Kanun No. 6103
Kabul Tarihi: 14/1/2011
BİRİNCİ
KISIM
Genel
Hükümler
A)
Amaç
MADDE 1 –
(1) Bu Kanunun
amacı, yeni Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin yürürlüğe konulmasına ve
uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
B) Eski hukukun
ve Türk Ticaret Kanununun uygulanacağı hâller
MADDE 2
– (1) Bu Kanunda
aksi öngörülmemiş veya farklı bir şekilde düzenlenmemişse:
a) Türk Ticaret
Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukukî
sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun
hükümleri uygulanır.
b) Türk Ticaret
Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş hukukî fiiller,
bağlayıcılıkları ve hukukî sonuçları itibarıyla, bu tarihten sonra dahi,
gerçekleştikleri tarihte yürürlükte bulunan kanuna
tâbidir.
c) Türk Ticaret
Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra meydana gelen olaylara Türk Ticaret
Kanunu hükümleri uygulanır.
(2) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda, mahkeme
herhangi bir sebeple 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı
Türk Ticaret Kanununu uygulamışsa, kararında bunu ve gerekçesini açıkça
belirtir.
(3) Bu Kanunda
kullanılan “eski hukuk” terimi, 6762 sayılı Kanunu ve bu Kanun ile ilgili diğer
mevzuatı ifade eder.
C) Türk Ticaret
Kanununun yürürlüğe girmesinden önceki olaylara
uygulanması
I – Kanunla
düzenlenen ilişkiler
MADDE 3
– (1) Tarafların
iradelerinden bağımsız olarak, kanunla düzenlenen hukukî ilişkilere, bunlar Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olsalar bile, Türk Ticaret
Kanunu hükümleri uygulanır.
II – Beklenen
haklar
MADDE 4
– (1) Eski hukuk
yürürlükte iken gerçekleşmiş olup da Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği
tarihte henüz herhangi bir hak doğurmamış olaylara Türk Ticaret Kanunu hükümleri
uygulanır.
D) Kazanılmış
haklar
MADDE 5
– (1) Bu Kanunda
kazanılmış haklar korunur.
E) Zamanaşımı
süreleri ve hak düşürücü süreler
MADDE 6
– (1) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan
zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir.
(2) Zamanaşımı
ile hak düşürücü sürelere ilişkin diğer hususlar, yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren Türk Ticaret Kanununa tâbidir.
F)
Yollamalar
MADDE 7
– (1) Bu Kanunun
ve Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesiyle, 6762 sayılı Kanunun yürürlükten
kaldırılan veya değiştirilen maddelerine diğer mevzuat tarafından yapılmış
bulunan yollamalar, Türk Ticaret Kanununda o maddeleri karşılayan hükümler varsa
onlara yapılmış sayılır. Aksi hâlde, hâkim 22/11/2001
tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1 inci maddesini uygular. Birinci
cümle hükmü, esas sözleşmeler dahil, her çeşit
sözleşme, taahhütname, beyan ve benzeri metinlerdeki eski hukuka yapılmış olan
yollamalar için de geçerlidir.
İKİNCİ
KISIM
Özel
Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Başlangıç
A) Deniz
ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk
davaları
MADDE 8
– (1) 6762
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kurulmuş bulunan
denizcilik ihtisas mahkemesinin görmekte olduğu davalar, Türk Ticaret Kanununun
5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince, Türk Ticaret
Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu tarafından, Türk Ticaret Kanunu ile diğer kanunlardan doğan deniz
ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli
kılınacak asliye ticaret mahkemesine devredilir.
(2) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan deniz ticaretine ve
deniz sigortasına ilişkin hukuk davalarını görmekte olan mahkemeler, yargı
çevreleri içinde ve görev alanlarına giren sonuçlanmamış davaları ve işleri
devredemezler.
B) Bileşik
faiz
MADDE 9
– (1) 6762
sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, faizin ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesini
öngörmüş bulunan ve her iki tarafı da tacir olmayan cari hesap sözleşmeleri, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde değiştirilir ve faize
faiz yürütülmesine ilişkin hükümler ile bu sonucu doğuran düzenlemeler
sözleşmeden çıkarılır; aksi hâlde anılan sürenin sonunda söz konusu hükümler
yazılmamış sayılır.
(2) Bileşik
faize ilişkin düzenleme sözleşmeden çıkarılıncaya kadar, çıkarılmamışsa birinci
fıkrada belirtilen üç aylık sürede işlemiş bulunan bileşik faiz borçludan
istenebilir.
(3) Yalnız bu
maddede öngörülmüş bulunan değişikliklerin yapılması damga resmi
doğurmaz.
İKİNCİ
BÖLÜM
Ticari
İşletme
A) Ticari
işletme
MADDE 10
– (1) Türk
Ticaret Kanununun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen Bakanlar Kurulu
kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemeler
uygulanır.
B) Ticaret
unvanı
MADDE 11
– (1) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren anılan Kanunun ticaret
unvanına ilişkin hükümleri uygulanır.
