Tam mükellef kurumların yurtdışı iştirakleri, şubeleri
veya faaliyetleri dolayısı ile elde ettikleri kazançlar Türkiye’de elde
ettikleri kazançlara ilave edilmekte ve vergilenmektedir.
Şu kadar ki, yurtdışı kazancın elde edildiği ülke
ile olan çifte vergilemeyi önleme anlaşmaları, yapılacak vergilemede dikkate
alınmak durumundadır.
Yurtdışı kazançların vergilenmesinde; kontrol edilen
yabancı kurum kazancı hariç, elde edilen gelirlerin Türkiye’ye transfer
edilmesi esastır.
Diğer taraftan, 5520 sayılı Kanunun 5 inci
maddesinde yurtdışı kazançların vergilenmesiyle ilgili istisna hükümlerine yer
verilmiş olup, istisna düzenlemelerini aşağıda özetleyebiliriz.
1- Yurtdışı iştirak kazançlarında istisna
2- Yurtdışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasına
ilişkin istisna
3- Yurtdışı şube kazançları
4-
Yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden
sağlanan kazançlarda istisna
Adr Yukarıdaki istisna
hükümlerine ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiş olup; yapılan
açıklamalarda, mülga 5422 sayılı Kanun’un 8 inci maddesindeki istisna hükümleri
ile
olan karşılaştırmalara da kısaca değinilmiştir.
I- YURTDIŞI
İŞTİRAK KAZANÇLARINDA İSTİSNA
Kurumların yurtdışından elde
ettikleri iştirak kazançları, aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, kurumlar vergisinden istisna
edilmiştir.
1-Yurtdışı iştirak, dar
mükellef olmalıdır.
İştirak edilen kurumun
kanuni ve iş merkezinin her ikisi de Türkiye dışında olmalıdır.
2-Yurtdışı iştirak, anonim
veya limited şirket niteliğinde olmalıdır.
İştirak edilen yurtdışındaki
kurum, anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olmalıdır.
3-İştirak payı bir yıl süreyle
elde tutulmalıdır.
Yurtdışı iştirak payı,
iştirak kazancının elde edildiği tarih itibariyle en az bir yıl süreyle ve kesintisiz olarak elde tutulmalıdır.
Rüçhan hakkıyla elde edilen
payların elde tutulması süresinde, eski iştirak paylarının elde edilme tarihi
esas alınacaktır.
(5422 sayılı
Kanunda elde tutma süresi 2 yıldı)
4-Yurtdışı iştirakin en az %
10’una sahip olunmalıdır.
İştirak kazancının elde
edildiği tarih itibariyle, yurtdışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %
10’una sahip olunması gerekmektedir.
% 10’luk iştirak oranı,
kazancın elde edildiği tarihten geriye doğru kesintisiz olarak bir yıl süreyle devam ettirilmiş olmalıdır.
(5422 sayılı
Kanunda yukarıdaki oran % 25 idi)
5- Yurtdışı
iştirak kazancı en az % 15 oranında vergilenmelidir.
İştirak kazançları,
bulunduğu ülke kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi
veya benzeri bir vergi yükü taşımalıdır.
(5422 sayılı
Kanunda yukarıdaki oran % 20 idi)
Vergi yükünün hesaplanmasında; yurtdışında ödenen gelir ve kurumlar vergisi
benzeri vergilere, ilgili dönemde tahakkuk eden ve kar payı dağıtımına kaynak
olan kazançlar üzerinden ödenen vergilerin ilave edilmesi sonucu bulunan tutar,
toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi
toplamına bölünecektir.
Dağıtılabilir kurum kazancının tespitinde; dönem karından ayrılan
karşılıklar ile yedek akçeler, dağıtılabilir karın bir unsuru olarak kabul
edilecek; ilgili ülke mevzuatı gereğince kanunen kabul edilmeyen giderler ise,
dağıtılabilir kurum kazancında dikkate alınmayacaktır.
İştirak edilen şirketin esas
faaliyet konusunun finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta
hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak
kazançlarının en az Türkiye’de
uygulan kurumlar vergisi oranında (%20)
vergi yükü taşıması gerekmektedir.
Finansal kiralama
ve menkul kıymet yatırımı faaliyetleri, madde hükmüne 5520 sayılı Kanunla dahil
edilmiştir.
6-İştirak kazançları, kurumlar
vergisi beyannamesinin verilmesi süresine kadar Türkiye’ye transfer
edilmelidir.
İştirak kazançlarının, elde
edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilme
tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi gerekmektedir.
Elde edilen iştirak
kazançlarının, elde edildiği dönemde (Türkiye’ye transfer edildiği dönemde) kurum
kazancına dahil edilmesi zorunlu olup, kurumlar vergisi beyannamesinin verilme
süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmişse, beyannamenin istisna
kazançlar bölümünde gösterilecektir.
Türkiye’ye transfer
edilmeyen iştirak kazançları, istisnadan yararlanamayacağı gibi; daha sonraki
yıllarda transfer edilse dahi istisna hükümleri uygulanmayacaktır.
7-Yurtdışı inşaat işlerinde
iştirak kazançlarına ilişkin istisna hükümleri, yukarıdaki şartlar aranmaksızın
uygulanacaktır.
