Bireysel Emeklilik Tasarruf Ve Yatırım Sistemi Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
MADDE 1 – 4/2/1924
tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 37 nci maddesinin; birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, diğer fıkralar buna
göre teselsül ettirilmiş, mevcut üçüncü fıkrasının ikinci ve üçüncü cümleleri
yürürlükten kaldırılmış, mevcut beşinci fıkrasında yer alan “lisans” ibaresi
“yetkilendirme” şeklinde ve mevcut altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Kurum
tarafından hava taşıtlarında GSM ve/veya IMT-2000/UMTS standartlarında veya bu
standartlar temel alınarak geliştirilen standartlar çerçevesinde kurulacak ve
işletilecek şebekeler üzerinden mobil elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere
yetkilendirilen işletmeciler, söz konusu hizmet kapsamındaki aylık brüt
satışlarının yüzde 15’ini Hazine payı olarak öderler.”
“Kurum
tarafından sayısı sınırlandırılarak, ulusal çapta, kamuya açık mobil elektronik
haberleşme hizmeti sunmak üzere yetkilendirilen işletmecilerin şebekeleri
üzerinden elektronik haberleşme hizmeti sunan diğer işletmecilerin ve Kurum
tarafından hava taşıtlarında mobil elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere
yetkilendirilen işletmecilerin Hazine payını eksik ödediğinin veya hiç
ödemediğinin tespit edilmesi halinde, bu durumun işletmeciye tebliğini müteakip,
Hazine payının ödenmemiş kısmı ile birlikte bu tutara eksik ödeme tarihinden
itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre, ödeneceği tarihe kadar tahakkuk ettirilecek
gecikme zammı oranı kadar faizi işletmeci tarafından iki ay içinde ödenir.
Ödemenin süresinde yapılmaması halinde, söz konusu işletmecilerin
yetkilendirmesi bir ay içinde Kurum tarafından iptal edilir ve ödenmeyen
tutarlar, Hazine Müsteşarlığının ilgili vergi dairesine yapacağı başvuru
üzerine, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil
edilir.”
MADDE 2 –
8/6/1959
tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“o) 28/3/2001
tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu
kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının hak kazanılan
kısımları.”
MADDE 3 –
31/12/1960
tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (1) numaralı
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1. Tek primli
yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden
müstesnadır.”
MADDE 4 –
193 sayılı
Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“9. İşverenler
tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları
(İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle
ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu
yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin
%15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Gerek işverenler
tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, gerekse bu Kanunun
63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında indirim
konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı, ödemenin yapıldığı ayda elde
edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını
aşamaz.).
Bakanlar Kurulu
bu oranı yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen
haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden
belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 5 –
193 sayılı
Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“3. Sigortanın
Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi
nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük
çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen
primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık,
doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından
ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde
edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.
Bakanlar Kurulu bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına
kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını
geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.).”
MADDE 6
– 193 sayılı
Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki bent ile maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“15. Tüzel
kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik
şirketleri tarafından;
a) On yıldan az
süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat tutarları,
b) On yıl
süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye
gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenen irat
tutarları.”
“16. Bireysel
emeklilik sisteminden;
a) On yıldan az
süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara
yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında bireysel
emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına
isabet eden irat tutarı dahil.),
b) On yıl
süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar
ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı
(4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet
katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı
dahil.),
c) Emeklilik
hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu
nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı
Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye
konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil.).”
“Bu maddenin
ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinde yer alan irat tutarı; varsa fesih ve
iştira kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen
tutar indirilerek bulunur. Aynı fıkranın (16) numaralı bendinde yer alan irat
tutarı; hak kazanılan Devlet katkısı ve getirileri dahil ödemeye konu toplam
birikim tutarından, (varsa ertelenmiş giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı
payları ve Devlet katkısının hak edilen kısmı indirilerek bulunur.”
MADDE 7
– 193 sayılı
Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (a) alt
bendinde yer alan “(15) numaralı bendinde” ibaresi “(15) ve (16) numaralı
bentlerinde” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 8 –
193 sayılı
Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“1. Beyan
edilen gelirin %15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla (Bu
şartın tespitinde işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik
sistemine ödenen katkı payları ile 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (3)
numaralı bendi ve bu bent kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin
toplam tutarı birlikte dikkate alınır.) mükellefin şahsına, eşine ve küçük
çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza,
hastalık, sağlık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri
(Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya
sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim tutarlarının gelirin elde
edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi
tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şartıyla, eşlerin
veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim kendi
gelirlerinden indirilir.).
Bakanlar Kurulu
bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya
ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere
yeniden belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 9 –
193 sayılı
Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (c) alt
bendi yürürlükten kaldırılmış ve fıkraya aşağıdaki bent ile altıncı fıkrasına
aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“16. a) 75 inci
maddenin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan
menkul sermaye iratlarından,
b) 75 inci
maddenin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer alan
menkul sermaye iratlarından,
c) 75 inci
maddenin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (c) alt bendinde yer alan
menkul sermaye iratlarından,”
“ – Birinci
fıkranın (15) ve (16) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratlarından;
prim ve katkı paylarının, ücretin safi tutarı ile ticari kazancın tespitinde
veya diğer gelir unsurlarına ilişkin gelir vergisi matrahının tespitinde indirim
konusu yapılıp yapılmadığına, indirim konusu yapılması halinde indirime esas
süreye, Devlet katkısı elde edilip edilmediğine veya Devlet katkısı elde edilen
süreye, sigortalı ve katılımcıların kalış sürelerine ve ayrılma biçimlerine
göre,”
MADDE 10 –
193 sayılı
Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
82 – 31/12/2017 tarihine kadar, 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine
Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci maddesi
kapsamına giren bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap ettikleri tam mükellef anonim
şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla,
213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları
hisselerin tutarlarının %75’ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve
iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler. Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları
kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan
bireysel katılım yatırımcıları için bu oran %100 olarak uygulanır.
Yıllık indirim
tutarı 1.000.000 TL’yi aşamaz. İlgili yıl kazancından indirilemeyen kısım,
izleyen yıllarda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için
belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate
alınır.
İki tam yıl
elde tutma şartının yerine getirilmemesi halinde, bireysel katılım yatırımcısı
indirimi dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler yönünden vergi
ziyaı doğmuş sayılır. Bu maddeye göre zamanında alınamayan vergiler ile vergi
cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren
durumun doğduğu tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar.
Bireysel
katılım yatırımcılarının vergi desteklerinden yararlanabilmesi için, birinci
fıkrada belirtilen iştirak hisselerini iktisap etmeden önce Hazine
Müsteşarlığına başvurarak bireysel katılım yatırımcısı lisansı almış olmaları ve
lisans kapsamında ortaklık kurdukları kurumlar tarafından yapılacak faaliyetleri
beyan etmeleri şarttır.
Bireysel
katılım yatırımcıları, iştirak ettikleri kurumun doğrudan veya dolaylı olarak ya
da ayrı ayrı veya birlikte hâkim ortağı olamazlar. Bireysel katılım yatırımcısı;
eşinin, kendisinin veya eşinin altsoyu ve üstsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy
hısımları ve kayın hısımlarının ya da idaresi, denetimi veya sermayesi
bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan ya da nüfuzu altında
bulunan kurumlara iştirak edemez.
4059 sayılı
Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında vergi desteğinden yararlanması Hazine
Müsteşarlığınca desteklenmeyen sektörlerde ve/veya faaliyetlerde yatırım
yapıldığının tespit edilmesi, ortaklık paylarına ilişkin Hazine Müsteşarlığınca
getirilen şartlara uyulmaması, dördüncü fıkra kapsamında beyan edilen
faaliyetlerde bulunulmaması ve beşinci fıkradaki hükme aykırı işlem tesis
edilmesi durumunda üçüncü fıkra hükümleri uygulanır.
İki yıllık süre
şartının yerine getirilememesine neden olan mücbir sebep halleri ile uygulamaya
ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığı müştereken yetkilidir.
Bakanlar Kurulu
birinci fıkrada yer alan 31/12/2017 tarihini beş yıla kadar uzatmaya, bu madde
kapsamında indirim oranını ve azami indirim tutarını %50’sine kadar artırmaya ve
bu oran ve tutarları sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.”
MADDE 11
– 14/1/1970
tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 29 uncu
maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Başkan
(Guvernör) Yardımcıları hukuk, maliye, ekonomi, işletme, bankacılık, finans,
mühendislik, kamu yönetimi, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler ile
istatistik alanlarından birinde veya iktisadi ve idari bilimler fakültelerinde
lisans veya lisansüstü öğrenim görmüş, yeterli bilgi ve deneyime sahip ve
meslekleri ile ilgili olarak en az on yıl çalışmış kişiler arasından Başkan
(Guvernör) ın önerisi üzerine müşterek kararla beş yıl süre ile
atanırlar.”
MADDE 12 –
25/10/1984
tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin dördüncü
fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“v) 3/6/2007
tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca oluşturulan Sigorta Tahkim
Komisyonu tarafından münhasıran uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin olarak verilen
hizmetler.”
MADDE 13
– 3065 sayılı
Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
31 – 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım
Sistemi Kanununun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca üyelerine
veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık,
tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketleri nezdinde
16/4/2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları
kapsamındaki yurt içi ya da yurt dışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin
tutarların (plan esaslarına göre aktarım tarihine kadar mutat yapılan ödemeler
nedeniyle oluşanlar dahil) kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine
aktarılması amacıyla taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallinde
satışı dahil) devir ve teslimi 31/12/2015 tarihine kadar uygulanmak üzere katma
değer vergisinden müstesnadır. Bu istisna, aktarılan tutarla orantılı olarak
uygulanır.
Maliye
Bakanlığı, bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
yetkilidir.”
