Vergi Usul Kanununun 323 ncü maddesinde şüpheli
alacakların tanımı yapılmış, karşılık ayrılması ve zarar olarak dikkate
alınabilmesi için gerekli olan şartlar belirtilmiştir.
Bir alacağın şüpheli alacak sayılabilmesi için, ticari ve zirai kazancın
elde edilmesi ve idame ettirilmesiyle ilgili olması şartıyla,
-dava veya icra safhasında bulunması
-yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen
borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede
küçük alacaklar
olması gereklidir.
Bu tür alacaklar için, değerleme gününün tasarruf
değerine göre pasifte bir karşılık ayrılabilmektedir.
Ayrıca, bir alacağın şüpheli hale gelebilmesi ve
karşılık ayrılabilmesi için, alacağın teminata
bağlı olmaması gerekmektedir. Alacağın bir kısmı teminatlı ise, teminattan
geri kalan kısmı için karşılık ayrılabilmektedir.
Mal alımına yönelik olarak verilen avanslar daha önce gelir hesaplarına
aktarılmadığından, karşılık ayrılarak gider yazılamamaktadır.
Katma Değer
Vergisinde Şüpheli Alacak Karşılığı
05.05.2004 tarihli Resmi
Gazetede yayımlanan 334 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin V inci
bölümündeki düzenlemeler gereğince; katma değer vergisinin, işletme
alacaklarının bir unsurunu teşkil etmesi ve doğrudan doğruya mal/hizmet
tesliminden kaynaklandığından hareketle,
üalacağın ilgili dönemin kayıtlarına girmesi ve
ükatma değer vergisi beyannamesinde beyan
edilmesi
şartı ile, şüpheli alacak
karşılığı ayrılabilecektir.
Döviz Cinsi Alacaklarda Şüpheli Alacak Uygulaması
32 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Karara
İlişkin 91/32-5 sayılı Tebliğin 22 nci maddesinin v-i bendine göre, döviz
cinsinden olan alacakların şüpheli alacak sayılabilmesi için ayrıca gerekli
olan koşullar belirtilmiştir. Bu bende göre ihtilaf nedeniyle dava açılmış
olması mücbir sebep olarak kabul edilmiş ve bunun ispatı için:
-Yurtdışından temin edilecek belgelerin dış temsilciliklerimizce
onaylanması veya
-Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı
Resmi Belgelerin Tasdik Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre
onaylanmış olması
şartı getirilmiştir.
Şüpheli hale gelen döviz cinsinden olan alacaklar
için karşılık ayrılması durumunda, değerleme gününde hesaplanan kur farkları
dikkate alınarak, önce kur farkı geliri hesaplanacak, daha sonra aynı tutarda
karşılık ayrılarak, bu tutar zarara intikal ettirilebilecektir.
Şüpheli Hale
Gelen Alacağın Zarar Olarak Dikkate Alınabilmesi İçin Aranan Şartlar
Şüpheli hale gelen bir alacağın zarar olarak dikkate
alınabilmesi için:
-Bu alacak için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılmış olmalıdır.
-Karşılığın, alacağın şüpheli
hale geldiği hesap döneminde ayrılmış olması gerekmektedir. Alacağın
şüpheli hale geldiği dönemde karşılık ayırmayan işletmeler, daha sonraki
dönemlerde bu alacak için karşılık ayıramazlar.
Geçici Vergi Dönemleri ve Şüpheli Ticari Alacaklar
217 sayılı Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde,
şüpheli hale gelen alacağın içinde bulunduğu hesap dönemi aşılmamak şartıyla,
geçici vergi dönemlerinden herhangi birinde karşılık ayrılabileceği belirtilmiştir.
Şüpheli Ticari
Alacaklar Enflasyon Düzeltmesine Tabi Değildir.
Şüpheli ticari alacaklar, 328 seri nolu Vergi Usul
Genel Tebliğinde parasal kıymetler arasında yer almıştır. Bu nedenle düzeltmeye
tabi değildir.
V.U.K.’nun mükerrer 298 inci maddesinde parasal
olmayan karşılıkların düzeltmeye tabi tutulacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla
şüpheli ticari alacak karşılığı da düzeltilmeyecektir.
Bu çalışma, İdeal Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti./Gaziantep tarafından hazırlanmış olup; tümü ya da bir kısmı şirketin yazılı izni olmaksızın çoğaltılamaz, dağıtılamaz, özetlenemez ve yayınlanamaz.