C) Merkezleri
Türkiye içinde ve dışında bulunan ticarî işletmelerin Türkiye şubelerinin
tescili ve Türkiye’deki bir şirketin merkezinin yurt dışına
taşınması
MADDE 12
– (1) Merkezleri
Türkiye dışında bulunan bir ticarî işletmenin veya ticaret şirketinin şubesinin
Türkiye’de tescil edilebilmesi için, merkez işletmenin bulunduğu kaynak ülke
hukukunun, işletmeler ile ticaret şirketlerinin türlerine göre şubelerinin
tescilinde aradığı şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Ayrıca, kaynak ülkede
tescil için ibrazı gerekli tüm belgeler ile şirketin sözleşmesinin, anonim
şirketlerde esas sözleşmenin onaylı suretleri, Türkiye’de tescili yapacak
ticaret sicili müdürlüğüne verilir. Bundan başka, şube unvanı, adresi, şubeye
ayrılmış sermaye tutarı, şubeyi mahkemeler dahil, özel
kuruluşlar ve kamu kuruluşları nezdinde tam yetkili olarak temsil edecek kişi
veya kişilerin adları, merkez işletmenin türü, işletme konusu, sermayesinin türü
ve tutarı, sicil numarası, internet sitesi, tâbi olduğu hukuk, Avrupa Birliği
üyesi olup olmadığı bilgileri ilgili ticaret sicili müdürlüğüne bir beyanname
ile bildirilir ve gerekli belgeler eklenir. Tescil edilecek hususlarla şubenin
tesciline ilişkin ayrıntılı düzenleme Ticaret Sicili Tüzüğünde
yapılır.
(2) Bir Türk
şirketi, tasfiye edilmeksizin ve hedef ülkede yeniden kurulmaksızın yabancı bir
ülkeye taşınabilir. Bunun için;
a) Türk
hukukunun aradığı şartların yerine getirilmiş olduğu,
b) Şirketin
taşındığı ülke hukukuna göre, o ülkede faaliyetine devam
edebileceği,
c) Şirketin,
konumunda meydana gelecek değişiklikten alacaklıların, ilân yoluyla haberdar
edildikleri, alacaklarını bildirmeye davet olundukları ve alacakların ödendiği
veya teminat altına alındığı,
ispat
edilmelidir.
(3) Merkezini
yurt dışına taşıyan şirketin unvanı, alacaklıların tümü tam olarak tatmin
edilmeden ticaret sicilinden silinemez. Merkezin taşınmasına ilişkin ayrıntılı
düzenlemeler Ticaret Sicili Tüzüğünde yapılır.
(4) Ticaret
Sicili Tüzüğü ile yapılacak düzenlemeler, Türk Ticaret Kanununun yayımı
tarihinden itibaren altı ay içinde gerçekleştirilir.
D) Ticari
defterlerle ispat
MADDE 13
– (1) Türk
Ticaret Kanununun yürürlük tarihinden önce açılan ve görülmekte olan davalarda,
6762 sayılı Kanunun 82 ilâ 86 ncı maddeleri uygulanır.
Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra olsa bile, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 158
inci maddesinde öngörülen ek süre içinde açılacak davalara da bu hüküm
uygulanır.
E) Acenteye
ilişkin rekabet yasağı anlaşması
MADDE 14
– (1) Türk
Ticaret Kanununun 123 üncü maddesi, anılan Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
yapılmış olup da devam etmekte olan acentelik sözleşmelerine de
uygulanır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Ticaret
Şirketlerine İlişkin Genel Hükümler
A) Ticaret
şirketlerinin hak ehliyeti
MADDE 15
– (1) Şirket
sözleşmelerinde veya esas sözleşmelerinde 6762 sayılı Kanunun 137 nci maddesine uygun olarak, şirketin hak ehliyetinin şirket
sözleşmesinde veya esas sözleşmesinde yazılı işletme konusu ile sınırlı olduğunu
belirten hükümler bulunması hâlinde, bu hükümler Türk Ticaret Kanununun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yazılmamış sayılır.
B) Sermaye
koyma
MADDE 16
– (1) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce bazı taşınmazlar bir şirkete
sermaye olarak konulmuş, ancak bunların tapu sicilinde tescillerinin şirket
adına yapılmamış olması hâlinde, şirket alacaklıları, ortakları veya pay
sahipleri tescil isteminde bulunabilecekleri gibi, tescilin, ticaret sicili
müdürlerince yaptırılması talimatını Sanayi ve Ticaret Bakanlığı da verebilir.
Tescil harcı ile diğer harç ve masraflar, 21/7/1953
tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri
çerçevesinde şirketten alınır.
C) Birleşme,
bölünme, tür değiştirme ve şirketler topluluğu
I – Tebliğler
ve düzeltmeler
MADDE 17
– (1) Birleşme,
bölünme ve tür değiştirme gibi yapı değişiklikleriyle ilgili olarak tapu ve gemi
sicili ile fikrî mülkiyete ilişkin sicillerde ve benzeri sicil ve kayıt
belgelerinde yapılması gerekli işlemlerin usul ve esasları ile başvuruda
bulunacak kişiler ve ibrazı gerekli belgeler, Türk Ticaret Kanununun yayımı
tarihini izleyen altı ay içinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizcilik
Müsteşarlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve Türk Patent Enstitüsünün
görüşü alınarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir
tebliğle düzenlenir.
(2) Birleşme,
bölünme ve tür değiştirmeyle ilgili şeffaflığı ve hakların kullanılmasını
sağlayıcı uygulama hükümleri Ticaret Sicili Tüzüğüyle
düzenlenir.
II –
Hâkimiyetin kötüye kullanılması
MADDE 18
– (1) Bir bağlı
şirketin, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte, anılan Kanunun 202
nci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren kaybı
veya kayıpları varsa bunlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki
yıl içinde denkleştirilir veya ilgili şirkete kaybı veya kayıpları
denkleştirecek istem hakları tanınır. Aksi hâlde, Türk Ticaret Kanununun 202
nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde
öngörülen dava hakları söz konusu sürenin bitmesiyle hemen kullanılabilir.