MADDE 14
– 9/12/1994
tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Bireysel
Katılım Sermayesi
EK MADDE 5 – Bu
madde, yüksek risk içermesi nedeniyle finansmana erişimde sıkıntı yaşayan
başlangıç veya büyüme aşamasındaki girişimler için finansal bir araç olan
bireysel katılım sermayesinin desteklenmesine, bireysel katılım yatırımcılarının
ve bu maddeye tabi kişi, kurum ve kuruluşların faaliyetlerinin izlenmesine,
denetlenmesine ve sona ermesine ilişkin hususları
düzenler.
Hazine
Müsteşarlığı;
a) Kişisel
varlıklarını ve/veya tecrübe ve birikimlerini başlangıç veya büyüme aşamasındaki
girişimlere aktaran gerçek kişi bireysel katılım yatırımcılarının kapsamını
belirlemeye, vergi dâhil kamu tarafından sağlanan her türlü menfaati ifade eden
Devlet desteklerinden yararlanması amacıyla bireysel katılım yatırımcılarına
lisans vermeye ve verilen lisansı iptal etmeye,
b) Bu kapsamda,
girişimcilerin bireysel katılım yatırımcıları ile bir araya geldiği bireysel
katılım yatırımcıları tarafından kurulan bireysel katılım yatırımcısı ağlarını
akredite etmeye,
c) Lisans
sahibi yatırımcıları ve akredite olmuş bireysel katılım yatırımcısı ağlarını
izlemeye ve denetlemeye, akredite olmuş bu ağlarla bireysel katılım
yatırımcılarının izlenmesi ve denetlenmesi amacıyla işbirliği
yapmaya,
d) Devlet
desteğinden yararlanacak bireysel katılım yatırımcılarının bu kapsamda sermaye
aktardıkları anonim şirketlerdeki iştiraklerinin asgari ve azami tutarları ile
oranlarını belirlemeye ve bu şirketlerin tabi olacağı hususları düzenlemeye,
e) Bu maddenin
uygulanmasında Devlet desteği kapsamına giren sektörleri ve/veya faaliyetleri
belirlemeye,
f) Bireysel
katılım sermayesini desteklemek ve geliştirmek amacıyla düzenleme yapmaya,
yetkilidir.
Bireysel
katılım yatırımcıları olarak faaliyette bulunan gerçek kişilerin iştirak
yatırımlarının vergi desteklerinden yararlanabilmesi için gerekli usul ve
esaslar Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken
belirlenir.”
MADDE 15 –
15/11/2000
tarihli ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası
Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunun 2 nci
maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan “4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile
Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun” ibaresi
“9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun” şeklinde değiştirilmiş; (2) numaralı fıkrasının birinci
cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle ilave edilmiş, (2) numaralı
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkra buna göre
teselsül ettirilmiştir.
“4046 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (ı) bendi, 17 nci maddesinin (B)
bendinin son cümlesi, 37 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi bu bankalar
hakkında uygulanmaz.”
“3.
Bankalardaki kamu paylarının satış işlemleri tamamlanıncaya kadar, bu hisseler
Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca bankaların bağlı bulunduğu Bakan
tarafından idare ve temsil edilir.”
MADDE 16 –
28/3/2001
tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun
4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 4 –
Bireysel emeklilik sistemine fiil ehliyetine sahip kişiler katılabilir. Sisteme
katılmak için şirket ile emeklilik sözleşmesi akdedilir. Emeklilik sözleşmesi;
şirket nezdinde bireysel emeklilik hesabı açılması, hesaba katkı payı ödenmesi,
ödenen katkı paylarının tercih edilen fonlarda yatırıma yönlendirilmesi ve
hesapta biriken paraların hak sahiplerine ödenmesine ilişkin esas ve usuller ile
tarafların bu kapsamdaki diğer hak ve yükümlülüklerini düzenleyen sözleşmedir.
Emeklilik sözleşmesi, katılımcı ile bireysel emeklilik sözleşmesi şeklinde
veyahut bir istihdam ilişkisine dayalı olarak veya katılımcı adına bir kuruluş
ile grup emeklilik sözleşmesi şeklinde yapılabilir. Emeklilik sözleşmesine ve
emeklilik sözleşmesinde bulunacak hususlara ilişkin esas ve usuller Kurulun
görüşü alınarak Müsteşarlık tarafından belirlenir.”
MADDE 17 –
4632 sayılı
Kanunun 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddenin üçüncü fıkrasının son cümlesinde yer alan “beş”
ibaresi “yedi” olarak değiştirilmiştir.
“Emeklilik
sözleşmesinde belirtilen esaslar dahilinde, şirket nezdinde katılımcı adına
açılan bireysel emeklilik hesabına katkı yapılır. Şirket, katkı paylarını, en
geç şirkete intikalini takip eden ikinci iş gününde yatırıma yönlendirmek
zorundadır. Katılımcı, emeklilik sözleşmesinde yer alan şartlar çerçevesinde,
katkı payını birden fazla fon arasında paylaştırabilir. Katılımcı, bireysel
emeklilik hesabındaki birikimlerinin başka bir emeklilik şirketine aktarılmasını
talep edebilir. Aktarım talebinde bulunulması halinde şirket, bildirimin
ulaşmasından itibaren en geç on iş günü içinde talebi yerine getirmekle ve
birikimlerle birlikte hesaba ilişkin bilgi ve belgeleri aktarmakla yükümlüdür.
Başka bir şirkete aktarım talebinde bulunulabilmesi için şirkette en az bir yıl
süreyle kalınmış olması gereklidir. Müsteşarlık, bu süreyi üç yılı aşmamak üzere
yeniden belirlemeye yetkilidir. Aktarıma, aktarım talebine ve şirkette kalınması
gereken süreye ilişkin esas ve usuller Kurulun görüşü alınarak Müsteşarlık
tarafından belirlenir.
Bu maddede
öngörülen paylaştırma, aktarım ve yatırıma yönlendirme yükümlülüklerini
belirlenen süreler içinde gereği gibi yerine getirmeyen şirket, fon birim pay
fiyatı değişikliklerini dikkate alarak bu işlemden dolayı varsa katılımcının
birikiminde oluşan parasal kaybı hesaplar ve katılımcının hesabına öder.
Katılımcının hesabının bulunmadığı durumlarda ise ödeme doğrudan katılımcıya
yapılır.”
MADDE 18
– 4632 sayılı
Kanunun 6 ncı maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Katılımcı,
sisteme giriş tarihinden itibaren en az on yıl sistemde bulunmak koşulu ile
ellialtı yaşını tamamladıktan sonra emekli olmaya hak kazanır. Emekliliğe hak
kazanan katılımcı, bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin bir program
dahilinde ödenmesini, tamamının defaten ödenmesini ya da yapacağı yıllık gelir
sigortası sözleşmesi çerçevesinde kendisine maaş bağlanmasını talep edebilir.
Katılımcının bu madde kapsamında birikimlerin ödenmesini talep etmesi veya başka
bir şirket veya hayat sigorta şirketi ile yıllık gelir sigortası sözleşmesi
yapması halinde şirket, katılımcının hesabındaki birikimleri bildirimin
ulaşmasından itibaren en geç on iş günü içinde katılımcıya öder veya ilgili
şirkete aktarır.”
“Emeklilik
sözleşmesi süresi içinde, katılımcının vefat etmesi halinde lehdarı, malûliyet
durumunun ortaya çıkması halinde ise katılımcı, bireysel emeklilik hesabındaki
birikimlerin kendisine ödenmesini talep edebilir. Katılımcının emekliliğe hak
kazanmadan sistemden ayrılma talebinde bulunması halinde şirket, bildirimin
ulaşmasından itibaren yirmi iş günü içinde katılımcının birikimlerini tamamen
öder. Ancak Müsteşarlıkça belirlenen hallerde katılımcıya sistemden ayrılmadan
kısmen ödeme de yapılabilir. Kısmen ödemeye konu olabilecek birikim oranı ile bu
madde kapsamında şirketlerce yapılacak ödemelere ilişkin diğer esas ve usuller
Müsteşarlık tarafından belirlenir.
Bu maddede
öngörülen aktarma ve ödeme yükümlülüklerini belirlenen süreler içinde gereği
gibi yerine getirmeyen şirket, fon birim pay fiyatı değişikliklerini dikkate
alarak bu işlemden dolayı varsa katılımcının birikiminde oluşan parasal kaybı
hesaplayarak katılımcının hesabına öder. Katılımcının hesabının bulunmadığı
durumlarda ise ödeme katılımcının kendisine yapılır.”
“Müsteşarlık, 5
inci madde ile bu maddede belirtilen işlem sürelerini, sunulan fonların içerdiği
yatırım araçlarının vade yapısı ve fiyatlama sürelerini dikkate alarak altı aya
kadar uzatmaya yetkilidir.”
MADDE 19
– 4632 sayılı
Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (g) bendinin (3) numaralı alt
bendinde yer alan “malvarlığı değerlerini aklama,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “terörün finansmanı,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 20 –
4632 sayılı
Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiş, ikinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
“ı)
Katılımcıların hak ve menfaatleri ile bireysel emeklilik sisteminin işleyişini
tehlikeye sokabilecek hareketlerden kaçınmakla, mevzuat ve işletme planı
esaslarına uygun faaliyette bulunmakla, uygun tavsiyede bulunmakla, iyiniyet
kurallarına uygun hareket etmekle ve bireysel emeklilik aracılarının bu esaslara
uygun hareket etmesini sağlayacak tedbirleri almakla,”
“Bireysel
emeklilik aracıları, Müsteşarlıkça belirlenen esaslar dahilinde emeklilik
gözetim merkezince tutulan Bireysel Emeklilik Aracıları Siciline kaydolmak
zorundadır. Bireysel emeklilik aracılarında aranacak nitelik ve şartlara,
faaliyetlerine, yapamayacakları işlere, sicile kaydetme ve silmeye ve diğer
hususlara ilişkin esas ve usuller Müsteşarlıkça düzenlenir.”
