22 2024
Sitemize Hoş Geldiniz...
Üye Girişi
30.04.2007
Yurtdışı Kazançların Vergilenmesinde İstisna Hükümleri
Sayı : 2007/39
İlgili : Yönetim, Muhasebe

 

Sayın Yetkililer

Tam mükellef kurumların yurtdışı iştirakleri, şubeleri veya faaliyetleri dolayısı ile elde ettikleri kazançlar Türkiye’de elde ettikleri kazançlara ilave edilmekte ve vergilenmektedir.

Şu kadar ki, yurtdışı kazancın elde edildiği ülke ile olan çifte vergilemeyi önleme anlaşmaları, yapılacak vergilemede dikkate alınmak durumundadır.

Yurtdışı kazançların vergilenmesinde; kontrol edilen yabancı kurum kazancı hariç, elde edilen gelirlerin Türkiye’ye transfer edilmesi esastır.

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yurtdışı kazançların vergilenmesiyle ilgili istisna hükümlerine yer verilmiş olup, istisna düzenlemelerini aşağıda özetleyebiliriz.

1- Yurtdışı iştirak kazançlarında istisna

2- Yurtdışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasına ilişkin istisna

3- Yurtdışı şube kazançları

4- Yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna

Adr     Yukarıdaki istisna hükümlerine ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiş olup; yapılan açıklamalarda, mülga 5422 sayılı Kanun’un 8 inci maddesindeki istisna hükümleri ile

           olan karşılaştırmalara da kısaca değinilmiştir.

 

I- YURTDIŞI İŞTİRAK KAZANÇLARINDA İSTİSNA

Kurumların yurtdışından elde ettikleri iştirak kazançları, aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

1-    Yurtdışı iştirak, dar mükellef olmalıdır.

İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin her ikisi de Türkiye dışında olmalıdır.

 

2-    Yurtdışı iştirak, anonim veya limited şirket niteliğinde olmalıdır.

İştirak edilen yurtdışındaki kurum, anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olmalıdır.

 

3-   İştirak payı bir yıl süreyle elde tutulmalıdır.

Yurtdışı iştirak payı, iştirak kazancının elde edildiği tarih itibariyle en az bir yıl süreyle ve kesintisiz olarak elde tutulmalıdır.

Rüçhan hakkıyla elde edilen payların elde tutulması süresinde, eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınacaktır.

(5422 sayılı Kanunda elde tutma süresi 2 yıldı)

 

4-    Yurtdışı iştirakin en az % 10’una sahip olunmalıdır.

İştirak kazancının elde edildiği tarih itibariyle, yurtdışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 10’una sahip olunması gerekmektedir.

% 10’luk iştirak oranı, kazancın elde edildiği tarihten geriye doğru kesintisiz olarak bir yıl süreyle devam ettirilmiş olmalıdır.

(5422 sayılı Kanunda yukarıdaki oran % 25 idi)

 

      5- Yurtdışı iştirak kazancı en az % 15 oranında vergilenmelidir.

İştirak kazançları, bulunduğu ülke kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi veya benzeri bir vergi yükü taşımalıdır.

(5422 sayılı Kanunda yukarıdaki oran % 20 idi)

Vergi yükünün hesaplanmasında; yurtdışında ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilere, ilgili dönemde tahakkuk eden ve kar payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergilerin ilave edilmesi sonucu bulunan tutar, toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına bölünecektir.

Dağıtılabilir kurum kazancının tespitinde; dönem karından ayrılan karşılıklar ile yedek akçeler, dağıtılabilir karın bir unsuru olarak kabul edilecek; ilgili ülke mevzuatı gereğince kanunen kabul edilmeyen giderler ise, dağıtılabilir kurum kazancında dikkate alınmayacaktır.

İştirak edilen şirketin esas faaliyet konusunun finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak kazançlarının en az Türkiye’de uygulan kurumlar vergisi oranında (%20) vergi yükü taşıması gerekmektedir.

Finansal kiralama ve menkul kıymet yatırımı faaliyetleri, madde hükmüne 5520 sayılı Kanunla dahil edilmiştir.

 

6-    İştirak kazançları, kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi süresine kadar Türkiye’ye transfer edilmelidir.

İştirak kazançlarının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilme tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi gerekmektedir.

Elde edilen iştirak kazançlarının, elde edildiği dönemde (Türkiye’ye transfer edildiği dönemde) kurum kazancına dahil edilmesi zorunlu olup, kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmişse, beyannamenin istisna kazançlar bölümünde gösterilecektir.

Türkiye’ye transfer edilmeyen iştirak kazançları, istisnadan yararlanamayacağı gibi; daha sonraki yıllarda transfer edilse dahi istisna hükümleri uygulanmayacaktır.

 

7-    Yurtdışı inşaat işlerinde iştirak kazançlarına ilişkin istisna hükümleri, yukarıdaki şartlar aranmaksızın uygulanacaktır.

Yurtdışındaki inşaat, onarım, montaj ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, şirketin münhasıran bu işleri yapması şartı ile başkaca herhangi bir şart aranmaksızın yurtdışı iştirak kazançları istisnası uygulanacaktır.

