Sayın Şirket Yetkilileri
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 103 ncü maddesinde, vergi tarifesi gelir dilimleri belirlenmiş; mükerrer 123 ncü maddesinde ise, bu haddin yeniden değerleme oranında artırılacağına ve Bakanlar Kurulunun bu miktarı yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkili olacağına hükmedilmiştir.
2003 Gelirlerine Uygulanacak Vergi Dilimleri
Bakanlar Kurulu 24.12.2002 tarih ve 2002/5000 sayılı Kararı ile, bu yetkisini kullanmış ve 2003 yılı gelirlerine uygulanacak vergi dilimlerini aşağıdaki gibi belirlemiştir.
2003 Yılı Dilimleri | Vergi Oranı (%) |
5 milyar TL’sına kadar | %15 |
5 - 12 milyar TL arası | %20 |
12 - 24 milyar TL arası | %25 |
24 - 60 milyar TL arası | %30 |
60 - 120 milyar TL arası | %35 |
120 milyar TL üzeri | %40 |
1999 - 2002 yılı gelirlerine Gelir Vergisi Kanununun Geçici 57 nci maddesi gereğince (ücretler hariç) 5 puan ilave edilmesine ilişkin uygulama; ilgili geçici madde hükmünün yürürlükten kalkması nedeniyle sona ermiştir.
Geçici 57 nci maddenin yürürlük süresinin uzatılmasıyla ilgili olarak daha sonra bir düzenleme yapılması halinde, konu ayrıca bilgilerinize sunulacaktır.
Ücretlerin Bordroya Tam Olarak Yansıtılması Avantajlıdır.
Görüldüğü gibi Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişikliklerle; gelir dilimleri genişletilmiş, gelir vergisi oranları (dolayısıyla vergi yükü) önemli ölçüde aşağıya çekilmiştir. Bunun sonucu olarak, çalışanların ücretlerinin bordrolara tam olarak yansıması, ciddi bir maliyet unsuru olmaktan önemli ölçüde çıkmıştır.
Diğer taraftan, gelir vergisindeki vergi yükünün, kurumlar vergisindeki vergi yükünden az olması (peşin vergi yükünü de dikkate aldığımızda) ücretlerinin bordroya tam olarak yansıtılmasını işletmeler açısından daha avantajlı duruma getirmiştir.
- Kurumsallaşmış veya kurumsallaşma sürecine girmiş,
- Faturasız satışı bulunmayan,
- Gerçeği yansıtan alış belgeleri olan
işletmeler için kayıtlara yansıtılmayan giderlerin; işletmelerde kasa hesabı başta olmak üzere bilanço kalemlerinde bazı çarpıklıklara sebep olduğu bilinen bir gerçektir.
Yukarıdaki çarpıklık, ortaklar cari hesaplarına yansımak suretiyle, faiz uygulamaları sonucunda çığ gibi büyüyecek, telafisi çok zor kamburlar yaratacaktır.
Çarpıklığın telafisi için, geçmiş yıl karlarının dağıtılması zorunluluğu düşünüldüğünde, ortakların ödemesi gereken menkul sermaye iradı, ücretlerin bordroya yansıtılmamasının maliyeti olarak zuhur etmektedir.
Diğer taraftan, 4369 sayılı Kanunla
"sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge" konusundaki yeni düzenleme ve müeyyideler dikkate alındığında; işletmelerin riskleri açısından da ücretlerin bordroya tam olarak yansıtılması gerekmektedir.
Müşavirliğimiz,
yönetim kurulu üyelerine yapılan ödemeler dahil olmak üzere tüm ücretlerin kayıtlara yansıtılmasını, kurumsallaşma çabasında olan ve sağlıklı büyümeyi hedefleyen işletmelerimize tavsiye etmektedir.
Saygılarımızla
Gaziantep, 01.01.2003