“Bireysel
emeklilik aracıları;
a) Mesleğin
icaplarına, iyiniyet kurallarına ve mevzuata uygun faaliyette
bulunmakla,
b)
Katılımcıların hak ve menfaatleri ile bireysel emeklilik sisteminin işleyişini
tehlikeye sokabilecek hareketlerden kaçınmakla,
c) Katılımcının
yaşı ve beklentilerine göre, sistemin uzun vadeli yapısını ve vergi
düzenlemelerini de göz önünde bulundurarak katılımcıya uygun tavsiyede
bulunmakla,
d) Meslekî
yeterliliğe ilişkin tamamlayıcı eğitim programına
katılmakla,
sorumludur.
Müsteşarlıkça,
bu madde hükmüne aykırı hareket ettiği belirlenen bireysel emeklilik aracısının
işlenen fiilin ağırlığına göre satış yetkisi geçici süreyle durdurulur yahut
lisansı iptal edilir. Aracılarda aranan nitelik ve şartları kaybeden bireysel
emeklilik aracılarının lisansları Müsteşarlıkça iptal edilir. Lisansı iptal
edilen aracıların kayıtları Bireysel Emeklilik Aracıları Sicilinden
silinir.”
MADDE 21 –
4632 sayılı
Kanunun 13 üncü maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan
“Bakanlığın” ibareleri “Müsteşarlığın” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 22
– 4632 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesinin başlığı “Malî bünyenin güçlendirilmesi ve şirket
uygulamalarının iyileştirilmesi” şeklinde ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Şirketin,
katılımcıların hak ve menfaatlerini tehlikeye sokabilecek uygulamalar
yaptığının, sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getiremediğinin veya
malî bünyesinin katılımcıların hak ve menfaatlerini tehlikeye düşürecek düzeyde
zayıflamakta olduğunun tespiti hallerinde Bakan, şirketin yönetim
kurulundan;
a) Şirketin iş
süreçlerinin, teknik altyapısının ve uygulamalarının iyileştirilmesine yönelik
gerekli tedbirlerin alınmasını,
b) Sermayenin
artırılmasını, ödenmemiş kısmının ödenmesini, sermayeye mahsuben ödeme yapılması
için ortaklara çağrıda bulunulmasını veya kâr dağıtımının
durdurulmasını,
c) İştiraklerin
ve sabit değerlerin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasını veya elden
çıkarılmasının durdurulmasını, yeni iştirak ve sabit değerler
edinilmemesini,
d) Serbest
varlıkların gösterilecek bir bankada bloke edilmesini ve bu varlıklar üzerinde
izinsiz tasarruf edilmemesini,
e) Şirketin
malî bünyesini düzeltmeye yönelik diğer tedbirlerin
alınmasını,
isteyebilir.”
MADDE 23 –
4632 sayılı
Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Kurul
tarafından uygun görülen fon içtüzüğü, izin belgesi tarihini takip eden altı iş
günü içinde şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil edilir
ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan olunur.”
MADDE 24 –
4632 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Kurul
tarafından, Müsteşarlığın uygun görüşü alınmak kaydıyla, üçer aylık dönemlerin
son iş günü itibarıyla fon net varlık değerinin yüzbinde beşini aşmamak üzere
kayda alma ücreti alınır ve üçer aylık dönemleri izleyen on iş günü içinde
tahsil edilir.”
MADDE 25 –
4632 sayılı
Kanunun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi ve üçüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Fon malvarlığı
rehnedilemez, portföye ilişkin olarak yapılan işlemler haricinde teminat
gösterilemez, üçüncü şahıslar tarafından haczettirilemez ve iflas masasına dahil
edilemez.”
“Şirket, Kurul
tarafından belirlenen türlerden olmak üzere para ve sermaye piyasası
araçlarından, kıymetli madenlerden veya Kurul tarafından belirlenen diğer
yatırım araçlarından oluşan farklı portföy yapılarına sahip en az üç fon kurmak
zorundadır. Fon kuruluşuna, şirketlerin katılımcılarına diğer şirketlerin
fonlarını sunmasına ve fon portföy sınırlamalarına ilişkin ilkeler ile fon
portföyündeki varlıkların değerlendirilmesine ilişkin esas ve usuller
Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir.”
“Kurul, fon
payı alım satımının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından günlük alım
satım kurları ilan edilen yabancı paralar üzerinden yapılmasına izin verebilir.
Bu kapsamda yapılacak izin başvurularının değerlendirilmesinde Müsteşarlığın ve
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının görüşü alınır.”
MADDE 26 –
4632 sayılı
Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 27 –
4632 sayılı
Kanunun 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 21 –
Şirketin yıl sonu malî tablolarının bağımsız denetim kuruluşları tarafından
denetlenmesi zorunludur. Fonların hesap ve işlemleri ayrıca yılda en az bir defa
bağımsız dış denetime tabidir.”
MADDE 28
– 4632 sayılı
Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (j) bentleri aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“c) 5 inci
maddesinde öngörülen paylaştırma ve yatırıma yönlendirme yükümlülüğüne aykırılık
halinde ikibin Türk Lirası,”
“j) 11 inci
maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında öngörülen sorumlulukların yerine
getirilmemesi halinde üçbin Türk Lirası,”
MADDE 29
– 4632 sayılı
Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Devlet katkısı
EK MADDE 1 –
İşveren tarafından ödenenler hariç katılımcı adına bireysel emeklilik hesabına
ödenen katkı paylarının yüzde yirmibeşine karşılık gelen tutar, şirketler
tarafından emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler esas alınarak Devlet
katkısı olarak emeklilik gözetim merkezince hesaplanır. Devlet katkısı,
Müsteşarlık bütçesine konulan ödenekten katılımcıların ilgili hesaplarına
şirketler aracılığıyla aktarılmak üzere emeklilik gözetim merkezine ödenir. Şu
kadar ki, bir katılımcı için bir takvim yılında ödenen ve Devlet katkısı
tutarının hesaplanmasına esas teşkil eden katkı paylarının toplamı ilgili takvim
yılına ait hesaplamaya ilişkin dönemin sona erdiği tarihte geçerli brüt asgari
ücretin hesaplama dönemine isabet eden toplam tutarını aşamaz. Bu ödenekten
bütçenin diğer kalemlerine hiçbir şekilde aktarma yapılamaz. Devlet katkısı,
katkı payı ödemelerinden ayrı olarak takip edilir ve Müsteşarlıkça belirlenen
yatırım araçlarında yatırıma yönlendirilir.
Katılımcılardan
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
a) En az üç yıl
sistemde kalanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde onbeşine,
b) En az altı
yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde
otuzbeşine,
c) En az on yıl
sistemde kalanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde
altmışına,
hak kazanır. Bu
sürelerin hesabında emeklilik sözleşmesi esas alınır.
Bireysel
emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat veya
malûliyet nedeniyle ayrılanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin tamamına
hak kazanır. Devlet katkısı ve getirilerinden hak kazanılan tutarlar sistemden
ayrılma veya emeklilik durumunda katılımcıya ödenir.
Vefat veya
malûliyet hariç sistemden emekli olmadan ayrılan katılımcıların Devlet katkısına
ilişkin hesabındaki varsa hak kazanılmayan birikim tutarı genel bütçeye gelir
kaydedilir veya katılımcılara yapılacak Devlet katkısı ödemesine mahsup
edilebilir. Hak kazanılmayan tutarlarla ilgili mahsuplaşma işlemleri ile bu
işlemlerin gerçekleştirilme sürelerine ilişkin esas ve usuller Maliye
Bakanlığının görüşü alınarak Müsteşarlıkça belirlenir. Devlet katkısının
hesaplanmasına, ilgili hesaba ve hak sahiplerine ödenmesine, yatırıma
yönlendirilmesine, ödeme ve yatırıma yönlendirme işlemlerinin yerine
getirileceği sürelere ve bu madde uyarınca yapılacak diğer işlemlere ilişkin
esas ve usuller Müsteşarlıkça belirlenir.
Devlet katkısı
ve getirilerinden hak sahiplerince aranmayan kısımların zamanaşımına uğramasına
ilişkin olarak 6 ncı madde hükmü uygulanır.
Katılımcıların
Devlet katkısına esas teşkil eden katkı paylarının doğru hesaplanmasından
şirketler sorumludur. Haksız olarak yapıldığı tespit edilen Devlet katkısı ve
getirisi, ödeme tarihinden itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen
gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle birlikte müteakip dönem yapılan
Devlet katkısı ödemesine mahsup edilir. Tespit tarihinden itibaren dört ay
içinde mahsup edilemeyen tutarlar için emeklilik gözetim merkezi tarafından
şirkete yapılacak tebligat ile bir aylık ödeme süresi verilir. Süresinde
ödenmeyen Devlet katkısı ve getirisi ile dördüncü fıkraya göre süresinde iade
edilmeyen tutarlar 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere
emeklilik gözetim merkezi tarafından ilgili vergi dairesine
bildirilir.
Devlet katkısı
ve getirileri haczedilemez, rehnedilemez, iflas masasına dâhil
edilemez.”
MADDE 30 –
4632 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Yetkili
organlarınca karar alınması kaydıyla, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe
yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek
kuruluşu veya sair ticaret şirketleri nezdinde 16/4/2012 tarihi itibarıyla
mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurt içi ya da yurt
dışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarlar (plan esaslarına göre
aktarım tarihine kadar mutat yapılan ödemeler nedeniyle oluşanlar dahil),
31/12/2015 tarihine kadar kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine
aktarılabilir. Belirlenmiş katkı esasına göre yürütülen emeklilik taahhüt
planlarından yapılan aktarımlarda ilgili kuruluşun yetkili organlarınca karar
alınması şartı aranmayabilir.
Beşinci fıkra
kapsamında bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarlar gelir vergisinden
müstesnadır. Aktarım yapan üyelerin sistemde kazanacakları süreye ve üyelerden
sosyal güvenlik sistemi ve tabi olduğu vakıf senedi kapsamında emeklilik hakkı
kazanmış olanların aktarım sonrası sistemde emeklilik hakkı kazanacağı yaşa
ilişkin esas ve usuller Müsteşarlıkça belirlenir.”