(2) Türk
Ticaret Kanununun 196 ncı maddesindeki pay ve oy
oranlarının hesaplanması ile aynı Kanunun 198 inci maddesindeki bildirim, tescil
ve ilân yükümlülüklerine ilişkin usul ve esaslar Ticaret Sicili Tüzüğüyle
düzenlenir.
III – Bağlı
şirketin hâkim şirketin paylarına sahip olması
MADDE 19
– (1) Türk
Ticaret Kanununun 201 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülmüş bulunan oy
haklarının kullanılmasına ilişkin sınırlamaya dair hüküm, anılan Kanunun yayımı
tarihinden itibaren iki yıl sonra yürürlüğe girer. Diğer haklarla ilgili
sınırlamalar Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulanmaya
başlar.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Anonim Şirket
ve Limited Şirketler
A) Genel
hükümler, kuruluş ve temel ilkeler
I – Asgarî
sermaye
MADDE 20
– (1) Anonim ve
limited şirketler, Türk Ticaret Kanununun yayımı
tarihinden itibaren üç yıl içinde sermayelerini, anılan Kanunun 332 ve 580 inci
maddelerinde öngörülen tutarlara yükseltirler; aksi hâlde mezkûr sürenin sonunda
infisah etmiş sayılırlar.
(2) Sermayenin
Türk Ticaret Kanununda öngörülen tutara yükseltilmesi için yapılacak genel
kurullarda toplantı nisabı aranmaz, kararlar toplantıda mevcut oyların çoğunluğu
ile alınır ve şartları bulunsa bile 6762 sayılı Kanunun 389 uncu ve Türk Ticaret
Kanununun 454 üncü maddeleri uygulanmaz. Bu fıkra hükümleri, bu Kanunun 26 ve 28
inci maddeleri uyarınca yapılacak esas sözleşme değişiklikleri için toplanacak
genel kurullara da uygulanır.
(3) Halka açık
olmayan anonim şirketlerin kayıtlı sermaye sistemini kabul etmelerine, daha
sonra bu sisteme geçmelerine, sermayelerini artırmalarına, kayıtlı sermaye
tavanını yükseltmelerine, sistemden çıkmalarına ve çıkarılmalarına, yönetim
kurulunun imtiyazlı ve primli paylar ihracına, rüçhan haklarını kanun
çerçevesinde sınırlamasına ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanacak tebliğle; tescil ve ilâna dair
hususlar ise Ticaret Sicili Tüzüğüyle düzenlenir.
(4) Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı birinci fıkrada yazılı süreyi birer yıl olarak en çok iki defa
uzatabilir.
II –
Kuruluş
MADDE 21
– (1) Türk
Ticaret Kanununun anonim ve limited şirketlerin
kuruluşuna ilişkin hükümleri, anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
hemen uygulanır. Ancak, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte,
kuruluş hâlinde bulunan anonim şirketlerde esas sözleşme, limited şirketlerde şirket sözleşmesi yapılmış ve
kurucuların imzaları noter tarafından onaylanmışsa, bu onay tarihinden itibaren
bir ay içinde şirketin tescili için ticaret siciline başvurulduğu takdirde,
kuruluşa 6762 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
III – Esas
sözleşme
MADDE 22
– (1) Anonim
şirketler esas sözleşmelerini ve limited şirketler
şirket sözleşmelerini, yayımı tarihinden itibaren onsekiz ay içinde Türk Ticaret Kanunuyla uyumlu hâle
getirirler. Bu süre içinde gerekli değişikliklerin yapılmaması hâlinde, esas
sözleşmedeki ve şirket sözleşmesindeki düzenleme yerine Türk Ticaret Kanununun
ilgili hükümleri uygulanır.
(2) Esas
sözleşme ve limited şirket sözleşmesini birinci fıkra
uyarınca uyumlu hâle getirmek için yapılacak genel kurullara bu Kanunun 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
(3) Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı bu maddede öngörülen süreyi ancak bir yıla kadar
uzatabilir.
IV – Tek pay
sahipli anonim şirketler ile tek ortaklı limited
şirketler
MADDE 23
– (1) Herhangi
bir sebeple bir anonim şirketin tek pay sahibi ve bir limited şirketin tek ortağı olan gerçek veya tüzel kişi, bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren onbeş gün
içinde, bu sıfatını, adını, adresini, vatandaşlığını, anonim şirketlerde yönetim
kuruluna, limited şirketlerde müdüre veya müdürlere
noter aracılığıyla bildirir. Bildirimin muhatapları, tebliğ tarihinden itibaren
yedi gün içinde, Türk Ticaret Kanununun 338 ve 574 üncü maddelerinde öngörülen
hususları tescil ve ilân ettirirler; aksi hâlde anılan maddelerde öngörülen
hukukî sonuçlar doğar.
V – Pay
sahiplerinin ve limited şirket ortaklarının şirkete
borçlanma yasağı
MADDE 24
– (1) Türk
Ticaret Kanununun 358 inci maddesine aykırı şekilde, anonim veya limited şirkete borçlu olan pay sahipleri ve ortaklar,
borçlarını, anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde,
nakdî ödeme yaparak tamamen tasfiye etmek zorundadır. Borcun kısmen veya tamamen
başkası tarafından üstlenilmesi, borç için kambiyo senedi verilmesi, ödeme planı
yapılması veya benzeri yollara başvurulması bu madde anlamında tasfiye
sayılmaz.