 

8- Yurtiçi iştirak kazancının istisna kapsamında olmasıyla ilgili, mülga 5422 sayılı Kanunda yer alan “yurtiçi iştirak kazancının en az % 75’inin ticari, zirai veya serbest meslek kazancından oluşması” şartı, 5520 sayılı Kanunda yer almamıştır

 

  II- TAM MÜKELLEF ANONİM ŞİRKETLERİN YURTDIŞI İŞTİRAK HİSSELERİNİ ELDEN ÇIKARMALARINA İLİŞKİN İSTİSNA

Yurtdışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlara ilişkin istisna uygulaması, sadece tam mükellef anonim şirketlere tanınmıştır.

Ancak, istisna uygulaması için, hisse satışı yapılan yurtdışı iştirakte aşağıdaki özelliklerinin tamamının bulunması gerekmektedir.

1-    Yurtdışı iştirak, dar mükellef olmalıdır. (Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmamalıdır)

 

2-    Yurtdışı iştirak, anonim veya limited şirket niteliğinde olmalıdır.

 

3-    Tam mükellef anonim şirket, yurtdışı iştirakin en az % 10’una sahip olmalıdır.

 

4-    Hisse senedi satışının yapıldığı tarih itibarıyla, tam mükellef anonim şirketin elinde bulundurduğu yurtdışı iştirak hisseleri tutarının, nakit varlıklar dışındaki aktif toplamına olan oranı, aralıksız olarak en az bir yıl süreyle % 75 veya daha fazla olmalıdır.

      Tam mükellef anonim şirketin elinde bulundurduğu hisselerin, birden fazla yurtdışı iştirake ait olması halinde; yukarıdaki 0,75 oranı, sermayesinin en az 0,10’una sahip olduğu şirket hisse tutarları için hesaplanacaktır. Bir başka deyişle; sermayesinin en az % 10’una sahip olunan yurtdışı iştirak konumundaki şirketlerin hisse tutarları toplamının, tam mükellef kurumun nakit varlıklar dışındaki aktif toplamına oranının en az % 75 oranında olması gerekmektedir.

 

5- Tam mükellef anonim şirket, satışa konu iştirak hisselerini, elden çıkarma tarihi itibarıyla, en az iki tam yıl süreyle (730 gün) aktifinde tutmuş olmalıdır.

 

  III- YURTDIŞI ŞUBE KAZANÇLARINDA İSTİSNA

Kurumların yurtdışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla elde ettikleri kazançlar, aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

1-    Yurtdışı şube kazancı en az % 15 oranında vergilenmelidir.

Yurtdışı şube kazancı, bulunduğu ülke kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi veya benzeri bir vergi yükü taşımalıdır.

İştirak edilen şirketin ana faaliyet konusunun finansman temini, sigorta hizmetleri veya menkul kıymet yatırımı olması halinde, vergi yükünün en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında (% 20) olması gerekmektedir.

 

2-    Şube kazancı kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi süresine kadar Türkiye’ye transfer edilmelidir.

Yurtdışındaki şube kazançları, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilme tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmelidir.

 

  IV- YURTDIŞINDA YAPILAN İNŞAAT, ONARIM, MONTAJ İŞLERİ İLE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARDA İSTİSNA

Yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

 

İnşaat, Onarım, Montaj İşlerinin Yurtdışındaki İşyerlerinde Yapılması Yeterlidir.

Yurtdışındaki inşaat, onarım ve montaj işlerinden elde edilen kazançların, istisna hükümlerinden yararlanabilmesi için; bu işlerin yurtdışında bulunan işyerleri vasıtası ile gerçekleştirilmesi yeterlidir.

 

Teknik Hizmetlerin Yurtdışındaki İnşaat, Onarım, Montaj İşine Bağlı Olması Yeterlidir.

Teknik hizmetlerin istisnadan faydalanması için ise, bu hizmetlerin yurtdışındaki inşaat, onarım ve montaj işine bağlı olarak gerçekleştirilmesi yeterlidir. Bir başka deyişle, Türkiye’de yapılan teknik hizmetler dahi, kurumların yurtdışındaki inşaat ve onarım işine bağlı olarak yapılıyorsa, bu hizmetlerden elde edilen kazançlar da istisnadan yararlanacaktır.

Yurtdışındaki inşaat, onarım, montaj işine bağlı olmayan veya yurtdışında ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci olmaksızın yapılan teknik hizmetler, hizmet ihracatı olarak değerlendirilecektir.

 

Yurtdışındaki Kazançların Genel Sonuç Hesaplarına İntikali Yeterlidir.

İstisna uygulamasında, yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu kazançların, Şirketin Türkiye’deki genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi halinde kurum, yurtdışı kazanç istisnasından yararlanacaktır.

 

  Bilgilerinize sunulur.

 

  Saygılarımızla



Gaziantep, 30.04.2007

Yazdırılabilir format için tıklayınız.
İDEAL YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK
LİMİTED ŞİRKETİ

Bu çalışma, İdeal Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti./Gaziantep tarafından hazırlanmış olup; tümü ya da bir kısmı şirketin yazılı izni olmaksızın çoğaltılamaz, dağıtılamaz, özetlenemez ve yayınlanamaz.

Önceki Sayfa
Mevzuattaki GelişmelerPratik BilgilerDuyurularMali TakvimFaydalı LinklerSoru CevapDöviz Kurları Arşiviİdealist
Copyright © 2003 İdeal Yeminli Mali Müşavirlik Ltd.Şti. Yasal uyarı için tıklayınız.
Web Tasarım Ardemsoft