“Bireysel
emeklilik sistemine aktarılan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerince daha önce gider kaydedilmemişse, aktarıldığı yılın ticari
kazancının tespitinde dikkate alınır.
Beşinci fıkrada
belirtilen aktarımın yapılması amacıyla gerçekleştirilen taşınmaz veya iştirak
hissesi satışından doğacak kazancın, bu kapsamda aktarılan kısma isabet eden
tutarı kurumlar vergisinden müstesnadır.
Beşinci fıkra
kapsamında yapılan işlemler her türlü harçtan, düzenlenen kâğıtlar damga
vergisinden, lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden
müstesnadır. Şu kadar ki, bu istisna aktarılacak tutarla sınırlı olarak
uygulanır.
Bu madde
kapsamında emeklilik sözleşmesi akdetmiş olan katılımcılardan, aktarıma ilişkin
olarak giriş aidatı dahil herhangi bir kesinti yapılmaz.
Bu kapsamda
aktarılan tutarlar aktarım sonrasında 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun bireysel emeklilik sistemine ilişkin hükümleri çerçevesinde
vergilendirilir. Bu madde kapsamında yapılacak aktarıma ve bireysel emeklilik
sisteminde hak kazanılacak süreye ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Müsteşarlık yetkilidir.
Üyelerine veya
çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel
kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketinin emekliliğe yönelik
faaliyetlerinin aktüeryal denetimini Müsteşarlık yapar.”
MADDE 31 –
28/3/2002
tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında
Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “; 3996 sayılı Kanun
hükümlerine göre yap-işlet-devret modeli ile genel bütçe kapsamındaki kamu
idareleri tarafından gerçekleştirilen yatırım ve hizmetlere ilişkin
sözleşmelerin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından
devralınması halinde sözleşmelerinde öngörülmüş olması kaydıyla söz konusu
yatırım ve hizmetler için sağlanan dış finansmanı üstlenecek kuruluşu ve
üstlenim koşullarını belirlemeye;” ibaresi metinden çıkarılmış ve maddeye
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Genel bütçe
kapsamındaki kamu idareleri tarafından 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı
Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması
Hakkında Kanun hükümlerine göre yap-işlet-devret modeli, 7/5/1987 tarihli ve
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ve 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı
Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname hükümlerine göre yap-kirala-devret modeli ile gerçekleştirilen ve
tutarı asgari bir milyar Türk Lirası olan yatırım ve hizmetlere ilişkin
sözleşmelerde, sözleşmelerin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili
idareler tarafından devralınması hükmünün bulunması halinde söz konusu yatırım
ve hizmetler için sağlanan dış finansmanın Müsteşarlık tarafından üstlenilmesine
karar vermeye, Müsteşarlığın görüşü ve Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
yetkilidir. Bu fıkra hükümlerine göre üstlenim öngörülen yatırım ve hizmetlere
ilişkin ihale şartnamesi yayımlanmadan ve sözleşmeleri imzalanmadan önce
Müsteşarlığın uygun görüşü alınır.”
MADDE 32
– 4749 sayılı
Kanunun Dördüncü Bölümünün başlığı “İç ve Dış Borçlanma ile Kira Sertifikası
İhracı” şeklinde değiştirilmiş ve 7 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki
7/A maddesi eklenmiştir.
“Kira
sertifikası ihracı
MADDE 7/A – Bu
Kanun kapsamındaki halka açık olmayan kurum ve kuruluşlara ait taşınır ve
taşınmazlar ile kullanma, yararlanma, işletme ve sair haklar gibi maddi olmayan
varlıklara ilişkin, ilgili kurumların görüşleri alınarak alım, satım, geri alım,
kiraya verme, geri kiralama, bedelli veya bedelsiz devir ve benzeri işlemleri
mevzuatta yer alan şekil kurallarına tabi olmaksızın tesis etmeye ve bu
işlemleri aynı usule tabi olarak yapmak üzere kuruluş, tescil, tasfiye ve
işleyişe ilişkin mevzuat hükümlerine bağlı olmaksızın varlık kiralama şirketleri
kurmaya veya varlık kiralama şirketleri kurmak üzere kamu sermayeli kurumları
görevlendirmeye Bakan yetkilidir. Bu şirketler söz konusu taşınır ve taşınmazlar
ile maddi olmayan varlıklara dayalı olarak, hasılatı Müsteşarlığa aktarılmak
üzere yurt içi ve yurt dışı piyasalarda kira sertifikası ihraç edebilir. Bu
ihraçlara konu olan varlıklar üzerinde, ihracın vadesi süresince ihraç
koşullarına aykırı herhangi bir hukuki işlem tesis edilemez. Bu fıkra
kapsamındaki işlemlere konu olan kamu varlıklarının kullanımıyla ilgili bakım,
onarım, işletme, inşaat ve benzeri iş ve işlemler ilgili kamu kurum ve
kuruluşları tarafından yapılır ve buna ilişkin harcamalar kendi bütçelerinden
karşılanır. Bu fıkra kapsamındaki kira sertifikaları, 14/1/1970 tarihli ve 1211
sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu ve sermaye piyasası mevzuatı
bakımından Müsteşarlık tarafından ihraç edilen menkul kıymetlere ilişkin olarak
ilgili mevzuatta yer alan usul ve esaslara tabidir. Bu sertifikalar, 4/1/2002
tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uygulamasında teminat olarak kabul
edilir.
Bu maddenin
birinci fıkrasındaki iş ve işlemler ile Devlet iç borcu, Devlet dış borcu ve
nakit yönetimi kapsamında yapılan iş ve işlemler 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı
Devlet İhale Kanunu ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi değildir.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakan tarafından
belirlenir.”
MADDE 33 –
4749 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına “kaynaklanan teminatları”
ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 7/A maddesi kapsamında Müsteşarlığa
aktarılacak tutarlar ile Müsteşarlığın söz konusu maddede yer alan işlemlere
ilişkin yapacağı geri ödemeleri” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 34 –
14/6/2005
tarihli ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “teknik hizmetlerin yürütülmesi amacıyla” ibaresinden sonra
gelmek üzere “tüzel kişiliği haiz” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 35 –
5363 sayılı
Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin ikinci paragrafına
aşağıdaki cümle eklenmiş ve maddenin üçüncü fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
“Su ürünleri
sigortalarının risk incelemeleri, su ürünleri mühendisi, su ürünleri bölümü
mezunu ziraat mühendisleri, balıkçılık teknoloji mühendisi ve veteriner
hekimler; hasar tespitleri ise veteriner hekimle birlikte su ürünleri mühendisi,
su ürünleri bölümü mezunu ziraat mühendisleri, balıkçılık teknoloji
mühendislerinden birisi tarafından yapılır.”
MADDE 36
– 5363 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 14 – Bu
Kanun kapsamındaki tarım sigortası teminatları münhasıran Havuz tarafından
verilir. Bu teminatlar risk yönetimi açısından şartların gerekli kılması ve
Kurul tarafından uygun görülmesi halinde sigorta şirketleri ile müştereken de
verilebilir.
Sigorta
sözleşmeleri, Havuz tarafından belirlenen standart poliçeler üzerinden yapılır.
Havuz
tarafından hesaplanacak tahmini hasar durumuna göre uygun şartlarda yeterli
koruma sağlanamadığı takdirde, kalan kısma Devlet tarafından iştirak edilir.”
MADDE 37 –
5363 sayılı
Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 15 –
Havuz, üstlenilen risklerin transferi amacıyla ulusal ve uluslararası
sigortacılık piyasası, sermaye piyasası ve benzeri piyasalardan koruma temin
edebilir.”
MADDE 38 –
3/7/2005
tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“e) Sosyal
çalışma görevlisi: Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikoloji, sosyoloji,
çocuk gelişimi, öğretmenlik, aile ve tüketici bilimleri ve sosyal hizmet
alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek
mensuplarını,”
MADDE 39 –
19/10/2005
tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında
yer alan “Sosyal Güvenlik Kurumuna” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve il veya
ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca yapılan sosyal yardım hak
sahiplerinin tespiti ile gelir testi işlemlerinin yürütülmesi amacıyla Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne” ibaresi
eklenmiştir.
MADDE 40 –
10/11/2005
tarihli ve 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanununun 25 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş, 26 ncı, 26/A, 27 nci, 28 inci, 28/A, 29 uncu, 29/A, 30
uncu, 31 inci, 32 nci ve 33 üncü maddeleri yürürlükten kaldırılmış, anılan
Kanuna ekli (I) Sayılı Cetvelin Ana Hizmet Birimleri başlığı altındaki birim
isimleri cetvelden çıkarılarak aynı başlık altına “TÜİK Daire Başkanlıkları”
ibaresi eklenmiştir.
“MADDE 25 –
Kurumun ana hizmet birimleri on altı daire başkanlığından oluşur. Daire
başkanlıklarının isim, görev ve yetkileri Kurumun bağlı olduğu Bakan tarafından
belirlenir.”
MADDE 41 –
5429 sayılı
Kanunun 54 üncü maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Kurum
tarafından bu Kanunun 9 uncu maddesi kapsamında talep edilen her türlü kayıt ve
verinin otuz gün içinde verilmemesi veya Kurumun kullanımına açılmaması
durumunda ilgili kurum ve kuruluşun üst yöneticileri hakkında ikinci fıkranın
(b) bendinde belirtilen tutarda idari para cezası
uygulanır.”
MADDE 42
– 5429 sayılı
Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
14 – Bu maddeye ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek 190
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Türkiye İstatistik
Kurumu Başkanlığına ait bölümünden çıkarılmış ve ekli (2) sayılı listede yer
alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I)
sayılı cetvelin Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığına ait bölümüne
eklenmiştir.
Bu maddeyle
kadrosu iptal edilen daire başkanları hiçbir işleme gerek kalmaksızın
bulundukları kadro dereceleriyle birlikte bu maddeyle ihdas edilen daire
başkanlığı kadrolarına atanmış sayılırlar. Bunların yeni kurulan daire
başkanlıklarından hangisinde görevlendirileceği eski yürüttükleri görevler
dikkate alınarak Kurumun bağlı olduğu Bakan tarafından
belirlenir.”