(2) Birinci
fıkrada belirtilen süre içinde tasfiye gerçekleşmemişse, Türk Ticaret Kanununun
562 nci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanır.
(3) Tasfiye
süresinin geçmesinden sonra, şirketin alacaklıları, alacakları için, şirkete
borçlu olan pay sahibini veya limited şirket ortağını
takip edebilir.
VI – Yönetim kurulu
MADDE 25
– (1) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunan anonim şirket
yönetim kurulları ile limited şirket müdürleri,
görevden alınmaları veya yönetim kurulu üyeliğinin başka bir sebeple boşalması
hâli hariç, sürelerinin sonuna kadar görevlerine devam ederler. Ancak, tüzel
kişinin temsilcisi olarak üye seçilmiş bulunan gerçek kişinin, Türk Ticaret
Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde istifa etmesi, onun
yerine tüzel kişinin ya da başkasının seçilmesi gerekir. Tüm ortakların hep
birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idare ve şirketi temsil ettiği limited şirketlerde de aynı üç aylık süre içinde Türk
Ticaret Kanununun 623 üncü maddesi hükmünün gereği yerine getirilir. Anonim
şirketlerde Türk Ticaret Kanununun 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca
seçim yapılan durumlarda, anılan Kanunun 359 uncu maddesindeki şartları taşıyan
yönetim kurulu üyelerinin seçilmeleri şarttır. Görevdeki yönetim kurulunun
görevinin sona ermesinden sonra seçilecek üyelerin, anılan 359 uncu maddedeki
şartları taşımaları zorunludur. Üyelerin görev süreleri farklı tarihlerde sona
eriyorsa, öğrenime ilişkin şart, şirkete en uygun gelen üyelerin görevleri sona
erdiğinde yerine getirilir.
(2) Yönetim kurulu üyelerinin özen ve bağlılık borcuna ilişkin
hüküm, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan
davalarda uygulanmaz. Bu davalarda özen ve bağlılık borcu 6762 sayılı Kanuna
göre değerlendirilir.
VII – Esas
sözleşme değişikliklerinde toplantı ve karar nisapları
MADDE 26
– (1) Bir anonim
şirketin esas sözleşmesinde veya bir limited şirketin
şirket sözleşmesinde genel kurulun toplantı ve karar nisaplarına, madde numarası
belirtilerek veya belirtilmeksizin 6762 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı
öngörülmüşse, bu şirketler Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren
altı ay içinde anonim şirketlerde esas sözleşmelerini ve limited şirketlerde şirket sözleşmesini değiştirerek, anılan
Kanuna uygun düzenleme yaparlar. Aksi hâlde, bu
sürenin geçmesiyle Türk Ticaret Kanununun genel kurulun toplantı ve karar
nisaplarına ilişkin hükümleri uygulanır. Sadece bu altı ay içinde yapılan genel
kurullarda 6762 sayılı Kanunun genel kurulların toplantı ve karar nisapları
hakkındaki hükümleri uygulanır.
(2) Herhangi
bir sözleşmede, taahhütnamede, temliknamede veya diğer bir belgede 6762 sayılı
Kanunun 388 inci maddesine madde numarası verilerek veya bu maddenin içeriğine
yapılan yollamalar, Türk Ticaret Kanununun 421 inci maddesine yapılmış
sayılır.
(3) Bir esas
sözleşmede esas sözleşme değişikliklerine ilişkin olarak 6762 sayılı Kanunun 388
inci maddesindekinden daha ağır nisaplar öngörülmüş olup da bunlar Türk Ticaret
Kanununun 421 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen nisaplardan ağırsa,
bunların uygulanmasına devam olunabilir. Ağırlaştırılmış nisaplara dair esas
sözleşmedeki veya herhangi bir sözleşme veya hukukî metindeki özel düzenleme
Türk Ticaret Kanununun 421 inci maddesine göre daha hafifse 421 inci madde
uygulanır.
(4) Bu maddenin
ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uyarlanarak limited şirketlere de uygulanır.
VIII – Özel
denetçi
MADDE 27
– (1) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce atanmış bulunan özel denetçi,
anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte henüz raporunu vermemişse, görevini
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre yerine getirir. Ancak, bu hâlde özel
denetçi isterse, tazminat ödemeksizin veya herhangi bir yaptırıma uğramaksızın,
görevinden ayrılabilir.
IX – Oy hakkı
ve oyda imtiyazlı paylar ile nama yazılı payların devredilmelerinin
sınırlanması
MADDE 28
– (1) Türk
Ticaret Kanununun 434 ve 435 inci maddeleri, anılan Kanunun yayımı tarihinden
itibaren onsekiz ay sonra yürürlüğe
girer.
(2) 6762 sayılı
eski Kanun zamanında ve Türk Ticaret Kanununun kabul edilmesinden en az bir yıl
önce esas sözleşme hükmü ile bazı pay gruplarına tanınmış olan yönetim kurulu
üyeliği için aday gösterme hakkı, Türk Ticaret Kanununun 360 ıncı maddesinin birinci fıkrasındaki sınırı aşsa bile
müktesep hak sayılır.
(3) Türk
Ticaret Kanununun 479 uncu maddesinin birinci fıkrasına aykırı esas sözleşmeler,
anılan Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde, anılan fıkra hükmüne
uygun hâle getirilir.
(4) Türk
Ticaret Kanununun 479 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen sınırı aşan
sayıda oyda imtiyaz öngören esas sözleşme hükümleri, Türk Ticaret Kanununun
yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde, anılan fıkraya uyarlanır veya
mahkemeden anılan fıkrada öngörülen karar alınır.
