Adamın biri ailesini geçindirebilmek için bin bir zahmetli işi yapıyor, yine de ancak kıt kanaat bir nafaka sağlayabiliyordu. Bir gün sabahın kör karanlığında şehre odun taşırken birden dermanı kesiliverdi.
Yükünü bir büyük kayanın üzerine bıraktı, kendi de oturdu ve yüksek sesle halinden, hayatından, fukaralığından sızlanmaya başladı. Sızlandı, sızlandı, sonra ağzından şu sözler döküldü:
“Ey ölüm neredesin, gel de beni kurtar!”
O anda karşısında Ölüm belirdi:
“İşte buradayım, söyle ne istiyorsun?”
Adam şaşırdı, bir an durakladı sonra şöyle dedi:
“Şey , şu yükü tek başıma sırtıma alamıyorum.
Bir el versen de yüklenip yoluma gitsem…”
|