MADDE 43
– 23/2/2006
tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 30 uncu
maddesinin ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü, sosyal yardım hak
sahiplerinin tespiti ile gelir testi işlemlerinde kullanılmak üzere Türkiye
Bankalar Birliği Risk Merkezinden harcama bilgileri dahil gerekli bilgileri
istemeye ve almaya yetkilidir. Bu bilgiler kişilerin muvafakati ile
kullanılır.”
MADDE 44 –
25/4/2006
tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 45 inci maddesinin birinci
fıkrasına “bankaların” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 3/6/2007 tarihli ve
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu çerçevesinde faaliyette bulunan sigorta ve
emeklilik şirketleri ile Güvence Hesabının” ibaresi
eklenmiştir.
MADDE 45
– 15/5/2007
tarihli ve 5661 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi ve
Tarım Kredi Kooperatifleri Tarafından Kullandırılan Toplu Köy İkrazatı/Grup
Kredilerinden Doğan Kefaletin Sona Erdirilmesi Hakkında Kanunun 1 inci
maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “alacağın kesin aciz
vesikasına bağlanması halinde,” ibaresi “takibin asıl borçlu için kesin aciz
vesikasına bağlanması halinde,” şeklinde, ikinci cümlesinde yer alan “Kesin aciz
vesikasına bağlanan alacaklar” ibaresi “Borcu kesin aciz vesikasına bağlanan
borçlular ve kefil sıfatı taşıyan diğer borçlular” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 46
– 3/6/2007
tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 1 inci maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan “Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği” ibaresi
“Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 47 –
5684 sayılı
Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, aynı fıkraya (d) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent (e)
bendi olarak eklenmiş, diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiş ve mevcut (ğ)
ve (ı) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“ç) Birlik:
Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri
Birliğini,”
“e) Destek
hizmeti kuruluşu: Bu Kanun kapsamındaki kuruluşlara, faaliyet alanlarıyla ilgili
konularda yardımcı veya tamamlayıcı nitelikte hizmet veren
kuruluşları,”
“h) Levha:
Türkiye’de faaliyette bulunan sigorta şirketleri, reasürans şirketleri ile
28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi
Kanununa göre kurulan emeklilik şirketleri için Birlik tarafından, sigorta
eksperleri ve sigorta acenteleri için ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
tarafından ayrı ayrı düzenlenecek faal olarak çalışanlara ilişkin kayıtları
gösterir levhaları,”
“i) Minimum
garanti fonu: Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri için gerekli
özsermayenin en az üçte birine denk düşen tutarı,”
MADDE 48
– 5684 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt
bendinde yer alan “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama,”
ibaresinden sonra gelmek üzere “terörün finansmanı,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 49 –
5684 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(8) Sigorta
şirketleri ile reasürans şirketleri; tüm iş ve işlemlerinin, sigortacılık
mevzuatı ve ilgili diğer mevzuata, şirketin iç yönergeleri ile yönetim
stratejisi ve politikalarına uygunluğunun sürekli kontrol edilmesi, denetlenmesi
ile hata, hile ve usulsüzlüklerin tespiti ve önlenmesi amacıyla iç denetim ve
risk yönetimini kapsayacak şekilde etkin bir iç kontrol sistemi kurmak
zorundadır. Müsteşarlıkça belirlenen alanlarla sınırlı olmak üzere, iç kontrol
sistemlerinin yürütülmesi dışarıdan hizmet alımı yoluyla da yapılabilir. İç
kontrol sistemlerinin kurulmasına ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça
belirlenir.”
MADDE 50
– 5684 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Türkiye Sigorta ve
Reasürans Şirketleri Birliği” ibaresi “Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik
Şirketleri Birliği” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde
yer alan “ve yeşil kart sigortaları” ibaresi metinden çıkarılmış, fıkranın son
cümlesi ile maddenin yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Bakan, bu
oranları yarısına kadar indirmeye veya iki katına kadar artırmaya ya da katılma
paylarını maktu olarak tespit etmeye yetkilidir.”
“(7) Hesabın
kuruluşuna, işleyişine, tanıtımına, idari masraflarına, fon varlıklarının
nemalandırılmasına, Hesaptan yapılacak ödemelere, gerek ilgililere gerekse
Türkiye Motorlu Taşıt Bürosuna yapılacak rücûlara, Sigorta Bilgi ve Gözetim
Merkezi, Sigortacılık Eğitim Merkezi ve Komisyona yapılacak katkı payları ile,
Hesap kapsamındaki zorunlu sigortaların denetimi ve takibinden kaynaklanan
giderler ile diğer harcamalara ilişkin esaslar yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 51
– 5684 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “varsa birikime ayrılan
kısım” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve birikim primlerine ait masraf payları”
ibaresi ile fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiş, maddenin üçüncü ve dördüncü
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ayrıca,
sigorta sözleşmesinin süresi boyunca üstlenilen risk düzeyi ile kazanılan
primlerin zamana bağlı dağılımının uyumlu olmadığı kabul edilen sigorta
branşlarında, bu karşılık için riskin zaman içinde farklı şekilde oluşumunu
dikkate alan, içeriği Müsteşarlıkça belirlenen hesap yöntemleri
kullanılır.”
“(3) Devam eden
riskler karşılığı; kazanılmamış primler karşılığının şirketin taşıdığı risk ve
beklenen masraf düzeyine göre yetersiz kalması halinde
ayrılır.
(4) Dengeleme
karşılığı; takip eden hesap dönemlerinde meydana gelebilecek tazminat
oranlarındaki dalgalanmaları dengelemek ve Müsteşarlıkça belirlenen özel
rizikoları karşılamak üzere ayrılan karşılıktır.”
MADDE 52 –
5684 sayılı
Kanunun 17 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten
kaldırılmış, dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye altıncı
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve mevcut yedinci
fıkra dokuzuncu fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
“(4) Hayat dışı
sigorta şirketleri, hesaplama yöntemi yönetmelikle belirlenecek gerekli
özsermayenin üçte birinden az olmamak kaydıyla teminat olarak minimum garanti
fonu tesis eder. Minimum garanti fonu, hiçbir dönemde çalışılan branşlar
itibarıyla gerekli olan asgarî sermaye tutarlarının üçte birinden az olamaz. Bu
şirketlerin bir yıldan uzun süreli yaptıkları ferdî kaza, hastalık ve sağlık
sigorta sözleşmeleri için ayıracakları teminatlar hakkında ikinci fıkra hükmü
uygulanır. Ancak, Müsteşarlık bu maddede belirtilen sınırlar içinde kalmak kaydı
ile gerekli gördüğü sigorta branşları için usul ve esasları yönetmelikle
belirlenecek hesaplama yöntemi getirebilir. Yeni kurulan sigorta şirketlerinin
ilk üç yıl itibarıyla bir yıl ve bir yıldan kısa süreli tüm sigorta
sözleşmelerinden doğan taahhütlerine karşılık olarak ayıracakları teminat tutarı
şirketin ödenmiş sermayesi de dikkate alınarak Müsteşarlıkça tespit
edilir.”
“(7)
Müsteşarlık, sigortacılık sektörünün durumu ile genel ekonomik şartlar
çerçevesinde teminatları yüzde elli oranına kadar artırmaya veya azaltmaya
yetkilidir.
(8)
Müsteşarlık, bu maddeye göre hesaplanan teminat tutarlarının yüzde onunu aşmamak
üzere özel teminat ayrılmasına karar verebilir. Özel teminat, bütün branşlarda
sözleşme yapma yetkisi kaldırılmış ya da ruhsatları iptal edilmiş sigorta
şirketlerinin olağan faaliyetlerinin yürütülmesini sağlamak için gerekli
kaynağın bulunamaması halinde kullanılır. Ayrılacak teminata ve kullanımına
ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça belirlenir.”
MADDE 53 –
5684 sayılı
Kanunun 20 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “şirket
bulunamadığı takdirde ise” ibaresinden sonra gelmek üzere “portföyün idaresini
Hesaba bırakmaya ya da” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 54 –
5684 sayılı
Kanunun 24 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Türkiye
Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği
MADDE 24 – (1)
Sigorta şirketleri, reasürans şirketleri ve 4632 sayılı Kanuna göre kurulan
emeklilik şirketleri merkezi İstanbul’da bulunan ve kamu kurumu niteliğinde bir
meslek kuruluşu olan Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri
Birliğine giriş aidatını ödeyerek üye olmak zorundadır. Bu zorunluluk sigorta
şirketleri ve reasürans şirketleri için sigortacılık ruhsatı, emeklilik
şirketleri için emeklilik ruhsatı almalarından itibaren en geç bir ay içinde
yerine getirilir. Ancak, Bakanlar Kurulu, üye olma zorunluluğunu kaldırmaya
yetkilidir. Sigorta şirketleri, reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri
hakkında 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile
Odalar ve Borsalar Kanununun 9 uncu maddesinin yedinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
(2) Birlik
nezdinde biri sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri, diğeri emeklilik
şirketleri için olmak üzere iki ayrı Levha tutulur ve Birliğe üyelik işlemlerini
tamamlayan ilgili sigorta şirketi, reasürans şirketi ve emeklilik şirketi Birlik
Yönetim Kurulu tarafından derhal ilgili olduğu Levhaya kaydedilir.