(5) Türk
Ticaret Kanununun 479 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, anılan Kanunun yayımı
tarihinden itibaren bir yıl sonra uygulanır.
(6) Bu maddenin
birinci ve üçüncü fıkralarında yapılması şart koşulan sürede gerekli esas
sözleşme değişikliklerinin ve uyarlamaların gerçekleştirilmemesi hâlinde, oyda
imtiyazı düzenleyen esas sözleşme hükümleri, birinci ve üçüncü fıkralarda
belirtilen sürenin dolduğu tarihte kendiliğinden geçersiz hâle gelir ve esas
sözleşmede öngörülen oya ilişkin imtiyazların tümü kanunen sona
erer.
(7) Nama yazılı
payların devrini, red sebeplerini göstererek veya
göstermeyerek sınırlandırmış bulunan anonim şirketler, Türk Ticaret Kanununun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde, esas sözleşmelerini
değiştirerek, Türk Ticaret Kanununun 492 ilâ 498 inci maddelerine uyarlamak
zorundadır; aksi hâlde, bu sürenin dolmasıyla tüm sınırlamalar geçersiz hâle
gelir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Taşıma
İşleri
A) Taşıma
sözleşmesi
MADDE 29
– (1) 6762
sayılı Kanun yürürlükte iken yapılmış olan taşıma sözleşmeleri, taşıma senedine
ilişkin hükümler dahil, anılan Kanuna tâbidir. Ancak,
Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra gerçekleşen, taşıma hukukuna
özgü, zıya, hasar ve gecikmeden dolayı, sorumluluk hâlleri ile taşıyıcının
sorumluluk sınırları hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri
uygulanır.
ALTINCI
BÖLÜM
Deniz
Ticareti
A) Türk
Bayrağını çekme hakkının ve değişikliklerin tescili
MADDE 30
– (1) Gemilere
Türk Bayrağı çekme hakkı, yürürlüğe girmesinden itibaren Türk Ticaret Kanununa
tâbi olur. Türk Bayrağı çekme hakkını elde etmiş olan tescili zorunlu gemilerin
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde Türk Gemi Siciline
tescil ettirilmesi gerekir.
(2) Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, daha önce gemi siciline tescil edilmiş olan
hususlarda meydana gelecek bütün değişiklikler, gecikmeksizin sicil müdürlüğüne
bildirilir.
B) Gemi vasfını
kazanan araçların tescili
MADDE 31
– (1) Türk
Ticaret Kanunuyla gemi olma vasfını kazanan suda yüzme özelliği bulunan
araçların malikleri, tescili zorunlu gemilerini, anılan Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren iki ay içinde aynı Kanunun 955 inci maddesi uyarınca
yetkili Gemi Sicil Müdürlüğüne tescil ettirmekle
yükümlüdürler.
C) Gemi
mülkiyetinin devren iktisabı
MADDE 32
– (1) Bir gemi
veya gemi payının temlikinde, gemi üzerindeki mülkiyeti 6762 sayılı Kanuna göre
sadece sözleşmeyle iktisap etmiş olan kimseler, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
itibaren bir ay içinde kendilerini gemi veya gemi payı maliki olarak gemi
siciline tescil ettirmekle yükümlüdürler.
D) İpoteğin
terkinini talep hakkı
MADDE 33
– (1) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte bir gemi üzerinde ipotek hakkına
sahip olan alacaklı, kendinden önce gelen veya aynı derecede bulunan diğer bir
gemi ipoteğinin düşmesi hâlinde bunun terkinini istemek hakkını
haizdir.
E) Şahsî ve
aynî teminatların hapis hakkına dönüşmesi
MADDE 34
– (1) Navlun
sözleşmelerinde alacaklarının temini için 6762 sayılı Kanunda taşıyana tanınmış
olan bütün teminatlar, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte ifa
edilmeye başlanmış olan sözleşmelerden doğan alacaklar için, alacaklısı lehine
hapis hakkına dönüşür.
F) Müşterek
avarya
MADDE 35
– (1) Türk
Ticaret Kanununun müşterek avarya ile ilgili hükümleri ancak geminin anılan
Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra başladığı yolculuktan doğan olaylara
uygulanır. Daha önce başlamış olan yolculuklar, 6762 sayılı Kanuna tâbi olmaya
devam eder.
G) Gemi
alacaklısı hakkının devamı
MADDE 36
– (1) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 6762 sayılı Kanun hükümlerine
göre doğmuş olup da Türk Ticaret Kanunu uyarınca gemi alacaklısı hakkı
bahşetmeyen alacaklar, 6762 sayılı Kanuna tâbi olmaya devam
eder.
H) 1976 ve 1992
tarihli Sözleşmeler
MADDE 37
– (1) Türk
Ticaret Kanununun 1328 ilâ 1349 uncu maddeleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren uygulanır. Şu kadar ki, 4/6/1980
tarihli ve 17007 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 19/11/1976 tarihli Deniz
Alacaklarına Karşı Mesuliyetin Sınırlanması Hakkında Milletlerarası Sözleşmenin
Türkiye bakımından yürürlüğe girdiği 1/7/1998 tarihinden başlayarak, 24/7/2001
tarihli ve 24472 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 1992 Petrol Kirliliğinden
Doğan Zararın Hukuki Sorumluluğu ile İlgili Uluslararası Sözleşmenin ve
18/7/2001 tarihli ve 24466 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 1992 Petrol
Kirliliği Zararının Tazmini İçin Bir Uluslararası Fonun Kurulması ile İlgili
Uluslararası Sözleşmenin Türkiye bakımından yürürlüğe girdiği 17/8/2002
tarihinden başlayarak uygulanması bundan müstesnadır.
