5411 sayılı
Bankacılık Kanunu kapsamında faaliyette bulunan bankaların, 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15
ve 30 uncu maddeleri gereğince yaptıkları ödemeler ve tahakkuk ettirdikleri
kazanç ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri bildirdikleri
muhtasar beyannamelerinin tek merkezden verilebilmesine ilişkin açıklamalar bu
Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.
Gelir Vergisi
Kanununun,
98 inci maddesinde; “94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları
ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif
ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü
akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi
dairesine bildirmeye mecburdurlar. Yıl sonlarında
tahakkuk ettirilen mevduat faizlerinden kesilecek vergilerin bildirilmesi için
bu süre bir ay uzatılır.”,
119
uncu maddesinde ise; “94 üncü madde gereğince yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname verecekleri
ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar bağlı
bulundukları vergi dairesine yatırılır.”
hükümlerine
yer verilmiştir.
Kurumlar Vergisi
Kanununun 15 inci maddesinin beşinci fıkrası ile 31 inci maddesinde, anılan
Kanunun 15 ve 30 uncu maddeleri gereğince vergi kesintisi yapmak zorunda
olanların bu vergileri ödeme veya tahakkukun yapıldığı yer itibarıyla bağlı
oldukları vergi dairesine muhtasar beyanname ile bildirmek zorunda oldukları,
muhtasar beyanname konusunda Gelir Vergisi Kanununda belirlenen usûl ve esasların, bu maddelere göre verilecek muhtasar
beyannameler hakkında da uygulanacağı hükmü yer almaktadır.
Bu hükümler uyarınca, bir ay içinde
ödenen veya tahakkuk ettirilen kazanç ve iratlar üzerinden tevkif edilen
vergilerin, muhtasar beyanname ile ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun
yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine beyan edilmesi ve aynı ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir. Bu
çerçevede, muhtasar beyannameler, tevkifata tabi
kazanç ve iratlara ilişkin ödeme veya tahakkukların banka şubeleri tarafından
yapılmış olması halinde, banka şubeleri tarafından; söz konusu ödemelerin banka
genel müdürlüklerince tahakkuk ettirilerek istihkak sahiplerinin banka hesabına
yatırılmak veya havale edilmek suretiyle yapılmış olması halinde ise banka genel
müdürlükleri tarafından verilebilmektedir.
Öte yandan,
- 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, mükelleflerin, vergi
uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı olduklarının vergi kanunları
ile belirleneceği, ancak, Maliye Bakanlığının gerekli gördüğü hallerde,
mükelleflerin işyeri ve ikametgâh adresleri ile il ve ilçelerin idarî
sınırlarına bağlı kalmaksızın vergi daireleri ve bölge bilgi işlem merkezleri
kurmaya, vergi dairelerine bağlı şubeler açmaya ve vergi dairelerinin yetki
alanı ile vergi türleri, meslek ve iş grupları itibariyle mükelleflerin bağlı
olacakları vergi dairesini belirlemeye yetkili olduğu,
- 5345 sayılı
Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 23 üncü
maddesinin ikinci fıkrasında, Maliye Bakanının aynı il sınırları içinde kalmak
kaydıyla mükelleflerin, işyeri ve kanuni merkezlerine bağlı kalınmaksızın
belirlenecek ölçütlere göre hangi vergi dairesi müdürlüğü veya başkanlığına
bağlı olacağını belirlemeye yetkili olduğu, Bakanın bu yetkisini madde hükmünde
yer alan sınırlamalara bağlı kalmaksızın vergi uygulamaları bakımından gerekli
gördüğü hallerde mükelleflerin bağlı olacağı vergi dairesi müdürlüğü veya vergi
dairesi başkanlığını belirlemek ve bu belirlemeye bağlı olarak bu dairelerin
yetki alanını yeniden oluşturmak şeklinde de kullanabileceği
hükme
bağlanmıştır.
Buna göre, Vergi
Usul Kanununun 4 üncü ve Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun 23 üncü maddeleriyle verilen yetkilere istinaden, bankaların
talep etmeleri durumunda 2012 hesap döneminden itibaren kurumlar vergisi
yönünden Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının mükellefi olmaları ve
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının mükellefi olan bankaların şubeleri
tarafından bağlı olunan vergi dairelerine verilmesi gereken Ocak 2012 ve izleyen vergilendirme
dönemlerine ait muhtasar beyannamelerin, anılan bankaların genel müdürlüklerince
tek merkezden Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına verilebilmesi uygun
görülmüştür.
Bu çerçevede, bankaların genel
müdürlükleri tarafından Türkiye genelindeki tüm şubelere ait tevkifata tabi kazanç ve iratlar ile bunlardan tevkif edilen
vergilere ait bilgiler ve vergilendirmeye esas diğer bilgiler toplanarak tek bir
muhtasar beyannameyle beyan edilebilecektir. Bankaların genel
müdürlüklerince verilecek söz konusu muhtasar beyannamelere, il bazında banka
şubelerinin adı, vergi kimlik numarası başta olmak üzere tarhiyata esas olacak
ödemenin türü, matrahı, vergi tutarı, varsa yararlanılacak teşvik tutarları, her
bir şube itibarıyla yapılan mahsup tutarı ile mahsup sonrası ödenecek/iade
edilecek vergi tutarı bilgilerini ihtiva eden
bir liste eklenecektir.
Öte yandan, 5084
sayılı Kanun uyarınca gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanan Büyük
Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının mükellefi olan bankaların genel
müdürlükleri tarafından, anılan Kanunun uygulamasına ilişkin Genel Tebliğler
ekinde yer alan bildirimlerin bir örneği zikredilen Vergi Dairesi Başkanlığına
verilecek, bir örneği ise teşvikten yararlanan işyerlerinin bulunduğu ilgili
vergi dairelerine ayrıca gönderilecektir.
Bu Tebliğ uyarınca verilecek
muhtasar beyannamelerin, 3401 ve 3462 sıra no.lu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda
elektronik ortamda verilmesi zorunludur.
Diğer taraftan, Büyük Mükellefler
Vergi Dairesi Başkanlığının mükellefi olan ve muhtasar beyannamelerini tek
merkezden veren bankaların şubelerinin muhtasar beyannamelere ilişkin
mükellefiyet kaydı, Aralık 2011
vergilendirme dönemine ilişkin muhtasar beyannamelerin verilmesinden sonra
ilgili vergi dairesi müdürlüklerince kapatılacaktır.
Ancak, bu kapsamda mükellefiyet
kaydının kapatılması, anılan şubelerin önceki dönemlere ilişkin olarak tarha
yetkili vergi dairelerine olan yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır.
Tebliğ
olunur.
|