3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesi
uyarınca, serbest bölgelerde istihdam edilen personelin ücretlerinin gelir
vergisinden istisna edilmesine ilişkin açıklamalar 12.03.2009 tarih ve 27167
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 Seri No.lu 3218 sayılı Serbest Bölgeler
Kanunu Genel Tebliğinde yapılmış olup, Tebliğin bazı bölümlerinde yer alan
çeşitli ibareler ve örneklerin iptali için açılan dava hakkında Danıştay
tarafından verilen karara ilişkin açıklamalar bu sirkülerin konusunu
oluşturmaktadır.
2. Konu İle İlgili Mevzuat ve Yargı
Kararları
Anılan Genel Tebliğin bazı bölümlerinde yer alan çeşitli
ibareler ve örneklerin iptali ve dava sonuçlanıncaya kadar yürütmenin
durdurulması talebiyle açılan dava sonucunda Danıştay Dördüncü Dairesi
tarafından 08.10.2009 tarihli ve Esas No:2009/5196 sayılı karar ile söz konusu
Genel Tebliğin "İstisna Şartlarının Gerçekleşmemesi" başlıklı 5 inci
bölümünde yer alan "213 sayılı Kanun hükümlerine göre düzeltme
işlemi yapılarak mükellefe gelir vergisi kesintisinin red ve iade edilmesi
durumunda, tahsil edilen gecikme zammı iade konusu olmayacaktır."
şeklindeki açıklama hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmiş ve bu
karara yapılan itiraz ise Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 25.12.2009
tarih ve YD İtiraz No:2009/59 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Bu karar üzerine, davanın esasına ilişkin hüküm verilinceye
kadar, anılan düzenlemenin uygulanmasında, yukarıda açıklanan yürütmeyi durdurma
kararının dikkate alınarak işlem yapılması gerektiği hususu Başkanlığımızca
yayımlanan 1 Sıra Numaralı Serbest Bölgeler Kanunu Sirküleri ile duyurulmuştu.
Danıştay Dördüncü Dairesi davanın esasına ilişkin olarak,
07.04.2010 tarihli ve E:2009/3570 - K:2010/1900 sayılı kararı ile söz konusu
Genel Tebliğin "İstisna Şartlarının Gerçekleşmemesi" başlıklı 5 inci
bölümünde yer alan ‘213 sayılı Kanun hükümlerine göre düzeltme
işlemi yapılarak mükellefe gelir vergisi kesintisinin red ve iade edilmesi
durumunda, tahsil edilen gecikme zammı iade konusu olmayacaktır.'
şeklindeki açıklamanın iptaline karar vermiştir.
Buna göre, anılan düzenlemeye ilişkin olarak uygulamada,
yukarıda açıklanan iptal kararı dikkate alınarak işlem yapılması
gerekmektedir.