I) Cebrî
icra
MADDE 38
– (1) Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce bir geminin paraya çevrilmesi yolu
ile yapılan icra takibi kesinleşmiş olur veya yapı hâlindeki bir gemiye kesin
haciz konulmuş bulunursa, paraya çevirmede Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe
girmesinden önceki hükümler uygulanır.
YEDİNCİ
BÖLÜM
Sigorta
Hukuku
A) Sigorta
sözleşmesi
MADDE 39
– (1) 6762
sayılı Kanun yürürlükte iken yapılmış ve hüküm ifade etmeye başlamış sigorta
sözleşmelerine, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl
süreyle 6762 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Ancak, bu bir yıllık süre içinde
sigorta ettireni, sigortalıyı ve lehdarı koruyan
hükümler bakımından, 1517 nci maddesi müstesna, Türk
Ticaret Kanunu hükümleri geçerli olur.
(2) Birinci
fıkranın birinci cümlesindeki bir yıllık süre içinde sona eren 6762 sayılı
Kanuna tâbi sigorta sözleşmelerinin uzatılması ya da yenilenmesi hâlinde Türk
Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.
B) Koruyucu
hükümler
MADDE 40
– (1) 6762
sayılı Kanun yürürlükte iken yapılmış olup da Türk Ticaret Kanununun 1452, 1486,
1488 ve 1520 nci maddelerine aykırı bulunan sigorta
sözleşmeleri de bu Kanunun 39 uncu maddesi hükmüne tâbidir.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
Diğer
Kanunların Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümleri ve Son
Hükümler
Değiştirilen ve
yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 41
– (1) 30
Teşrinisani 1330 tarihli Ecnebi Anonim ve Sermayesi Eshama Münkasim Şirketlerle Ecnebi Sigorta Şirketleri Hakkında
Kanunu Muvakkat yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs
Kanununun;
a) 23 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 23 – Bu
Kanunun uygulanmasında;
1. “İpotek”
tabiri ipotekleri, ipotekli borç senetlerini, irat senetlerini, eski hukuk
hükümlerine göre tesis edilmiş taşınmaz rehinlerini, taşınmaz
mükellefiyetlerini, bazı taşınmazlar üzerindeki hususî imtiyazları ve taşınmaz
eklenti üzerine rehin muamelelerini,
2. “Taşınır
rehni” tabiri, teslime bağlı rehinleri, Türk Medenî
Kanununun 940 ıncı maddesinde öngörülen rehinleri,
ticarî işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair
haklar üzerindeki rehinleri,
3. Sadece
“Rehin” tabiri, “ipotek” ve “taşınır rehni”
tabirlerine giren bütün taşınır ve taşınmaz rehinlerini,
ihtiva
eder.
Açıkça
öngörülen istisnalar dışında, bayrağına ve bir sicile kayıtlı olup olmadığına
bakılmaksızın bütün gemiler hakkında bu Kanunun taşınırlara ilişkin hükümleri
uygulanır. Bu Kanun uyarınca gemi siciline verilecek şerhler, Türk Ticaret
Kanununun 977 nci maddesi hükmüne
tâbidir.”
b) 26 ncı maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 26 – Bir
taşınmazın tahliye ve teslimine dair olan ilam, icra dairesine verilince icra
müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya
yedi gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emreder.
Borçlu
taşınmazı işgal etmekte iken bu emri tutmazsa, ilamın hükmü zorla icra
olunur.
Alacaklıya
teslim olunan taşınmaza haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu ayrıca
hükme hacet kalmadan zorla çıkarılır.
Taşınmazın
içinde bulunup da ilamda dahil olmayan eşya çıkarılarak
borçluya teslim ve hazır değilse vekiline veya ailesi halkından veyahut
müstahdemlerinden reşit bir kimseye tevdi olunur. Bunlardan da
kimse bulunmazsa mezkûr eşya masrafı ileride borçluya ödetilmek üzere peşin
olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının yedinde hıfzettirilir
ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu
mahalde ise beş ve değil ise otuz gün içinde eşyayı almaktan veya masrafı
ödemekten imtina eder yahut lüzum görülürse icra müdürü icra mahkemesinin
kararıyla bunları satıp tutarından masrafı ifa eder. Fazla kalırsa
borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri
belirlenen bankalardan birine yatırılır.”
c) 28 inci
maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Taşınmaz
davalarında hükümlerin tapu sicil dairesine tebliği:
MADDE 28 –
Taşınmaz davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme davacının
talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulasasını tapu sicili
dairesine bildirir. İlgili daire bu ciheti hükmolunan taşınmazın kaydına şerh
verir. Bu şerh, Türk Medeni Kanununun 1010 uncu maddesinin ikinci fıkrası
hükmüne tâbidir.
Taşınmaz davası
üzerine verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse mahkeme, derhal bu
hükmün hulasasını da tapu sicili dairesine bildirir.”
ç) 29 uncu
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 29 –
Hükmün tapu sicili dairesine bildirilmesinden sonraki tebeddüllerin icra
muamelelerine tesiri olmaz. Hükümde gösterilen şey kimin elinde ise ondan alınıp
alacaklıya teslim olunur.