Yurtdışındaki inşaat,
onarım, montaj ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına
göre ayrı bir şirket kurulmasının
zorunlu olduğu durumlarda, şirketin münhasıran bu işleri yapması şartı ile
başkaca herhangi bir şart aranmaksızın yurtdışı iştirak kazançları istisnası
uygulanacaktır.
8-Yurtiçi iştirak kazancının istisna kapsamında
olmasıyla ilgili, mülga 5422 sayılı Kanunda yer alan “yurtiçi iştirak kazancının en az % 75’inin ticari, zirai veya serbest
meslek kazancından oluşması” şartı, 5520 sayılı Kanunda yer almamıştır
Yurtdışı iştirak
hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlara ilişkin istisna uygulaması,
sadece tam mükellef anonim şirketlere tanınmıştır.
Ancak, istisna uygulaması
için, hisse satışı yapılan yurtdışı iştirakte aşağıdaki özelliklerinin
tamamının bulunması gerekmektedir.
1-Yurtdışı iştirak, dar mükellef
olmalıdır. (Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmamalıdır)
2-Yurtdışı iştirak, anonim veya
limited şirket niteliğinde olmalıdır.
3-Tam mükellef anonim şirket, yurtdışı iştirakin en az % 10’una sahip olmalıdır.
4-Hisse senedi satışının yapıldığı tarih itibarıyla, tam mükellef anonim
şirketin elinde bulundurduğu yurtdışı iştirak hisseleri tutarının, nakit
varlıklar dışındaki aktif toplamına olan oranı, aralıksız olarak en az bir
yıl süreyle % 75 veya daha fazla
olmalıdır.
Tam mükellef anonim şirketin
elinde bulundurduğu hisselerin, birden fazla yurtdışı iştirake ait olması
halinde; yukarıdaki 0,75 oranı, sermayesinin en az 0,10’una sahip olduğu şirket
hisse tutarları için hesaplanacaktır. Bir başka deyişle; sermayesinin en az %
10’una sahip olunan yurtdışı iştirak konumundaki şirketlerin hisse tutarları
toplamının, tam mükellef kurumun nakit varlıklar dışındaki aktif toplamına
oranının en az % 75 oranında olması gerekmektedir.
5- Tam mükellef anonim şirket, satışa konu iştirak
hisselerini, elden çıkarma tarihi itibarıyla, en az iki tam yıl süreyle (730 gün) aktifinde
tutmuş olmalıdır.
III- YURTDIŞI ŞUBE KAZANÇLARINDA İSTİSNA
Kurumların yurtdışında
bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla elde ettikleri kazançlar,
aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, kurumlar vergisinden
istisna edilmiştir.
1-Yurtdışı şube kazancı en az
% 15 oranında vergilenmelidir.
Yurtdışı şube kazancı,
bulunduğu ülke kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi
veya benzeri bir vergi yükü taşımalıdır.
İştirak edilen şirketin ana
faaliyet konusunun finansman temini, sigorta hizmetleri veya menkul kıymet
yatırımı olması halinde, vergi yükünün en az Türkiye’de uygulanan kurumlar
vergisi oranında (% 20) olması gerekmektedir.
2-Şube kazancı kurumlar
vergisi beyannamesinin verilmesi süresine kadar Türkiye’ye transfer
edilmelidir.
Yurtdışındaki şube
kazançları, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi
beyannamesinin verilme tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmelidir.
Yurtdışında yapılan inşaat,
onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç
hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi
bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
İnşaat, Onarım, Montaj İşlerinin Yurtdışındaki İşyerlerinde Yapılması
Yeterlidir.
Yurtdışındaki inşaat, onarım
ve montaj işlerinden elde edilen kazançların, istisna hükümlerinden
yararlanabilmesi için; bu işlerin yurtdışında bulunan işyerleri vasıtası ile
gerçekleştirilmesi yeterlidir.
Teknik Hizmetlerin Yurtdışındaki İnşaat, Onarım, Montaj İşine Bağlı
Olması Yeterlidir.
Teknik hizmetlerin
istisnadan faydalanması için ise, bu hizmetlerin yurtdışındaki inşaat, onarım
ve montaj işine bağlı olarak gerçekleştirilmesi yeterlidir. Bir başka deyişle,
Türkiye’de yapılan teknik hizmetler dahi, kurumların yurtdışındaki inşaat ve
onarım işine bağlı olarak yapılıyorsa, bu hizmetlerden elde edilen kazançlar da
istisnadan yararlanacaktır.
Yurtdışındaki inşaat,
onarım, montaj işine bağlı olmayan veya yurtdışında ayrıca bir işyeri veya
daimi temsilci olmaksızın yapılan teknik hizmetler, hizmet ihracatı olarak
değerlendirilecektir.
Yurtdışındaki Kazançların Genel Sonuç Hesaplarına İntikali Yeterlidir.
İstisna uygulamasında,
yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden
sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu
kazançların, Şirketin Türkiye’deki genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi
halinde kurum, yurtdışı kazanç istisnasından yararlanacaktır.
Bu çalışma, İdeal Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti./Gaziantep tarafından hazırlanmış olup; tümü ya da bir kısmı şirketin yazılı izni olmaksızın çoğaltılamaz, dağıtılamaz, özetlenemez ve yayınlanamaz.