1) Tüm
branşlarda yeni sigorta ve reasürans sözleşmesi yapma yetkisinin
kaldırılması,
2) Ruhsatın
verildiği tarihten itibaren bir yıl içinde veya takip eden yıllarda
Müsteşarlığın bilgisi haricinde, aralıksız olarak altı ay süre ile sigorta veya
reasürans sözleşmesi akdetmemesi,
3) Kendisine
yapılan tebligata rağmen süresi içinde giderlere katılma paylarını ve
aidatlarını ödememesi,
4) Birlik
üyeliğinin düşmesi.
b) Emeklilik
şirketi için;
1) 4632 sayılı
Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında faaliyet ruhsatının geçersiz
hâle gelmesi,
2) Yeni
sözleşme akdetme yetkisinin kaldırılması,
3) 4632 sayılı
Kanun uyarınca oluşturulan fonlarının tamamının başka bir şirkete
devredilmesi,
4) 4632 sayılı
Kanun uyarınca Bakan tarafından iflasının istenmesi,
5) Kendisine
yapılan tebligata rağmen süresi içinde giderlere katılma paylarının ve
aidatlarının ödenmemesi,
6) Birlik
üyeliğinin düşmesi.
(4) Levhaya
kayıtlı olmayan sigorta şirketi, reasürans şirketi ile emeklilik şirketi Genel
Kurulda seçme ve seçilme hakkına sahip değildir. Levhadan silinmeyi gerektiren
hâllerin sona erdiğini ispat eden sigorta şirketi, reasürans şirketi ile
emeklilik şirketi, Levhaya yeniden yazılma hakkını kazanır ve bu şirketlerden
giriş aidatı alınmaz.
(5) Birlik
Yönetim Kurulu gerekli gördüğü hâllerde, nedenlerini de açıklamak suretiyle
Levhaya yeniden yazılma talebinde bulunan sigorta şirketi, reasürans şirketi ile
emeklilik şirketini Levhaya yazılma şartlarının varlığının devam ettiğini
ispatla zorunlu tutabilir. Levhaya yeniden yazılma talebinin reddine ilişkin
karar gerekçeli olarak verilir.
(6) Levhadan
silinen veya Levhaya yeniden yazılma talebi reddolunan sigorta şirketi,
reasürans şirketi ile emeklilik şirketi, Yönetim Kurulunun silme veya ret
kararına karşı onbeş iş günü içinde Müsteşarlığa yazılı itirazda bulunabilir.
Yapılacak itiraz karşısında Müsteşarlık en geç onbeş iş günü içinde kararını
bildirmek zorundadır. Müsteşarlığın bu konuda vereceği karar
kesindir.
(7) Birlik
üyeliğinin düşmesi aşağıda belirtilen hâllerde
gerçekleşir:
a) Sigorta
şirketi ile reasürans şirketi için;
1)
Ruhsatlarının tümünün iptal edilmesi,
2) Hakkında
iflas veya tasfiye kararı verilmiş olması ya da başka nedenlerle faaliyetinin
sona ermesi.
b) Emeklilik
şirketi için;
1) Emeklilik
faaliyet ruhsatı ile sigorta ruhsatlarının geçersiz
olması,
2) Hakkında
iflas veya tasfiye kararı verilmiş olması ya da başka nedenlerle faaliyetinin
sona ermesi.
(8) Birliğin
amacı; mesleğin gelişmesini temin etmek, üyelerinin dayanışma, birlik ve
mesleğin gerektirdiği vakar ve disiplin içinde çalışmalarını sağlamak ve haksız
rekabeti önlemek üzere gerekli kararları almak ve
uygulamaktır.
(9) Birliğin
görev ve yetkileri şunlardır:
a) Mesleğin
gelişmesini sağlayıcı önlemler almak, bu amaçla araştırma kuruluşları tesis
etmek ve bu konudaki araştırma ve çalışmaları desteklemek.
b) Türkiye’de
sigortacılığı ve bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemini temsil etmek
ve tanıtmak için gerekli girişimlerde bulunmak, yurt içi ve yurt dışındaki
ilgili kuruluşlara gerektiğinde üye olmak ve delege göndermek.
c) Gerektiğinde
sigorta sözleşmelerine ilişkin rehber tarifeleri hazırlayarak sektörün hizmetine
sunmak.
ç) Sigortacılık
ve bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi mevzuatı ile kendisine verilen
görevleri yerine getirmek ve aldığı kararların ve önlemlerin uygulanmasını
izlemek.
d) Uyulması
zorunlu meslek kurallarını belirlemek, üyelerinin mesleğin gerektirdiği disiplin
içinde ekonominin ihtiyaçlarına uygun olarak çalışmalarını sağlamak, üyeleri
arasındaki haksız rekabeti önlemek amacıyla gerekli her türlü tedbiri almak ve
uygulamak.
e) Sigortacılık
ve bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi konusunda eğitim vermek
amacıyla ilgili kuruluş ve derneklerle işbirliği yapmak, seminerler ve
konferanslar düzenlemek, kitap, dergi ve broşürler
yayımlamak.
f) Sigorta ve
bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemine ilişkin olarak gerekli sayı ve
nitelikte inceleme ve araştırma komiteleri kurmak; görev, yetki ve çalışma
şekillerini düzenlemek.
g) Üyelerinin
yıllık faaliyet sonuçları hakkında her yıl raporlar hazırlamak ve bu raporları
üyelerine ve ilgililere dağıtmak.
ğ)
Sigortacılıkta tahkimin işleyişini düzenlemek ve sigorta hakemlerinin listesini
tutmak.
(10) Birlik,
ilgili olduğu meslekler konusundaki mevzuat ile almış olduğu karar ve önlemlerin
uygulanmasını takip eder ve Müsteşarlıkça alınması talep edilen tedbirleri
alır.
(11) Birlik,
Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak bu Kanun hükümleri çerçevesinde sigortacılık
ve bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi ile ilgili tüzel kişiliği haiz
büro, şirket ve vakıf kurmaya ve kurulu şirketlere iştirak etmeye yetkilidir.
(12) Birlik
organları; Genel Kurul, Birlik Başkanı, Yönetim Kurulu, Hayat Dışı Yönetim
Komitesi, Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi, Disiplin Kurulu ve Denetim
Kuruludur. Yönetim Kurulu hariç olmak üzere, sigorta, reasürans ve emeklilik
şirketleri, Genel Kurul dışında bu organlardan sadece birinde temsil
edilir.
(13) Sigorta
şirketleri, reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri Genel Kurulda, genel
müdür veya genel müdürün bu amaçla vekalet verdiği, birinci derece imza
yetkisine sahip bir yönetici tarafından temsil edilir. Müsteşarlık, Birlik Genel
Kurulunda gözlemci bulundurabilir.
(14) Birlik
Başkanı ile Hayat Dışı Yönetim Komitesi, Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi,
Disiplin Kurulu ve Denetim Kurulu üyeleri Genel Kurul tarafından iki yıllığına
seçilir. Birlik Başkanı Yönetim Kurulunun da başkanıdır.
(15) Hayat Dışı
Yönetim Komitesi, hayat dışı şirket temsilcileri tarafından, Hayat ve Emeklilik
Yönetim Komitesi ise hayat ve emeklilik şirket temsilcileri tarafından seçilecek
dokuz üyeden oluşur. Hayat Dışı Yönetim Komitesi ve Hayat ve Emeklilik Yönetim
Komitesi üyeleri arasında yapılacak seçimle komite başkanları ve komiteyi
Yönetim Kurulunda temsil edecek bir komite üyesi belirlenir.
(16) Hayat Dışı
ve Hayat ve Emeklilik yönetim komitelerinin seçiminde, beş üye ilgili alandaki
prim üretiminde ilk ona giren şirketler, üç üye yine ilgili alandaki ilk on
dışında kalan şirketler ve bir üye ilgili alanda ağırlıklı olarak çalışan
reasürans şirketleri arasında yapılan ve ilgili alanda faaliyet gösteren tüm
şirketlerin katıldığı seçimle belirlenir. Hayat veya emeklilik alanında ilk ona
giren şirketler belirlenirken, seçim yılından bir önceki yıl sonu kapanmış prim
ve katkı payı toplamı dikkate alınır. İlgili alanda ağırlıklı olarak çalışan
reasürans şirketinin bulunmaması veya reasürans şirketlerinin ilgili komite
üyeliğine aday olmaması halinde, reasürans şirketlerine tahsis edilen kontenjan
ilk ona giren şirketler kontenjanına eklenmek suretiyle bu şirketlerin
kontenjanı beşten altıya çıkarılır. Yukarıda belirtilen dağılımı sağlayacak
sayıda gruplardan aday çıkmaması halinde, gruplar arasındaki dağılım Genel
Kurulca kararlaştırılır.
(17) Birlik
organlarında üye şirketler, genel müdür veya genel müdür niteliklerini haiz
birinci derece imza yetkisine sahip bir yönetici seviyesinde temsil edilir.
Yönetim Kurulu, Hayat Dışı Yönetim Komitesi, Hayat ve Emeklilik Yönetim
Komitesi, Disiplin Kurulu ve Denetim Kurulu üyelikleri kişiye bağlı olmayıp,
bahse konu organlarda şirketi temsil eden kişinin şirketiyle ilişiğinin
kesilmesi hâllerinde, yerine aynı şirketi temsilen genel müdür veya genel müdür
niteliklerini haiz birinci derece imza yetkisine sahip bir yönetici geçer.
Birlik organlarında görev alan üye şirketlerin Levha kaydının silinmesi
durumunda boşalan üyelik için usulüne göre seçim yapılır.
(18) Birlik
Başkanının şirketiyle ilişiğinin kesilmesi halinde Birlik Başkanlığı düşer. İki
ay içinde yapılan seçimle, görevi düşen Birlik Başkanının tamamlayamadığı süreyi
tamamlamak üzere Birlik Başkanı seçilir.
(19) Yönetim
Kurulu; Birlik Başkanı, Hayat Dışı Yönetim Komitesi ve Hayat ve Emeklilik
Yönetim Komitesi başkanları ve ayrıca her iki komitece seçilen birer komite
üyesi olmak üzere beş kişiden oluşur. Birlik Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı olup
komite başkanları da yönetim kurulu başkan yardımcısıdır. Yönetim Kurulunda yer
alan komite üyelerinden biri Yönetim Kurulunca muhasip üye olarak
seçilir.
(20) Denetim
Kurulu ile Disiplin Kurulu, üçer üyeden teşekkül eder. Denetim Kurulu ile
Disiplin Kurulu ilk toplantısında birer başkan seçer.