Şu kadar ki, o
yerde bulunan üçüncü şahıs bu malı borçludan teslim almış olmayıp onu doğrudan
doğruya işgal etmekte bulunduğunu bildiren bir tapu sicili kaydı gösterirse
mahkemeye müracaatla dava açması için kendisine yedi gün mühlet verilir. Bu
müddet içinde dava açılırsa icra geri bırakılır.”
d) 31 inci
maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“İrtifak
haklarına mütedair ilamlar:
MADDE 31 – Bir
irtifak hakkının kaldırılmasına yahut böyle bir hakkın tahmiline mütedair ilam
icra dairesine verilince icra müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde yedi günlük
bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilamın hükmü zorla icra
olunur.”
e) 31 inci
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde
eklenmiştir.
“Gemilere ve
bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin ilamların icrası:
MADDE 31/a –
Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve
bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar, kesinleşmedikçe icra
edilemez.
Sicile kayıtlı
Türk gemilerine ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin davalarda davacının
lehine hüküm verilirse, mahkeme, davacının istemine gerek kalmaksızın, hükmün
tefhimi ile birlikte özetini gemi sicili müdürlüğüne bildirir. Hüküm, gemi
siciline şerh edilir. Davada verilen karar ileride davacının aleyhine
kesinleşirse, mahkeme, bu hükmün özetini de gemi sicili müdürlüğüne derhal
bildirir. Sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün yabancı bayraklı
gemiler bakımından mahkeme, bu fıkrada öngörülen bildirimleri, geminin
bayrağını taşıdığı devletin en yakın konsolosluğuna yapar. Hükmün gemi siciline
şerh edilmesinden sonra geminin zilyetliğini elde eden kişi aleyhine yeni bir
ilâm alınmasına gerek olmadan, üçüncü fıkraya göre işlem
yapılır.
Bayrağına ve
sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bir geminin tahliye ve teslimine
ilişkin ilâm, icra dairesine verilince icra müdürü, bir icra emri tebliği
suretiyle borçluya yedi gün içinde o geminin teslimini emreder. İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa temsilcilerinin adları
ve soyadları ile yerleşim yerleri, hükmü veren mahkemenin ismi ile tahliye ve
teslimine hükmolunan geminin kimliği, ilâmın tarih ve numarası ve icra
mahkemesinden veya istinaf ya da temyiz yahut iadei
muhakeme yoluyla görülmekte olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında
bir karar getirilmedikçe cebrî icraya devam olunacağı
yazılır.
Borçlu, gemiye
zilyet olduğu hâlde bu emri yerine getirmezse, ilâmın hükmü zorla tenfiz olunur. Borçlu geminin zilyedi değilse, alacaklı
aşağıda yazılı seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Alacaklı,
geminin ilâmda yazılı değerinin alınmasını isteyebilir. Borçlu bu değeri
ödemezse ayrıca icra emri tebliğine gerek kalmaksızın, söz konusu değer
kendisinden haciz yoluyla tahsil olunur. Geminin değeri, ilâmda yazılı olmadığı
ve taraflar bu değer üzerinde anlaşamadıkları takdirde, icra müdürü tarafından
seçilecek bilirkişi heyetine tespit ettirilir. Bilirkişi heyeti geminin kıymet
takdiri sırasındaki değerini esas alır.
2. Alacaklı,
gemiye zilyet olan üçüncü kişiye karşı borçlunun sahip olduğu hakları
kullanabilir. Şu kadar ki, üçüncü kişi, davadan sonra ve hükümden önce gemi
siciline tescil edilmiş bir sözleşmeye dayanarak gemiye zilyet ise (1) numaralı
bent hükmü uygulanır.
Alacaklıya
teslim olunan gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu veya üçüncü
kişi, ayrıca hükme gerek kalmadan zorla çıkarılır.
Gemide bulunup
da ilâma dahil olmayan eşya, çıkarılarak borçluya
teslim ve bu kişi hazır değilse vekiline tevdi olunur. Bunlardan hiçbiri bulunmazsa mezkûr eşya, masrafı ileride borçluya
ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının
yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu
eşyanın bulunduğu mahalde ise beş, değil ise otuz gün içinde eşyayı almaktan
veya masrafı ödemekten kaçınırsa yahut gerek görülürse, icra müdürü, icra
mahkemesinin kararıyla bunları satıp tutarından masrafı öder; fazlası kalırsa
borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri
belirlenen bankalardan birine yatırır.
Sicile kayıtlı
Türk gemileri üzerinde ipotek veya intifa hakkının kurulmasına veya
kaldırılmasına ilişkin ilâm, icra dairesine verilince, icra müdürü, üçüncü
fıkrada yazılı şekilde yedi günlük bir icra emri gönderir. Borçlu emri yerine
getirmezse, ilâmın hükmü zorla icra olunur.
Gemiye ilişkin
bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ve önceki fıkra hükümlerine
girmeyen ilâmların icrası hakkında 30 uncu madde
uygulanır.”
f) 91 inci
maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “tapuya ve mahcuz gemi
ise kayıtlı bulunduğu daireye” ibaresi “tapu siciline” olarak; ikinci fıkrasında
yer alan “yukarda adı geçen dairelere” ibaresi “tapu siciline” olarak
değiştirilmiştir.
g) 97 nci maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “Kiralanan yer
veya sicile kayıtlı gemilerdeki” ibaresi “Kiralanan taşınmaz veya gemilerdeki”
olarak değiştirilmiştir.
