Sayın Yetkililer,

İDEAL 2003/21’de de belirttiğimiz gibi, 163 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğindeki düzenlemeler gereğince; iktisadi kıymetin iktisap edildiği dönem sonuna kadar aleyhe oluşan kur farkları iktisadi kıymetin maliyetine eklenmek ve amortismana tabi tutulmak durumundadır.

İktisap yılından sonraki dönemlerde ortaya çıkan aleyhe kur farklarının, iktisadi kıymetin maliyet bedeline eklenmesi veya doğrudan gider yazılması ise işletmenin seçimine bırakılmıştır.


1- Lehe Oluşan Kur Farkları

05.05.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 334 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin III üncü bölümünde, bu kez lehe oluşan kur farkları ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.

a)- Aktifleştirme Dönemindeki Kur Farkları

İktisadi kıymetin aktifleştirme işleminin gerçekleştirildiği dönem sonuna kadar lehe oluşan kur farkları maliyetten indirilecektir.

b)- Aktifleştirme Döneminden Sonraki Kur Farkları

İktisadi kıymetin aktifleştirme işleminden sonraki dönemlerde lehe oluşan kur farkları, ya kambiyo geliri olarak değerlendirilecek ya da iktisadi kıymetin maliyetinden indirilecektir.

* Seçilen Yöntemden Dönülemeyecektir.

334 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre; sonraki dönemlerde, seçimlik olarak hangi hak kullanılmışsa o yönteme göre işlem yapılmasına devam edilecektir.


2- 163 ve 334 sayılı V.U.K Genel Tebliğlerindeki Çelişki

334 sayılı Genel Tebliğde, 163 sayılı Genel Tebliğle ilgili hatırlatma yapılırken; iktisadi kıymetin “aktifleştirme tarihine kadar” olan aleyhe kur farklarının maliyete intikal ettirilmesinden bahsedilmektedir.

Müşavirliğimize göre, aleyhe oluşan kur farkları ile ilgili düzenleme 163 sayılı Genel Tebliğde belirlenmiş olup, iktisadi kıymetin “aktifleştirildiği dönemin sonuna kadar” oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirmesi gerekmektedir. Müşavirliğimiz, 334 sayılı Tebliğdeki ifadelerin hatalı kullanıldığı ve aleyhe oluşan kur farklarının maliyetlendirilmesinde dikkate alınmaması gerektiği görüşündedir.


Saygılarımızla,

Gaziantep, 19.05.2004