(21) Sigorta
şirketleri, reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri Birlik üyeliğine
girişte Genel Kurul tarafından her yıl belirlenen miktarda giriş aidatı öder.
Birliğin masraflarına iştirak payları; sigorta ve reasürans şirketleri için bir
yıl zarfında Türkiye dahilinde elde ettikleri direkt prim gelirleri; emeklilik
şirketleri için ise bir yıl zarfında Türkiye dahilinde elde ettikleri emeklilik
katkı payı ile direkt prim gelirleri dikkate alınarak yönetmelikteki esaslar
dairesinde hesap edilir ve paylaştırılır. Aidatlar ve giderlere katılma payları
yönetmelikte belirtilen süre içinde ödenmediği takdirde Birlik tarafından icra
yoluyla tahsil olunur. Giderlere katılma paylarının ödenmesine dair kararlar
9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 68 inci maddesinde
yazılı resmî belge niteliğindedir.
(22) Hayat,
hayat dışı, reasürans ve bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi
alanlarına ilişkin gelir ve giderler Birlik bütçesinde ayrı kalemlerde
izlenir.
(23) Birliğin
bu madde uyarınca aldığı karar ve tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan
üyeler hakkında Yönetim Kurulunca beşbin Türk Lirasından ellibin Türk Lirasına
kadar idari para cezası uygulanır.
(24) Birliğin
çalışma esasları Birlikçe hazırlanan ve Müsteşarlıkça onaylanan yönetmelik ile
belirlenir.
(25) Birliğin
tüm faaliyetleri Müsteşarlık tarafından denetlenir.”
MADDE 55 –
5684 sayılı
Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Toplantı
tarihlerinin, gündemde yer alan diğer konular göz önünde bulundurularak
görüşmelerin en fazla iki gün içinde sonuçlandırılacak şekilde düzenlenmesi
zorunludur.”
MADDE 56
– 5684 sayılı
Kanunun 28 inci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “risk yönetimi ve iç
denetim sistemlerinde” ibaresi “iç kontrol sistemlerinde”, sekizinci fıkrasında
yer alan “iç denetim” ibaresi “iç kontrol” ve dokuzuncu fıkrasında yer alan “iç
denetim sistemi” ibaresi “iç kontrol sistemi” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 57 –
5684 sayılı
Kanunun 29 uncu maddesinin başlığı “Bilgi verme yükümlülüğü, uluslararası
kuruluşlara üyelik ve işbirliği” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“(3)
Müsteşarlık, sigortacılıkla ilgili denetim ve düzenleme otoritelerinin katıldığı
uluslararası mali, iktisadi ve mesleki kuruluşlara üye olabilir ve işbirliği ve
bilgi paylaşımında bulunabilmeyi teminen uluslararası mesleki kuruluşlar ve
yabancı ülkelerin yetkili mercileri ile mutabakat zaptı imzalayabilir. İmzalanan
mutabakat zaptı Bakanın onayı ile yürürlüğe girer.”
MADDE 58 –
5684 sayılı
Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “arasında sigorta
sözleşmesinden” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Hesaptan faydalanacak
kişiler ile Hesap arasında” ibaresi ve sekizinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiş, onikinci fıkrasının dördüncü cümlesi ile onaltıncı fıkrasının son
cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye onaltıncı fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül
ettirilmiştir.
“Müsteşarlık bu
fıkra uyarınca aranacak deneyim ve bu deneyime esas teşkil eden bilginin
tespitine ilişkin ölçütleri belirlemeye yetkilidir.”
“Ancak, tahkim
süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey
hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda
karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi
durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır.”
“Komisyon
Müdürünce karar en geç üç iş günü içinde taraflara bildirilir; ayrıca kararın
aslı dosya ile birlikte Komisyonun bulunduğu yerdeki görevli mahkemeye
gönderilir ve mahkemece saklanır.”
“(17) Talebi
kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti,
Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte
biridir.”
MADDE 59
– 5684 sayılı
Kanunun 31 inci maddesinin başlığı “Sigortacılık Eğitim Merkezi, destek
hizmetleri ve diğer organizasyonlar” şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasına
“meslek kuruluşlarının katkılarından,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Hesaptan
aktarılacak katkı payından,” ibaresi ve ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiş, mevcut üçüncü fıkra dördüncü fıkra olarak teselsül
ettirilmiş ve bu fıkrada yer alan “organizasyonlara” ibaresinden sonra gelmek
üzere “ve destek hizmetlerinin veriliş şekli ile destek hizmeti kuruluşlarına”
ibaresi eklenmiştir.
“(3) Bu Kanun
kapsamında faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlar, faaliyet alanlarına yardımcı
veya tamamlayıcı nitelikteki destek hizmetini almadan önce, gerektiğinde
Müsteşarlığa ibraz edilmek üzere, alacakları hizmetten doğabilecek riskler ile
bunların yönetilmesine, beklenen fayda ve maliyetin değerlendirilmesine ilişkin
yazılı bir rapor hazırlar. Alınacak destek hizmeti, destek hizmeti alanların
mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirmelerini ve denetlenmelerini
engelleyici nitelikte olamaz.”
MADDE 60 –
5684 sayılı
Kanuna 31 inci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 31/A maddesi
eklenmiştir.
“Sır saklama
yükümlülüğü
MADDE 31/A –
(1) Bu Kanunun uygulanmasında ve uygulanmasının denetiminde görev alanlar, bu
Kanuna tâbi kuruluşların görevlileri ve yetkilileri, bu Kanuna tâbi kişiler ile
bunların yanında çalışanlar ve dışarıdan hizmet alımı yoluyla sigortacılık
sektöründe iş görenler, sıfat ve görevleri dolayısıyla öğrendikleri bu Kanun
kapsamında faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlar ile bunların iştirakleri,
kuruluşları ve sigorta sözleşmesi ile ilgili kişilere ait sırları bu konuda
kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamaz, kendilerinin
veya başkalarının yararlarına kullanamaz. Bu yükümlülük söz konusu sıfat ve
görevlerin sona ermesinden sonra da devam eder.
(2) Ancak,
gizlilik sözleşmesi yapılması ve sadece risk değerlendirmesi amacıyla
kullanılmak üzere sigorta şirketi, reasürans şirketi ve emeklilik şirketlerinin
kendi aralarında doğrudan doğruya ya da Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi
vasıtasıyla yapacakları her türlü bilgi ve belge alışverişi sırasında sigorta
şirketi, reasürans şirketi ve emeklilik şirketlerine ya da sigorta sözleşmesi
ile ilgili kişilere ait, yanlış sigorta uygulamaları dâhil, sır niteliğindeki
bilgilerin öğrenilmesi ve paylaşımı sır saklama yükümlülüğü
dışındadır.”
MADDE 61
– 5684 sayılı
Kanuna 31/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 31/B maddesi
eklenmiştir.
“Sigorta Bilgi
ve Gözetim Merkezi
MADDE 31/B –
(1) Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde,
sigortalılar ve sigorta sözleşmesinden dolaylı da olsa menfaat sağlayanlara
ilişkin olarak, yanlış sigorta uygulamaları dâhil, risk değerlendirmesine esas
bilgileri toplamak ve bu bilgilerin sigorta, reasürans ve sigortacılık
faaliyetinde bulunan emeklilik şirketleri ile Müsteşarlıkça belirlenecek
kişilerle paylaşılmasını sağlamak amacıyla Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi
kurulur.
(2) Bu maddenin
birinci fıkrasında belirtilen şirketler, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine üye
olmak zorundadır. Üye kuruluşlar, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezince istenilen
her türlü bilgiyi vermekle yükümlüdür.
(3) Sigorta
Bilgi ve Gözetim Merkezi kuruluş amaçları doğrultusunda, özel hukuk tüzel
kişileri ile kamu kurum ve kuruluşlarından, kamu kurumu niteliğinde meslek
kuruluşları ve bunların üst kuruluşlarından, ilgili mevzuatla kurulmuş diğer
bilgi merkezlerinden bilgi talep etmeye ve bunlarla Müsteşarlığın uygun görüşüne
istinaden bilgi alışverişine yönelik sözleşmeler imzalamaya yetkilidir. Söz
konusu kurum ve kuruluşlar Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından talep
edilen bilgileri vermekle yükümlüdür. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinde
toplanan bilgilerin bilgi sahibinin kendisi veya onay vermesi durumunda bu madde
uyarınca Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi ile bilgi alışverişine ilişkin
sözleşme yapan özel hukuk tüzel kişileri, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu
kurumu niteliğinde meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşlarıyla anılan
sözleşmeler çerçevesinde paylaşılması bu Kanunun 31/A maddesinin ikinci fıkrası
kapsamında değerlendirilir.
(4) Sigorta
Bilgi ve Gözetim Merkezi kendi yönetimi tarafından temsil ve idare edilir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi iş ve işlemlerinden kendi yönetimi yetkili ve
sorumlu olup faaliyetleri için gereken giderler kendi bütçesinden karşılanır.
Müsteşarlık, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezini denetler. Sigorta Bilgi ve
Gözetim Merkezi sigorta uygulamaları kapsamında, poliçe yazım ve hasar
süreçlerinin izlenmesi de dâhil olmak üzere Müsteşarlık tarafından talep edilen
her türlü çalışmayı yapar ve bu amaçla gerekli alt yapıyı tesis eder.
(5) Sigorta
Bilgi ve Gözetim Merkezinin bütün işlem ve kayıtları gizlidir. Sigorta Bilgi ve
Gözetim Merkezi topladığı her türlü bilgiyi, Müsteşarlığa istenen biçim ve
sürede vermekle yükümlüdür. Söz konusu bilgiler, sahibinin açık rızasının
bulunması durumunda belirlediği kişiye belli bir ücret karşılığında
verilir.