ğ) 136 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Taşınmazların
satışına ilişkin hükümlerin gemilere uygulanması:
MADDE 136 –
Taşınmaz malların satışına ilişkin hükümler, bayrağı dikkate alınmaksızın gemi
siciline kayıtlı bütün gemiler hakkında da uygulanır. Bu hükümlerde geçen “tapu
sicili” terimi gemi sicilini, “ipotek” terimi gemi ipoteklerini ve “irtifak
hakkı” terimi sicile kayıtlı gemiler üzerindeki intifa hakkını ifade
eder.”
h) 144 üncü
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde
eklenmiştir.
“Paranın
paylaştırılmasına ilişkin hükümlerin gemilere uygulanması:
MADDE 144/a –
Paranın paylaştırılmasına ilişkin hükümler, gemilerin satışı hâlinde de
uygulanır. Şu kadar ki, 140 ıncı madde uyarınca
yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına
bakılmaksızın, bütün gemiler hakkında Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine tâbidir.
Türk gemi
siciline kayıtlı olan gemiyi paraya çeviren icra dairesi, sicile kayıtlı ipotek
ve intifa haklarına ait kayıtların terkin veya nakillerini yaptırır; yabancı
sicile kayıtlı gemilerde, bu işlemin yapılması için geminin bayrağını taşıdığı
devletin en yakın konsolosluğuna bildirimde bulunur.”
ı) 153 üncü
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde
eklenmiştir.
“Rehnin paraya çevrilmesine ilişkin hükümlerin gemilere
uygulanması:
MADDE
153/a – Taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin hükümler, bayrağına ve
sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bir gemi üzerindeki hapis hakkı ile
gemi alacağının verdiği rehin hakkının paraya çevrilmesinde de
uygulanır.
İpoteğin paraya
çevrilmesine ilişkin hükümler, gemi ipoteğinin paraya çevrilmesine de uygulanır.
Bu hükümlerde geçen “taşınmaz” terimi Türkiye’de veya yurt dışında sicile
kayıtlı olan gemileri; “tapu sicili” terimi gemi sicilini ve “ipotek” terimi
gemi ipoteklerini anlatır. Gemi ipoteklerinin paraya çevrilmesinde, geminin
ihtiyaten haczedildiği veya geminin sicile kayıtlı olduğu yer icra dairesi
yetkilidir.
Taşınır rehninin ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin müşterek
hükümler, gemiler üzerindeki rehin haklarının paraya çevrilmesine de uygulanır;
şu kadar ki, bu Kanunun:
1. 150/e
maddesinin birinci fıkrasında öngörülen süre, bayrağına ve sicile kayıtlı olup
olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için üç aydır.
2. 150/h
maddesinin yerine Türk Ticaret Kanununun 1377 nci
maddesi uygulanır.
3. 151 inci
maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile
kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için Türk Ticaret Kanununun
1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine göre
düzenlenir.
4. 153 üncü
maddesinin yerine Türk Ticaret Kanununun 1052 ve 1053 üncü maddeleri
uygulanır.”
i) 179/a
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 179/a –
Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya
da yönetim kurulu kararlarını onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca
şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri
alır.
Kayyımın
atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil
yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından
ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini
karara bağlar.
İflâs
ertelenmişse kayyım her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme
gösterip göstermediğini mahkemeye rapor eder, mahkeme bu rapor üzerine veya
gerek gördüğünde alacağı bilirkişi raporuna göre, erteleme istemini
değerlendirir ve iyileştirmenin mümkün olamayacağı kanaatine varırsa erteleme
kararını kaldırır.”
j) 206 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi madde
metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Gemilerin
paraya çevrilmesi hâlinde yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı
olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ
1397 nci maddesi hükümlerine göre
düzenlenir.”
k) 288 inci
maddesinin birinci fıkrasının dördüncü cümlesi madde metninden çıkarılmıştır.
l) 24 üncü
maddesinin yedinci fıkrası, 27 nci maddesinin ikinci
fıkrası, 92 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 144 üncü
maddesinin beşinci fıkrası, 153 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 257 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları yürürlükten
kaldırılmıştır.
(3) 29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Türk Ticaret Kanununun Mer’iyet ve Tatbik Şekli Hakkında Kanun yürürlükten
kaldırılmıştır.
Tüzük ve
yönetmelikler
MADDE 42
– (1) Türk
Ticaret Kanunu veya bu Kanun uyarınca hazırlanacak tüzük ve yönetmelikler, Türk
Ticaret Kanununun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde
yayımlanır.
(2) Birinci
fıkrada öngörülen tüzük ve yönetmelikler yayımlanıncaya kadar, 6762 ve 6763
sayılı kanunlara ya da Türk Ticaret Kanunu ile yürürlükten kaldırılan diğer
kanunlardaki hükümlere dayanılarak yürürlüğe konulmuş bulunan tüzük ve
yönetmeliklerin Türk Ticaret Kanununa ve bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri
uygulanır, aykırı hükümleri ise usulüne uygun şekilde değiştirilip
uygulanabilir.
(3) Birinci
fıkrada öngörülen süreden daha kısa bir süre içinde ihtiyaç duyulan
düzenlemeler, ikinci fıkrada öngörülen tüzük ve yönetmeliklerde değişiklik
yapılarak yürürlüğe konulabilir.
Yürürlük
MADDE 43
– (1) Bu Kanun
1/7/2012 tarihinde yürürlüğe
girer.
Yürütme
MADDE 44 – (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
13/2/2011
|