık Bakanlığınca verilen ruhsatın, eğitim alanında faaliyet gösteren
işletmelere de Milli Eğitim Bakanlığınca verilen izin belgesi veya ruhsatın bir
örneğinin, istisnadan faydalanılacak ilk yıl, yıllık kurumlar vergisi beyanname
verme süresi içerisinde bağlı bulunan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.
10.5.3.4. Esas faaliyet konusu dışındaki
gelirler
İlgili şirketlerin esas faaliyet konusu dışındaki işlemlerinden
elde ettikleri gelirleri ile olağandışı gelirlerinin indirim kapsamında
değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, nakitlerin değerlendirilmesi
sonucu oluşan faiz gelirleri, kasadaki dövizlerin değerlemesinden kaynaklanan
kur farkları ve iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan gelirler bu
kapsamda değerlendirilmeyecektir."
8. "15.3.3. Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetler ve
varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından
sağlanan gelirler" başlıklı bölümün başlığı ve alt bölüm başlıkları dahil
bölümde yer alan "Toplu Konut İdaresi" ibaresinden sonra gelmek üzere ",
28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin
Düzenlenmesi Hakkında Kanuna göre kurulan varlık kiralama şirketleri" ibaresi
eklenmiştir.
9. "15.3.7. Repo gelirleri" başlıklı bölümden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş ve sonraki bölüm numaraları buna göre
teselsül ettirilmiştir.
"15.3.8. Şans oyunlarını düzenleyenler tarafından
bunların bayilerine veya aracılarına ödenen komisyon, prim ve benzeri ödemeler
üzerinden yapılacak vergi kesintisi
Başbayiler hariç olmak üzere 5602 sayılı Kanunda tanımlanan
şans oyunlarına ilişkin bilet, kupon ve benzerlerini satanlara, düzenlenen her
türlü bahis ve şans oyunlarının oynatılmasına aracılık edenlere ve diğer
kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri satanlara yapılan komisyon, prim
ve benzeri ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin
birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca vergi kesintisi yapılması
gerekmektedir.
Söz konusu kesinti oranı 6/6/2012 tarihli ve 2012/3322 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/7/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere %15
olarak belirlenmiştir."
10. "15.6.6. Avans kâr payı dağıtımı" başlıklı bölümün dördüncü paragrafının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ancak, hesap dönemi itibarıyla zarar doğması veya safi
kazancın avans olarak dağıtımı yapılan kârdan düşük çıkması halinde, ilgili
mevzuatına göre geri çağrılan tutarlara transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü
kazanç dağıtımı hükümleri uygulanacaktır."
11. "34.1. Vergi mahsubu" başlıklı bölümün son paragrafı bölümden çıkarılmıştır.