(6) Sigorta
Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan sır niteliğindeki bilgileri, bu konuda
kanunen yetkili kılınan mercilerden başkalarına açıklayanlar, hukuka aykırı
olarak kendisi ya da başkası yararına kullananlar, yayanlar, verenler,
aktaranlar veya ele geçirenler hakkında 35 inci maddenin dokuzuncu ve onuncu
fıkraları hükümleri uygulanır. Bu fıkrada tanımlanan suçların bir tüzel kişinin
faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında 26/9/2004
tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun tüzel kişilere özgü güvenlik
tedbirlerine hükmolunur.
(7) Sigorta
Bilgi ve Gözetim Merkezine üye şirketlerin Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi
giderlerine katılım payları anılan şirketlerin bir önceki yıl
gerçekleştirdikleri prim üretiminin binde birini aşmamak üzere Müsteşarlıkça
belirlenir. Müsteşarlık, bu oranın yüzde elli oranında azaltılmasına veya
artırılmasına karar verebilir. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi giderlerine
Müsteşarlığın belirleyeceği esaslar dahilinde Hesaptan katkı sağlanabilir.
(8) Sigorta
Bilgi ve Gözetim Merkezinin kuruluşu, faaliyetleri, Sigorta Bilgi ve Gözetim
Merkezinde toplanan bilgilerin kapsam, biçim ve içeriğine ve bunların
paylaşılmasına, paylaşılacak bilgilerin kapsam ve içeriğine, ücretlendirilmesine
ve üyelerce ödenecek katılım paylarının belirlenmesi, yükümlülüklere uymayan
üyeler hakkında yapılacak işlemler ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 62 –
5684 sayılı
Kanunun 33/A maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Olağanüstü
durumlarda teminat
MADDE 33/A –
(1) Terör, savaş, doğal afet ve benzeri olağanüstü durumlar nedeniyle yurt
içinden veya uluslararası piyasalardan sigorta veya reasürans teminatı
bulunamayan riskler ile nükleer riskler gibi özellik arz eden riskler için
Bakan, sigorta veya reasürans havuzları kurma veya kurulmasını koordine etme,
sigorta ve reasürans şirketleri arasında işbirliği yapılmasını sağlama,
oluşturulacak havuz, organizasyon veya işbirliği mekanizmalarının
yürütülebilmesi amacıyla bir veya birden fazla tüzel kişiyi, olağandışı riskler
yönetim merkezi olarak görevlendirme konusunda Müsteşarlığa yetki verebilir.
Olağandışı riskler yönetim merkezleri çalışma usul ve esasları yönetmelikle
belirlenir.
(2) Hangi
risklerin bu merkezler kapsamında yönetileceği, kapsama alınan risklere prim
desteği verilecek ise ne oranda prim desteği verileceği, alınacak bir bedel
karşılığında Devletçe reasüransa ne ölçüde katılınacağı hususları Bakanlar
Kurulu kararı ile belirlenir.
(3) Terör,
savaş hâli, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumlarda, yurt içinden veya
uluslararası piyasalardan sigorta teminatı sağlanamaması ya da sağlanmasında
güçlük bulunması ve Başbakanlığın gerekli görmesi halinde, sivil hava ve deniz
ulaşım araçları için, Müsteşarlıkça sigorta veya reasürans teminatı sağlanmasına
karar vermeye Bakan yetkilidir. Verilecek teminatın kapsamı, süresi, türü,
limitleri, karşılığında bir bedel alınıp alınmayacağı, bedel alınacak ise
bedelin tutarı, alınacak bedelin nemalandırılması ve yönetimine ilişkin usul ve
esaslar Bakan tarafından belirlenir.”
MADDE 63
– 5684 sayılı
Kanunun 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “iç denetim”
ibareleri “iç kontrol” şeklinde ve (j) bendinde yer alan “onikibin Türk Lirası”
ibaresi “bin Türk Lirasından onikibin Türk Lirasına kadar” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 64
– 5684 sayılı
Kanunun 35 inci maddesinin onaltıncı fıkrasının son cümlesi ile onyedinci
fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ancak, adli
para cezasının miktarı, yerine getirilmeyen yükümlülüğün veya yükümlülük eksik
olarak yerine getirilmiş ise eksik kalan miktarın yüzde ikisinden az, yüzde
onikisinden fazla olamaz.”
“Ancak, adli
para cezasının miktarı, aktifte gerçekleşen azalmanın yüzde beşinden az, yüzde
yirmisinden fazla olamaz.”
MADDE 65
– 5684 sayılı
Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1 –
(1) Bu Kanundaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun uygulanması ile
bu Kanun kapsamındaki kişi ve kuruluşlara ilişkin yönetmelikler Müsteşarlığın
bağlı olduğu Bakanlıkça çıkarılır.”
MADDE 66
– 5684 sayılı
Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 2 –
(1) Diğer mevzuatta Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğine yapılan
atıflar Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğine yapılmış
sayılır.”
MADDE 67
– 5684 sayılı
Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 3 –
(1) 9/8/2008 tarihli ve 26962 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Sigorta Bilgi ve
Gözetim Merkezi Yönetmeliğine göre faaliyetlerini sürdüren Sigorta Bilgi ve
Gözetim Merkezi, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren herhangi bir başka işleme
gerek kalmaksızın 31/B maddesi uyarınca kurulmuş sayılır.”
MADDE 68 –
8/6/1984
tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 36 ncı maddesinin (6) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut
fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“6. Maliye
Bakanı, bu Kanun Hükmünde Kararnameye tabi teşebbüslerin bir önceki yıla ilişkin
kârlarından Hazineye tekabül eden tutarları;
a) Bu Kanun
Hükmünde Kararnamede belirtilen kısıtlamalara tabi olmaksızın, Hazine
Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın teklifi üzerine genel bütçeye gelir
kaydetmeye,
b)
Teşebbüslerin ödenmemiş sermayelerine ve/veya görev zararları alacaklarına
mahsup edilmek üzere Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın teklifi üzerine
bir yandan bütçeye gelir, diğer yandan da Hazine Müsteşarlığı bütçesinin ilgili
tertibine ödenek kaydetmeye ve bu işlemleri mahiyetlerine göre ilgili Devlet
hesaplarına kaydettirmeye,
yetkilidir.”
“7. Bu Kanun
Hükmünde Kararnameye tabi teşebbüslerin geçen yıldan daha önceki yıllara ait
kârlarından Hazineye tekabül eden temettü tutarları ile diğer özkaynaklarının
tamamı veya bir kısmı, ilgili teşebbüsün ödenmemiş sermayesine ve/veya görev
zararı alacaklarına mahsup edilebilir. Söz konusu mahsup işlemlerine Hazine
Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan; mahsup işlemlerini Hazine Müsteşarlığının
teklifi üzerine mahiyetlerine göre bütçenin gelir ve gider hesaplarıyla
ilişkilendirilmeksizin ilgili Devlet hesaplarına kaydettirmeye Maliye Bakanı
yetkilidir.”
MADDE 69
– 233 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 37/A
maddesi eklenmiştir.
“Teşebbüslerin
temettü ödemeleri
MADDE 37/A – Bu
Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı ve 37 nci maddelerinde yer alan hükümler
çerçevesinde Hazineye devredilmesi gereken temettü tutarları ve bu tutarlara
ilişkin ödeme tarihlerini içerecek ödeme planı Hazine Müsteşarlığının bağlı
olduğu Bakan tarafından belirlenir ve Hazine Müsteşarlığınca ilgili teşebbüse
gönderilir. Zamanında ödenmeyen temettü tutarları, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gereğince gecikme zammı uygulanarak
tahsil edilir. Ancak, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından
verilmiş ek süreler için gecikme zammı uygulanmaz.”
GEÇİCİ MADDE 1
– (1) 7/10/2001
tarihinden sonra akdedilmiş bireysel emeklilik ve şahıs sigorta poliçeleri ile
ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce emeklilik ve sigorta
şirketleri tarafından yapılan ödemeler üzerinden tevkif edilerek ödenen
vergilerin, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci
maddesine bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmüne göre belirlenen menkul
sermaye iradı üzerinden bu Kanunun yayımlandığı tarihte yürürlükte olan orana
göre hesaplanan tutarı aşan kısmı, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren bir
yıl içinde hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairelerine
başvurulması ve dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla,
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri
uyarınca red ve iade edilir. Bu kapsamda açılan davalardan vazgeçilmesi
durumunda, idarece de açılmış davalar sürdürülmez, taraflarca herhangi bir
masraf ve vekalet ücreti talep edilemez.
(2) Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 2
– (1) 29/5/2012
tarihi itibarıyla bireysel emeklilik sisteminde olup bu fıkranın yürürlük
tarihinden itibaren iki yıl içinde bir emeklilik sözleşmesini birikimlerini
alarak sonlandıran katılımcıların, 31/12/2014 tarihine kadar bireysel emeklilik
sistemine ödeyeceği katkı payları için Devlet katkısı ödenmez.
(2) Bu fıkranın
yürürlüğe girdiği tarihten önce sisteme girmiş olan katılımcıların 28/3/2001
tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun
ek 1 inci maddesi uyarınca Devlet katkısına hak kazanmaya esas süresinde dikkate
alınmak üzere fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sistemde bulundukları
toplam süreye, fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl sistemde
kalmak koşuluyla üç yılın sonunda bir defaya mahsus olmak
üzere;
a) Sistemde 3
yıldan fazla 6 yıldan az bulunan katılımcılara 1 yıl,
b) Sistemde 6
yıldan fazla 10 yıldan az bulunan katılımcılara 2 yıl,
c) Sistemde 10
yıldan fazla bulunan katılımcılara 3 yıl,
süre
eklenir.
MADDE 70
– Bu
Kanunun;
a) 2 nci, 4
üncü, 5 inci ve 8 inci maddeleri, 16 ila 29 uncu maddeleri, geçici 2 nci
maddesinin ikinci fıkrası 1/1/2013 tarihinde,
b) 3 üncü, 6
ncı, 7 nci ve 9 uncu maddeleri ile geçici 1 inci maddesi yayımı tarihinden iki
ay sonra,
c) Diğer
maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe
girer.
MADDE 71 –
Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.